23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 14 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Yasa Uyutulurken Anayasa Değiştiriliyor Önce anayasanın “Milletlerarası antlaşmaları uygun bulma” kenar başlıklı 90’ıncı maddesinin şu bölümünü anımsayalım. “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” Alıntının son bölümünün 7 Mayıs 2004 tarihinde yani Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde eklendiğini belirtip bir kenara koyalım. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendi adına hazırladığı yadsınamayan anayasa değişiklik paketinde getirilen değişikliklerden birini de “özel hayatın gizliliği” kenar başlıklı 20’nci maddeye eklenecek şu bölüm oluşturuyor. “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları dışında kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” Türkiye, Avrupa Konseyi’nin 28 Ocak 1981 tarihinde imzaya açtığı 108 sayılı “otomatik olarak işlenen kişisel veriler bakımından bireylerin korunması hakkında sözleşme”yi ilk imzalayan ülkelerden biridir. Sözleşme, yeterli sayıda ülkenin gereklerini yerine getirmeleri sonucu 1986’da yürürlüğe girdi. Sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana 29, yürürlüğe girişinden bu yana da 24 yıl geçti. Bu sürenin yaklaşık 8 yılı AKP dönemine ait. Türkiye’nin sözleşmeyi onaylaması için sözleşme kurallarını yaşama geçirecek bir yasa çıkarması gerekiyor. Bakanlar Kurulu 7 Nisan 2008 tarihinde “Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı”nı kabul ederek 22 Nisan 2008 tarihinde Meclis’e sundu. Tasarı 2008 yılı Ekim ayından bu yana Meclis’te, Adalet Komisyonu Alt Komisyonu’nda bekliyor. İktidarın, anayasaya ek yapacak kadar önem verdiği bir konunun iki yıldır uyutulmasını niçin uygun gördüğünü anlamak gerçekten zor. Ama çok basit bir nedeni de olabilir. Sanırım yanıtı “yasa çıkmış olsaydı Silivri davaları için kişisel bilgilere böylesine rahatlıkla ulaşma olanağı kalır mıydı” sorusunda yatıyor. Gizli tanıklık konusunda getirilen kolaylıkları düşününce soru pek de ipe sapa gelmez gibi durmuyor. Çünkü tasarı “kişisel verilerin işlenmesinde kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı ile temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin uyacakları esas ve usullerin düzenlenmesini” amaçlıyor. Tasarının gazeteciliği sınırlayacak bölümlerini ve iktidarın emrinde olacak uygulama kurulunu başka bir yazıya bırakıp konuya dönelim. Söz konusu değişiklik, anayasada geriye götürülmesi amaçlanan maddeleri şekerle kaplayıp acısını gizleme niyetini yansıtıyor. Anayasaya hoşa gidici bölümler eklemenin, anayasada bugün de var olan, ama uygulama yasaları çıkarılmadığı için demokratik bir süs konumundan çıkamayan maddelerine yeni bir ekleme yapmaktan öte bir kıymeti harbiyesi olmayacağını da söyleyen uzmanlar var. Yukarıda andığım 90’ıncı madde kapsamında onlarca uluslararası antlaşma varken ve hazırlanan tasarı iki yıldır uyutulurken, söz konusu değişikliğin sırrını çözmek daha da zorlaşıyor. oerinc@cumhuriyet.com.tr Frensiz kamyon gibi RECEP KAPUCU ERZURUM - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu ve med- yaya sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, “Miting meydanlarında adeta fre- ni patlamış kamyon gibi samimi- yetsiz, ilkesiz, tutarsız ve popülist şekilde bize iftiralar atıyor. CHP Genel Başkanı aynaya bakmı- yor. Kendisine yoldaşı olan o ma- lum medyanın ekranlarından, sayfalarından bakıyor. Onların suiistimallerine AKP iktidarı ‘dur’ dediği için seninle beraberler. Onlar 2011 seçimlerinin hesabını yapıyor. Orada da hesabınız tut- mayacak” dedi. Partisince Erzurum’da düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, “Ben bu mübarek ramazan ayında muha- lefet partilerinin yaptığı gibi kar- deşliğe, birliğe aykırı davranışta bulunmuyorum. O liderleri ken- di haline bırakıyorum, onlar ne derlerse desinler. Benim aziz mil- letim onların tutarsızlıklarına, küfürlerine, hakaretlerine, iftira- larına bakarak zaten vermesi ge- reken cevabı 12 Eylül’de vere- cektir” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu’nun 12 Eylül’de ya- põlacak referandumu kendisi için bir sõnav gibi gördüğünü savunan Er- doğan, “Şu sırada miting mey- danlarında adeta freni patlamış kamyon gibi samimiyetsiz, ilkesiz, tutarsız ve popülist şekilde bize if- tiralar atıyor. Seviyesiz bir dille bi- ze saldırıyor. Diyorum ki CHP Genel Başkanı aynaya bakmı- yor. Kendisine yoldaşı olan o ma- lum medyanın ekranlarından, sayfalarından bakıyor. Bak onla- ra güvenme, onlar seninle bugün niye beraberler biliyor musun? Onların suiistimallerine AKP ik- tidarı dur dediği için seninle be- raberler. Onlar 12 Eylül’ün he- sabını yapmıyorlar. Onlar 2011 seçimlerinin hesabını yapıyor. Zannediyor ki 2011’de hesabı- mız tutacak. Orada da hesabınız tutmayacak. Ben CHP Genel Baş- kanı’nı da yönetimini de milleti- me havale ediyorum” dedi. MHP, CHP’nin vagonu MHP tabanõna seslenen Erdoğan, “MHP yönetimi maalesef MHP’yi CHP’nin bir vagonu, yedeği hali- ne getirdi. CHP genel başkanı bir ile gidiyor, MHP’li başkanlar gi- dip onu karşılıyor, mitinginde boy gösteriyor. Bu MHP tabanına reva mıdır? Geçen gün birlikte bir resim çektirmişler gördünüz mü? O gün oraya nasıl olduysa BDP’yi sokmadılar. Bakın şimdi bir ara- ya geldiler. Ben bunlara eskiden ruh ikizi diyordum, şimdi ruh üçüzü oldular. Peki neden MHP hayır diyor? Vereceğiniz her ha- yır oyu MHP’ye değil CHP’nin ve DP’nin hedeflerine hizmet ede- cektir” diye konuştu. Enayi mi zannediyorsun? CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğ- lu’nu türban sorunu konusunda da eleştiren Erdoğan, “CHP’li Genel Başkan diyor ki ‘başörtüyü ben hal- lederim.’ Dürüst ol! Benim da- daşlarım, MHP’yle birlikte bir parlamentoda eğitim özgürlüğü mücadelesi veren başörtülü kız- larımız için bir anayasa değişik- liği yaptık mı? 411 oyla Mec- lis’ten geçirdik mi? Geçirdik. Pe- ki bunu Anayasa Mahkemesi’ne kim götürdü? CHP götürdü. Bu- nun altında şu anda genel başkan olan beyefendinin de imzası var mıydı? Bu ne perhiz, bu ne laha- na turşusu? Sen benim Erzu- rumlu dadaşımı enayi mi zanne- diyorsun?” dedi. Şehit yakınlarına iftar İstanbul Haber Servisi - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, 56 ilden 261 şehit yakõnõ ve gaziye Dolmabah- çe Sarayõ’nda iftar yemeği verdi. Cumhurbaşkanõ Gül, burada yaptõğõ konuşmada, “Bu mübarek ramazan ayõnda ümit ederim ki yanlõşa sapan- lar, yanlõş içinde olanlar, kardeşlerinin kanlarõna girenler, onlar da yanlõş yol- da olduklarõnõ hatõrlarlar, düşünürler ve bu yanlõşlardan vazgeçerler. Dev- letimiz, milletimiz teröre asla fõrsat vermeyecektir” diye konuştu. Kahveler AKP’ye gönderildi İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek, AKP İstanbul İl Başkanlõğõ’nõn anaya- sa referandum kampanyasõ kapsamõn- da evlere gönderdiği kahve paketlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ba- kanlar Kurulu üyeleri, Ankara Büyük- şehir Belediye Başkanõ Melih Gökçek ve İstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanõ Kadir Topbaş’a gönderdi. Sirkeci Büyük Postane önünde konuşan Şim- şek, “Halkõmõzõn büyük bir bölümü yoksulluk sõnõrõnda. Böyle bir tablo karşõsõnda insanlara kahve göndermek dalga geçmektir.” dedi. ‘AKP’ye hayır günü’ İstanbul Haber Servisi - CHP Eyüp İlçe Başkanlõğõ’nõn düzenlediği “Anayasaya neden hayõr” panelinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Çe- tin Soysal, “12 Eylül, hukuku kendileri için çevirmeye çalõşanlarla hesaplaşma günüdür. 12 Eylül’de Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberallarõ zindanlara tõkanlara hayõr diyerek ce- vap vermeliyiz” dedi. CHP MYK Üye- si Süheyl Batum da “Yargõ oynanan oyunda kendilerine müdahil olduğu için yargõyõ sevmiyorlar. Yargõyõ ele geçirmeye çalõşan AKP’ye geçit ver- meyeceğiz” diye konuştu. Diyanet’ten uyarı ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanõ Ali Bardakoğlu, referandum öncesi bir genelge yayõmlayarak din görevlilerini uyardõ. Bardakoğlu, “Herhangi bir siyasi parti, kişi ve zümrenin lehine ve aleyhine olabile- cek konuşmalardan, yanlõş anlama ve yorumlara sebep olacak davranõşlar- dan sakõnõlmasõnõ” istedi. ‘Ne saklıyorsunuz?’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandõr, BDP’nin gündeme getirdiği “demokratik özerklik” konusunda PKK sözcüleri ve yandaşlarõ ile “kapa- lõ kapõlar ardõndan pazarlõk yapõldõğõ ve mutabakata varõldõğõ” yönünde id- dialar bulunduğunu belirterek Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP yöneticilerini yürütülen pazarlõktan do- layõ milletten özür dilemeye çağõrdõ. Şandõr, “Kamuoyundan bir şey mi saklanmaktadõr” diye sordu. Levy’den karşı iftar Haber Merkezi - AKP’nin ön- ceki akşam Ankara’daki iftarõna davet edilmeyen İsrail’in Ankara Büyükel- çisi Gaby Levy’nin eylül ayõnda iftar daveti vermeyi planladõğõ bildirildi. Levy’nin yemeğe davet edeceği isim- ler açõklanmazken hükümet kanadõn- dan bazõ bakanlara davet gönderme ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. Konuya ilişkin açõklama yapan AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik, iftara çağrõlsa bile gitmeyeceği- ni söylerken Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, “İftar sofrasõ hoşgörü sof- rasõdõr. İnsan canõna saygõ evrensel değerdir” yanõtõnõ verdi. ‘KKTC, sorma gir hanı değil’ LEFKOŞA (AA) - İstanbul’dan Ercan Havaalanõ’na önceki gün gelen Nizamettin ve Gökhan Yõldõrõm’a ait 12 bavuldan 2’sini şüphe üzerine açan gümrük memurlarõ, 4 bin 500 kaçak telefona el koydu. KKTC Ma- liye Bakanõ Ersin Tatar olay üzerine, “KKTC, sorma gir hanõ değil” dedi. Yakalanan iki kişi, “toplu kaçakçõ- lõk” suçundan tutuklandõ. CHP MYK TOPLANTISI YAPILDI ‘Erdoğan, villasõnõn kirasõnõ açõklasõn’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Sü- ha Okay, önceki gün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun El- madağ mitinginde, “Bize de halk tipi ha- vuzlu villa yaptırsana” yazan ve gerginliğe yol açan pankartõn, “Ankara’daki bir mikserin” organizasyonuyla AKP İlçe Gençlik Kollarõ Başkanõ ve yar- dõmcõsõnõn astõrdõğõnõ söyledi. Okay, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn villasõnõn “kiralık” ol- duğunu açõklayan AKP yöneti- mine de “kira bedelini açıkla” çağrõsõ yaptõ. CHP MYK, Genel Başkan Ke- mal Kõlõçdaroğlu’nun başkanlõ- ğõnda toplandõ. Kõlõçdaroğlu’nun referandum mitinglerinden duy- duğu memnuniyeti dile getirdiği toplantõda, parti yöne- timince referandumla ilgili çalõşma yapmak- la görevlendirilen ekip, görev alanlarõna giren illerde yaptõklarõ ça- lõşmalarla ilgili bilgi verdi. Toplantõda, Kõ- lõçdaroğlu’nun refe- randum gezileriyle ilgili program da masaya yatõrõlarak, ay sonuna doğru Doğu ve Güneydoğu ille- rine gidilmesi kararlaştõrõldõ. Bu kapsamda Kõlõçdaroğlu’nun ayõn 24’ünde Van’a, 25’inde Batman, Elazõğ, Bingöl ve Tun- celi’ye gitmesi planlandõ. Kõlõç- daroğlu’nun Diyarbakõr’a da gi- deceği, öğrenildi. Okay, bir so- ru üzerine MYK’ye yeni seçilen Gürsel Tekin’in toplantõya ka- tõldõğõnõ ancak genel başkan yar- dõmcõlõğõna getirilip getirilmeme konusundaki takdirin Kõlõçda- roğlu’na ait olduğunu bildirdi. ANKARA MİLLETVEKİLİ YILMAZ ATEŞ CHP’de dõşlanma rahatsõzlõğõ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP’de, eski Genel Başkan Deniz Bay- kal yönetiminde yer alan bazõ milletvekil- leri, yeni parti yöneti- mini referandum kampanyalarõnda ken- dilerine “görev vermemekle” suçladõ. Eski Genel Başkan Yar- dõmcõsõ ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Merkez Yönetim Kurulu’nun kendilerine “bil- medikleri” nedenle görev ver- mediğini ve bundan “büyük üzüntü” duyduklarõnõ belirte- rek, “Partimizden görev bek- liyoruz” dedi. 29 Temmuz tarihinde Genel Sekreter Önder Sav imzasõyla parti yöneticileri, milletvekille- ri ve parti örgütlerine gönderilen 12 Eylül’deki halkoylamasõyla il- gili genelgede “Genel başkan- lık yapmış olan, 2007- 2010 döneminde ge- nel başkan yardımcı- lığı görevlerinde bu- lunan milletvekilleri ile genel sekreter, ge- nel başkan yardımcı- sı Hakkı Süha Okay, grup başkanvekille- ri, Ankara, İstanbul ve İzmir milletvekilleri görevlendiril- memiştir” deniyor. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay, MYK toplantõsõ sonra- sõnda gazetecilerin Ateş’in açõk- lamasõyla ilgili sorularõ üzerine, Ateş’in milletvekilliği sürecinde partide çok önemli görevlerde bu- lunduğunu belirterek, çalõşma grubunda görevlendirilmenin ay- rõ, referandumla ilgili çalõşma yapmanõn ise daha ayrõ bir şey ol- duğunu savundu. Okay, Ateş’in açõklamasõnõ şõk ve doğru bul- madõğõnõ ifade etti. ‘DOĞU’DAN İKİNCİ EŞ’ÖNERMİŞTİ AKP’de Bakırcı’ya 3 ay geçici ihraç ANKARA/RİZE (Cumhuriyet) - AKP, Kürt sorununun çözümü için “Doğu’dan ikinci eş” alõnmasõnõ öneren Rize Belediye Başkanõ Halil Bakırcı’yõ, “pişmanlık” indiriminden yararlan- dõrarak, kesin ihraç yerine 3 ay süreliğine “geçi- ci” olarak partiden ihraç etti. AKP’li Rize Belediye Başkanõ’nõn “Kürt ku- ma” önerisiyle parti yönetiminin başlattõğõ disip- lin süreci önceki gün tamamlandõ. AKP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) “kesin ihraç” iste- mi, Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü baş- kanlõğõndaki AKP Merkez Disiplin Kurulu’nca (MDK) karara bağlandõ. Edinilen bilgilere göre disiplin kurulu, Bakõrcõ’nõn durumunu “kesin ih- raç” gündemiyle görüşmesine karşõn, sonuçta karar, 3 ay süreyle “geçici ihraç” şeklinde çõktõ. BDP’den karara tepki BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, kara- ra tepki göstererek “Geçici ihraç, Rize Belediye Başkanı’na sahip çıkmaktır” dedi. Sessiz kal- mayõ tercih eden Bakõrcõ ise kararõ basõndan öğ- rendiğini ve kendisine tebliğ edilmediğini belirtti. ‘Yargıda bölünme yaratır’ Aşçõoğlu, anayasa değişikliğiyle getirilen sistemin başarõsõz olacağõnõ söyledi ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Yargõtay Onursal Üyesi Çetin Aş- çıoğlu, anayasa değişikliğinin referandum sürecine girilirken “Doğru ve güvenli yargı özlemi ve ye- niden yapılanma” adlõ bir kitap kaleme aldõ. Kitabõn kapağõnda “Uyarıyorum: Anaya- sa değişikliği yargıda yeni sorunlar yara- tacaktır” ifadesi kullanõldõ. Aşçõoğlu, soru- larõmõz üzerine bir yandan kitabõnõ anlatõrken diğer yandan anayasa değişikliği paketine ilişkin eleştirilerini dile getirdi. “Yargının temelinin çürük olduğunu” söy- leyen Aşçõoğlu, “Bunu bir piramit gibi düşü- nebilirsiniz. Yargının kurumlarını üst üste koyarsınız. En üste de HSYK’yi. Ama temel çü- rük olduğu için bu çökecektir. Çünkü 1961’den bu yana hiçbir zaman sistem başarılı olamadı. 1961’de mesleğe girdiğimden bu yana hep HSYK sıkıntı çekti. Hep eleştirildi, hep değiş- tirildi. 12 Eylül döneminde bu sistem getirildi. O sistem de başarısız oldu. Sorunu da hep ku- rulda arıyorlar” diye konuştu. ‘Geçmişten ders alınmadı’ Anayasa değişikliğiyle getirilen yeni sistemin de 1961’den pek farklõ olmadõğõnõ kaydeden Aşçõoğlu, şöyle konuştu: “Oradan farkı şu: Adalet Ba- kanlığı’nın etkinliği burada daha fazla. 1961’de Adalet Bakanı’nın etkisi hiç yoktu. Yani geç- mişten ders almadık. Tekrar deniyoruz. 61’de- kinin yozlaşmış şeklini daha da ağırlaştırarak getiriyoruz. Onun için bu sistemin başarısız ol- ması kaçınılmazdır. Çünkü temel çürük. Bu- rada Adalet Bakanlığı’nın, Cumhurbaşka- nı’nın etkinliği var.” Yeni düzenleme kabul edilirse yargõçlar ara- sõnda bölünme ortaya çõkacağõ uyarõsõnda bulu- nan Aşçõoğlu, “Mesela yargıçlar kendi arala- rında HSYK’ye üye seçecekler. Siz adaylığı- nızı koydunuz. Seçime girince destek araya- caksınız. Türkiye’de en büyük destek politik destektir. Siz A partisinin desteğini araya- caksınız, ben B partisinin arayacağım. Bu ne- denle yargı içerisinde bölünme çıkacak” dedi. CHP lideri Kõlõçdaroğlu’nun 12 Eylül’de yapõlacak referandumu kendisi için bir sõnav gibi gördüğünü savunan Erdoğan, “Şu sõrada miting meydanlarõnda adeta freni patlamõş kamyon gibi samimiyetsiz, ilkesiz, tutarsõz ve popülist şekilde bize iftiralar atõyor” dedi. Erdoğan, Erzurum mitinginde Kõlõçdaroğlu’na ve medyaya sert sözlerle yüklendi: Erbakan-Şener görüşmesi SP’yi yeniden karıştırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanõ Abdüllatif Şe- ner’in Necmettin Erbakan’a yaptõğõ sürp- riz ziyaret, olağanüstü kongre krizinin çö- züme kavuşmadõğõ SP’yi yeniden karõştõrdõ. Parti yönetimi, görüşmeyi, “Olağanüstü kongre sürecinde Erbakan, Kurtulmuş’a mesaj veriyor. Şener ise partisi ile aradı- ğını bulamadı, şimdi hocadan medet umuyor” şeklinde değerlendirdi. SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, gazetecilerin görüşmeyle ilgili sorularõ karşõsõnda “Dost- lukları çok eskiye dayanmaktadır. Ben bu görüşmeyi de bu çerçevede olumlu bir görüşme olarak görüyorum. Zaman- lamasının tabii ki tercihini Türkiye ka- muoyuna bırakıyorum” diye yanõtladõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle