22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ekonomi Servisi - Koç Holding Yöne- tim Kurulu Başkanõ Mustafa Koç, oto- motiv sektöründe küresel rekabet güçleri- ni arttõrmak için daha fazla katma değer yaratacak şekilde yatõrõmlarõna devam edeceklerini açõkladõ. Ford Otosan’õn Kocaeli fabrikasõnda 6 mil- yonuncu Ford Transit’in hattan indirilme tö- reni Türkiye’nin yanõ sõra diğer üretim mer- kezleri İngiltere, Çin ve Vietnam’da da eşza- manlõ olarak gerçekleştirildi. Törende konu- şan Mustafa V. Koç, Türkiye ekonomisinin belkemiği olan otomotiv sektöründe Koç Topluluğu şirketlerinin çok önemli bir paya sahip olduğunu vurgulayarak “Kocaeli’de ürettiğimiz Transit’ler toplam 5 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihraç ediliyor. 700 bine yakın Transitimizi ihraç ederek ülkemize 10 milyar doların üzerinde ihracat geliri kazandırdık. Bugün Türkiye’nin 1 milyon 177 bininci, dünyanın 6 milyonuncu Tran- sit’ini hattan indiriyoruz. Ortalama 3.5 milyar dolara yaklaşan ihracatıyla 8. kez Türkiye’de toplam otomotiv pazarının li- deri olan Ford Otosan, başarı öyküsüne yeni bir sayfa daha ekliyor” dedi. Otomotiv sektörü içinde Koç Topluluğu şirketlerinin çok önemli paya sahip olduğuna dikkat çe- ken Koç, şirketlerinin geçen yõl Türkiye’nin toplam otomotiv üretiminin yüzde 50’sini, ihracatõnõn yüzde 48’ini gerçekleştirdiğini ifade etti. Ford Avrupa Başkanõ John Fle- ming de Türkiye’nin Transit için kilit bir pa- zar olduğunu belirterek “ABD ve Alman- ya’dan sonra en fazla Transit’i Türkiye’de satıyoruz. Transit, Ford Avrupa’nın en uzun ömürlü modeli. 45 yıl içerisinde 6 milyonuncusu üretilen aracın, Ford Avru- pa ürün portföyündeki en uzun ömürlü modeli oldu” diye konuştu. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay ise şunlarõ söyledi: “Transit, Ford Otosan olarak toplam otomotiv pazarında 8 yıldır üst üste aldı- ğımız lider; en büyük paya sahip. Ken- dinden sonra gelen 6 rakibinin pazar payı toplamı, Transit’in tek başına aldığı yüz- de 36’lık pazar payına ulaşamadı.” ekonomi@cumhuriyet.com.tr 1 MAYIS 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 15 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 35. 1 Mayısım Bugün gazeteci olarak 1 Mayıs’lara katılışım, her birinden izlenimlerimi Cumhuriyet gazetesinde yazışım, sizlerle paylaşmaya çalışmamın 35. yılı doluyor. Yaşanmışlıkların boyutlarına göre çok azı sevinçli, çoğunluğu acılı, kimileri çarşaf çarşaf haberler, kimileri bir yorumluk değerlendirmeler.. Hepsi de bir bütünlük içinde; Türkiye’nin emek, sendikal, siyasal, demokratik, insan hakları tarihinin yansımaları, aynası.. Zaten dünyada sendikal gelenek; 1 Mayıs’ları sendikal hakların kazanım yıldönümü, bayram olarak kutlamayı seçmemiş, gündemdeki emek, sendikal, demokrasi, insan hakları sorunlarının taşınması, kamuoyuna yansıtılmasının aracı olarak görmüştür. 1 Mayıs’ların iktidarları, toplumları uyarmaya yönelik gündemleri vardır. Ülkemiz koşullarında, sendikal örgütlülüğün bu demokratik işlevini yapabilmesini ortadan kaldıran koşullarda, yasaklı, provokasyonlu, kanlı, polis terörlü... uygulamaların ağır bedelleri ile yaşanmış olsa da, yaşananların kendisi, bizdeki hakların düzeyinin yansıtılmasının en çarpıcı aynasıdır. En sonunda bugün Taksim’de önceden uzlaşılmış bir bayram havasında kutlayabilme umudumuz var. Yasakların kırılabilmesi, tabuların kalkması ile sevinçli, heyecanlıyız.. DİSK’in öncülüğü ile ilk 1 Mayıs 1976’nın, tek kelime ile görkemli, emekten yana, tam da anlamına uygun işçi hakları ve sorunlarının gündeme getirilebilmesinden, sol bakıştan yana kutlanışı, taptaze, gözlerimin önünde, belleğimde. İlk olduğu için sadece değil elbet. Geniş örgütlü işçi, sendikal, demokratik örgütlenme katılımı, afiş, pankart, sloganları, disiplini öne çıkan kimliği ile.. Solun, emeğin, sendikal hakların, sosyal devletin yükselişinde çok önemli bir aşama olma niteliği ile.. Besbelli emperyal, sermaye sınıfı, ideolojileri, çıkarları için çok büyük tehdit sayılmış, kirli çıkar ittifakını korkutmuş olmalı ki... Bir yıl sonra kanlı 1 Mayıs’ı yaşattılar. Solun o tarihlerdeki zıt kardeşleri TKP ile Aydınlıkçı ideoloji arasındaki gerilimi, çok büyük bir provokasyon için kullandılar.. Çok ayrıntılı tanıklıklarımla, yüzde yüz emin olarak, yaşananların soldaki bu iki siyasi grubun çatışması ile doğrudan ilişkisinin olmadığına, isteseler bile çatışamadıklarına, sadece iç-dış odaklı güç boyutlarını bilemediğimiz çok büyük bir provokasyonda bu görüntünün kullanıldığına yemin edebilirim; DİSK adına mitingin iç güvenliğinden sorumlu Mehmet Ertürk’ün telsizinden, çatışmama adına içeriye alınmamalarında diretilen siyasi grupların kortejinin barikatı çok zorladığı haberini, Ertürk’ün “Çatışmaya girmeyin, girmelerine izin verin” talimatını duymuştum. Parkın önündeki kürsüden, gerçekten çatışma olabileceği olasılığı bulunan otelin önüne doğru, kalabalığı yararak yürümeye çalıştım. Bugünkü metro çıkış kapısına varmıştım ki, silahlar patladı, bir anda bugünkü otel önündeki araç yolu boşaldı.. Yani zıt tarafların aralarında kavga etmeleri olasılığı kalmadı, panik içinde herkes kaçmaya başladı. Etrafımda kurşunlar yağıyordu, açılan yaylım ateşlerinin her yönden yukarıdan geliyor olması nedeniyle kurşunlar asfalta saplanıyordu. Kalabalıktan bir tek kişininin elinde bile silah görmedim. Ancak otelin önüdeki sıralanmış resmi polisler tabancaları ile sonra otelin içinden yakından gördüğüm sivil giysili görevliler uzak menzilli silahları ile durmadan dağılamayan kalabalıkların ayaklarına yakın yerlere, uzun süreli ateş açmayı sürdürdü. Zaten ölümlerin çoğu silahtan değil, kaçarken panikte, en çok da Kazancı Yokuşu’nda ezilme ile olmadı mı? 12 Eylül’e gidişin döşenen taşlarında, Maraş katliamları, pek çok kanlı çatışma ile süren terörün, bu çıplak provokasyon ayağında, devlet örgütlenmelerinin, siyasi iktidarların sorumluluklarının ortaya çıkması önemli değil mi? Yargılamalar, Meclis tahkikat komisyonlarından çıkmış anlamlı bir tek sonuç yok.. DİSK kanlı 1 Mayıs olumsuzluğunu kırmak üzere büyük bir çaba ile 1 Mayıs 1978’i yine Taksim’de kansız kutlamayı başarmıştı ki.. yasaklar geldi; 1979’da 1 Mayıs’ı kutlamaya direniyorlar diye içeri alındılar.. Sonraki yıllarda önce toptan 1 Mayıs yasakları, sonra Taksim yasakları... günümüze kadar geldi. 1 Mayıs’ın halkımız için bir kâbus haline getirilmesinin, sınıfsal, diktatoryal baskının ötesinde bir açıklaması yoktur. Kâbus gibi yaşanan çatışmalara, teröre bile bile ortam yaratılmıştır. İki yıl önce DİSK’e bomba atarak, polis operasyonu ile giren polisin yarattığı şiddetin de sorumluları, bugün Taksim’de bayram kutlamasına izin verenler de aynı iktidar, hükümet, Başbakan, emniyet kadroları değiller mi? Ne mi değişti? Bir: Örgütsel güçleri çok büyük olmasa da, başta DİSK, emek cephesinden, soldan bir direnç ve kararlılık kırılamadı. Yaratılan siyasal gerilimin sorumluluğu daha fazla taşınamadı. İki: AKP’nin günmüzde yarattığı yeni siyasal gerilimler, krizle kayıpları o kadar ağır ki, önemli bir cephede, barış anlaşmasına gereksinimi sanılanın üzerinde... İyi ki öyle... soner@cumhuriyet.com.tr ABank büyüme planını uygulamaya koydu Şube sayõsõ 5 yõl içinde 150’ye çõkacak. Kurumsal ve ticari kredilerde uzmanlaşan ABank, butik hizmet vermek amacõyla perakende bankacõlõğa da başlayacak. Ekonomi Servisi - Anadolu Grubu, finans sektöründeki ağõr- lõğõnõ arttõrma kararõ aldõ. Ana- dolu Endüstri Holding bünye- sindeki ABank, Alternatif Ya- tõrõm Ortaklõğõ, Alternatif Yatõ- rõm (AYatõrõm) ve ALease’i 1 Şubat itibarõyla Finans Grubu bünyesinde toplayarak başõna Murat Arığ’õ getirdi. Geçen yõl sonlarõnda ABank Genel Mü- dürlüğü’ne getirilen Hamit Ay- doğan ile birlikte kollarõ sõvayan ekip, Yunanistan bankasõ Alfa ile yüzde 50-50 ortak olmayõ amaçlayan görüşmeler sõrasõn- da hazõrlanan büyüme planõnõ devreye soktu. Ortaklõk girişimi, BDDK onayõ verilmediği için gerçekleşmemişti. Plana göre halen 47 şubesi olan banka, 17 yeni şube ile Tür- kiye’nin bütün önemli ticari mer- kezlerini kapsayacak. Şube sayõ- sõ 5 yõl içinde 150’ye çõkacak. Ku- rumsal ve ticari kredilerde uz- manlaşan ABank, perakende ban- kacõlõğa girecek ve bu alanda farklõlaşarak butik hizmet ver- meye başlayacak. KOBİ’lere yö- nelik sosyal sorumluluk projesi “KOBİ Yönetimi Sertifika Programı”na ağõrlõk verilecek. ABank’õ istikrarlõ bir biçimde büyüteceklerini söyleyen Ana- dolu Grubu ve ABank Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özil- han, Arõğ ve Aydoğan ile birlik- te düzenlediği toplantõda özetle şunlarõ söyledi: ? ABank’õ 1996’da Doğan Grubu’ndan almõştõk. Yarõsõ KO- Bİ olmak üzere ticari ve kurum- sal bankacõlõkta 5 bin 500 müş- terimiz var. Ortaklõk girişimi de geride kaldõ. Şimdi tek başõna, is- tikrarlõ adõmlarla büyüyeceğiz. Önümüzdeki dönemde portföy yönetimi alanõ, yeni tip garantili fonlar, anapara korumalõ fonlar gelişecek. Faizler uzun süre dü- şük devam edeceği için yatõrõm- cõ açõsõndan ürün çeşitlemesi çok önem kazanõyor. ? Butik ve hõzlõ hizmetle ön plana geçmek istiyoruz. Birey- selde kitle bankacõlõğõ yapmaya- cağõz. Orta ve ortanõn üstü gelir grubuna hitap edeceğiz. ? Yüzde 15-20 özvarlõk kârlõ- lõğõyla çalõşõyoruz. 2009’da ta- kiptekiler hariç, toplam kredile- rimiz yüzde 19 arttõ. KOBİ YÖNETİMİ PROGRAMI E F E L E R D E Ğ İ Ş İ Y O R A Ğ A L A R A Y A K D İ R İ Y O R ABank bu yõl bir sosyal sorumluluk projesi olarak “KOBİ Yönetimi Sertifika Progra- mı”nõ başlattõ. Bu kapsamda Boğaziçi Üni- versitesi ile ortak yürütülen projede aile şir- keti niteliğindeki KOBİ’lere yönelik bir eği- tim programõ uygulanõyor. İlk uygulama Es- kişehir’de gerçekleşti. Üç kat talebin içinden 120 şirket seçilerek 80 saatlik eğitim verildi. Her yõl 500 bin dolar bütçe ayrõlan bu proje- de, özellikle “aile şirketi” yapõsõnõn şirketle- re olumsuz etkilerinin nasõl giderilebileceği üzerinde duruluyor. TAV en iyi işletmeci seçildi Ekonomi Servisi - Havacõlõk sek- törünün en iyilerinin belirlendiği Ge- lişen Piyasalar Havalimanõ Ödülleri - Emerging Markets Airport Awards (EMAA) kapsamõnda TAV Havali- manlarõ üç dalda ödüle değer bulun- du. Birleşik Arap Emirlikleri’nden Dubai’de gerçekleştirilen ödül töre- ninde TAV Havalimanlarõ ‘En iyi havalimanı işletmecisi’ seçildi. TAV Havalimanlarõ Holding’e bağlõ olarak işletilen Gürcistan’õn Tiflis Uluslararasõ Havalimanõ, kategoride ‘en iyi’ seçilirken, Tunus’ta TAV Havalimanlarõ tarafõndan işletilen Monastir Habib Bourguiba Havali- manõ da Afrika havalimanlarõnõ geri- de bõrakarak ‘en iyi’ unvanõnõ aldõ. Ekonomi Servisi - Şanghay’da bugün başlayacak 68. Expo Şanghay 2010 Fuarõ’na Anikya İznik Çini, 55 çeşit ve 700 parça- dan oluşan Çintemani Koleksiyo- nu’nu sergileyecek. 1 Mayõs-31 Ekim tarihleri arasõn- da, ‘Daha iyi şehir, daha iyi ya- şam’ temasõ gerçekleştirilecek ve 194 ülkenin yer alacağõ Fuara Tür- kiye ‘Medeniyetler Beşiği Anado- lu’ alt temalõ 2 bin metrekarelik bi- nasõ ile katõlacak. Konu ile ilgili açõklamada “400 yıl önce kaybo- lan Türk çini sanatını, geleneksel yöntemlerle tamamen elde üre- ten Anikya İznik Çini, EXPO 2010 fuarına özel, 55 çeşit ve 700 parçadan oluşan Çintemani Ko- leksiyonu hazırladı” denildi. Ekonomi Servisi - Zyman Group Baş- kan Yardõmcõsõ ve DMG Üst Yöneticisi (CEO) David Morey, açõk fikirli olun- masõ ve alõşkanlõklarõn bir kenara bõrakõl- masõ gerektiğini dile getirerek, “Bilinen- lerin dışına çıkın. Yerinizde kalırsanız, kıpırdamazsanız devler ve ağalar sizi geçecektir” dedi. Sekiz dolar milyarderi ve 4 Nobel Ba- rõş Ödülü sahibine ve 12 devlet başkanõ- na seçim kampanyalarõnda danõşmanlõk yapan Morey, Akbank’õn ev sahipliğinde düzenlenen “Ezber Bozan Efelik Stra- tejileri” konferansõnda bir konuşma yap- tõ. ‘Tıfıl Olmanın Avantajı’ kitabõnõn da yazarõ Morey, piyasadaki oyuncularõ ‘ağalar’ ve ‘efeler’ olarak sõnõflandõrdõ. Morey’ye göre kurallarõ yeniden yazarsa- nõz başarõlõ olursunuz. Ya farklõ olun ya da yok olacaksõnõz. Farklõlõk yaratmak si- zin işinizde en önemli efelik stratejisi olacaktõr. Aynõ olmak size hiçbir şey kat- maz. Farklõ olarak özgünlüğü yaratõrsõ- nõz. Nasõl bir savaş olursa olsun, ilk sal- dõrõya geçen savaşõ kazanõr. Zayõflõğa karşõ güçlü yönlerinizi kullanõn. Efelerin çok hõzlõ hareket ettiklerini, müşteriye göre hareket edeceklerini ifade eden Mo- rey, efelerin hedefe doğru odaklandõkla- rõnõ, resmi olmadõklarõnõ ve kararlõ bir yapõlarõ bulunduğunu anlattõ. David Mo- rey “Şirketlerin yaşı, büyüklüğü, sahip olduğu gelenekler daha çok kazanmak için yeterli değil; gelecekte daha çevik ve daha agresif olan şirketler hızlı bir şekilde büyüyecek” yorumunu yaptõ. Değişen rekabet ortamõnõn yeni fõrsatlar yaratabileceğine işaret eden Morey’ye göre agresif büyüme stratejilerini deği- şim getirmek üzerine kuran ve uygulayan Türk işadamlarõ daha hõzlõ bir şekilde uluslararasõ rakipleri ile aralarõndaki farkõ kapatarak, onlarõ yakalayabilir. Morey, “Sadece müşterilerinizin aldığı şekilde ürünler satın. Kendinize kolay hedef- ler bulun ve bunları yapın. Türkiye efelik için uygun bir ortam mı diye so- rarsanız, evet uygun. Türkiye’de efelik gerçekten saldırıya geçerse büyük ba- şarıya sahip olabilir. AB’nin ağalar ta- rafından olduğunu düşünüyoruz. Çün- kü hantal bir yapısı var” diye konuştu. Büyüklük rehavet getiriyor Akbank Yönetim Kurulu Başka- nõ Suzan Sabancı Dinçer konfe- ransõn açõlõşõnda yaptõğõ konuşma- da, Türkiye’de ekonominin önemli oyuncularõndan biri olan bir ailenin ferdi olarak iş hayatõnda aşağõ yu- karõ 25 yõllõk bir tecrübesinin oldu- ğunu belirterek, “Bu süreçte gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında çok firmaları tanıdım. Maalesef bazıları gelmiş oldukları pazar paylarını, markalarını, bugün baktığımızda yitirmiş durumda- lar. Dönüp baktığımızda hepimi- zin dikkat etmesi gereken şu ko- nu çıkıyor; büyüklüğün getirdiği, gücün getirdiği bir rehavet ra- hatlık ve dikkatsizlik” dedi. Akbank Genel Müdürü Ziya Ak- kurt ise, şirketlerin her zaman te- tikte ve sanki lider değilmiş gibi düşünülerek yönetilmesi gerektiği- ni belirtti. Akkurt, “Günümüzün artan rekabet koşullarında, eko- nomik konjonktürde liderlik ve iş yönetimi kurallarının sınırları yeniden çiziliyor. David Mo- rey’in ‘The Underdog Advantage: Using the Power of Insurgent Strategy to Put Your Busi- ness on Top’ kitabını in- celeme fırsatı buldum. Lideriz, gücümüz var anlayışının yanlış olduğu; daha farklı, daha re- kabetçi nasıl olabiliriz diye düşünülmesi gerektiği fik- rine katılıyo- rum” dedi. Kuralları yeniden yazın David Morey, ‘Pazarõn kurallarõnõ ye- niden yazan pazarõ yönetecektir’ diyerek, her türlü mücadelede saldõrõya geçenin kazandõğõnõ, defansif hiçbir kampanyanõn başarõlõ olmadõğõnõ kaydederek Türki- ye’den Hamdi Akõn’õn başkanlõğõnõ yaptõğõ Akfen Hol- ding’in bir efelik örneği olduğunu söyledi. Büyüklüğe odaklananlar Ağalarõn özellikleri büyüklüğe odaklan- mak, her müşteriye aynõ şekilde hizmet vermek, geçmişe ve efsanelere önem ver- mek ve değişimden nefret etmek olarak ta- nõmlayan Morey perakende sektöründe Carrefour, Migros gibi örneklerin bu kap- samda değerlendirilebileceğini kaydetti. Normalin dışına çıkın Morey, efelerin normalin dõşõna çõka- bildiklerini ve değişiklikten hoşlandõkla- rõnõ, değişikliğin onlar için avantaj oldu- ğunu vurguladõ. Kolay ve yapõlabilir he- deflerin bulunup, onlarõn yapõlmasõ ge- rektiğine işaret eden Morey, bu konuda antrenör Yõl- maz Vural örneğini verdi. Ortam onların partisi Morey, efelerin öncelikle içinde bu- lunduklarõ ortamõn ‘onlarõn partisi’ ol- duğunu bilmesi, kurallarõn yeniden ya- zõlmasõna çalõşmasõ ve ofensif oynamasõ gerektiğini ifade ederek, dünyanõn en zengin yatõrõmcõlarõndan biri olan War- ren Buffet’õ da efe olarak tanõmladõ. S ekiz dolar milyarderi ve 4 Nobel Barış Ödülü sahibinin yanı sıra aralarında ABD Başkanı Barack Obama’nın da bulunduğu 12 devlet başkanına seçim kampanyalarında danışmanlık yapan Zyman Group Başkan Yardımcısı David Morey’ye göre kuralları yeniden yazarsanız başarılı olursunuz. Ya farklı olun ya da yok olacaksınız. P iyasadaki oyuncuları ‘ağalar’ ve ‘efeler’ olarak sınıflandıran Morey, ağaları büyüklüğe odaklanmak, her müşteriye aynı şekilde hizmet vermek, bürokratik olmak ve değişimden nefret etmek, efeleri ise hızlı, herkesin ihtiyaçlarına uygun farklı ürün sunan, hedefe odaklanan, kararlı, belli kalıplarla düşünmeyen, değişime bayılan kişiler olarak tanımladı. E felik Türk insanının kanında ve genlerinde binlerce yıldan beri var. Atatürk’te de bunu göreceksiniz. Bu yüzden kutunuzun dışına çıkın. Açık fikirli olur, stratejik öğeleri devreye sokarsanız, hız kazanacak, rekabetçi avantaj yakalayacaksınız. Başbakan Erdoğan’ı ise iyi tanımıyorum. Ama popüler biri olduğunu söylüyorlar. PiyasadakioyuncularõağalarveefelerdiyeayõranMorey’egöreefelerdeğişimebayõlõyor,ağalardeğişimdennefretediyor Efeliğin 10’da 9’u yenilikçilik Ziya Akkurt Tuncay Özilhan David Morey Tarihi İznik çinisi Şanghay Fuarõ’nda Koç otoda yatırımı arttıracak Ford Otosan’õn Kocaeli fabrikasõnda 6 milyonuncu Ford Transit, İngiltere, Çin ve Vietnam ile eşzamanlõ olarak hattan indirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle