Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Türban Serbest Bırakılsın
Bir süredir türbanlı kızların üniversiteye
girişlerinin serbest bırakılması gerektiğini
düşünüyorum. Bizim çalışma yerimizde (CBT)
arkadaşlarla bu düşünceyi paylaşmıştım. Derken
Kılıçdardoğlu’nun bir gazetede türbanlı
öğrencilerin üniversiteye gidebilecekleri
açıklaması yayımlandı, ama arkasından “öyle bir
cümlem yok” yalanlaması geldi...
CHP bu sorunu iktidara geldiklerinde
çözeceklerini söylüyor. Doğru olan budur! Bazı
köşe yazarlarının konuya “Şimdi çöz, yoksa on
para etmezsin” zırvalıklarıyla yaklaştığını
gördükçe, bizlerin ne kadar haddini bilmez
insanlara dönüştüğümüzü düşündüm! Sanıyoruz
ki, yap diyeceğiz yapacaklar.. Yoksa Amerikan
dizilerinde her an rastladığımız sözcüğümüz hazır:
“Sen öldün!!!”
Gelelim türbanda somut duruma: Anayasa
Mahkemesi’nin kararı türbanı üniversitelerde
yasaklıyor. Ama uygulamada türban pek çok
üniversitede fiilen serbest. AKP’nin rektörleriyle ve
dekanlarıyla üniversiteleri ele geçirmesinden
sonra, türban üniversite yerleşkelerinde taşınır
oldu. Rektörler, güvenlik görevlilerine türbanlıya
dokunmayın emrini veriyor. Ama öte yandan
dekanlıklarda, kendini sağlama alan, türbanın
yasak olduğunu belirten emirleri de var!
Türbanlı öğrenciler derslere de giriyor. Dersi
izleyip izlemeyeceği, hocaya bırakılıyor. Anayasal
yasağın uygulanmasında hocalara polis-inzibat
görevi yüklüyor. Çok az sayıda hoca türbanlıları
derse almıyor... Ama genellikle, hocalar uygulama
görevlisi pozisyonunu reddediyor ve seslerini
çıkarmıyor!
Anayasa Mahkemesi yetkilileri üniversitede
türbanın ‘yasssak’ olduğunu anımsatacaklarına,
fiili duruma bir göz atsalar iyi ederler!
Türban, Kuran’da da asla bulunmayan, ancak
din ve uygulama kurallarını belirleyen erkeklerin,
kadınlara bir yaptırımıdır. Bütün dini kuralları
koyan erkek dincilerdir. Eğer kuralları koyucu
kadınlar olsaydı, ne türban gibi bir sorun olurdu ne
de kadınların dinsel baskılarla erkeklerin mutlak
egemenliği altında tutulması gibi bir dert... (*)
Türban, her ne kadar bireyin, dinsel, özgürlük
tercihi vb. gibi “insan hakları” konusu olarak
gösteriliyorsa da, köklerine baktığınızda,
erkeklerin bir sosyal ve siyasal egemenlik/iktidar
sorunu olduğu karşınıza çıkar! Çok yönlü bir
ticaret konusudur türban! Türbanlı yazarlar için de
öyledir!
Türban benim için bir insan hakkı değil,
erkeklerin dini kullanarak kadınlar üzerinde
baskılarını sürdürme aracıdır... Gerisi büyük bir
palavra!
Ama bugün siyasal çatışmada gelinen noktada,
türban konusu/mücadelesi kaybedilmiştir!
Amacından da uzaklaşmıştır! Anayasa
Mahkemesi’nin kararı komik bir şekilde temelsiz
bırakıldı. CHP’nin olası iktidarında türban yasağını
sürdürmesinin ne anlamı ne de bir yararı var. Bazı
şeyleri olağan çıplaklığıyla kabul etmezseniz
politika üretemezsiniz..
Ama CHP’nin, Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken
çok önemli bir konu var: Eğitim/öğrenim
üzerindeki dinci çemberi kırmak, kızları
oğlanları özgürleştirmek, menfaat karşılığında
gençlerin dinci cemaat/tarikat ağlarına düşürülerek
kişiliklerinin satın alınmasına son vermek.
Bu örgütlenmenin belkemiğine indirilecek ciddi
bir darbe, aslında türban konusunu da asgari
ölçülere indirgemenin tek yoludur!
Ülkemizin en önemli gençlik/ eğitim konusu
budur.
Kılıçdaroğlu, bunun ilk işaretini verdi: Hızla
öğrenci yurtları inşa edeceklerini ve gençlerin
çeşitli dinci çetelerin ağlarından kurtarılacağını
belirtti. Yurtlar bir nolu sorundur! Bir yurt fazlalığı
yaratılmalıdır.
Ucuz ve özgür yurtlar, geleceğimiz için önemli!
İkincisi, dershane sorunudur! Dershaneler
Fethullahçı güçlerin en büyük avlanma alanı.
Üzerlerinde sıfır denetim var! Öğrencilere ders
vermenin ötesindeki fonksiyonlarını araştırıp
soruşturacak, laik ve özgür bir geleceğin
kuyusunun buralarda nasıl kazıldığını ortaya
çıkartacak hiçbir devlet görevlisi ve soruşturma
yok!
Üçüncüsü, burs konusudur! Devlet, öğrencileri
fırsatçı dinci tüccarların ellerinden kurtarmalı!
Dördüncüsü, en başarılı öğrencileri laik
cumhuriyet sahiplenmeli!
Beşincisi YÖK’ün canına okunmalı ve
kaldırılmalı! İlk yapılacak iştir bu! YÖK,
uygulamalarıyla laik cumhuriyetin mezar kazıcısı
rolünü üstlendi! Üniversitelerde liyakat esasına
göre bir derecelendirme işlemeli! YÖK’ün atadığı
hemen hemen tüm rektörlerin işlevi sorgulanmalı!
CHP, bu konuda devrimci bir tutum alırsa,
türban sorununu kökünden çözer!
(*) Bu konu pek çok açıdan incelendi: Türban,
Kadın Sorunu mu, Erkek Sorunu mu, Orhan Bursalı,
Cumhuriyet Kitapları.
Sahte darbe planları
Haber Merkezi - ABD’nin
2003-2005 yõllarõ arasõnda Tür-
kiye Büyükelçiliği görevini
yapan Eric Edelman, kendi-
sine o dönemde AKP yanlõsõ
bir grup tarafõndan darbe ha-
zõrlõklarõna ilişkin belgeler ve-
rildiğini, yapõlan inceleme so-
nucunda belgelerin sahte çõk-
tõğõnõ açõkladõ.
Edelman’õn açõklamasõ, İn-
ternet’te http://cdogangercek-
ler.wordpress.com/ adresinde
yayõmlanan “Çetin Doğan ve
gerçekler” sayfasõnda yer al-
dõ. Bilgilerin, Edelman’õn iz-
niyle yayõmlandõğõ belirtildi.
“Belge Sahtekârlığı Üzeri-
ne Eric Edelman’ın İlginç
Bir Türkiye Hatırası” başlõklõ
yazõ şöyle:
“2003-2005 yıllarında
ABD’nin Türkiye Büyükel-
çiliği’ni yapmış bulunan Eric
Edelman’ın bize anlattığı ve
Türkiye’de bilinmeyen bir
olayı (kendi izniyle) aktarı-
yoruz. Edelman’ın görev
yaptığı yıllarda, kendisine
AKP hükümeti yanlısı ve
Edelman’la çok iyi geçin-
mek için çabalayan bir grup
tarafından bazı belgeler ve-
riliyor. Bu elyazması foto-
kopilerin ordu içerisinde bir
darbe hazırlığına işaret etti-
ği iddia ediliyor. Edelman, bu
belgeleri inceletiyor. Ame-
rikan uzmanların yaptığı ça-
lışmadan, belgelerin gerçek
olmadığı sonucuna varılıyor.
Edelman da kendisine sahte
belgeler verilerek orduda
gerçek bir darbe hazırlığı
varmış izlenimi yaratılması-
na çalışıldığı kanaatine varı-
yor. Edelman, Türkiye’de
daha önce yayımlanan bazı
söyleşilerinde AKP hükü-
meti tarafından kendisine
darbe hazırlığı var şeklinde
uyarıların geldiğini fakat el-
çiliğin böyle bir şeyden ha-
beri olmadığını, TSK’nin de
kendileriyle temas etmedi-
ğini söylemişti.
Fakat Edelman’dan yeni
olarak öğrendiklerimiz, dar-
be konusunda belge sahteci-
liğinin geçmişi hakkında bil-
gi sahibi olmamıza olanak
sağlıyor. Bu bilgiler, belge
sahteciliğinin nasıl yapıldı-
ğına, sahte belgelerin nasıl
servis edildiğine ve belki de
en önemlisi, gerisinde kim-
lerin olduğuna dair somut
kanıt teşkil ediyor.”
EDİRNE (Cumhuriyet) -
ADD Genel Başkanõ Tansel
Çölaşan, Erzincan Cumhuri-
yet Başsavcõsõ İlhan Ciha-
ner’in yargõlandõğõ dava kap-
samõnda geçtiğimiz günlerde
ADD’nin Erzincan Şubesi’nin
aranmasõna tepki göstererek
“Cihaner davası ile ilgili
bağlantısı olan kişilere hâlâ
gözdağı veriliyor. Dikkat
edin kaynağı neresi” dedi.
ADD Edirne Şubesi’ni zi-
yaret eden ADD Genel Baş-
kanõ Çölaşan, ADD Erzincan
Şubesi’nin aranmasõnõ eleştir-
di. Çölaşan, “Korku toplu-
muna somut bir örnek verin
desem Erzincan Şubesi’ni
gösteririm. ADD’nin Erzin-
can Şubesi aranarak, Ciha-
ner davası ile ilgili bağlantı-
sı olan kişilere hâlâ gözdağı
veriliyor. Deniliyor ki ‘Sen
hukuktan yararlanabilirsin
ama ben burada kaba, kara
kuvvet olarak hâlâ varõm.
Ben burayõ denetliyorum’.
Dikkat edin kaynağı neresi.
Özel yetkili Erzurum Mah-
kemesi, Özel yetkili Erzu-
rum Başsavcılığı... Kim
bunlar; Cihaner hakkında
soruşturmaları başlatanlar.
Ergenekon terör örgütü ile
bağlantı kuran ayak. Yü-
rütmenin temsilcisi olan
yargı ayağı, yandaş yargı.
Artık onların yüzünü tüm
halk biliyor. Onların sonu
yaklaşıyor. İnşallah 2011 se-
çimlerinde bunu görecek-
ler” dedi. Üyelerden kendisi-
ni telefonla aramak yerine
mektup yazmalarõnõ isteyen
Çölaşan, “Burada ne gibi so-
runlarınız var, bunu bana
mektupla aktarın. Bakın te-
lefon olduğunda dinleniyor-
sunuz. Artık yeni yol mek-
tuplaşma. Türkiye’de kor-
ku toplumu yaratıldı. Şimdi
dikkat edin, dinlenmeyen
telefon yok. Ben size şimdi
telefonumu versem bağlan-
dığında dinlendiğini siz de
bilirsiniz. ADD’li olmak bile
dinlenmek için sebep. Po-
tansiyel suçlu sayılıyorsu-
nuz” diye konuştu.
CEMİL CİĞERİM
YOZGAT - Yozgat Bozok Üniversi-
tesi’nde “ihaleye fesat karıştırma” ve
“rüşvet” iddialarõnõ gündeme getirerek
Rektör Yardõmcõsõ ve Ziraat Fakültesi
Dekanõ Prof. Dr. Ali Gülümser ile 5 da-
ire başkanõnõn da aralarõnda bulunduğu
15 kişinin tutuklanmasõna neden olan
Tõp Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Hasan
Zafer Acar, önce fakülteye 2 kilometre
uzaklõktaki meslek yüksekokuluna sü-
rüldü. Ardõndan da YÖK’ün belirlediği
3 kişilik komisyon raporu doğrultusun-
da, Bozok Üniversitesi yönetimi tarafõn-
dan “Bilimsel eserlerinin yetersizliği”
gerekçe gösterilerek profesörlük unvanõ
ve dekanlõk görevi elinden alõndõ.
Acar’õn üniversite ile ilişiği de kesildi.
İmzasõz bir mektubun kendilerine
ulaşmasõyla harekete geçen Bozok Üni-
versitesi Rektörlüğü, YÖK’e başvurdu.
YÖK’ün oluşturduğu 3 kişilik heyetin
raporu üzerine üniversite yönetimi de
Tõp Fakültesi Dekanõ Acar’õn profesör-
lük unvanõnõ elinden aldõ. Rektör Prof.
Dr. İnci Varinli, “Hasan Acar’a, 13 ay
önce üniversitemizce oluşturulan bir
kurul tarafından profesörlük unvanı
verilmişti. Ancak bir ihbar mektubu
sonrasında yaptığımız araştırmada,
profesörlük unvanını haksız yere al-
dığını saptadık. Bu nedenle geri aldık.
Sonuçta bu unvanı biz vermiştik, biz
geri aldık” dedi.
Yazõlõ açõklama yapan Acar, birçok
birimde yolsuzluk olaylarõndan şüphe-
lendiğini, bu durumu sözlü ve yazõlõ
olarak Varinli’ye bildirmesine karşõn
idaresinin hiçbir araştõrma başlatmadõğõ-
nõ belirtti. Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na
yaptõğõ ve 15 kişinin tutuklanmasõna ne-
den olan suç duyurusunun ardõndan
hakkõnda 8 ayrõ soruşturma açõldõğõna
dikkat çeken Prof, Dr. Acar, şu ifadele-
ri kullandõ: “Rektörlüğe isimsiz dilek-
çe verildiği öne sürülerek YÖK’e
gönderilen profesörlüğümün alınma-
sı talebiyle oluşturulan 3 kişilik jüri-
nin olumsuz raporu gerekçe gösteri-
lerek, hukuk dışı bir şekilde, atama-
mı yapan aynı yönetim kurulu ve
rektör, profesörlük unvanımı alarak
üniversite ile ilişiğimi kesti.”
SEYFETTİN METE
ÇORUM - Çorum katliamõnda ya-
şamõnõ yitirenler önceki gece düzen-
lenen panelde anõldõ. Almanya Alevi
Birlikleri Federasyonu Genel Başka-
nõ (AABF) Turgut Öker, Sivas kat-
liamõnõn unutturulmak istendiğini be-
lirterek “Unutursak yeni katliamlar
gelir. Devlet Bakanı Faruk Çelik,
AKP hükümeti adına Sivas’a geldi,
bizlerden özür diledi. Ama çok geç
kaldılar” diye konuştu.
Katliam sõrasõnda Alevi dedesi Ve-
li Solmaz’õn yakõlarak katledildiğini
anõmsatan Öker, “Daha ne kadar boş
duvarlara konuşacağız? Sünni kar-
deşlerimiz neden bu etkinliklere
katılmadı? Daha ne kadar ezilece-
ğiz, daha ne kadar insan yerine ko-
nulmayacağız” dedi.
Öker, şunlarõ söyledi: “Unuttur-
maya çalışıyorlar, ama ısrarla unut-
turmayacağız. Artık korkularımı-
zı bir tarafa bırakalım, sindiril-
mişlik bitsin. Aksi halde çocukla-
rımızın geleceğini güvence altına
alamayız.”
‘Alevi açılımı hokkabazlık’
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel
Başkanõ Ali Balkız da Çorum’da,
Maraş’ta, Sivas’ta, dünyanõn ve ül-
kenin birçok yerinde Alevilerin kat-
liamlara uğradõğõnõ ifade ederek “Bir
akıl, bir kültür insan yakmakla
yok edilebilir mi? Bizi bir daha kim-
se yakamayacak. Çünkü artık uyan-
dık, kendimize geldik, örgütlen-
dik. Aleviler artık el ele, gönül gö-
nüle yürüyor. AKP zaten bu yüz-
den Alevi açılımı başlattı. Bunun bir
oyalama ve hokkabazlık olduğunu
biliyoruz. Kinci, öç alıcı değiliz, sa-
dece barış istiyoruz” dedi.
Hacõ Bektaş Vakfõ Genel Başkanõ
Ercan Geçmez ise zorunlu din ders-
lerinin kaldõrõlmasõ, Türkiye Cumhu-
riyeti’nin laik bir devlet olmasõ için ge-
reken mücadelenin verilmesini istedi.
İnanlarõn barõş ve kardeşlik içinde ya-
şamasõ gerektiğini vurgulayan Geç-
mez, “Çorum olayları sırasında
çok acılar yaşandı. Sünni kardeş-
lerimiz gelip ‘bu acõlar bizim de acõ-
mõzdõr’ demeli, bizimle birlikte ol-
malı” diye konuştu.
‘Çorum bir tezgâhtı’
Eski Çorum Cumhuriyet Savcõsõ
Ertem Türker de şu ifadeleri kul-
landõ: “Gelecek kuşaklar böyle
katliamlar görmesin, yaşamasın.
Geleceğe aydınlık bir Türkiye bı-
rakmak için bir ve beraber olmak
zorundayız. Çorum olayları mezhep
çatışması değildi. Sahne Çorum, se-
naryo dışarıda yazılmış, başaktör de
dışarıdan gelmiş. Biz de olayın fi-
güranı olduk. Aynı silah hem sağ-
cıları hem de solcuları öldürdü.
Bu bir oyundu, tezgâhtı.”
Erzincan şubelerinin aranmasõna tepki gösteren ADD Genel Başkanõ Çölaşan ‘Gözdağõ veriliyor’ dedi
‘Telefonum dinleniyor mektup yazın’
ADD Genel Başkanõ Tansel Çölaşan, “ADD’nin
Erzincan Şubesi aranarak, Cihaner davasõ ile ilgili
bağlantõsõ olan kişilere hâlâ gözdağõ veriliyor” dedi.
ABD’nin eski büyükelçisi Eric Edelman, Türkiye’de görev yaptõğõ dönemde kendisine AKP
yanlõsõ bir grup tarafõndan verilen darbe hazõrlõklarõna ilişkin belgelerin sahte çõktõğõnõ açõkladõ
‘Katliamlar son bulsun’
Çorum katliamõnda yaşamõnõ yitirenler bir panelle anõldõ
YOLSUZLUĞU ORTAYA ÇIKARDI
Başõna
gelmedik
kalmadõ
Hem ağladı
hem ağlattı
Haber Merkezi -
Yalova yakõnlarõnda ge-
çen nisan ayõnda meyda-
na gelen trafik kazasõnda
ölen 5 kadõn tekstil işçi-
sinin aileleri, önlem al-
mayan Karayollarõ Mü-
dürlüğü’nü protesto etti.
Kaza yerinde toplanan
aileler adõna, ölen kadõn
işçilerden Ebru Yavuz-
değer’in 12 yaşõndaki
oğlu İhsan, basõn açõkla-
masõnõ gözyaşlarõ içinde
okudu. Yavuzdeğer,
“Artõk insanlar alõnma-
yan tedbirler, kurallara
uygun yapõlmayan yol-
lar ve işinin ehli olma-
yan işçiler tarafõndan öl-
mesin. Geride öksüzler,
yetim çocuklar, evladõnõ
kaybetmiş analar babalar
ve yok olmuş aileler kal-
masõn” dedi.
AP’de saygı
duruşu
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Av-
rupa Parlamentosu’nda
(AP), İsrail’in Gazze’ye
yardõm götüren gemilere
yaptõğõ saldõrõda yaşamõ-
nõ yitiren 9 Türk için 1
dakikalõk saygõ duruşun-
da bulunuldu. Avrupa
Akdeniz Parlamenter
Asamblesi (AAPA)
Türk Grubu Başkanõ ve
AKP Ankara Milletveki-
li Zeynep Dağõ, yaptõğõ
açõklamada, İsrailli as-
kerler tarafõndan öldürü-
len 9 Türk için milletler
arasõ bir kurumda ilk de-
fa saygõ duruşunda bulu-
nulduğunu kaydetti.
MTS Sınavı
operasyonu
Yurt Haberleri
Servisi - Şanlõurfa’nõn
Suruç ilçesinde yapõlan
motorlu taşõt sürücü
adaylarõ sõnavõna, başka-
larõnõn yerine giren 28
kişi yakalandõ. İlçe Em-
niyet Müdürlüğü ekiple-
ri, ilçede ilk kez yapõlan
sõnava başkalarõnõn yeri-
ne girdiği iddia edilen
28 kişi ile bir sürücü
kursu yetkilisini gözaltõ-
na aldõ. Aynõ operasyon-
da başka suçlardan ara-
nan 2 kişi de yakalandõ.
Söz konusu 31 kişi, adli-
yeye sevk edildi.
‘Ölüm değil
çözüm istiyoruz’
İstanbul Haber
Servisi - Barõş İçin Sa-
nat Girişimi, Barõş İçin
Kadõn Girişimi, Küresel
Barõş ve Adalet Koalis-
yonu ve Barõş Meclisi
üyesi yüzlerce kişi dün
Tünel’den Galatasaray
Lisesi önüne kadar
“Ölüm Değil Çözüm İs-
tiyoruz” sloganõyla yü-
rüdü. Grup adõna yapõlan
açõklamada “Bu ülkede
savaştan çõkar sağlayan-
lar dõşõnda kalan herkes
barõşçõ çözümü işaret
ediyor. Bizler barõş
umudumuzdan vazgeç-
meyeceğiz” denildi.
Valinin paraşüt
deneyimi
Yurt Haberleri
Servisi - Çankõrõ Valisi
Şemsettin Uzun (64) ilk
yamaç paraşütü deneyi-
mini yaşadõ. Bayramö-
ren ilçesinde yapõlan
Yamaç Paraşütü 2010
Dünya Kupasõ Ön Ayak
Yarõşlarõ ve Türkiye Ya-
maç Paraşütü Şampiyo-
nasõ 1. Ayağõ öncesinde
Mevlüt Altõparmak’õn
paraşütüne monte edilen
tandem paraşüte binen
Uzun, kõsa bir uçuşun
ardõndan “Yine uçmak
istiyorum” dedi.
obursali@cumhuriyet.com.tr
‘İstanbul’da tarım bitirildi’
İstanbul Haber Servisi - Saadet Partisi İs-
tanbul İl Başkanõ Erol Erdoğan, “Saadet Sizi Din-
liyor” programlarõ çerçevesinde İstanbul’da tarõm
yapõlabilen Çatalca’nõn, Gökçeali, Çanakça, İnce-
ğiz, Elbasan, Ova ve Yenice köylerini ziyaret etti.
Kendilerinin sadece seçimden seçime partiler ta-
rafõndan ziyaret edildiklerini belirten köylüler,
arazilerini satmak zorunda kaldõklarõnõ söyledi.
Turistler polisleri yaraladı
MUĞLA (AA) - Muğla’nõn Bodrum ilçe-
sinde alkollü olduklarõ öğrenilen turistler,
önündeki biblolara zarar verdikleri barõn çalõ-
şanlarõ ile tartõştõ. Tartõşmanõn kavgaya dönüş-
mesi üzerine müdahale için olay yerine gelen
polis memurlarõndan Halil İbrahim Gülmez iç-
ki şişesiyle başõna aldõğõ darbe sonucu, Teyvik
Koyuncu ise yaşanan arbedede sol bacağõndan
yaralandõ. Olayla ilgili 4 turist gözaltõna alõndõ.
Eric
Edelman
CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın kızı Burcu
Sav, Bilkent Otel’de düzenlenen törenle Serdar
Onaran ile dünyaevine girdi. Açık havada baş-
layan nikâh töreni yoğun yağış nedeniyle kapalı
alanda yapılmak zorunda kalındı. Düğüne gelen
davetlileri Önder Sav ve eşi karşıladı. Nikâh tö-
renine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, eski Meclis
Başkanı Hikmet Çetin, CHP’li Murat Karayal-
çın, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Ay-
gün, eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Emi-
nağaoğlu, sanatçı Onur Akın ve çok sayıda par-
ti yöneticisi katıldı. Eski CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal ise Ankara’da olmasına karşın tö-
rene katılmadı. Baykal’ın, sadece gelin Burcu
Sav’a telgraf gönderdiği öğrenildi. Gazetecile-
rin Baykal’ı davet edip etmediklerini sorduğu
Sav, “Tabii ki davet ettim” dedi. Çiftin nikâhını
ise Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık kı-
yarken Genel Başkan Kılıçdaroğlu nikâh şahit-
liği yaptı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)
Miting gibi düğün