Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2010 PAZARTESİ
4 HABERLER
2000’Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Abdülcanbaz...
Münih’teyim.
Rehberim, “Sizi küçük bir restorana
götürmek istiyorum” diyor. Gidiyoruz.
Restorante Alla Turca.
Vitrine bakıp şaşıyorum.
Büyük boyda Abdülcanbaz vitrinde
duruyor.
İçerde de Abdülcanbaz, Cihanyandı
Saliha figürleri.
Sahibi Modalı. “Ustadan da izin alamadık
ama, hayranıyız” diyor.
Dönüşte sevgili Turhan Selçuk’a
söylüyorum.
Anlayışla gülüyor. Hoşgörüyle.
Abdülcanbaz.
Bir karikatüristin yarattığı tip değildir.
Abdülcanbaz canlı bir insandır.
Bizdendir. Bizden biri.
Halk çocuğu.
Bizim mahallenin çocuğudur.
Delikanlı.
Az konuşur, çok düşünür.
Doğrunun yanındadır.
Zalime karşıdır. Zalimlere hep karşı
durmuştur.
Zulme karşı çıkarken cesurdur.
Gücünü silahtan almaz.
Gücünü bileğinden alır.
Cezayı Osmanlı tokadıyla verir.
Gözlüklü Sami ile savaşımdadır.
Sahtekâr, entrikacı, yalancı, hakyiyici
Gözlüklü Sami ile uğraşması gerekir de
ondan.
Yaşamayı sever.
Yaşamdan alması gereken keyfi alır.
Çelebidir, hoşgörülüdür, insandır.
Uğraşı kendisi için değildir.
Kendi çıkarını hiç düşünmez.
Bu çağın insanı değildir.
Her çağın insanıdır.
Her çağın dürüst isyancısıdır.
Spartaküs’tür. Don Kişot’tur.
Abdülcanbaz’dır.
Kendine güvenir, yanında yer alan dürüst
insanlara da.
Entrika çevirmez. Açıktır.
Dostluğu da bellidir, düşmanlığı da.
Hedefi mi? İnsanca bir yaşamdır.
İnsanca bir yaşam.
Sade, temiz, alçakgönüllü bir insan
yaşamı.
Kadınlarla erkeklerle, eşitlikle, hakça bir
yaşam.
Çocuklarla, gençlerle, yaşlılarla sevgi dolu
bir yaşam.
İstediği budur.
Uğraşı budur.
Uğraştığı budur.
Kararlıdır.
Yolundan dönmez.
Kimseyi yarı yolda bırakmaz.
Karakteri sağlamdır.
Yolun başında neyse yolun sonunda da
odur.
İşte bir insanın yaşamındaki en büyük ödül
budur.
Kişinin kendine vereceği en büyük ödül.
Yolun başında neysen yolun sonunda da o
olmak.
Abdülcanbaz mı?
Turhan Selçuk’un kendisidir...
erdalatak@gmail.com
CHP Genel Başkanõ Baykal, Türkiye’nin dünyada en fazla işsizi olan ülke haline geldiğine dikkat çekti
‘Küçülmedönemibaşladõ’
Türkiye’de işsizliğin patladõğõnõ
ifade eden Baykal, Türkiye’nin dün-
yada en fazla işsizi olan ülke haline
geldiğine dikkat çekti. İşsizliğin ya-
tõrõmla çözüleceğini belirten Baykal,
“Türkiye’de milyonlarca insan sı-
kıntının içerisinde ama bu sıkıntı-
yı yaşamayanlar da var. İktidar
mensupları, iktidara yakın olanlar,
iktidarın aile mensupları onlar bu
sıkıntıyı yaşıyorlar mı? Onlar kre-
di kartı borçlarını ferdi kredi bor-
cunu ödeyemeyenler arasında mı?
Elinizi vicdanınıza koyun söyle-
yin, bunların yola çıkarken söyle-
diği maneviyata önem veren, dü-
rüstlüğe, emeğe, alın terine önem
veren, helali, yetim hakkını bilen bir
anlayışla işbaşında olduklarını söy-
leyebilir misiniz?” dedi.
Baykal, 292 milyon dolara satõlan
TEKEL’in bir tesisinin 900 milyon
dolara başka bir şirkete devredildiği-
ni, Telekom’un yõllõk kârõna Lübnanlõ
Hariri’ye devredildiğini ardõndan da
kurumlar vergisinin yüzde 3’e indi-
rildiğini anõmsattõ. Baykal, “Yani ne
oldu, bunlar kimin cebine gitti.
Bunlar Hariri’nin mi cebine gitti?
Yoksa Türkiye’de birilerinin mi
cebine gitti? CHP iktidara gelecek
ve işte o zaman bütün bunların he-
sabını hep beraber soracağız. Deniz
Feneri olayını biliyorsunuz. Al-
manlar bunu yargıladılar hükme
bağladılar. Bize de yazı yazdılar.
‘Sizde elebaşlarõ’ dediler. Bizde hâ-
lâ bir şey yok” dedi.
Camiye, kõşlaya, yargõya siyaset so-
kulmamasõ gerektiğini vurgulayan
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Caminin içerisine siyaseti sokma-
yalım. Siyasetle dini ayırmak lazım.
Bu konuda bu günkü iktidarın cid-
di hataları var. Türkiye’nin sıkın-
tısı buradan kaynaklanıyor. Kışla-
ya siyaset sokmayacağız. Askerlik
ayrı siyaset ayrı. Hiçbir siyasi an-
layış silahlı kuvvetleri kendi anla-
yışına çekmeye yönelmemelidir.
Eğer siyasetle ordu ilişkisi çığrından
çıkarsa, Allah muhafaza Balkan Sa-
vaşı’nda başımıza gelenler olur.
Siyaset mahkemeye de girmemeli-
dir. Eğer mahkemeye şu veya bu bi-
çimde siyaseti sokarsak, bunun acı-
sını hepimiz birlikte çekeriz. Din-si-
yaset, ordu-siyaset ilişkisinde yap-
tığın yanlışı, hukuk-siyaset ilişki-
sinde de yaparsın. Bunun da çok
ağır bedeli olur. Sen hükümetliği-
ni yapacaksın mahkeme mahke-
meliğini yapacak.”
‘Hukukun ırzına geçmeye ne
hakkın var?’
Habur’da PKK’lilerin Türkiye’ye
dönüşü sõrasõnda pazarlõk yapõldõğõnõ
ifade eden Baykal, “Cumhuriyet ta-
rihi boyunca sanığın ayağına gitmiş
bir mahkemeyi hatırlayanınız var
mı? Ne oldu, seyyar mahkeme ku-
ruldu çadır mahkemesi kuruldu, ça-
dır mahkemesi olur mu, çadır ti-
yatrosu olur ama çadır mahkeme-
si olur mu? Çadır mahkemesi ol-
durttu. Kim oldurttu? Danıştay
mı? Yargıtay mı? HSYK mi? Kim
oldurttu kim? Hükümet, senin ne
işin var kardeşim hukukun içinde
PKK’liyi himaye edeceğim diye
hukukun ırzına geçmeye senin ne
hakkın var” diye konuştu.
Meclis’in tablosu
Baykal, şöyle devam etti: “Parla-
mentoda 550 milletvekili var. Ben
dedim ki 608 tane de bunlarla ilgi-
li takibat var. Bunların sözcüsü bir
değerli genel başkan yardımcısı
çıkmış diyor ki 608 tane değil, 587
tane. Evet 587 dosya. Ama her dos-
yanın içerisinde birden fazla suç ol-
duğu için ben de yanlış söylemişim,
aslında 668 tane var. Böyle bir tab-
losu olan bir Meclis, kendisini yar-
gılayacak olanları seçip tayin ede-
cekmiş. Anayasa Mahkemesi’ni de
bunlar yapacakmış. Anayasa Mah-
kemesi yarın belki seni Yüce Divan
olarak yargılayacak.”
Erdoğan Türkiye’nin 2. Dünya Savaşõ sõrasõnda 1 milyon Roman’a kucak açtõğõnõ söyledi
‘Bu toprakta ırkçılık olmaz’
Başbuğ, ‘Balyoz’ iddialarõnõ ‘yaşanan olaylarõn en önemlilerinden biri’ diye niteledi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Genelkur-
may Başkanõ Orgene-
ral İlker Başbuğ, isti-
fa iddialarõna “Böyle
bir şey kesinlikle ne
konuşulmuştur, ne
tartışılmıştır, ne yan-
sıtılmıştır” diye yanõt
verdi. Başbuğ, bal-
yoz planõ konusuda
da “Olay ciddidir
ve bugüne kadar
belki yaşanan olay-
ların en önemlilerin-
den birisidir” dedi.
Milliyet Ankara Tem-
silcisi Fikret Bila’ya ko-
nuşan Başbuğ, irtica ile mücada-
le eylem planõ konusunda soruş-
turmanõn sürdüğünü söyledi. Baş-
buğ, “İddia edilen belge, 12 Ha-
ziran 2009 tarihinde bir gaze-
tede yayımlandı. Aynı gün sa-
at 10.50’de Genelkurmay As-
keri Savcılığı’nda soruşturma
başlatıldı. Şimdi bu sürat çok
önemli. Bakın Genelkurmay
Başkanlığı aynı gün, neredey-
se bir kaç saat içerisinde bir
adli soruşturma açıyor. Belki
de bu ilk. Bilmiyorum daha ön-
ce bu kadar süratli acilen açılan
başka soruşturma var mı?” de-
di. Başbuğ, bu durumun Genel-
kurmay’õn kendine duyduğu gü-
venin göstergesi olduğunu söyle-
di. Yaptõğõ basõn toplantõsõnda
planõ “kâğıt parçası” olarak de-
ğerlendirdiğinin anõmsatõlmasõ
üzerine Başbuğ, “Fotokopiye
belge mi deseydik? Peki ne di-
yeceğiz ona? Bilmiyorum yani.
Bulun uygun bir tabir” dedi.
Başbuğ, komutanlarõn istifa
kararõ aldõklarõ ve istifa edecek-
leri yönünde haberlerin medya-
da yer aldõğõ anõmsatõlarak “Öy-
le bir eğilim yansıtıldı mı Çan-
kaya’daki üçlü zirvede” soru-
su üzerine de, “Hayır kesinlik-
le böyle bir şey söz konusu de-
ğil. Kesinlikle ne konuşulmuş-
tur, ne tartışılmıştır, ne yansı-
tılmıştır” dedi. Başbuğ, şöyle de-
vam etti:
“İddia edilen belge ile ilgili
olarak Genelkurmay Askeri
Savcılığı tarafından soruştur-
ma devam ediyor. Bu soruş-
turma çok kapsamlı ve çok bo-
yutlu. Artık bu konuyla ilgili
bize ve herkese düşen görev
sorumlu hareket edilmesidir.
Yargı sürecinin sonunu sa-
bırla beklemektir. Eksik bil-
gilere dayanarak bu konu üze-
rinde yorumlar yapılması bu
sürece fayda vermez. İnanı-
yoruz ki yargımız, gerek as-
keri yargımız, elbette gerçeği
ortaya çıkaracaktır. Benim
buna inancım tamdır.”
Baykal’ın eleştirisine saygı
Bila, Orgeneral Başbuğ’a CHP
Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn
Köşk’te yapõlan üçlü zirveyle il-
gili eleştirilerini de sordu. Soruya
Başbuğ’un yanõtõ şöyle oldu:
“Böyle bir soru geleceğini
tahmin edebiliyorum. Bir kere
şunu izah edeyim, ben Sayın
Baykal’ın değerlendirmelerine
saygı duyuyorum. Ancak Sayın
Baykal’ın doğal olarak bu de-
ğerlendirmeleri kendisinde bu-
lunan bilgi ve verilere dayana-
rak yaptığını düşünüyorum. Bu
nedenle de tabii Sayın Bay-
kal’ın değerlendirmeleri üzeri-
ne benim tarafımdan yorum
yapılmasının doğru olmadığını
düşünüyorum.”
TARKAN TEMUR
ABD Dõş İlişkiler Komitesi ve İs-
veç Parlamentosu’nda Ermeni Soy-
kõrõmõ Yasa tasarõlarõnõn geçmesi-
ni eleştiren Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, 2. Dünya Sava-
şõ’nda 1 milyon Roman’õn soykõ-
rõma uğradõğõnõ belirterek Türki-
ye’yi soykırımla suçlayanlar as-
lında kendi suçlarını bize yan-
sıtmaya çalışıyorlar” dedi. Baş-
bakan’õn konuşmasõ sõrasõnda pan-
kart açan Gençlik Federasyonu
üyesi 2 kişi gözaltõna alõndõ.
Roman Buluşmasõ dün Abdi İpek-
çi Spor Salonu’nda gerçekleşti. Ro-
man vatandaşlarõn yol giderleri dev-
let tarafõndan karşõlandõ. Şehir dõ-
şõndan 25 otobüsle İstanbul’a gelen
Romanlar yaklaşõk 12 bin kişilik Ab-
di İpekçi Spor Salonu’nu doldurdu.
Burada konuşan Erdoğan, kendi-
sinden önce yapõlan konuşmalarda
Yunanistan, Bulgaristan’õn da ara-
larõnda bulunduğu Avrupa ülkele-
rinde Romanlara yapõlan zulümler-
den örnekler verildiğini ve hâlâ
AB’nin bu gerçeklerin farkõnda ol-
madõğõnõ söyledi. Anadolu toprak-
larõnõn tarihin hiçbir döneminde
õrkçõlõğa sahne olmadõğõnõ belirten
Erdoğan, “Bizim topraklarımız, bi-
zim vatanımız, tarihin hiçbir dö-
neminde antisemitizme prim ver-
memiştir. Bu topraklarda ırkçılık
barınamaz, antisemitizm barına-
maz. Hoşgörüsüzlük, tahammül-
süzlük kendisine barınak bula-
maz” diye konuştu. Başbakan Er-
doğan, 2. Dünya Savaşõ sõrasõnda 1
milyon Romana Türkiye’nin ku-
cak açtõğõnõ söyledi.
Erdoğan, Soykõrõm Yasasõ’nõ ka-
bul eden ülkelere “Soykırım utan-
cını, ayrımcılık ayıbını, dışlama
kusurunu işleyenler, esasen ken-
di suçlarını bize yansıtmak iste-
yenlerdir” sözleriyle eleştirdi.
Bayraktar’la gergin diyalog
Çanakkale Savaşõ’nda Türk as-
kerlerinin düşman askerleri üzerin-
de bõraktõğõ izlere de örnekler veren
Başbakan Erdoğan, “Çanakkale’de
bizim yaşam hakkımıza saygı gös-
termeyenlerin, biz ölülerine dahi
saygı gösterecek kadar büyük ve
şanlı destan yazdık. Bu millete, bu
ülkeye atfedilen o kirli ithamların
tamamını da tarihimizde, hoşgö-
rümüzde, kardeşliğimizde, birlik
ve bütünlüğümüzde hep beraber
boşa çıkaracağız” dedi.
Erdoğan, TOKİ tarafõndan Ro-
manlar için yapõlacak evler ve sos-
yal tesisleri dev ekrandan salonda-
kilere gösterdi. Erdoğan, yanõna ça-
ğõrdõğõ TOKİ Başkanõ Erdoğan
Bayraktar’la bir süre konuşurken
bu sõrada gerilimli anlar yaşandõğõ,
Erdoğan’õn yanõndaki bakanlara dö-
nerek, onlarõ da konuşmaya dahil et-
tiği gözlendi. İçerik hakkõnda bir
açõklama yapõlmazken Bayraktar’õn
konuşma sõrasõnda oldukça keyifsiz
olduğu görüldü. Geçtiğimiz günlerde
maaş artõş isteği Başbakanlõk’tan dö-
nen Bayraktar’õn sitemli sözleri ba-
sõna yansõmõştõ. Başbakan’õn ko-
nuşmasõ sõrasõnda Gençlik Fede-
rasyonu üyesi iki kişi “Parasız
eğitim hakkımız” yazõlõ pankart
açarak slogan attõ. İki kişi, salon-
da yaka paça gözaltõna alõndõ.
Başbakan Erdoğan’ın konuşması
sırasında pankart açan Gençlik
Federasyonu üyesi 2 kişi gözaltına
alındı. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK)
PKK’LİLER ATEŞ AÇTI
Dağlõca’da bir
onbaşõ şehit
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin
Yüksekova ilçesi Dağlõca bölgesinde dün öğlen
saatlerinde operasyona giden askerlere bir grup
PKK’li terörist tarafõndan ateş açõldõ. Açõlan ateş
sonrasõ Uzman Onbaşõ Ahmet Özbulut şehit ol-
du, bir asker yaralandõ. Yaralõ asker Hakkâri As-
ker Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Açõlan ateşe karşõlõk
veren askerler ile terörisler arasõnda çatõşma çõ-
karken bölgeye helikopterlerle komando timleri
sevk edildi. Çatõşmanõn yer yer devam ettiği be-
lirtildi. Hakkâri Valisi Muammer Türker, “Bi-
ze gelen bilgilere göre bir asker şehit, bir as-
kerimiz de kolundan yaralanmış. Ateş açan
teröristlere yönelik operasyon başlatıldı” dedi.
Haber Merkezi - Terör örgütü PKK’nin lideri
Abdullah Öcalan’õn kardeşi Osman Öcalan,
abisinin İmralõ’dan çõkarõlõp ev hapsine alõnmasõ
durumunda Kürt sorununun üç ya da beş ay için-
de çözüleceğini söyledi.
Reuters Haber Ajansõ’na röportaj veren Öcalan,
PKK’lilerin artõk şiddet kullanarak amaçlarõna
ulaşamayacaklarõna inandõklarõnõ söyledi. Abisi
Abdullah Öcalan’õn İmralõ’dan çõkarõlmasõ duru-
munda silahlarõn bõrakõlacağõnõ iddia eden Öca-
lan, “Eğer Apo ev hapsine alınıp ve kendisiyle
bir diyalog kurulsaydı bu sorun üç ya da beş
ay içinde çözülürdü. PKK saflarından hiç kim-
se de buna karşı çıkmaz” dedi. Güneydoğu’da
özerklik için siyasi çözüm bulunamamasõ duru-
munda, bölgede 25 yõldõr silahlõ şekilde süren
mücadelenin ortaya çõkardõğõ çözümsüzlüğün de-
vam edeceğini iddia eden Öcalan, “İki taraf da
bu savaşı kazanamaz, bu imkânsız” dedi.
Partisinin Erzurum il kongresine katõlan CHP lideri Baykal, Habur’da yaşananlarõ anõmsatarak,
“Hükümet senin ne işin var kardeşim hukukun içinde? ‘PKK’liyi himaye edeceğim’ diye hukukun
õrzõna geçmeye senin ne hakkõn var?” dedi. Camiye, kõşlaya, yargõya siyaset sokulmamasõ
gerektiğini de söyleyen Baykal, “Türkiye’nin sõkõntõsõ bundan kaynaklanõyor” diye konuştu.
Baştarafı 1. Sayfada
OSMAN ÖCALAN’IN İDDİASI
‘Ev hapsi
terörü bitirir’
Ümraniye’de anma
İstanbul Haber Servisi - Gazi
olaylarõnda 17 kişinin ölümüne tepki
olarak Ümraniye’de yaşanan ve 5 ki-
şinin ölümüyle sonuçlanan olaylarõn
15. yõldönümü nedeniyle, dün Mus-
tafa Kemal Mahallesi’nde anma et-
kinliği yapõldõ. BDP, ÖDP, TKP ve
ESP’nin de bulunduğu bazõ parti,
sendika ve sivil toplum kuruluşlarõ-
nõn temsilcileri, olaylarda yaşamlarõ-
nõ yitirenler için karanfil bõraktõ.
Anadol’dan sert yanıt
MANİSA (Cumhuriyet) - CHP
il kongresi için Manisa’ya gelen
TBMM Grup Başkanvekili Kemal
Anadol, CHP’li Ahmet Ersin’in bir
gizli tanõkla görüştüğü ve 80 bin lira
para verdiği iddialarõna sert tepki
gösterdi. Anadol, “Para verdiyse
gerçekten çok vahim bir olay. Ver-
mediyse bunu iddia etmek şerefsiz-
liktir” diye konuştu. CHP’li Anadol,
iddiaya ilişkin õsrarlõ sorular yönel-
ten TRT muhabirine de “Yandaş
basõnõn başõnda verdiğimiz vergiler
ile bu tür yayõnlarõ alet haline geti-
ren bir TRT var” dedi.
‘Umarım doğru değildir’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - TBMM Başkanõ Mehmet Ali
Şahin, CHP İzmir Milletvekili Ah-
met Ersin’in gizli tanõkla görüştüğü-
ne yönelik haberlerle ilgili sorular
üzerine “Umarõm bu iddialar doğru
değildir. Bunlar henüz iddia ve isnat.
Cumhuriyet savcõlarõ herhalde bu id-
dialarla ilgili bir inceleme, bir soruş-
turma yapacaklar” diye konuştu.
‘Bu anlayışla olmaz’
Yurt Haberleri Servisi - Partisi-
nin Muş il kongresine katõlan CHP
Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçda-
roğlu, anayasa değişikliğinin uzlaş-
mayla yapõlmasõ gerektiğini vurgula-
dõ. Kõlõçdaroğlu, “Bu parlamentonun
bu anlayõşla anayasa değişikliğini
yapmasõ doğru değildir. Bununla il-
gili randevu talebini genel merkezi-
mize iletirler, yetkili organlar bu ko-
nuda düşüncelerini açõklar” dedi.
‘Meclis’e darbe yapıldı’
İZMİR(Cumhuriyet Ege Büro-
su) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Salih Kapusuz, Anayasa Mahkeme-
si’ni “Meclis’e karşõ darbe yap-
makla” suçladõ. Kapusuz,
anayasa Mahkemesi’nin
türban kararõnõ hatõrlat-
tõ ve “411 oyla kabul
edilen Anayasa deği-
şikliğinin iptal edil-
mesi Meclis’e karşõ
darbedir” dedi.
‘Pislikler çıkıyor’
ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanõ Zafer
Çağlayan, demokratik açõlõmla
ilgili, “Pandora’nõn kutusunu
açtõk, halõnõn altõndaki pislikleri
ortaya çõkardõk. Eski bir ülkücü
olarak bunlarõ söylüyorum” de-
di. Çağlayan, “Kimse erken se-
çim rüyasõ görmesin” diye konuştu.
İşçilerden protesto
İstanbul Haber Servisi - Nakli-
yat-İş üyeleri, Balnak Lojistik AŞ’de
çalõşan 25 işçinin sendikalõ olduklarõ
gerekçesiyle işten çõkarõlmalarõnõ dü-
zenledikleri yürüyüşle protesto etti-
ler. Nakliyat-İş Genel Başkanõ Ali
Rõza Küçükosmanoğlu, “Üyelerimi-
ze paravan firmalara geçmeleri için
baskõ uygulanõyor. Haksõzlõğa karşõ
suç duyurusunda bulunduk” dedi.
‘İstifa etmeyi konuşmadõk’
‘BALYOZ’DA İKİ ASKER TAHLİYE EDİLDİ
İstanbul Haber Servisi - “Balyoz Planı” iddiaları soruştur-
ması kapsamında tutuklu bulunan Tuğamiral Turgay Er-
dağ ile Albay Ali Türkşen’in avukatlarının tutukluluk ka-
rarına yaptığı itiraz kabul edildi. Avukatların başvurusu-
nu değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi “gö-
revleri başında bulundukları ve delilleri karartma ihtimal-
leri bulunmadığı” gerekçesiyle Tuğamiral Erdağ ile Albay
Türkşen’in tahliye edilmelerine karar verdi. Poyrazköy id-
dianamesinde de adları geçen Erdağ ve Türkşen’in Poy-
razköy’deki kazıların ardından yaptıkları telefon görüş-
melerinde suç unsuru bulunduğu iddia ediliyor.