22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Türban Serbest Bırakılsın Bir süredir türbanlı kızların üniversiteye girişlerinin serbest bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Bizim çalışma yerimizde (CBT) arkadaşlarla bu düşünceyi paylaşmıştım. Derken Kılıçdardoğlu’nun bir gazetede türbanlı öğrencilerin üniversiteye gidebilecekleri açıklaması yayımlandı, ama arkasından “öyle bir cümlem yok” yalanlaması geldi... CHP bu sorunu iktidara geldiklerinde çözeceklerini söylüyor. Doğru olan budur! Bazı köşe yazarlarının konuya “Şimdi çöz, yoksa on para etmezsin” zırvalıklarıyla yaklaştığını gördükçe, bizlerin ne kadar haddini bilmez insanlara dönüştüğümüzü düşündüm! Sanıyoruz ki, yap diyeceğiz yapacaklar.. Yoksa Amerikan dizilerinde her an rastladığımız sözcüğümüz hazır: “Sen öldün!!!” Gelelim türbanda somut duruma: Anayasa Mahkemesi’nin kararı türbanı üniversitelerde yasaklıyor. Ama uygulamada türban pek çok üniversitede fiilen serbest. AKP’nin rektörleriyle ve dekanlarıyla üniversiteleri ele geçirmesinden sonra, türban üniversite yerleşkelerinde taşınır oldu. Rektörler, güvenlik görevlilerine türbanlıya dokunmayın emrini veriyor. Ama öte yandan dekanlıklarda, kendini sağlama alan, türbanın yasak olduğunu belirten emirleri de var! Türbanlı öğrenciler derslere de giriyor. Dersi izleyip izlemeyeceği, hocaya bırakılıyor. Anayasal yasağın uygulanmasında hocalara polis-inzibat görevi yüklüyor. Çok az sayıda hoca türbanlıları derse almıyor... Ama genellikle, hocalar uygulama görevlisi pozisyonunu reddediyor ve seslerini çıkarmıyor! Anayasa Mahkemesi yetkilileri üniversitede türbanın ‘yasssak’ olduğunu anımsatacaklarına, fiili duruma bir göz atsalar iyi ederler! Türban, Kuran’da da asla bulunmayan, ancak din ve uygulama kurallarını belirleyen erkeklerin, kadınlara bir yaptırımıdır. Bütün dini kuralları koyan erkek dincilerdir. Eğer kuralları koyucu kadınlar olsaydı, ne türban gibi bir sorun olurdu ne de kadınların dinsel baskılarla erkeklerin mutlak egemenliği altında tutulması gibi bir dert... (*) Türban, her ne kadar bireyin, dinsel, özgürlük tercihi vb. gibi “insan hakları” konusu olarak gösteriliyorsa da, köklerine baktığınızda, erkeklerin bir sosyal ve siyasal egemenlik/iktidar sorunu olduğu karşınıza çıkar! Çok yönlü bir ticaret konusudur türban! Türbanlı yazarlar için de öyledir! Türban benim için bir insan hakkı değil, erkeklerin dini kullanarak kadınlar üzerinde baskılarını sürdürme aracıdır... Gerisi büyük bir palavra! Ama bugün siyasal çatışmada gelinen noktada, türban konusu/mücadelesi kaybedilmiştir! Amacından da uzaklaşmıştır! Anayasa Mahkemesi’nin kararı komik bir şekilde temelsiz bırakıldı. CHP’nin olası iktidarında türban yasağını sürdürmesinin ne anlamı ne de bir yararı var. Bazı şeyleri olağan çıplaklığıyla kabul etmezseniz politika üretemezsiniz.. Ama CHP’nin, Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken çok önemli bir konu var: Eğitim/öğrenim üzerindeki dinci çemberi kırmak, kızları oğlanları özgürleştirmek, menfaat karşılığında gençlerin dinci cemaat/tarikat ağlarına düşürülerek kişiliklerinin satın alınmasına son vermek. Bu örgütlenmenin belkemiğine indirilecek ciddi bir darbe, aslında türban konusunu da asgari ölçülere indirgemenin tek yoludur! Ülkemizin en önemli gençlik/ eğitim konusu budur. Kılıçdaroğlu, bunun ilk işaretini verdi: Hızla öğrenci yurtları inşa edeceklerini ve gençlerin çeşitli dinci çetelerin ağlarından kurtarılacağını belirtti. Yurtlar bir nolu sorundur! Bir yurt fazlalığı yaratılmalıdır. Ucuz ve özgür yurtlar, geleceğimiz için önemli! İkincisi, dershane sorunudur! Dershaneler Fethullahçı güçlerin en büyük avlanma alanı. Üzerlerinde sıfır denetim var! Öğrencilere ders vermenin ötesindeki fonksiyonlarını araştırıp soruşturacak, laik ve özgür bir geleceğin kuyusunun buralarda nasıl kazıldığını ortaya çıkartacak hiçbir devlet görevlisi ve soruşturma yok! Üçüncüsü, burs konusudur! Devlet, öğrencileri fırsatçı dinci tüccarların ellerinden kurtarmalı! Dördüncüsü, en başarılı öğrencileri laik cumhuriyet sahiplenmeli! Beşincisi YÖK’ün canına okunmalı ve kaldırılmalı! İlk yapılacak iştir bu! YÖK, uygulamalarıyla laik cumhuriyetin mezar kazıcısı rolünü üstlendi! Üniversitelerde liyakat esasına göre bir derecelendirme işlemeli! YÖK’ün atadığı hemen hemen tüm rektörlerin işlevi sorgulanmalı! CHP, bu konuda devrimci bir tutum alırsa, türban sorununu kökünden çözer! (*) Bu konu pek çok açıdan incelendi: Türban, Kadın Sorunu mu, Erkek Sorunu mu, Orhan Bursalı, Cumhuriyet Kitapları. Sahte darbe planları Haber Merkezi - ABD’nin 2003-2005 yõllarõ arasõnda Tür- kiye Büyükelçiliği görevini yapan Eric Edelman, kendi- sine o dönemde AKP yanlõsõ bir grup tarafõndan darbe ha- zõrlõklarõna ilişkin belgeler ve- rildiğini, yapõlan inceleme so- nucunda belgelerin sahte çõk- tõğõnõ açõkladõ. Edelman’õn açõklamasõ, İn- ternet’te http://cdogangercek- ler.wordpress.com/ adresinde yayõmlanan “Çetin Doğan ve gerçekler” sayfasõnda yer al- dõ. Bilgilerin, Edelman’õn iz- niyle yayõmlandõğõ belirtildi. “Belge Sahtekârlığı Üzeri- ne Eric Edelman’ın İlginç Bir Türkiye Hatırası” başlõklõ yazõ şöyle: “2003-2005 yıllarında ABD’nin Türkiye Büyükel- çiliği’ni yapmış bulunan Eric Edelman’ın bize anlattığı ve Türkiye’de bilinmeyen bir olayı (kendi izniyle) aktarı- yoruz. Edelman’ın görev yaptığı yıllarda, kendisine AKP hükümeti yanlısı ve Edelman’la çok iyi geçin- mek için çabalayan bir grup tarafından bazı belgeler ve- riliyor. Bu elyazması foto- kopilerin ordu içerisinde bir darbe hazırlığına işaret etti- ği iddia ediliyor. Edelman, bu belgeleri inceletiyor. Ame- rikan uzmanların yaptığı ça- lışmadan, belgelerin gerçek olmadığı sonucuna varılıyor. Edelman da kendisine sahte belgeler verilerek orduda gerçek bir darbe hazırlığı varmış izlenimi yaratılması- na çalışıldığı kanaatine varı- yor. Edelman, Türkiye’de daha önce yayımlanan bazı söyleşilerinde AKP hükü- meti tarafından kendisine darbe hazırlığı var şeklinde uyarıların geldiğini fakat el- çiliğin böyle bir şeyden ha- beri olmadığını, TSK’nin de kendileriyle temas etmedi- ğini söylemişti. Fakat Edelman’dan yeni olarak öğrendiklerimiz, dar- be konusunda belge sahteci- liğinin geçmişi hakkında bil- gi sahibi olmamıza olanak sağlıyor. Bu bilgiler, belge sahteciliğinin nasıl yapıldı- ğına, sahte belgelerin nasıl servis edildiğine ve belki de en önemlisi, gerisinde kim- lerin olduğuna dair somut kanıt teşkil ediyor.” EDİRNE (Cumhuriyet) - ADD Genel Başkanõ Tansel Çölaşan, Erzincan Cumhuri- yet Başsavcõsõ İlhan Ciha- ner’in yargõlandõğõ dava kap- samõnda geçtiğimiz günlerde ADD’nin Erzincan Şubesi’nin aranmasõna tepki göstererek “Cihaner davası ile ilgili bağlantısı olan kişilere hâlâ gözdağı veriliyor. Dikkat edin kaynağı neresi” dedi. ADD Edirne Şubesi’ni zi- yaret eden ADD Genel Baş- kanõ Çölaşan, ADD Erzincan Şubesi’nin aranmasõnõ eleştir- di. Çölaşan, “Korku toplu- muna somut bir örnek verin desem Erzincan Şubesi’ni gösteririm. ADD’nin Erzin- can Şubesi aranarak, Ciha- ner davası ile ilgili bağlantı- sı olan kişilere hâlâ gözdağı veriliyor. Deniliyor ki ‘Sen hukuktan yararlanabilirsin ama ben burada kaba, kara kuvvet olarak hâlâ varõm. Ben burayõ denetliyorum’. Dikkat edin kaynağı neresi. Özel yetkili Erzurum Mah- kemesi, Özel yetkili Erzu- rum Başsavcılığı... Kim bunlar; Cihaner hakkında soruşturmaları başlatanlar. Ergenekon terör örgütü ile bağlantı kuran ayak. Yü- rütmenin temsilcisi olan yargı ayağı, yandaş yargı. Artık onların yüzünü tüm halk biliyor. Onların sonu yaklaşıyor. İnşallah 2011 se- çimlerinde bunu görecek- ler” dedi. Üyelerden kendisi- ni telefonla aramak yerine mektup yazmalarõnõ isteyen Çölaşan, “Burada ne gibi so- runlarınız var, bunu bana mektupla aktarın. Bakın te- lefon olduğunda dinleniyor- sunuz. Artık yeni yol mek- tuplaşma. Türkiye’de kor- ku toplumu yaratıldı. Şimdi dikkat edin, dinlenmeyen telefon yok. Ben size şimdi telefonumu versem bağlan- dığında dinlendiğini siz de bilirsiniz. ADD’li olmak bile dinlenmek için sebep. Po- tansiyel suçlu sayılıyorsu- nuz” diye konuştu. CEMİL CİĞERİM YOZGAT - Yozgat Bozok Üniversi- tesi’nde “ihaleye fesat karıştırma” ve “rüşvet” iddialarõnõ gündeme getirerek Rektör Yardõmcõsõ ve Ziraat Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Ali Gülümser ile 5 da- ire başkanõnõn da aralarõnda bulunduğu 15 kişinin tutuklanmasõna neden olan Tõp Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Hasan Zafer Acar, önce fakülteye 2 kilometre uzaklõktaki meslek yüksekokuluna sü- rüldü. Ardõndan da YÖK’ün belirlediği 3 kişilik komisyon raporu doğrultusun- da, Bozok Üniversitesi yönetimi tarafõn- dan “Bilimsel eserlerinin yetersizliği” gerekçe gösterilerek profesörlük unvanõ ve dekanlõk görevi elinden alõndõ. Acar’õn üniversite ile ilişiği de kesildi. İmzasõz bir mektubun kendilerine ulaşmasõyla harekete geçen Bozok Üni- versitesi Rektörlüğü, YÖK’e başvurdu. YÖK’ün oluşturduğu 3 kişilik heyetin raporu üzerine üniversite yönetimi de Tõp Fakültesi Dekanõ Acar’õn profesör- lük unvanõnõ elinden aldõ. Rektör Prof. Dr. İnci Varinli, “Hasan Acar’a, 13 ay önce üniversitemizce oluşturulan bir kurul tarafından profesörlük unvanı verilmişti. Ancak bir ihbar mektubu sonrasında yaptığımız araştırmada, profesörlük unvanını haksız yere al- dığını saptadık. Bu nedenle geri aldık. Sonuçta bu unvanı biz vermiştik, biz geri aldık” dedi. Yazõlõ açõklama yapan Acar, birçok birimde yolsuzluk olaylarõndan şüphe- lendiğini, bu durumu sözlü ve yazõlõ olarak Varinli’ye bildirmesine karşõn idaresinin hiçbir araştõrma başlatmadõğõ- nõ belirtti. Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yaptõğõ ve 15 kişinin tutuklanmasõna ne- den olan suç duyurusunun ardõndan hakkõnda 8 ayrõ soruşturma açõldõğõna dikkat çeken Prof, Dr. Acar, şu ifadele- ri kullandõ: “Rektörlüğe isimsiz dilek- çe verildiği öne sürülerek YÖK’e gönderilen profesörlüğümün alınma- sı talebiyle oluşturulan 3 kişilik jüri- nin olumsuz raporu gerekçe gösteri- lerek, hukuk dışı bir şekilde, atama- mı yapan aynı yönetim kurulu ve rektör, profesörlük unvanımı alarak üniversite ile ilişiğimi kesti.” SEYFETTİN METE ÇORUM - Çorum katliamõnda ya- şamõnõ yitirenler önceki gece düzen- lenen panelde anõldõ. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başka- nõ (AABF) Turgut Öker, Sivas kat- liamõnõn unutturulmak istendiğini be- lirterek “Unutursak yeni katliamlar gelir. Devlet Bakanı Faruk Çelik, AKP hükümeti adına Sivas’a geldi, bizlerden özür diledi. Ama çok geç kaldılar” diye konuştu. Katliam sõrasõnda Alevi dedesi Ve- li Solmaz’õn yakõlarak katledildiğini anõmsatan Öker, “Daha ne kadar boş duvarlara konuşacağız? Sünni kar- deşlerimiz neden bu etkinliklere katılmadı? Daha ne kadar ezilece- ğiz, daha ne kadar insan yerine ko- nulmayacağız” dedi. Öker, şunlarõ söyledi: “Unuttur- maya çalışıyorlar, ama ısrarla unut- turmayacağız. Artık korkularımı- zı bir tarafa bırakalım, sindiril- mişlik bitsin. Aksi halde çocukla- rımızın geleceğini güvence altına alamayız.” ‘Alevi açılımı hokkabazlık’ Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanõ Ali Balkız da Çorum’da, Maraş’ta, Sivas’ta, dünyanõn ve ül- kenin birçok yerinde Alevilerin kat- liamlara uğradõğõnõ ifade ederek “Bir akıl, bir kültür insan yakmakla yok edilebilir mi? Bizi bir daha kim- se yakamayacak. Çünkü artık uyan- dık, kendimize geldik, örgütlen- dik. Aleviler artık el ele, gönül gö- nüle yürüyor. AKP zaten bu yüz- den Alevi açılımı başlattı. Bunun bir oyalama ve hokkabazlık olduğunu biliyoruz. Kinci, öç alıcı değiliz, sa- dece barış istiyoruz” dedi. Hacõ Bektaş Vakfõ Genel Başkanõ Ercan Geçmez ise zorunlu din ders- lerinin kaldõrõlmasõ, Türkiye Cumhu- riyeti’nin laik bir devlet olmasõ için ge- reken mücadelenin verilmesini istedi. İnanlarõn barõş ve kardeşlik içinde ya- şamasõ gerektiğini vurgulayan Geç- mez, “Çorum olayları sırasında çok acılar yaşandı. Sünni kardeş- lerimiz gelip ‘bu acõlar bizim de acõ- mõzdõr’ demeli, bizimle birlikte ol- malı” diye konuştu. ‘Çorum bir tezgâhtı’ Eski Çorum Cumhuriyet Savcõsõ Ertem Türker de şu ifadeleri kul- landõ: “Gelecek kuşaklar böyle katliamlar görmesin, yaşamasın. Geleceğe aydınlık bir Türkiye bı- rakmak için bir ve beraber olmak zorundayız. Çorum olayları mezhep çatışması değildi. Sahne Çorum, se- naryo dışarıda yazılmış, başaktör de dışarıdan gelmiş. Biz de olayın fi- güranı olduk. Aynı silah hem sağ- cıları hem de solcuları öldürdü. Bu bir oyundu, tezgâhtı.” Erzincan şubelerinin aranmasõna tepki gösteren ADD Genel Başkanõ Çölaşan ‘Gözdağõ veriliyor’ dedi ‘Telefonum dinleniyor mektup yazın’ ADD Genel Başkanõ Tansel Çölaşan, “ADD’nin Erzincan Şubesi aranarak, Cihaner davasõ ile ilgili bağlantõsõ olan kişilere hâlâ gözdağõ veriliyor” dedi. ABD’nin eski büyükelçisi Eric Edelman, Türkiye’de görev yaptõğõ dönemde kendisine AKP yanlõsõ bir grup tarafõndan verilen darbe hazõrlõklarõna ilişkin belgelerin sahte çõktõğõnõ açõkladõ ‘Katliamlar son bulsun’ Çorum katliamõnda yaşamõnõ yitirenler bir panelle anõldõ YOLSUZLUĞU ORTAYA ÇIKARDI Başõna gelmedik kalmadõ Hem ağladı hem ağlattı Haber Merkezi - Yalova yakõnlarõnda ge- çen nisan ayõnda meyda- na gelen trafik kazasõnda ölen 5 kadõn tekstil işçi- sinin aileleri, önlem al- mayan Karayollarõ Mü- dürlüğü’nü protesto etti. Kaza yerinde toplanan aileler adõna, ölen kadõn işçilerden Ebru Yavuz- değer’in 12 yaşõndaki oğlu İhsan, basõn açõkla- masõnõ gözyaşlarõ içinde okudu. Yavuzdeğer, “Artõk insanlar alõnma- yan tedbirler, kurallara uygun yapõlmayan yol- lar ve işinin ehli olma- yan işçiler tarafõndan öl- mesin. Geride öksüzler, yetim çocuklar, evladõnõ kaybetmiş analar babalar ve yok olmuş aileler kal- masõn” dedi. AP’de saygı duruşu ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Av- rupa Parlamentosu’nda (AP), İsrail’in Gazze’ye yardõm götüren gemilere yaptõğõ saldõrõda yaşamõ- nõ yitiren 9 Türk için 1 dakikalõk saygõ duruşun- da bulunuldu. Avrupa Akdeniz Parlamenter Asamblesi (AAPA) Türk Grubu Başkanõ ve AKP Ankara Milletveki- li Zeynep Dağõ, yaptõğõ açõklamada, İsrailli as- kerler tarafõndan öldürü- len 9 Türk için milletler arasõ bir kurumda ilk de- fa saygõ duruşunda bulu- nulduğunu kaydetti. MTS Sınavı operasyonu Yurt Haberleri Servisi - Şanlõurfa’nõn Suruç ilçesinde yapõlan motorlu taşõt sürücü adaylarõ sõnavõna, başka- larõnõn yerine giren 28 kişi yakalandõ. İlçe Em- niyet Müdürlüğü ekiple- ri, ilçede ilk kez yapõlan sõnava başkalarõnõn yeri- ne girdiği iddia edilen 28 kişi ile bir sürücü kursu yetkilisini gözaltõ- na aldõ. Aynõ operasyon- da başka suçlardan ara- nan 2 kişi de yakalandõ. Söz konusu 31 kişi, adli- yeye sevk edildi. ‘Ölüm değil çözüm istiyoruz’ İstanbul Haber Servisi - Barõş İçin Sa- nat Girişimi, Barõş İçin Kadõn Girişimi, Küresel Barõş ve Adalet Koalis- yonu ve Barõş Meclisi üyesi yüzlerce kişi dün Tünel’den Galatasaray Lisesi önüne kadar “Ölüm Değil Çözüm İs- tiyoruz” sloganõyla yü- rüdü. Grup adõna yapõlan açõklamada “Bu ülkede savaştan çõkar sağlayan- lar dõşõnda kalan herkes barõşçõ çözümü işaret ediyor. Bizler barõş umudumuzdan vazgeç- meyeceğiz” denildi. Valinin paraşüt deneyimi Yurt Haberleri Servisi - Çankõrõ Valisi Şemsettin Uzun (64) ilk yamaç paraşütü deneyi- mini yaşadõ. Bayramö- ren ilçesinde yapõlan Yamaç Paraşütü 2010 Dünya Kupasõ Ön Ayak Yarõşlarõ ve Türkiye Ya- maç Paraşütü Şampiyo- nasõ 1. Ayağõ öncesinde Mevlüt Altõparmak’õn paraşütüne monte edilen tandem paraşüte binen Uzun, kõsa bir uçuşun ardõndan “Yine uçmak istiyorum” dedi. obursali@cumhuriyet.com.tr ‘İstanbul’da tarım bitirildi’ İstanbul Haber Servisi - Saadet Partisi İs- tanbul İl Başkanõ Erol Erdoğan, “Saadet Sizi Din- liyor” programlarõ çerçevesinde İstanbul’da tarõm yapõlabilen Çatalca’nõn, Gökçeali, Çanakça, İnce- ğiz, Elbasan, Ova ve Yenice köylerini ziyaret etti. Kendilerinin sadece seçimden seçime partiler ta- rafõndan ziyaret edildiklerini belirten köylüler, arazilerini satmak zorunda kaldõklarõnõ söyledi. Turistler polisleri yaraladı MUĞLA (AA) - Muğla’nõn Bodrum ilçe- sinde alkollü olduklarõ öğrenilen turistler, önündeki biblolara zarar verdikleri barõn çalõ- şanlarõ ile tartõştõ. Tartõşmanõn kavgaya dönüş- mesi üzerine müdahale için olay yerine gelen polis memurlarõndan Halil İbrahim Gülmez iç- ki şişesiyle başõna aldõğõ darbe sonucu, Teyvik Koyuncu ise yaşanan arbedede sol bacağõndan yaralandõ. Olayla ilgili 4 turist gözaltõna alõndõ. Eric Edelman CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın kızı Burcu Sav, Bilkent Otel’de düzenlenen törenle Serdar Onaran ile dünyaevine girdi. Açık havada baş- layan nikâh töreni yoğun yağış nedeniyle kapalı alanda yapılmak zorunda kalındı. Düğüne gelen davetlileri Önder Sav ve eşi karşıladı. Nikâh tö- renine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, eski Meclis Başkanı Hikmet Çetin, CHP’li Murat Karayal- çın, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Ay- gün, eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Emi- nağaoğlu, sanatçı Onur Akın ve çok sayıda par- ti yöneticisi katıldı. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise Ankara’da olmasına karşın tö- rene katılmadı. Baykal’ın, sadece gelin Burcu Sav’a telgraf gönderdiği öğrenildi. Gazetecile- rin Baykal’ı davet edip etmediklerini sorduğu Sav, “Tabii ki davet ettim” dedi. Çiftin nikâhını ise Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık kı- yarken Genel Başkan Kılıçdaroğlu nikâh şahit- liği yaptı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Miting gibi düğün
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle