Katalog

Yanda gördüğünüz 1 metre 72 cm boyunda ve 19 cm kalınlığındaki bu etli dilim, Gülerdoğan’ın dalgın bir anında kendisinden hızarla alındı. Bir dilim YANDAŞ 8 yıllık AKP iktidarında, Türkiye’de bir de iktidar yalakası ‘yandaş’ medya ortaya çıktı. İktidarı öven ve ondan nemalanan... Yandaşlar nasıl mahluklardır, nasıl bir ‘mideleri’ vardır; ne yerler, ne içerler, kafaları nasıl çalışır, ‘sindirim’ sistemleri nasıl işler? Uzun süredir çok merak edilen işte bu konuları, bu soruları sizin için gazeteniz Cumertesi aydınlattı. Cumertesi, yandaş medyanın önde gelen isimlerinden Yeni Şafak Zamanı gazetesi yazarı Abdullah Tayyip Gülerdoğan’ın tam boy bir kesitini ele geçirmeyi başardı. CMYB C M Y B CMYB C M Y B Referandum vesilesiyle adını bir kez daha ölümsüz kılan 12 Eylül’ün yaşayan efsanesi Mustafa Kamil Zor- ti, 1982 Anayasası’nın hazırlanışıyla ilgili gizli gerçekleri, referandum tartışmaları hakkında ne düşündüğünü, 12 Eylül yöneticilerine yargı yolu açılırsa ne yapaca- ğını sadece Cumertesi’ye anlattı. - Özellikle Başbakan Erdoğan, referandum kampanyasını 12 Eylül eleştirisi üzerinden sür- dürüyor. Referandumda anayasa değişikliklerine evet demenin, 12 Eylül rejimine, darbeciliğe ha- yır demek olduğunu öne sürüyor... - Tabii, demokrasilerde tenkit de mevcut ve serbest, amenna... Lakin bunu yaparken de 82 Anayasası‘nın zuhur ettiği şartları iyi bilmek icap eder… Şimdi mi- sal, 12 Eylül evvelini hatırlayan kim kaldı? Ben bazen yoldan geçenlere hişşt diye sesleniyorum balkondan, bakalım biliyor mu diye, 12 Eylül’ü soruyorum... Ek- seriyetle başak burcudur diyenler çıkıyor. Hani 24 Ağustos-23 Eylül arası doğanlar başak burcu ya, öy- le zannediyor vatandaş da... Hatta bir ara düşünmedim de değil, villanın damına kocaman yazdırayım Çanakkale Boğa- zı‘ndaki gibi, ‘Dur yolcu’ diye... Gelip geçen bir dursun, son- ra da devamını okusun... ‘Bil- meden gelip bastığın bu top- rak, 12 Eylül öncesi devrin bat- tığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz villa, Zorti’nin kalbinin attığı yerdir’... Sonra amman dedim, şimdi buna da bir yığın laf ederler. Vazgeçtim... - Yani karşı değil misiniz 12 Eylül Anayasası‘nın de- ğişmesine şimdi? - Vakti zamanı gelince her anayasa değişir. Değişmeyen anayasalar gün gelir bayatlar, bakteri yapar. Bunun demok- rasiyi zehirleyici tesirleri olur. Bütün mesele anayasanın memlekete ve çağa uygun olmasıdır... O vakitler 82 Anayasası yapılırken ben hat- ta tavsiye ettim, bunun üzerine son kullanma tarihi de yazılsın dedim. Fakat arkadaşlar, bizim millet cahil, anayasayı ilaç kutusuyla karıştırır, ilaç zanneder, yutmaya kalkar deyince vazgeçildi... Ben sonra tek- rardan bir başka tavsiyede de bulundum. O vakit de- dim, anayasanın arka kapağına ikaz edici mahiyette yazı yazıp, icabında resim de konulsun dedim. Ne gi- bi dediler. ‘Anayasaya riayet etmek ölümcül elektrik işkencesi veyahut da kaba dayak ve falaka riskini az- altır’, ‘Anayasayı ihlal etmek size ve yedi ceddinize cid- di zararlar verir’ gibisinden dedim… Bugün sigaralara konulduğu gibi... Lakin o esnada teneffüs zili çaldı- ğı içün arkadaşlar bahçeye çıkınca, tabii mesele ya- rım kaldı. - Tekrar anayasa konusuna dönersek... - Şimdi anayasa değişsin, değişmesin... Değişsin yahu, benim ne itirazım olacak?.. Şurada dalya de- meme 7 sene kalmış. Ben onun şeyindeyim. Sağlı- ğıma dikkat etmem icap ediyor. Doktorlarım, anaya- sa, 12 Eylül, 12 Eylül’den önce Zorti Amerika’nın es- ki Dışişleri Bakanı Kissinger ile ne konuştu gibi konuları tartışmayı, içkiyi, tuzu, kızartmayı, vesaireyi bana ya- sakladı... Son bir şey madem bu husustaki... Yine o vakitler anayasa hazırlanırken bu anayasanın değiş- mez ilk 3 maddesi hakkında, buna bir de 4. madde ilave edelim dediler, anayasayı değiştirmeye kalka- nın elleri teneşire gelsin şeklinde... Yahu dedim ben, olur mu?.. Neticede geçici 15. madde ile iktifa edil- di. 12 Eylül devri idarecilerine yargı muafiyeti getiril- di, o kadar. - Şimdi o geçici maddenin de kaldırılması refe- randuma sunuluyor, biliyorsunuz. Konu ilk gün- deme geldiğinde, 12 Eylül yöneticilerine yargı yo- lu açılırsa, mahkemeyi beklemeden intihar ederim diye bir çıkış yapmıştınız. Hala aynı düşüncede mi- siniz? - E, haliyle... Dikkatinizi çekmiştir boynumdaki kravat. Ben bu hikaye çıktığından beri özel hazırlat- tığım bu kravatı takıyorum, bir nevi mesaj olarak. Siz- den korkan sizin gibi olsun ka- bilinden… - İntihar için tercih etme- yi düşündüğünüz bir yön- tem var mı? - Bu hususta muhtelif me- totlar mevcut. Birçoğunu tet- kik ve hatta tecrübe dahi et- tim... Misal, kendini asmak suretiyle intihar. Ona tevessül etmem. Zira urgan adamın boynunu sıkıyor, nefes alamı- yorsun... Adamın kendi kafa- sına sıkması var bir de. Lakin onun da mahsuru var. - Ne gibi? - İşte!.. Bak ellerime. Biz de ırsi olarak el titremesi var ai- leden gelen. Sıkarken bu se- beple hedefi şaşırabilir, Allah muhafaza ölmez, kafadan sa- kat kalabilir, onun bunun eğ- lencesi olabilir insan… Geriye de kala kala camdan atlama, bileklerini kesme gibi bir-iki usul daha kalıyor… Lakin camdan atlama da olmaz. Şimdi diyecekler ki, hadi atla, atla, niçün olmaz?.. Yaşı müsait olanlar ha- tırlar, 12 Eylül’den sonra birçok şüpheli emniyet bi- nalarında camdan düşmüş veya intihar etmiş, ama mü- nafıklar bunlar düşme, intihar değil, atma, hepsi cam- dan atıldı diye velveleye vermişti ortalığı. Şimdi ben de kendimi camdan atsam, atmadı, atıldı derler. Gi- derayak böyle dedikodulara alet olmak istemem… - Yani? - Yanisi, en nihayetinde canlı bomba olmaya, o şe- kilde canıma kıymaya karar verdim netekim. Tabii, 12 Eylül dönemine mahkeme yolu açılırsa… Mahkeme sırasında belime bağladığım ve göbek süsü verdiğim tüpgazı patlatarak kendimle beraber, beni şikayet edenleri ve yargılayanları da böylece öteki tarafa gö- türmeye karar verdim. Anca beraber, kanca beraber! - Son olarak, ayıptır sorması, referandumda evet mi diyeceksiniz, hayır mı? - Kadına yaşı, erkeğe maaşı, Zorti’ye traşı sorulmaz netekim! Mister No Yeşilmaske’ye karşõ! Mister No Yeşilmaske’ye karşõ! Mister No Yeşilmaske’ye karşõ! Mister No Yeşilmaske’ye karşõ! 3 Madde’ye 15 milyar dolar Hükümet 12 Eylül’deki referandumdan sonra da anayasayla ilgili girişimlerine de- vam edecek. Dış borç ödemeleri için kay- nak arayışını sürdüren hükümet, anayasanın “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edi- lemez” nitelikteki ilk 3 maddesini özelleş- tirme kapsamına alarak ihaleye çıkarmak üzere gizli bir çalışma yürütüyor. Çok uluslu teklif Cumertesi’nin edindiği bilgi- lere göre, Amerikan, İngiliz, Al- man, Rus ve Arap sermaye- sinden oluşan çok uluslu bir konsorsiyum, Türkiye Cumhu- riyeti Anayasası’nın değiştirile- mez ilk 3 maddesiyle “ilgilendiği- ni ve bu maddelere bir defada pe- şin olarak 15 milyar dolar öde- meye hazır olduğunu” Anka- ra’ya bildirdi. Hükümete yakın bir bakan teklifi doğrularken, “bu yabancı sermaye konusunda inanılmaz bir rekor” dedi. Muhalefet devrede Anayasanın yabancıların eline geçmesi- ne karşı çıkan muhalefet partileri ise bir yan- dan ihaleye iptal davası açma, bir yandan da mevcut ilk 3 maddeye alternatif oluş- turma hazırlığını sürdürüyor. Anayasanın “değiştirile- mez ve değiştirilmesi teklif edilemez” ilk 3 maddesi şöyle: 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçi- liğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel il- kelere dayanan, demokratik, laik ve sos- yal bir hukuk devletidir.3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir.Bayrağı şekli kanunda be- lirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.Milli mar- şı “İstiklal Marşı“ dır.Başkenti Ankara’dır. Alternatif 3 madde Muhalefet partilerinin hazırladığı “mille- tin değişmez hallerini” düzenlemeye yönelik alternatif ilk 3 madde teklifi ise şöyle:1- Türk insanı bir talihsizdir. 2-Türk insanı, bitmez huzursuzluk- lar, milli kavgalar ve adalet arayışı içinde, insan haklarında kaygılı, az de- mokrasi üzeri, az sosyal bir hukuk devle- tinin insanıdır. 3-Türk insanı dertleriyle bölünmez bir bü- tündür. Dili, tutulmuştur. Bayrağı şehit ta- butları üzerinde sık sık görülen beyaz ay yıl- dızlı al bayraktır. Milli Marşı, ahlar vahlardır. Kendisinden bihaber Başkenti, Ankara’dır. Canlõ bomba olmaya karar verdim netekim! ZORTİ ÖTÜYOR! Hamsi-1 Aden Körfezi’ne uğurlandı Hükümet anayasayõ da özelleştirme hazõrlõğõnda Mister No Yeşilmaske’ye karşõ! Somalili korsanlarla mücade- le edecek Hamsi-1 balıkçı teknesi dün Gölcük Donanma Komu- tanlığı’nda düzenlenen törenle Aden Körfezi’ne uğurlandı. Nöbeti Gökova fırkateyninden devralan ve 6 ay boyunca Somali açıklarında görev yapacak Ham- si-1’in kaptanı Çengel Osman, Gölcük’ten demir alırken, “Vira bismillah! Sıra Barboros’un sivil torunlarına geldi. Görevimizi en iyi şekilde yapıp memlekete dö- neceğiz” dedi. Son dönemlerdeki çeşitli davalarda Deniz Kuvvetleri mensubu subaylara yönelik ya- kalama ve gözaltı kararları ne- deniyle bu kuvvette baş göste- ren personel sıkıntısı yüzünden, Somali görevini Türkiye adına ilk kez bir balıkçı teknesi üstleniyor. Öğretmene ‘eş’ müjdesi Milli Eğitim Bakanlõğõ, ayrõ illerde görev yapan öğretmen eşlerin bu sorunlarõnõ çözmeye hazõrlanõyor. Sürgüne gönderilen öğretmenlerin eşi olan öğretmenler de ‘eş durumu’ndan yaralanmak için başvurmalarõ halinde, aynõ ile sürgün edilecekler. H ü k ü - met dar- be iddiala- rõyla ilgili davalarda sanõk subaylarõn da- valarõ sonuçlanana kadar, bulunduklarõ rütbede 1 yõl tek ayak üze- rinde bekletil- melerini istiyor. ‘Tek ayak’ formülü