Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
7 NİSAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Yeniden Spekülatif
Büyüme
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2009’un son
çeyreğine ilişkin milli gelir istatistiklerini yayımladı.
Böylece artık 2009 Türkiyesi’nin verileri
tamamlandı: Türkiye 2009’da yüzde 4.7 küçüldü.
Söz konusu “küçülme” rakamı resmi çevreler ve
“piyasa oyuncuları” tarafından yürek ferahlatıcı
olarak değerlendirildi. Ne de olsa, ilk tahminler
yüzde 6’yı aşan bir daralma üzerineydi. Türkiye
krizden korkulandan daha çabuk çıkmıştı.
İstatistiki verilerin daha yakından teknik
analizleri 2010’un “baz yılı etkisiyle” daha hızlı
büyüyeceğini vurgulamakta. Buna göre 2009’un
ilkyarısında Türkiye ekonomisi yüzde 10’a daralan
bir ekonomi görünümündeydi. Şimdi bir yıl sonra,
2010’un ilk rakamları söz konusu daralmanın
üzerine inşa edilecek. 2009’un karşılaştırılabilir
milli gelir rakamları şiddetli bir daralma içerdiği
için, bunun üzerine gelen 2010 verileri
olduğundan da güçlü bir büyüme verecek. Bunlar
istatistiki verilerin “teknik” doğası. “Baz yılı etkisi”
olarak adlandırılan bu savlar kuşkusuz Türkiye’nin
(ve küresel ekonominin) krizi artık tümüyle atlattığı
ve “kötü günlerin” tamamıyla geride kaldığı
varsayımına dayanıyor.
Oysa, daha can alıcı bir soru tüm çıplaklığıyla
önümüzde duruyor: Mevcut büyüme dalgasının
ardında neler yatıyor? Büyümenin kaynakları ve
nitelikleri neler?
Bu soruların ipuçlarını aslında geçen haftaki
yazımızın dayandığı verilerde irdelemekteydik:
Türkiye ekonomisi kasım ve aralık aylarından
başlayarak yeniden yüksek hacimli sıcak para
çekmeye başlayan, dış açığı hızla genişleyen bir
ekonomi görünümüne geri dönmektedir. Türkiye
söz konusu dış açıklarını dış borçlarını arttıran
biçimlerde finanse etmektedir. Türkiye’nin dış
borç stoku krize girmeden önce 291 milyar dolara
kadar yükselmiş, kriz boyunca da 266 milyar
dolara geriletilmişti. 2009’un son çeyreği itibarıyla
Türkiye küresel piyasalara yeniden “net dış
borçlanıcı” konumda eklenmektedir.
Türkiye ekonomisinin, diğer “Latin Amerika”
ekonomilerince de paylaşılan büyüme-kriz-
büyüme konjonktürünü açıklayan tek bir değişken
gözükmektedir: Küresel sıcak para ve buna bağlı
olan dış borçlanma.
Türkiye ekonomisi dış borç elde edebildiği (dış
açığını finanse edebildiği) sürece büyüyen dış
borçlanma kaynakları daraldığı zaman şiddetli bir
krize sürüklenen, dalgalanmaya açık bir
ekonomidir. Türkiye ekonomisi “yabancıların”
kaprislerine bağımlı bir yapıdadır.
Bu bağımlılık ilişkisi, Türkiye’nin bir spekülasyon
ve ucuz emek cenneti olarak küresel ekonomiye
pazarlanmasının doğrudan sonucudur. “Yeni”
büyüme konjonktürü, aynı 1990-93; 2000 ve
2003-2008 aralığında parlayan ve her defasında
derin bir krizde son bulan salınımların yeniden
yaşama geçirildiğini belgelemektedir.
Bu senaryo daha kaç kez seyredilecek?
Tüketici kredilerinin takibe düşme hõzõ, artõş hõzõnõ 3’e katladõ. Takipteki bireysel krediler 8.3 milyar liraya ulaştõ
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye’de tüketici kredileri
2009 yõlõ Şubat ayõna göre yüzde
19.5 artarken takibe düşen tüketici
kredileri bunun 3 kat üzerinde yüzde
63.3 yükseldi. Takipteki toplam bi-
reysel kredi 8 milyar 280 milyon li-
raya çõktõ.
Bankacõlõk sektöründen aldõğõ kre-
diler takibe düşen KOBİ sayõsõ da ge-
çen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 53.2
oranõnda artõşla 202 bin 288 oldu. KO-
Bİ’lerin takibe düşen kredi oranõ ise
Şubat’ta yüzde 39.2 artarak 6 milyar
710 milyon liraya ulaştõ. Sadece şu-
bat ayõnda 26 bine yakõn KOBİ’nin
kredisi takibe düştü.
Bankacõlõk Düzenleme ve Denet-
leme Kurumu (BDDK) tarafõndan
hazõrlanan Türk bankacõlõk sektörü
şubat ayõ interaktif bültenine göre, al-
dõğõ kredi takibe düşen KOBİ sayõ-
sõ da son bir yõlda yüzde 53.2 artõş-
la 202 bin 288’e yükseldi. Bu şir-
ketler içinde en büyük ağõrlõğõ 170
bin 678 ile krediye ulaşma imkânõ en
az olan mikro işletmeler oluşturdu.
Kredisi takibe düşen KOBİ sayõsõnõn
25 bin 961 olduğu şubat ayõnda
kredisi takibe düşen orta büyüklük-
teki işletmelerin sayõsõ ise 5 bin
659 olarak gerçekleşti.
KOBİ’lerin genelinde takibe düşen
kredi oranõ şubatta geçen yõlõn aynõ
ayõna göre yüzde 39.2 artõş gösterir-
ken mikro işletmelerde takibe düşen
kredi tutarõ yüzde 41.9, küçük işlet-
melerde yüzde 32.5, orta büyüklükteki
işletmelerde yüzde 41.3 olarak ger-
çekleşti.
Kredi kullanan KOBİ sayõsõ geçen
yõlõn şubat ayõna göre yüzde 3.65 aza-
larak bir milyon 227 bin 628’e indi.
KOBİ’lerin kullandõğõ kredi miktarõ
geçen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 4.42
artarak 85 milyar 772 milyon TL’ye
ulaştõ.
BDDK’ye göre, 31 Mart 2010 iti-
barõyla bireysel krediler içinde tüke-
tici kredileri bir önceki yõlõn şubat ayõ-
na göre 15 milyar 246 milyon lira ar-
tarak 93 milyar 350 milyon liraya, ta-
kipteki tüketici kredileri ise bir mil-
yar 545 milyon lira artõşla 3 milyar
986 milyon liraya yükseldi. Şubatta
kredi kartõ kredileri de 36 milyar
891 milyon liraya çõktõ.
Takipteki kredi kartlarõnõn tutarõ 4
milyar 294 milyon liraya yükselirken
3 milyar 986 milyon liralõk tüketici
kredisi de eklendiğinde takipteki top-
lam bireysel kredi miktarõ 8 milyar
280 milyon liraya sõçradõ.
Büyük işletmeye
büyük kredi
İşletmeler büyüdükçe, bankacõlõk
sektöründen aldõğõ kredilerde de ar-
tõş dikkat çekti. Şubat ayõ itibarõyla
kredi kullanan küçük işletmelerin
kullandõğõ kredi tutarõ geçen yõlõn ay-
nõ ayõna göre yüzde 8.6 artõşla 23 mil-
yar 57 milyon liraya ulaşõrken aynõ
dönemde orta büyüklükteki işlet-
melerin kullandõğõ kredi miktarõ ise
yüzde 13.6 artõşla 32 milyar 731 mil-
yon lira oldu.
Sadece şubat ayõnda 26 bine
yakõn KOBİ kredi borcunu
ödeyemediği için takibe alõndõ.
Kredi kullanan KOBİ sayõsõ
bile geçen yõlõn şubat ayõna
göre yüzde 3.65 azalarak 1
milyon 227 bin 628’e indi.
Ekonomi Servisi - Samsun Li-
man’õn Devlet Demiryollarõ’na ait
olan işletme hakkõnõn 36 yõllõğõna
Ceynak Lojistik ve Ticaret A.Ş’ye
(Cey Group) devri ile ilgili anlaş-
ma Maliye Bakanõ Mehmet Şim-
şek, Bayõndõrlõk ve İskân Bakanõ
Mustafa Demir, Ulaştõrma Baka-
nõ Binali Yıldırım, Özelleştirme
İdaresi Başkanvekili Ahmet Aksu
ve Devlet Demiryollarõ Genel Mü-
dürü Süleyman Karaman ile CEY
Group Yönetim Kurulu Başkanõ Ali
Avcı tarafõndan imzalandõ.
Cey Group işletme hakkõ için 125
milyon 200 bin dolarlõk ödemede
bulundu. Cey Group içinde yer
alan Samsunport-Samsun Uluslar-
arasõ Liman İşletmeciliği de, Sam-
sun Limanõ için 32 milyon dolarlõk
yatõrõm yapacak. Samsun Li-
man’õnõn Bağõmsõz Devletler Top-
luluğu ile bağõnõ sağlayacak Sam-
sun-Kavkaz hattõ ile demiryolu, va-
gon taşõmacõlõğõ, feribot bağlantõ-
larõnõ içerecek anlaşma Rusya Dev-
let Başkanõ Medvedev’in ziyareti sõ-
rasõnda imzalanacak. Samsun Li-
manõ ilk olarak 2006’da ihaleye çõ-
karõlmõş, ancak teklif yetersiz kal-
dõğõ için ihale iptal edilmişti.
Maliye Bakanõ Şimşek, törende yap-
tõğõ konuşmada, Samsun Lima-
nõ’na ilişkin ihalenin 2008 yõlõ Ma-
yõs ayõnda gerçekleştirildiğini, 60
gün içinde tamamlanmasõ gereken
Danõştay’daki onay sürecinin ge-
cikmesi nedeniyle devrin ancak
bugün yapõlabildiğini ifade etti.
36 YILLIĞINA DEVİR
Ekonomi Servisi -
Doğan Online’nin
sahibi olduğu Eko-
lay ABD’li oyun
şirketi GamersFirst
ile işbirliği yaparak
adını Oyuncu.com
olarak değiştirdi. İş-
birliği kapsamında ilk
etapta Runes of Magic
adlı oyun tamamen Türkçe
içerik ve Türk kültürüne göre
özelleştirilmiş kıyafet, silah ve karakterlerle sunula-
cak. Runes of Magic’in Türkçe uyarlaması için 1
milyondan fazla kelimenin tercümesi yapıldı.
Ekonomi Servisi - New York Ti-
mes gazetesinde yayõmlanan
ABD’nin en büyük 200 firmasõnõn
üst yöneticilerinin (CEO) 2009 ka-
zançlarõ listesinde 17.8 milyon do-
lar ile Coca-Cola CEO’su Muhtar
Kent 33. sõrada yer aldõ.
Araştõrma kuruluşu “Equi-
lar” tarafõndan hazõrla-
nan listede, Kent’in
yõllõk çõplak maaşõ 1.2
milyon dolar, nakit
ikramiyesinin 5.5
milyon ve 659 bin
273 dolar ek öde-
me ile kendisine
2009’da top-
lam 7 milyon
359 bin dolar nakit ödeme yapõldõğõ
gösterilirken bu ücretlerin dõşõnda 7
milyon 433 bin dolar ile de ödüllen-
dirildiği belirtildi. Böylece Kent’e
yapõlan toplam ödeme 14.7 milyon do-
larõ buluyor. Listede Kent’in elinde
toplam 38 milyon dolarlõk şirket tah-
vili ve 9 milyon dolar götürü emekli
aylõğõ birikimi olduğu gösteriliyor.
Bu yõl Forbes dergisi tarafõndan
dünyanõn en zengin altõncõ adamõ
olarak Oracle’õn kurucusu Lawran-
ce J. Ellison 2009’da 84.5 milyon do-
lar ile en çok kazanan üst yönetici ol-
du. PepsiCo’nun üst yöneticisi Indra
Nooyi de geçen yõl toplam 14 milyon
177 bin dolar kazancõ ile 40. sõrada yer
buldu.
Ekonomi Servisi - Tek kalemde getir-
diği para ile bir anda Türkiye’nin günde-
mine oturan gizemli Türk ile ilgili iddia-
lar bitmek bilmiyor.
Önceki gün HaberTürk gazetesinde As-
lı Işık imzasõyla duyurulan haberin ar-
dõndan dün Maliye Bakanõ Mehmet Şim-
şek, tek kalemde bu kadar para gelmedi-
ğini, söz konusu kişinin 7.1 milyar lira ge-
tireceğini beyan ettiğini, ancak gelen mik-
tarõn 6.3 milyar lira olduğunu açõkladõ. Her
ne kadar serveti bir günde 4.5 milyar lira
birden düşse de Forbes’in zenginler liste-
sine açõk ara birinci olarak giren meçhul
Türk’ün kimliğine ise hâlâ ulaşõlamadõ.
Meçhul varlõk barõşçõsõ bir anda Türki-
ye’nin en zengin kişisi unvanõnõ kazana-
dursun, bankacõlar böyle bir paranõn siste-
me girmediğini belirtti. Gazeteport’ta yer
alan haberde, böyle bir paranõn Türk ban-
kalarõna girmediği iddiasõ yer alõrken,
“Gazeteport’un ulaştığı banka yönetici-
leri, bu paranın Türk bankalarına gir-
mediğini, katılım bankalarına girmiş
olsa bile çok kısa süreli bir giriş-çıkış iş-
lemi ile yeniden çıktığını belirtiyor” ifa-
deleri yer aldõ. Haberde görüşlerine yer ve-
rilen ve böyle bir paranõn ancak katõlõm ban-
kalarõna girmiş olmasõnõn mümkün oldu-
ğunu vurgulayan bankacõlar, “Ancak böy-
le bir giriş olduysa bile paranın sistemin
içinde kaldığını düşünmüyoruz” ifadesini
kullandõ. Zira bankacõlar böyle bir paranõn
sistemde kalmadõğõ konusunda hemfikir.
Forbes’in listesinde Türkiye’nin en
zengini olarak 3 milyar dolarlõk servetiy-
le Hüsnü Özyeğin gözüküyordu. Özye-
ğin’i Mehmet Emin Karamehmet 2.9
milyar dolarlõk, Şarık Tara da 2.6 milyar
dolarlõk servetiyle izliyor.
Gastronomi
buluşması
Ekonomi Servisi - Tedarikçi, üretici ve tüketi-
ciyi aynõ çatõ altõnda toplayan “Metro Gastro Bu-
luşması” yarõn İstanbul CNR Expo’da kapõlarõnõ al-
tõncõ kez açõyor. Metro Toptancõ Market tarafõndan
düzenlenen etkinlik 10 Nisan’da sona erecek.
Metro Toptancõ Market Genel Müdürü Hakan
Ergin’in gastronomi dünyasõndan onlarca firmanõn
katõlõmõyla 10 bin m2’lik sergi alanõ üzerinde ger-
çekleştirilen buluşmada, gõdadan, demirbaş ve ekip-
mana kadar profesyonel müşterilerinin ihtiyaçlarõ-
na yönelik tüm çözümler sunuluyor. Her yõl gas-
tronomi sektörü profesyonellerini bir araya getiren
ve sektör profesyonelleri arasõnda fikir ve bilgi alõş-
verişine olanak sağlayan buluşmada, oteller dahil,
sektördeki yenilikler ve trendler de paylaşõlõyor.
OECD: Küresel
ekonomi iyileşiyor
Ekonomi Servisi - Kredi Derecelendirme Ku-
ruluşu Fitch ve IMF’nin küresel ekonomik büyü-
me tahminini yükseltmesinden sonra OECD de kü-
resel toparlanmaya dönük iyimser açõklamalarda
bulundu. Ekonomik İşbirliği ve Kalkõnma Örgü-
tü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, küre-
sel ekonominin görünümünün iyileştiğini söyledi.
Gurria, Prag’da düzenlediği toplantõda, “Sanı-
rım artık her şeye daha iyimser bakabiliriz, an-
cak bu üç farklı hızda bir toparlanma söz ko-
nusu” dedi. En hõzlõ toparlanmayõ gelişmekte
olan ülkelerin gerçekleştirdiğini belirten OECD Ge-
nel Sekreteri, onlarõ beklenenden hõzlõ bir çõkõş ya-
pan ABD ve Japonya’nõn izlediğini, Avrupa’daki
toparlanmanõn ise yavaş seyredeceğini ifade etti.
OECD’nin dünyanõn önde gelen ekonomilerinin
görünümüne ilişkin yeni raporunu bugün açõkla-
masõ bekleniyor.
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Türkiye’nin iki ayrı koldan ilerleyen iki farklı
sorunu eğitim ve yoksulluk bir noktada kesişti.
Fethiye’de oğlunun öğrenim gördüğü
dershaneye olan 5 bin liralık borcu nedeniyle
hapse giren annenin büyük oğlu intihar etti.
Dershane alacağından vazgeçti, anne serbest
kaldı, ama olan 18 yaşındaki gence oldu.
Buna münferit bir olay gözüyle bakarsak
hepimiz büyük bir hata yapmış oluruz. Zira
emin olun ki; çözüm getirilmeyen sorunların
kesişme noktaları büyük toplumsal depremleri
de beraberinde getirir.
Bu öyküde, şoförlük yapan ve 5 nüfusu ge-
çin-di-re-me-yen bir baba, o-ku-ma yaz-ma
bilmeyen bir anne, ö-de-ne-me-yen borçlar ve
ta-pu-su ol-ma-dı-ğı için satılamayan bir ev
var. Ve de çocuklarının üniversitede okumaları
için çırpınan bir a-i-le. Aşina değil mi? Bu
ülkede yaşayanların kaçta kaçı bu durumda
dersiniz? 73 milyonluk nüfusumuzun yarısından
çoğu bu durumda değil mi sizce? Ailelerin
çoğu eğitimi, özelllikle de üniversite eğitimini
yoksulluktan bir kurtuluş olarak görmüyor mu?
“Ben okuyamadım çocuğum okusun”
anlayışı toplumun hemen hemen her kesiminde
yaygın. Yetersiz üretim modeli ve bunun
yarattığı işsizlik nedeniyle üniversite ise tam
anlamıyla bir iş kapısı olarak algılanıyor. Ancak
gerek sınav sistemi, gerekse okulların çoğunda
eğitimin yetersizliği ve verilen eğitimin sınavla
bire bir örtüşmemesi yüzünden herkes gemisini
kurtaran kaptan misali, çocuğunu özel okul ve
dershaneye yönlendirmeye çalışıyor.
Dershaneye başlama yaşı 10’a kadar düşmüş
durumda. Oyun çağındaki ilköğretim
öğrencilerinin, çocukluklarının tadını
çıkaramadan, sınavlara hazırlanmak için
dershaneleri mesken tuttuklarını görüyoruz.
Rakamlara bir bakalım: 1994 yılında 1089
olan dershane sayısı bugün 4 bin 193’e çıktı.
Dershaneye giden öğrenci sayısı 1994 yılında
317 bin 217 iken bugün 1 milyon 174 bin 860.
Buna göre, 1994 yılından bugüne dershane
sayısı yüzde 285, öğrenci sayısı da yüzde 270
arttmış durumda.
Parasal değeri ile dershanecilik bugün 9
milyar dolarlık dev bir sektör. Tabii bir de kayıt
dışı olarak özel dersler ve evlere yapılan
ziyaretlerle verilen derslerin karşılığı alınan
ücretler hesaplandığında meblağ daha da
yüksek.
Burada dershaneleri suçladığım sanılmasın.
Talep varsa dershane de olacak tabii ki. Sorun
sistemde. Her şeyden önce de üniversiteyi
yoksulluktan kurtuluş kapısı olarak gören
ailelerin açmazında. Bu ülkede eğitim hakkı
anayasada düzenlenen temel haklardan. Ancak
eğitim sisteminin çarpıklığı bu hakkın eşit
olarak verilmesini engelliyor.
Peki neden bu sorun olarak masaya
yatırılmıyor? Neden TBMM’de tartışılmıyor?
CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz, Milli
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun yazılı
cevaplaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi
verdi. Topuz, önergesinde şu sorulara yanıt
istedi:
-Bir çocuk yoksulluk yüzünden okulunu
bırakmak zorunda kalıyorsa bu konuda Milli
Eğitim Bakanı olarak hiç mi bir sorumluluğunuz
yok?
-Eğitim ve öğrenimde fırsat eşitliği
kapsamında yoksul öğrenciler için bir
çalışmanız var mı?
-Eğitime ulusal gelirden daha yüksek oranda
bir pay ayırmak ve kamusal eğitimi daha
nitelikli hale getirmek için ne gibi çalışma
yapmaktasınız?
-Dershaneler eğitimin bir parçası olarak
görülüyorsa fakir öğrenciler için de mutlaka bir
plan olmalı, bu konuda bir çalışmanız var mı?
Bakalım sayın Bakan’ın yanıtları ne olacak?
Merakla bekliyorum.
Fethiye’deki Annenin Öyküsü Aşina Değil mi?
B‹ L G ‹ T O P L U M U N A D O / R U / Ö Z L E M Y Ü Z A K
Doğan ABD
ile oyun
oynatacak
Hürriyet, Maliye ile uzlaştı
Ekonomi Servisi - Hürriyet Gazetecilik toplam 45.2
milyon liralõk vergi aslõ ve cezasõ için yaklaşõk 17.2 mil-
yon lirada uzlaştõ. Hürriyet’ten yapõlan açõklamaya gö-
re, 2005 hesap dönemine ait 22.6 milyon liralõk ver-
gi aslõ ve 22.6 milyon liralõk vergi ziyai cezasõ için tar-
hiyat öncesi uzlaşma sağlandõ.
Kamuoyunu Aydõnlatma Platformu’na yapõlan açõk-
lamada, buna göre vergi aslõ ve cezasõnõn 8 milyon li-
ra olarak belirlendiği, ödenecek tutarõn gecikme faiziyle
birlikte 17.2 milyon lira olmasõnõn tahmin edildiği ve
ödemenin 1 ay içinde yapõlacağõ belirtildi. Açõklama-
nõn ardõndan Hürriyet hisseleri sert yükselerek yakla-
şõk yüzde 6 primle 1.8 lirayõ gördü. Hisseler günü yüz-
de 2.37 primle 1.73 liradan tamamladõ.
Kent, en çok kazanan yöneticilerden
202 bin KOBİ takipte
Meçhul zenginin serveti bir günde
4 milyar azaldı Bakan Şimşek, gizemli Türk’ün varlõk barõşõndan
10 milyar değil 6.3 milyar lira getirdiğini açõkladõ
Hakan
Ergin
Samsun
Limanõ Cey
Group’ta