19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2010 SALI 18 SPOR Atletizmin ‘altın’ dönemi Avrupa Şampiyonasõ’nda kazanõlan 4 madalya spor gündemine oturdu, geleceğin çalõşmalarõ şimdiden başladõ COŞKUN GÜLBAHAR İspanya’nõn Barcelona kentinde düzenlenen 20. Avrupa Atletizm Şampiyonasõ’nda kazanõlan 3 altõn ve 1 gümüş madalya, Türkiye’nin bu daldaki gelişimini gözler önüne serdi. Sporun sadece futbol olarak algõlandõğõ ülkemizde son günlerde gündemden düşmeyen atletlerimiz, kuşkusuz en çok Atletizm Federasyonu Başkanõ Mehmet Terzi’yi sevindirdi. “Tarih yazdık” diyen Terzi, bunun henüz başlangõç olduğunu ve 2011’de Güney Kore’de düzenlenecek olan Dünya Şampiyonasõ’nda çok daha iyi dereceler alabileceklerini söyledi. Ancak hem Terzi’nin hem de ulusal sporcularõn asõl hayali 2012 Londra Olimpiyatlarõ’nda kürsüde Ay - Yõldõzlõ bayrağõmõzõ dalgalandõrmak. Türk halkõnõ gururlandõran bu başarõda aslan payõ kuşkusuz her türlü olumsuzluğa karşõn fedakârca çalõşan sporcularõn... Elvan Abeylegesse ve Alemitu Bekele’nin aldõğõ madalyalar herkesi sevindirdi ancak bir isim vardõ ki ‘içimizden biri’ olduğu için ona gösterilen ilgi farklõydõ. 1986 yõlõnda Mersin’de doğan Nevin Yanıt, 100 metre engellide altõn madalya kazanarak Türk kadõnõnõn ne kadar güçlü ve azimli olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Tam bir Ay - Yõldõz âşõğõ olan ve yarõşa İstiklal Marşõ dinleyerek hazõrlandõğõnõ söyleyen ulusal atlet, emeğinin karşõlõğõnõ almaktan dolayõ büyük mutluluk duyuyor. Henüz 24 yaşõnda olan Nevin, Avrupa Şampiyonasõ’nda kazandõğõ altõn madalyayõ ‘başlangıç’ olarak değerlendiriyor. Bu arada dün F.Bahçe yönetim kuruluna kabul edilen Nevin Yanõt için yarõnki Young Boys maçõ öncesi Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda kutlama töreni düzenlenecek. F.Bahçe Atletizm Şube Sorumlusu ve eski Atletizm Federasyonu Başkanõ Fikret Çetinkaya, kazanõlan başarõlar nedeniyle hâlâ şokta olduklarõnõ söyledi. Nevin Yanõt’õn başarõsõnõn kendilerini gururlandõrdõğõnõ belirten Çetinkaya, “Hem Nevin hem de diğer sporcularımız gerçekten çok önemli bir başarıya imza attı. Türkiye’nin Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda 5. olacağını düne kadar düşünemezdik. Yatırımlar arttıkça başarılar da geliyor. Biz de sporculara elimizden gelen bütün imkânları seferber ediyoruz. Madalya kazanmak zaten başarıydı ancak madalyanın renginin altın olması bizi daha da gururlandırdı. Başarıların devamının geleceğine inanıyorum” dedi. OTORİTELER YERLİ ÇALIŞTIRICIDAN YANA ALİCAN SEZER 20. Avrupa Atletizm Şampiyonasõ’nda ulusal sporcularõmõz, altõn ve gümüş madalya elde ederek büyük bir başarõya imza attõ. Şampiyonada Elvan Abeylegesse 10 bin metrede zirveye çõkarken 5 bin metrede ise 2. olarak, iki madalya birden kazanmayõ başardõ. 100 metre engellide ise Nevin Yanıt, yaşadõğõ tüm zorluklara karşõn üstün bir performans sergileyerek altõn madalya kazanõrken Alemitu Bekele de 5 bin metrede 1.’liği elde etti. Türk sporcularõn bu başarõsõ, Türkiye’nin atletizmdeki prestjini yükseltirken ortaya konulan performans Türk antrenörlerin yeteneğini bir kez daha gösterdi. Yaşanõlan maddi ve manevi sõkõntõlara karşõn Türk hocalar, atletlerini yarõşlara en iyi şekilde hazõrladõ ve bir anlamda sporcularõnõn madalya başarõsõna ortak oldu. Türk antrenörlerinin yönetimindeki ulusal sporcularõn madalya kazanacağõ ise önceki şampiyonalardaki başarõlardan belliydi. Bayanlar bin 500 metrede 2002 senesinde Avrupa Atletizm Şampiyonasõ’nda zirveye çõkan Süreyya Ayhan Kop’u o dönemde, şimdiki eşi, antrenör Yücel Kop çalõştõrõyordu. Yücel Kop, ulusal sporcularõn arkasõnda her zaman Türk antrenörlerin olmasõ gerektiğini, başarõnõn ancak böyle geleceğini belirtiyor. Eski Atletizm Federasyonu Başkanõ Mehmet Yurdadön de, başarõ için Türk hocalarõn altyapõ sürecinden itibaren ulusal sporcularla birlikte çalõşmasõ gerektiğini savunuyor. Konuyla ilgili olarak ise görüşler şöyle: Mehmet Yurdadön (Eski Atletizm Federasyonu Başkanı): Görüldüğü üzere Avrupa Şampiyonasõ’nda kazanõlan madalyalarõn altõnda Türk antrenörlerin imzasõ yatõyor. İlerleyen yõllarda da başarõ yakalamamõz için altyapõ sürecine daha çok önem vermeliyiz. Yücel Kop (Eski ulusal antrenör): Atletizm Federasyonu, sporculara yeterli desteği vermiyor. İşte tam bu sõrada Türk antrenörler ortaya çõkõyor. Türk hocalar, tüm imkânsõzlõklara karşõn sporcularõnõ yarõşmalara çok iyi bir şekilde hazõrlõyor. Necdet Ayaz (Eski ulusal atlet): Türkiye, genç nüfusuyla böyle turnuvalarda başarõlõ olabilecek bir ülke. Ancak Atletizm Federasyonu’nun genç cevherleri ortaya çõkarmasõ gerek. Türk antrenörleri ise görev verildiği takdirde neler yapabileceklerini bu şampiyonada gösterdi. Haydar Doğan (Eski ulusal atlet): Yabancõ isimler yerine, Türk sporcularõna ve antrenörlerine yatõrõm yapmamõz gerek. Türk antrenörün zaferi Nevin’in Verdiği Mesaj Ülkemizde futbol olimpik sporları birer birer yutarken bu gidişatla gelişmiş ülkeler arasına girmemizin çok zor olduğunu yeri geldiğinde dile getirmişimdir. Çünkü aldığım spor eğitimi daha gençlik yıllarımda atletizm ve cimnastiği gelişmemiş ülkelerin bir spor ülkesi olamayacağını öğretmişti bana. Akademide okurken koltuklarının altından ayırmadıkları vitamin kutuları ile olağanüstü bir özveriyle çalışan atlet arkadaşlarıma her zaman hayranlık duymuşumdur. Biz her dakika futbol oynamanın keyfini sürerken onlar yılda birkaç kez yarışmak hatta yılda birkaç 10 saniye koşabilmek için insanüstü gayret gösterirlerdi. Atletizmin ne denli zor, ne kadar insanüstü çaba ve emek gerektiren olağanüstü bir spor branşı olduğunu öğrencilik yıllarımdan bu yana bilirim. Ama bu çaba, bize akademide hocalık da yapan 1948 Londra Olimpiyatları’nda üç adım atlamada bronz madalya kazanan Ruhi Sarıalp’in yanına yeni bir isim eklemeye yetmiyordu. Çankırı’nın bozkırında bir kır çiçeği gibi baş gösteren Süreyya Ayhan bana “Süreyya” başlıklı “Bu şirin ölkenin Mihriban gızı” türküsünü günlerce söyletmişti. Sonra umutlarımızı Elvan’a bağladık. Elvan ülkemizi çok iyi temsil edip kendini gerçek bir Türk gibi duyumsasa da sanki bir yerde bir eksiklik var duygusu kalbimizin derinliklerinde duruyordu. Barcelona’da Elvan ile başlayıp Nevin Yanıt ile devam eden ve Alemitu Bekele’nin altın madalya sayısını üçe çıkarması, Türkiye’nin bundan sonra spor ülkeleri arasında adının anılmasının başlangıcı olması bakımından önemlidir. Özellikle Nevin Yanıt’ın başarısı çok özeldir ve bize özgüdür, bizimdir. Kadınların çağdışına itilme çabasının olduğu günlerde adeta çamurdan çıkmış bir pırlantadır. Tartan pisti olmayan bir şehirden tamamen yerli insanların çabasıyla, azmiyle, atletizmin doğasında var olan zorluklarla başa çıkma duygusunu, altın madalya ile taçlandıran Nevin, bir gerçeği daha adeta gözümüze sokmuştur. Çamurdan şampiyon çıkarabiliyorsak, yetenekli insanlar diyarı güzel ülkemizde, spora gönül veren gençler için gerekli olanaklar sağlanırsa, Türkiye, gelecek 10 yıl içerisinde bir ‘spor ülkesi’ olabilir. Nevin Yanıt bize bu mesajı vermiştir… GÖRÜŞ METİN TÜKENMEZ 12 SANİYEDE 347 BİN LİRA B İ R B A K I Ş T A A V R U P A A T L E T İ Z M Ş A M P İ Y O N A S I O.R:Oyunrekoru A vrupa Atletizm Şampiyonasõ’nda bayanlar 100 metre engellide birinci olan Nevin Yanıt, Avrupa Şampiyonluğu için Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Ödül Yönetmeliği’ne göre 500 Cumhuriyet Altõnõ’nõn yanõnda finale çõktõğõ için de özel bir uygulamayla 100 altõn da ekstradan kazandõ. Şampiyon sporcunun kulübüne teslim edilen 200 altõnõ Nevin’e verecek F.Bahçe, başarõlõ atlete ayrõca bir ödül daha sunacak. Altõnlarõn karşõlõğõ olarak Nevin, 347 bin TL alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle