27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2010 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Bu Ulus Benim mi? Türkiye iktidarın niyetleri konusunda, bizzat Baş- bakan’ın ağzından bugüne kadar en dehşet veri- ci sözleri işitti: Bertaraf olursunuz! Tarafsız kalırsanız, ortadan kaldırılırsınız, yok edi- lirsiniz... Başbakan’ın gelecek niyetleri ve Türkiye’yi nasıl bir ülkeye dönüştürmek istediği konusunda bugüne ka- darki en net fikre sahip olduk. Aslında bizlerin fikri vardı. Bu kişinin ve yönettiği adamlarının izledikleri yolu görüyorduk, yazıyor- duk, uyarıyorduk... Dört yıl önceki seçimlerden önce temel sloganımız “Tehlikenin Farkında mısınız?” idi.. Cumhuriyet gazetesi böyle beyinlerin yazıp çizdi- ği bir yerdir. İlhan Ağabey sık sık “Yine haklı çıktık” derdi... “Keşke haklı çıkmasaydık, biz yanılsaydık, ama ne yazık ki haklı çıktık...” Başbakan koltuğunda oturan zat, TÜSİAD’a tarafsız kalmayın bertaraf olursunuz diyor. Bunu sadece bü- yük patronlara söylediğini sanırsanız aldanırsınız. İk- tidarına destek vermeyen herkese söylüyor. Referandum konusunda halkın çeşitli kesimleri üze- rinde RTE ve devletinin tam anlamıyla faşistçe sür- dürdüğü evet baskıları, RTE’nin “bertaraf olursunuz” tehditleri, nasıl bir anlayışın işbaşında olduğunu çok net ortaya koydu.. Peki, şimdi tehlikenin farkında mısınız? Şüphesiz özgür insanlar, özgür patronlar, onuru olanlar, demokrasiye inananlar, uşak olmayanlar, bas- kı ile saf değiştirmeyenler... Çoktan farkındalar... Ama medyadaki beslemeler? Ne gezer?! Bir “demokratik” ülkede, bir başbakan kalkacak böyle bir söz söyleyecek öyle mi, bir dakika koltu- ğunda oturamaz, paldır küldür gider. Medyadaki des- tekçileri bile kıyameti kopartır! Ülkenin en güçlü zatı gürlüyor: Beni destekle- mezseniz hepinizi bertaraf ederim! Bakıyorum, Başbakan’ın medyadaki has adam- larınden tek satır yok. Birileri duymamış pozunda, ülkede böyle bir olay olmadı, çevresine bakıp ıslık çalıyor... Birileri, omuzlarında başyazar apoletleri, eh nor- maldir bu atmosferde böyle konuşması, diye yazıyor. Üstüne üstlük, bu baş liboş, liderinin istekleri doğ- rultusunda tutum alarak TÜSİAD’a değişin artık siz de, Başbakan’ın kuyruğuna takılın herkes gibi, diyor. Bir alkış korosu ki yüz kızartıcı... Kesin anlıyorsunuz ki, demokrasi falan havagazı... Askerin ağzından tek sözcük dökülse kıyameti ko- partanlar... Başbakanları, hepinizi bertaraf ederim diyor, ka- falarını sallıyorlar, hatta kılıçları elde kelle alıyorlar! Bir kez daha anlıyorsunuz ki, askere karşı, yük- sek yargıya karşı yürütülen meydan savaşının de- mokrasi ile hiçbir ilgisi yok. Ya neyle ilgisi var? RTE’nin ve Fetocuların dinci mutlak iktidarının bir an önce kurulmasıyla... Bu iktidar, zaten devletin bütün kurum ve kuru- luşlarında ve iş hayatının pek çok örgütünde kurul- muş durumdadır. Hanefi Avcı’dan bildiğimiz bir gerçeği duyuyoruz: Bir dizi devlet makamında birtakım bedenler mevki sahibi gibi oturuyor. Arkalarında ise “imamlar” kilit yerlerde ülkeyi yö- netiyor. Perde önüne ne zaman gelecekler? Referandum bunun en önemli aşamasıdır. Seçimlerden sonra iktidarda kalırlarsa, ki kanlı mey- dan savaşı gibi geçeceğe benziyor şimdiden, gök gü- rültüleri ve top gümbürtüleri arasında İran’a benzer bir İslami Cumhuriyet ilan edileceğini görecek ve Ah- medinejad benzeri yönetim altında bugünleri ara- yacağız... Silivri’ye bakarsanız, nasıl keyfi bir hukuk düze- ninin çalışacağını öngörürsünüz. Silivri tutsakları, Arınç adındaki kişi konuşmasaydı, belki de, oluşan büyük toplumsal adalet haykırışı karşısında, şimdi serbest bırakılmış olabilirlerdi! Bunların seçimlerle bile iktidarı bırakmayacakları konusunda güçlü bir kanaat giderek yaygınlaşıyor... Orduya karşı sürdürülen büyük savaşın gerisindeki fetogullici düşüncedir bu... Ulus parçalanmıştır. Birlik parçalanmıştır. Fetogulliciler ile RTE, Gül ve gazetemiz sayfalarında büyük demokrat pozlarında boy gösteren Arınçgil- lerin Türkiyesi ile benim Türkiyem arasında zerre ka- dar bir bağ kalmamıştır. Bu ülke üçe bölünmüş durumdadır. Birincisi yukarıda saydıklarımın ülkesi ve onların ulu- su... İkincisi, özgür bireyin, gerçek demokrasinin, fikri ve vicdanı hür, hiçbir baskı altında kalmadan yaşa- mak, çalışmak ve üretmek isteyenlerin ülkesi... Üçüncüsü de ABD’nin kurmak istediği Kürdistan... Yaşadığımız bu kördüğümü hangi kılıcın nasıl çözeceğini çok merak ediyorum... Ama şu açık: Türkiye’nin bertaraf olacağı günlere doğru dörtnala koşuyoruz... CHP Genel Başkanõ Kemal Kõlõçdaroğlu, Çağlayan Meydanõ’nõ dolduran onbinlere seslendi ‘Şantajcı Recep Bey’TARKAN TEMUR ŞULE KÖKTÜRK CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıç- daroğlu, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn “bitaraf olan bertaraf olur” tehdidiyle iş dünyasõna “şantaj” yap- tõğõnõ belirterek işadamlarõna “Kork- mayın. Güçlü olun” dedi. AKP’nin iki cephesi olduğunu söyleyen Kõlõç- daroğlu, “Biri AKP’nin finansal cephesi İstanbul, diğeri ise siyasi cephesi Ankara. AKP’nin iki cep- hesine de kurt düştü” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu’nun İstanbul mitin- ginde, “Doğrusu hayır” yazõlõ tişört ve şapkalar giyen on binlerce yurttaş öğle saatlerinde Çağlayan Meyda- nõ’nda toplanmaya başladõ. Miting saati yaklaşõrken genç-yaşlõ-çocuk on binlerce kişi meydanõ hõnca hõnç dol- durdu. Mitinge gelenler Kõlõçdaroğ- lu’nun konuşmasõndan önce Pınar Sağ, Emre Saltuk, Onur Akın, Sa- dık Gürbüz’ün türküleriyle coştu. Sanatçõ Edip Akbayram ve tiyatro oyuncusu Bülent Kayabaş da sahnede Kõlõçdaroğlu’nun yanõnda yer aldõ. Miting öncesi gerginlik Miting öncesi çevrede geniş gü- venlik önlemi alõndõ. Yurttaşlarõn ön sõralarõ kapmak için alana girmeye ça- lõştõğõ gözlendi. Miting öncesinde Çağlayan’daki adliye inşaatõna “evet” afişleri astõklarõ iddia edilince miting alanõnda kõsa süreli bir gerginlik ya- şandõ. Çevik kuvvet ekibi şantiyeye gi- rerek güvenlik önlemi aldõ. Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn iş dünya- sõna anayasa değişikliğine ilişkin ta- võrlarõnõ açõklamasõ için baskõ yap- masõnõ “Şantajcı Recep” sözleriyle eleştirdi. Kõlõçdaroğlu, şöyle konuştu: “Recep Bey’in bir unvanı daha var. Şantajcı diyorum. Niye şantajcı di- yorum? Recep Bey, ‘Bitaraf olan ber- taraf olur’ diyor. Kimsin sen, kendini ne hissediyorsun? Kral mısın, pa- dişah mısın, imparator musun? Yoksa baskıcı bir başbakan mı- sın? Kimsin sen. ‘Ben anayasa yapõ- yorum, bu anayasada özgürlük var’ di- yeceksin. Sonra da diyeceksin ki iş- verene işçiye memura emekliye ‘ya evet dersiniz, bitaraf olmayacaksõnõz yoksa ben sizi bertaraf ederim’ diye- ceksiniz. Recep Bey kimseyi berta- raf edemezsin.” Türban sözü Kõlõçdaroğlu, AKP’nin çözüme ulaş- tõramadõğõ türban sorununu da CHP’nin çözeceği sözünü verdi. Sö- zünün arkasõnda duracağõnõ belirten Kõlõçdaroğlu, “Söz veriyoruz tür- banı da biz özgür kılacağız. Erdo- ğan yapamadı biz yapacağız. Biz öy- le söz verip de tutmamazlık etmeyiz. İnanç sömürüsünü de kaldıracağız, izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinin mağduru taklidi yaptõğõnõ söyledi. Kõlõçdaroğ- lu, “Başbakan hapishaneye mi gir- di, işkence mi gördü? 12 Eylül’de onların sırtı Kenan Paşa tarafından sıvazlandı. 30 yıldır sesin çıkmadı, 8 yıldır başbakansın. Aklına 12 Ey- lül yeni mi geldi? Kavgayı biz ver- dik, acılarını biz biliriz” dedi. ‘Oyunu açıklasın’ Erdoğan’a “12 Eylül Anaya- sası oylamasında evet oyu mu, hayır oyu mu verdin” diye ses- lenen Kõlõçdaroğlu, “Ben, ‘Me- mur Kemal’ olarak hayır de- dim. Başbakan söylesin oyunu. Söyleyemez” diye konuştu. Düelloya davet Başbakan Erdoğan’õn “ana mu- halefet mitinglerinde anayasa değişikliklerini anlatmıyor” söz- leriyle CHP’yi eleştirdiğini belirten Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’a anayasa değişikliklerini televizyonlarda tar- tõşma çağrõsõ yaptõ. Kõlõçdaroğlu, “Yiğitsen, istediğin televizyon kanalında tartışalım. Sadece ana- yasayı konuşacağız. Başbakan evet diyemez. Başbakan Erdo- ğan, çanak sorular sorulsun ister. Ben istediğin kanalda, istediği ga- zeteciyle karşına çıkarım. Ben de- mokratım diyorsan, halka hesap vermeyi istiyorsan çıkarsın kar- şıma. Çıkarsan karşıma boyumu da görürsün, posumu da” dedi. Anayasa aldatmacası Kõlõçdaroğlu, AKP’nin referan- dumu kazanmak için toplumun geniş kesimini ilgilendiren konu- larda göstermelik maddelere yer verdiğine dikkat çekti. Erdoğan’õn memura toplusözleşme hakkõ ver- mekle övündüğünü belirten Kõlõç- daroğlu, grev hakkõ olmayan bir toplusözleşmenin uluslararasõ söz- leşmelere uygun olmadõğõnõn altõ- nõ çizdi. Referandum paketinin ka- bul edilmesi için engellilere yöne- lik de göstermelik maddeler ek- lendiğini belirten Kõlõçdaroğlu, “63 bin engelli kadrosu boş. Anaya- sa da engellilerin atanmaları için yasal engel mi var?” dedi. Ana- yasa değişikliği paketinde doku- nulmazlõklara ilişkin de hiçbir mad- de olmadõğõnõ belirten Kõlõçdaroğ- lu, Erdoğan’a “Adam gibi adam- san dokunulmazlıkları kaldı- rırsın” diye seslendi. ‘Türkiye susturuldu’ Kõlõçdaroğlu’nun konuşmasõ, sõk sõk “Başbakan Kemal”, “kalpa- zan Tayyip”, “hırsız Tayyip” sloganlarõyla kesildi. Kõlõçdaroğ- lu’nun mitinge katõlanlara “tek umudum sizsiniz” sözlerine, mi- tinge katõlanlar da “bizim umu- dumuz da sensin” yanõtõ verdi. AKP iktidarõ döneminde Türki- ye’nin susturulduğunu belirten Kõ- lõçdaroğlu konuşmasõna “12 Ey- lül’de hayır diyelim ki Türkiye özgür ve bağımsız olsun. Alınte- ri karşılığını bulsun. Özgür bir toplumu beraber kuralım” söz- leriyle bitirdi. Miting sonunda katõlõmcõlara ka- ranfil atõlõrken kürsüden beyaz gü- vercinler uçuruldu. Mitinge, CHP liderinin eşi Sel- vi Kılıçdaroğlu ile PM ve MYK üyeleri, milletvekilleri, il ve ilçe yö- neticileri de katõldõ. ÇİMEN TURUNÇ BATURALP Sõcaktõ. Ama gökyüzüne dağõlmõş bulutlar, durup durup serinleten rüzgâr, sõcağa aldõrmadan meydana akan yüz binlerce insana torpil geç- ti sanki. CHP mitingi, mahşeri kala- balõğa, yakõcõ güneşe, meydanõ gö- ren pencerelerden Kuranõkerim göstererek provokasyona kalkõşan- lara; mini etekleri, askõlõ elbisele- riyle omuz omuza bir kalabalõğõn içinde olmaktan hiç çekinmeyen binlerce kadõnõn, onlarca küçük ço- cuğun varlõğõna rağmen kazasõz be- lasõz atlatõldõ ve yansõttõğõ coşkuyla CHP tarihinin kolay unutulmayacak mitinglerinden biri oldu... Çok mu iyi organize edilmişti? Bunu söylemek zor. Ama aynõ dili konuşan insanlarõn çarçabuk çözüm üretmesine olanak tanõyan bir işbir- liği, dayanõşma, kararlõlõk ve dost- luk havasõ vardõ. Genel Başkan Ke- mal Kılıçdaroğlu’nun konuşacağõ platformun çevresini CHP gençlik örgütlerinin gencecik üyeleri çekip çevirdi. Üstlerinde birçok partili gi- bi “doğrusu hayır” yazõlõ tişörtle- riyle kol kola girip parti yöneticile- rinin geçebileceği bir koridor oluş- turdular. Kol kola girmiş bekleyen genç kõzlar ve delikanlõlarõn arasõn- da daha dün üye olmuş biri vardõ. “Yarım saatliğine parti merkezi- ne gidiyorum, bir bakıyorum 20 kişi üye olmuş o sırada” dedi, genç bir üniversiteli... Umutlu ve coşkulu kalabalõk, Kõlõçdaroğlu’nu beklerken arada “Hani benim Recebim” türküsü çalõyor, Recep Tayyip Erdoğan’õn sesinden milleti pek kõzdõran sözleri anons ediliyordu. “Memleketi soy- dum, başucuma koydum ben bir anayasa uy-dur-dum”, “Kendine hoşbakan, şehit anasına taşba- kan, memlekete boşbakan, sözüm ona başbakana hayır”, “Demo- krat olduğun için AKP’ye destek vermek, hayvansever olduğun için koynunda yılan beslemeye benzer” gibi esprili pankartlarõ not etmek işin eğlenceli kõsmõydõ. Kõ- lõçdaroğlu’nun otobüsü, kalabalõğõ yararak “Kılıçdaroğlu Başbakan” sloganlarõ ile platforma yanaştõğõn- da saat beşi bulmuştu. Platforma eşi ile birlikte çõkan Kõlõçdaroğlu’nun ilk sözü “68 kuşağının devrimci ruhuyla geliyorum” oldu. Genel başkan konuşmasõnõ noktalarken yorgun ama pek mutlu görünüyor- du. Tõpkõ ‘Hayır’ yazõlõ bayraklarla evlerine dönmek için caddelere da- ğõlmõş İstanbullular gibi... [email protected] İstanbul’un çeşitli yerlerinden gelen CHP’liler, Çağlayan Meydanı ve çevresindeki tüm alanları doldurdu. Coşkulu kalabalık, hep bir ağızdan “12 Eylül’de hayır” diye bağırdı. İZLENİM İstanbul’un ‘Hayır’lı buluşması ‘İnsan Kemal’ KIRKLARELİ (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, “Yedirmezler Recep Bey, dokunulmazlığı kaldıracağız. Sen de adam gibi hesap vereceksin” dedi. Kõrklareli Dingiloğlu Meydanõ’nda düzenlenen mitingde konuşan Kõlõçdaroğlu, on binlerce kişi tarafõndan “Başbakan Kemal” sloganlarõyla karşõlandõ. Kõlõçdaroğlu, yurttaşlarõ “İnsan Kemal aranız- da, merhaba” diye selamladõ. Kõlõçdaroğlu, “Biliyorsunuz Recep Bey’in ezberini, kimyası- nı bozduk. Ezberi bozunca soy sop konuşan Recep Bey’e gönderme yaparak ‘insan Ke- mal’im’ diye sizleri selamladım” dedi. Kõlõçdaroğlu, anayasa değişikliğini “Recep Bey’i kurtarma anayasası” olarak nitelendirdi. (Fotoğraf:AA) Florence Nightingale Hastanesi önünden E-5 çıkışına kadar meydanı dolduran katılımcılar “Dürüst lider hoşgeldin”, “Evet dedik de ne ol- du, Tayyip zengin oldu”, “At bile sırtından attı, bizler at kadar olamadık”, “Din-iman diyerek oyları aldı, gemicik yetmedi dikti villaları”, “So- ruyorum. Recep Bey, hayır derse, yarın evet diyen kaç kişi çıkar. Bunun adı korku”, “Kaşık- la verip kepçeyle alanlara hayır”, “Gandhi Ke- mal, Dandy Recep”, “Yürü be Recep, senin de çarkın kırılır, güvendiğin ABD de bir gün yıkı- lır” dövizleri taşıdı. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) AKP ve Erdoğan’a dövizlerle yanıt verdiler...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle