29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B 14 y›ll›k sanat yolculu¤u yeniliklerle sürüyor... P DÜNYA SANATI DERG‹S‹ MATISSE say›s› bayilerde P DÜNYA SANATI DERGİSİ Mim Kemal Öke Cad. 4/2 Nişantaş›, İstanbul Tel: 0212 225 46 37 Faks: 0212 247 64 62 www.pdergisi com [email protected] Mario Vargas Llosa'n›n kaleminden BOTERO Ça¤da? Sanat ‹çin Yeni Bir ARTER SANAT PAZARI En Pahal› Matisse Picasso Kendi Rekorunu K›rd› DÜNYASANATI SARK‹S: “BALI/IN SUYUNU TEM‹ZL‹YORUM” Söyle?i: Ahu Antmen MATISSE rengin zaferi 52YAZ 2010 40TL ‘17. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ’ ÖNCEKİ AKŞAM TÖRENLE BAŞLADI ‘Yaşamboyu Başarı Ödülü’ meslekte 40 yılını dolduran Hülya Tunçağ’ın Kültür Servisi - Klasik ve modern cazõn yanõ sõra pop, rock ve dünya müziğinden pek çok sanatçõyõ İstanbullularla buluşturan İstanbul Kültür Sanat Vakfõ’nõn düzenlediği 17. Uluslararasõ İstanbulCaz Festivali’nin açõlõş töreni önceki gece Esma Sultan Yalõsõ’nda yapõldõ. Bu yõl festivalin “Yaşamboyu Başarı Ödülü”, 40 yõlõ aşkõn süredir radyo programcõlõğõ ve caz yazarlõğõ yapan Hülya Tunçağ’a verildi. Törenin ardõndan Türkiye’nin önde gelen caz müzisyenlerinden kurulu “İstanbul Jazz Stars” konser verdi. Açõş konuşmasõnda festival programõnõn güncel müziğin dinamizmini yansõttõğõnõ belirten İKSV Yönetim Kurulu Başkanõ Bülent Eczacıbaşı, “Türkiye ve Avrupa’dan sanatçıları bir araya getiren ‘European Jazz Club’ platformu ve genç müzisyenlere festivalde alan açan ‘Genç Caz’ konser serisi gibi projelerle ülkemizde cazın gelişimini desteklemekten gurur duyuyoruz” dedi. 1968 yõlõnda ilk caz programlarõnõ yapmaya başlayan, radyoculukta 40 yõlõ dolduran ve 1972 yõlõnda TRT Radyo 3’te yayõmlanan ve hâlâ devam eden “Günümüzde Caz” programõnõn emektarõ Tunçağ ise “Bir bakıma bu ödülü 20 yaşımdan itibaren bana ikinci bir yuva olan TRT’ye borçluyum” dedi. Bu ödülü geçmişte çok büyük caz insanlarõnõn aldõğõnõ ve bu nedenle o kişilerin arasõnda yer almanõn kendisi için büyük bir onur olduğunu belirten Tunçağ, “Türkiye’de festivallerin artması, içeriğinin zenginleşmesi, bir yüzünü yurtdışına dönmesi, ayrıca cazın artık eğitim olarak okullarda verilmeye başlanması çok önemli. Cazın sanat olarak değeri anlaşılmaya başlandı” şeklinde konuştu. Tunçağ bu yõl festivaldeki favori isimlerini ise şöyle sõraladõ: Stanley Clarke Band & Hiyomi, Enrico Rava & Stefano Bollani ve yõllardõr gelsin diye çok uğraştõklarõ Tony Bennett. Festival programõnda bu akşam Galata, Tünel ve Şişhane’de gerçekleşecek “Tünel Şenliği” var. Saat 18.00’de başlayacak olan şenlik, 01.00’a kadar sekiz ayrõ mekânda 21 konsere ev sahipliği yapacak. Dinleyicilerin tek bir biletle istedikleri konseri izleyebilecekleri şenlikte sahnede olacak 16 isimden birkaçõ ise 23.30’da Salon’da Larry Graham & Graham Central Station, 22.00’da Muammer Karaca Tiyatrosu’nda Maffy Falay Sexet, 22.00’da Nardis Jazz Club’da Michiko Ogawa.Ayrõca şenlik kapsamõnda Borusan Müzikevi’ndeki “Madde ve Işõk” sergisi geceyarõsõna kadar açõk olacak. Genç kuşaklardan okurlarla konuşuyorum. Yeni çıkan kitapları kaçırmıyorlar. Son yıllarda neler yayımlanmışsa hepsini okumuşlar neredeyse. Hepsinin üstüne kafa yormuşlar. İlginç yorumlar üretiyorlar. Yargılıyorlar. Sevdiklerini keyifle övüyorlar, sevmediklerini mırın kırın etmeden açıkça söylüyorlar. Elbette sevindirici bir durum bu. Ama aynı okurlarla konuşurken bir de bakıyorum, Orhan Kemal’i okumamışlar, Sabahattin Ali’yi okumamışlar, Dranas’ı okumamışlar, Yaşar Kemal’i okumamışlar. Yaşadıkları günde ne yayımlanıyorsa okuyorlar. Daha uzak geçmişlerin bir yana, daha dünün edebiyatıyla bile ilgileri ansiklopedik bilgilerle sınırlı. Ya da kulaktan dolma bir-iki cümleyle. Klasikleri bir yana bırakalım, Batı ülkelerinde Steinbeck’ler, Remarque’lar, Gide’ler hâlâ okunuyor. Yapıtları kitapçı raflarından inmiyor. Yeni yazarlar kadar hızlı satmıyorlar gerçi ama sürekli okurları var. Genç okur, “best seller” listelerine girmiş ya da ödül almış, eleştirmenlerce övülmüş yeni kitaplarla ilgilenirken ülkesinin yakın edebiyat tarihini biliyor, okuduğu örneklerle o bilgisini zenginleştirmiş, yaşamına geçirmiş oluyor. Her kitap türünde böyle bu. “Pembe roman”sa, sadece bugünün pembe romanı değil, dünün Gotik romanları da okunuyor. Dedektif romanlarına meraklı bir okur, Conan Doyle’u sadece televizyondaki Sherlock Holmes dizilerinden, filmlerinden tanımıyor. Her yaz başında neredeyse bütün gazetelerin kültür-sanat sayfalarında, eklerinde gündeme gelen bir konu var: Tatilde, deniz kıyısında güneşlenirken ya da bir ağacın altında gölgenin tadını çıkarırken hangi kitapları okuyacağız? Genellikle de “hafif” kitaplar önerilir. Öğrencilik yıllarımda benim için tamamen tersi olurdu bunun. Kışın derslerin ağırlığını sabun köpüğünde kitaplarla hafifletir, çetin cevizleri tatile saklardım. Şimdi yaz-kış fark etmiyor. Her şeyi her zaman okuyabiliyorum. Ama beyni fazla uğraştırmayacak dördüncü vites kitapların önerilmesini de pek yadırgamıyorum. Bedenle birlikte beynin de dinlenmesi gerek. Tabii koca bir yıl sürekli çalışıp yorulduysa, dinlenmeyi hak ettiyse... “Tatilde neler okuyalım” konusunda benim de önerilerim olacak. Orhan Veli’nin toplu şiirlerini en son ne zaman okudunuz? “Yazık oldu Süleyman Efendi’ye” ya da “İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı” dizelerinden başka hangi dizelerini hatırlıyorsunuz onun, hangi şiirlerini ezbere biliyorsunuz? Dranas’ın “Fahriye Abla”sı sevdiğiniz şiirler arasında. Belki “Olvido”su da. Ya öteki şiirleri? Antolojilere alınmış birkaçının dışındakileri okumamış da olabilirsiniz. Melih Cevdet Anday’ı önemli bir sanatçı olarak kabul ediyorsunuz. Belki okumadığınız halde. Size öyle söylendiği için. Troya Önünde Atlar’ı okumuş muydunuz? 1950’lerin şairlerini? Onları okuyun. Bu kış en yeni yazarların “en çok satan” kitaplarını okudunuz. İyi de ettiniz. Kesinlikle küçümsemiyorum onları. Ama Orhan Kemal’i, adını çok duyduğunuz bu sanatçıyı da mı okumadan önemli yazarlar listenize eklediniz? Bereketli Topraklar Üstünde’yi okumuş muydunuz? Yaşar Kemal’in Demirciler Çarşısı Cinayet’ini? Sait Faik’in öykülerini? Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı, Abdülhak Şinasi Hisar’ı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nu, Sadri Ertem’i, Kemal Tahir’i? Reşat Nuri Güntekin’i? Sözgelimi, Olağan İşler adlı öykü kitabını bulabilir misiniz, bilmiyorum. Bulup okursanız seveceksiniz. Günümüz yazarlarını, yeni kitapları elbette okuyacaksınız. Ama arada bir, çok eskilere değil, hiç olmazsa düne uzanın. Steinbeck yok artık ama ABD’de Gazap Üzümleri hâlâ gündemde. Fransızlar Gide’in Kalpazanlar’ını, İsveçliler Lagerlöf’ün Gösta Berling’ini, İngilizler Lawrence’ın Oğullar ve Sevgililer’ini okumayı sürdürüyor. Biz ise Sinekli Bakkal’ı bile... Sahi, kim yazmıştı onu? SELAM OLSUN ÜLKÜ TAMER Deniz Kıyısında... Ağaç Gölgesinde… Kültür Servisi - NTV Tarih dergisi yeni yayõmlanan temmuz sayõsõnda kapsamlõ bir Nâzım Hikmet dosyasõna yer verdi. İmzalõ kitap koleksiyoncusu Haluk Oral’õn dergide yer alan iddiasõ Nâzım Hikmet’in ilk şiir kitabõnõn “Güneşi İçenlerin Türküsü” değil, 1925’te Akbaba Neşriyat’tan çõkan “Dağların Havası” olduğu yönünde. Eski Türkçe olan ve bugüne dek bilinmeyen bu kitapta yine Akbaba’da tefrika edilen uzun bir şiir yer alõyor. Haluk Oral bu iddiasõnõ “Elimde 32 sayfalık Osmanlıca bir kitap var; ‘Dağlarõn Havasõ‘. Basım tarihi 1341 yani 1925. Yazarın ismi yok fakat bu kitabı incelerken öğrendiklerim ilginizi çekecektir. M. Seyfettin Özege’nin vazgeçilmez başvuru kitabı ‘Eski Harflerle Basõlmõş Türkçe Eserler Kataloğu’nda bu kitabın yazarının Yusuf Ziya (Ortaç) olduğu yazılıdır. Sanırım kitap Akbaba Neşriyatı’ndan çıktığı için Seyfettin Özege böyle bir sonuca varmıştır. Bu kitapla ilgilenmemin sebebi, ‘Dağlarõn Havasõ‘ şiirinin Nâzõm Hikmet’in bütün eserleri arasında yer almasıdır; örneğin Nâzõm Hikmet, ‘İlk Şiirleri, Adam Yayõnlarõ, Beşinci Basõm, 1992 s. 123-144.’ Aynı kitap 2002’de Yapı Kredi Yayınları tarafından da basılmış ve şiir bu kitabın 125-146. sayfalarında yer almıştır. Bir kelime değişikliğiyle iki baskıdaki şiir aynıdır. Her iki kitapta da şiirin sonundaki kaynak aynı; ‘Akbaba, 5 Mart 1341-2 Nisan 1341 (1925)’“ şeklinde sunuyor ve ekliyor: “Pek çok kaynakta Nâzım Hikmet’in ilk şiir kitabının, 1928’de Bakû’da basılan ‘Güneşi İçenlerin Türküsü’ olduğu belirtilir halbuki gerçek farklı. 1925’te Akbaba Neşriyat’tan çıkan ‘Dağlarõn Havasõ’ adlı kitabın kapağında veya içinde ünlü şairin ismi geçmez. Aynı yılın başında Akbaba dergisinde yayımlanmaya başlayan şiir ise ‘Kartal’ mahlasını taşır. Bu ‘Kartal’ Nâzım Hikmet’tir ve şiirde ismi geçen Süreyya ve Leman ise, Şevket Süreyya Aydemir ve eşi Leman Hanõm’dan başkası değildir.” Dergide ayrõca, Nâzõm Hikmet’le ilgili özel koleksiyon belgeleri, şairin mektuplarõ ve eşyalarõndan fotoğraflar yer alõyor. Dergi, okurlarõna, Nâzõm Hikmet’in kendi sesiyle 1961 yõlõnda kaydedilmiş şiirlerin özel bir CD’sini de armağan ediyor. Kültür Servisi - İs- tanbul 2010 Avrupa Kül- tür Başken- ti’nin deste- ğiyle Türkiye ve Ermenis- tan’dan yaşlarõ 18-23 arasõnda değişen 65 genç müzisyen bir araya geli- yor. Türkiye- Ermenistan Gençlik Senfoni Orkestrası, 16 Temmuz Cuma akşamõ saat 20.30’da Cemal Re- şit Rey Konser Salonu’nda bir konser verecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfõ, Anadolu Kültür ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle gerçek- leşen şef Nvart Andreassian ve Cem Mansur’un yönetimindeki konserde, Beethoven ve Bizet, Ulvi Cemal Erkin, Aram Ha- çaturyan ve Bedrich Smetana’nõn yapõtlarõnõn yanõ sõra iki ülkenin bestecilerinin eserleri de seslendirilecek. Şefle- rin konservatuvar kökenli yüz- lerce müzisyeni dinleyip her bi- rinin karakteristik özelliklerine, müzikalitelerine göre kurduklarõ orkestra, 5 Temmuz’da İstan- bul’da provalara başlayacak. İstan- bul doğumlu şef Andreassian, Erme- nistan’daki seçme- leri yürütürken şef Mansur ise Türki- ye’deki konservatu- varlardan yapõlan seçmeleri üstlendi. Hande Küden ve Tigran Harutyunyan’õn solist olarak katõlacağõ kon- serin biletleri dün satõşa sunuldu. Büyükada ve Boğaziçi Üniver- sitesi Garanti Kültür Merke- zi’nde de adalõlara ve öğrencile- re özel ücretsiz konserler de ve- recek Türkiye-Ermenistan Genç- lik Senfoni Orkestrasõ’nõn İstan- bul konserinden sonra sonbahar- da Ermenistan’da da bir konser vermesi planlanõyor. Hülya Tunçağ’a ödülünü Bülent Eczacıbaşı sundu. İ mzalõ kitap koleksiyoncusu Oral, Nâzõm’õn ilk şiir kitabõnõn ‘Güneşi İçenlerin Türküsü’ değil, 1925’te Akbaba Neşriyat’tan çõkan ‘Dağlarõn Havasõ’ olduğunu ileri sürdü. Haluk Oral’õn, NTV Tarih’in temmuz sayõsõndaki iddiasõ Nâzõm’õnilkkitabõ‘DağlarõnHavasõ’ TÜRKİYE-ERMENİSTAN GENÇLİK SENFONİ ORKESTRASI İSTANBUL’DA5-6 TEMMUZ’DA TÜRKİYE’DE Yeniden Pink Martini Kültür Servisi- Pink Martini, yeni al- bümü “Splendor in the Grass”õn Avrupa turne- si kapsamõnda iki özel konser için bir kez daha Türkiye’ye geliyor. 5 Temmuz akşamõ saat 21.00’de 2005 yõlõnda açõlõşõnõ yaptõğõ Kuru- çeşme Arena’da konser verecek grup, 6 Tem- muz’da da Ankara’da ODTÜ Mezunlar Der- neği Vişnelik Tesisle- ri’nde müzikseverlerle buluşacak. Topluluk, samuraylarõn aşk şarkõ- larõndan 1930’larõn Küba müziğine, Fran- sõzca şansonlardan Bre- zilya sokak şarkõlarõna uzanan geniş bir reper- tuvara sahip. Gençlerden dünya şarkıları 65 genç müzisyenden oluşan orkestranınNvart Andreassian ve Cem Mansur’un yönetimindeki konseri 16 Temmuz’da CRR’de.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle