Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2010 SALI
6 HABERLER
Çocuklar imamlara emanetSHÇEK Genel Müdürlüğü’nün yeni yönetmeliği imamlarõn önünü açtõ... ‘Unvan Değişikliği Sõnavõ’yla
il müdür yardõmcõsõ, ilçe sosyal hizmetler müdürü, şube müdürü ve kuruluş müdürü olabilecekler
SEVİL ARINAN
ANKARA - Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu’nun
(SHÇEK) yürürlüğe koyduğu
“Unvan Değişikliği Sınavı”
imamlarõn yönetici olmalarõnõn
önünü açtõ. Sõnavla birlikte din
görevlisi adõ altõnda imamlar,
SHÇEK kuruluşlarõnda il müdür
yardõmcõsõ, ilçe sosyal hizmetler
müdürü, şube müdürü ve kuruluş
müdürü olabilecek. AKP
hükümetiyle birlikte devam eden
kadrolaşma, SHÇEK’te de yüzünü
göstermeye devam ediyor. SHÇEK
Genel Müdürlüğü’nün yeni
personel yükselme ve unvan
değişikliği yönetmeliği, ilgili
kuruluşlarda imamlara üst düzey
yönetici olma hakkõ veriyor. Önceki
yönetmelik uyarõnca din görevlileri
sadece SHÇEK kuruluşlarõnda
müdür yardõmcõsõ, ayniyat saymanõ
ve mutemet olabiliyordu. O dönem
tepkiyle karşõlanan bu yönetmelikte
yapõlan değişiklik, imamlara il
müdür yardõmcõsõ, ilçe sosyal
hizmetler müdürü, şube müdürü,
kuruluş müdürü ve müdür
yardõmcõsõ olma hakkõ tanõyor.
Unvan değişikliği sõnavõnda
ilgililerden en az ortaöğretim
düzeyinde mesleki veya teknik
eğitim sonucu farklõ iş alanlarõna
geçme şartõ aranõrken, “eğitime
tabi tutulmaksızın” yazõlõ sõnav
yapõlacak. Sağlõk ve Sosyal Hizmet
Emekçileri Sendikasõ Başkanõ
Bedriye Yorgun, SHÇEK
kuruluşlarõnda mesleki alanda
eğitim almõş personelin atanmasõ
gerektiğini vurguladõ. Din
görevlilerinin, müdürlük
pozisyonuna getirilmesinin sosyal
hizmetlerdeki durumu vahim hale
getirdiğini belirten Yorgun,
“SHÇEK Genel Müdürlüğü’nün
amacı kendi kadrolarına yer
açmak. Sosyal hizmetlerin
piyasalaştırılmasını ve taşeron
uygulamaları hızlandıran AKP
diğer yandan hizmetleri
ideolojisine göre şekillendiriyor”
dedi. Yönetmeliğin 6. maddesinde
yapõlan değişiklikle birlikte
din görevlilerinin üst düzey
yönetici olabildiğini anõmsatan
Yorgun, imamlarõn önünün
açõldõğõna vurgu yaptõ.
Başkentte kök hücre eylemi
K
esin tedavisi olmayan ve ölümle sonuçlanan kas
hastalõğõ ile ilgili kök hücre çalõşmalarõnõn des-
teklenmesi için bir araya gelen hasta ve hasta ya-
kõnlarõ, yetkililere çalõşmalara hõz verilmesi ve taleple-
rinin karşõlanmasõ için çağrõda bulundu. Türkiye’nin çe-
şitli illerinden başkente gelen kas hastasõ çocuğu olan ai-
leler, Sağlõk Bakanlõğõ önünde eylem yaptõ. “Yaşamaya
evet” yazõlõ tişört giyen ve “Sessiz çõğlõğõmõzõ duyun, ço-
cuklarõmõz ölmesin”, “Bu çõğlõğa ses verecek olan yok
mu?”, “Çocuklarõmõz, açmadan solan güllerimiz. Onlarõ
ölüme terk etmek istemiyoruz” yazõlõ dövizler taşõyan has-
ta yakõnlarõ, muhatap bulamadõklarõ takdirde, kendile-
rini bakanlõğõn demirlerine zincirleyeceklerini söyledi-
ler. Hasta yakõnlarõ adõna konuşan, kas hastasõ 21 aylõk
Kayahan Göze’nin babasõ Ahmet Göze, kas hastasõ ço-
cuklarõn 5-6 yaşlarõnda tekerlekli sandalyeye, 11-12 yaş-
larõnda boğazlarõ delinerek solunum cihazõna bağlõ ya-
şamak zorunda olduğunu ve 18-20 yaşlarõnda da ya-
şamlarõnõ yitirdiklerini belirtti. Göze, Türkiye’de bu
hastalõğõn tedavisinin bir an önce başlatõlmasõnõ istedi.
KÜRT BAYRAĞI İSTEMİŞTİ
Baydemir’e
soruşturma
TUNCELİ (Cumhuriyet)
- Tunceli Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ, Diyarbakõr Büyük-
şehir Belediye Başkanõ Os-
man Baydemir hakkõnda
özerklikle ilgili yaptõğõ ko-
nuşma nedeniyle soruştur-
ma başlattõ.
Diyarbakõr Büyükşehir Be-
lediye Başkanõ Osman Bay-
demir, 31 Temmuz’da 10.
Munzur Kültür ve Doğa Fes-
tivali kapsamõnda Tunceli’de
katõldõğõ “Kürt Sorunu Mu-
hataplık Konusu ve Demo-
kratik Özerklik” konulu pa-
nelde, özerklik istemini dile
getirerek “Belediye binamı-
zın önünde ay yıldızlı Türk
bayrağımızla sarı kırmızı
yeşil bayrağımız dalgalan-
sa ne olur?” demişti. Bay-
demir’in bu açõklamasõna
Devlet Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Cemil Çiçek,
sert tepki göstermiş ve Bay-
demir için isim vermeden
“Organları yer değiştirmiş
adam yerli yersiz konuşmuş
yine” ifadesini kullanmõştõ.
Yaptõğõ konuşma nedeniyle
Baydemir hakkõnda, Tunce-
li Cumhuriyet Başsavcõlõğõ
harekete geçti. Tunceli Em-
niyet Müdürlüğü tarafõndan
çekilen görüntü ve ses ka-
yõtlarõnõn çözümü yapõldõ.
Daha sonra ses kaydõ, gö-
rüntü ve ilgili belgeler, Tun-
celi Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’na sunuldu. Bunun üzeri-
ne, Tunceli Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ, Baydemir’in ko-
nuşmasõyla ilgili yaptõğõ in-
celemenin ardõndan soruş-
turma başlattõ.
DEMİRTAŞ’TAN ÇELİK’E TEPKİ
‘Organlarõ yer değiştiren
Rize Belediye Başkanõ’
AĞRI (Cumhuriyet) -
BDP Genel Başkanõ Sela-
hattin Demirtaş, Diyarbakõr
Büyükşehir Belediye Baş-
kanõ Osman Baydemir için
“Organları yer değiştir-
miş” diyen Başbakan Yar-
dõmcõsõ Cemil Çiçek’e tepki
göstererkek “Sayın Bayde-
mir demokratik özerliği sa-
vunduğu için kıyametleri
koparıyorlar. Bizim bele-
diye başkanımız ciddi bir
öneri yaptı. Ya siz? Eğer
burada birinin organı yer
değiştirmişse o da sizin Ri-
ze Belediye Başkanınızdır.
Bizim belediye başkanımız
onurluca bir girişim yap-
mıştır. Eğer bu konuda bir
öneriniz yoksa o zaman su-
sun” dedi.
Boykot çağrısı
Van’õn Çaldõran ve Ağ-
rõ’nõn Doğubeyazõt ilçelerin-
de halka seslenen Demirtaş,
referandumda boykot çağrõ-
sõnõ da yineledi. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn
“BDP tabanı AKP’ye oy
verecek” sözlerini de eleşti-
ren Demirtaş, “Erdoğan hal-
kımızın taleplerini kabul
etmezse halkımız da onu
kabul etmeyecektir” dedi.
CHP’Lİ MUHARREM İNCE, ÇİÇEK’İ ELEŞTİRDİ:
Yasakçı CemilANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İn-
ce, Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’e
1987 yõlõnda yapõlan referandumda 12 Ey-
lül yönetimince yasaklanan siyasilerin
yasaklarõnõn kaldõrõlmasõna karşõ kullan-
dõğõ, “hayır” oyunu anõmsattõ. İnce Çi-
çek’e, “Yasakçı Cemil” dedi.
İnce, Çiçek’in CHP Genel Başkanõ Ke-
mal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirileri-
ne yazõlõ bir açõklamayla yanõt verdi. İn-
ce, referandumda evet kampanyasõ yürü-
ten Bakan Çiçek’e, 12 Eylül sonrasõ ya-
saklarõn kaldõrõlmasõ için yapõlan refe-
randumda o zamanki partisi ANAP’õn
“hayır” kampanyasõyla 12 Eylül Anaya-
sasõ’na verdiği desteği anõmsattõ. İnce
şöyle dedi: “Sayın Cemil Çiçek, siz siyasi
kariyerinizde 12 Eylül Anayasası’na
‘evet’ demiş, bu anayasanın getirdiği si-
yasal yasakların kaldırılmasına da kar-
şı oy kullanmış birisiniz. Önce kendinize
bir bakınız ve kendi kişisel tarihinizin
kara alanlarıyla, yasakçı Cemil ile yüz-
leşmeyi deneyiniz.”
İnce, Çiçek’in Kõlõçdaroğlu’na Sõvas kat-
liamõna yönelik eleştirileri için de “O olay-
ların failleri de sizin siyasette yol ar-
kadaşlarınızdır. ‘Gazanõz mübarek olsun’
diyerek insanları eyleme kışkırtan,
‘Cumhuriyetin temeli burada atõldõ, burada
yõkõlacak’ diyenleri çok iyi tanırsınız. Sen
Adalet Bakanlığı yaptığın dönemde,
bugün yurtdışında nerede yaşadığı bel-
li olan bu olayın faillerinin ülkeye iadesi
için ne yaptın? Bunu anlat” dedi.
Muharrem İnce
Romanlara da
‘eylem planõ’
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn İstanbul da Roman köken-
li vatandaşlarla buluşup onlarõn so-
runlarõnõ dinlemesinin ardõn-
dan Avrupa Birliği Genel
Sekreterliği de (ABGS)
hükümetin talimatõyla
uluslararasõ bir Ro-
man semineri dü-
zenlemek için ha-
zõrlõklara başladõ.
“Ayrımcılıkla mü-
cadele” yaklaşõmõ
olarak kamuoyuna
sunulan Roman açõ-
lõmõnõn bir adõmõ ola-
rak öngörülen Roman
semineri eylül ayõnda
gerçekleştirilecek. Si-
vil toplum örgütleri
ve yabancõ uzmanla-
rõn da katõlacağõ
uluslararasõ se-
miner sonrasõn-
da Roman vatan-
daşlarõn sorunla-
rõ ve gereksinim-
leri belirlenecek.
Seminer sonra-
sõnda bu sorun-
larõn giderilmesi
için bir eylem
planõnõn da ha-
zõrlanmasõ bek-
leniyor.
Seminer sõra-
sõnda özellikle
Roman vatan-
daşlarõn barõnma,
eğitim ve sağlõk
konularõndaki
sorunlarõna çare-
ler aranacak.
Başbakan Erdo-
ğan da Roman-
larla buluşma-
sõnda TOKİ’nin Roman vatandaşlara uygun
taksitlerle ev yapacağõ tahhüdünde bulunmuştu.
Bunun yanõ sõra eğitimde ayrõmcõlõk yaşayan Ro-
man çocuklarõn eğitime kazandõrõlmasõ için de ne-
lerin yapõlmasõ gerektiği seminerde konuşulacak.
ABGS’DEN SEMİNER
‘Tarafsõz medyaya
gözdağõ mõ veriliyor?’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP İzmir Mil-
letvekili Ahmet Ersin, kapatõlan DTP’nin yasaklõ
genel başkanõ Ahmet Türk’e yumruklu saldõrõ
görüntülerini ana haber bülteninde 3 gün ya-
yõmladõğõ gerekçesiyle RTÜK tarafõndan Star
TV’ye 250 bin TL para cezasõ verilmesini
TBMM gündemine getirdi.
Ersin, TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu soru öner-
gesiyle Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’tan
açõklama istedi. Ersin, “Bu yumruklu saldırı-
yı gerçekleştiren saldırgan, mahkeme tara-
fından 7 bin lira para cezasına çarptırılmışken
RTÜK olayı sağduyu çağrıları ile yayımlayan
Star TV’ye 250 bin lira ceza vererek tarafsız
medyaya gözdağı mı veriliyor? RTÜK’ün bu
tavrı basın özgürlüğüyle çelişmiyor mu?”
CHP’DEN ARINÇ’A SORU
ROMANLARIN
İSTEKLERİ
? Her Roman mahallesine bir
okul, sağlõk ocağõ açõlmalõ ve
Roman müziği konusunda araş-
tõrmalar yapõlmalõ.
? Yoksulluk sõnõrõnõn altõndaki
ailelere yardõm yapõlmalõ.
? Çeşitli meslek ve beceri kurs-
larõ açõlmalõ, geleneksel uğ-
raşlarõ desteklenmeli ve gü-
vence altõna alõnmalõ.
? Barõnma, sosyal ve kültürel
yaşamdan uzak öneriler değil,
Romanlarõn hayat tarzlarõ ve
ekonomik koşullar doğrultu-
sunda alternatif projeler hayata
geçirilmeli.
? Kentsel dönüşüm projele-
rinde mahalle liderlerinin gö-
rüşlerine başvurulmalõ.
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Bir cemaat lideri, “İmkân olsa
mezardakileri bile kaldırarak referandumda
evet oyu kullandırmak lazım” demiş!..
Güçsüzlüğü de ifade eden bu
açıklamayı kim yapmış?.. Devletin
damarlarına çaktırmadan sızma talimatı
veren tarikat lideri... Peki aynı şahıs
“Ergenekon” adı verilen operasyonları
“Gatakulli” diye desteklemedi mi?..
Destekledi...
Gelelim ikinci soruya; askerin kozmik
merkezlerine girilirken, devlet
sırları internete düşerken,
toplum külliyen baskı altında
tutulurken ve de Türkiye korku
imparatorluğuna
dönüştürülürken ülkeyi kim
yönetiyor?
Tabii ki AKP...
Anlayacağınız, Milli Görüş talebeleri ile
Nur şakirtleri tek parti faşizminin
anayasalaşması için işbirliği yapıyor!..
Yani Cumhuriyet kurumlarının birer
birer alaşağı edilmeye çalışıldığı bir
süreçte, bireyi mürit gören zihniyet
“Evet” propagandası için elbirliğiyle
çırpınıyor!..
Askerlerin şehit edildiği, her ay onlarca
Kürt gencinin hiç yerine öldüğü bir
coğrafyada referanduma karşı boykot
kampanyasını yürütenleri de hesap
ederseniz, Türkiye’nin aydınlık insanlarının
işi çok zor!..
Oysa Atatürk Cumhuriyeti dinsel
gericilikle etnik bölücülük arasında
sıkıştırılsa da, AKP ve işbirlikçilerinin işi
daha da vahim!..
Çünkü AKP, yoksullaştır-köleleştir
zihniyetiyle oy deposuna dönüştürdüğü
çaresiz kitleleri ikna etmekte bile artık
çok zorlanıyor...
İktidar bu yüzden ramazan ayı da
yaklaşırken mezarlıklara odaklanmış
hocaların fetvalarından medet umuyor!
Moral olsun diye yazmıyorum;
terörün azdığı, ekonominin
çöktüğü, toplumsal barışın
uçuruma yaklaştığı bir süreçte
AKP ile hocanın işleri ahirete
kaldıysa vay hallerine...
Bizler, Akıncılarla Nurcuların
umutlarını mevtalara bağladığı
bu dönemde üzerimizdeki ölü toprağını
bir an önce atabilirsek bu dünyayı
kurtarabileceğiz!..
O yüzden 12 Eylül’deki referandumun
Türkiye’nin geleceği açısından bir dönüm
noktası olduğunu yanı başınızdaki
herkese; yani fiziken değil yüreğiyle,
beyniyle yaşayan duyarlı her bireye ısrarla
anlatınız...
Deyiniz ki; Aydınlık bir Türkiye’de
yaşamak istiyorsan “Hayır”sızlık yapma...
Bu vatan için canını verenlerin, AKP’nin
çöktüğünü göremeden mezara gidenlerin
kemiklerini sızlatma!..
Referandumun Ölüleri!..
İmralı’da yatan Abdullah Öcalan her
ne kadar 31 Mayıs’tan itibaren geri
çekildiğini ve hiçbir şeye
karışmayacağını öne sürse de, her
çarşamba avukatlarıyla yaptığı
görüşmelerde ilginç mesajlar vermeye
devam ediyor. Öcalan’ın kimi
açıklamaları talimat gibi algılanıyor.
Bazı konuşmaları ise adeta itiraf niteliği
taşıyor.
Öcalan’ın geçtiğimiz çarşamba
yaptığı açıklamalar ise Hakkâri ve
çevresindeki “intifada” provaları ile
İnegöl ve Dörtyol’da kitlelerin PKK
terörüne yönelik ayaklanma
gerekçelerinin yeniden
sorgulanmasını gerektiriyor.
Yani hem Kürt kökenlilerin hem de
Batı’daki yurttaşların seslerini giderek
daha fazla yükseltmesinin ardında
biraz da şiddetin yarattığı yorgunluk
yatıyor. Ülkeyi bu hale Öcalan getirse
de, onun aşağıdaki sözleri, patlamaya
hazır kitlelerin içinde bulunduğu
psikolojiyi anlatıyor:
“Ne devletin bu sorunu çözmeye ne
de PKK’nin devrim yapmaya niyeti var.
Artık halk da bezmiş durumda. Bu
karşılıklı, iki halkta da var. Halk aç,
yoksul, yorgun, yıpranmış ne yapsın,
çözüm istiyor. Bu çatışmalardan bu
kaostan en fazla yoksul halkımız
etkileniyor.”
Öcalan’ın İtirafları!..
PKK’nin “demokratik özerklik”
adını verdiği planını önce örgütün
Kandil sorumlusu Murat Karayılan
açıkladı. Karayılan’ın
yardımcılarından Cemil Bayık da
çok yakında özerklik ilan
edeceklerini söyledi!
BDP’liler de örgütün bu planına
sahip çıktı. Diyarbakır’ın BDP’li
Belediye Başkanı Osman Baydemir
ise Tunceli’de yaptığı konuşmada,
“Belediye binamızın önünde ay
yıldızlı Türk bayrağımızla, sarı
kırmızı yeşil bayrağımız
dalgalansa ne olur” diyerek PKK
flamasına yönelik özlemini dile
getirdi!..
Tüm bunlar yaşanırken çok
şaşırtıcı bir olay daha meydana
geldi. Örgütün en çok eylem yaptığı
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki
PKK milisleri, Esentepe Mahallesi’ni
“özerk alan” ilan etti!..
PKK milisleri önce bildiri dağıttı,
sonra da ilçedeki 11 mahallenin de
adını değiştirdiklerini duyurdu. PKK
yandaşlarının çatışmalarda ölen
teröristlerle bazı PKK kamplarının
adlarını verdiği bölgeler arasında
Cumhuriyet ve Kışla mahalleleri de
var!..
PKK’nin yeni stratejisi: Adım adım
intifada... Adım adım özerklik!..
Özerklik Provası!..
PKK’nin yayın
organlarından ANF iki ilginç
haber yayımladı. Bu iki
haberdeki verileri yan yana
getirdiğinizde, salt içeriğinde
gizlenen mesajları değil,
örgütün psikolojik
mücadelede nerelere
vardığını da görüyorsunuz.
Hele bu iki habere mekân
olan bölge Türk Silahlı
Kuvvetleri ile İran ordusunun
aylardır bombaladığı Kandil
Dağı olursa, o zaman bu
haberler üzerinde daha çok
düşünmeniz gerekiyor! İşte
ilk haber:
“Türk ve İran ordularının
saldırılarına rağmen Kandil
Belediyesi çalışmalarını
sürdürüyor. Kandil’in yolu
bozuk olması nedeniyle
birçok kazaya yol açıyor.
Kürdistan Bölgesel hükümeti
yolu yapmak için herhangi
bir girişimde bulunmazken,
Kandil Belediyesi, Kandil’in
tüm yollarını yapacaklarını
belirtti.”
İkinci haberde ise
“Savaşın içinde ‘Mutlu
Yolcular’ filmi çekiliyor”
başlığı vardı. İşte Kandil
Dağı’ndaki bir film (!) setini
ziyaret eden muhabirin
yazdığı satırlar:
“Uçaklar bomba
yağdırıyor, havanlar
susmuyor... Her gün
operasyon haberleri var.
Yeni bir film projesinin
çatışma koşullarına rağmen
başladığı bilgisini alınca film
setine vardık. Filmin çekim
ekibi senaryodaki
karakterleri
canlandırabilecek oyuncuları
seçiyor. Bir yandan savaşın
şiddeti, diğer taraftan
sinema sanatının estetiği ile
iç içe giren gerçeği gerilla
sineması kendisine konu
ediniyor.”
PKK’nin sitesi sözde
“yol” ve “yolcu”
haberlerini servis ederken
bombalar altında
cendereye girmiş Kandil
Dağı gibi bir bölgede
yaşamın olağan koşullar
içinde sürdüğünü
duyurmak istiyor!..
Yani demek istiyor ki, “Siz
ne yaparsanız yapın burası
çok rahat!..”
Nasıl propaganda ama?..
Kandil’in Yolları!..