Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
3 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 15
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Dimyata Pirince...
Erdoğan hükümetinin büyük dış politika
atakları, her gün bir yenisi ile fiyaskolar olarak
birbirlerine eklemlenmiş olarak geriye dönüp
duruyor... En güncelleri Ortadoğu’ya ilişkin son
gelişmelerin haberleri; Arap dünyasının içinde
Kudüs’ün fethinden söz eden Dışişleri Bakanı
Davutoğlu’nun, ABD’nin telkini ile Brüksel’de
İsrail’in Sanayi Bakanı ie yaptığı gizli
görüşmenin içeriği dün medyamızda vardı...
Gerçi içeriğin; özür dilenmesi, tazminat
ödenmesi, bağımsız komisyon kurulması,
Gazze’ye ambargonun kaldırılması, el konmuş
gemilerin iadesi.. çerçevesinde Türkiye’nin
daha önce de açıklanmış istemlerinin
sıralanması içerikli Başbakan Netanyahu’ya
gönderilmiş mesajlar olduğu bildiriliyor. Ancak
Cumhuriyet tarihinde ilk kez yaşanan, açık
denizde sivil vatandaşlarımızın gemi
baskınında askeri güç eliyle öldürülmeleri
olayının ardından düştüğümüz konuma şöyle
bir dışardan, sağduyulu bakmaya çalışsak...
Erdoğan iktidarına iç politikada, seçimlerde
birkaç puan kazandıran “One minute”
şovunun üzerine, Obama’nın maç gerekçeli
40 dakika bekleterek küçük düşürme eylemi
yetmedi. Dünya medyasına Obama’nın İsrail
lobisini kızdırmama kaygısı ile Erdoğan’la
görüşmekte zorlandığı bilgisi, Erdoğan’ın
istemlerinin, yakınmalarının haklı
bulunmasından çok, hoş karşılanmayan
ataklara yönelik uyarılar içerikli olduğu bilgisi
ile birlikte sızdırıldı.
Türkiye’nin bu kadar ağır bir konuma
düştükten sonra bağımsız bir devlet ve güçlü
ülke olarak çok haklı beklentilerinin
karşılanmasında BM kapılarının doğrudan
kapatılmasının ardından, ABD’nin devreye
girmesi, ağırlık koymasına bağlanmış kapı
aralamaları da kolay kolay gündeme
girebilecek gibi değil. Başbakan Erdoğan’ın
Hamas fatihi havalarında Ortadoğu ülkelerinin
kamuoylarında sevilmesi, Türk bayrağı ile
birlikte posterlerinin asılmasının ülkemiz
gerçek dış politika çıkarları anlamında fazlaca
bir değeri yok.
Evrensel insan hakları, uluslararası hukuk,
devletler arası hukuk, geçerli savaş hukuku..
aklınıza gelen ne kadar alan varsa, her konuda
yüzde yüz haklı göründüğü bir konumda
giderek yalnızlaşıyor. İsrail uygulamış olduğu
devlet terörünün hesabını verecek yerde,
Türkiye’yi giderek daha etkin bir biçimde
yalnızlaştırabiliyor. Türkiye çok haklı olduğu bir
konumda nasıl oluyor da bu kadar haksız
konuma düşürülebiliyor?
Başbakan Erdoğan yetmezmiş gibi,
şimdilerde bilimsel kimliği, birikimleri ile pek de
övülmüş Bakan Davutoğlu eklemlenmiş olarak
AKP yönetici kadrolarının önlenemeyen
atakları, fren tutmayan çıkışlarıyla, medya
çağında dünya kamuoyunun Türkiye aleyhine
kurgulanmasında sanılandan çok daha etkin
hizmet yapıyor.
Kimileri, Türkiye’nin İran’a ilişkin BM
kararlarında dünya birleşirken, Türkiye’nin tek
başına kalışı, İran’ın gerçekten güven
veremeyen çıkışları ile buluşunca tuz biber
ekildiğini, ABD-AB eksenindeki tepkileri
katladığını savlıyor. Kimilerine göre İsrail’in
haksız Gazze ambargosu, uygulamakta olduğu
devlet terörünü dış politika çıkarları nedeniyle
zaten görmezlikten gelmeyi seçen dünya
büyüklerinin, İsrail’e hesap sorulması zorunlu
açık pozisyondan kaçmada, Türkiye’nin
siyasal gaflarından yararlanma fırsatını
yakalamış oldu.
Uluslararası ilişkiler çıkarlar ekseninde
yürüyor. İşin acısı, insan hakları değil, güçler
dengelerinin kullanılabilmesi önemli oluyor.
Başbakan Erdoğan, bakanları, AKP yönetim
kadroları bu anlamda kullanılmaya çok elverişli,
koz üstüne koz veriyor...
Türkiye, İHH’nin gizli siyasal amacı ne olursa
olsun, sonuç olarak çok haksız, acımasız bir
devlet ambargosuna karşı, yardım amaçlı bir
konvoyda yer almış sivil vatandaşları askeri
müdahalede öldürülmüş ülke konumunda.
Uluslararası hukukun geçerli olacağı bir
soruşturma gündeme gelemiyor. Yardım
malzemelerinin ne kadarının Gazze halkına
ulaşabildiği hakkında en küçük bir fikrimiz yok.
Gemilere el konulma hali devam ediyor.
Stratejik ortak, müttefiklerimiz bize önere önere
kapalı kapılar arkasında İsrail ile görüşüp
anlaşmayı ancak öneriyor. Üstüne üstlük bu
görüşme nedeniyle İsrail’de büyük tepkiler
yaşanıyor...
Zaten Türkiye’ye yönelik öfkenin, hesap
sorma girişimlerinin bini bir para... Çünkü
iktidarımız yönetim kadroları, Kurtuluş Savaşı
destanı ile kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin,
devrimlerinin, ilkelerinin gücü ile değil, siyasal
İslamcı kimlikle Ortadoğu’da güç olmanın
hesabını yapıyorlar... Böyle olunca da emperyal
güç odakları ile iktidarlarını yürütmekte olan
bölge İslam ülkeleri iktidarları için bile tehdit
oluşturuyor. Türkiye çok daha ağır bir bedel
ödemekte olduğu, yeniden tırmanan PKK
terörü bağlantılı olarak da köşeye sıkışıyor.
Kaybeden, kaybedecek olan ülkemiz, çıkarları,
halkımız olmasa AKP iktidarı için, düştüğü
duruma yönelik, insanın “Beter olsunlar” diyesi
geliyor, ama diyemiyoruz...
soner@cumhuriyet.com.tr
Ette özel şirketlere de ithalat izninin verileceği iddiasõ üreticilerin kaygõlarõnõ derinleştirdi
Fõrsatçõya taviz verilmesin
KASAPLAR: Büyükbaş hayvan yetmez, küçükbaş
da ithal edilsin. Hem istihdam artsõn hem et sekiz
liraya kadar düşsün.
OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA
Et fiyatlarõnõn son dönemlerde
sürekli dalgalõ bir seyir izlemesi ve
fiyatlarõn kõsa süreli düşmesinin ar-
dõndan yeniden yükselmesiyle baş-
layan ithalat tartõşmalarõ yeni boyut
kazandõ.
Bir yandan Et ve Balõk Kuru-
mu’nun (EBK) ithalatta yetersiz
kaldõğõ ve özel şirketlere de izin ve-
rilmesi gerektiği dillendirilmeye
başlanõrken diğer yandan böylesi
bir durumun yalnõz et besiciliğine de-
ğil, süt üretimine de ciddi darbe
vuracağõ, bir süre sonra süt ithalatõ-
nõn tartõşõlõr hale geleceğini dile ge-
tiren üreticiler yer alõyor.
Et konusunda günlük hõrslara ve
fõrsatçõlara taviz verilmemesini is-
teyen üretici, düzenleyici kurumun
da kendisi de şu anda diğer etçiler
için bir rakip olan EBK’ye değil Ka-
mu İşletmeciliğini Geliştirme Mer-
kezi’ne (KİGEM) verilmesinden
yana.
Önceki gün İTO Başkanõ Murat
Yalçıntaş tarafõndan dile getirilen,
özel şirketlere de ithalat izni fikrinin
geniş bir şekilde yandaş bulmasõ, hat-
ta yalnõz büyükbaş değil, küçükbaş
hayvan ithal edilmesi gerektiğinin te-
laffuz edilmesi üzerine bir değer-
lendirme yapan Türkiye Süt Et Gõ-
da Sanayicileri ve Üreticileri Birli-
ği Derneği (SETBİR) Başkanõ Ali
Gürel, hayvan kõtlõğõnõn bir buçuk
yõl önceden belli olduğunu, bu-
nun devlet tarafõndan bilindiği-
ni ve konunun kesinlikle ithalat
izninin arttõrõlmasõyla çözümlene-
meyeceğini özetledikten sonra, ke-
sinlikle günlük hõrslara taviz veril-
memesi gerektiğinin altõnõ çizdi.
Ette ithalatõn kesinlikle çözüm
olmadõğõnõ belirten Gürel, yapõlan-
larõn, günü kurtaran palyatif çö-
zümler olduğunu belirterek, “İtha-
lat izninin arttırılması, yalnız hay-
van besiciliğini değil, bir süre son-
ra süt besiciliğini de tehdit eder ha-
le getirir. Besicilikle sütçülük bir-
birinden ayrı düşünülemez. Bu
denge bozulunca, bir süre sonra
süt de pahalı hale gelecek, bu se-
fer de süt ithalatı tartışmaları
başlar” dedi.
Et konusunda çözümün EBK ile
çözümlenemeyeceğini de ileri süren
Gürel, görüşlerini “Yapılması ge-
reken düzenleyici kurumu doğru
belirlemek. Piyasada oyuncu, di-
ğer etçiler için rakip olmayan bir
kurum olmalı. Bu da EBK değil
KİGEM olmalı. Zaten bir süredir
sıkıntı yaşanıyor. İzin verilen 100
bin tonluk hayvanın yarısının be-
si hayvanı olarak ithal edilmesi, en
azından bir süre sonra bu alandaki
sıkıntıyı çözecektir” sözleriyle di-
le getirdi.
ET SANAYİCİSİ: İthalat yetersiz kalõyor. Et bir
türlü ucuzlamõyor. Özel şirketlere de ithalat izni
verilsin. Fiyatlar daha çabuk düşsün.
ÜRETİCİ: Et ve Balõk Kurumu’nun kendisi rakip.
İthalatõn sõnõrlarõnõn arttõrõlmasõ sütçülüğe de
zara verir. Süt ithalatõ da konuşulmaya başlanõr.
ÖZEL ŞİRKETLERE DE
İZİN VERİLSİN
Etçii Şirketi Yönetim Kurulu Başkanõ
ve Et-Bir üyesi Mehmet Emin Ars-
lan, et piyasasõnõn hâlâ “çalkantıda”
olduğunu, et fiyatlarõnõn son iki haf-
tada yeniden rekor sayõlabilecek bir
artõşla 16.5 liraya yükseldiğini belir-
terek, “Devlet özel sektöre de izin
vermeli. Bizlere ithalatta izin veril-
diği takdirde öncelikle ulaşım ve
yakınlık açısından da avantajlı
olan Batı Trakya bölgesi, yani
komşumuz Yunanistan, Sırbis-
tan’ın Sancak bölgesi, Bulgaris-
tan, Romanya ve Ma-
kedonya’dan canlı hay-
van ithalatını gerçek-
leştireceğiz” dedi.
Arslan, halkõn helal ve
sağlõklõ et yiyebilmesi
için özel sektöre ithalat
izninin çõkmasõnõ bekle-
diklerini ifade ederek,
şunlarõ ileri sürdü:
“Bu durumda kıymanın kilosunun
8, kuşbaşının kilosunun 10
TL’den satılacağını taahhüt edi-
yorum. Bu operasyonda bize
izin verildiği takdirde he-
men 100 kişi istihdam ede-
ceğimizi de kesin olarak
belirtebilirim.”
BAUHAUS 20 MAĞAZA DAHA AÇACAK
16 bin metrekarelik satõş alanõyla Türkiye’deki en büyük mağazasõnõ Bursa’da açan
yapõ market zinciri Bauhaus, gelecek 10 yõlda her yõl iki yeni şube olmak üzere top-
lam 20 şube açmayõ ve 10 bin kişilik istihdam yaratmayõ planlõyor. Bauhaus Türkiye
Genel Müdürü Erol Yemler, “Bu projelerde öngördüğümüz yatõrõm tutarõ ise 500 mil-
yon Avro” dedi. Yelmer, Ekim 2009’da inşaatõna
başlanõlan Bauhaus Nilüfer’in, yüzde yüz yerli yö-
netim ve personel kadrosu ile 9 ay içinde hizmet ver-
meye başladõğõnõ kaydederek, toplam 400 kişiye iş
olanağõ sağladõklarõnõ ve 1000’in üzerinde yerli fir-
madan mal ve hizmet temin ederek istihdam ve üre-
time de katkõda bulunacaklarõnõ dile getirdi.
KLİMACILARDAN SOĞUTMA HAREKÂTI
İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçõlarõ Derneği (İSKİD),
klimalarõn çok enerji tükettiği bilgileriyle tüketicilerin ya-
nõltõldõğõnõ belirterek, bu konuda kamuoyunu bilgilendir-
mek amacõyla “Ekonomiyi Soğutma Harekâtõ” başlattõ.
İSKİD’e bağlõ Klimalar Komisyonu Başkanõ Turhan Ka-
rakaya, “Düşürülen her 1 derece, elektrik tüketiminde yüz-
de 10 artõşa sebep olmaktadõr. Eğer sadece 2010’da da sa-
tõlacak klimalar inverter olabilirse, önümüzdeki yõl içinde
tasarruf edeceğimiz miktar 119 megavat olacaktõr. Bu de-
ğer, toplam kurulu gücü 134 megavat olan Keban Bara-
jõ’na neredeyse eşittir.”
KÜRESEL ISINMAYA REİNA’DAN DESTEK
Sanayi Bakanõ, elektrik fiyatlarõndaki indirim kararõnõn geri çekilmesini eleştirdi
EPDK’ye ‘pardon’ yakışmadı
FRANKFURT (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Almanlarõn dünyaca ünlü
markasõ BMW, karbon kullanarak
elektronik otomobil üretme yolunda
en büyük adõmõ attõ. Şirketin tanõtõ-
mõnda, hafif yapõm malzemesi ola-
rak karbonun ilk kez seri otomobil
üretiminde kullanõlacağõna işaret
edilerek, karoserinin karbon elyaf-
tan meydana geleceği açõklandõ.
Karbonun önemli bir maliyet kalemi
oluşturduğuna dikkat çeken sektör
uzmanlarõysa halen 15 Avro olan
karbonun kilosunun, çelikten 15 kat
daha pahalõ olduğunu hatõrlattõ.
BMW yönetiminin, bu sorunu çöz-
mek için harekete geçtiği ve karbo-
nun kilosunu 7 Avro’ya kadar dü-
şürebileceği kaydedildi.
Üretim 2013’te
Karbon kullanõmõ, otomobillerin top-
lam ağõrlõğõnõ azaltmak konusunda
büyük bir öneme sahip. Çevreyi
kirletmeyen otomobil üretimi, atõk
gazlar da azaltõlacağõ için yeni tek-
nolojilerde temel amacõ oluşturuyor.
Otomobil ne kadar hafifse harcadõ-
ğõ enerji de benzin olsun, elektrik ol-
sun, o kadar az oluyor.
Megacity Vehicle (MCV) denilen
modeli kamuoyuna tanõtan BMW,
bu alandaki seri üretime 2013’te geç-
meyi planlõyor. Dört koltuklu
MCV’nin arka bagajõnda bir elek-
tromotor bulunuyor. Birkaç yüz ki-
lo ağõrlõktaki akü ise otomobilin ta-
banõna yerleştirilecek. Elektrik üre-
timi için gereken bu akünün en az
300 kilogramlõk bir ek ağõrlõk oluş-
turduğu, bunun da karbondan üreti-
len çok hafif bir karoseri ile “nötra-
lize edilebileceği” bildirildi.
Ergün, EPDK için
“Elekrik fiyatlarõnda
indirime gittim diyorsa,
uygulamalõ. Üç gün sonra
‘yanlõş yapmõşõz, indirimi
geri aldõk’ gibi bir yaklaşõm
doğru değil. Bu ciddi bir
tedirginliğe yol açtõ” dedi.
AB’den 200 milyon dolar kredi
Ekonomi Sevrisi - Avrupa İmar ve Kalkõnma
Bankasõ (EBRD) İstanbul Ofisi Direktörü Michael Da-
vey, kişilere ve özel sektörden Türk şirketlerine bir-
kaç bin dolardan 5 milyon dolara kadar çõkabilen 200
milyon dolarlõk enerji finansman kredisi sağlayacak-
larõnõ söyledi.
Davey, Türkiye’de işletmelere ve konutlara yöne-
lik, enerji tasarrufu yapmayõ, maliyetleri düşürmeyi ve
karbon emisyonunu azaltmayõ sağlayan ‘Türkiye
Sürdürülebilir Enerji Finansmanı Kredisi’nin
(TurSEFF) tanõtõmõ için düzenlenen toplantõda, Tur-
SEFF’in konutlara ve özel sektöre yönelik, proje or-
tağõ yerel bankalar aracõlõğõyla dağõtõlacak 200 milyon
dolarlõk bir kredi olanağõ olduğunu belirtti. Davey, bu
kredilerin geniş bir yelpazedeki potansiyel yatõrõmlar
için sunulacağõnõ vurgulayarak bunlarõ şöyle sõraladõ:
“Ticari enerji verimliliği yatırımları, bağımsız kü-
çük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımları, inşaat
sektöründe enerji verimliliği ve yenilenebilir ener-
ji yatırımları, konut sektöründe enerji verimliliği
ve yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ile yenile-
nebilir enerji teknolojisi, ekipmanı ve malzemele-
ri konusunda şartlara uygun üreticiler, tedarikçi-
ler ve kurulumcular için yatırım kredileri.” Davey,
TurSEFF’in ortak bankalarõ olan Garanti Bankasõ, Va-
kõfbank ve Akbank’õn kredinin 60 milyon dolarlõk, De-
nizbank’õn 20 milyon dolarlõk bölümünü sunacakla-
rõnõ dile getirdi.
TurSEFF Proje Direktörü Janna Fortmann da Tur-
seff’in içeriğinde 75 bin dolara kadar ev kredilerinin,
300 bin dolara varan işletme kredilerinin 5 milyon do-
lara varan sanayi kredilerinin yer aldõğõnõ belirtti.
MURAT GÜLDEREN
ESKİŞEHİR - Sanayi ve Ticaret
Bakanõ Nihat Ergün, Enerji Piyasasõ
Düzenleme Kurumu’nun (EPDK)
elektrik fiyatlarõnda indirim kararõ-
nõ iptal etmesiyle ilgili olarak sert
eleştirilerde bulundu. Kurumun, bu
tür ileri geri adõmlarla piyasada te-
dirginliğe yol açmamasõ gerektiğini
belirten Ergün, “Bu gibi kararlar
dış piyasalar iyi analiz edilmeden
alınmamalı” dedi.
Türkiye’nin rekabet gücünü ucuz
enerji, ucuz hammadde, ucuz işçilikle
yakalayamayacağõna vurgu yapan
Ergün, Türkiye’nin kõsa vadede böy-
le bir şansõ olmadõğõnõ belirtti.
Fiyat uzun süre düşmez
Türkiye’ye, ileri teknoloji, Ar-
Ge, inovasyon, tasarõm gibi alanla-
rõn rekabet avantajõ sağlayacağõnõ ifa-
de eden Ergün, enerji fiyatlarõnõ çok
yüksek rekabet avantajõ sağlayacak
noktalara çekmenin bugün itibarõy-
la mümkün görünmediğini söyledi.
Ayrõca Ege Genç İşadamlarõ Der-
neği (EGİAD) Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Cemal Elmasoğlu, “Bu des-
tek bizi tam olarak rahatlatma-
sa da maliyetleri kontrol altına al-
ma ve önümüzü görebilme şansı
veriyordu. EPDK’nin değişen
kararı ciddi anlamda sanayiciye
moral açısından zarar verdi” yo-
rumunu yaptõ.
BMW’de
‘karbon devrimi’
Türkiye Kasaplar
Federasyonu Başkanõ
Fazlı Yalçındağ,
küçükbaş hayvancõlõk
konusunda büyük sõkõntõlar olduğunu,
küçükbaş hayvanlarõn sayõsõnõn
dramatik bir biçimde azaldõğõnõ
belirterek, “Mutlaka onun da ithali
gerekiyor. Çünkü mevcudun tekrar
canlanması uzun süre alacak.
Bakanlığımız da aynı görüşte.
Besici, besi materyali
bulamıyorsa bu temin
edilmeli” dedi.
Yalçõndağ, ülkenin
küçükbaş hayvan yetiştirilmesi
için son derece elverişli olduğunu,
bu konuda acil önlemler alõnmasõ
gerektiğini ve küçükbaş
hayvancõlõğõnõ yeniden
geliştirilmesi gerektiğini de
sözlerine ekledi.
Küçükbaş da
ithal edilsin
Enerji finansman kredisi toplantısında EBRD İstanbul Ofis Direktörü Micheal Davey (soldan üçüncü),
TurSEFF Proje Koordinatörü Janna Fortmann (soldan ikinci) ile Garanti Bankası, Akbank,
Denizbank ve Vakıfbank’ın temsilcileri hazır bulundu.
Su Entertainment Group bünyesinde faaliyet gös-
teren Reina, Suada Club, Supperclub ve The Mix
Cafe, iklim değişikliğiyle mücadele için Doğal
Hayatõ Koruma Vakfõ (WWF-Türkiye) ile ortak
bir kampanya düzenledi. Buna göre müşterile-
rin ödediği hesaplarõn 1 TL’si WWF’ye aktarõ-
lacak. Bu rakamõn da yõlda en az 100 bin TL’ye
denk geldiği belirtiliyor. Su Entertaintmen
Group Genel Müdürü Güven Karataş, grubun bir
yõlda kullandõğõ 1 milyon TL’lik enerjiyi de ar-
tõk rüzgâr enerjisinden elde edeceğini belirtti.