Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
14 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Yasa Uyutulurken
Anayasa Değiştiriliyor
Önce anayasanın “Milletlerarası
antlaşmaları uygun bulma” kenar başlıklı
90’ıncı maddesinin şu bölümünü anımsayalım.
“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş
milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir.
Bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile
Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve
özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla
kanunların aynı konuda farklı hükümler
içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda
milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.”
Alıntının son bölümünün 7 Mayıs 2004
tarihinde yani Adalet ve Kalkınma Partisi
döneminde eklendiğini belirtip bir kenara
koyalım.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendi adına
hazırladığı yadsınamayan anayasa değişiklik
paketinde getirilen değişikliklerden birini de
“özel hayatın gizliliği” kenar başlıklı 20’nci
maddeye eklenecek şu bölüm oluşturuyor.
“Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin
korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak;
kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında
bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların
düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve
amaçları dışında kullanılıp kullanılmadığını
öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak
kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık
rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına
ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.”
Türkiye, Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981
tarihinde imzaya açtığı 108 sayılı “otomatik
olarak işlenen kişisel veriler bakımından
bireylerin korunması hakkında sözleşme”yi ilk
imzalayan ülkelerden biridir.
Sözleşme, yeterli sayıda ülkenin gereklerini
yerine getirmeleri sonucu 1986’da yürürlüğe
girdi.
Sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana 29,
yürürlüğe girişinden bu yana da 24 yıl geçti. Bu
sürenin yaklaşık 8 yılı AKP dönemine ait.
Türkiye’nin sözleşmeyi onaylaması için
sözleşme kurallarını yaşama geçirecek bir
yasa çıkarması gerekiyor.
Bakanlar Kurulu 7 Nisan 2008 tarihinde
“Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun
Tasarısı”nı kabul ederek 22 Nisan 2008
tarihinde Meclis’e sundu.
Tasarı 2008 yılı Ekim ayından bu yana
Meclis’te, Adalet Komisyonu Alt
Komisyonu’nda bekliyor.
İktidarın, anayasaya ek yapacak kadar önem
verdiği bir konunun iki yıldır uyutulmasını
niçin uygun gördüğünü anlamak gerçekten
zor. Ama çok basit bir nedeni de olabilir.
Sanırım yanıtı “yasa çıkmış olsaydı Silivri
davaları için kişisel bilgilere böylesine rahatlıkla
ulaşma olanağı kalır mıydı” sorusunda yatıyor.
Gizli tanıklık konusunda getirilen kolaylıkları
düşününce soru pek de ipe sapa gelmez
gibi durmuyor.
Çünkü tasarı “kişisel verilerin işlenmesinde
kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı
ile temel hak ve özgürlüklerinin korunması
ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin
uyacakları esas ve usullerin düzenlenmesini”
amaçlıyor.
Tasarının gazeteciliği sınırlayacak bölümlerini
ve iktidarın emrinde olacak uygulama
kurulunu başka bir yazıya bırakıp konuya
dönelim.
Söz konusu değişiklik, anayasada geriye
götürülmesi amaçlanan maddeleri şekerle
kaplayıp acısını gizleme niyetini yansıtıyor.
Anayasaya hoşa gidici bölümler eklemenin,
anayasada bugün de var olan, ama uygulama
yasaları çıkarılmadığı için demokratik bir süs
konumundan çıkamayan maddelerine yeni bir
ekleme yapmaktan öte bir kıymeti harbiyesi
olmayacağını da söyleyen uzmanlar var.
Yukarıda andığım 90’ıncı madde kapsamında
onlarca uluslararası antlaşma varken ve
hazırlanan tasarı iki yıldır uyutulurken, söz
konusu değişikliğin sırrını çözmek daha da
zorlaşıyor.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Frensiz kamyon gibi
RECEP KAPUCU
ERZURUM - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, CHP Genel Baş-
kanõ Kemal Kılıçdaroğlu ve med-
yaya sert sözlerle yüklendi. Erdoğan,
“Miting meydanlarında adeta fre-
ni patlamış kamyon gibi samimi-
yetsiz, ilkesiz, tutarsız ve popülist
şekilde bize iftiralar atıyor. CHP
Genel Başkanı aynaya bakmı-
yor. Kendisine yoldaşı olan o ma-
lum medyanın ekranlarından,
sayfalarından bakıyor. Onların
suiistimallerine AKP iktidarı ‘dur’
dediği için seninle beraberler.
Onlar 2011 seçimlerinin hesabını
yapıyor. Orada da hesabınız tut-
mayacak” dedi.
Partisince Erzurum’da düzenlenen
mitingde konuşan Erdoğan, “Ben bu
mübarek ramazan ayında muha-
lefet partilerinin yaptığı gibi kar-
deşliğe, birliğe aykırı davranışta
bulunmuyorum. O liderleri ken-
di haline bırakıyorum, onlar ne
derlerse desinler. Benim aziz mil-
letim onların tutarsızlıklarına,
küfürlerine, hakaretlerine, iftira-
larına bakarak zaten vermesi ge-
reken cevabı 12 Eylül’de vere-
cektir” diye konuştu.
Kõlõçdaroğlu’nun 12 Eylül’de ya-
põlacak referandumu kendisi için bir
sõnav gibi gördüğünü savunan Er-
doğan, “Şu sırada miting mey-
danlarında adeta freni patlamış
kamyon gibi samimiyetsiz, ilkesiz,
tutarsız ve popülist şekilde bize if-
tiralar atıyor. Seviyesiz bir dille bi-
ze saldırıyor. Diyorum ki CHP
Genel Başkanı aynaya bakmı-
yor. Kendisine yoldaşı olan o ma-
lum medyanın ekranlarından,
sayfalarından bakıyor. Bak onla-
ra güvenme, onlar seninle bugün
niye beraberler biliyor musun?
Onların suiistimallerine AKP ik-
tidarı dur dediği için seninle be-
raberler. Onlar 12 Eylül’ün he-
sabını yapmıyorlar. Onlar 2011
seçimlerinin hesabını yapıyor.
Zannediyor ki 2011’de hesabı-
mız tutacak. Orada da hesabınız
tutmayacak. Ben CHP Genel Baş-
kanı’nı da yönetimini de milleti-
me havale ediyorum” dedi.
MHP, CHP’nin vagonu
MHP tabanõna seslenen Erdoğan,
“MHP yönetimi maalesef MHP’yi
CHP’nin bir vagonu, yedeği hali-
ne getirdi. CHP genel başkanı bir
ile gidiyor, MHP’li başkanlar gi-
dip onu karşılıyor, mitinginde
boy gösteriyor. Bu MHP tabanına
reva mıdır? Geçen gün birlikte bir
resim çektirmişler gördünüz mü?
O gün oraya nasıl olduysa BDP’yi
sokmadılar. Bakın şimdi bir ara-
ya geldiler. Ben bunlara eskiden
ruh ikizi diyordum, şimdi ruh
üçüzü oldular. Peki neden MHP
hayır diyor? Vereceğiniz her ha-
yır oyu MHP’ye değil CHP’nin ve
DP’nin hedeflerine hizmet ede-
cektir” diye konuştu.
Enayi mi zannediyorsun?
CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğ-
lu’nu türban sorunu konusunda da
eleştiren Erdoğan, “CHP’li Genel
Başkan diyor ki ‘başörtüyü ben hal-
lederim.’ Dürüst ol! Benim da-
daşlarım, MHP’yle birlikte bir
parlamentoda eğitim özgürlüğü
mücadelesi veren başörtülü kız-
larımız için bir anayasa değişik-
liği yaptık mı? 411 oyla Mec-
lis’ten geçirdik mi? Geçirdik. Pe-
ki bunu Anayasa Mahkemesi’ne
kim götürdü? CHP götürdü. Bu-
nun altında şu anda genel başkan
olan beyefendinin de imzası var
mıydı? Bu ne perhiz, bu ne laha-
na turşusu? Sen benim Erzu-
rumlu dadaşımı enayi mi zanne-
diyorsun?” dedi.
Şehit yakınlarına iftar
İstanbul Haber Servisi - Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, 56 ilden
261 şehit yakõnõ ve gaziye Dolmabah-
çe Sarayõ’nda iftar yemeği verdi.
Cumhurbaşkanõ Gül, burada yaptõğõ
konuşmada, “Bu mübarek ramazan
ayõnda ümit ederim ki yanlõşa sapan-
lar, yanlõş içinde olanlar, kardeşlerinin
kanlarõna girenler, onlar da yanlõş yol-
da olduklarõnõ hatõrlarlar, düşünürler
ve bu yanlõşlardan vazgeçerler. Dev-
letimiz, milletimiz teröre asla fõrsat
vermeyecektir” diye konuştu.
Kahveler AKP’ye gönderildi
İstanbul Haber Servisi - CHP
İstanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek,
AKP İstanbul İl Başkanlõğõ’nõn anaya-
sa referandum kampanyasõ kapsamõn-
da evlere gönderdiği kahve paketlerini
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ba-
kanlar Kurulu üyeleri, Ankara Büyük-
şehir Belediye Başkanõ Melih Gökçek
ve İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanõ Kadir Topbaş’a gönderdi. Sirkeci
Büyük Postane önünde konuşan Şim-
şek, “Halkõmõzõn büyük bir bölümü
yoksulluk sõnõrõnda. Böyle bir tablo
karşõsõnda insanlara kahve göndermek
dalga geçmektir.” dedi.
‘AKP’ye hayır günü’
İstanbul Haber Servisi - CHP
Eyüp İlçe Başkanlõğõ’nõn düzenlediği
“Anayasaya neden hayõr” panelinde
konuşan CHP İstanbul Milletvekili Çe-
tin Soysal, “12 Eylül, hukuku kendileri
için çevirmeye çalõşanlarla hesaplaşma
günüdür. 12 Eylül’de Mustafa Balbay,
Tuncay Özkan, Mehmet Haberallarõ
zindanlara tõkanlara hayõr diyerek ce-
vap vermeliyiz” dedi. CHP MYK Üye-
si Süheyl Batum da “Yargõ oynanan
oyunda kendilerine müdahil olduğu
için yargõyõ sevmiyorlar. Yargõyõ ele
geçirmeye çalõşan AKP’ye geçit ver-
meyeceğiz” diye konuştu.
Diyanet’ten uyarı
ANKARA (AA) - Diyanet İşleri
Başkanõ Ali Bardakoğlu, referandum
öncesi bir genelge yayõmlayarak din
görevlilerini uyardõ. Bardakoğlu,
“Herhangi bir siyasi parti, kişi ve
zümrenin lehine ve aleyhine olabile-
cek konuşmalardan, yanlõş anlama ve
yorumlara sebep olacak davranõşlar-
dan sakõnõlmasõnõ” istedi.
‘Ne saklıyorsunuz?’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - MHP Grup Başkanvekili Mehmet
Şandõr, BDP’nin gündeme getirdiği
“demokratik özerklik” konusunda
PKK sözcüleri ve yandaşlarõ ile “kapa-
lõ kapõlar ardõndan pazarlõk yapõldõğõ
ve mutabakata varõldõğõ” yönünde id-
dialar bulunduğunu belirterek Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP
yöneticilerini yürütülen pazarlõktan do-
layõ milletten özür dilemeye çağõrdõ.
Şandõr, “Kamuoyundan bir şey mi
saklanmaktadõr” diye sordu.
Levy’den karşı iftar
Haber Merkezi - AKP’nin ön-
ceki akşam Ankara’daki iftarõna davet
edilmeyen İsrail’in Ankara Büyükel-
çisi Gaby Levy’nin eylül ayõnda iftar
daveti vermeyi planladõğõ bildirildi.
Levy’nin yemeğe davet edeceği isim-
ler açõklanmazken hükümet kanadõn-
dan bazõ bakanlara davet gönderme
ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi.
Konuya ilişkin açõklama yapan AKP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin
Çelik, iftara çağrõlsa bile gitmeyeceği-
ni söylerken Dõşişleri Bakanõ Ahmet
Davutoğlu, “İftar sofrasõ hoşgörü sof-
rasõdõr. İnsan canõna saygõ evrensel
değerdir” yanõtõnõ verdi.
‘KKTC, sorma gir hanı değil’
LEFKOŞA (AA) - İstanbul’dan
Ercan Havaalanõ’na önceki gün gelen
Nizamettin ve Gökhan Yõldõrõm’a ait
12 bavuldan 2’sini şüphe üzerine
açan gümrük memurlarõ, 4 bin 500
kaçak telefona el koydu. KKTC Ma-
liye Bakanõ Ersin Tatar olay üzerine,
“KKTC, sorma gir hanõ değil” dedi.
Yakalanan iki kişi, “toplu kaçakçõ-
lõk” suçundan tutuklandõ.
CHP MYK TOPLANTISI YAPILDI
‘Erdoğan, villasõnõn
kirasõnõ açõklasõn’
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Hakkı Sü-
ha Okay, önceki gün
Genel Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu’nun El-
madağ mitinginde,
“Bize de halk tipi ha-
vuzlu villa yaptırsana” yazan ve
gerginliğe yol açan pankartõn,
“Ankara’daki bir mikserin”
organizasyonuyla AKP İlçe
Gençlik Kollarõ Başkanõ ve yar-
dõmcõsõnõn astõrdõğõnõ söyledi.
Okay, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn villasõnõn “kiralık” ol-
duğunu açõklayan AKP yöneti-
mine de “kira bedelini açıkla”
çağrõsõ yaptõ.
CHP MYK, Genel Başkan Ke-
mal Kõlõçdaroğlu’nun başkanlõ-
ğõnda toplandõ. Kõlõçdaroğlu’nun
referandum mitinglerinden duy-
duğu memnuniyeti dile getirdiği
toplantõda, parti yöne-
timince referandumla
ilgili çalõşma yapmak-
la görevlendirilen ekip,
görev alanlarõna giren
illerde yaptõklarõ ça-
lõşmalarla ilgili bilgi
verdi. Toplantõda, Kõ-
lõçdaroğlu’nun refe-
randum gezileriyle ilgili program
da masaya yatõrõlarak, ay sonuna
doğru Doğu ve Güneydoğu ille-
rine gidilmesi kararlaştõrõldõ.
Bu kapsamda Kõlõçdaroğlu’nun
ayõn 24’ünde Van’a, 25’inde
Batman, Elazõğ, Bingöl ve Tun-
celi’ye gitmesi planlandõ. Kõlõç-
daroğlu’nun Diyarbakõr’a da gi-
deceği, öğrenildi. Okay, bir so-
ru üzerine MYK’ye yeni seçilen
Gürsel Tekin’in toplantõya ka-
tõldõğõnõ ancak genel başkan yar-
dõmcõlõğõna getirilip getirilmeme
konusundaki takdirin Kõlõçda-
roğlu’na ait olduğunu bildirdi.
ANKARA MİLLETVEKİLİ YILMAZ ATEŞ
CHP’de dõşlanma
rahatsõzlõğõ
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
CHP’de, eski Genel
Başkan Deniz Bay-
kal yönetiminde yer
alan bazõ milletvekil-
leri, yeni parti yöneti-
mini referandum
kampanyalarõnda ken-
dilerine “görev vermemekle”
suçladõ. Eski Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ ve Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş, Merkez Yönetim
Kurulu’nun kendilerine “bil-
medikleri” nedenle görev ver-
mediğini ve bundan “büyük
üzüntü” duyduklarõnõ belirte-
rek, “Partimizden görev bek-
liyoruz” dedi.
29 Temmuz tarihinde Genel
Sekreter Önder Sav imzasõyla
parti yöneticileri, milletvekille-
ri ve parti örgütlerine gönderilen
12 Eylül’deki halkoylamasõyla il-
gili genelgede “Genel başkan-
lık yapmış olan, 2007-
2010 döneminde ge-
nel başkan yardımcı-
lığı görevlerinde bu-
lunan milletvekilleri
ile genel sekreter, ge-
nel başkan yardımcı-
sı Hakkı Süha Okay,
grup başkanvekille-
ri, Ankara, İstanbul ve İzmir
milletvekilleri görevlendiril-
memiştir” deniyor. CHP Genel
Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha
Okay, MYK toplantõsõ sonra-
sõnda gazetecilerin Ateş’in açõk-
lamasõyla ilgili sorularõ üzerine,
Ateş’in milletvekilliği sürecinde
partide çok önemli görevlerde bu-
lunduğunu belirterek, çalõşma
grubunda görevlendirilmenin ay-
rõ, referandumla ilgili çalõşma
yapmanõn ise daha ayrõ bir şey ol-
duğunu savundu. Okay, Ateş’in
açõklamasõnõ şõk ve doğru bul-
madõğõnõ ifade etti.
‘DOĞU’DAN İKİNCİ EŞ’ÖNERMİŞTİ
AKP’de Bakırcı’ya
3 ay geçici ihraç
ANKARA/RİZE (Cumhuriyet) - AKP, Kürt
sorununun çözümü için “Doğu’dan ikinci eş”
alõnmasõnõ öneren Rize Belediye Başkanõ Halil
Bakırcı’yõ, “pişmanlık” indiriminden yararlan-
dõrarak, kesin ihraç yerine 3 ay süreliğine “geçi-
ci” olarak partiden ihraç etti.
AKP’li Rize Belediye Başkanõ’nõn “Kürt ku-
ma” önerisiyle parti yönetiminin başlattõğõ disip-
lin süreci önceki gün tamamlandõ. AKP Merkez
Yürütme Kurulu’nun (MYK) “kesin ihraç” iste-
mi, Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü baş-
kanlõğõndaki AKP Merkez Disiplin Kurulu’nca
(MDK) karara bağlandõ. Edinilen bilgilere göre
disiplin kurulu, Bakõrcõ’nõn durumunu “kesin ih-
raç” gündemiyle görüşmesine karşõn, sonuçta
karar, 3 ay süreyle “geçici ihraç” şeklinde çõktõ.
BDP’den karara tepki
BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, kara-
ra tepki göstererek “Geçici ihraç, Rize Belediye
Başkanı’na sahip çıkmaktır” dedi. Sessiz kal-
mayõ tercih eden Bakõrcõ ise kararõ basõndan öğ-
rendiğini ve kendisine tebliğ edilmediğini belirtti.
‘Yargıda bölünme yaratır’
Aşçõoğlu, anayasa değişikliğiyle getirilen sistemin başarõsõz olacağõnõ söyledi
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Yargõtay Onursal Üyesi Çetin Aş-
çıoğlu, anayasa değişikliğinin referandum sürecine
girilirken “Doğru ve güvenli yargı özlemi ve ye-
niden yapılanma” adlõ bir kitap kaleme aldõ.
Kitabõn kapağõnda “Uyarıyorum: Anaya-
sa değişikliği yargıda yeni sorunlar yara-
tacaktır” ifadesi kullanõldõ. Aşçõoğlu, soru-
larõmõz üzerine bir yandan kitabõnõ anlatõrken
diğer yandan anayasa değişikliği paketine
ilişkin eleştirilerini dile getirdi.
“Yargının temelinin çürük olduğunu” söy-
leyen Aşçõoğlu, “Bunu bir piramit gibi düşü-
nebilirsiniz. Yargının kurumlarını üst üste
koyarsınız. En üste de HSYK’yi. Ama temel çü-
rük olduğu için bu çökecektir. Çünkü 1961’den
bu yana hiçbir zaman sistem başarılı olamadı.
1961’de mesleğe girdiğimden bu yana hep
HSYK sıkıntı çekti. Hep eleştirildi, hep değiş-
tirildi. 12 Eylül döneminde bu sistem getirildi.
O sistem de başarısız oldu. Sorunu da hep ku-
rulda arıyorlar” diye konuştu.
‘Geçmişten ders alınmadı’
Anayasa değişikliğiyle getirilen yeni sistemin de
1961’den pek farklõ olmadõğõnõ kaydeden Aşçõoğlu,
şöyle konuştu: “Oradan farkı şu: Adalet Ba-
kanlığı’nın etkinliği burada daha fazla. 1961’de
Adalet Bakanı’nın etkisi hiç yoktu. Yani geç-
mişten ders almadık. Tekrar deniyoruz. 61’de-
kinin yozlaşmış şeklini daha da ağırlaştırarak
getiriyoruz. Onun için bu sistemin başarısız ol-
ması kaçınılmazdır. Çünkü temel çürük. Bu-
rada Adalet Bakanlığı’nın, Cumhurbaşka-
nı’nın etkinliği var.”
Yeni düzenleme kabul edilirse yargõçlar ara-
sõnda bölünme ortaya çõkacağõ uyarõsõnda bulu-
nan Aşçõoğlu, “Mesela yargıçlar kendi arala-
rında HSYK’ye üye seçecekler. Siz adaylığı-
nızı koydunuz. Seçime girince destek araya-
caksınız. Türkiye’de en büyük destek politik
destektir. Siz A partisinin desteğini araya-
caksınız, ben B partisinin arayacağım. Bu ne-
denle yargı içerisinde bölünme çıkacak” dedi.
CHP lideri Kõlõçdaroğlu’nun 12 Eylül’de yapõlacak
referandumu kendisi için bir sõnav gibi gördüğünü savunan
Erdoğan, “Şu sõrada miting meydanlarõnda adeta freni
patlamõş kamyon gibi samimiyetsiz, ilkesiz, tutarsõz ve
popülist şekilde bize iftiralar atõyor” dedi.
Erdoğan, Erzurum mitinginde Kõlõçdaroğlu’na ve medyaya sert sözlerle yüklendi:
Erbakan-Şener görüşmesi
SP’yi yeniden karıştırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye
Partisi (TP) Genel Başkanõ Abdüllatif Şe-
ner’in Necmettin Erbakan’a yaptõğõ sürp-
riz ziyaret, olağanüstü kongre krizinin çö-
züme kavuşmadõğõ SP’yi yeniden karõştõrdõ.
Parti yönetimi, görüşmeyi, “Olağanüstü
kongre sürecinde Erbakan, Kurtulmuş’a
mesaj veriyor. Şener ise partisi ile aradı-
ğını bulamadı, şimdi hocadan medet
umuyor” şeklinde değerlendirdi. SP Genel
Başkanõ Numan Kurtulmuş, gazetecilerin
görüşmeyle ilgili sorularõ karşõsõnda “Dost-
lukları çok eskiye dayanmaktadır. Ben
bu görüşmeyi de bu çerçevede olumlu
bir görüşme olarak görüyorum. Zaman-
lamasının tabii ki tercihini Türkiye ka-
muoyuna bırakıyorum” diye yanõtladõ.