19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Zor Günlerde: Tahlisiye Sandalı (II) Gemi batmıştı. Tahlisiye sandalında 9 kişi Atlantik’te kurtulmayı bekliyordu. Beşinci günde gergin sinirler işaretlerini vermeye başladı. Sinirli bir yolcu gemi subayına sordu: - Kaptan, gemimiz neden battı? Gemi subayı öfkeyle yanıtladı: - Ben bilemem. Koşullar. Tahkikat sonucunda anlaşılır. Bir başka yolcu söze karıştı: - Ben sigortacıyım. Bu batma işi hiç ortaya çıkmaz. Bir şey uydururlar. Gemi subayı terslendi: - Biz burdan kurtulmaya bakalım. Boş yere nefes tüketmeyelim. Lostromo arkada yanındaki yolcuya fısıldadı: - Gemileri subaylar batırır, ceremeyi bizler çekeriz. Üç yolcunun ateşi yükselmişti. Soğuk hava koşulları hastalıklara yol açıyordu. İki yolcu arkada fısıldaşıyordu: - Bu subaylar gemiyi batırdılar, bu da bizim sandalı yanlış yöne mi götürüyor? Lostromo kaptana seslendi: - Kaptan, yönümüz doğru mu acaba? Rüzgâr ters esiyor da. Kaptan iyice sinirlenmişti. İşler iyi gitmiyordu. Sekizinci gün kavga patladı. Bir yolcu şişman bankacıyı gece yemek çalmakla suçladı. Şişman yolcu suçlayana saldırdı. İkisi itişirken kenardaki yolcu suya düştü. Köpekbalıkları saldırdılar, kimse bir şey yapamadan düşen yolcu gitti. Kaptan öfkeyle bağırdı: - Bırakın bu saçmalıkları, çocuk gibisiniz. Arkadaki sessiz yolcu kaptana patladı: - Gemiyi batırdınız, şimdi de bizi felakete götürüyorsunuz. - Ben mi sizi felakete götürüyorum? - Evet, sen götürüyorsun. Lostromo da öyle diyor. - Ne lostromo mu? Kim o? Ne anlarmış o, bu işlerden? - Yapma kaptan, artık gemide değiliz, sen de gemi subayı değilsin burada? - Kes sesini aptal. Üç kuruşluk aklınla. Lostromo öfkeyle ayağa kalktı: - Hep sizin yüzünüzden, gemiyi batırdınız, şimdi de bizi batırıyorsunuz. Bir yolcu daha ayaktaydı: - Benim karım senin arkadaşın yüzünden başka filikaya bindi. Gemi subayı artık çileden çıkmıştı: - Sen mi? Senin karın mı? Ne seni tanırım ne karını, siz kimsiniz be? Ortalık iyice kararmıştı. Üst üste iki el silah sesi duyuldu. Kim kimi vurmuştu, belli değildi. Gece ansızın geliverdi. Bundan sonra olanlar belli olmadı... Kazadan yirmi gün sonraydı. Geçen bir geminin gözcüsü geminin kaptan köşküne rapor verdi: ‘Açıkta bir sandal var’. Geminin motorları durduruldu. Suya bir motor indirildi. Geminin kaptanı, 2. kaptanı yirmi gün önceki kazayı duymuşlardı. Giden motor geri döndü. Görevli subay kaptan köşküne çıktı: - Kaptanım. Sandal batan geminin sandalı. Kaptan heyecanla sordu: - İçindekileri aldınız değil mi? - Sandalda kimse yoktu kaptanım. - Nasıl kimse yoktu? - Sandal boştu. - Yiyecekleri mi bitmiş? - Hayır efendim, on günlük yiyecekleri ve suları varmış. - Ne olmuş peki? - Bilmiyoruz. Boş kovanlar vardı, biraz da kan. Raporunu yazdık. Kaptan durdu: - Yazık, dedi. Birbirlerine güvenlerini kaybetmişler. İkinci kaptan: “Ya sevgileri?” Kaptan “Güven olmadan sevgi de olmaz!” dedi. Gemi yoluna devam etti. [email protected] Azerbaycan Sivil Toplum Kuruluşlarõndan Sorumlu Konsey Başkanõ Guliyev’den değerlendirme ‘Protokoller zaten ölmüştü’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Azerbaycan Sivil Toplum Kuruluşlarõndan Sorumlu Konsey Başkanõ ve Milletvekili Azay Guliyev, Erivan yönetiminin Türkiye ile Ermenistan arasõnda normalleşmeyi öngören protokol- lerin onay sürecini dondurma kararõ almasõndan birkaç gün önce Cum- hurbaşkanõ Serj Sarkisyan’õn Mos- kova’yõ ziyaret ettiğine dikkate çekerek “Ben öyle düşünürüm ki, böyle bir karar alınması da te- sadüf değildir. Bu da Mosko- va’nın bir talebiydi” dedi. 24 Nisan sözde soykõrõmõ anma gü- nü öncesinde Türkiye’ye destek ver- mek ve aynõ zamanda “Fotoğraflarla Azerbaycan’da Ermeni Mezalimi” sergisinin açõlõşõ nedeniyle İzmir’e ge- len Guliyev, Erivan yönetiminin pro- tokollerin onay sürecini dondurma ka- rarõnõ Cumhuriyet’e değerlendirdi. Sözlerine, “Bu protokoller zaten ya- rı can (yarı ölü) doğmuştu. Bu ne- denle, protokollerin yaşama geç- mesi çok zor görünüyordu” şek- linde başlayan Guliyev, Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin daha son- raki gerekçeli kararõnõn da bu proto- kolleri zaten öldürdüğüne vurgu yap- tõ. Gulilev, Ermenistan, samimi ol- madõğõna işaret ederek “Ermenistan herhangi bir görüşmede ya da her- hangi bir süreçte samimi olma- mıştır. Aynı zamanda, şimdiye ka- dar Ermenistan uluslararası hukuk kurallarına da uymamıştır. BM Güvenlik Konseyi’nin dört kararı var, Azeri topraklarının derhal, bir an önce işgalden azad edilmesi yö- nünde. Ermenistan bunların hiç- birine uymamıştır. Şimdiki proto- kollerin uygulanmasını da yap- mayacaktı zaten” diye konuştu. ‘Moskova’nın talebi’ Ermenistan’õn hiçbir zaman ba- ğõmsõz politika yürütmediğini belir- ten Guliyev, “Onun bir ağabeyi var, patronu var. O da Rusya. Rusya ne yap dediyse onu yapar. Ben öyle düşünürüm ki, Ermenis- tan Cumhurbaşkanı Serj Sarkis- yan’ın birkaç gün önce Mosko- va’yı ziyaret etmesinin ardından böyle bir karar alınması da tesadüf değildir. Bu da Moskova’nın bir ta- lebiydi” görüşünü dile getirdi. Guliyev, sonunda bütün sorumlu- luğun Ermenistan’õn üzerinde kalmasõ gerektiğine belirterek şunlarõ söyle- di: “Bu protokolleri teşvik eden Türkiye’nin, ABD’nin Fransa’nın ve AB’nin sorumluluğu Ermenis- tan’ın üzerine vermesi gerekir.” OBAMA’NIN MESAJINA MUHALEFETTEN TEPKİ GELDİ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Ermeni soykõrõm id- dialarõnõn yõldönümü dolayõsõyla yayõmladõğõ mesaja MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli’den tep- ki geldi. Bahçeli, “ABD Başka- nı’nın ecdadımızı soykırımcı ola- rak suçlamayı sürdürdüğü ve Türk milletine yönelik olumsuz bakışını devam ettirdiği anlaşıl- maktadır. Kelimelerle oynama- sı bu durumu değiştirmemekte, Türk milletine yönelik suçla- malarında ısrarlı olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır” dedi. Bahçeli, ABD başkanlarõ tara- fõndan Türk milletine saygõsõzlõk ve iftira anlamõna gelen açõklamala- rõnõn bu yõl da yapõldõğõna dikkat çekti. Soykõrõm suçlamasõnõn hiç- bir şart altõnda kabul edilemeye- ceğini belirten Bahçeli, “Bu açık- lamada, ‘soykõrõm’ kelimesi ye- rine büyük felaket ibaresi kul- lanıldığı gerekçesiyle Obama’nın ülkemizi dikkate aldığına dair garabet bir sonuç çıkarmak ise ancak AKP kadrolarının sakla- nacağı bahane olacaktır” dedi. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen de Obama’nõn me- sajõnda, “büyük felaket” lafõnõn Ermenicesini kullandõğõnõ ve bunun da “soykırım” anlamõna geldiğini belirterek “O nedenle konuşma- sında sevinilecek bir taraf yok. Bu, bizim kabul edemeyeceğimiz bir şeydir” dedi. Azay Guliyev, “Böyle bir karar alõnmasõ da tesadüf değildir. Bu da Moskova’nõn bir talebiydi” dedi. CHP lideri Deniz Baykal, AKP’nin Yüce Divan’dan kaçmaya çalõştõğõnõ söyledi ‘AKP, RTE anayasası yapıyor’ TARKAN TEMUR CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal, “Bizim anayasamız TC Anayasası’dır. Şimdi AKP, RTE Anayasa’sı yapıyor. Biz 12 Ey- lül Anayasası’nı değiştirmek ve Türkiye’yi kurtarmak istiyoruz ama 12 Eylül Anayasası yerine RTE Anayasası da gelsin iste- miyoruz” dedi. Baykal, dün Yakacõk Meyda- nõ’nda düzenlenen Kartal Beledi- yesi Tapu Dağõtõm Töreni’nde yaptõğõ konuşmada, AKP’nin kent- sel dönüşüm projelerinin rant ama- cõ taşõdõğõnõ söyledi. Kentin yeni- lenmesi gerektiğini, ancak bu dö- nüşüm yapõlõrken yurttaşlarõn mağ- dur edilmemesi gerektiğini belir- ten Baykal, “O alanlarda 40 yıl yaşamış insanların var, şimdi oralar değer kazandı diye yaşa- yanların hukuki zafiyetleri kul- lanılıyor. Bu alanlar kentsel dö- nüşüm adı altında yandaşlara veriliyor” diye konuştu. Anayasa değişikliğinin gerçek- leşmesi halinde Anayasa Mahke- mesi’nin üyelerinin bir bölümünü TBMM’nin ve diğerlerini de Cum- hurbaşkanõ’nõn atayacağõnõ belirten Baykal, AKP’nin amacõnõn da Yü- ce Divan’da yargõlanmalarõnõn önü- nü kapatmak olduğunu söyledi. ‘CHP’yi susturamıyorlar’ CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal, “Herkesi korkutarak sustu- ruyorlar ama CHP’yi sustura- mıyorlar. Başbakan hesabı yap- maya başladı. Yol gözüktü. Abbas yolcudur yolcu. Bunu Başbakan da görmeye başladı. Başbakan Yüce Divan’a yani Anayasa Mah- kemesi’ne gidecek, bunun için de Anayasa Mahkemesi’nin de- ğiştirilmesini istiyor. Anayasa de- ğişecekmiş, hadi canım sende, sen paçayı kurtarmaya çalışı- yorsun” dedi. Anayasa değişikliğinde halka 30 soru sorulacağõnõ ve maddelerin tü- müne “evet” ya da “hayır” ceva- bõ isteneceğini söyleyen Deniz Baykal, “Sen Meclis’te teker te- ker oylattın. Milletin vekili ya- parken teker teker oyluyor da milletin aslı niye teker teker oy- lamıyor da toptan oylatmaya ça- lışıyorsun. Bunlar yanlış işler. Bu anayasa değişikliği, korku deği- şikliğidir. Yargılanma korku- sundan kaynaklanan bir telaşın değişikliğidir” dedi. Kartal Belediyesi Ekolojik Paza- rõ’nõ gezdikten sonra gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Baykal, ABD Başkanõ Obama’nõn 24 Nisan ko- nuşmasõna Başbakan Erdoğan’õn “Türkiye’nin hassasiyetlerine gö- re kaleme alınmış” yorumu yap- masõna da tepki gösterdi. CHP lideri Deniz Baykal, “Baş- bakan Erdoğan’ın böyle bir haksızlık karşısında siyasi kay- gılarla, Türkiye’ye yapılmış haksızlığı görmezlikten gelme- si, Başbakan’ın kendisini Tür- kiye’yi dünyaya karşı savunma yükümlülüğünden azade kıldı- ğının ifadesidir” dedi. Baykal, anayasa değişikliğinin amacõnõn demokratikleşme de- ğil, iktidardan düşme endişesi ta- şõyan hükümetin Yüce Divan’da yargõlanma korkusuna karşõ önlem olduğunu belirtti. Öğrenciler SBS’nin kaldırılmasını istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İlköğre- time devam eden öğrenciler, Seviye Belirleme Sõnavõ’nõn (SBS) kaldõrõlmasõnõ istiyor. Türk Eğitim-Sen, öğrencilerin gözüyle SBS’yi değerlendirmek, sõnavdan nasõl etki- lendiklerini ortaya koymak amacõyla bir anket yaptõ. Gazi Üniversitesi Sosyoloji Bölü- mü’nün uyguladõğõ ankete Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Kayseri ve Şanlõurfa’dan ilk- öğretim 6., 7. ve 8. sõnõfa devam eden 700 öğ- renci katõldõ. Çoğunluğu SBS’ye girecek öğ- rencilerin yanõtladõğõ anket sonuçlarõna göre, SBS’nin okula devamõ “olumlu yönde” etki- lediğini düşünen öğrencilerin anket içindeki oranõ yüzde 64.2 olarak belirlendi. “SBS hakkındaki düşünceleri” sorulan öğrencilerin yüzde 47’si “her sene sınava gi- rilmesinin stres yattığını” ifade etti. Öğrenci- lerin yüzde 36.2’si SBS’nin “gayet iyi bir sis- tem” olduğunu, yüzde 4.8’i “öğrencilerin dü- zeyine uygun bir sistem olmadığını”, yüzde 7.8’i “adil bir sistem olmadığını” belirtti. DSP Genel Başkanõ Türker, başbakan olmak için genel başkan adayõ olacağõnõ açõkladõ ‘Hiçbir partiyle birleşmeyeceğiz’ İstanbul Haber Servisi - Demo- kratik Sol Parti (DSP) 8. Olağan İs- tanbul İl Kongresi’nde halen il baş- kanõ olan Mustafa Aslan delege oy- larõnõn çoğunu alarak yeniden İs- tanbul İl Başkanõ seçildi. DSP Genel Başkanõ Masum Türker, DSP’nin bundan sonra hiçbir parti ile birleş- meyeceğini belirterek “Demokratik sol düşünce, sol ruh asla ölmeye- cektir. DSP ülkeyi bataklıktan kurtaracak tek partidir” dedi. Tür- ker, DSP’nin kurucusu eski başba- kanlardan Bülent Ecevit’ten sonra yeniden partinin iktidara gelmesini is- tediklerini ve 6 Haziran’da yapõlacak kurultayda genel başkan adayõ ola- cağõnõ da açõklayarak “DSP’nin baş- bakan adayı olmak için genel baş- kanlığa adayım” diye konuştu. Kadõköy Caferağa Spor Salo- nu’nda dün gerçekleştirilen ve İl Başkanõ Aslan ile Haydar Aktaş ve Osman Güner’in yarõştõğõ kon- grede 368 delegeden 283’ü oy kul- landõ. Seçime liste ile giren Mustafa Aslan 236 oy alarak yeniden il başkanlõğõna getirilirken Haydar Aktaş 21 oy aldõ. Genel kurulda tek başõna yarõşan Osman Güner’e ise 2 oy çõktõ. İl yönetimine seçilen isimler arasõnda Sibel Savacı, mil- letvekili Hüseyin Mert’in ablasõ Aylin Açar dikkat çekti. Kongreye genel başkan yardõmcõ- larõ Tufan Bural, Bayram Serdar Savaş, Önder Aksakal ile Genel Sayman Mecit Şekercioğlu, Genel Sekreter Yardõmcõsõ Soydal Sılay, DSP İstanbul Milletvekilleri Ayşe Ja- le Ağırbaş, Hasan Macit, Hüseyin Mert, parti meclis üyeleri, ilçe baş- kanlarõ ile çok sayõda partili katõldõ. Ecevit’in fotoğraflarõnõn asõlõ ol- duğu kongre salonunda sõk sõk “Baş- bakan Türker”, “Ecevitler ölmez, parti bölünmez” sloganlarõ atõldõ. Açõlõş konuşmasõnõ yapan DSP İs- tanbul İstanbul İl Başkanõ Aslan, “AKP Türkiye’nin başına gelmiş en büyük felakettir, ülkeyi bu fe- laketten DSP kurtaracaktır” dedi. Kongrenin divan başkanlõğõna seçi- len Hasan Macit ise Türkiye’de tek adam yönetimine giden yolun kilo- metre taşlarõnõn döşendiğini, yasama, yürütme ve yargõnõn bağõmsõz olmasõ gerektiğini ancak AKP hükümetinin yargõyõ ele geçirmek için çalõşmala- rõnõn olduğunu kaydetti. “Ecevitler ölmez, DSP elbette bölünmez, çök- mez elbette, hepiniz birer Ecevit- siniz” diye konuşmasõna başlayan Türker’ “DSP’yi bölmeye çalıştılar. Şimdi dönüp baksınlar 12 Ey- lül’den sonra kurulmuş en eski, 25 yaşındaki tek parti DSP’dir” dedi. CHP Genel Başkanı Baykal, Kartal Bele- diyesi Eko- lojik Paza- rı’nı geze- rek esnafın sorunlarını dinledi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Caferağa Spor Salonu’nda dün gerçekleştiri- len 8. Olağan İstanbul İl Kongresi renkli gö- rüntülere sahne oldu. (SİBEL BAHÇETEPE) İstanbul Haber Servisi - AKP’nin hazõrladõğõ anayasa değişikliği paketini değerlen- diren hukukçular, paketin Türkiye’yi demokratik hu- kuk devleti anlayõşõndan uzaklaştõrarak, parti devleti- ne dönüştüreceği uyarõsõnda bulundu. AKP’nin amacõnõn “yargıda parti patronajı” yaratmak olduğunun altõnõ çizen hukukçular,“Paketle Türkiye önce 3. Meşrutiyet dönemine ardından da baş- kanlık sistemi adı altında imparatorluğa gider” dedi. Üsküdar Demokrasiyi Güçlendirme Birliği Platfor- mu’nca dün Altunizade’deki Petrol-İş Sendikasõ Genel Merkezi’nde düzenlenen “Anayasa değişikliği bilgi- lendirme paneli”nde konu- şan Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Koca- sakal, anayasa değişikliği paketinin Türkiye’yi geriye götüreceğini ifade ederek, “Kabul edilen anayasa da dikta anayasası olur” uyarõ- sõnda bulundu. Anayasanõn bir siyasi partinin ihtiyaçlarõ doğrultusunda hazõrlanmasõ- nõ da eleştiren Kocasakal, “Bu paket AKP’nin yargı hazımsızlığını giderme, yargıyı yeme anayasasıdır” dedi. Galatasaray Üniversite- si Öğretim Üyesi Doç. Dr. Korkut Kanadoğlu, AKP’nin demokrasi ve yargõ bağõmsõzlõğõ adõna yapmak istediği değişikliklerin dün- yanõn hiçbir demokratik ül- kesinde bulunmadõğõna dik- kat çekti. Kanadoğlu, paketin AKP’nin “Kapatma dava- sından nasıl kurtulurum, otoriter devlet yapısını na- sıl kurarım, yargıyı nasıl etki altına alırım” sorularõ- na yanõt bulduğunu söyledi. Avukat Ceyhan Mumcu, paketin yürürlüğe girmesi durumunda Türkiye’nin bir parti devletine dönüşeceğini belirterek, amaçlananõn hu- kuk dõşõlõklara meşruiyet ka- zandõrmak olduğunu söyledi. İstanbul Haber Servisi - Eski YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, AKP tarafõndan gündeme getirilen ve TBMM’de gö- rüşmeleri süren anayasa de- ğişikliğini eleştirerek, “Öz- gürleşmenin, demokratik- leşmenin tersine sivil darbe yapılıyor” dedi. Gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu da “Yargıya ve TSK’ye karşı yürütülen operasyonun ar- kasında yolsuzluk ekono- misinin aklanması yatıyor” ifadesini kullandõ. Milli Birlik Hareketi tara- fõndan Taksim Hill Otel’de düzenlenen panele konuşma- cõ olarak katõlan Eminağaoğ- lu, Anayasa teklifinin hükü- met tarafõndan hazõrlanama- yacağõnõ belirterek, “Bugün ortaya çıkan anayasa AKP anayasası olmuştur. Bu anayasa taslağı bir asker tarafından hazırlansa ya da elinde yakalansa askeri darbe girişimi olarak ad- landırılır” dedi. Gazeteci Mollaveisoğlu ise tarikatçõ sermaye ile kü- resel sermayenin işbirliği içinde olduklarõnõ söyledi. ‘Paket 3. Meşrutiyet’e götürür’ EMİNAĞAOĞLU ‘Sivil darbe yapılıyor’ DOÇ. KOCASAKAL TÜRK EĞİTİM-SEN ANKETİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle