19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Raylar eğri büğrü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde, yük treninin 2 vagonu devrildi. Kazada ölen ya da yaralanan olmadı. TCDD 5. Bölge Müdürü Üzeyir Ülker, kazanın rayların aşırı sıcak havadan olumsuz etkilenmesinden kaynaklandığını ifade etti. Ülker, şu bilgileri verdi: “Raylarda yaklaşık 350 metrelik hasar var. Kaza, rayların yaklaşık 65 derece sıcaklıktan dolayı genleşme yaparak dirsek vermesinden meydana geldi.” (AA) CMYB C M Y B 3 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Faşizm Nasıl Olağanlaşıyor? Üç Fotoğraf Sevgili okurlarım, bir an için olağanüstü durumları… Kitlesel tutuklamaları… Cezaya dönüşen tutukluluk sürelerini… Unutalım… Günlük yaşamın olağan akışına bakalım: Bugün size 21. yüzyılın birinci on yılı biterken... “Demokratik(!) Türkiye”den… Makrodan mikroya doğru… Üç fotoğraf sunacağım… Yorumsuz! Birinci fotoğraf: Başbakan. Başbakan muhalefet partilerini, bir kısım medyayı, YARSAV’ı ve terör örgütünü “şer ittifakı” olarak aynı yere koydu! Selçuk Şenyüz’ün Hürriyet gazetesinde yer alan 1 Ağustos tarihli haberine göre, Başbakan Tayyip Erdoğan, referandum turu kapsamındaki gezilerinin Hatay ve Adana durağında, 31 Temmuz’da özetle şöyle konuşmuş: “Darbe anayasasına kim evet diyebilir. Bu anayasa değişikliğine kimlerin karşı çıktığına lütfen dikkat edin. CHP, MHP, BDP karşı çıkıyor, bir kısım medya karşı çıkıyor. Karanlık ortamdan medet uman çeteler karşı çıkıyor. Vesayet düzeninin devamından medet uman şebekeler karşı çıkıyor. Tuzu kuru seçkinler karşı çıkıyor. Bütün bunlarla beraber terör örgütü karşı çıkıyor. Bundan daha açık net ne olabilir: CHP, MHP, BDP, bir kısım medya, YARSAV, terör örgütü hepsi bir araya toplanmışlar, şerde ittifak ediyorlar.” İkinci fotoğraf: İstanbul Büyükşehir Belediyesi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kendisine karşı istimlak bedeli davası açan bir sitenin giriş-çıkışını engelledi! Hürriyet gazetesinde 1 Ağustos’ta yer alan Eyüp Serbest’in haberi şöyle: “Sarıyer İstinye’deki Boğaziçi Sitesi sakinleri, 500 metrekarelik arsalarının üzerinden kamulaştırmadan yol geçiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) tazminat davası açınca, hayatları kâbusa döndü. Dava üzerine siteyi imar yönünden araştıran İBB, giriş-çıkış ve otopark olarak kullanılan alanın kendisine ait olduğunu tespit etti. Zabıta ekipleri, sitenin girişini dubayla kapatıp kapıda nöbet tutmaya başladı.” Üçüncü fotoğraf: Polis. Trafik polisi sokaktaki şortlu kızlara kimlik sordu! Başak Sayan’ın Akşam gazetesindeki 1 Ağustos tarihli köşe yazısından: “…Evin önünde arabama tam binmiştim ki bir ekip arabası girdi sokağa. Sokak dediğimiz küçücük bir yer. Mahallenin tam ortasında durdular, benim arabamın önünde. Elif, Serpil ve Devrim dışarıda, vedalaşma safhasındalar. Hepimizin ayağında şıpıdık terlikler, kısacık şortlar. İki polisten biri camı açıp bizim kızlara seslendi; ‘Türk vatandaşı mısınız siz? Kimlikleri görebilir miyiz?’ Kızlar şaşkınlıkla bakakaldılar. Sesleri tüm mahallede çınlarken bülbül gibi Türkçe konuştuklarını duymamaları imkânsız. Ben de o sırada arabamı çalıştırmaya çalışıyorum. Kan beynime sıçradı... ‘Pardon’ dedim; ‘siz mahallenin ortasında, evin önünde, üstelik trafik polisiyken hangi nedenle bu soruyu soruyorsunuz?’ ‘Rutin kontrol’ dedi… …Acaba biz şortlu değil de muhafazakâr giyinmiş olsaydık aynı şekilde gelip soru sorabilirler miydi? ‘GBT’ye bakacağım’ dedi. Asayiş değil, trafik polisi olduğu için GBT cihazı yok elinde... Oraya buraya telefon edip sormaya başladı... Biz de GBT cihazının gelmesini bekleyeceğiz... Kıyameti kopardık tabii. Hakkımızın hukukumuzun ne olduğunu bildiğimizden ne dese anında cevabımızı veriyorduk. Baktı dayanağı yok ‘buyurun’ demek zorunda kaldı… …Polis vatandaşın huzurunu korumakla yükümlü iken nasıl bu şekilde huzursuz eder? ‘Beni rahatsız ediyor’ diye kimi kime şikâyet edeceğiz? Polisi polise mi?..” Fotoğraflar bunlar… Yorum sizin! [email protected] www.kongar.org Karikatürlü Ev’de ‘usta’yla birlikte Kamil Masaracı’nın girişimiyle ve Milas Belediyesi’nin desteğiyle 23 Nisan 2010’da açılışı yapılan Turhan Selçuk Karikatürlü Ev’de etkin- likler devam ediyor. İlki Kamil Masaracı tarafından başlatılan atölye çalışması haftalık periyotlarla Mehmet Nergis tarafından çocuklar ve gençlere yönelik olarak sürdürülüyor. Bu kez de karikatürist Ferit Av- cı Karikatürlü Ev’in konuğu oldu. Son dönem karikatürlerinden olu- şan sergisini açan Avcı, atölye çalışmasını da gerçekleştirdi. Avcı yap- tığı konuşmada “Yıllardır çizgi ile uğraşan biri olarak ilk kez kişisel bir sergi açtım. Büyük ustamızın Evi’nde. Sergiyi Turhan Selçuk’la bir- likte dolaştığımı hissettim. Eleştiri ve önerilerini duydum. Milaslı ço- cuklarla yaptığım atölye çalışmasında gördüm ki Karikatürlü Ev on- ların ikinci evi olmuş dedi. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat da yaptığı konuşmada etkinliklerin süreceğini ve Turhan Selçuk’la il- gili büyük bir karikatür şenliğinin çalışmasını başlattıklarını açıkladı. Bilmece gibi görüntü İngiliz bilim insanõ ‘Boğaz’õn altõnda Karadeniz’e dökülen bir sualtõ nehri var’, Türk araştõrmacõlar ise ‘tercüme hatasõ’ ya da ‘alt akõntõ olabilir’ diyor İstanbul Haber Servisi - İngiliz Leeds Üniversitesi’nden bilim adamlarõnõn robot denizaltõ kullanarak Karadeniz’de dünya- nõn tek aktif sualtõ nehrini keşfettiğini açõklamasõ soru işaretleri yarattõ. Prof. Dr. Celâl Şengör ve Prof. Dr. Naci Görür, yeni bir buluş olarak sunulan sualtõ nehri- nin boğazdaki tuzluluk farkõndan oluşan akõntõ olduğunu belirterek nehirlerin tatlõ sular olduğuna dikkat çektiler. Leeds Üniversitesi’nden Dr. Dan Parsons, Sunday Telegraph’a yaptõğõ açõklamada, Ka- radeniz’in altõnda bulunan dünyanõn tek aktif sualtõ nehrinin dünyadakilerin tersi yönünde aktõğõnõ ifade etti. Haberde, İstan- bul Boğazõ’nõn altõndan Karadeniz’e akan ve yer yer 800 metre genişliğe ulaşan nehrin üzerinde şelaleler bile bulunduğu öne sürülerek denizin 35 metre derinliğinde olduğu anlatõldõ. ‘Yunanlılar bile biliyordu’ İngiliz Leeds Üniversitesi uzmanlarõnõn ilk kez robot bir denizaltõ aracõ kullanarak deniz yatak- larõnda bulunan kanallar üzerinde çalõştõğõ belir- tilerek taşõdõğõ su itibarõyla dünyanõn en büyük altõncõ nehrinin bulunduğu savunuldu. İTÜ Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ce- lâl Şengör, haberde sualtõ nehri olarak bahsedilen akõntõnõn 18. yüzyõlda Luigi Ferdinando Marsigli tarafõndan keşfedildiğine dikkat çekerek “Bu ne ce- halet? Boğazda 2 akıntı var; birinde Akdeniz’in tuzlu suları Karadeniz’e, diğerinde Karade- niz’in az tuzlu suları Akdeniz’e ulaşıyor. Bo- ğazdaki alt akıntıyı milattan önce Yunanlı ba- lıkçılar da biliyordu. Balıkçılar ağır taşlar sal- landırarak boğazda akıntıya karşı gitmek mümkün diyorlar kaynaklara göre... Hem ne- hirler de tatlı sulardır, tuzlu değil” dedi. Prof. Dr. Şengör, deniz altõnda benzer yoğun su- larõn oluşturduğu akõntõlar 1930’lardan beri bilin- diğini belirterek “Bunların Avrupa-Amerika arasında telgraf kablolarını kopartacak güçte olduğu da biliniyor. Zaten telgraf tellerinin kopması üzerine keşfedildi. Buradaki yeniliği anlayamadım” diye konuştu. Prof. Görür de şunlarõ söyledi: “Denizin için- de bir akarsudan bahsedemeyiz. Bütün akar- sular denize varıyor ve denizin suyuna dahil oluyor. Karadaki bir su kaynağı yeraltı mağa- ralarından denizin dibine iniyor ise sualtı nehri olur. Böyle bir şey olursa Türkiye’den ancak Istırancalar’daki tatlı sular karadan denizin altına girip yeraltı suyu oluşturabilirler. Belki bilim adamı boğazdaki akıntıyı akarsuya ben- zetmiştir, sonra da yanlış tercüme edilmiştir.” Dördü çocuk beş kişi Serinlemek isterken boğuldular SELAHATTİN ŞAHİN NEVŞEHİR - Nevşehir’in Hacõbektaş ilçesinde bu yõl düzenlenecek 47. Ulusal ve 21. Uluslararasõ Hacõbektaş Veli Anma Kültür ve Sanat etkinlikleri kapsamõnda Hacõbektaş Veli Dostluk ve Barõş Ödülü’nün araştõrmacõ-yazar Cemal Şener’e verilmesi kararlaştõrõldõ. Şener’e ödülünün Hacõbektaş’ta 16 Ağustos’ta başlayacak Hacõbektaş Veli Anma Kültür ve Sanat etkinlikleri törenleri sõrasõnda verileceği açõklandõ. Hacõbektaş Veli Anma Kurulu tarafõndan etkinlikler kapsamõnda düzenlenen kõsa öykü, serbest vezin ve hece vezni şiir yarõşmasõnda da dereceye girenler belli oldu. Kõsa öykü yarõşmasõnda “Bilge Ağacı” isimli öyküsüyle birinciliğe Bekir Özgen layõk görülürken ikincilik ödülü “Yağmurlu Bir Günün Bir Bilimi” adlõ eseriyle Fehmi Salık, üçüncülük ödülü de “Karanlığa Kıvılcım Olacaksın” adlõ öyküsüyle de Savaş Ünlü’nün oldu. Kõsa öykü yarõşmasõnda mansiyon ödülünün de “Âşık” isimli öyküsü ile Yılmaz Gürbüz’e verilmesi kararlaştõrõldõ. YUSUF ÖZKAN İZMİR - Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ’nõn, genetiği değiştirilmiş (GDO’lu) 25 ürüne ithalat izni vermesi, endişe yarattõ. Uzmanlar, ülkemizde üretilmesi yasak olan bu ürünlerin önündeki engellerin ithalatla aşõldõğõna dikkat çekerek “Halkın zarar görecek olması açısından ortada değişen bir şey yok” dediler. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarõm Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, güncel bir örnek vererek, bugün yaz helvasõ olarak bilinen ürünün fruktoz şurubuyla yapõldõğõnõ ve tamamen GDO’lu mõsõrdan elde edildiğini vurguladõ. Özkaya şunlarõ söyledi: “İthal ürünlerin daha çok hayvancılık sektöründe kullanılacağı söyleniyor. Ancak bunların bir şekilde yurttaşların tüketim ürünlerinde yer alması söz konusu. Örneğin şeker ağırlıklı ve margarin benzeri ürünler bu açıdan risk oluşturuyor.” Özkaya, yöneticilerin, “GDO’lu ürünler geldi ama sağlığınıza bir şey olmuyor” mantõğõyla, GDO’lu üretimin önünü açabileceğine dikkat çekti. Yurt Haberleri Servisi - Hava sõcaklõklarõnõn yükselmesiyle boğulma vakalarõnda yaşanan artõş dikkat çekti. Yurt genelinde dün serinlemek isteyen 4’ü çocuk 5 kişi boğuldu. Ankara’nõn Güvenç köyüne ailesiyle birlikte piknik yapmaya giden A. Ö. (13), piknik alanõnõn yanõndaki gölette boğuldu. Kocaeli’nin Kumcağõz sahilinde arkadaşlarõyla denize giren L. G. (17) dalgalara kapõldõ. Gümüşhane’nin Altõnpõnar beldesindeki Altõnpõnar Gölü’ne giren E. Ç. (14) gözden kayboldu. Arama sonucu çocuğun cesedine ulaşõldõ. Adõyaman’õn Kâhta ilçesinde babasõ Hamza Taner ve kardeşleriyle Cendere Köprüsü’ne piknik yapmak için giden 7 yaşõndaki A. T. çaya girdi. Akõntõya kapõlan çocuk boğuldu. Düzce’den Akçakoca’ya giden 23 yaşõndaki Adnan Yıldız, Çuhallõ Çarşõsõ belediye plajõnda yüzerken sara nöbeti geçirdi. Genç kurtarõlamadõ. BTK’ye baz suçlaması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Elektrik Mühendisleri Odasõ (EMO) İzmir Şubesi, Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) baz istasyonlarõyla ilgili yaptõğõ açõklamalarõn bilimsellikten uzak ve bilgi kirliliğine neden olduğunu vurguladõ. EMO İzmir Şube Başkanõ Sedat Gülşen, şube yöneticileriyle birlikte İzmir Karşõyaka Atakent’te, üzerinde baz istasyonlarõ bulunan bir apartmanõn önünde basõn açõklamasõ yaptõ. 2 operatöre ait baz istasyonlarõnõn yapõm aşamasõnda binaya yerleştirildiğine, ancak 7 katlõ olmasõ planlanan yapõnõn 3 katõnõn kaçak olduğu gerekçesiyle yõkõlmasõnõn ardõndan, baz istasyonlarõnõn varlõğõnõ koruduğuna dikkat çekti. Şikâyet üzerine BTK yetkililerinin, istasyonlarõn yönetmeliklere uygun olduğuna ilişkin açõklama yaptõğõnõ belirten Gülşen, 15 metre uzunluğunda bir binaya baz istasyonu kurulamayacağõnõ söyledi. ‘Devrimi’ sürdürüyor ANKARA (AA) - İlk yerli otomobil “Devrim”in çeşitli olumsuzluklar nedeniyle üretiminin durdurulmasõndan etkilenen ilkokul mezunu oto tamircisi Mustafa Erdinç adlõ kişi, 2 yõl çalõşarak ürettiği otomobile “Devrim-2” adõnõ verdi. Yaklaşõk 2 yõllõk uğraşõnõn ardõndan, tuttuğu takõm Fenerbahçe’nin renklerine boyayarak son şeklini verdiği otomobiline “Devrim 2” adõnõ taktõğõnõ belirten Erdinç, ürettiği otomobili “Devrim” rüyasõnda emeği olan herkese armağan ettiğini söyledi. Erdinç, “Başbakanõmõz Sayõn Erdoğan’õn otomobilimi kullanmasõnõ çok istiyorum” dedi. Konteynerdeki bacak BURSA (AA) - Bursa’nõn merkez Nilüfer ilçesinde çöp konteynerinde bir kadõna ait olduğu sanõlan iki bacağõn bulunmasõyla ilgili soruşturmada, bacaklarõn, ait olduğu kişinin öldürülmesinden sonra kesildiği belirlendi. Olayõn ardõndan Bursa Adli Tõp Kurumu morguna götürülen bacaklar, cumhuriyet savcõsõ ve adli tabiplerce incelendi. Her iki bacağõn, diz kapaklarõnõn altõndan makineyle düzgün şekilde kesildiği, daha önce 39 olarak açõklanan ayak numaralarõnõn 37 olduğu tespit edildi. Bacaklarõn kendi çocuklarõna ait olabileceğini düşünen aileler polise başvurdu. Poşet kriminal laboratuvara gönderildi. Barõş Ödülü Şener’e ‘Zararõ halk görecek’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle