19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Başbakan Erdoğan, Rize’den esmiş gürlemiş. - Ben YARSAV üyesi olan yargı mensuplarına nasıl güveneceğim, buyurmuş. YARSAV biliyorsunuz, Yargıçlar ve Savcılar Birliği, yargı mensuplarının derneği, benzeri kuruluşlar, gelişmiş demokrasilerde, Avrupa ülkelerinde de, var. YARSAV ve benzeri kuruluşlar ile onların güvence altında olmaları demokrasinin göstergesi. Ama Başbakan da, yargı bağımsızlığına karşı olan tüm çevresindekiler de, YARSAV’a sürekli çatıyorlar, onunla uğraşıyorlar. Başbakan’a sorun: -YARSAV’a neden güvenmiyor, onlarla neden uğraşıyorsunuz? Yanıtı hazırdır: - Çünkü beni eleştiriyorlar. Çünkü Başbakan’a göre, yargıçlar, en fazla oyu alan kişinin başında bulunduğu iktidarın, yargı bağımsızlığına karşı tasallutlarına seyirci kalmalı, onu eleştirmemelidirler. Hatta Başbakan YARSAV’ın bu eleştirilerini hakaret olarak almaktadır. Ortada hakaret bulunmaması önemli değildir, çünkü Tayyip Bey’e göre, bir yargı mensubunun en fazla oyu alan kişiyi eleştirmesi hakaretin ta kendisidir. Başbakan’ın bu tavrı, Türkiye demokrasisi adına bir sürü fırsatı heba eden, Adnan Menderes’i çok andırmaktadır. “Yeter Söz Milletindir” sloganı ile iktidara gelen ve hür seçimlerde, 27 yıldır işbaşında olan kurucu iktidarı yenen Menderes’in Başbakanlık koltuğuna oturabilmiş olması demokrasi için büyük fırsattı. Ama bu fırsat heba oldu gitti. Bunda en büyük vebal ise, bizzat Menderes’in kendisine aitti. Çünkü o, demokrasiyi en çok oyu alanın her şeye kadir olduğu bir rejim olarak algılardı. Rejimin genel toplumsal mutabakatını hiçe saydı. Sandık demokrasinin tek kriteriydi. O kadar ki, kendi milletvekillerine, şöyle seslenmekten hiç çekinmedi: - Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz. Onun için eleştiri hakaret ile eşanlamlıydı. İktidar partisinin başı ve başbakanı eleştirmek vatana ihanetti. Mademki, en çok oyu almıştı, onun dediği doğruydu ve iradesi milli iradeydi. Ona karşı çıkmak milli iradeyi hiçe saymaktı. Orduya karşıydı, TSK’yi gerektiğinde astsubaylarla yönetebileceğini söylerdi. Üniversiteyi sevmez, profesörleri kara cübbeliler olarak nitelerdi. Yargı bağımsızlığını kafası almazdı, en çok oyu alan o olduğuna göre, doğru onun söylediği, onun yaptığıydı, her şey ona göre amel olunmalıydı. Buna uymayanlar resen emekliye sevk edilirdi. Gücüne o kadar inanır ve güvenirdi ki, rahatlıkla şunu söyleyebilmişti: - Odunu aday göstersem seçtiririm. Şimdi bu iki sözü, yani “Odunu aday göstersem seçtiririm” ve seçtirdiklerine hitaben söylediği “Siz her şeye kadirsiniz, dilerseniz hilafeti bile getirebilirsiniz”i yan yana koyun ortaya nasıl bir milli irade ve demokrasi görüntüsü çıktığına karar verin! Adnan Menderes ile Tayyip Erdoğan’ın demokrasi, çoğulculuk gibi konularda yaklaşımları bire bir bağdaşıyor. Tayyip Bey kendisini Menderes’e benzetmekte haklıdır, bu konuda onu eleştirenler, yanlıştırlar. Yalnız tabii bütün bu benzerlikler yanında benzemezlikler de var. Büyük toprak sahiplerinin temsilcisi olarak siyasete atılan Adnan Menderes, devlet gücüyle menfaat sağladıkları izlenimi doğar korkusuyla kendi çocuklarının ticaret yapmasına Başbakanlığı süresince karşı çıkmıştı. Eee ne de olsa, o dönemde demokrasi oturmamıştı, ama kirlenme de bu boyutlara ulaşmış değildi. CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada 90’ların sonu, 2000’lerin başında derinleşti dostluğumuz La Fontaine ile. O dönem koalisyon ortaklarının amblemi hayvan olunca, La Fontaine de bunu duyunca, dostluğumuz koyulaşmıştı koalisyon boyunca. Kurt, güvercin, bir de arı, ele geçirince iktidarı demiştik, öteki canlıları da bu işe ortak etmiştik. Aslan, tilki, karınca, örümcek, manda... Bize katılmayan kalmamıştı ormanda... Yüzmeye başladık anılar denizinde, önde La Fontaine, ben onun izinde... Sözü bugüne getirdi usta: “Tamam çırak, anıları bırak... Bugüne nasıl geldiniz onu anlat, nasıl oluştu bu saltanat? Görüyorum ki memleketiniz darda, kim var bugün iktidarda?” Dedim: “Gitti kurt, güvercin, arı... Geldi AKbaba iktidarı... Akım derken neler demiyor... Ama artık halk yemiyor!” La Fontaine hemen anladı durumu, şu oldu ilk yorumu: “Değişiktir böylesi iktidarlar, etrafını besler, kendinden olmayanı horlar...” Anlatırken olanı biteni, üzgün gördüm La Fontaine’i. “Dünyanın öteki ülkelerinden de bilirim bu tür iktidarların ruhunu” dedi, devam etti: “Halk da sesini çıkarmaz görünce biraz buğdayı, unu...” Usta haklıydı, söyledikleri tarihin aklıydı. “Peki usta” dedim, “sence devran hep böyle mi gider, bu tür iktidarlar ne kadar sürer?” La Fontaine gerçekçiydi. İç çekip şunları söyledi: “Elbette halk bunların da defterini dürer. Ama o kadar büyük ki hasar, bez yetmez, sar babam sar. Beğenmeyip orman kanunları dediğiniz vahşi dünyanın bile kuralları vardır. Sizde o da yok. Aslında ben seni dinlemek isterim, anlaşılan eylülden sonrası Allah kerim...” Usta, dedim, geçmişte çok olay paylaştık seninle, mademki sordun, dinle: Şimdi gidiyoruz, dörtnala referanduma. İktidarın kimseyi dinlediği yok, kim kime dum duma. Sadece hükümeti destekleme özgürlüğün var. Yoksa memleket sana dar. Değil mi ki dilin biraz sivri, Senin yolun Silivri. Açılım açılım dediler, Memleketi Dörtyol ağzına getirdiler. Anadolu’nun her tarafı karıştı Güya hedefleri barıştı. Bu döngüyü kırmak isterdim Anadolu’nun dört bir yanına koşup haykırmak isterdim: Halkı böl, parçala, ayır, Bu gidişe hayır... Karmaşa içinde ekonomiyi unutturdular. Durum kötü olsa da rakamlar iyi diye tutturdular. Ekonomide fedakârlık öteden beri eşit paylaşılmıştır; “feda” kısmı halka, “kârlık” kısmı başka! Ekonomide de haykırmak isterdim: Aslan payını sülalene ayır Bu gidişe hayır... Sevgili usta, Vakit tamam, haftaya yine görüşelim. Hepimiz şu görüşte birleşelim: Bütün 12 Eylüllere hayır! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bu konuşmalar arasında Çankaya’dakinin yer almasını, sesini sözünü duymak istemez misiniz? Anayasa paketinin yargıyı siyasetin buyuruna atmayacağını, tersine yargı erkinin gelişip gürbüzleşeceğini, Çankaya’da devletin babası rolünü benimsemiş AKP’liden dinlemeyi, öğrenmeyi yeğlemez misiniz? Anayasaya göre konumu tarafsız. Ama AKP biçimi reform dedin mi, tarafsızlığı bir yana atıyor. Partilere eşit mesafede durmadığını eleştirenlere de fena halde bozuluyor. İktidar hesabına görev yaptığını gösteren uygulamaların üzerinde durulmasını istemiyor... Kardeşi Başbakan RTE gibi, toplumda ayrım gözetmediğini sindirmeye çalışıyor. Herkesin cumhurbaşkanı olduğunu yineleyip duruyor. Acaba öyle mi? Mademki anayasa paketinin halkımızın ufkuna yenilikler, yaşamına değişiklikler getireceğine inanıyor… ...Radyolardan, TV’lerden halk adına görünüp bu anayasa ile -neler yitirdiğimizi söyleyecek değil ya- kazandıklarımızı anlatarak AKP’ye yeni bir hizmet daha verebilir. Geçenlerde okuduğumuz bir haberde Çankaya’dakinin böyle bir olanağı kullanmayı düşünmediğini gördük. Neden acaba? Çankaya’daki AKP’li hayır çıkarsa referandumdan, sorumluluğu üzerine almamak için Kayseri kurnazlığına mı başvuruyor? Oysa referandum öncesi radyo ve TV’lerden halka seslenmesini gerektiren nedenler var: Halka seslenirse RTE’nin kişisel kaygılarına ve siyasal amaçlarına hizmet edeceğine inandığı anayasa paketini savunmuş… evet çağrısında bulunarak hem kardeşlik, hem AKP’lilik etiğine… hem de üstlenir göründüğü halkın yararlarını düşünen, savunan role uygun bir davranış sergilemiş olmayacak mı? Şunun şurasında 2013’te sona erecek Çankaya konukluğunu patırtısız gürültüsüz geçirmeye… her çevreye yetkilerini AKP doğrultusunda kullanırken tarafsız, partiler üstü görev yaptığını sindirmeye çalışıyor. Aslında her önemli krizde perde gerisinde etkili olmayı yeğliyor. Bu kez halkın önüne çıkıp anayasa paketinin toplumsal yararları olduğunu savunmak zorunda değil mi? Zaman akıp gidiyor. 2013’te Köşk saltanatı sona erebilir. RTE, 2011’deki genel seçimde “son kez” milletvekili adayı olacağını yineledi. Siyaset yapmak için milletvekili olmak gerekmez… Bir dernekte de, bir vakıfta da siyaset yapma olanağı bulunabilir, dedi. 2013’te Çankaya’da da siyaset yapabilirim demedi. ...Tabii 2011’de parlamentoda yeterli oyu sağlayabilirse! RTE’nin Köşk sevdasının giderek güçlendiğini bilmeyen kalmadı. Elbette Çankaya’daki AKP’li de bu gerçeği görüyor, biliyor. Kardeşini gayet yakından tanıyan Huber’deki AKP’li… 2013’ten kaygılı. Şimdi kukumav kuşu gibi düşünüyor olmalı. RTE Cumhurbaşkanlığı adaylığını dayatırsa ne yapacak? Köşk’ü boşalttı mı milletvekili değil. Başbakanlık da torbada değil. Bana kalırsa, kardeşse kardeşliğini göstermeli... 2011 genel seçimlerinden önce cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etmeli… Seçime gidip milletvekili olmalı… RTE’ye Çankaya yolunu açmalı ve… RTE yukarı, kendisi de başbakanlık koltuğuna! Sakin olalım, telaşlanmayalım. Sonuçta partizan bir cumhurbaşkanı gider Çankaya’dan; daha koyu, halis partizan bir cumhurbaşkanı Çankaya’ya çıkar. Türbanlı Hayrünnisa iner Köşk’ten, türbanlı Emine çıkar. Memleket sanki tahterevalli. Biri inecek, diğeri çıkacak! Bu senaryoların gerçekleşmesini engelleyecek tek olasılık ise; halkımızın 2011’de AKP’ye “yeter artık” demesi… Der mi? [email protected] SAYFA 14 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Ağustos Oslo Y 22 Helsinki Y 23 Stockholm Y 25 Londra Y 18 AmsterdamY 19 Brüksel Y 19 Paris Y 17 Bonn Y 22 Münih Y 22 Berlin Y 23 Budapeşte Y 29 Madrid Y 27 Viyana Y 27 Belgrad PB 32 Sofya PB 29 Roma Y 24 Atina B 32 Zürih Y 20 Moskova PB 29 Aşkabat A 31 Taşkent A 35 Bakû B 35 Bişkek A 27 Tiflis Y 36 Kahire A 35 Şam A 39 İstanbul A 33 Edirne A 37 Kocaeli A 36 Çanakkale A 36 İzmir A 37 Manisa A 40 Denizli A 40 Zonguldak A 30 Sinop A 32 Samsun A 32 Trabzon Y 31 Giresun A 31 Ankara A 38 Eskişehir A 35 Konya A 36 Sıvas A 33 Antalya A 35 Adana A 36 Mersin A 35 Diyarbakır A 42 Şanlıurfa A 42 Mardin A 38 Siirt A 41 Hakkâri A 34 Van A 28 Kars Y 29 Ülkemizin ku- zeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Trabzon, Rize, Art- vin, Kars, Ağrı, Iğ- dır ve Ardahan çevreleri kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığı mevsim normallerinin 6 ila 8 derece üzerinde seyretmeye devam edecek. DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Erdoğan Haklı [email protected] ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şu- be Müdürlüğü’nün yakõnlarõn- daki bir benzin istasyonunun bahçesinde 3.5 kilodan fazla patlayõcõ madde bulundu. Alõnan bilgiye göre, saat 07.00 civarlarõnda bir ihbar üzerine İstanbul Caddesi’nde- ki Çevik Kuvvet Şube Müdür- lüğü’ne 100 metre uzaklõktaki bir benzin istasyonunun bah- çesine gelen emniyet güçleri, burada poşet içinde bir miktar patlayõcõ madde buldu. Kameralar inceleniyor Alõnan güvenlik önlemleri- nin ardõndan poşetteki patlayõ- cõ madde, uzman ekipler tara- fõndan incelendi. İncelemenin ardõndan etkisiz hale getirilen patlayõcõ madde daha sonra kaldõrõldõ. Emniyet güçleri olayla ilgili soruşturmasõnõ sürdürürken çevredeki işyer- lerinin güvenlik kameralarõ kayõtlarõ da incelemeye alõndõ. 3.5 kilodan fazla olan uzaktan kumandalõ parça tesirli patla- yõcõnõn çivi ve metal parçala- rõyla güçlendirildiği öğrenildi. Emniyet’in yanında patlayıcı Başkentte Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne 100 metre uzaklõktaki bir benzin istasyonunun bahçesinde poşet içinde 3.5 kilogram patlayõcõ bulundu. Eminağaoğlu’na krokili mesaj ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YAR- SAV’õn kurucusu ve eski Genel Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, kaldõğõ site ile Atakule arasõnõ gösteren elle çizilmiş bir kroki buldu. Eminağaoğlu, pazartesi gece saat 02.00 sularõnda evine gittiğinde, sitenin koruma polisi evin önünde bir ara- banõn altõnda kâğõt fark etti. Kâğõtta bir çi- zim gören polis, krokiyi hemen Eminağa- oğlu’na verdi. Kâğõdõn üstünde el yazõsõyla Çankaya Atakule’den Eminağaoğlu’nun evine kadar olan yolu gösteren çizim oldu- ğu görüldü. Bunun üzerine Eminağaoğlu, krokiyi hemen koruma polisine verdi. Ko- ruma polisi de kâğõdõ Emniyet’e iletti. Eminağaoğlu, “Krokiyi gördüm ama ge- cenin karanlığında koruma polisine ver- diğim için çok inceleme imkânım olma- dı. Bu gibi şeyler oluyor ama bunlar bizi yıldıramaz” dedi. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’õn son günlerdeki YAR- SAV’õ hedef alan açõklamalarõna dikkat çeken Eminağaoğlu, “Başbakan’ın sözle- rinden kendilerine vazife edinen belirli kişiler yapmış olabilir. O gibi sözler belli kişileri tahrik ediyor” diye konuştu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Baş- buğ’a Kore Cumhuriyeti Tongil Liyakat Ma- dalyası ve Şeref Beratı verildi. Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı Şeref Salonu’ndaki tö- rende konuşan Kore Cumhuriyeti’nin Anka- ra Büyükelçisi Jae Hyun Bae, Orgeneral Baş- buğ’un, iki ülke arasındaki üst düzey askeri diyalog toplantısını teklif ederek başlattığını ifa- de etti. Orgeneral Başbuğ da yaptığı konuş- mada, “Aramızda kan kardeşliği bağı bulunan Kore Cumhuriyeti’nin Tongil Liyakat Ma- dalyası ile onurlandırılmak, şahsım ve Türk Si- lahlı Kuvvetleri için büyük bir ayrıcalık ve mutluluk kaynağıdır” dedi. Şeref Salonu’nda eski genelkurmay başkanlarının fotoğrafları- nın bulunduğu duvara, Başbuğ’un fotoğrafı- nın da asıldığı görüldü. (NECATİ SAVAŞ) Kore’den madalya Askeri araca pusu: 5 yaralı HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde asker sevkõyatõ yapan konvoya te- röristlerce düzenlenen saldõrõda 5 as- ker yaralandõ. Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlõğõ’ndan Şemdinli ilçesin- deki sõnõr birlikliklerine asker sev- kõyatõ yapan konvoya, önceki gece saat 00.45 sõralarõnda Yüksekova çõkõşõndaki kõrsal alanda teröristler- ce saldõrõ düzenlendi. Teröristlerin uzun namlulu silahlarla düzenlediği saldõrõda 5 asker yaralandõ. Yaralõ as- kerler ambulansla Hakkâri Asker Hastanesi’ne kaldõrõldõ. ARABANIN ALTINDA BULUNDU AVUKATLAR ÖCALAN’LA GÖRÜŞTÜ Adalet Bakanlığı tekne kiraladı, kriz çözüldü BURSA (Cumhuriyet) - İmralõ Adasõ ile deniz yolu ulaşõmõnõ sağlayan iki ge- mideki arõza nedeniyle terör örgütü PKK lideri Abdul- lah Öcalan’la haftalõk gö- rüşmelerini yapamayan avu- katlarõ için Adalet Bakanlõ- ğõ tekne kiraladõ. Öcalan’õn avukatlarõ İbra- him Bilmez ile Mehdi Öz- tüzün, geçen çarşamba günü Tuzla Kosteri ve İmralõ 9 mo- torunun arõzalõ olmasõ nede- niyle İmralõ Adasõ’na gide- medi. Adalet Bakanlõğõ’nõn özel bir tekne kiralamasõ üze- rine ulaşõm sorunu çözüldü. Dün sabah iki avukat Gemlik Jandarma Komutanlõğõ’ndaki işlemlerin ardõndan Gemport Limanõ’ndan İmralõ Adasõ’na hareket etti. Öcalan, çarşam- ba günleri avukatlarõyla, her ayõn ikinci ve dördüncü pa- zartesi günü ise cezaevi arka- daşlarõyla birlikte yakõnlarõy- la görüş yapabiliyor. ‘SÖZDE ATEŞKES’ İLAN ETTİ PKK’den saldırıları durdurma kararı Haber Merkezi - Terör ör- gütü PKK, 13 Ağustos- 20 Eylül tarihleri arasõnda ‘sözde ateşkes’ ilan ettiğini açõkladõ. PKK’ye yakõn internet site- lerinde, “KONGRA-GEL Başkanlık Divanı ile KCK Yürütme Konseyi Başkanlı- ğı 13 Ağustos’tan 20 Eylül ta- rihine kadar ateşkes ilan et- ti” duyurusuyla yapõlan açõk- lamada, 4 maddelik barõş pla- nõ da açõklandõ. Yapõlan açõk- lamada, “1 Haziran’dan bu yana aktif savunma pozis- yonunda olan güçlerimizi pasif savunma pozisyonuna çektiğimizi kamuoyuna res- men ilan ediyoruz. 13 Ağus- tos’tan 20 Eylül’e kadar güç- lerimiz herhangi bir eylem yapmayacak ancak kendisi- ne, halka yönelecek saldırı ve operasyonlar karşısında sa- vunma hakkını kullanacak- tır” denildi. Bölgede bir süre- dir sivil toplum kuruluşlarõ, silahlarõn susmasõnõ istiyordu. Arõnç:28Şubat’õ yapanlar nerede YOZGAT (AA) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, 28 Şubat’ta “Demok- rasiye balans ayarı verdik” diyenlerin, bu balans ayarõnõn bin yõl süreceğini iddia edenlerin, 28 Şu- bat’õn 10. yõlõnda ortaya çõkamadõklarõnõ söyledi. Arõnç, Yozgat Sorgun’da AKP ilçe teşkilatõ tara- fõndan düzenlenen toplantõya katõldõ. AKP’nin girdiği ilk seçimde tek başõna iktidar olduğuna söyleyen Arõnç, “Cumhurbaşkanı seçiminde bir sürü baskı yapıldı, bildiriler yayımlandı. O gün Cumhurbaşkanı seçiminde salona girmeyenler şimdi nerede? Hepsi yok oldu” dedi. 28 Şubat sürecini de eleştiren Arõnç şunlarõ söyledi: “28 Şubat’ta demokrasiye balans ayarı verdiklerini iddia edenler şimdi 28 kat kapının ardındalar, sanki. Bin yıl süreceğini iddia edenler, daha 990 yıl varken değiştiler, değişecekler, çareleri yok. Onlar da kabul edecekler, demokrasiye balans ayarını sadece halkın yapabileceğini.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle