19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Zor Günlerde: Tahlisiye Sandalı... Gemi batıyordu. Kaptan anons yapıyordu: - Batıyoruz. Herkes tahlisiye sandallarına binecek. Panik yapmayın. Emirlere uyun. Kaptanı dinleyen yoktu. Pa- nik yaygındı. Herkes telaşla bir yana koşuyordu. Kimisi yakınlarını arıyor, kimi- si değerli eşyalarını çantasına koyuyordu. Sandalların önü telaşlı kala- balıklarla dolmuştu. Gemi subayları paniği yatış- tırmaya, yolcuları düzene sok- maya çalışıyordu. Yüklenen sandalların indiril- me çalışmaları başlamıştı. Aksilikler birbirini izliyordu. Bir sandal dengesini kaybet- ti, denize düştü. Bir diğerinin indirme halatları birbirine dolandı. Birine gereğinden çok insan dolmuştu. Subay çaresizce ba- ğırıp duruyordu. Gemi hızla batıyordu. Ve gemi battı. Denizde bir sandal vardı. Sandaldaki dokuz kişi kurtul- muştu. Korkulu gözlerle çevreye ba- kıyor, neden başka sandal ol- madığını düşünüyorlardı. Sandalda bir gemi subayı vardı, bir de lostromo. Yedi kişi yolcuydu. Hepsi erkek. Gemi subayı “Ne yazık” dedi, “Sandallar devrildi, bir biz kal- dık.” Yolculardan birisi “Karım” dedi, “Son ana kadar yanım- daydı, son anda bir subay onu başka sandala bindirdi’. Sandaldaki subay konuştu: - Bu sandallar kurtarma amaçlıdır. Her sandalda bir ay yetecek su ve yiyecek vardır. Bir de işaret tabancası ve işa- ret fişekleri. Can yelekleri 15 ki- şiliktir. Benim de tabancam var ve yedi mermim. Eğer disiplinli olursak kurtuluruz. Sandalda birinin komutan olması gerekir. - Siz zaten gemi subayısınız, dedi şişman birisi. Ben banka- cıyım, bu işleri bilmem. Komu- tanın siz olmanız gerekir. Gemi subayı öbürlerine bak- tı: - Herkes kabul ediyor mu? Hepsi de başlarıyla kabul et- tiklerini belirttiler. Gemi subayı, “Lostromo da yardımcım oluyor” dedi. - Şimdi suyu ve yiyecekleri idareli kullanacağız. Hepsini günlük paylara böleceğiz. Her işimizi paylaşarak yapacağız. Tamam mı? Tamamdı. Herkes durumun kötülüğünü görüyordu. Kurtu- luşun yolu dayanışmaydı. Baş- ka bir yol olmadığını hepsi de görüyordu. Güneş yükselmeye başla- mıştı. Sandalın çevresinde do- laşan yüzgeçleri dehşetle fark eden birisi bağırdı: - Köpekbalıkları. Sandalın komutanı olan gemi subayı “Görüyorum” dedi, “At- lantik’teyiz, normal”. Yolculardan birisi, - Ben market işletiyorum. Yi- yecek ve suyun dağıtımını ya- pabilirim. Uygun bulundu. Özellikle su önemliydi. Yiyecekler, kurutulmuş et, peksimet, tuz hapları, kurutul- muş sebzelerdi. Şişman bankacı: - Ya bir ayda kurtulamaz- sak? dedi. Yolcular biraz öfkeli ona bak- tılar. İşletmeci olduğu öğrenilen birisi: - O zaman belki seni yeriz, dedi. Tuhaf bir sessizlik oldu. Sözlerin sahibi hemen dü- zeltti: - Kusura bakmayın, şaka ya- payım dedim, elbette bir gemi geçer. Gemi subayı: - Bu hattan az gemi geçer. Duruma göre, balık oltaları da var sandalda, dedi. - Ya su ne olacak? Suyumuz biterse. Orta yaşın üzerindeki bir yolcu korkuyla sordu bu soru- yu. - Belki yağmur yağar, dedi birisi. Suyu toplarız. Korkulu bir sessizlikle ilk ge- celerini geçirmeye hazırlandılar. (DEVAMI MI? HAFTAYA...) [email protected] ‘Halktan korkuyorlar’ UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’õn anayasa değişiklik pa- keti içindeki tartõşõlan maddeleri hal- koyuna ayrõ sunmaya cesaret edeme- diğini söyledi. Baykal, anayasa deği- şiklik paketinin bugün TBMM Genel Kurulu’nda başlayacak görüşmeleri sõ- rasõnda hükümete paketin ikiye ay- rõlmasõ yönünde yeni bir çağrõ yap- mayacağõnõ da belirterek “Hükümet çağrı dinleyecek halde değil. Halkın tartışmalı maddeleri reddetmesin- den korkuyorlar” dedi. Baykal, Cumhuriyet’e anayasa paketi ile ilgili görüşlerini aktardõ ve bugün TBMM’de yapacağõ konuş- manõn ipuçlarõnõ verdi. “Konuşma- nızda hükümete son bir çağrı ya- pacak mısınız” sorusuna ilişkin Bay- kal, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Hü- kümet çağrı dinleyecek durumda değil ki. Bunun sorumlusu da Baş- bakan. Biz de hem yarınki (bugün) hem de bundan sonraki konuşma- larımızda bunun neden olmadığını halka ısrarla anlatacağız.” Anayasa paketinin Anayasa Mah- kemesi, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu ve siyasi partilerin kapatõl- masõna ilişkin hükümlerini içeren üç maddesinin toplumda ciddi tepki çek- tiğine ve tartõşma yarattõğõna vurgu ya- pan Baykal, “Bu tartışılan madde- lerin diğerlerinden ayrı referan- duma sunulmasını önerdik. Doğal olanı da aralarında bağlantı bulu- nan maddelerin ayrı bir grup şek- linde hazırlanıp sunulmasıdır. Ve- nedik Komisyonu’nun öngördüğü de budur. Halkın, toplumun talebi de odur. Demokrasinin gereği de odur. Seçmenin özgür, doğru karar alabilmesinin gereği de odur. Ancak bu tartışılan maddelerle diğer mad- deleri ayrı ayrı sunma önerisi Baş- bakan tarafından reddedildi. Bu durumun herkes tarafından anla- şılması lazım. Ben de konuşmamda bunu yapacağım” dedi. CHP’nin paketin üç maddesinin ayrõlarak oylanmasõ önerisinin ger- çekleşemeyeceğinin ortaya çõktõğõnõ belirten Baykal, sözlerine şöyle devam etti: “Bu olmayacak. Niçin olma- yacak? Çünkü Başbakan istemiyor da ondan olmayacak. CHP bunun olabilmesi ve paketteki maddelerin önemli bir kısmının bizim desteği- mizle tamamlanabilmesi için bir öneri yapmıştı. ‘Sulandõrmaydõ, kur- nazlõktõ’ gibi laflarla buna karşı çıkmak ipe un sermektir. İstense ya- sal olanak da vardır bunu yapmak için. Buna rağmen yapılamıyor. Yapılamayışının nedeni Başba- kan’ın reddedişidir. Başbakan bu- nu makul gösterebilmek için hiç ge- çerliliği olmayan gerekçeler, baha- neler bulmaya çalışıyor. Bunların hiçbir geçerliliği yok.” Erdoğan ve hükümetin paketin bö- lünmesine karşõ duruşunun herkes tarafõndan anlaşõlmasõ gerektiğini be- lirten Baykal, bugünkü konuşmasõnõn ana ekseninin de bunun üzerine ku- rulacağõnõ belirterek şunlarõ söyledi: “Başbakan niçin istemedi, çünkü Anayasa Mahkemesi ve HSYK’yi AKP etkisine alacak olan tartışmalı maddeleri, tartışılmayan maddele- rin arkasına gizlemek istemektedir. Tartışılan maddeleri ayrıca hal- koyuna sunmaya cesaret edeme- miştir. Halkoyuna açıkça sadece on- ları sunduğu zaman onların red- dedilmesinden korkmuştur ve bu korkusu nedeniyle halkın, vatan- daşın, seçmenin doğru karar alma şansını onlardan esirgemiştir. Ya- ni, halkın hak ettiği ‘ayrõ ayrõ sorun, ayrõ ayrõ cevaplayayõm’ anlayışına destek olamamıştır, fırsat vereme- miştir, ondan kaçmıştır. Bunu ‘mil- li irade’ sözünü dilinden düşürme- yen bir siyasetçi yapıyor. Ben bu çe- lişkiyi ortaya koymak istiyorum. Halka saygısı olan, soruyu doğru so- rar. Hiçbirimiz ‘halkoyuna gitme- yelim’ demiyoruz. Gidelim ama doğru düzgün gidelim. Başbakan yapmayacak. Yapmamak istemesi de korkusundandır. Referandum korkusu bu paketi bir arada hal- koyuna sunmasına yol açmıştır. Bu demokrasiye uygun değildir, halka saygı anlayışıyla bağdaşmaz. Demokrasiyi halka indirgeyen bir insanın, bu konuları ayrı ayrı göze alması gerekir. Ama bu konuda Başbakan demokrasi konusunda sı- nıfta kalmıştır.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlõk sisteminin genel seçim süre- cinde Türkiye’nin gündemine yeniden gelebileceğini belirte- rek “Yepyeni bir anayasayla, halkımız bize bu yetkiyi ve- rirse bunlar gündeme gelebi- lir ve bunlar tartışılabilir, konuşulabilir” dedi. ATV ve NTV’de televizyon programlarõna katõlan ve gün- deme ilişkin sorularõ yanõtlayan Erdoğan, 2011’de, seçim kam- panyasõnda halkõn karşõsõna yep- yeni bir anayasa değişikliğiyle çõ- kabileceklerini söyledi. Önü- müzdeki dönemde Türkiye’nin önüne başkanlõk sisteminin de gelebileceğini belirten Erdoğan, “Yepyeni bir anayasayla, hal- kımız bize bu yetkiyi verirse bunlar gündeme gelebilir ve bunlar tartışılabilir, konuşu- labilir” dedi. Sistemin rahat ça- lõşmasõ açõsõndan bu olaya sõcak baktõğõnõ anlatan Erdoğan, bu noktada ABD’deki uygulamaya bakõlabileceğini söyledi. ‘Yarı başkanlık var’ ABD’de başkanõn teklifler yaptõğõnõ, ancak Kongre onayõ olmadan hiçbir kararõn alõna- madõğõnõ vurgulayan Başba- kan Erdoğan, “Bizde ise bunun tam tersi. Biz bunu getirip parlamentoya sunmuyoruz. Kararı yürütme olarak biz veriyoruz. Biz nereye devre- diyoruz? Bunun kararını par- lamento versin. Eğer biz ger- çek anlamda hakikaten kuv- vetler ayrılığını savunuyor- sak, gerçek anlamda kuvvet- ler ayrılığı orada var” dedi. Bir başka soru üzerine aslõn- da Türkiye’nin mevcut yapõ- sõnda yarõ başkanlõğõn olduğu- nu ifade eden Erdoğan, cum- hurbaşkanõnõ halkõn seçmesine yönelik düzenlemenin başkan- lõk sistemine geçişin “bir alış- tırması” olduğunu söyledi. Bu sistemle birlikte bakan sayõsõnõn 14-15’e düşeceğini, bir ya da birkaç bakan yardõmcõsõ maka- mõnõn oluşturulacağõnõ ve sis- temin daha güçlü çalõşma ola- nağõ yakalayacağõnõ ileri sü- ren Erdoğan, “Sizin kafanız- da bir proje olduğu çok bel- li” sözleri üzerine, “Model var tabii” dedi. Anayasanõn bu yönde değiştirilmesinde bir zo- runluluk görüp görmediğinin sorulmasõ üzerine Erdoğan, 2011’den sonraki süreçte bunu halka götürebileceklerini, hal- kõn kabul etmesi halinde bu adõmõn atõlacağõnõ söyledi. “Bu sözleriniz üzerine ‘Baş- kanlõk sistemini kendisi için düşünüyor’ gibi değerlendir- meler gelecek. Ne yanıt vere- ceksiniz” sorusunu da yanõtla- yan Erdoğan, şöyle konuştu: “Önümüzdeki süreçte, kim öle, kim kala? Burada ‘Yarõn şöyle olacak’ deme hakkını kimse kendinde bulmamalı. Şahsımla alakalı ben bu alan- da şu anda bir şey söylemem, söyleyemem. Ama böyle bir şeyi halkım kabul eder, baş- kanlık sistemi olarak konu- şuyorum şahıs olarak değil, ondan sonrası ayrı.” Erdo- ğan, 2011 seçimlerinde konuyu gündeme getirebileceklerini, halktan destek alõrlarsa uygu- lamaya geçebileceklerini söy- ledi. Başkanlõk sistemi üzerin- de detaylõ çalõşma yapmadõk- larõnõ, kendisinin “biraz” ça- lõştõğõnõ anlatan Erdoğan, aday olup olmayacağõ yönündeki so- ruya “O günün şartları ne ge- tirir ne götürür, bilinmez” yanõtõnõ verdi. ‘Geri dönüş yok’ Erdoğan, anayasa değişiklik paketi konusunda çalõşmanõn ar- tõk Anayasa Komisyonu’ndan da geçtiğini belirterek, “Şu an- da zaten bundan sonra bir su- landırmadır, bir şark kur- nazlığıdır. Ve geri dönüş filan söz konusu değil” dedi. CHP’nin uzlaşma çağrõlarõna “geri adım atmayacakları” mesajõ veren Erdoğan, “CHP’nin tavrı samimiyetsiz ve çirkin. Cumhurbaşkanı’na yaptıkları çağrı, Cumhur- başkanı’nı mindere çekme yöntemidir. Şark kurnazlığı dediğimiz budur” diye ko- nuştu. Anayasa değişikliği pa- keti konusunda partisinden fi- re olabileceğini düşünmediği- ni söyleyen Erdoğan, Ankara milletvekili Mehmet Zekai Özcan’õn istifasõnõn anõmsa- tõlmasõ üzerine “Ne olacağı belli olmaz. Arkadaşımızın böyle bir kararı olmuş. Böy- le bir karar almaması gere- kirdi” dedi. Yargõtay Cumhu- riyet Başsavcõsõ Abdurrah- man Yalçınkaya’nõn anayasa değişikliği konusundaki açõk- lamalarõnõn anõmsatõlmasõ üze- rine de Erdoğan, “Bu ihsası reydir. Bu tür makamların açıklama yapmalarını doğru bulmuyorum. Bunlar aşırı yorumlardır. Savcı, hâkim kararıyla konuşmalı, somut kararlar ortaya koymalı. Yo- rum yaparsanız ülkeye zarar verirsiniz” dedi. ERDOĞAN, BAŞKANLIK SİSTEMİNE İLİŞKİN TARTIŞMAYI SEÇİM SÜRECİNDE GÜNDEME GETİRECEK ‘Son çağrı yok’ Baykal, “Son bir çağrı yapacak mısınız” so- rusuna ise şu yanıtı verdi: “Hayır, artık du- rumu anlatacağız. Durumun anlaşılması la- zım. Başbakan 27 soruya tek cevap istiyor. Her soruya ayrı cevap verilmesine ya da bir- biriyle alakalı konuların ayrı sorulmasına karşı çıkıyor. Halkın doğru tercih yapma- sından çekindiği için böyle yapıyor. Bu bir AKP anayasasıdır. Bu şekilde anayasa ya- pılamaz. Biz de halka bunu anlatacağız.” Genel kurulda yapılacak oylamada CHP’nin pakete karşı çıkacağını belirten Baykal, AKP’den fire çıkıp çıkmayacağı sorusuna “AKP içinden sağduyulu millet- vekillerinin çıkacağını umut ediyoruz” yanıtını verdi. Erdoğan’ın, önceki gece katıldığı bir televizyon kana- lında paketin ayrılıp ayrılmamasına TBMM’de kabu- lünden sonra Cumhurbaşkanı’nın karar verebileceği şeklindeki sözlerine de karşılık veren Baykal, “Biz da- ha sürecin başında Cumhurbaşkanı’na bu yönde çağrı yaptığımızda Başbakan ‘Bu Meclis’in işi’ diyordu. Şimdi kendisi tam tersini yapıp ‘Cumhurbaşkanı ayı- rabilir’ diyor” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Anayasa değişiklikleri her zaman büyük konsensüsle olmuyor” sözlerine de yanıt veren Baykal, “Cumhur- başkanı’nın bu açıklamaları maalesef bir siyasi parti zihniyeti içinde olduğunu göstermektedir” dedi. Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gitme- me şartõnõ kabul etmesi koşuluyla paketin ay- rõlmasõna sõcak baka- bilecekleri yönündeki açõklamalarõna da tep- ki gösteren CHP lideri, “Bu sözler, hazırladık- ları düzenlemelerin anayasaya aykırı oldu- ğunu itiraf etmekten başka bir şey değildir. Hem anayasaya aykırı yapacaksınız hem de gelip bize ‘aman bunu Anayasa Mahkeme- si’ne götürmeyin’ diye- ceksiniz. Bu olmaz” diye konuştu. Baykal, şunlarõ söyledi: “Bir defa anayasaya aykırı iş yapıyorlar. Anaya- saya aykırı düzenle- meler yapmak huku- kun neresinde var, de- mokrasinin neresinde var? Temel hak ve öz- gürlüklerin neresinde hukuku ihmal etmek, reddetmek, yok say- mak var. Hukukun dayandığı asıl temel anayasa değil mi? Anayasayı çekince hu- kuk tartışmalı hale gelmiyor mu? Hukuku ihlal etmeyi -eğer bun- lar tarafından yapılı- yorsa- doğal görüyor- lar. Hukuk ihlalinden şikâyet etmeyi de suç- muş gibi gösteriyorlar. Hukuka dayanmayan özgürlük olur mu?” CHP lideri Deniz Baykal, Meclis’te bugün yapacağõ konuşmasõnõn ipuçlarõnõ verdi ‘AKP içinden sağduyulu milletvekilleri çıkacak’ ‘ARINÇ’IN SÖZLERİ ANAYASAYA AYKIRI İŞ YAPTIKLARININ İTİRAFI’ TOBB’a da çatan Erdoğan, işsiz- liğin çözümü için 1 milyon 300 bin TOBB üyesinin 1’er kişilik is- tihdam yaratması yönündeki çağrısının karşılıksız kaldığını anımsattı. “Talepleri hiç bitmi- yor, hep vereceksin” diyen Er- doğan gazetecilerin bedelli as- kerlikle ilgili gelen e-postaları anımsatmaları üzerine, “Gönde- rilen talepleri klasörleyip Genel- kurmay ile Milli Savunma Bakanlı- ğı’na gönderseniz iyi olur” dedi. Er- doğan, konuyla ilgili olarak Milli Sa- vunma Bakanlığı ve Genelkurmay ile görüşmeden bir açıklama yapmasının doğru olmayacağını ifade etti. Kıbrıs’taki seçimleri de de- ğerlendiren Erdoğan, Türki- ye’nin Kuzey ve Güney ara- sındaki görüşmelerin devamlı- lığının esas olduğunu, garan- tör ülke olarak Türkiye’nin sürecin devamını istediğini, KKTC Cumhurbaşkanı seçi- len Derviş Eroğlu’nun da hem kendileriyle görüşme- sinde hem de açıklamaların- da benzer mesajlar verdiğini söyledi. Kıbrıs’ta farklı bir sü- reç işleyeceğini düşünmediğini belirten Erdoğan, “Benim ar- zum sorunun yıl sonuna kadar çözülmesidir” dedi. BEDELLİ ASKERLİK İSTEKLERİNİ GENELKURMAY’A GÖNDERİN KIBRIS’IN YIL SONUNA KADAR ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ Gözü başkanlıkta
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle