19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 31 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR AKP Zorluyor: Diyalektiğin Dördüncü Kuralı Toplumsal ve siyasal olayları düz mantıkla anlamak ve açıklamak biraz zordur… Çünkü toplumsal ve siyasal hiçbir girişim, tepkisiz, karşıtsız bir biçimde, doğrusal olarak gelişmez… Her olay, her adım, hem istenen, hem de zıt yönde etkiler yapar, tepkiler doğurur… Beklenmedik sonuçlar ortaya çıkabilir… Bu nedenle yapılan her girişimin olası sonuçlarını kestirmek için diyalektik yöntem kullanılmalıdır! Diyalektik düşüncenin dört temel kuralı vardır: 1) Her şey her zaman değişir. 2) Değişme sırasında bütün varlık ve öğeler, zıtlar da dahil olmak üzere, birbirini etkiler. 3) Her şey kendi zıddını da beraberinde getirir ve kendi zıddını yaratır. (Yadsınmanın yadsınması) 4) Nicelik değişmesi belli bir aşamadan sonra nitelik değişmesine dönüşür. Aslında AKP iktidarının bütün adımlarındaki yanlışları diyalektik düşünce çerçevesinde irdelemek ve anlamlı sonuçlara varmak olanaklıdır. Ama bugün özel projelerdeki yanlışları bir kenara bırakıp sadece “genel stratejisi” üzerinde durmak istiyorum: AKP, iktidarının gücünü “mutlaklaştırmak” için demokrasinin tüm kurum ve kurallarını zorluyor: Temel hak ve özgürlükleri zorluyor… Bireysel yaşamın mukaddesliğini zorluyor… Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını zorluyor… Medya mülkiyetini, medya özgürlüğünü zorluyor… Güvenlik güçlerini, polisi, orduyu zorluyor… Üniversiteleri, bilimi, bilim özgürlüğünü zorluyor… Bu zorlamalarının büyük bir bölümünde de sonuç alıyor… Bu “başarıları(!)” üst üste biniyor, birikiyor, tek başlarına yapacaklarından çok daha büyük bir etki yaratıyor… Diyalektiğin dördüncü kuralı devreye giriyor… Nicelik değişikliklerinin birikimli etkisi büyüyor, nitelik değişimine yol açıyor… Rejim değişiyor! Akşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, dünkü başyazısında şöyle diyordu: “İktidar partisi çok cepheli bir savaş içinde. Üstelik cepheleri kendisi açıyor… Hükümetin ‘varlık nedeni’ olan mücadeleci ruhu, son zamanlarda sadece kendisinin değil, aynı zamanda Türkiye’nin de başını derde sokuyor… Üç bin yıllık ‘Savaş Sanatı’ kitabında yasaklanan ne varsa yapıyorlar, hep beraber bedel ödüyoruz… Hükümetin acilen frene basması, belli cephelerde uzlaşma araması gerekiyor.” Diyalektiğin dördüncü kuralının işlemesini, nicelik yani miktar değişmelerinin, nitelik yani mahiyet değişmesine yol açmasını şu örnekle anlatmak açıklayıcı olabilir: “İktidara karşı bir oy: Muhalefet. Bir oy daha, bir oy daha: Ana muhalefet. Bir oy daha, bir oy daha: İktidar!” İşte AKP iktidarının genel stratejisi de burada yatıyor: Demokratik iktidarı sınırlayan kurum ve kurallara karşı bir adım: İktidarın güçlenmesi. Bir adım daha, bir adım daha: Yozlaşan iktidar. Bir adım daha, bir adım daha: Rejim değişikliği! Artık herkesin dikkatini çeken ve Küçükkaya’nın işaret ettiği durum budur: AKP’nin, doymak bilmez “mutlak iktidar hırsı” için tek tek attığı adımlar, gerçekleştirdiği münferit değişimler, üst üste binmiş, birikimli etki, demokratik rejimin sınırlarını aşmış, rejim değişikliği noktasına ulaşmıştır! [email protected]; www.kongar.org Tarõm Bakanlõğõ, pamuk, şekerpancarõ, patates ve kolzanõn ithalatõna da kapõlarõ açtõ GDO’da 13 yeni vizeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ’na bağ- lõ olarak çalõşan Bilimsel Komite, ge- netiği değiştirilmiş organizmalara (GDO) ilişkin yaptõğõ uygunluk dene- timinde GDO’lu 6 çeşit pamuk, 3 çe- şit kolza, maya, bakteri biyokütlesi, pa- tates ve şekerpancarõ olmak üzere top- lam 13 ürünün Türkiye’ye ithalatõna izin verdi. Komite daha önce de GDO’lu 9 çeşit mõsõr, 3 çeşit soya it- halatõna izin vermişti. Böylece GDO’lu 25 ürünün ithalatõna izin verilmiş oldu. Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ’na bağ- lõ olarak GDO’lu ürünlere uygunluk de- netimi yapan Bilimsel Komite’den mõ- sõr ve soyanõn ardõndan yeni ürünlere vi- ze çõktõ. Bilimsel Komite’nin 3. ve 4. toplantõsõnda alõnarak Tarõm ve Köyiş- leri Bakanlõğõ’nõn internet sitesinde yayõmlanan kararda, “MON1445-2”, “MON15985-7” ve “MON1445-2 X MON15985-7 melez” pamuk çeşitle- rinin yem, gõda (rafine yağõ) ve pamuk lifi olarak kullanõldõğõnda mevcut bil- giler õşõğõnda insan ve hayvan sağlõğõ açõsõndan “istenmeyen bir etki oluş- turmayacağının beklendiği” belir- tildi. Kararda, “GT 73”, “T45” ve “MS8 X RF3 hidrid” kolza çeşitleri- nin yem, gõda (rafine yağõ) olarak kul- lanõldõğõnda mevcut bilgiler õşõğõnda in- san ve hayvan sağlõğõ açõsõndan isten- meyen bir etki oluşturmayacağõnõn beklendiği belirtilirken, buna karşõn Türkiye’de bu türün yabanileri bulun- duğu için gen kaçõşõnõn önlenmesi için gerekli tedbirlerin alõnmasõ önerildi. İkinci düşman İstanbul Haber Servisi - İstanbul Boğazõ ve Marmara Denizi’ne her yõl transit geçen gemiler tarafõndan bõra- kõlan balast sularõ büyük tehlike yara- tõyor. Gemilerin dengesini sağlamak için tanklarõna denizden doldurduğu balast sularõ bugüne dek Türkiye’ye 66 değişik canlõ türü taşõdõ. Bu türle- rin 19’u ise istilacõ su canlõlarõydõ. Bu- günlerde Marmara Denizi’nde görü- len zehirli kõrmõzõ algler, zehirli deniz analarõ balast sularõ nedeniyle türüyor. Çevre ve Orman Bakanlõğõ Müsteşarõ Prof. Dr. Hasan Zuhuri Sarıkaya, balast sularõnõn 15 milyon habitat için risk oluşturduğuna dikkat çekti. Grand Cevahir Otel’de düzenlenen “Denizcilik Faaliyetleri, Marmara ve Türk Boğazlarında Çevresel riskler ve alınabilecek tedbirler” konferansõna katõlan Sarõkaya, geçen yõl İstanbul Boğazõ’ndan 51 bin 422, Çanakkale Boğazõ’ndan 49 bin 453 gemi geçtiğini söyledi. Sarõkaya, bu gemilerin beşte birinin petrol ve tehli- keli madde taşõyan tankerler olduğu- na dikkat çekti. Denizcilik Müsteşarlõğõ yetkilisi Murat Korçak da balast sularõnõn de- nizler için küresel õsõnmadan sonra ikinci büyük tehlike olduğunu vurgu- ladõ. Korçak, “Karadeniz’de 90’lar- da hamsi stoku istilacı canlılar yü- zünden tükenme noktasına gelmişti. Bu canlıların kolera bile taşıdığı ka- nıtlandı” diye konuştu. Gemilerin denizlere bõraktõğõ balast sularõ, küresel õsõnmadan sonra ikinci büyük tehlike Genetik olarak değiştirilmiş amilo- pektin patatesinin doğrudan gõda ve yem olarak kullanõl- masõnõn uygun ol- mayacağõ, bu patates çeşidine ait ürünlerin kâğõt üretimi ve kim- ya alanõnda kullanõ- labileceği kaydedil- di. “PL73” maya ve “MT 663” bakteri biyokütlesinin yem katkõsõ olarak kulla- nõlmasõ önerildi. İşitme engelli kadına şantaj ADANA (AA) - İşitme engelli Yunan sağlõk memuru Themis Berti (29), 2007 yõlõnda kendisi gibi engelli Onur B. (33) ile sanal bir arka- daşlõk sitesinde yazõşõp tanõştõ ve web kamerasõ ile görüşme yaptõ. Onur B’nin kendisiyle evlen- mek istediğini ve paraya ihtiyaç duyduğunu be- lirtmesi üzerine genç ka- dõn, toplamda 58 bin Av- ro gönderdi. Yeniden pa- ra istemesi üzerine de kendisinin gizlice çekil- miş görüntüleriyle şantaj yapõldõğõnõ iddia eden Berti, suç duyurusunda bulundu. Evin önünde yakalandı İstanbul Haber Servisi - Avcõlar’da ken- disini BEDAŞ görevlisi olarak tanõtan Azizhan U. iddiaya göre, Firüz- köy Mahallesi’nde otu- ran S.Ç.’nin bulunduğu dairenin kapõsõnõ çaldõ. Evde yalnõz bulunan S.Ç.’ye yanõnda getirdi- ği kuru sõkõ silahõ göste- rerek tecavüz eden Aziz- han U. kaçarak izini kaybettirdi. S.Ç., olay- dan 2 gün sonra tecavüz- cüsünü evinin yakõnla- rõnda görünce polisi ara- dõ. Azizhan U, adliyeye sevk edildi. Tuzlalılara portatif havuz Haber Merkezi - Kavurucu sõcaklardan bunalõp da imkânõ olma- yanlarõn imdadõna bele- diyeler yetişiyor. Tuzla Belediyesi, “Yaz Spor Okullarõ” kapsamõnda il- çedeki çocuklarõn yüzme öğrenmesi amacõyla üç farklõ bölgede portatif yüzme havuzu kurdu. Üç eğitmenin olduğu ha- vuzlarda çocuklar hem yazõn sõcağõnda serinli- yor, hem de yüzme eğiti- mi alarak yaz tatilini do- lu dolu geçiriyor. ‘Cephanelik’ gibi bir ev ANKARA (AA) - Keçiören’de meydana gelen bir yaralama olayõ- nõn ardõndan iki eve bas- kõn yapan polis, 10 pom- palõ tüfek, 1 tabanca ve çok miktarda fişek ele geçirdi. Olay Halil Ö’nün, önceki gece ara- larõnda husumet bulunan komşusu Mehmet Ali Yerlikayalõ’yõ pompalõ tüfekle yaralamasõ ve ar- dõndan polisin evde yap- tõğõ aramada, 2 pompalõ tüfekle bir 7.65 milimet- re çapõnda tabanca ele geçirmesiyle ortaya çõktõ. K onya’da, gelir elde etmek için Beyşehir Gölü’ndeki Çeçen Adası’na buğday eken köylüler, hasat için biçerdöveri dubalar üzerinde yüzdürerek adaya ulaştırıyor. Adaya biçerdöverleri geçirebilmek için, özel olarak yapılan bir duba kullanılıyor. Bu duba üzerinde hem ürünün, hem buradaki hayvanların, hem de traktör, rö- mork ve biçerdöver gibi araçların geçişi sağlanabiliyor. Göl üzerin- den geçişin riskli olması nedeniyle mal sahibine teminat veriliyor. (AA) Hem biçiyor hem de yüzüyor KONYA (Cumhuriyet) - Karapınar ilçe- sine 8 kilometre uzaklıktaki Karakuyu Yaylası’nda çiftçi Ahmet A’ya ait tarlada yaklaşık 10 metre derinliğinde, 10 metre çapında yeni bir obruk (yerkabuğunun ço- ğu kez aniden çökmesiyle ortaya çıkan bü- yük çukur) daha meydana geldi. Geçen yıl Karapınar-Konya Karayolu’nun 17. kilo- metresinde bir obruk daha oluşmuştu. Eşi evden ayrõlõnca dehşet saçtõ ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Şanlõur- fa’da şiddet uyguladõğõ eşi Fatma Sü- mer’in (23) 3 yaşõndaki oğluyla evi terk ederek ailesine sõğõnmasõna tepki gösteren Mevlüt Sümer (26), kayõn- pederinin evini Kalaşnikof tüfekle ta- radõ. 13 kişinin bulunduğu evdekiler kendilerini duvar diplerine atarak kur- şunlardan korumaya çalõştõ. Olayda Fatma Sümer’in kardeşi Zahide Polat (20) yaşamõnõ yitirirken annesi Bedia Polat (44) ağõr yaralandõ. Evde bulu- nan 11 kişi olaydan yara almadan kur- tuldu. Olaydan sonra kaçan Mevlüt Sümer’in henüz yakalanmamasõ üzeri- ne Polat ailesinin evinin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alõndõ. (Fotoğraf:AA) BİR OBRUK DAHA OLUŞTU Şanlıurfa’da1ölü,1yaralı 20’si polis 75 kişiye gözaltı Onlarca yerli ve yabancõ yõldõzõ ağõrlayan Turkcell Kuruçeşme Arena, 15 yõl önce sahneye ara veren ve 10 yõldõr Güney Afri- ka’da yaşayan sanat- çõ Yüksel Uzel için bir geceliğine gazino oldu. Gecenin açõlõşõ- nõ sanatçõ Demet Ak- bağ yaptõ. Sezen Aksu da sahnelere çõkma- yacağõnõ açõklamasõ- na karşõn geceye ka- tõlarak Uzel’e destek verdi. Uzel, “32 yõl önce birlikte sahne aldõğõm ilk sahne arkadaşõm” diyerek Sezen Aksu’yu anons etti. Uzel’i dinlemeye gelenler arasõnda Semra Özal, Kadir İnanõr, Göksel Arsoy, Faruk Tõnaz, Adnan Polat, Safiye Soyman, eski İçişleri Bakanõ Abdulkadir Aksu da vardõ. (Fotoğraf:FATİHERDOĞDU) Uzel, 15 yıl sonra yeniden sahnede İstanbul Haber Servisi - Eksik belgelere sahip servis minibüslerinin denetimlerini rüşvet karşõlõğõ eksiksiz olarak göstererek yolsuzluk yapmak suçuyla ilgili çalõşma başlatan Organize Suçlarla Mücadele Şu- be Müdürlüğü ekipleri, tespit edilen bir suç şebekesine yönelik operasyon düzen- ledi. Operasyonda aralarõnda Trafik Şube Müdürlüğü’nde görevli komiser ve me- mur 20 polis ile personel taşõmacõlõğõ ya- pan şirket yöneticilerinin olduğu toplam 75 kişi gözaltõna alndõ. Şüphelilerin em- niyetteki işlemleri sürerken, yetkililer şüpheli sayõsõnõn artabileceğini bildirdi. İstanbul’da rüşvet operasyonu TIPTA ÖNEMLİ ADIM Kanserlihastaya nefesborusu ROMA (AA) - İtalya’nõn Floransa kentinde, iki kanserli hastaya, “kök hücre takviye- si” ile doku reddi ilacõ kulla- nõlmadan nefes borusu nakli yapõldõ. AOU Careggi Hasta- nesi Başhekimi Walter Gio- vannini’nin verdiği bilgiye göre, 31 yaşõndaki Çek hasta ve 19 yaşõndaki İngiliz hasta, 3-13 Temmuz’da ameliyat edildi. İngiliz kadõn, ameliyat- tan 3-4 gün sonra konuşmaya başladõ. Hastalarõn ikisi de hastaneden taburcu oldu. Ameliyatõ yapan Dr. Paolo Macchiarini, yeni tekniği gõrtlak ve akciğer ameliyatla- rõna da uygulamayõ düşündü- ğünü, ileride başka organlarda da kök hücre takviyesiyle na- kil yapõlabileceğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle