Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
3 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Birbirinin arasına dolanmış dallar
arasında dolaşırken.. yalınayak
ıslak çimenlere basarken.. ay
bulutların arkasına saklanırken...
neler düşünür insan?
Gizlenmiş yerden bir menekşe
kopardığınızda.. yaşadığınız ülkede
olup bitenleri düşündüğünüzde..
neler gelir aklınıza bilemem.
Kendimi zaman zaman ışığın
örümcek ağında gibi hissediyorum
yaşadıklarımızı düşünürken...
Islak çocuk gözlerini yansıtan,
gecenin esintisi içinde yürürken,
bir banka oturup dinlenirken
yaşanan olayları anımsıyorum...
Batman’ın Hasankeyf
karayolundaki TPAO kuyularına
saldıran eli kanlı PKK, güvenlik
görevlilerini etkisizleştirip işçilerin
kaldığı konteyneri ateşe veriyor,
kurulan mayın tuzağında Kürt
kökenli dört yurttaşımız yaşamını
yitiriyor.
Ölenler kim?
Eski İHD Başkanı Sadi Özdemir,
kardeşleri eski BDP
yöneticilerinden Salih ve Sıddık
Özdemir, eski Batman Baro
Başkanı Sedat Özevin...
Sabah televizyonları izlerken
BDP’li milletvekili hâlâ bildik
tümceleri yineliyor:
“Demokrasi, barış, kardeşlik!”
İnsanlar kendi gizleri içinde
yaşamla ölüm arasındaki o ince
çizgide Güneydoğu’da.
Yaşam oralarda dumanlar içinde
mavi olmayı unutan bir gökyüzünü
anımsatıyor insana.
Hangi filmdi anımsamıyorum...
Gecenin bir vakti çimenler içinde
yürüyen, âşığının yüreğinden ve
beyninden geçen sözcükleri
çözmeye çalışan, geçmişiyle
hesaplaşan, hâlâ onun etkisini
üzerinden atamayan o genç kızı ve
sevgilisini düşünüyorum.
Geçmişiyle yüzleşmeyen, onun
etkisini üzerinden atamayan bir
toplumuz biz...
Doğrularla yanlışların iç içe
girdiğini, televizyon ekranlarındaki
tartışma programlarında, aydın
geçinen çevrelerde, sözde bilim
insanlarında görüyoruz.
Temel hak ve özgürlükleri,
demokrasiyi, barışı, kardeşliği,
dostluğu, sevdayı sözlü kültürden
yazılı kültüre geçmemiş toplumlar
algılayabilir mi?
Televizyonların o “kâğıt
bebekleri” ve onların “baba parası”
yiyen sevgilileri, yaşama,
özgürlüklere ilişkin ne düşünürler
merak ederim...
Güneydoğu’daki feodal yapı,
şeyhler, aşiretlerin baskısı, devlet,
terör örgütü arasında sıkışıp kalan
insanlarımız...
Adına “töre cinayeti” denilen o
vahşet?
Bir toplum bu olaylara,
sanatçısıyla, müzisyeniyle,
aydınıyla, yazarıyla nasıl tepkisiz
kalabilir?
Televizyon ekranlarında
dudaklarını büze büze konuşan
kâğıt bebekler, Bodrum’da
magazincilerin karargâh kurduğu
mekânlarda, haftalık, aylık, üç aylık
baba parası yiyen sevgilileriyle
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Hasan
Hüseyin Kormazgil’in, Ahmed
Arif’in, Kemal Burkay’ın dizelerini
mi okuyor; yoksa Samim
Kocagöz’ün “Kalpaklılar” romanını
tartışıp 1934’te kazanılan kadın
hakları üzerine mi tartışıyor?
Bilgisizlik salt onları kapsamıyor
elbet...
12 Eylül askeri faşist darbesinde
beş yaşında olanlar bugün 35
yaşında...
Onlar 40’lı yaşlara doğru
ilerlerken bazıları bilgisizliğin kör
kuyusundan çıkmak için çırpınıyor.
Üniversiteyi bitirmiş ama doğru
düzgün tümce kuramayanların
sayısı yüksek...
Askeri darbelerle geçen bir
yaşamın içinde gelen o baskıyı,
zulmü, hapisliği gören 68 ve 78
kuşağı kendi yalnızlıklarını, hüznü
bir arada yaşarken eski
düşündaşları olan Soros’un
Çocukları, dincilerle birlikte AKP
yağdanlığı görevlerini başarıyla
sürdürüyorlar.
Yoksulluğun kol gezdiği
Diyarbakır’da 20 bin işsiz genç
caddelerde dolaşırken belediye
başkanı bakın ne diyor:
“Belediye binamızın önünde ay-
yıldızlı Türk bayrağımızla
sarı-kırmızı-yeşil bayrağımız
dalgalansa ne olur!”
Oralarda yoksulluk var, işsizlik
var; başkanın umurunda değil!
Bu isteğe karşı çıkıp üniter devlet
yapısını, Cumhuriyet devrimlerini,
demokrasiyi, özgürlükleri
istediğiniz kadar savunun, size
aynen şöyle diyeceklerdir “etnik
milliyetçiliği” solculuk sananlar:
“Darbeci, ırkçı, postalcı!”
Oysa yaşamlarında bir kez olsun
ne Marx Baba’yı okumuşlardır ne
de Dimitrov’un günlüklerini.
28 Şubat’tan, e-muhtıradan
hesap soramayanlar, şimdilerde
televizyon ekranlarında ne diyor:
“12 Eylül’den hesap soracağız!”
Yerim ben sizi yerim!
13 yıl önceden hesap
soramayanlar, Büyükanıt’a
dokunamayanlar, 94 yaşındaki
Kenan Evren’e mi
dokunacaklar?
Evet canınızı sıktım yine...
Var mısınız Ahmed Arif’in
Karanfil Sokağı’nın son dizelerini
okumaya:
“Karanfil Sokağı’nda camlı bir
bahçe/Camlı bahçe içre bir çini
saksı/Bir dal süzülür mavide/Al-al
bir yangın şarkısı,/Bakmayın
saksıda boy verdiğine/Kökü
Altındağ’da İncesu’dadır.”
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Bilgisizliğin Kör Kuyusu...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr; Faks numaramız: 0212 343 72 69
Susuz ilçesinde Ecevit’e Karaoğlan lakabõnõ veren Şahin, Kõlõçdaroğlu’na da bir lakap taktõ
‘Senin adõn Yiğitoğlan’ARDAHAN / KARS / ER-
ZURUM (Cumhuriyet) - Yurt
gezilerini sürdüren CHP Genel
Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu,
eski Başbakanlardan Bülent
Ecevit’e “Karaoğlan” lakabõ-
nõ veren Şehzade Şahin’i (85)
Kars’õn Susuz ilçesinde ziyaret
etti. Şahin, Kõlõçdaroğlu’na “Se-
nin adın da Yiğitoğlan” dedi.
Kõlõçdaroğlu daha sonra gitti-
ği Erzurum’da da Başbakan
Tayyip Erdoğan’a yüklendi.
CHP lideri, “Recep Bey duysun
diye söylüyorum, kul hakkı yi-
yenleri yargı önüne çıkart-
mak istiyorsan dokulmazlık-
ları kaldır. Ben de anayasaya
‘evet’ diyeceğim ama adım gi-
bi biliyorum, dokunulmazlık-
ları kaldıramaz” diye konuştu.
Kõlõçdaroğlu önceki gün Art-
vin’deki mitingin ardõndan dün
Artvin’in Ardanuç ve Şavşat
ilçelerinde halka hitap etti. Kõ-
lõçdaroğlu’nu Şavşat çõkõşõnda,
kendisi de Şavşatlõ olan YAR-
SAV eski başkanõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu karşõladõ. Emi-
nağoğlu’nun çay içmeye çağõr-
dõğõ Kõlõçdaroğlu, Ardahan mi-
tingine katõlmak için bu talebi
geri çevirdi.
Daha sonra Ardahan’a geçen
CHP liderini il girişinde atlõ
partililer karşõladõ. Şehir stad-
yumunun yanõndaki alanda ya-
põlan mitinge Ardahanlõlar bü-
yük ilgi gösterdi. İktidarõn va-
tandaşõn derdini değil, kendi
cebini nasõl dolduracağõnõ dü-
şündüğünü ifade eden Kõlõçda-
roğlu, “AKP’nin halka hesap
vermesinin ilk ayağı, ilk du-
rağı 12 Eylül. Dert yaratan, so-
run yaratan hükümet bu. 12
Eylül’de ‘hayõr’ deyin, milletin
yakasından bir an önce dü-
şerler” dedi.
Mitingin ardõndan Arda-
han’dan Kars’a geçerken parti
otobüsünde, beraberindeki ga-
zetecilerin sorularõnõ yanõtlayan
Kõlõçdaroğlu, “Referandum so-
nucunda evet mi, hayır mı çı-
kar” sorusuna “Elimde bunu
ölçecek bir olanak yok. Yurdu
geziyoruz, gözlemler yapıyo-
ruz. Son rapora göre evet ve
hayır başa baş gidiyor. Ama
belli bir süreç içinde taşlar ye-
rine oturdukça hayır oylarının
ağırlık kazanacağına inanı-
yorum” diye karşõlõk verdi.
Yurttaşõn borç yükü altõnda
ezildiğini, halkõn sõkõntõsõyla
AKP’nin farklõ olduğunu vur-
gulayan Kõlõçdaroğlu, yurttaşõn
AKP’ye olan kõzgõnlõğõnõn hayõr
oylarõnõn güçlenmesine yol aça-
cağõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu,
AKP iktidarõ döneminde CHP’li
belediyelere üvey evlat mua-
melesi yapõldõğõnõ vurgulaya-
rak şunlarõ söyledi: “Kaynak
aktarımında, kullanımında,
sorunlarla ilgilenmede ay-
rımcılık yapılıyor. Ayrımcılık
da bölücülüktür. Anayasa de-
ğişikliğinin referanduma ge-
tirilmesi yüzde 50-50 gibi evet-
hayırların böyle bir çizgi ha-
linde bulunması bile aslında
toplumun ayrışmasının bir
başka örneğidir. Bu anayasa
yüzde 51’le evet çıksa toplu-
mun yüzde 49’u ‘benim ana-
yasam değildir’ diyecek. Ana-
yasaların bir uzlaşmayla çık-
ması lazım.”
‘Umudumuz sensin’
Kõlõçdardoğlu, Kars’taki mi-
tingin ardõndan eski başbakan-
lardan Ecevit’e “Karaoğlan” la-
İktidarõn vatandaşõn derdini değil, kendi cebini nasõl dolduracağõnõ
düşündüğünü ifade eden CHP lideri Kõlõçdaroğlu, “AKP’nin halka hesap
vermesinin ilk ayağõ, ilk durağõ 12 Eylül. Dert yaratan, sorun yaratan hükümet
bu. 12 Eylül’de ‘hayõr’ deyin, milletin yakasõndan bir an önce düşerler” dedi.
Kõlõçdaroğlu, Erzurum’da da Erdoğan’a “Kul hakkõ yiyenleri yargõ önüne
çõkarmak için dokunulmazlõklarõ kaldõr, ben de ‘evet’ diyeyim” diye seslendi.
‘Halk hayır demeli’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokrat Parti (DP)
Genel Başkanõ Hüsamettin
Cindoruk, anayasa referan-
dumunun iktidar partisince “si-
yasi hesaplaşma aracına dön-
üştürüldüğü”nü söyledi. Cin-
doruk, “Halk bu oylamada
esasa girmelidir.
Esas, ‘hayõr’
oyudur” dedi.
Anayasa deği-
şikliğine “hayır”
kampanyasõnõn
stardõnõ, genel
merkez binasõn-
da düzenlenen genişletilmiş il
başkanlar kurulu toplantõsõnda
veren Cindoruk, iktidar ve ba-
zõ muhalefet partilerince refe-
randumun seçim kampanya-
sõna dönüştürüldüğünü, DP
olarak bunu doğru bulmadõk-
larõnõ söyledi. Cindoruk, halkõn
henüz referandumun içeriğini
ve oy pusulasõndaki hangi ren-
gin “evet” hangi rengin “ha-
yır” anlamõna geldiğini bil-
mediğini vurgulayadõ.
Cindoruk, anayasa değişik-
liğiyle yargõ organlarõnõn siya-
sallaştõrõlmak istendiğine dik-
kat çekerek “Bizi aldatmak,
vatandaşı aldatmak elbette
mümkün, ancak bunun ya-
rarı yok” diye konuştu.
Cindoruk, şunlarõ söyledi:
“Zamansız ve kötü niyetli
olduğu belli olan anayasa
değişikliğine karşı ‘hayõr’ oyu
kullanacağız. İntikam için
anayasa değiştirilmez. İnti-
kam için yapılacaksa biz ya-
parız ama biz istemiyoruz.”
‘Anayasanı al da git’
Konuşmasõnõn ardõndan Cin-
doruk, gençlik kollarõ üyesi
olan ve üzerlerinde “Ana-
yasanı Al da Git” yazõlõ
tişörtler giyen gençlerle
fotoğraf çektirdi. Daha
sonra, bir gazetecinin so-
rusu üzerine DP Genel
Başkan Yardõmcõsõ Ah-
met Özal, genel idare
kurulu toplantõsõnda, referan-
dumda “evet” oyu kullanõl-
masõ yönünde düşüncesini
açõkladõğõnõ, ancak toplantõda
parti adõna alõnan “hayır” oyu
kullanma kararõ üzerine ken-
disinin de bu yönde tavõr ser-
gileyeceğini bildirdi.
kabõnõ veren Şehzade Şahin’i,
Susuz ilçesinde ziyaret etti. Kõ-
lõçdaroğlu’nu “Sen bizim sta-
rımızsın” diyerek karşõlayan
Şahin, çevresindeki herkese
“Referandumda ‘hayõr’ oyu
verin” dediğini anlattõ. Kõlõç-
dardoğlu’ndan işsiz iki torunu
için iş isteyen Şahin, “Onları bir
ekmek sahibi yap, ben de sa-
na dua ederim” dedi. Kõlõçda-
roğlu’na “Umudumuz sende,
sen kurtaracaksın” diyen Şa-
hin, Kõlõçdaroğlu’na ne lakap
taktõğõnõn sorulmasõ üzerine, “O
Karaoğlan’dı, senin adın da
Yiğitoğlan” dedi.
‘Sen doğru dur,
eğri belasını bulur’
Kõlõçdaroğlu, daha sonra ka-
rayoluyla Erzurum’a geçti. Bu-
rada da halka seslenen Kõlõçda-
roğlu, “Rahmetli babam der-
di ki ‘oğlum sen doğru dur,
eğri belasõnõ bulur’ doğru du-
ruyoruz, her yerde doğru du-
racağız” diye konuştu.
Hedefin temiz siyaset oldu-
ğunu belirten Kõlõçdaroğlu, “Söz
veriyorum siyaseti temizleye-
ceğim. Bağımsız ve özgür Tür-
kiye’yi kuracağız” dedi.
Kılıçdaroğlu, Ardahan’a
girişinde atlı partililer ta-
rafından karşılandı. (AA)
BAHÇELİ’DEN ÇAĞRI
‘Gülen de
gelsin
oyunu
kullansın’
MHP lideri Bahçeli, Fethullah
Gülen’in “mezarda bulunanlarõn
da kalkõp ‘evet’ oyu
kullanmasõna” ilişkin sözlerine,
“12 Eylül’de Amerika’dan gelip
oy kullanmasõ daha hayõrlõ olur
diye düşünüyorum” yanõtõnõ verdi.
MANİSA (Cumhuriyet) - MHP
Genel Başkanõ Devlet Bahçeli,
“Türkiye’nin üç bilinmeyenli üç
denklemi bir an önce
açıklanmalıdır” dedi. MHP lideri,
Fethullah Gülen’in “mezarda
bulunanların da kalkıp ‘evet’ oyu
kullanmasına” ilişkin söylemlerini
de, “Sayın Fethullah Gülen Bey,
mezardan kaldırıp oy
kullandıracağına, 12 Eylül’de
Amerika’dan gelip oy kullanması
daha hayırlı olur diye
düşünüyorum” yorumunu yaptõ.
Aydõn’daki ilk referandum
mitinginin ardõndan önceki akşam
Manisa’ya gelen Bahçeli, dün ilk
olarak Belediye Başkanõ Cengiz
Ergün’ü ziyaret etti. Burada
gündeme ilişkin konularõ
değerlendiren Bahçeli, Türkiye’de üç
bilinmeyenli üç denklem
bulunduğunu söyledi. Bunlardan
ilkinin Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’la eski Genelkurmay
Başkanõ Yaşar Büyükanıt’õn
İstanbul’da, Dolmabahçe’de
görüşmesi olduğunu belirten MHP
lideri, “Siyasi hayata girmiş bu
görüşme açıklanmalıdır. İkincisi,
değerli siyaset adamı olarak
bilinen Bülent Arõnç Beyefendi’ye
yapılmış olan suikast iddiasıdır.
Bu sukast iddiası ve kozmik
alanda ne tür sonuçlara
ulaşıldığı açıklanmalıdır.
Sonuncusu da, Sayın Başbakan’ın
‘açõlõm’ diye nitelendirdiği,
bizimse ‘yõkõm’ diye
adlandırdığımız proje. Bu projenin
hangi aşaması demokratik
özelliktir, bu aşamaya nasıl
gelinmiştir, bunun açıklanmasını
istiyoruz” dedi.
“Her konuda büyük soruşturmalar
başlatan AKP iktidarının, ‘özerk
cumhuriyet’ saftasıyla ilgili nasıl
bir soruşturma başlatacacağını”
merak ettiklerini de vurgulayan
Bahçeli, Fethullah Gülen’in
“mezarda bulunanların da kalkıp
‘evet’ oyu kullanmasına” ilişkin
söylemlerini de şöyle yanõtladõ:
“‘Son yıllarda, cemaat ve tarikat
liderlerinin, siyasete çok yoğun
bir şekilde karıştığına şahit
olmaktayız. Sayın Fethullah
Gülen Bey, mezardan kaldırıp oy
kullandıracağına, 12 Eylül’de
Amerika’dan gelip oy kullanması
daha hayırlı olur diye
düşünüyorum.”
Bahçeli, bir basõn mensubunun YAŞ
kararlarõyla ilgili sorusu üzerine de
YAŞ sürecinin devam ettiğini ve 4
Ağustos’u beklediklerini söyledi.
YSK gerekçeli
kararı inceliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Yüksek Seçim
Kurulu (YSK) Başkanõ Ali Em, TBMM’den çõkan
paket ile Anayasa Mahkemesi’nin onayladõğõ Anayasa
değişikliğine ilişkin paket arasõnda fark olduğu
iddialarõnõ inceleyeceklerini açõkladõ. YSK’ye
gelişinde gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Em,
“Meclis’ten çõkan paket ile Anayasa Mahkemesi’nin
onayladõğõ paket arasõnda fark olduğu ve bu paketin
referanduma sunulamayacağõna dair tartõşmalar
hakkõnda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu yanõtõ
verdi: “Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõ
Resmi Gazete’de dün (önceki gün) yayõmlandõ.
Gerekçeli kararõ seçim hukuku yönünden ve halk
oylamasõ yönünden inceledikten sonra gerekli
değerlendirmeyi yapacağõz. Bu sonuca göre kararõmõzõ
kamuoyuna açõklayacağõz.” Em, sürecin işleyip
işlememesi ve değerlendirmenin ne zaman
yapõlacağõna ilişkin bir soruya ise “Takvim işliyor.
Değerlendirme ise her an yapılabilir” yanõtõnõ verdi.
Gümrüklerde
oy verme başlıyor
ANKARA (AA) - 5982 sayõlõ Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasõ‘nõn Bazõ Maddelerinde Değişiklik
Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun’un halkoyuna
sunulmasõna ilişkin süreç işliyor. Gümrük
kapõlarõnda oy verme işlemi, bugün başlayacak ve
halk oylamasõnõn yapõlacağõ 12 Eylül 2010 Pazar
günü saat 17.00’de sona erecek. Vatandaşlar,
Gürbulak, Sarp, Kapõkule, İpsala, Hamzabeyli,
Esendere, Cilvegözü, Yayladağõ, Dilucu, Dereköy,
Öncüpõnar, Nusaybin, Akçakale, Habur karayollarõ
ile Şakirpaşa, Esenboğa, Antalya, Gaziantep,
Atatürk, Sabiha Gökçen, Adnan Menderes, Erkilet,
Bodrum, Dalaman havalimanlarõ ve Taşucu Deniz
Limanõ gümrük kapõlarõnda, tatil günleri dahil, 24
saat süreyle oy verebilecek. Oy verme süresince oy
kullanacak seçmen sayõsõna göre, sayõm ve döküm
işlemlerini kolaylaştõrmak üzere gerektiğinde bu
kapõlarda YSK kararõ ile yeni gümrük kapõsõ ilçe
seçim kurullarõ oluşturulabilecek.
‘Referandumdan ‘evet’ çõkarsa
diktatörlük kurulacak’
DSP lideri Masum Türker, DSP Tuzla İlçe Başkanlığı’nın “Arıtmanın ko-
kusuna, zehirli varillere hayır” başlıklı imza kampanyasının son günü nede-
niyle önceki akşam Tuzla İDO İskelesi önünde düzenlenen etkinliğe katıldı.
İstanbul Haber Servisi - DSP Ge-
nel Başkanõ Masum Türker, anaya-
sa değişikliklerinin oylanacağõ 12
Eylül referandumunda “hayır” oyu
vereceklerini belirterek “Çünkü ‘evet’
denirse Türkiye’de bir dikta reji-
mine gidilecek, diktatörlük kuru-
lacak. Şiddet devlet eliyle, siyasi par-
tiler eliyle, iktidarda olan partiler
eliyle yürütülecek. ‘Hayõr’ derseniz
Cumhuriyet ve demokratik yaşam
devam edecektir” dedi.
DSP lideri Masum Türker, DSP
Tuzla İlçe Başkanlõğõ’nõn “Arıtmanın
kokusuna zehirli varillere hayır”
başlõklõ imza kampanyasõnõn son gü-
nü nedeniyle önceki akşam Tuzla
İDO İskelesi önünde düzenlenen et-
kinliğe katõldõ. Türker, burada yaptõ-
ğõ konuşmada zehirli atõklara karşõ dü-
zenledikleri kampanya nedeniyle, ge-
çen hafta DSP’nin imza standõna
CHP Tuzla İlçe Başkanõ Cemil Ek-
şi ve CHP İstanbul İl Başkan Yar-
dõmcõsõ Hasan Uzunyayla’nõn bu-
lunduğu bir grubun silahlõ baskõn
düzenlediğini, saldõrõda yaralanan
DSP İlçe Başkanõ Halil Özen’in 10,
eşi Hülya Özen’in 7 ve oğullarõ De-
niz Özen’in ise 5 günlük “iş göre-
mez” raporu aldõğõnõ anõmsattõ.
Parti standõnõn bulunduğu yerde
bulunan MOBESE kameralarõndan
saldõrõ görüntülerinin kopyalarõnõ al-
dõklarõnõ anõmsatan Masum Türker, bu
görüntüleri CD’ye kaydederek
TBMM’deki bütün milletvekillerine,
kamuoyu oluşturan kanaat önderleri-
ne, gazete yazarlarõna ve Tuzla’daki
her eve dağõtacaklarõnõ söyledi. Tür-
ker, DSP’nin “yeraltından çıkarıl-
mamış” varillerin nerelerde olduğu-
na ilişkin, o varillerin taşõnmasõna
yardõm edenlerin ihbarlarõyla bilgi
sahibi olduklarõnõ da öne sürerek
“Varillerin sahipleri bulunacak ve
o varillerin yerleştirilmesinde maf-
ya korumacılığı yapanlar da açığa
çıkarılacak. Şiddet kullanarak, si-
lah çekerek, birisini darp ederek bu
sorunun kapanacağını zannetme-
sinler” diye konuştu.
Susuz ilçesindeki evinde kendisini ziyaret eden Kılıçda-
roğlu’nu “Sen bizim umudumuzsun” diye karşılayan
Şahin, (yanda) CHP liderine ne lakap takacağının so-
rulması üzerine “Yiğitoğlan” karşılığını verdi.
Cindoruk, referandumun siyasi hesaplaşmaya dönüştürüldüğünü söyledi
Referandumun siyasi hesaplaşmaya
dönüştüğünü söyleyen Cindoruk,
yurttaşlarõn hangi rengin evet, hangi rengin
hayõr olduğunu bile bilmediğini söyledi.
Cindoruk, “hayır” kam-
panyasını dün başlattı.