19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 3 AĞUSTOS 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Birbirinin arasına dolanmış dallar arasında dolaşırken.. yalınayak ıslak çimenlere basarken.. ay bulutların arkasına saklanırken... neler düşünür insan? Gizlenmiş yerden bir menekşe kopardığınızda.. yaşadığınız ülkede olup bitenleri düşündüğünüzde.. neler gelir aklınıza bilemem. Kendimi zaman zaman ışığın örümcek ağında gibi hissediyorum yaşadıklarımızı düşünürken... Islak çocuk gözlerini yansıtan, gecenin esintisi içinde yürürken, bir banka oturup dinlenirken yaşanan olayları anımsıyorum... Batman’ın Hasankeyf karayolundaki TPAO kuyularına saldıran eli kanlı PKK, güvenlik görevlilerini etkisizleştirip işçilerin kaldığı konteyneri ateşe veriyor, kurulan mayın tuzağında Kürt kökenli dört yurttaşımız yaşamını yitiriyor. Ölenler kim? Eski İHD Başkanı Sadi Özdemir, kardeşleri eski BDP yöneticilerinden Salih ve Sıddık Özdemir, eski Batman Baro Başkanı Sedat Özevin... Sabah televizyonları izlerken BDP’li milletvekili hâlâ bildik tümceleri yineliyor: “Demokrasi, barış, kardeşlik!” İnsanlar kendi gizleri içinde yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgide Güneydoğu’da. Yaşam oralarda dumanlar içinde mavi olmayı unutan bir gökyüzünü anımsatıyor insana. Hangi filmdi anımsamıyorum... Gecenin bir vakti çimenler içinde yürüyen, âşığının yüreğinden ve beyninden geçen sözcükleri çözmeye çalışan, geçmişiyle hesaplaşan, hâlâ onun etkisini üzerinden atamayan o genç kızı ve sevgilisini düşünüyorum. Geçmişiyle yüzleşmeyen, onun etkisini üzerinden atamayan bir toplumuz biz... Doğrularla yanlışların iç içe girdiğini, televizyon ekranlarındaki tartışma programlarında, aydın geçinen çevrelerde, sözde bilim insanlarında görüyoruz. Temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, barışı, kardeşliği, dostluğu, sevdayı sözlü kültürden yazılı kültüre geçmemiş toplumlar algılayabilir mi? Televizyonların o “kâğıt bebekleri” ve onların “baba parası” yiyen sevgilileri, yaşama, özgürlüklere ilişkin ne düşünürler merak ederim... Güneydoğu’daki feodal yapı, şeyhler, aşiretlerin baskısı, devlet, terör örgütü arasında sıkışıp kalan insanlarımız... Adına “töre cinayeti” denilen o vahşet? Bir toplum bu olaylara, sanatçısıyla, müzisyeniyle, aydınıyla, yazarıyla nasıl tepkisiz kalabilir? Televizyon ekranlarında dudaklarını büze büze konuşan kâğıt bebekler, Bodrum’da magazincilerin karargâh kurduğu mekânlarda, haftalık, aylık, üç aylık baba parası yiyen sevgilileriyle Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Hasan Hüseyin Kormazgil’in, Ahmed Arif’in, Kemal Burkay’ın dizelerini mi okuyor; yoksa Samim Kocagöz’ün “Kalpaklılar” romanını tartışıp 1934’te kazanılan kadın hakları üzerine mi tartışıyor? Bilgisizlik salt onları kapsamıyor elbet... 12 Eylül askeri faşist darbesinde beş yaşında olanlar bugün 35 yaşında... Onlar 40’lı yaşlara doğru ilerlerken bazıları bilgisizliğin kör kuyusundan çıkmak için çırpınıyor. Üniversiteyi bitirmiş ama doğru düzgün tümce kuramayanların sayısı yüksek... Askeri darbelerle geçen bir yaşamın içinde gelen o baskıyı, zulmü, hapisliği gören 68 ve 78 kuşağı kendi yalnızlıklarını, hüznü bir arada yaşarken eski düşündaşları olan Soros’un Çocukları, dincilerle birlikte AKP yağdanlığı görevlerini başarıyla sürdürüyorlar. Yoksulluğun kol gezdiği Diyarbakır’da 20 bin işsiz genç caddelerde dolaşırken belediye başkanı bakın ne diyor: “Belediye binamızın önünde ay- yıldızlı Türk bayrağımızla sarı-kırmızı-yeşil bayrağımız dalgalansa ne olur!” Oralarda yoksulluk var, işsizlik var; başkanın umurunda değil! Bu isteğe karşı çıkıp üniter devlet yapısını, Cumhuriyet devrimlerini, demokrasiyi, özgürlükleri istediğiniz kadar savunun, size aynen şöyle diyeceklerdir “etnik milliyetçiliği” solculuk sananlar: “Darbeci, ırkçı, postalcı!” Oysa yaşamlarında bir kez olsun ne Marx Baba’yı okumuşlardır ne de Dimitrov’un günlüklerini. 28 Şubat’tan, e-muhtıradan hesap soramayanlar, şimdilerde televizyon ekranlarında ne diyor: “12 Eylül’den hesap soracağız!” Yerim ben sizi yerim! 13 yıl önceden hesap soramayanlar, Büyükanıt’a dokunamayanlar, 94 yaşındaki Kenan Evren’e mi dokunacaklar? Evet canınızı sıktım yine... Var mısınız Ahmed Arif’in Karanfil Sokağı’nın son dizelerini okumaya: “Karanfil Sokağı’nda camlı bir bahçe/Camlı bahçe içre bir çini saksı/Bir dal süzülür mavide/Al-al bir yangın şarkısı,/Bakmayın saksıda boy verdiğine/Kökü Altındağ’da İncesu’dadır.” POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bilgisizliğin Kör Kuyusu... [email protected]; Faks numaramız: 0212 343 72 69 Susuz ilçesinde Ecevit’e Karaoğlan lakabõnõ veren Şahin, Kõlõçdaroğlu’na da bir lakap taktõ ‘Senin adõn Yiğitoğlan’ARDAHAN / KARS / ER- ZURUM (Cumhuriyet) - Yurt gezilerini sürdüren CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’e “Karaoğlan” lakabõ- nõ veren Şehzade Şahin’i (85) Kars’õn Susuz ilçesinde ziyaret etti. Şahin, Kõlõçdaroğlu’na “Se- nin adın da Yiğitoğlan” dedi. Kõlõçdaroğlu daha sonra gitti- ği Erzurum’da da Başbakan Tayyip Erdoğan’a yüklendi. CHP lideri, “Recep Bey duysun diye söylüyorum, kul hakkı yi- yenleri yargı önüne çıkart- mak istiyorsan dokulmazlık- ları kaldır. Ben de anayasaya ‘evet’ diyeceğim ama adım gi- bi biliyorum, dokunulmazlık- ları kaldıramaz” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu önceki gün Art- vin’deki mitingin ardõndan dün Artvin’in Ardanuç ve Şavşat ilçelerinde halka hitap etti. Kõ- lõçdaroğlu’nu Şavşat çõkõşõnda, kendisi de Şavşatlõ olan YAR- SAV eski başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu karşõladõ. Emi- nağoğlu’nun çay içmeye çağõr- dõğõ Kõlõçdaroğlu, Ardahan mi- tingine katõlmak için bu talebi geri çevirdi. Daha sonra Ardahan’a geçen CHP liderini il girişinde atlõ partililer karşõladõ. Şehir stad- yumunun yanõndaki alanda ya- põlan mitinge Ardahanlõlar bü- yük ilgi gösterdi. İktidarõn va- tandaşõn derdini değil, kendi cebini nasõl dolduracağõnõ dü- şündüğünü ifade eden Kõlõçda- roğlu, “AKP’nin halka hesap vermesinin ilk ayağı, ilk du- rağı 12 Eylül. Dert yaratan, so- run yaratan hükümet bu. 12 Eylül’de ‘hayõr’ deyin, milletin yakasından bir an önce dü- şerler” dedi. Mitingin ardõndan Arda- han’dan Kars’a geçerken parti otobüsünde, beraberindeki ga- zetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Kõlõçdaroğlu, “Referandum so- nucunda evet mi, hayır mı çı- kar” sorusuna “Elimde bunu ölçecek bir olanak yok. Yurdu geziyoruz, gözlemler yapıyo- ruz. Son rapora göre evet ve hayır başa baş gidiyor. Ama belli bir süreç içinde taşlar ye- rine oturdukça hayır oylarının ağırlık kazanacağına inanı- yorum” diye karşõlõk verdi. Yurttaşõn borç yükü altõnda ezildiğini, halkõn sõkõntõsõyla AKP’nin farklõ olduğunu vur- gulayan Kõlõçdaroğlu, yurttaşõn AKP’ye olan kõzgõnlõğõnõn hayõr oylarõnõn güçlenmesine yol aça- cağõnõ söyledi. Kõlõçdaroğlu, AKP iktidarõ döneminde CHP’li belediyelere üvey evlat mua- melesi yapõldõğõnõ vurgulaya- rak şunlarõ söyledi: “Kaynak aktarımında, kullanımında, sorunlarla ilgilenmede ay- rımcılık yapılıyor. Ayrımcılık da bölücülüktür. Anayasa de- ğişikliğinin referanduma ge- tirilmesi yüzde 50-50 gibi evet- hayırların böyle bir çizgi ha- linde bulunması bile aslında toplumun ayrışmasının bir başka örneğidir. Bu anayasa yüzde 51’le evet çıksa toplu- mun yüzde 49’u ‘benim ana- yasam değildir’ diyecek. Ana- yasaların bir uzlaşmayla çık- ması lazım.” ‘Umudumuz sensin’ Kõlõçdardoğlu, Kars’taki mi- tingin ardõndan eski başbakan- lardan Ecevit’e “Karaoğlan” la- İktidarõn vatandaşõn derdini değil, kendi cebini nasõl dolduracağõnõ düşündüğünü ifade eden CHP lideri Kõlõçdaroğlu, “AKP’nin halka hesap vermesinin ilk ayağõ, ilk durağõ 12 Eylül. Dert yaratan, sorun yaratan hükümet bu. 12 Eylül’de ‘hayõr’ deyin, milletin yakasõndan bir an önce düşerler” dedi. Kõlõçdaroğlu, Erzurum’da da Erdoğan’a “Kul hakkõ yiyenleri yargõ önüne çõkarmak için dokunulmazlõklarõ kaldõr, ben de ‘evet’ diyeyim” diye seslendi. ‘Halk hayır demeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, anayasa referan- dumunun iktidar partisince “si- yasi hesaplaşma aracına dön- üştürüldüğü”nü söyledi. Cin- doruk, “Halk bu oylamada esasa girmelidir. Esas, ‘hayõr’ oyudur” dedi. Anayasa deği- şikliğine “hayır” kampanyasõnõn stardõnõ, genel merkez binasõn- da düzenlenen genişletilmiş il başkanlar kurulu toplantõsõnda veren Cindoruk, iktidar ve ba- zõ muhalefet partilerince refe- randumun seçim kampanya- sõna dönüştürüldüğünü, DP olarak bunu doğru bulmadõk- larõnõ söyledi. Cindoruk, halkõn henüz referandumun içeriğini ve oy pusulasõndaki hangi ren- gin “evet” hangi rengin “ha- yır” anlamõna geldiğini bil- mediğini vurgulayadõ. Cindoruk, anayasa değişik- liğiyle yargõ organlarõnõn siya- sallaştõrõlmak istendiğine dik- kat çekerek “Bizi aldatmak, vatandaşı aldatmak elbette mümkün, ancak bunun ya- rarı yok” diye konuştu. Cindoruk, şunlarõ söyledi: “Zamansız ve kötü niyetli olduğu belli olan anayasa değişikliğine karşı ‘hayõr’ oyu kullanacağız. İntikam için anayasa değiştirilmez. İnti- kam için yapılacaksa biz ya- parız ama biz istemiyoruz.” ‘Anayasanı al da git’ Konuşmasõnõn ardõndan Cin- doruk, gençlik kollarõ üyesi olan ve üzerlerinde “Ana- yasanı Al da Git” yazõlõ tişörtler giyen gençlerle fotoğraf çektirdi. Daha sonra, bir gazetecinin so- rusu üzerine DP Genel Başkan Yardõmcõsõ Ah- met Özal, genel idare kurulu toplantõsõnda, referan- dumda “evet” oyu kullanõl- masõ yönünde düşüncesini açõkladõğõnõ, ancak toplantõda parti adõna alõnan “hayır” oyu kullanma kararõ üzerine ken- disinin de bu yönde tavõr ser- gileyeceğini bildirdi. kabõnõ veren Şehzade Şahin’i, Susuz ilçesinde ziyaret etti. Kõ- lõçdaroğlu’nu “Sen bizim sta- rımızsın” diyerek karşõlayan Şahin, çevresindeki herkese “Referandumda ‘hayõr’ oyu verin” dediğini anlattõ. Kõlõç- dardoğlu’ndan işsiz iki torunu için iş isteyen Şahin, “Onları bir ekmek sahibi yap, ben de sa- na dua ederim” dedi. Kõlõçda- roğlu’na “Umudumuz sende, sen kurtaracaksın” diyen Şa- hin, Kõlõçdaroğlu’na ne lakap taktõğõnõn sorulmasõ üzerine, “O Karaoğlan’dı, senin adın da Yiğitoğlan” dedi. ‘Sen doğru dur, eğri belasını bulur’ Kõlõçdaroğlu, daha sonra ka- rayoluyla Erzurum’a geçti. Bu- rada da halka seslenen Kõlõçda- roğlu, “Rahmetli babam der- di ki ‘oğlum sen doğru dur, eğri belasõnõ bulur’ doğru du- ruyoruz, her yerde doğru du- racağız” diye konuştu. Hedefin temiz siyaset oldu- ğunu belirten Kõlõçdaroğlu, “Söz veriyorum siyaseti temizleye- ceğim. Bağımsız ve özgür Tür- kiye’yi kuracağız” dedi. Kılıçdaroğlu, Ardahan’a girişinde atlı partililer ta- rafından karşılandı. (AA) BAHÇELİ’DEN ÇAĞRI ‘Gülen de gelsin oyunu kullansın’ MHP lideri Bahçeli, Fethullah Gülen’in “mezarda bulunanlarõn da kalkõp ‘evet’ oyu kullanmasõna” ilişkin sözlerine, “12 Eylül’de Amerika’dan gelip oy kullanmasõ daha hayõrlõ olur diye düşünüyorum” yanõtõnõ verdi. MANİSA (Cumhuriyet) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin üç bilinmeyenli üç denklemi bir an önce açıklanmalıdır” dedi. MHP lideri, Fethullah Gülen’in “mezarda bulunanların da kalkıp ‘evet’ oyu kullanmasına” ilişkin söylemlerini de, “Sayın Fethullah Gülen Bey, mezardan kaldırıp oy kullandıracağına, 12 Eylül’de Amerika’dan gelip oy kullanması daha hayırlı olur diye düşünüyorum” yorumunu yaptõ. Aydõn’daki ilk referandum mitinginin ardõndan önceki akşam Manisa’ya gelen Bahçeli, dün ilk olarak Belediye Başkanõ Cengiz Ergün’ü ziyaret etti. Burada gündeme ilişkin konularõ değerlendiren Bahçeli, Türkiye’de üç bilinmeyenli üç denklem bulunduğunu söyledi. Bunlardan ilkinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la eski Genelkurmay Başkanõ Yaşar Büyükanıt’õn İstanbul’da, Dolmabahçe’de görüşmesi olduğunu belirten MHP lideri, “Siyasi hayata girmiş bu görüşme açıklanmalıdır. İkincisi, değerli siyaset adamı olarak bilinen Bülent Arõnç Beyefendi’ye yapılmış olan suikast iddiasıdır. Bu sukast iddiası ve kozmik alanda ne tür sonuçlara ulaşıldığı açıklanmalıdır. Sonuncusu da, Sayın Başbakan’ın ‘açõlõm’ diye nitelendirdiği, bizimse ‘yõkõm’ diye adlandırdığımız proje. Bu projenin hangi aşaması demokratik özelliktir, bu aşamaya nasıl gelinmiştir, bunun açıklanmasını istiyoruz” dedi. “Her konuda büyük soruşturmalar başlatan AKP iktidarının, ‘özerk cumhuriyet’ saftasıyla ilgili nasıl bir soruşturma başlatacacağını” merak ettiklerini de vurgulayan Bahçeli, Fethullah Gülen’in “mezarda bulunanların da kalkıp ‘evet’ oyu kullanmasına” ilişkin söylemlerini de şöyle yanõtladõ: “‘Son yıllarda, cemaat ve tarikat liderlerinin, siyasete çok yoğun bir şekilde karıştığına şahit olmaktayız. Sayın Fethullah Gülen Bey, mezardan kaldırıp oy kullandıracağına, 12 Eylül’de Amerika’dan gelip oy kullanması daha hayırlı olur diye düşünüyorum.” Bahçeli, bir basõn mensubunun YAŞ kararlarõyla ilgili sorusu üzerine de YAŞ sürecinin devam ettiğini ve 4 Ağustos’u beklediklerini söyledi. YSK gerekçeli kararı inceliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanõ Ali Em, TBMM’den çõkan paket ile Anayasa Mahkemesi’nin onayladõğõ Anayasa değişikliğine ilişkin paket arasõnda fark olduğu iddialarõnõ inceleyeceklerini açõkladõ. YSK’ye gelişinde gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Em, “Meclis’ten çõkan paket ile Anayasa Mahkemesi’nin onayladõğõ paket arasõnda fark olduğu ve bu paketin referanduma sunulamayacağõna dair tartõşmalar hakkõnda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu yanõtõ verdi: “Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõ Resmi Gazete’de dün (önceki gün) yayõmlandõ. Gerekçeli kararõ seçim hukuku yönünden ve halk oylamasõ yönünden inceledikten sonra gerekli değerlendirmeyi yapacağõz. Bu sonuca göre kararõmõzõ kamuoyuna açõklayacağõz.” Em, sürecin işleyip işlememesi ve değerlendirmenin ne zaman yapõlacağõna ilişkin bir soruya ise “Takvim işliyor. Değerlendirme ise her an yapılabilir” yanõtõnõ verdi. Gümrüklerde oy verme başlıyor ANKARA (AA) - 5982 sayõlõ Türkiye Cumhuriyeti Anayasasõ‘nõn Bazõ Maddelerinde Değişiklik Yapõlmasõ Hakkõnda Kanun’un halkoyuna sunulmasõna ilişkin süreç işliyor. Gümrük kapõlarõnda oy verme işlemi, bugün başlayacak ve halk oylamasõnõn yapõlacağõ 12 Eylül 2010 Pazar günü saat 17.00’de sona erecek. Vatandaşlar, Gürbulak, Sarp, Kapõkule, İpsala, Hamzabeyli, Esendere, Cilvegözü, Yayladağõ, Dilucu, Dereköy, Öncüpõnar, Nusaybin, Akçakale, Habur karayollarõ ile Şakirpaşa, Esenboğa, Antalya, Gaziantep, Atatürk, Sabiha Gökçen, Adnan Menderes, Erkilet, Bodrum, Dalaman havalimanlarõ ve Taşucu Deniz Limanõ gümrük kapõlarõnda, tatil günleri dahil, 24 saat süreyle oy verebilecek. Oy verme süresince oy kullanacak seçmen sayõsõna göre, sayõm ve döküm işlemlerini kolaylaştõrmak üzere gerektiğinde bu kapõlarda YSK kararõ ile yeni gümrük kapõsõ ilçe seçim kurullarõ oluşturulabilecek. ‘Referandumdan ‘evet’ çõkarsa diktatörlük kurulacak’ DSP lideri Masum Türker, DSP Tuzla İlçe Başkanlığı’nın “Arıtmanın ko- kusuna, zehirli varillere hayır” başlıklı imza kampanyasının son günü nede- niyle önceki akşam Tuzla İDO İskelesi önünde düzenlenen etkinliğe katıldı. İstanbul Haber Servisi - DSP Ge- nel Başkanõ Masum Türker, anaya- sa değişikliklerinin oylanacağõ 12 Eylül referandumunda “hayır” oyu vereceklerini belirterek “Çünkü ‘evet’ denirse Türkiye’de bir dikta reji- mine gidilecek, diktatörlük kuru- lacak. Şiddet devlet eliyle, siyasi par- tiler eliyle, iktidarda olan partiler eliyle yürütülecek. ‘Hayõr’ derseniz Cumhuriyet ve demokratik yaşam devam edecektir” dedi. DSP lideri Masum Türker, DSP Tuzla İlçe Başkanlõğõ’nõn “Arıtmanın kokusuna zehirli varillere hayır” başlõklõ imza kampanyasõnõn son gü- nü nedeniyle önceki akşam Tuzla İDO İskelesi önünde düzenlenen et- kinliğe katõldõ. Türker, burada yaptõ- ğõ konuşmada zehirli atõklara karşõ dü- zenledikleri kampanya nedeniyle, ge- çen hafta DSP’nin imza standõna CHP Tuzla İlçe Başkanõ Cemil Ek- şi ve CHP İstanbul İl Başkan Yar- dõmcõsõ Hasan Uzunyayla’nõn bu- lunduğu bir grubun silahlõ baskõn düzenlediğini, saldõrõda yaralanan DSP İlçe Başkanõ Halil Özen’in 10, eşi Hülya Özen’in 7 ve oğullarõ De- niz Özen’in ise 5 günlük “iş göre- mez” raporu aldõğõnõ anõmsattõ. Parti standõnõn bulunduğu yerde bulunan MOBESE kameralarõndan saldõrõ görüntülerinin kopyalarõnõ al- dõklarõnõ anõmsatan Masum Türker, bu görüntüleri CD’ye kaydederek TBMM’deki bütün milletvekillerine, kamuoyu oluşturan kanaat önderleri- ne, gazete yazarlarõna ve Tuzla’daki her eve dağõtacaklarõnõ söyledi. Tür- ker, DSP’nin “yeraltından çıkarıl- mamış” varillerin nerelerde olduğu- na ilişkin, o varillerin taşõnmasõna yardõm edenlerin ihbarlarõyla bilgi sahibi olduklarõnõ da öne sürerek “Varillerin sahipleri bulunacak ve o varillerin yerleştirilmesinde maf- ya korumacılığı yapanlar da açığa çıkarılacak. Şiddet kullanarak, si- lah çekerek, birisini darp ederek bu sorunun kapanacağını zannetme- sinler” diye konuştu. Susuz ilçesindeki evinde kendisini ziyaret eden Kılıçda- roğlu’nu “Sen bizim umudumuzsun” diye karşılayan Şahin, (yanda) CHP liderine ne lakap takacağının so- rulması üzerine “Yiğitoğlan” karşılığını verdi. Cindoruk, referandumun siyasi hesaplaşmaya dönüştürüldüğünü söyledi Referandumun siyasi hesaplaşmaya dönüştüğünü söyleyen Cindoruk, yurttaşlarõn hangi rengin evet, hangi rengin hayõr olduğunu bile bilmediğini söyledi. Cindoruk, “hayır” kam- panyasını dün başlattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle