25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Neden İlhan Selçuk Kültürü?.. “İlhan Selçuk kültürü.” Böyle bir kültürün olduğunu açıklamak istiyorum. Bu kültür bilinmelidir. Anlaşılmalıdır. Yaşatılmalıdır. “İlhan Selçuk kültürü” salt düşünceler değildir. Bu kültür, yaşam biçimi, kişilik, karakter, düşünceler, duygular, dünya görüşü, yaşamın anlamı gibi çok etkenden oluşan, çok yönlü bir kültürdür. Toplumun bu kültürden alması gereken çok önemli örnekler vardır. Onun için kanımca, “İlhan Selçuk’u Yaşatmak” projesi, bu kültüre dayanmalıdır. Anma törenleri, üzüntü açıklamaları, acıyı paylaşma ritüelleri bu amacı gerçekleştiremez. Nedir İlhan Selçuk kültürü? Neden bu kültürü anlamalıyız? Çok önemli bir noktayı düşünüyorum. İlhan Selçuk bu “medya çağı değerleri” olarak bilinen ölçütleri tersine çevirmiştir, ezberleri bozmuştur. Bu ezbere göre, medyada çok görünenler tanınır, medyanın desteklediği kişiler toplumu en çok etkileyen kişiler olur. Oysa İlhan Selçuk, hiçbir TV programına çıkmamıştır, hiçbir yayın kuruluşuna röportaj vermemiştir, yaşamına ilişkin hiçbir şey konuşulmamıştır, sansasyon yaratacak söz söylememiş, davranışta bulunmamıştır. Peki nasıl olmuştur da bu “medya dışında kalmaya özen gösteren kişilik”, en çok ilgi çeken, hakkında en çok yazı yazılan, en çeşitli kalemlerden övgüler alan bir insan olmuştur? İlhan Selçuk bu toplumu nasıl ve neden bu denli etkilemiştir? Araştırılması gereken konu budur. Onun için de kanımca bu kültürü çok yönlü olarak araştırmamız gerekiyor. Bu kültürden çıkarılacak çok ders vardır, öğrenilecek çok şey vardır. Bu konuyu beş bölümde incelemek istiyorum. Her bölüm yaşamın anlamında, yaşamın pratiğinde çok önemli bilgiler ve bulgular taşımaktadır. Kanımca, çocuklarımıın, gençlerimizin, erişkinlerimizin her aşamada bilmeleri gereken, yaşarken düşünmeleri gereken çok önemli değerler var. Hiç kimse bunları tek başına temsil edemez. İnsanlık tarihinin uygarlık serüveni başından beri insan bilincine çok şeyler katmıştır. Pablo Neruda’nın söylediği gibi, “bir hayatta birçok hayatlar yaşanır.” Onun için ben İlhan Selçuk için, “yaşamı Sümerler’le başlayan, Sokrates’le devam eden, Ansiklopedistlerle arkadaşlık eden, Kurtuluş Savaşı’nı yaşayan kişilik” tanımını yapmıştım. Bütün aydın kişilerin bu uygarlık kültürünün ürünleri olduğunu düşünürüm. Aydın insanın yaşamı bu denli zengindir. Zenginlik, maddi dünya ürünlerine sahip olmak değildir. Zengin olmayı oralarda aramak, çağımızın öğrettiği bir zavallılıktır. Bizler, bu öğretiye karşı çıkan insanlarız. Bizim zenginliğimiz, insan uygarlığının mirasına sahip çıkışımızdır. İşte, İlhan Selçuk, bu zenginliğin en seçkin örneklerindendir. Onun için bu kültürü bilmemiz gerekiyor. Bilmek de yeterli değildir. Anlamak gerekiyor. Hem de doğru anlamak gerekiyor. Sonra bu bilgeliğe toplumu ortak etmek gerekiyor. Bilgelik. Pek çok yazar İlhan Selçuk için “Aydınlanmanın Bilgesi” tanımını yaptı. Nedir “bilgelik.” Bilgelik, “özümsenmiş bilinç”tir. Özümsenmiş bilinç; içselleştirilmiş, yaşama geçirilmiş, yorumlanmış, süzülmüş, damıtılmış bilinçtir. Bilgelikte eksiklik de yoktur, fazlalık da. Olmuş, olgunlaşmış, tamamlanmış bilinçtir “bilgelik.” Peki, ona nasıl erişilir? Erişenler ona nasıl erişmiştir? İlhan Selçuk örneği nedir? Görmeye çalışalım... erdalatak@gmail.com Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Birgül Ayman Güler, devlet memurlarõ yasa tasarõsõnõ inceledi ‘Tasarõ sosyal devleti yok ediyor’ Prof. Dr. Ayman. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Ankara Üniversitesi Si- yasal Bilgiler Fakültesi Yönetim Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, devlet memurlarõ yasa tasarõsõnõn sosyal devleti yok ettiğini, “kamu hizmeti sunmamayı” amaçladõğõnõ vurguladõ. Güler şu değerlendirmeleri yaptõ: ? Kurulmak istenen yeni rejim, holding tipi bir devlet yönetimi modelini destek- lemektedir. Bu, ilgililer ve hatta artõk ge- nel kamuoyu tarafõndan da oldukça iyi bi- linen ‘düzenleyici devlet’ ya da ‘jan- darma devlet’ ya da ‘gece bekçisi dev- let’ ya da ‘etkin devlet’ ya da ‘piyasa dos- tu devlet’ biçiminde farklõ adlarla bilinen küreselci devlet modelidir. ? Tasarõda hedeflenen yeni tip-devletin özelliği, “kamu hizmeti sunmamak”tõr; devlet bu işleri özel sektöre ve bazõlarõnõ sivil toplum kuruluşu görünüşü altõndaki şirketleşmelere terk edecektir. ? Tasarõ, devletin çekirdeğini oluştu- ran bakanlõklarõ “memurluk” yerine “uzmanlık” adõnõ verdiği bir sisteme kaydõrmaktadõr. Sistem kariyer ilkesini terk etmekte, Amerikan iş sõnõflamasõ, ya- ni kadro sistemine kaydõrõlmaktadõr. ? Mevcut sicil sistemi kaldõrõlmaktadõr. Yerine “sopa ve havuç” sistemi olarak di- siplin/ceza – gösterge/ödüle dayalõ bir sis- tem getirilmektedir. ? Tasarõnõn özelliklerinden birisi, “ha- berci tasarı” olmasõdõr. Bu tasarõnõn ge- tirdiği ana haber, siyasal iktidarõn kamu is- tihdamõnda, tarihte görülmüş kimi büyük örneklere parmak õsõrtacak bir ‘tensika- ta’ hazõrlandõğõdõr. ? Tasarõ, “evrensel hizmetleri”, başka bir deyişle “asgari hizmetleri” üstlenmiş neoliberal devletin idaresini kurmayõ amaçlamaktadõr. ? Tasarõ, personel rejimini kurumsal ya- põya bağlõ hale getirmekte, böylece özel- leştirme, yerelleştirme, ortadan kaldõrma yollarõyla kamu hizmetini tasfiye etme po- litikasõnõn önünü açmaktadõr. Uzmanlõk sistemi, bu amacõn aracõ olarak öngö- rülmüştür. ? Üst kademe yöneticilik makamlarõ siyasal kadrolarõn ve özel sektör aktör- lerinin iş görme yerlerine dönüştürül- müştür. Prof. Dr. Güler, “Bu tasarõnõn getirdiği ana haber, siyasal iktidarõn kamu istihdamõnda, tarihte görülmüş kimi büyük örneklere parmak õsõrtacak bir ‘tensikata’ hazõrlandõğõdõr” dedi. ‘Hükümet rotasız bir gemi gibi’ ANKARA (ANKA) - SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, hükümetin demokratik açõlõm sürecine “rotasõz gemi” gibi başladõğõ- nõ Habur’da yaşanan görüntülerden sonra da açõlõmõn bittiğini söyledi. CHP ve MHP’nin terörün çözümüne ilişkin destek vermediğini anlatan Kurtulmuş, “Hükümet hem üslup hem yöntem bakõmõndan hem de ne yapõla- cağõnõ bilememek açõsõndan bu süreçte fev- kalade büyük yanlõşlõklar yaptõ” dedi. Abdullah Gül Üniversitesi kuruluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM’de bu hafta Dõşişleri Bakanlõğõ’nda üniversitelerin tarih, sosyoloji, psikoloji, halk- la ilişkiler ve tanõtõm bölümleri mezunlarõna da “meslek memuru” olma yolunu açan tasarõ için mesai yapõlacak. Genel Kurulda ayrõca Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi’nin de ara- larõnda bulunduğu 8 yeni üniversite kurulma- sõna ilişkin tasarõ da ele alõnacak. Buna göre, Kayseri Abdullah Gül, Yõldõrõm Beyazõt (An- kara), Bursa Teknik, İstanbul Medeniyet, İz- mir Kâtip Çelebi, Konya Teknik ve Erzurum üniversitelerinin yanõ sõra Uluslararasõ Antal- ya Üniversitesi adõyla yeni vakõf üniversitesi kurulacak. Bilkent Üniversitesi’nin adõ da İh- san Doğramacõ Bilkent Üniversitesi olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle