Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ekonomi Servisi - Koç Holding Yöne-
tim Kurulu Başkanõ Mustafa Koç, oto-
motiv sektöründe küresel rekabet güçleri-
ni arttõrmak için daha fazla katma değer
yaratacak şekilde yatõrõmlarõna devam
edeceklerini açõkladõ.
Ford Otosan’õn Kocaeli fabrikasõnda 6 mil-
yonuncu Ford Transit’in hattan indirilme tö-
reni Türkiye’nin yanõ sõra diğer üretim mer-
kezleri İngiltere, Çin ve Vietnam’da da eşza-
manlõ olarak gerçekleştirildi. Törende konu-
şan Mustafa V. Koç, Türkiye ekonomisinin
belkemiği olan otomotiv sektöründe Koç
Topluluğu şirketlerinin çok önemli bir paya
sahip olduğunu vurgulayarak “Kocaeli’de
ürettiğimiz Transit’ler toplam 5 kıtada
60’tan fazla ülkeye ihraç ediliyor. 700 bine
yakın Transitimizi ihraç ederek ülkemize
10 milyar doların üzerinde ihracat geliri
kazandırdık. Bugün Türkiye’nin 1 milyon
177 bininci, dünyanın 6 milyonuncu Tran-
sit’ini hattan indiriyoruz. Ortalama 3.5
milyar dolara yaklaşan ihracatıyla 8. kez
Türkiye’de toplam otomotiv pazarının li-
deri olan Ford Otosan, başarı öyküsüne
yeni bir sayfa daha ekliyor” dedi. Otomotiv
sektörü içinde Koç Topluluğu şirketlerinin
çok önemli paya sahip olduğuna dikkat çe-
ken Koç, şirketlerinin geçen yõl Türkiye’nin
toplam otomotiv üretiminin yüzde 50’sini,
ihracatõnõn yüzde 48’ini gerçekleştirdiğini
ifade etti. Ford Avrupa Başkanõ John Fle-
ming de Türkiye’nin Transit için kilit bir pa-
zar olduğunu belirterek “ABD ve Alman-
ya’dan sonra en fazla Transit’i Türkiye’de
satıyoruz. Transit, Ford Avrupa’nın en
uzun ömürlü modeli. 45 yıl içerisinde 6
milyonuncusu üretilen aracın, Ford Avru-
pa ürün portföyündeki en uzun ömürlü
modeli oldu” diye konuştu.
Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay ise
şunlarõ söyledi:
“Transit, Ford Otosan olarak toplam
otomotiv pazarında 8 yıldır üst üste aldı-
ğımız lider; en büyük paya sahip. Ken-
dinden sonra gelen 6 rakibinin pazar payı
toplamı, Transit’in tek başına aldığı yüz-
de 36’lık pazar payına ulaşamadı.”
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
1 MAYIS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 15
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
35. 1 Mayısım
Bugün gazeteci olarak 1 Mayıs’lara katılışım, her
birinden izlenimlerimi Cumhuriyet gazetesinde
yazışım, sizlerle paylaşmaya çalışmamın 35. yılı
doluyor. Yaşanmışlıkların boyutlarına göre çok azı
sevinçli, çoğunluğu acılı, kimileri çarşaf çarşaf
haberler, kimileri bir yorumluk değerlendirmeler..
Hepsi de bir bütünlük içinde; Türkiye’nin emek,
sendikal, siyasal, demokratik, insan hakları tarihinin
yansımaları, aynası..
Zaten dünyada sendikal gelenek; 1 Mayıs’ları
sendikal hakların kazanım yıldönümü, bayram
olarak kutlamayı seçmemiş, gündemdeki emek,
sendikal, demokrasi, insan hakları sorunlarının
taşınması, kamuoyuna yansıtılmasının aracı olarak
görmüştür. 1 Mayıs’ların iktidarları, toplumları
uyarmaya yönelik gündemleri vardır. Ülkemiz
koşullarında, sendikal örgütlülüğün bu demokratik
işlevini yapabilmesini ortadan kaldıran koşullarda,
yasaklı, provokasyonlu, kanlı, polis terörlü...
uygulamaların ağır bedelleri ile yaşanmış olsa da,
yaşananların kendisi, bizdeki hakların düzeyinin
yansıtılmasının en çarpıcı aynasıdır.
En sonunda bugün Taksim’de önceden uzlaşılmış
bir bayram havasında kutlayabilme umudumuz var.
Yasakların kırılabilmesi, tabuların kalkması ile
sevinçli, heyecanlıyız..
DİSK’in öncülüğü ile ilk 1 Mayıs 1976’nın, tek
kelime ile görkemli, emekten yana, tam da anlamına
uygun işçi hakları ve sorunlarının gündeme
getirilebilmesinden, sol bakıştan yana kutlanışı,
taptaze, gözlerimin önünde, belleğimde. İlk olduğu
için sadece değil elbet. Geniş örgütlü işçi, sendikal,
demokratik örgütlenme katılımı, afiş, pankart,
sloganları, disiplini öne çıkan kimliği ile.. Solun,
emeğin, sendikal hakların, sosyal devletin
yükselişinde çok önemli bir aşama olma niteliği ile..
Besbelli emperyal, sermaye sınıfı, ideolojileri,
çıkarları için çok büyük tehdit sayılmış, kirli çıkar
ittifakını korkutmuş olmalı ki...
Bir yıl sonra kanlı 1 Mayıs’ı yaşattılar. Solun o
tarihlerdeki zıt kardeşleri TKP ile Aydınlıkçı ideoloji
arasındaki gerilimi, çok büyük bir provokasyon için
kullandılar.. Çok ayrıntılı tanıklıklarımla, yüzde yüz
emin olarak, yaşananların soldaki bu iki siyasi
grubun çatışması ile doğrudan ilişkisinin
olmadığına, isteseler bile çatışamadıklarına, sadece
iç-dış odaklı güç boyutlarını bilemediğimiz çok
büyük bir provokasyonda bu görüntünün
kullanıldığına yemin edebilirim; DİSK adına mitingin
iç güvenliğinden sorumlu Mehmet Ertürk’ün
telsizinden, çatışmama adına içeriye
alınmamalarında diretilen siyasi grupların kortejinin
barikatı çok zorladığı haberini, Ertürk’ün “Çatışmaya
girmeyin, girmelerine izin verin” talimatını
duymuştum.
Parkın önündeki kürsüden, gerçekten çatışma
olabileceği olasılığı bulunan otelin önüne doğru,
kalabalığı yararak yürümeye çalıştım. Bugünkü
metro çıkış kapısına varmıştım ki, silahlar patladı,
bir anda bugünkü otel önündeki araç yolu boşaldı..
Yani zıt tarafların aralarında kavga etmeleri olasılığı
kalmadı, panik içinde herkes kaçmaya başladı.
Etrafımda kurşunlar yağıyordu, açılan yaylım
ateşlerinin her yönden yukarıdan geliyor olması
nedeniyle kurşunlar asfalta saplanıyordu.
Kalabalıktan bir tek kişininin elinde bile silah
görmedim. Ancak otelin önüdeki sıralanmış resmi
polisler tabancaları ile sonra otelin içinden yakından
gördüğüm sivil giysili görevliler uzak menzilli
silahları ile durmadan dağılamayan kalabalıkların
ayaklarına yakın yerlere, uzun süreli ateş açmayı
sürdürdü. Zaten ölümlerin çoğu silahtan değil,
kaçarken panikte, en çok da Kazancı Yokuşu’nda
ezilme ile olmadı mı?
12 Eylül’e gidişin döşenen taşlarında, Maraş
katliamları, pek çok kanlı çatışma ile süren terörün,
bu çıplak provokasyon ayağında, devlet
örgütlenmelerinin, siyasi iktidarların
sorumluluklarının ortaya çıkması önemli değil mi?
Yargılamalar, Meclis tahkikat komisyonlarından
çıkmış anlamlı bir tek sonuç yok.. DİSK kanlı 1
Mayıs olumsuzluğunu kırmak üzere büyük bir çaba
ile 1 Mayıs 1978’i yine Taksim’de kansız kutlamayı
başarmıştı ki.. yasaklar geldi; 1979’da 1 Mayıs’ı
kutlamaya direniyorlar diye içeri alındılar.. Sonraki
yıllarda önce toptan 1 Mayıs yasakları, sonra
Taksim yasakları... günümüze kadar geldi.
1 Mayıs’ın halkımız için bir kâbus haline
getirilmesinin, sınıfsal, diktatoryal baskının ötesinde
bir açıklaması yoktur. Kâbus gibi yaşanan
çatışmalara, teröre bile bile ortam yaratılmıştır. İki yıl
önce DİSK’e bomba atarak, polis operasyonu ile
giren polisin yarattığı şiddetin de sorumluları, bugün
Taksim’de bayram kutlamasına izin verenler de aynı
iktidar, hükümet, Başbakan, emniyet kadroları
değiller mi? Ne mi değişti? Bir: Örgütsel güçleri çok
büyük olmasa da, başta DİSK, emek cephesinden,
soldan bir direnç ve kararlılık kırılamadı. Yaratılan
siyasal gerilimin sorumluluğu daha fazla
taşınamadı. İki: AKP’nin günmüzde yarattığı yeni
siyasal gerilimler, krizle kayıpları o kadar ağır ki,
önemli bir cephede, barış anlaşmasına gereksinimi
sanılanın üzerinde... İyi ki öyle...
soner@cumhuriyet.com.tr
ABank büyüme planını uygulamaya koydu
Şube sayõsõ 5 yõl içinde
150’ye çõkacak. Kurumsal
ve ticari kredilerde
uzmanlaşan ABank, butik
hizmet vermek amacõyla
perakende bankacõlõğa da
başlayacak.
Ekonomi Servisi - Anadolu
Grubu, finans sektöründeki ağõr-
lõğõnõ arttõrma kararõ aldõ. Ana-
dolu Endüstri Holding bünye-
sindeki ABank, Alternatif Ya-
tõrõm Ortaklõğõ, Alternatif Yatõ-
rõm (AYatõrõm) ve ALease’i 1
Şubat itibarõyla Finans Grubu
bünyesinde toplayarak başõna
Murat Arığ’õ getirdi. Geçen yõl
sonlarõnda ABank Genel Mü-
dürlüğü’ne getirilen Hamit Ay-
doğan ile birlikte kollarõ sõvayan
ekip, Yunanistan bankasõ Alfa
ile yüzde 50-50 ortak olmayõ
amaçlayan görüşmeler sõrasõn-
da hazõrlanan büyüme planõnõ
devreye soktu. Ortaklõk girişimi,
BDDK onayõ verilmediği için
gerçekleşmemişti.
Plana göre halen 47 şubesi
olan banka, 17 yeni şube ile Tür-
kiye’nin bütün önemli ticari mer-
kezlerini kapsayacak. Şube sayõ-
sõ 5 yõl içinde 150’ye çõkacak. Ku-
rumsal ve ticari kredilerde uz-
manlaşan ABank, perakende ban-
kacõlõğa girecek ve bu alanda
farklõlaşarak butik hizmet ver-
meye başlayacak. KOBİ’lere yö-
nelik sosyal sorumluluk projesi
“KOBİ Yönetimi Sertifika
Programı”na ağõrlõk verilecek.
ABank’õ istikrarlõ bir biçimde
büyüteceklerini söyleyen Ana-
dolu Grubu ve ABank Yönetim
Kurulu Başkanõ Tuncay Özil-
han, Arõğ ve Aydoğan ile birlik-
te düzenlediği toplantõda özetle
şunlarõ söyledi:
? ABank’õ 1996’da Doğan
Grubu’ndan almõştõk. Yarõsõ KO-
Bİ olmak üzere ticari ve kurum-
sal bankacõlõkta 5 bin 500 müş-
terimiz var. Ortaklõk girişimi de
geride kaldõ. Şimdi tek başõna, is-
tikrarlõ adõmlarla büyüyeceğiz.
Önümüzdeki dönemde portföy
yönetimi alanõ, yeni tip garantili
fonlar, anapara korumalõ fonlar
gelişecek. Faizler uzun süre dü-
şük devam edeceği için yatõrõm-
cõ açõsõndan ürün çeşitlemesi çok
önem kazanõyor.
? Butik ve hõzlõ hizmetle ön
plana geçmek istiyoruz. Birey-
selde kitle bankacõlõğõ yapmaya-
cağõz. Orta ve ortanõn üstü gelir
grubuna hitap edeceğiz.
? Yüzde 15-20 özvarlõk kârlõ-
lõğõyla çalõşõyoruz. 2009’da ta-
kiptekiler hariç, toplam kredile-
rimiz yüzde 19 arttõ.
KOBİ YÖNETİMİ PROGRAMI
E F E L E R D E Ğ İ Ş İ Y O R A Ğ A L A R A Y A K D İ R İ Y O R
ABank bu yõl bir sosyal sorumluluk projesi
olarak “KOBİ Yönetimi Sertifika Progra-
mı”nõ başlattõ. Bu kapsamda Boğaziçi Üni-
versitesi ile ortak yürütülen projede aile şir-
keti niteliğindeki KOBİ’lere yönelik bir eği-
tim programõ uygulanõyor. İlk uygulama Es-
kişehir’de gerçekleşti. Üç kat talebin içinden
120 şirket seçilerek 80 saatlik eğitim verildi.
Her yõl 500 bin dolar bütçe ayrõlan bu proje-
de, özellikle “aile şirketi” yapõsõnõn şirketle-
re olumsuz etkilerinin nasõl giderilebileceği
üzerinde duruluyor.
TAV en iyi
işletmeci seçildi
Ekonomi Servisi - Havacõlõk sek-
törünün en iyilerinin belirlendiği Ge-
lişen Piyasalar Havalimanõ Ödülleri
- Emerging Markets Airport Awards
(EMAA) kapsamõnda TAV Havali-
manlarõ üç dalda ödüle değer bulun-
du. Birleşik Arap Emirlikleri’nden
Dubai’de gerçekleştirilen ödül töre-
ninde TAV Havalimanlarõ ‘En iyi
havalimanı işletmecisi’ seçildi.
TAV Havalimanlarõ Holding’e bağlõ
olarak işletilen Gürcistan’õn Tiflis
Uluslararasõ Havalimanõ, kategoride
‘en iyi’ seçilirken, Tunus’ta TAV
Havalimanlarõ tarafõndan işletilen
Monastir Habib Bourguiba Havali-
manõ da Afrika havalimanlarõnõ geri-
de bõrakarak ‘en iyi’ unvanõnõ aldõ.
Ekonomi Servisi - Şanghay’da
bugün başlayacak 68. Expo
Şanghay 2010 Fuarõ’na Anikya
İznik Çini, 55 çeşit ve 700 parça-
dan oluşan Çintemani Koleksiyo-
nu’nu sergileyecek.
1 Mayõs-31 Ekim tarihleri arasõn-
da, ‘Daha iyi şehir, daha iyi ya-
şam’ temasõ gerçekleştirilecek ve
194 ülkenin yer alacağõ Fuara Tür-
kiye ‘Medeniyetler Beşiği Anado-
lu’ alt temalõ 2 bin metrekarelik bi-
nasõ ile katõlacak. Konu ile ilgili
açõklamada “400 yıl önce kaybo-
lan Türk çini sanatını, geleneksel
yöntemlerle tamamen elde üre-
ten Anikya İznik Çini, EXPO
2010 fuarına özel, 55 çeşit ve 700
parçadan oluşan Çintemani Ko-
leksiyonu hazırladı” denildi.
Ekonomi Servisi - Zyman Group Baş-
kan Yardõmcõsõ ve DMG Üst Yöneticisi
(CEO) David Morey, açõk fikirli olun-
masõ ve alõşkanlõklarõn bir kenara bõrakõl-
masõ gerektiğini dile getirerek, “Bilinen-
lerin dışına çıkın. Yerinizde kalırsanız,
kıpırdamazsanız devler ve ağalar sizi
geçecektir” dedi.
Sekiz dolar milyarderi ve 4 Nobel Ba-
rõş Ödülü sahibine ve 12 devlet başkanõ-
na seçim kampanyalarõnda danõşmanlõk
yapan Morey, Akbank’õn ev sahipliğinde
düzenlenen “Ezber Bozan Efelik Stra-
tejileri” konferansõnda bir konuşma yap-
tõ. ‘Tıfıl Olmanın Avantajı’ kitabõnõn da
yazarõ Morey, piyasadaki oyuncularõ
‘ağalar’ ve ‘efeler’ olarak sõnõflandõrdõ.
Morey’ye göre kurallarõ yeniden yazarsa-
nõz başarõlõ olursunuz. Ya farklõ olun ya
da yok olacaksõnõz. Farklõlõk yaratmak si-
zin işinizde en önemli efelik stratejisi
olacaktõr. Aynõ olmak size hiçbir şey kat-
maz. Farklõ olarak özgünlüğü yaratõrsõ-
nõz. Nasõl bir savaş olursa olsun, ilk sal-
dõrõya geçen savaşõ kazanõr. Zayõflõğa
karşõ güçlü yönlerinizi kullanõn. Efelerin
çok hõzlõ hareket ettiklerini, müşteriye
göre hareket edeceklerini ifade eden Mo-
rey, efelerin hedefe doğru odaklandõkla-
rõnõ, resmi olmadõklarõnõ ve kararlõ bir
yapõlarõ bulunduğunu anlattõ. David Mo-
rey “Şirketlerin yaşı, büyüklüğü, sahip
olduğu gelenekler daha çok kazanmak
için yeterli değil; gelecekte daha çevik
ve daha agresif olan şirketler hızlı bir
şekilde büyüyecek” yorumunu yaptõ.
Değişen rekabet ortamõnõn yeni fõrsatlar
yaratabileceğine işaret eden Morey’ye
göre agresif büyüme stratejilerini deği-
şim getirmek üzerine kuran ve uygulayan
Türk işadamlarõ daha hõzlõ bir şekilde
uluslararasõ rakipleri ile aralarõndaki farkõ
kapatarak, onlarõ yakalayabilir. Morey,
“Sadece müşterilerinizin aldığı şekilde
ürünler satın. Kendinize kolay hedef-
ler bulun ve bunları yapın. Türkiye
efelik için uygun bir ortam mı diye so-
rarsanız, evet uygun. Türkiye’de efelik
gerçekten saldırıya geçerse büyük ba-
şarıya sahip olabilir. AB’nin ağalar ta-
rafından olduğunu düşünüyoruz. Çün-
kü hantal bir yapısı var” diye konuştu.
Büyüklük
rehavet
getiriyor
Akbank Yönetim Kurulu Başka-
nõ Suzan Sabancı Dinçer konfe-
ransõn açõlõşõnda yaptõğõ konuşma-
da, Türkiye’de ekonominin önemli
oyuncularõndan biri olan bir ailenin
ferdi olarak iş hayatõnda aşağõ yu-
karõ 25 yõllõk bir tecrübesinin oldu-
ğunu belirterek, “Bu süreçte gerek
yurtiçinde gerekse yurtdışında
çok firmaları tanıdım. Maalesef
bazıları gelmiş oldukları pazar
paylarını, markalarını, bugün
baktığımızda yitirmiş durumda-
lar. Dönüp baktığımızda hepimi-
zin dikkat etmesi gereken şu ko-
nu çıkıyor; büyüklüğün getirdiği,
gücün getirdiği bir rehavet ra-
hatlık ve dikkatsizlik” dedi.
Akbank Genel Müdürü Ziya Ak-
kurt ise, şirketlerin her zaman te-
tikte ve sanki lider değilmiş gibi
düşünülerek yönetilmesi gerektiği-
ni belirtti. Akkurt, “Günümüzün
artan rekabet koşullarında, eko-
nomik konjonktürde liderlik ve
iş yönetimi kurallarının sınırları
yeniden çiziliyor. David Mo-
rey’in ‘The Underdog Advantage:
Using the Power of Insurgent
Strategy to Put Your Busi-
ness on Top’ kitabını in-
celeme fırsatı buldum.
Lideriz, gücümüz var
anlayışının yanlış
olduğu; daha
farklı, daha re-
kabetçi nasıl
olabiliriz diye
düşünülmesi
gerektiği fik-
rine katılıyo-
rum” dedi.
Kuralları yeniden yazın
David Morey, ‘Pazarõn kurallarõnõ ye-
niden yazan pazarõ yönetecektir’ diyerek,
her türlü mücadelede saldõrõya geçenin
kazandõğõnõ, defansif hiçbir kampanyanõn
başarõlõ olmadõğõnõ kaydederek Türki-
ye’den Hamdi Akõn’õn başkanlõğõnõ yaptõğõ Akfen Hol-
ding’in bir efelik örneği olduğunu söyledi.
Büyüklüğe odaklananlar
Ağalarõn özellikleri büyüklüğe odaklan-
mak, her müşteriye aynõ şekilde hizmet
vermek, geçmişe ve efsanelere önem ver-
mek ve değişimden nefret etmek olarak ta-
nõmlayan Morey perakende sektöründe
Carrefour, Migros gibi örneklerin bu kap-
samda değerlendirilebileceğini kaydetti.
Normalin dışına çıkın
Morey, efelerin normalin dõşõna çõka-
bildiklerini ve değişiklikten hoşlandõkla-
rõnõ, değişikliğin onlar için avantaj oldu-
ğunu vurguladõ. Kolay ve yapõlabilir he-
deflerin bulunup, onlarõn yapõlmasõ ge-
rektiğine işaret eden Morey, bu konuda antrenör Yõl-
maz Vural örneğini verdi.
Ortam onların partisi
Morey, efelerin öncelikle içinde bu-
lunduklarõ ortamõn ‘onlarõn partisi’ ol-
duğunu bilmesi, kurallarõn yeniden ya-
zõlmasõna çalõşmasõ ve ofensif oynamasõ
gerektiğini ifade ederek, dünyanõn en
zengin yatõrõmcõlarõndan biri olan War-
ren Buffet’õ da efe olarak tanõmladõ.
S
ekiz dolar milyarderi ve 4 Nobel Barış Ödülü sahibinin yanı
sıra aralarında ABD Başkanı Barack Obama’nın da
bulunduğu 12 devlet başkanına seçim kampanyalarında
danışmanlık yapan Zyman Group Başkan Yardımcısı David
Morey’ye göre kuralları yeniden yazarsanız başarılı olursunuz. Ya
farklı olun ya da yok olacaksınız.
P
iyasadaki oyuncuları ‘ağalar’ ve ‘efeler’ olarak sınıflandıran
Morey, ağaları büyüklüğe odaklanmak, her müşteriye aynı
şekilde hizmet vermek, bürokratik olmak ve değişimden
nefret etmek, efeleri ise hızlı, herkesin ihtiyaçlarına uygun
farklı ürün sunan, hedefe odaklanan, kararlı, belli
kalıplarla düşünmeyen, değişime bayılan kişiler olarak
tanımladı.
E
felik Türk insanının kanında
ve genlerinde binlerce yıldan
beri var. Atatürk’te de bunu
göreceksiniz. Bu yüzden kutunuzun
dışına çıkın. Açık fikirli olur, stratejik
öğeleri devreye sokarsanız, hız
kazanacak, rekabetçi avantaj
yakalayacaksınız. Başbakan Erdoğan’ı
ise iyi tanımıyorum. Ama popüler biri
olduğunu söylüyorlar.
PiyasadakioyuncularõağalarveefelerdiyeayõranMorey’egöreefelerdeğişimebayõlõyor,ağalardeğişimdennefretediyor
Efeliğin 10’da 9’u yenilikçilik
Ziya
Akkurt
Tuncay
Özilhan
David Morey
Tarihi İznik çinisi
Şanghay Fuarõ’nda
Koç otoda yatırımı arttıracak
Ford Otosan’õn Kocaeli
fabrikasõnda 6
milyonuncu Ford
Transit, İngiltere, Çin ve
Vietnam ile eşzamanlõ
olarak hattan indirildi.