19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Binek aracõn ÖTV’sinde ‘kaçmayacak fõrsat!’ “V ergi mevzuatındaki boşluklar otoparklardaki boş park yerlerine benzer. Gördüğün an ortadan kaybolur!” Evet sevgili okurlarım, bu hafta elime geçen Gelirler Başkontrolörlerinden Taner Akgül’ün yazdığı “Vergi Ödüyorsanız Gülmek Hakkınız” adlı kitabında yer verdiği bu güldüren benzetmenin aksine, size bu kez, mevzuata uygun davranırsanız elinizden kaçırılamayacak bir fırsattan söz edeceğim. Konu satın aldığınız ya da almayı planladığınız binek otomobilin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile ilgili. Özellikle tüketici kredilerinin düşük faiz oranları, firmaların fırsat kampanyaları ile birleşince otomotiv sektörü yine ciddi bir satış performans içine girmiş görünüyor. Madalyonun arka yüzünde ise merkezi bütçeye ÖTV’den gelen ciddi paralar var. Sadece motorlu taşıtların ÖTV’sinden bütçeye giren para bu yılın ilk altı ayında 2 milyar 224 milyon 821 bin TL. Bunun önemli bir bölümü de binek otomobil için ödenen ÖTV’lerden geliyor. Peki vergi mükellefi ve bir işletme sahibi olarak aldığınız binek otomobilin ödediğiniz ÖTV’si için “maliyete intikal” ya da “gider” yazma hakkınızın olduğunun farkında mısınız? Evet, yasaya göre binek araçların alımında ödenen ÖTV için bu iki uygulamadan biri “işletme yönetiminin seçimlik hakkı” olarak değerlendirilmektedir. Vergi Usul Yasası’nın gayrimenkullerin maliyet bedeline giren giderler başlığını taşıyan 270’inci maddesi aynen şöyle: “Gayrimenkullerde, maliyet bedeline, satın alma bedelinden başka, aşağıda yazılı giderler girer: … Noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri…” Göründüğü üzere, mükellefler satın aldıkları binek otomobilin alış belgesinde gösterilen ÖTV tutarını aracın maliyetine ya da gidere atmakta ihtiyari bırakılmışlardır. Uygulamada ise bu konuda mükellef tercihinin yani ÖTV’nin doğrudan gider olarak kayıtlara intikal ettirilmesi şeklinde geliştiği görülmektedir. Burada merak edilen sorulardan biri ise kuşkusuz mükellef açısından uygulamanın “maliyete intikal” ya da “gider” olarak gösterilmesinde nasıl bir sonuçla karşılaşıldığının incelenmesiyle ilgilidir. Örneğin ÖTV gider olarak gösterildiğinde, bu öncelikle, kâr- zarar hesabını etkiler. Firma kârlı ise “kârı, vergiyi ve temettüleri” de doğrudan etkileyebilir. Zarar eden işletmelerde ise kuşkusuz mevcut zararı önemli oranda büyütebilir. ÖTV maliyet olarak gösterildiği zaman ise yukarıda saydığımız tüm maddeleri hesaplanacak amortisman kadar etkiler. Yani buna göre; ÖTV’nin “maliyete intikali” ve “gider” gösterilmesindeki seçimlik hakkınızı, işletmenizin “kâr-zarar ve dağıtılması düşünülen kârı” ile düşünüp buna göre karar verebilirsiniz. Madem karar vermeden bahsettik; işte Sayın Akgül’ün kitabından bir alıntıyla sözümüzü bağlayalım. “Hükümetin iki yeni vergi arasında karar vermeye çalışması, bir kadının iki yeni elbise arasında karar vermeye çalışmasına benzer; sonuçta genellikle her ikisini de almaya karar verir.” 1 Temmuz 1977 doğumluyum. İlk işe giriş tarihim SSK’li olarak 1 Temmuz 1995 ve 2288 gün SSK primim var. 30 Mart 2003’te SSK’den ayrıldım ve 15 Nisan 2003’te Bağ-Kur’a geçtim ve 7 yıldır bu statüde çalışıyorum. 21 Kasım 1998 ile 20 Mayıs 2000 arası askerlik yaptım. Askerlik borçlanması yapmalı mıyım; hangi kurumdan erken emekli olurum? Levent Pekince Son yedi yılda hangi statüye göre daha fazla prim ödenmiş ise o statüye göre emekli olunacaktır. Gün sayınızın yetmemesi durumunda askerlik borçlanması yapabilirsiniz. Emekliliğinize 3.5 yıl kala Bağ-Kur faaliyetini sona erdirip SSK primi öderseniz 55 yaşını ve 5750 günü doldurarak bu kurumdan emekli olabilirsiniz. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. HANGİ KURUMDAN ERKEN EMEKLİ OLURUM? YAHYA ARIKAN e-posta: [email protected] Gurbetçilerin çalışma yasağı kalktı Yurtdışı borçlanması yapmak suretiyle emekli olanların yurtiçi veya yurtdışında çalışması 2008’de çıkan bir yasa ile yasaklanmıştı. Yani, yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanlar sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışamamaktaydı. Bu nedenle de çok sayıda yurtdışı borçlanması yaparak emekli olmuş gurbetçi, yasaya göre emekli maaşının kesilmemesi için kaçak çalışıyordu. İşte geçen günlerde yasalaşan 5997 sayılı torba kanunla yurtdışı borçlanması yaparak kendilerine aylık bağlanan sigortalıların durumu düzenlendi. Yurtiçinde 4/a veya 4/b kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi olarak yasanın yürürlük tarihinden sonra yeniden çalışmaya başlanılması halinde aylıklar kesilmeyecek. Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 5510 sayılı kanunun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanacak. Görünüyor ki bu durum en azından kaçak çalışmaya teşvik etmeyecek olumlu bir düzenlemedir. Yalnız yasanın yürürlük tarihinden önce iki yılı aşkın süre mağdur edilen sigortalıların haklarının iade edilmemiş olması da yanlıştır. Bu mağduriyet giderilmeli ve on binlerce gurbetçi emeklisinin sorunu da çözülmelidir. Ancak, yurtdışı borçlanması yapmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilecek. 14 AĞUSTOS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 Kentte tüm oteller dolarken, ayini 30’u yabancõ olmak üzere 50 gazeteci izleyecek AHMET ŞEFİK TRABZON - Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn Sümela Manastõ- rõ’nda yõlda bir gün ibadet izni ver- mesinden sonra, yarõn yapõlacak ayin nedeniyle kentte tüm oteller doldu, geniş güvenlik önlemleri alõndõ. Facebook’ta “15 Ağus- tos’taki ayini durduralım” gru- buna üye olduklarõ için gözaltõna alõnan 4 kişi, ifadelerinin alõn- masõndan sonra serbest bõrakõldõ. Trabzon Valiliği, Sümela Ma- nastõrõ’nda yapõlacak ayin dola- yõsõyla alarma geçti, izinler kal- dõrõldõ. Polis, kentte olağanüstü önlemler alõrken sivil ekip sayõ- sõ dört katõna çõkarõldõ. Jandarma da özellikle Sümela güzergâhõ ve çevresinde geniş önlemler alacak. Trabzon’da yetkililer ayine 3-4 bin kişinin katõlacağõnõ belirtir- ken manastõrõn bulunduğu Al- tõndere Vadisi’ne, ayine katõ- lanlar dõşõnda kimsenin alõnma- yacağõ ifade edildi. Pazar günü saat 10.00’da başlayacak ayin, manastõrõn iç avlusunda yapõla- cak, buraya adlarõ önceden be- lirlenmiş 500 kişi kabul edilecek. Ayini 30’u yabancõ olmak üze- re 50 gazeteci izleyebilecek. Sümela Manastõrõ’nda ayin iz- ni verilmesi milliyetçi kesimin tepkisini çekti. MHP Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yu- nusoğlu, Fatih Sultan Meh- met’in Trabzon’u 15 Ağustos’ta fethettiğini belirterek, Yunan, Rus ve Gürcü din adamlarõnõn Sü- mela Manastõrõ’nõ ayin yapõlan mekân haline getirmek istediğini savundu. Sümela’da ayin alarmı MAHMUT LICALI ANKARA - Üniversiteye giriş sis- teminin yenilenmesine karşõn bu yõl da 100 bini bulan boş kontenjanõn önüne geçilemedi. Boş kontenjanlar geçen yõ- la göre 22 bin 230 artarak 110 bin 801’e yükselirken Türkiye genelinde toplam 1467 okul birincisi hiçbir yük- seköğretim programõna yerleşemedi. Tercih yapan toplam 1 milyon 104 bin 763 adaydan 543 bin 760’õ hiçbir yükseköğretim programõna yerleşe- meyerek açõkta kaldõ. Yerleştirme sonuçlarõna göre bara- jõ geçerek tercih yapmaya hak kazanan 1 milyon 542 bin 583 adaydan 1 mil- yon 104 bin 763’ü ÖSYM’ye tercih formu gönderdi. 2009 yõlõnda tercih yapma hakkõ olan 431 bin 704 aday tercih yapmazken yeni sistemde bu sa- yõ 6 bin 116 aday artarak 437 bin 820 adaya çõktõ. Bir başka deyişle tercih hakkõ olmasõna karşõn her 10 adaydan 3’ü tercih işlemi yapmadõ. Tercih yapmayan aday sayõsõnõn art- masõna karşõn tercih yapan ama hiçbir yükseköğretim programõna yerleşeme- yen aday sayõsõnda da artõş yaşandõ. ÖSYM’ye tercih gönderen toplam 1 milyon 104 bin 763 adaydan 561 bin 3’ü bir lisans veya önlisans programõnõ ka- zandõ. Buna göre 543 bin 760 aday hiç- bir programa yerleşemeyerek açõkta kaldõ. Tercih hakkõ olmasõna karşõn tercih yapmayanlarla birlikte toplam “981 bin 580 aday 2010 ÖSYS’de açıkta kalmış oldu.” 2009’da tercih hakkõ olmasõna karşõn tercih yapma- yanlarla birlikte toplam 861 bin 694 aday herhangi bir yükseköğretim prog- ramõna yerleşememişti. 2010 ÖSYS sonuçlarõna göre, 287 bin 857 bini lisans, 219 bin 271’i ön- lisans olmak üzere toplam 507 bin 128 aday devlet üniversitelerine; 35 bin 104’ü lisans, 13 bin 668’i önlisans ol- mak üzere toplam 48 bin 772 aday va- kõf üniversitelerine; 3 bin 763’ü lisans, 147’si önlisans olmak üzere toplam 3 bin 940 aday KKTC’deki üniversite- lere yerleşmeye hak kazandõ. YÖK’ün 2010-2011 akademik yõlõ için tüm üniversitelerin lisans ve ön- lisans programlarõnõ 54 bin 505 kişi arttõrarak 671 bin 804’e çõkardõğõ kontenjanlarõn 33 bin 99’u lisans, 77 bin bin 702’si önlisans olmak üzere toplam 110 bin 801’i boş kaldõ. Buna göre tüm kontenjlarõn yaklaşõk 2 ka- tõ oranõnda tercih gönderilmesine kar- şõn kontenjanlarõn yüzde 16’sõ dol- madõ. 110 bin kontenjan ODTÜ gibi toplam 4 büyük üniversitenin kon- tenjanõna denk geliyor. Devlet üniversitelerinde geçen yõl 6 bin 730’u lisans, 40 bin 8’i önlisans ol- mak üzere toplam 46 bin 738 konten- jan boş kalõrken bu yõl bu sayõ 11 bin 564’ü lisans, 57 bin 646’si önlisans olmak üzere toplamda 69 bin 193’e yükseldi. Devlet üniversitelerinde her 100 kontenjanõn 12’si boş kaldõ. Vakõf üniversitelerinde boş konten- jan sayõsõ geçen yõla oranla azaldõ. Geçen yõl toplam 28 bin 618 boş kon- tenjan kalan vakõf üniversitelerinde bu yõl 27 bin 470 kontenjan boş kaldõ. KKTC’deki üniversitelerinde de boş kontenjan sayõsõ geçen yõla oranla 945 kontenjan artarak 13 bin 122’ye çõktõ. Toplam 16 bin 450 kontenjanõ bulunan KKTC’deki üniversitelerin kontenjan- larõnõn yalnõzca yüzde 25’i doldu. Açõköğretime yerleşen aday sayõsõ da düştü. 140 baraj puanõnõ geçen her- kesin tercih edip kazanabileceği kon- tenjan sõnõrlamasõ olmayan prog- ramlarõ 188 bin 261 aday, sõnõrlama olan açõköğretim programlarõ ise 14 bin 252 aday kazandõ. Açõköğretim programlarõna toplamda 202 bin 513 aday yerleşirken geçen yõl bu rakam 257 bin 949 olmuştu. Cinsiyete göre başvuran ve yerleşen aday sayõlarõna göre lisans programla- rõnõ kazanan kõz adaylarõn sayõsõ 166 bin 587 olurken, lisans programlarõna yerleşmeye hak kazanan erkek aday- larõn sayõsõ 161 bin 282 olarak belir- lendi. Buna göre sõnava katõlan kõz adaylarõn yüzde 24’ü, erkek adayla- rõn ise yüzde 19’u herhangi bir lisans programõna yerleşmeye hak kazandõ. Sõnava giren toplam 7 bin 810 ve sõ- navsõz geçişe başvuran 107 okul bi- rincisinin 5 bin 326’si lisans, 913 ise önlisans programlarõnõ kazanõrken 211’i açõköğretim programlarõna yer- leşti. Buna göre toplam 1467 okul bi- rincisi hiçbir yükseköğretim progra- mõna yerleşemeyerek açõkta kaldõ. ÖSYS sonuçlarõna göre sõnava giren toplam 1709 engelli adaydan 823’ü de bir yükseköğretim programõna yer- leşmeye hak kazandõ. Yeni sistem çare olamadı Gençler gelecekten umutsuz SEVİL ARINAN ANKARA - Gençler, Türkiye’nin önü- müzdeki dönemlerde de terör, eğitim, işsiz- lik, ekonomi ve refah düzeyi açısından ge- lişme kaydedemeyeceğini düşünüyor. Genç- lerin yüzde 81.9’u siyasetin toplumun geri- sinde kaldığını belirtirken yüzde 40.9’u ge- çimlerini sağlamak için rüşvet alabileceğini kaydediyor. Katılımcıların yüzde 57.9’u fark edilmediği sürece vergi kaçırabileceği- ni ifade ederken; gençler Türkiye’nin AB’ye giremeyeceğini de düşünüyor. Gençlerin gelecek ve iş yaşamına bakış- larını ölçmek için yapılan “Gençlik İtibar, İş Hayatı, Gelecek” adlı araştırmaya ilk- okuldan lisansüstü eğitime kadar, 18-30 yaş arasındakiler katıldı. Genç Girişim ve Yö- netişim Birliği tarafından yapılan araştır- maya göre, gençlerin yüzde 30.6’sı “itiba- rı” güç, yüzde 24.5’i para, yüzde 21.1’i mev- ki olarak görüyor. Gençlerin yüzde 19.8’i itibarı “kuvvetli banka hesabı”, yüzde 16.3’ü “makam-mevki”, yüzde 14.4’ü “yö- netici”, yüzde 12.1’i “siyasi güç sahibi ol- mak” olarak tanımlıyor. Araştırmaya katılan gençler gelecekleri- ne ise karamsar gözle bakıyor. Katılımcı- ların yüzde 84.2’si Türkiye’nin önümüzdeki 15 yıl içerisinde AB’ye giremeyeceğini, yüzde 86.2’si gelişmişlik ve refah düzeyinin artmayacağını, 86.3’ü eğitim sorunun bit- meyeceğini, yüzde 84.1’i eğitim kalitesinin artmayacağını, yüzde 88.7’si işsizlik soru- nun çözülmeyeceğini, yüzde 86.5’i ekono- minin dünyada saygın konuma gelemeye- ceğini, yüzde 75.5’i Güneydoğu’da yaşanan sıkıntıların sona ermeyeceğini, yüzde 89.8’i nüfus artışının kontrol altına alınamaya- cağını, yüzde 78.2’si komşu ülkelerle so- runların bitmeyeceğini düşünüyor. Ayrıca gençlerin yüzde 81.9’u siyasetin toplumun gerisinde kaldığını da belirtiyor. LYS yerleştirme sonuçlarõna göre 2009 ÖSYS’de 88 bin 571 olan boş kalan kontenjan sayõsõ bu yõl 110 bin 801’e yükseldi Gençler gelecekten umutsuz İstanbul’da 238 bin kişi üniversiteli oldu MF puan türünde en başarılı il olan Kırşehir’de 6 bin 822 adaydan 3 bin 183’ü (yüzde 46) üniversiteye girdi. TM puan türünde en başarılı il olan Sinop, 4 bin 338 adaydan 2 bin 245’ini (yüzde 51) üniversiteye gön- derdi. TS puan türünde ise en başa- rılı il olan Bitlis’te 6 bin 407 adaydan 2 bin 579 aday (yüzde 40) bir üniver- siteye yerleşmeye hak kazandı. An- kara’da ÖSYS’ye başvuran 119 bin 91 adaydan 60 bin 52’si; İstanbul’da 238 bin 123 adaydan 129 bin 419’u İzmir’de de 73 bin 411 adayın 38 bin 364’ü bir programa yerleşti. Birincinin tercihi Bogaziçi Üniversitesi MF puan türünde Türkiye birinci- si olan Arman Özdemir Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’ne yerleşir- ken, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın oğlu Ömer Baran Öz- can ise TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde İşletme bölümünü kazandı. 2010-ÖSYS sınav sonuç belgeleri adaylara gönderilmeyecek. Adaylara ilişkin yerleştirme ve kim- lik bilgilerini içeren fotoğraflı aday listeleri üniversite rektörlüklerine iletilecek. Kayıtlar 31 Ağustos - 7 Eylül 2010 tarihlerinde yapılacak. 981 bin kişi açıkta kaldı Kontenjan arttı ama... Açıköğretim de düştü Birinciler yine döküldü Katsayı imam hatip mezunlarına yaradı Yeni sistemde katsayı oranları ara- sındaki makasın daraltılmasıyla bir- likte başta imam hatip lisesi çıkışlı adaylar olmak üzere meslek liseli adayların sınava başvuru oranları arttı. 2009 ÖSYS’ye 56 bin 788 imam hatipli aday başvururken 2010’da bu sayı 68 bin 64’e çıktı. Ti- caret meslek lisesi kökenli adayların sayısı da 14 bin 71 kişi artarak 93 bin 338’e çıktı. İmam hatip çıkışlı adaylardan 10 bin 813’ü bir lisans programına yerleşirken toplamda 35 bin 474 imam hatip çıkışlı aday bir yükseköğretim programını kazandı. RÖNTGEN SERVİSİ İFTARA GİDİNCE KOCAELİ/ GAZİANTEP (Cumhu- riyet) - Gaziantep Nizip Devlet Hastane- si’nde röntgen uzmanlarõ iftar nedeniyle gö- rev yerlerinden ayrõlõnca, trafik kazasõ ge- çiren bir yurttaş yarõm saat sedyede bek- letildi. Kocaeli Kandõra sahillerinde görev yapan kurtarma ekipleri ise ramazan do- layõsõyla geri çekildi. Ancak tepkiler son- rasõ bazõ ekipler yeniden göreve döndü. Nizip’te Taşbaş yolunda direksiyon hâ- kimiyetini yitiren 63 yaşõndaki Musta- fa Mor, bir ağaca çarparak durdu. Kazada sürücü Mor ile aynõ isimli amcasõnõn oğ- lu 73 yaşõndaki Mustafa Mor yaralan- dõ. Yaralõ kuzenler, yoldan geçen Bekir Karabacak tarafõndan Nizip Devlet Hastanesi Mehmet Cankesen Acil Üni- tesi’ne götürüldü. Sürücünün kuzeni Mustafa Mor’u muayene eden doktor, sol ayağõnda kõrõk olabileceği şüphesiyle röntgen istedi. Hastane görevlileri tara- fõndan sedye ile götürülen Mor, röntgen servisi kapõsõnda “Yemekteyiz geliyo- rum” yazõlõ notla karşõlaşõnca isyan et- ti. Mor, “Ölüyorum, kurtarın beni” feryatlarõyla görevlilerin iftar yemeğin- den dönmelerini bekledi. ‘Ufak bir aksaklık’ Nizip Devlet Hastanesi Başhekimi Cengiz Öztop, olayda kusur olmadõğõnõ savunarak, “Kazanın tam yemek saa- tinde meydana gelmesi nedeniyle öy- le ufak bir aksaklık olmuş” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle