19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 7 NİSAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Pişkinliğin Böylesi... Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Anayasa değişiklik paketinin AKP’li 265 milletvekilinin imzasıyla Meclis Başkanlığı’na verilmesi sırasında CHP Mersin Milletvekili İsa Gök’ün dikkatli incelemesi olmasaydı, söz konusu yasa teklifinin görüşülmesine bugün TBMM Anayasa Komisyonu’nda başlanmış olacaktı. İsa Gök, imzaların arasında Antalya Milletvekili Mehmet Ali Şahin’inkinin de bulunduğunu görmüş ve durumu hem partisinin grup başkanvekillerine, hem de medyaya yansıtmıştı. Anayasanın, TBMM Başkanı seçildiği 5 Ağustos 2009 tarihinden itibaren, partisinin grup toplantılarına katılamayacağını, dahası parlamento görüşmeleri sırasında, başkanlık kürsüsünde bulunsun ya da bulunmasın oy bile kullanamayacağını hükme bağladığı Şahin’in, anayasada değişiklik yapılmasını isteyen milletvekili arkadaşları ile birlikte, o yasa teklifini imzalaması düşünülemezdi. Oysa AKP grup başkanvekillerinden Bekir Bozdağ, beraberine grup yöneticilerinden milletvekili arkadaşlarını da alarak, Meclis Başkanı’nın makamına gitmiş, hazırlanan yasa teklifini sunmuş, törensel konuşmalar yapılmış; kameralara pozlar verilmişti. İncelemeden havale... Şahin’in, kendisini o yüce makama Mustafa Kemal Paşa’dan sonra TBMM’nin 25. Başkanı olarak seçen iradenin, yani AKP’li çoğunluğun sunduğu o günkü yapısı ile 23 madde ve 3 geçici maddeden oluşan anayasa değişikliği teklifini incelemeye bile gerek görmeden, hemen Kanunlar Dairesi Başkanlığı’na göndermesinin altında, teklifi hazırlayanların düşündükleri takvimi aksatmama endişesinin bulunduğu anlaşılıyor. Öyle olmasaydı, Meclis Başkanı olarak, o paketin ilk sayfasından başlayarak teklifin genel gerekçesini, değişmesi istenilen madde gerekçelerini -bir zahmet- okumanın yanı sıra, kimlerin imzaladığını da görür ve skandalı, yani kendisinin 5 Ağustos 2009’dan önce grup sekreteryasına vermiş olması gereken konserve imzanın, 8 ay sonra atılmış gibi önüne getirildiğini gördüğü için dağıtımı durdururdu. Öylelikle önce kendi imzasına saygı gösterilmesini sağlamış olurdu. Velev ki “Velev ki”, TBMM Başkanı bile olmuş olsanız, fiili konumda sizden daha yüksek makamdan gelmiş olan bir buyruk paketini geciktirmiş olmak kimin haddine? Sayın Başkan’ın, hızlı hareket ettiği ve adeta İstiklal Savaşı sırasında Gazi’nin cephe kumandanlarına gönderdiği telgraflarda “Dakika fevki (yani geciktirilmesi) idamı müstelzimdir (gerektirir)” kaydının bulunması türünden, hemen milletvekillerine dağıtılarak çarşamba günü için düğmeye basılmasını sağlamak istediği ortaya çıktı. Önce CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay’ın daha sonra da MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın sürdürdükleri kampanya; çarşamba hesabını bir tam gün erteletmeye neden oldu. Bu kez Bekir Bozdağ’ın yerine AKP’nin en genç grup başkanvekili Suat Kılıç sahne aldı. 51 milletvekilinin imzalarını geri alması ile Mehmet Ali Şahin imzalı belge TBMM Başkanlığı’ndan alınarak, demokratik sahteciliğin üstünün örtülmesi yoluna gidildi. Kılıç, bu revizyonu yerine getirirken “Türk demokrasi hayatındaki en kapsamlı özgürlük, hukuk devleti ve demokrasi düzenlemesinin bir imza tartışmasının gölgesinde bırakılmasına razı olmadık” diye açıklıyor. Acele eden... Aslında dilinin altında sakladığı gerçek nedenin, TBMM Başkanı’nın da imzasının bulunduğu bir teklifin salt bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin engeline takılma tehlikesi karşısında bir önlem olduğunu kamuoyu ile paylaşmak istememek. Şahin imzalı ilk teklif, bana bir kentten başkasına yük götüren o kocaman kamyonların arkasına sürücülerinin astığı “Acele eden ecele gider” yazılı uyarı levhalarını anımsattı. İktidar partisi, konserve imzalar yüklü kamyonu kenara çektirten Aydın Milletvekili İsa Gök’e teşekkür borçlu olmalıdır. Yarın Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesine başlanacak olan teklif, TV’ler karşısında ağzını açtığı zaman makine hızı ile konuşmayı bir beceri gibi algılayan Suat Kılıç’ın dediği gibi “Demokrasi hayatımızdaki en kapsamlı özgürlük, hukuk devleti ve demokrasi düzenlemesi midir” yoksa, asıl amaç AKP anayasasındaki yürütme organının yargı erkine el koyması mıdır? O tartışma, bir süredir sokaktaki vatandaşların arasında bile sürüyor. Yarın da, TBMM çatısı altındaki komisyonlar ve genel kurulda start alacak. Ama, kendi parlamenterlerini ayrıntılarını okumadığı halde, o en büyük özgürlük hamlesinin konserve imzalar ile güçlendirmeleri yöntemini uygulayan AKP grup başkanvekillerine, bu yöntemlerinin etik olmadığının hesabını kim soracak?İktidar partisi grubunda öyle bir kahraman var mı? Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR 32 yõl önce kurulan Türkiye Kas Hastalõklarõ Derneği’nin yönetim kurulu başkanlõğõnõ yapmaktayõm. Derneğin amacõ büyük çoğunluğu genetik kaynaklõ olan ve henüz te- davisi olmayan kas hastalarõna des- tek vermek, onlarõn yaşam kalitesi- ni yükseltmek, toplumu ve hastalarla birlikte aile bireylerini bilgilendir- mek, yönlendirmek, aynõ zamanda onlarõ bilim dõşõ tedavilerden ve aldanmalardan korumaktõr. Yazõk ki ülkemizde onlarõ teda- vi vaadi ile aldatan ve bilim dõşõ uy- gulamalarla paralarõnõ alan kü- çümsenemeyecek sayõda üfürükçü, şõh, hoca unvanlõ kişiler ve -çok esef ederek söylüyorum- doktorlar bulunuyor. Hastalarõmõza uygula- nan ve kas hastalõklarõnda etkili ve yararlõ olduğuna ait hiçbir bilimsel kanõtõ olmayan, hiçbir bilim der- gisindeki yayõnla desteklenmeyen, hiçbir “text book”ta yer almayan tedavi girişimleri arasõnda aku- punktur da bulunuyor. Akupunktur ile çok sayõda kas hastasõ büyük pa- ralar sarf ederek büyük düş kõrõk- lõğõ yaşadõ. Bakanlõğõnõza 2 yõl önce göndermeye başladõğõmõz ve birçok defa yinelemek zorunda kaldõğõmõz bu konudaki yazõlõ so- rularõmõza bir türlü cevap alamadõk. Bir yõl sonra nihayet bu konudaki soruşturmanõn akupunktur komis- yonuna havale edildiği ve oradan cevap beklendiği bilgisi verildi. Aradan bir yõl daha geçtikten son- ra komisyonun “Akupunktur kas hastalıklarında yararlı ola- bilir” içerikli cevabõ bize ulaştõ. Bakanlõktan gelen böyle bir ceva- bõ çok ama çok esef verici buldu- ğumu belirtmek isterim. Böyle bilimsel gerçeklere aykõ- rõ bir cevabõn, bir yüksek makam olan bakanlõğõnõzdan nasõl çõktõğõ- nõ, onu profesör unvanlõ insanlarõn nasõl imzaladõğõnõ anlayamõyor ve hayretle karşõlõyorum. Bakanlõktan Türkiye Kas Hastalõklarõ Derne- ği’ne gönderilen yazõda belirtilen Dünya Sağlõk Örgütü’nün kas has- talõklarõnda akupunktur tedavisini onayladõğõ haberi de tümü ile ger- çek dõşõdõr. Başvurumuz üzerine bi- ze gönderilen ve akupunkturdan şu ya da bu derecede yararlanmasõ ola- sõ hastalõklar listesinde nöro-müs- küler hastalõklar yer almamaktadõr. Türkiye Nöroloji Derneği de do- ğaldõr ki nöromüsküler hastalõklarda böyle bir tedavinin söz konusu ol- madõğõnõ bildirmiştir. Akupunktu- run bilimsel bir temeli vardõr ancak nöromüsküler hastalõklarda yarar- lõ olduğuna ait hiçbir bilimsel ka- nõt yoktur. Düşünün ki böyle bir makamõn verdiği gerçek dõşõ bilgi- ye inanan on binlerce hasta iyileş- mek için büyük fedakârlõklarla ve belki evini barkõnõ satarak aku- punktura başvurmak isteyebile- cektir. Böyle şaşõrtõcõ bir cevabõn Bakanlõk Yüksek Kurulu üyesi olarak görev yapan ve adõ iyi bili- nen bir hekimin söz konusu tedaviyi kas hastalarõ için õsrarla uygulayan bir kişi olmasõndan ileri geldiği ka- nõsõndayõz. Bir meslektaşõ savunmak arzusu elbette hastalarõn aldanmasõna yol açan bilim dõşõ bir tedaviyi itibar- landõrmanõn gerekçesi olamaz. Lüt- fen, bilim dünyasõ için bir skandal oluşturacak, bakanlõğõmõza duydu- ğumuz güveni sarsacak bu cevabõ gözden geçirerek ve hiç kuşkusuz bu ülkede var olan, bu konunun gerçek ve güvenilir uzmanlarõna, öncelik- le nörologlara ve gerçek bilim in- sanlarõna başvurarak bizi yeniden ce- vaplamanõzõ ve kamuoyuna açõkla- manõzõ saygõyla ve önemle rica ve arz ediyorum. [email protected] TÜİK verilerini yorumlayan uzmanlar, AKP iktidarõ döneminde yurttaşõn cebinden çõkanõ hesapladõlar Sağlık 3 kat daha pahalıŞULE KÖKTÜRK AKP’nin sağlõğõ paralõ hale getir- meyi amaçlayan dönüşüm programõ, hedefine ulaştõ. Yurttaşlar, sosyal güvencesi dahi olsa kamu hastanele- rine gittiğinde de çeşitli ücretlerle kar- şõlaşõyor. Kamu hastanelerinin ame- liyat, MR, tomografi gibi işlemlerde 1-1.5 yõla dek sõra beklemek isteme- diklerinde, özel hastanelere gidiyor ve binlerce lira fatura ile karşõlaşõyorlar. Sağlõktaki katkõ paylarõ, günde yak- laşõk 2 dolarla geçinmeye çalõşan yurttaşõn gündeminden hiç düşmüyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜ- İK) Sağlõk Harcamalarõ Raporu’nu yorumlayan uzmanlar, yurttaşõn sağ- lõk için cepten ödediği miktarõn AKP döneminde yaklaşõk 3 kat arttõğõnõ be- lirtiyorlar. Sağlõk Ocağõ’na gittiğinde mua- yenesini olan ve ilacõnõ yazdõran yurttaş, eczaneye gittiğinde, çeşitli üc- retlerle karşõlaşõyor. Doktorun vol- taren ampul yazdõğõ hastaya, eczacõ, “Bu ilacın eşdeğeri dikloron 2.88 li- ra. Ucuz olduğu için SGK bunu ödüyor. Voltaren 8.32 lira. Eğer onu almak istiyorsan farkını öde- mek zorundasın” diyor. Hasta dok- torun yazdõğõ ilaca ayrõca katkõ payõ ödüyor. Bu fark ilaca göre değişiyor. Sağlõk ocaklarõndaki muyeneden, SGK’ye aktarõlmak üzere alõnan kat- kõ payõ olan 2 lira da eczanede kesi- lerek SGK’ye aktarõlõyor. Bir kamu hastanesine giden yurttaş, burada muayene olduğu için yine eczaneye gittiğinde, bu kez, ilacõn katkõ paylarõ yanõ sõra 8 lira ücret ödüyor. Kişinin ameliyat olmasõ gerektiğinde, eğer or- topedi ameliyatõ oluyorsa, emekliler kullanõlan malzemenin yüzde 10’unu, çalõşanlar ise yüzde 20’sini ödüyor. Hastanede yatan hasta, eğer tedavisi için gerekli olan ilacõ hastanede yok- sa, ücretini kendisi ödeyerek ilacõna ulaşabiliyor. Kamu hastanelerinde 1-1.5 yõl sonraya varan sürelerle ve- rilen tomografi, MR randevularõ, günde 1-2 dolarla geçinen yurttaşõn bekleme listesini oluşturuyor. Bek- lemeyen yurttaşlar ise özel kuruluş- larda 700 TL’ye varan ücretler öde- yerek bu hizmete ulaşabiliyor. Kamu hastanesinde ortopedi ve beyin cer- rahisi bölümlerinde 6 ay beklemek zo- runda kalan hastalar, kulak burun bo- ğaz bölümünde 3-6 ay arasõnda, ge- nel cerrahi bölümünde ise 1.5 aya ka- dar bekleyebiliyor. İstanbul Tabip Odasõ Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen, beklemenin en önemli nedenlerinden birinin, hastanedeki malzeme eksiklikleri olduğunu be- lirterek, “SGK’nin kamuya geç ve eksik ödeme yapması nedeniyle malzeme alınamıyor. SGK önceki yıllara göre 2009 yılında, yüzde 20- 30’a varan oranlarda kesintiyle kamuya ödeme yaptı” dedi. Sağlõk Hakkõ Hareketi Derneği Başkanõ Dr. Mustafa Sütlaş, özel hastanelerin faturalarõ şişirmek için tetkik yaptõrma yöntemini kullandõ- ğõnõ anlatarak “Sistemdeki aksak- lıkların ve cepten ödemelerin ar- kasındaki amaç, herkesi Genel Sağlık Sigortası (GSS) üstüne ila- ve sigorta yaptırmaya yönlendir- mek” diye konuştu. Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlõğõ Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi Dr. Ata Soyer de, TÜİK’in sağlõk harcamalarõ raporu- na göre AKP döneminde cepten sağ- lõk harcamalarõnõn hem oran olarak, hem de miktar olarak patlama yaptõ- ğõnõ gösterdiğini belirtti. Kamu hastaneleri kapasiteleri üzerinde çalõşõrken, sõra beklemekten yorgun düşen yurttaşlar özel hastaneleri tercih ediyorlar. Ancak bu tercih binlerce liralõk faturalarõ beraberinde getiriyor. TÜİK verilerini yorumlayan uzmanlar, AKP’nin uyguladõğõ politikalarõn yurttaşõn sağlõk için harcadõğõ parayõ 3’e katladõğõnõ belirtiyorlar. Çocuklar kanseri anlattı İstanbul Haber Servisi - İstanbul Lütfi Kõrdar Uluslararasõ Kongre ve Sergi Sarayõ’nda 3-7 Nisan tarihlerinde düzenlenen uluslararasõ 5. APOCP Kongresi (Asian Pacific Organization for Cancer Prevention - Asya Pasifik Kanser Önleme Organizasyonu), kanserli çocuklarõn hastalõk hakkõnda duygu ve düşüncelerini ortaya koyduğu iki sergiye de ev sahipliği yaptõ. Amerika’da pediatrik hematoloji ve onkoloji hastasõ çocuklarõn resimlerini bir araya getiren Tracy’s Kids projesi ve TC Sağlõk Bakanlõğõ’nõn 81 ilde ilköğretim öğrencileri arasõnda düzenlediği “Kanserden Korunabiliriz” konulu resim yarõşmasõnda dereceye girenler ile sergilenmeye layõk görülen çalõşmalar kongre boyunca gezilebildi. Hamilelikte çinko eksikliği İstanbul Haber Servisi - Hamilelikte çinko eksikliğinin anne ve bebeğe zarar verebileceği, büyüme ve gelişimin yavaşlamasõ, ciltte döküntüler, cinsel gelişimin gecikmesi, bağõşõklõk sistemi bozukluklarõ gibi pek çok hastalõğa yol açabileceği belirtildi. Amerikan Hastanesi Kadõn Sağlõğõ Ünitesi, Kadõn Hastalõklarõ ve Doğum Uzmanõ Dr. Senai Aksoy, “Proteinlerin ve hücre zarõnõn yapõsõnda yer alan minerallerden biri olan çinko, eksik olduğu durumlarda proteinlerin dengelenmesini sağlayan hücrenin işlevinin bozulmasõna ve oksidasyon denen hasar veren durumlara karşõ hassas hale gelmesine sebep olur. Çinko genlerin sorumlu olduğu proteinleri üretmesi üzerinde de etkilidir” dedi. Tıbbın gizemli tarihi İstanbul Haber Servisi - Bilim tarihi konusundaki araştõrmalarõyla tanõnan Prof. Dr. Zeki Tez, bu kez buluşlarla hayatõmõzõ kökten değiştiren tõbbõn tarihine õşõk tutuyor. Hayy Kitap’tan yayõmlanan “Tõbbõn Gizemli Tarihi” adlõ kitapta ilk kan nakli, ilk sezaryen, ilk sünnet gibi bilgilerin yanõ sõra ortaçağõn berber-cerrahlarõ, iki yüzyõl öncesinin ‘idrar tadarak’ teşhis koyan hekimleri, akõl hastalarõnõ ölüme terk eden Avrupa, psikiyatrinin temellerini atan Doğu, narkozu keşfeden Müslüman hekimler gibi çok sayõda bilgi yer alõyor. Gıdalar içerik kaybediyor İstanbul Haber Servisi - Uzmanlar, yapõlan araştõrmalarõn son 60 yõl boyunca temel gõda maddelerinin karakteri, yetiştirme metodu, hazõrlanõşõ, kaynağõ ve sunumunun değiştiğini, temel element ve besin içeriklerinin ciddi şekilde azaldõğõnõ belirttiler. Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği üyesi Dr. Özgür Göknel, dünyanõn en önemli sağlõk ve besin makalelerinin yayõmlandõğõ dergilerden birinde yayõmlanan araştõrmaya göre 1940 - 2002 yõllarõ arasõnda, 62 yõl içinde sebze, meyve, et, peynir ve süt ürünlerindeki mineral değerlerinin yaklaşõk yüzde 30 azaldõğõnõn tespit edildiğini anõmsatarak, içeriği dengelenmiş bitkisel besin takviyelerinin alõnabileceğini söyledi. Sağlık Bakanlığı’ndan Beklentimiz İstanbul Haber Servisi - Sağlõk meslek örgütleri, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarõsõ’na karşõ dün oylama başlattõ. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştõrma Has- tanesi’nde dün açõlan ve İstan- bul’daki diğer kamu hastanelerinde konulacak referandum sandõklarõn- da, yurttaşlarõn ve sağlõk çalõşanla- rõnõn oylama yapmasõ çağrõsõnda bulunan sağlõk örgütleri, “Herkese eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, kamusal sağlık sistemi, iş güven- celi, kadrolu istihdam mümkün- dür. Herkesi sağlık ve güvenceli gelecek için birleşik mücadeleye çağırıyoruz” dediler. Haydarpaşa Eğitim ve Araştõrma Hastanesi Acil Servisi önünde dün bir araya gelen İstanbul Tabip Oda- sõ, İstanbul Eczacõ Odasõ, İstanbul Diş Hekimleri Odasõ, İstanbul Ve- teriner Hekimler Odasõ, Devrimci Sağlõk İşçileri Sendikasõ, Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES) üyeleri ile çok sayõda hekim ve sağlõk çalõşanõ, Kamu Hastane Birlikleri Yasa tasarõsõnõn geri çe- kilmesi gerektiğini belirttiler. İstanbul Tabip Odasõ Başkanõ Prof. Dr. Özdemir Aktan, “Yüzde 25’inin yoksulluk sınırının altın- da olduğu bir ülkede, gelin hep birlikte tasarıya hayır diyelim. Duyarlı olan tüm yurttaşları ve sağlık çalışanlarını ‘yasaya hayõr’ oyu kullanmaya bekliyoruz” de- di. SES Anadolu Yakasõ Şube yö- neticisi Naciye Erdoğan ise, “Ta- sarı ile sağlık hakkının gasp edi- lerek sermayeye yeni rant akta- rılacağını biliyoruz” diye konuştu. Açõklamalarõn ardõndan Prof. Dr. Aktan ile İstanbul Tabip Odasõ Ge- nel Sekreteri Dr. Hüseyin Demir- dizen, sandõğõn başõna geçerek “ha- yır” oyu kullandõlar. Konuya ilişkin gazetemize de- ğerlendirme yapan CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Sağlõk, Ai- le, Çalõşma ve Sosyal İşler Komis- yonu üyesi Tekin Bingöl de, sağlõ- ğõn herkes için doğuştan bir hak ol- duğunu, bu nedenle sağlõk kuruluş- larõnõn kâr amacõyla çalõştõrõlama- yacağõnõ, bir ticarethane olarak ni- telendirilemeyeceğini vurguladõ. “Sağlık, herkes için eşit koşullar- da verilmesi gereken bir hak ol- duğu için sağlık hizmetlerinin devlet eliyle verilmesi zorunlulu- ğu vardır. Sosyal devlet ilkesini anayasasına işlemiş olan bir dev- let için bu zorunluluktur” diyen Bingöl, tasarõya göre, hastanelerin yönetim kurullarõnda 2 hekim dõ- şõnda, ticaret odasõ gibi kuruluşlar- dan kişilerin bulunacak olmasõnõn, tasarõnõn, hastaneleri kâr mantõğõ ile işletme amacõnõ güden özünü orta- ya koyduğunu anlattõ. AKP’nin Sağlõkta Dönüşüm Prog- ramõ’nõn (SDP) iflas ettiğini ve bu nedenle bugün sağlõk alanõnda her yerde sorunlar yaşandõğõna işaret eden Tekin Bingöl, üniversitelerin ve kamu hastanelerinin zarar ettiğini, 52 milyar TL’lik bütçe açõğõnõn 37 milyarõnõn sağlõk açõğõ olduğunu vurguladõ. Sağlõkmeslekörgütleri,KamuHastaneBirlikleriYasaTasarõsõ’nakarşõoylamabaşlattõ Hastanelerde referandum Sandıklar 9 Ni- san Cuma gü- nüne dek has- tane bahçele- rinde kalacak. Daha sonra açılacak san- dıklardan çıka- cak sonuç ka- muoyuyla pay- laşılacak. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) ‘Özellere ceza yağdırdık’ İstanbul Haber Servisi - Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Mü- dürü Mustafa Kuruca, SGK’ye gelen şikâyetlerin yüzde 80-90’õnõn konusunun özel hastanelerdeki fark ücretleri olduğunu söyledi. 2009 yõ- lõnda, fark ücreti nedeniyle İstanbul ve Trakya’daki bütün özel hasta- nelerin ceza aldõğõnõ ifade eden Kuruca, özel hastanelerin yüzde 70’ten fazla fark ücreti alamayaca- ğõnõn altõnõ çizdi. Kuruca, özel has- tanelerde acile giden yurttaşlardan herhangi bir ücret alõnamayacağõnõ, sosyal güvencesi olan yurttaşlardan da yoğun bakõm ve kanser tedavi- lerinde ücret alõnmayacağõnõ vur- guladõ. SGK İl Müdürlüğü’ne yapõlan şikâyet sayõsõnõn ayda 150 ile 250 arasõnda değiştiğini ifade eden Mus- tafa Kuruca, halkõ bilgilendirici bir yayõn olmasõ durumunda bu şikâ- yetlerin 500’e kadar çõkabildiğini ifa- de etti. Mustafa Kuruca, özel hastane- lerde hastalara gereksiz tetkik ya- põldõğõnõ ya da SGK’ye fatura edi- lirken yapõlmõş gibi gösterildiğini an- latarak, yurttaşlarõn özel hastanelerde fazla ücret ödediklerini düşündük- leri zaman fatura ile kendilerine şi- kâyette bulunabileceğini belirtti.Mustafa Kuruca. SGK İl Müdürü Kuruca, fark ücreti şikâyetlerini takip ettiklerini söyledi:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle