19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 14 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Denize uzanan o ahşap iskelenin üzerinden baktım uzun uzun... Bir ufuk çizgisinde kuşların uçuşunu seyredip yaşamın varlığını yansıtan yüz çizgilerini, inandırıcı gözleri düşündüm. Belki de çocukça şeylerdi bunlar... Anlatılması biraz güç... Üzerimde bir öğle uyuşukluğu vardı... Siyasetin kirli yüzü, yalanlar, dolanlar, ikiyüzlülükler... Sizin artık çok iyi bildiğiniz kareli defterimin sayfalarından yeniden okudum duygularımı aktarabilmek için. Bilmem becerebilecek miyim? Değişen bir hayatın içinden, var olan tüm güzellikleri yakalamak ister ya insan... Yaşamı çoğaltmak, onurlu kalabilmek... Kırların sessizliğinde dolaşırken bir yamaca oturup yok olan doğayı, sömürüyü, soygunu, talanı, yağmayı yazmak. “Çokuluslu altın avcıları”nın o güzelim dağlarımızı, ovalarımızı delik deşik ettiklerini uzun uzun anlatmak... Güneydoğu’da yakılan ormanları, köyleri, o büyük göçü düşünürken şu soruyu sormak: “Tüm bunlar doğru, peki bu PKK için ne diyorsunuz?” Bir şey söyledikleri yok! Yüreklice ortaya çıkıp eli kanlı PKK’nin Türkiye’yi kan gölüne çevirdiğini açık yüreklilikle ortaya koyacak bir babayiğit BDP’li milletvekili yok! Nadine Gordimer’in “Yaşamaya Bak” (Can Yayınları) romanını okumalarını salık veririm, Güney Afrika’da yaşanan ırk ayrımcılığının nelere tanıklık ettiğini öğrenmek isteyen ırkçı Türklere ve Kürtlere... Nadine, ırk ayrımcılığının en sert muhaliflerindendir... Güney Afrika’da yaşanan ayrımcılıktan yola çıkarak sıradan insanların etik ikilemlerini, pişmanlıklarını insanın yüreğini acıtan bir anlatımla irdeliyor romanında. İnsanlar umutlarıyla yaşarlar... Umutları çoğaltmak, aydınlık günleri beklemek bu coğrafyada yaşayan herkes için geçerlidir. Ulus devlet çatısı altında demokrasimizi geliştirmek, hukukun bağımsızlığını korumak salt siyasilerin değil, toplumun tüm bireylerinin, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin de görevidir. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu’nun 5 Ağustos 2010’da Radikal’de yazdığı yazı şöyle başlıyordu: “Bu savaş en kalleşçe yöntemleriyle yakınlarımızı ve hem de en yakınımızdakileri almaya devam ediyor... Lanet olsun... Bu savaş üstelik paramparça alıyor bizi bizden... Lanet olsun bu savaşa... Bu savaş parçalarımızı toplayamayacak bir biçimde ayırıyor bizi bizden. Bu savaşa lanet olsun... Bu savaşta kullanılan alçakça tuzaklara lanet olsun... Lanet olsun! Bunu her kim kullanmışsa... Hangi amaç için kullanmışsa... Lanet olsun!” Tanrıkulu kurulan tuzaklardan söz ediyor; yaşamın içinden, umuttan, acıdan, hüzünden... Ben denize uzanan o ahşap iskelede gökyüzüne bakarken düşsel bir yolculuğu yaşıyor gibiyim... Yaşamın kesin yüz çizgilerinde bu ölümlere alkış tutanları, kin ve nefret tohumları ekenleri, kışkırtıcıları, ellerinde mezurayla dolaşan kafatasçıları lanetliyorum. Tanrıkulu bu yazıyı Batman Barosu Başkanı Sedat Özevin ile Sadi ve Salih Özdemir kardeşlerin PKK’nin döşediği bombalı tuzakla öldürülmelerinden sonra yazdı.... “Bu mudur hak ve adalet duyarlılığınız? Bu mudur vefa ve sadakat iradeniz? Bu mudur özgürlük ve demokrasi özleminiz? Bu mudur barış ve dostluk hedefiniz?” Bakın burası en can alıcı nokta Tanrıkulu’nun yazısında: “Belki bu mayın, o yangının ihbarı üzerine muhtemelen gidecek olan askerlere denk gelecekti, Peki, ne fark edecekti? Bu sonuç ortaya çıkınca, yani dostlarımız, arkadaşlarımız değil de askerler ölseydi, biz susmalı mıydık? Hayır! Bunların hiçbirini yapmamalıydık.” Bu kirli savaşa, bu ölümlere karşı ses çıkarmanın zamanıdır... Kışkırtmalara dikkat etmeli, ırkçılık üzerinden siyaset yapanlara karşı tavır almalı, PKK’nin silahlarını bırakması için sendikalar, demokratik kitle örgütleri mitingler yapmalıdır. Ölenler bizim çocuklarımız, başkalarının değil! Yitirdiğimiz arkadaşlarımız geri gelmiyor hiçbir zaman. Tanrıkulu’nun altını çizdiği gibi bu savaşın ve yöntemlerin Kürtlerin hak ve özgürlükleri açısından hiçbir yararı yoktur. Bu kirli savaş, bu acımasızlık, mayınlı tuzaklar, kanlı baskınlar emperyal güçlerin işine yarar... Şiddet sarmalıyla demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri elde edemezsiniz... Kafatasçılıkla yani ırkçılıkla bir yere varılmaz. Günün aydınlığı denizin üzerine vururken düşünüyorum uzun uzun... Yaşamın mavi derinliğinde, aydınlık günlerin özlemini çekiyorum... Bir ufuk çizgisine çevirdim gözlerimi... Ve tüm gücümle bağırdım: “Ey utancın ölümü, ey acımanın ölümü!” Sesimi kimseler duymadı!.. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sesimi Kimseler Duymadı... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kurulda ‘Evet’ yerine ‘Tercih’ mührünün kullanõlmasõnõn değerlendirilebileceği belirtildi YSK’den ‘Tercih’e ışık YSK’de yapõlan toplantõdan mühürlerin ibarelerinin değiştirilebileceği beklentisi çõkarken CHP ve DSP de “evet” yerine “tercih” kullanõlmasõ gerektiğini belirtti. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) referandumda “Evet” ibareli mühürle- rin kullanõlmasõ konu- sunda geri adõm sinyali geldi. CHP ve DSP de “tercih” yazõlõ mühür- lerin kullanõlmasõnõ is- terken DSP, mühürler konusunda YSK’ye de başvuruda bulundu. YSK, dün siyasi parti temsilcileriyle bir bilgi- lendirme toplantõsõ ger- çekleştirildi. Toplantõya, “türbanlı” olarak giren Saadet Partisi’nin (SP) temsilcisi, YSK Başkanõ Ali Em’in uyarõsõ ile kar- şõlaştõ. Em’in, YSK’nin bir kamu alanõ olduğunu ve bu şekilde devam edi- lemeyeceğini belirtmesi üzerine, SP temsilcisi top- lantõyõ terk etti. Toplantõ- da, seçmen kütükleri ve seçim sonuçlarõnõn bilgi- sayar ortamõnda birleşti- rilmesi konusunda sunum yapõldõ. “Seçmen kütük- leri mükerrerlik taşıyor mu? Sisteme dışarıdan girilebiliyor mu?” gibi sorulara yanõt veren YSK uzmanlarõ hiçbir sorun ol- madõğõnõ ifade etti. Parti temsilcileri, Evet mührünün kullanõlmama- sõnõ istedi. YSK yetkilile- ri Tercih mühürlerinin ye- terli olduğunu söyledi. Yüzde 85 civarõnda Tercih mührünün kullanõldõğõnõ, kalan yüzde 15’in ise “Evetli” mühür olduğunu belirten bir kurul üyesi, Evetli mührün bir hafta gi- bi bir süre içinde değişti- rilebileceğini söylediği öğrenildi. Aynõ üyenin, anlaşmalõ olduklarõ mat- baaya söyledikleri takdir- de bir haftada ilçe seçim kurallarõna Tercih yazõlõ mühürleri teslim edebile- ceklerini söylemesi üzeri- ne, parti temsilcileri bunu bir söz olarak kabul ettik- lerini kaydetti. Toplantõda, Tercih mühürlerinin kul- lanõlmasõ konusunda YSK’nin karar alabilece- ği beklentisinin oluştuğu bildirildi. CHP MYK Üyesi Turgut Dibek, “12 Eylül’de kullanılacak Evet ve Tercih ibareli mühür tartışıldı. Sanı- yorum Tercih mührü kullanılacak. Tercih mü- hürü ile oy kullanılması yönünde sanıyorum YSK bir karar alacak. Türkiye’de 150 bin ci- varında oy kullanılacak. Bir seçmene üç tane Ter- cih mührü düşüyor” di- ye konuştu. CHP ve DSP ‘Tercih’ diyor CHP Grup Başkanve- kili Kemal Anadol, YSK’yi, halkoylamasõnda hem “Evet” hem de “Tercih” mührü kulla- nõlmasõna ilişkin kararõnõ gözden geçirmeye çağõrdõ. Anadol, başkan Em’in açõklamasõnõ “hayret ve üzüntüyle” izlediğini ifa- de etti. Anadol, “ ‘Evet’ genel veya yerel seçim- lerde kullanılacak mü- hürdür. Referandumda ise yasada belirtildiği gi- bi kullanılacak mühür ‘Tercih’tir” diye konuştu. DSP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Hasan Macit de YSK’ye başvurusunda mühürlerde “Halkoyla- masında ‘Evet’ mührü- yerine ‘Tercih’ mührü- nün kullanılması için ge- rekli çalışmanın yapıl- masını arz ederiz” dedi. BASIN YAYIN SEKRETERİ GÖLPUNAR: KESK ‘hayır’ demeliydi KESK yönetiminin referandum sürecindeki tavõrsõzlõğõnõ eleştiren MYK üyesi Hüseyin Gölpunar, bu tutumun konfederasyonun tarihsel birikimi ve toplumsal görevleri ile çeliştiğini belirtti. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - KESK Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi ve Basõn Yayõn Sekreteri Hüseyin Gölpunar, KESK’in ana- yasa referandumunda ha- yõr demesi gerektiğini be- lirterek “KESK MYK’nin referandum sürecine ilişkin tutumu gerek üzerinde yüksel- diğimiz tarihsel birikim ve gerçekler, gerekse de toplumsal görevlerimiz- le çelişmektedir” dedi. Gölpunar, sendika.org adlõ internet sitesine “KESK anayasa refe- randumunda ‘hayõr’ de- meli” başlõklõ makale yazdõ. 12 Eylül’de ger- çekleştirilecek olan refe- randumun içinde bulu- nulan siyasal süreç ve emek hareketi açõsõndan önemli gelişmeleri orta- ya çõkaracağõnõn görül- düğüne dikkat çeken Gölpunar, AKP’nin da- yatmalarõnõ içeren ve ser- mayenin ihtiyaçlarõ üze- rinden halkõn önüne ko- nulan anayasa değişik- likleri üzerindeki yalan perdesini kaldõrmak için aktif bir ‘Hayır’ kam- panyasõ örgütlemek ge- rektiğini savundu. Gölpunar, bunun grev- li ve toplusözleşmeli sen- dikal haklar mücadelesi- nin örgütü olan KESK açõsõndan da “tarihsel bir görev” olduğunu vurgu- layarak şunlarõ kaydetti: “Bu nedenlerle benim de içinde bulunduğum KESK MYK’nin refe- randum sürecine ilişkin tutumunun gerek üze- rinde yükseldiğimiz ta- rihsel birikim ve ger- çekler, gerekse de top- lumsal görevlerimizle çelişmekte olduğunu be- lirtiyor, KESK MYK üyesi olarak bu tarihsel politik öneme sahip sü- reçteki tutumumdan do- layı özeleştiri veriyorum. Üyesi olmaktan ve en üst yönetim mekaniz- malarında bulunmak- tan onur duyduğum KESK’in MYK üyesi sıfatıyla bugüne kadar olduğu gibi referandum sürecinde de neolibe- ral gericilik politikala- rına karşı mücadelede ve AKP’nin yalanları karşısında emekçilerin ve yoksul halkların eşit- lik ve özgürlük taleple- rini örgütlemek için ak- tif bir ‘Hayõr’ çalışma- sında görevlerimi ye- rine getireceğim.” METROPOLL’E GÖRE REFERANDUMDA EVET ÖNDE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Metropoll Araştõrma Şirketi’nin son yaptõğõ araştõrma sonuçlarõna göre, referanduma “evet” diyenlerin oranõ yüzde 49.6 iken, “hayır” diyenlerin oranõ yüzde 33.6 çõktõ. Araştõrmada, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesinin ardõndan yükselişe geçen CHP’nin oylarõnõn yeniden yüzde 24’e gerilediği, AKP’nin oyunun ise yüzde 43’e yükseldiği belirtildi. Metropol Araştõrma Şirketi’nin referandum, YAŞ ve bir genel seçim olsa hangi partilere oy verileceği yönündeki araştõrmasõna göre, referandumda “evet” oyu vereceklerin oyu yüzde 49.6, “hayır” diyeceklerin oranõ yüzde 33.6, kararsõzlarõn oranõ ise yüzde 15 dolayõnda gözüküyor. YAŞ toplantõlarõnda Başbakan Tayyip Erdoğan’õn takõndõğõ tutumu destekleyenlerin oranõ yüzde 48.3, desteklemeyenlerin oranõ ise yüzde 32.8 çõkarken; CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hükümet askerin teamüllerine karışmasın” açõklamalarõna katõlõmcõlarõn yüzde 36.4’ü destek verirken yüzde 51.5’i ise desteklemedi. AKP, 9. kuruluş yõlõ mitingini Kayseri yerine Sakarya’da yapacak Örgüt krizi il değiştirtti ERDEM GÜL ANKARA - AKP’nin tüm seçim- lerde en yüksek oy oranõna ulaştõğõ Kayseri’de, yolsuzluk tartõşmalarõ ne- deniyle il yönetiminin istifa ettirilme- si sonrasõ yaşanan teşkilat krizi, Baş- bakan Tayyip Erdoğan’a miting prog- ramõnõ değiştirmek zorunda bõraktõ. “En yüksek oy gelen il” ve “Cum- hurbaşkanı Abdullah Gül’ün mem- leketi” nitelikleriyle, AKP’de “1 nu- maralı kale” olarak görülen Kayseri, referandum süresinde partiye kriz ya- ratõyor. Erdoğan, başlangõçta ilk mitingi Kayseri’de yaparak referandumun star- tõnõ bu ilden vermeyi planlamõştõ. An- cak kõsa bir süre önce yolsuzluk tar- tõşmalarõ nedeniyle il yönetiminin is- tifa ettirilmesinin teşkilat sõkõntõsõna yol açmasõ üzerine Erdoğan, ilk mitingi Bingöl’de yaptõ. Daha sonra Kayseri’ye yeni bir il baş- kanõ atanarak yeni yönetim oluşturmasõ talimatõ verildi. Erdoğan bu kez de par- tinin 9. kuruluş yõldönümünün denk geldiği 14 Ağustos tarihinde Kayseri’de miting yapma kararõ aldõ ve bunu tak- vimine de koydu. Erdoğan, 14 Ağus- tos 2001 yõlõnda kurulan partisinin 9. kuruluş yõldönümünü Kayseri’de ya- pacağõ bir “gövde gösterisi” mitingiyle kutlamayõ planladõ. Ancak Tayyip Er- doğan’õn bu planõ da işlemedi. Yeni atanan yönetimin de Kayseri’de yaşa- nan teşkilat dağõnõklõğõna çözüm bu- lamamasõ ve krizin devam etmesi üze- rine Erdoğan, partinin kuruluş yõldö- nümü mitinginin yerini değiştirmek zo- runda kaldõ. Erdoğan, kuruluş yõldö- nümü mitingini partinin en çok oy al- dõğõ iller sõralamasõnda ilk 5’e giren Sa- karya’da yapma kararõ aldõ. Böylece Erdoğan’õn programõndaki bugünkü Kayseri mitingiyle 21 Ağus- tos’taki Sakarya mitingi yer değiştirdi. Başbakan Erdoğan bugün kuruluş yõl- dönümü mitingini Sakarya’da yapacak. İl başkanı istifa ettirilmişti Kayseri’deki teşkilat krizi partinin kuruluş döneminden itibaren il baş- kanlõğõnõ yapan Mahmut Cabat’õn madencilik işine girerek çok sayõda ara- ma ruhsatõ almasõnõn yolsuzluk iddia- larõna yol açmasõ nedeniyle baş gös- termişti. Parti yönetiminin talimatõ üzerine il başkanõ Cabat ve il yönetimi istifa et- mişti. Bu istifalarõn ardõndan yeni yö- netim de atanmasõna karşõn AKP, en id- dialõ olduğu Kayseri’de referandum kampanyasõnõ teşkilat kriziyle yürütmek zorunda kaldõ. GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA VE USULSÜZLÜK CHP’den AKP’li başkanlara suç duyurusu İstanbul Haber Servisi - CHP San- caktepe Belediye Meclis üyeleri Hakkı Sağlam ve Mahir Şahin, görevlerini kö- tüye kullandõklarõ iddiasõyla Sancaktepe Belediye Başkanõ İsmail Erdem, eski Sa- rõgazi Belediye Başkanõ Kemal Ayyıldız, eski Samandõra Belediye Başkanõ Yusuf Büyük ve eski Yenidoğan Belediye Başkanõ Zabit Karaman hakkõnda suç du- yurusunda bulundu. Sancaktepe Belediyesi’nin birinci dönemi için Denetim Komisyonu’na seçilen Sağ- lam ve Şahin, ibraz edilen belgeler üzerinde yaptõklarõ denetimlerde suç oluşturan eylemleri bir rapor halinde Belediye Meclisi’ne 5 Mart 2010’da sundu. Raporda suç teşkil eden ve kamu zararõ doğuran saptamalara rağ- men Başkan Erdem’in ge- reğini yapmamasõ üzerine Sağlam ve Şahin, üçü eski biri görevde olan dört belediye başkanõ hakkõnda da- va açõlmasõ için savcõlõğa başvurdu. Suç duyurusunda; Erdem hakkõnda özetle şu suçlamalarda bulunuluyor: ? Meclis’ten yetki almadan Bem-Bir- Sen ile imzalanan “Sosyal Denge Söz- leşmesi”ne göre verilen yardõmlarõn ge- lir ve damga vergisi kapsamõ dõşõnda tu- tularak kamu zararõna neden olmak. Sözleşmenin gereklerini yerine getir- meyerek görevi kötüye kullanmak. ? Kanunda kamu alacağõ ancak mü- kellef memurlar tarafõndan yapõlacağõ hükmü yer almasõna karşõn işçi kadrosunda yer alan Cumhur İrfanoğlu’na tahsilat yaptõrõlarak görevi kötüye kullanmak. ? Emek Mahallesi’nde bulunan Yaşar Kemal par- kõ içindeki şelale tesisleri- nin tek bir firmanõn katõl- dõğõ ihale ile rekabetin or- tadan kaldõrõlmasõ. ? Belediyenin en büyük hizmet alõmõ ihalesinde yaklaşõk maliyet fazla ve hatalõ hesaplanmõş bunun sonucunda kamu zararõna neden olunmuştur. ? 22.05.2009’da yapõlan Yapõ Denetim Danõşmanlõk ihalesi belediyede bu işi ya- pacak 27 mühendis bulunmasõna karşõn Hüseyin Gencer’e verilmiştir. İhale ta- rihinden raporun hazõrlandõğõ süre zar- fõnda danõşmanlõk hizmeti verilen proje- lerle ilgili bir rapora rastlanmamõştõr. Kayseri’de AKP’nin kuruluşundan bu yana il başkanlõğõ yapan Cabat’õn yolsuzluk iddialarõna adõnõn karõşmasõ ciddi bir kriz yarattõ. Gövde gösterisi şeklinde Kayseri’de yapõlmasõ planlanan 9. kuruluş yõldönümü mitingi söz konusu “teşkilat kirizi” nedeniyle iptal edildi. CHP’li üyeler, Sancaktepe Beledi- ye Başkanõ ile eski Samandõra, Yeni- doğan ve Sarõgazi ilk kademe beledi- ye başkanlarõ hak- kõnda usulsüzlük ve görevi kötüye kullanmaktan dava açõlmasõnõ istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle