22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN O da Kalksın, Bu da! TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, perşembe günü yaptığı açıklamada, Van’ın Özalp ilçesindeki Jandarma Taburu’nun yerinin ve Mustafa Muğlalı Kışlası’nın adının değiştirilmesi talebini incelediklerini belirtti. Mustafa Muğlalı Kışlası, buraya müteveffa generalin adının verildiği 2004’ten bu yana, haklı olarak büyük tartışmalara yol açmış bulunuyor. Dilerseniz tartışmalara neden olan olaya kısaca göz atalım: Türk Ordusu’nda değerli hizmetler vermiş bulunan ve başarılı bir geçmişi, parlak bir sicili olan Mustafa Muğlalı, 3. Ordu Komutanı olduğu sırada, Van’ın Özalp ilçesinde meydana gelen bir hayvan kaçakçılığı olayıyla ilgili olarak, 33 köylünün yargısız olarak kurşuna dizilmesi emrini verir. Emir yerine getirilir, fakat içlerinden birinin kurtulması üzerine olay ortaya çıkar. 30 Temmuz 1943’te meydana gelen olay, 1950 yılı başında DP tarafından Meclis’e getirilir ve askeri mahkeme tarafından tutuklu olarak yargılanan Mustafa Muğlalı, idam cezasına çarptırılır. Ama daha sonra ilerlemiş yaşı (70) ve diğer hafifletici nedenlerle cezası 20 yıl hapse çevrilir. Askeri Yargıtay kararı bozar, dava yeniden görülmeye başlanmadan önce, Mustafa Muğlalı, 11 Aralık 1951’de 71 yaşında hapiste ölür. 2004 yılında ise Mustafa Muğlalı’nın adı, daha önce itibarının iade edilmiş olduğu gerekçesiyle Van’ın Özalp ilçesindeki kışlaya verilir. Mustafa Muğlalı’nın orduda sevilen bir kişi olması, fiilinin ağırlığını ve bölge halkının tepkisini ortadan kaldırmadığından, kışlaya bu adın verilmesine büyük reaksiyon gösterilmesine neden oluyor. Nitekim TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun sözü geçen açıklaması da bu tepkilerin neticesi yapılan başvuru üzerine verildi ve gazetelerde de yer aldı. Tepkiler haklıdır. Mustafa Muğlalı’nın adı kışladan kaldırılmalıdır. Ama, adını kaldırırken, unutulmaması gereken bir husus var; Mustafa Muğlalı yasaya aykırı davranışı dolayısıyla yargılanmış, cezaya çarptırılmış ve karar bozulduktan sonra yeniden yargılanmayı beklerken, hapiste ölmüştür. Peki şimdi 32 kişinin hayatından sorumlu olan Mustafa Muğlalı’nın adı o kışladan kalkarken, Türkiye’de sırtındaki sorumluluk yükü kimseyle kıyaslanamayacak kertede olan Kenan Evren’in Maltepe civarındaki bir kışladaki adı sürecek midir? Kenan Evren’in, Mustafa Muğlalı gibi yargı önünde hesap vermemiş olması, onun tarihi sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor, hatta tam tersine daha da arttırıyor. Kenan Evren’in baş sorumlusu olduğu 12 Eylül döneminin bilançosuna bakalım: 1- TBMM kapatıldı. Anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin, sendikaların, kimi sivil toplum kuruluşlarının kapısını kilit vuruldu, mallarına el konuldu. 2- 650 bin kişi gözaltına alındı. 3- 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 4- 210 bin davada, 230 bin kişi yargılandı. 5- 517 kişiye idam cezası verildi, bunların 50’si asıldı. 6- 387 bin kişiye pasaport verilmedi. 7- 30 bin kişi sakıncalı görülüp işten çıkarıldı. 8- 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 9- 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitti. 10- 300 kişi kuşkulu şekilde öldü. 11- 171 kişinin işkenceden öldürüldüğü belgelendi. 12- Gazetecilere 3 bin 315 yıl hapis cezası verildi. 13- 3 bin öğretmen, 120 üniversite öğretim üyesi, 47 hâkimin işine son verildi. 14- 39 ton gazete ve dergi imha edildi. 15- Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. 16- Cezaevlerinde 299 kişi yaşamlarını yitirdi. 17- 144 kişi kuşkulu şekilde öldü. 18- 14 kişi açlık grevinde öldü. 19- 16 kişi “kaçarken vuruldu”. 20- 95 kişi çatışmada öldü. 21- 73 kişiye doğal ölüm raporu verildi. 43 kişinin intihar ettiği bildirildi. İşte bütün bunların sorumlusu Kenan Evren’in adı bir kışlaya verilmiş durumdadır. Ve bu kışlanın levhası İstanbul-Ankara E-5 Karayolu üzerinde boy göstermektedir. Acaba TSK bu levhayı kendine yakıştırıyor mu, acaba TSK vatandaşın bu konuda ne hissettiğini biliyor mu? asirmen@cumhuriyet.com.tr Akkuyu santralõna ilişkin anlaşma muhalefetin sorularõna yanõt verilmeden komisyondan geçirildi AKP nükleerde çok aceleciANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile Rusya arasõnda Akku- yu’da nükleer güç santralõ kurulmasõ ve işletilmesine ilişkin anlaşmanõn onaylanmasõnõn uygun bulunduğu- na ilişkin tasarõ, dün TBMM Dõşiş- leri Komisyonu’nda kabul edildi. Komisyonun CHP’li üyeleri, “so- rularına yanıt verilmeden, ace- leyle anlaşmanın geçirildiğini” söyledi. Dõşişleri Komisyonu’nun dünkü toplantõsõnda Akkuyu’da kurulacak nükleer santral anlaşmasõ ile birlikte 4 uluslararasõ anlaşma daha kabul edil- di. Komisyonun CHP’li üyelerinden Onur Öymen, Enerji Bakanõ Taner Yıldız’a birçok soru yönelttiklerini, ancak Komisyon Başkanõ Murat Mercan’õn “Beş dakikada bitirin, bakan yazılı cevap verir” diye so- rularõnõn yanõtlanmasõnõ engelledi- ğini bildirdi. Öymen, “Bu kadar önemli bir konu, 60 yıllık bir pro- je, 50-60 milyar dolarlık bir iş hac- mi var. Güvenlik, yer seçimiyle il- gili sorunlar, müphem konular var. Bakana birçok soru sorduk. Ko- misyon doğru dürüst görüşmeleri- ni bitirmeden, komisyon başkanı, genel kurula havale edelim dedi. Doğrudan söylemediler ama cu- ma namazına yetişmek istiyorlardı” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Şük- rü Elekdağ da, “Kurulmak istenen nükleer elektrik santralı AB’de li- sans almamış. Rusya’da bu santral kurulmamış. Kanıtlanmamış bir santral. Bizi kobay olarak kullanı- yorlar. Fiyatı da dünyadakinden iki misli” diye konuştu. Sorduklarõ so- rulara yanõt alamadõklarõnõ vurgulayan Elekdağ, “İnceleme yapmıyorsu- nuz. Talimatları yerine getiriyor- sunuz. Demokratik sistem işlemi- yor. Ciddi endişelerimiz var” söz- leriyle komisyonun AKP’li üyelerini hedef aldõ. Bu arada, Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odasõ’ndan yapõlan açõklamada, “TBMM Başkanlığı’nca 30 Haziran’da komisyonlara sevk edilen nükleer anlaşma tasarısını in- celemeleri için Dışişleri Komisyo- nu’ndaki milletvekillerine yalnızca bir günlük süre tanındı. Anlaşma, kaptı-kaçtı yöntemiyle Meclis’ten geçirilmek isteniyor” denildi. Açõk- lamada, şu görüşlere yer verildi: “Tasarının gerekçesinde ‘Ülke- mizin nükleer teknoloji geliştirme ve enerji üretmeye yönelik hedeflerine ancak kararlõ bir nükleer program da- hilinde, ulusal endüstrimiz ve insan gücümüz ile ulaşõlabilecektir’ denil- mektedir. Oysaki anlaşmaya ba- kıldığında, kurulacak nükleer sant- ralın yüzde 100 hisseyle sahibi Rus tarafı olacaktır. Rusya yüzde 51 his- sesi kendisinde kalması koşuluyla isterse kalan hisselerini satacaktır. Nükleer enerji santralında Türki- ye Cumhuriyeti yurttaşlarının yay- gın olarak istihdam edilmesi ve eğitilmeleri ise yalnızca ‘mutabakat’ olarak anlaşmaya girebilmiş, is- tihdama ilişkin belirli bir kota da- hi getirilmemiştir. Bunun karşılı- ğında Türkiye, yabancıların çalış- tırılmasını kolaylaştırma sözü ver- miştir. Anlaşmadaki bu hükümler tasarının gerekçesini boşluğa dü- şürmektedir.” DÜNÜRÜNÜN MARİNASINI GEZDİ Erdoğan, Zeytin Adası’nda dinleniyor ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Kana- da’da gerçekleştirilen G-20 zirvesi dönüşün- de basõnõ atlatarak tatile çõkan Başbakan Re- cep Tayyip Erdo- ğan’õn Zeytin Ada- sõ’nda dinlendiği orta- ya çõktõ. Erdoğan’õn dün öğle saatlerinde dünürü Al- bayraklar’a ait Gö- cek’te yapõmõ devam eden Marin Türk’e gel- diği ve burada yapõmõ devam eden marinada incelemelerde bulun- duğu öğrenildi. Mari- nadaki incelemelerinin ardõndan Başbakan Er- doğan’õn helikopter ile daha önce Uzan Gru- bu’na ait olan ve işa- damõ Ahmet Nazif Zorlu tarafõndan satõn alõnan Zeytin Adasõ’na geçtiği ve burada din- lendiği ortaya çõktõ. Başbakan Erdoğan’õn tatilini geçirdiği iddia edilen Zeytin Ada- sõ’nõn etrafõnda Sahil Güvenlik Komutanlõ- ğõ’na bağlõ ekiplerin devriye gezdiği görül- dü. Önceki geceyi ada- da geçiren Başbakan Erdoğan’õn dün Gö- cek’e çõkarak cuma na- mazõ kõlmasõ bekleni- yordu. Ancak Erdoğan ortalõkta görülmedi. Akkuyu’ya nükleer santral anlaşmasõ Dõşişleri Komisyonu’ndan geçti. Komisyonun CHP’li üyeleri Enerji Bakanõ’na konuya ilişkin soru sormalarõnõn AKP’li komisyon başkanõ tarafõndan engellendiğini ve tasarõnõn genel kurula havale edildiğini söylediler. Elektrik Mühendisleri Odasõ tarafõndan yapõlan açõklamada da, “Anlaşma, kaptõ-kaçtõ yöntemiyle Meclis’ten geçirilmek isteniyor” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle