22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Abdülcanbaz... Münih’teyim. Rehberim, “Sizi küçük bir restorana götürmek istiyorum” diyor. Gidiyoruz. Restorante Alla Turca. Vitrine bakıp şaşıyorum. Büyük boyda Abdülcanbaz vitrinde duruyor. İçerde de Abdülcanbaz, Cihanyandı Saliha figürleri. Sahibi Modalı. “Ustadan da izin alamadık ama, hayranıyız” diyor. Dönüşte sevgili Turhan Selçuk’a söylüyorum. Anlayışla gülüyor. Hoşgörüyle. Abdülcanbaz. Bir karikatüristin yarattığı tip değildir. Abdülcanbaz canlı bir insandır. Bizdendir. Bizden biri. Halk çocuğu. Bizim mahallenin çocuğudur. Delikanlı. Az konuşur, çok düşünür. Doğrunun yanındadır. Zalime karşıdır. Zalimlere hep karşı durmuştur. Zulme karşı çıkarken cesurdur. Gücünü silahtan almaz. Gücünü bileğinden alır. Cezayı Osmanlı tokadıyla verir. Gözlüklü Sami ile savaşımdadır. Sahtekâr, entrikacı, yalancı, hakyiyici Gözlüklü Sami ile uğraşması gerekir de ondan. Yaşamayı sever. Yaşamdan alması gereken keyfi alır. Çelebidir, hoşgörülüdür, insandır. Uğraşı kendisi için değildir. Kendi çıkarını hiç düşünmez. Bu çağın insanı değildir. Her çağın insanıdır. Her çağın dürüst isyancısıdır. Spartaküs’tür. Don Kişot’tur. Abdülcanbaz’dır. Kendine güvenir, yanında yer alan dürüst insanlara da. Entrika çevirmez. Açıktır. Dostluğu da bellidir, düşmanlığı da. Hedefi mi? İnsanca bir yaşamdır. İnsanca bir yaşam. Sade, temiz, alçakgönüllü bir insan yaşamı. Kadınlarla erkeklerle, eşitlikle, hakça bir yaşam. Çocuklarla, gençlerle, yaşlılarla sevgi dolu bir yaşam. İstediği budur. Uğraşı budur. Uğraştığı budur. Kararlıdır. Yolundan dönmez. Kimseyi yarı yolda bırakmaz. Karakteri sağlamdır. Yolun başında neyse yolun sonunda da odur. İşte bir insanın yaşamındaki en büyük ödül budur. Kişinin kendine vereceği en büyük ödül. Yolun başında neysen yolun sonunda da o olmak. Abdülcanbaz mı? Turhan Selçuk’un kendisidir... erdalatak@gmail.com CHP Genel Başkanõ Baykal, Türkiye’nin dünyada en fazla işsizi olan ülke haline geldiğine dikkat çekti ‘Küçülmedönemibaşladõ’ Türkiye’de işsizliğin patladõğõnõ ifade eden Baykal, Türkiye’nin dün- yada en fazla işsizi olan ülke haline geldiğine dikkat çekti. İşsizliğin ya- tõrõmla çözüleceğini belirten Baykal, “Türkiye’de milyonlarca insan sı- kıntının içerisinde ama bu sıkıntı- yı yaşamayanlar da var. İktidar mensupları, iktidara yakın olanlar, iktidarın aile mensupları onlar bu sıkıntıyı yaşıyorlar mı? Onlar kre- di kartı borçlarını ferdi kredi bor- cunu ödeyemeyenler arasında mı? Elinizi vicdanınıza koyun söyle- yin, bunların yola çıkarken söyle- diği maneviyata önem veren, dü- rüstlüğe, emeğe, alın terine önem veren, helali, yetim hakkını bilen bir anlayışla işbaşında olduklarını söy- leyebilir misiniz?” dedi. Baykal, 292 milyon dolara satõlan TEKEL’in bir tesisinin 900 milyon dolara başka bir şirkete devredildiği- ni, Telekom’un yõllõk kârõna Lübnanlõ Hariri’ye devredildiğini ardõndan da kurumlar vergisinin yüzde 3’e indi- rildiğini anõmsattõ. Baykal, “Yani ne oldu, bunlar kimin cebine gitti. Bunlar Hariri’nin mi cebine gitti? Yoksa Türkiye’de birilerinin mi cebine gitti? CHP iktidara gelecek ve işte o zaman bütün bunların he- sabını hep beraber soracağız. Deniz Feneri olayını biliyorsunuz. Al- manlar bunu yargıladılar hükme bağladılar. Bize de yazı yazdılar. ‘Sizde elebaşlarõ’ dediler. Bizde hâ- lâ bir şey yok” dedi. Camiye, kõşlaya, yargõya siyaset so- kulmamasõ gerektiğini vurgulayan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Caminin içerisine siyaseti sokma- yalım. Siyasetle dini ayırmak lazım. Bu konuda bu günkü iktidarın cid- di hataları var. Türkiye’nin sıkın- tısı buradan kaynaklanıyor. Kışla- ya siyaset sokmayacağız. Askerlik ayrı siyaset ayrı. Hiçbir siyasi an- layış silahlı kuvvetleri kendi anla- yışına çekmeye yönelmemelidir. Eğer siyasetle ordu ilişkisi çığrından çıkarsa, Allah muhafaza Balkan Sa- vaşı’nda başımıza gelenler olur. Siyaset mahkemeye de girmemeli- dir. Eğer mahkemeye şu veya bu bi- çimde siyaseti sokarsak, bunun acı- sını hepimiz birlikte çekeriz. Din-si- yaset, ordu-siyaset ilişkisinde yap- tığın yanlışı, hukuk-siyaset ilişki- sinde de yaparsın. Bunun da çok ağır bedeli olur. Sen hükümetliği- ni yapacaksın mahkeme mahke- meliğini yapacak.” ‘Hukukun ırzına geçmeye ne hakkın var?’ Habur’da PKK’lilerin Türkiye’ye dönüşü sõrasõnda pazarlõk yapõldõğõnõ ifade eden Baykal, “Cumhuriyet ta- rihi boyunca sanığın ayağına gitmiş bir mahkemeyi hatırlayanınız var mı? Ne oldu, seyyar mahkeme ku- ruldu çadır mahkemesi kuruldu, ça- dır mahkemesi olur mu, çadır ti- yatrosu olur ama çadır mahkeme- si olur mu? Çadır mahkemesi ol- durttu. Kim oldurttu? Danıştay mı? Yargıtay mı? HSYK mi? Kim oldurttu kim? Hükümet, senin ne işin var kardeşim hukukun içinde PKK’liyi himaye edeceğim diye hukukun ırzına geçmeye senin ne hakkın var” diye konuştu. Meclis’in tablosu Baykal, şöyle devam etti: “Parla- mentoda 550 milletvekili var. Ben dedim ki 608 tane de bunlarla ilgi- li takibat var. Bunların sözcüsü bir değerli genel başkan yardımcısı çıkmış diyor ki 608 tane değil, 587 tane. Evet 587 dosya. Ama her dos- yanın içerisinde birden fazla suç ol- duğu için ben de yanlış söylemişim, aslında 668 tane var. Böyle bir tab- losu olan bir Meclis, kendisini yar- gılayacak olanları seçip tayin ede- cekmiş. Anayasa Mahkemesi’ni de bunlar yapacakmış. Anayasa Mah- kemesi yarın belki seni Yüce Divan olarak yargılayacak.” Erdoğan Türkiye’nin 2. Dünya Savaşõ sõrasõnda 1 milyon Roman’a kucak açtõğõnõ söyledi ‘Bu toprakta ırkçılık olmaz’ Başbuğ, ‘Balyoz’ iddialarõnõ ‘yaşanan olaylarõn en önemlilerinden biri’ diye niteledi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Genelkur- may Başkanõ Orgene- ral İlker Başbuğ, isti- fa iddialarõna “Böyle bir şey kesinlikle ne konuşulmuştur, ne tartışılmıştır, ne yan- sıtılmıştır” diye yanõt verdi. Başbuğ, bal- yoz planõ konusuda da “Olay ciddidir ve bugüne kadar belki yaşanan olay- ların en önemlilerin- den birisidir” dedi. Milliyet Ankara Tem- silcisi Fikret Bila’ya ko- nuşan Başbuğ, irtica ile mücada- le eylem planõ konusunda soruş- turmanõn sürdüğünü söyledi. Baş- buğ, “İddia edilen belge, 12 Ha- ziran 2009 tarihinde bir gaze- tede yayımlandı. Aynı gün sa- at 10.50’de Genelkurmay As- keri Savcılığı’nda soruşturma başlatıldı. Şimdi bu sürat çok önemli. Bakın Genelkurmay Başkanlığı aynı gün, neredey- se bir kaç saat içerisinde bir adli soruşturma açıyor. Belki de bu ilk. Bilmiyorum daha ön- ce bu kadar süratli acilen açılan başka soruşturma var mı?” de- di. Başbuğ, bu durumun Genel- kurmay’õn kendine duyduğu gü- venin göstergesi olduğunu söyle- di. Yaptõğõ basõn toplantõsõnda planõ “kâğıt parçası” olarak de- ğerlendirdiğinin anõmsatõlmasõ üzerine Başbuğ, “Fotokopiye belge mi deseydik? Peki ne di- yeceğiz ona? Bilmiyorum yani. Bulun uygun bir tabir” dedi. Başbuğ, komutanlarõn istifa kararõ aldõklarõ ve istifa edecek- leri yönünde haberlerin medya- da yer aldõğõ anõmsatõlarak “Öy- le bir eğilim yansıtıldı mı Çan- kaya’daki üçlü zirvede” soru- su üzerine de, “Hayır kesinlik- le böyle bir şey söz konusu de- ğil. Kesinlikle ne konuşulmuş- tur, ne tartışılmıştır, ne yansı- tılmıştır” dedi. Başbuğ, şöyle de- vam etti: “İddia edilen belge ile ilgili olarak Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından soruştur- ma devam ediyor. Bu soruş- turma çok kapsamlı ve çok bo- yutlu. Artık bu konuyla ilgili bize ve herkese düşen görev sorumlu hareket edilmesidir. Yargı sürecinin sonunu sa- bırla beklemektir. Eksik bil- gilere dayanarak bu konu üze- rinde yorumlar yapılması bu sürece fayda vermez. İnanı- yoruz ki yargımız, gerek as- keri yargımız, elbette gerçeği ortaya çıkaracaktır. Benim buna inancım tamdır.” Baykal’ın eleştirisine saygı Bila, Orgeneral Başbuğ’a CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn Köşk’te yapõlan üçlü zirveyle il- gili eleştirilerini de sordu. Soruya Başbuğ’un yanõtõ şöyle oldu: “Böyle bir soru geleceğini tahmin edebiliyorum. Bir kere şunu izah edeyim, ben Sayın Baykal’ın değerlendirmelerine saygı duyuyorum. Ancak Sayın Baykal’ın doğal olarak bu de- ğerlendirmeleri kendisinde bu- lunan bilgi ve verilere dayana- rak yaptığını düşünüyorum. Bu nedenle de tabii Sayın Bay- kal’ın değerlendirmeleri üzeri- ne benim tarafımdan yorum yapılmasının doğru olmadığını düşünüyorum.” TARKAN TEMUR ABD Dõş İlişkiler Komitesi ve İs- veç Parlamentosu’nda Ermeni Soy- kõrõmõ Yasa tasarõlarõnõn geçmesi- ni eleştiren Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, 2. Dünya Sava- şõ’nda 1 milyon Roman’õn soykõ- rõma uğradõğõnõ belirterek Türki- ye’yi soykırımla suçlayanlar as- lında kendi suçlarını bize yan- sıtmaya çalışıyorlar” dedi. Baş- bakan’õn konuşmasõ sõrasõnda pan- kart açan Gençlik Federasyonu üyesi 2 kişi gözaltõna alõndõ. Roman Buluşmasõ dün Abdi İpek- çi Spor Salonu’nda gerçekleşti. Ro- man vatandaşlarõn yol giderleri dev- let tarafõndan karşõlandõ. Şehir dõ- şõndan 25 otobüsle İstanbul’a gelen Romanlar yaklaşõk 12 bin kişilik Ab- di İpekçi Spor Salonu’nu doldurdu. Burada konuşan Erdoğan, kendi- sinden önce yapõlan konuşmalarda Yunanistan, Bulgaristan’õn da ara- larõnda bulunduğu Avrupa ülkele- rinde Romanlara yapõlan zulümler- den örnekler verildiğini ve hâlâ AB’nin bu gerçeklerin farkõnda ol- madõğõnõ söyledi. Anadolu toprak- larõnõn tarihin hiçbir döneminde õrkçõlõğa sahne olmadõğõnõ belirten Erdoğan, “Bizim topraklarımız, bi- zim vatanımız, tarihin hiçbir dö- neminde antisemitizme prim ver- memiştir. Bu topraklarda ırkçılık barınamaz, antisemitizm barına- maz. Hoşgörüsüzlük, tahammül- süzlük kendisine barınak bula- maz” diye konuştu. Başbakan Er- doğan, 2. Dünya Savaşõ sõrasõnda 1 milyon Romana Türkiye’nin ku- cak açtõğõnõ söyledi. Erdoğan, Soykõrõm Yasasõ’nõ ka- bul eden ülkelere “Soykırım utan- cını, ayrımcılık ayıbını, dışlama kusurunu işleyenler, esasen ken- di suçlarını bize yansıtmak iste- yenlerdir” sözleriyle eleştirdi. Bayraktar’la gergin diyalog Çanakkale Savaşõ’nda Türk as- kerlerinin düşman askerleri üzerin- de bõraktõğõ izlere de örnekler veren Başbakan Erdoğan, “Çanakkale’de bizim yaşam hakkımıza saygı gös- termeyenlerin, biz ölülerine dahi saygı gösterecek kadar büyük ve şanlı destan yazdık. Bu millete, bu ülkeye atfedilen o kirli ithamların tamamını da tarihimizde, hoşgö- rümüzde, kardeşliğimizde, birlik ve bütünlüğümüzde hep beraber boşa çıkaracağız” dedi. Erdoğan, TOKİ tarafõndan Ro- manlar için yapõlacak evler ve sos- yal tesisleri dev ekrandan salonda- kilere gösterdi. Erdoğan, yanõna ça- ğõrdõğõ TOKİ Başkanõ Erdoğan Bayraktar’la bir süre konuşurken bu sõrada gerilimli anlar yaşandõğõ, Erdoğan’õn yanõndaki bakanlara dö- nerek, onlarõ da konuşmaya dahil et- tiği gözlendi. İçerik hakkõnda bir açõklama yapõlmazken Bayraktar’õn konuşma sõrasõnda oldukça keyifsiz olduğu görüldü. Geçtiğimiz günlerde maaş artõş isteği Başbakanlõk’tan dö- nen Bayraktar’õn sitemli sözleri ba- sõna yansõmõştõ. Başbakan’õn ko- nuşmasõ sõrasõnda Gençlik Fede- rasyonu üyesi iki kişi “Parasız eğitim hakkımız” yazõlõ pankart açarak slogan attõ. İki kişi, salon- da yaka paça gözaltõna alõndõ. Başbakan Erdoğan’ın konuşması sırasında pankart açan Gençlik Federasyonu üyesi 2 kişi gözaltına alındı. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) PKK’LİLER ATEŞ AÇTI Dağlõca’da bir onbaşõ şehit HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi Dağlõca bölgesinde dün öğlen saatlerinde operasyona giden askerlere bir grup PKK’li terörist tarafõndan ateş açõldõ. Açõlan ateş sonrasõ Uzman Onbaşõ Ahmet Özbulut şehit ol- du, bir asker yaralandõ. Yaralõ asker Hakkâri As- ker Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Açõlan ateşe karşõlõk veren askerler ile terörisler arasõnda çatõşma çõ- karken bölgeye helikopterlerle komando timleri sevk edildi. Çatõşmanõn yer yer devam ettiği be- lirtildi. Hakkâri Valisi Muammer Türker, “Bi- ze gelen bilgilere göre bir asker şehit, bir as- kerimiz de kolundan yaralanmış. Ateş açan teröristlere yönelik operasyon başlatıldı” dedi. Haber Merkezi - Terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’õn kardeşi Osman Öcalan, abisinin İmralõ’dan çõkarõlõp ev hapsine alõnmasõ durumunda Kürt sorununun üç ya da beş ay için- de çözüleceğini söyledi. Reuters Haber Ajansõ’na röportaj veren Öcalan, PKK’lilerin artõk şiddet kullanarak amaçlarõna ulaşamayacaklarõna inandõklarõnõ söyledi. Abisi Abdullah Öcalan’õn İmralõ’dan çõkarõlmasõ duru- munda silahlarõn bõrakõlacağõnõ iddia eden Öca- lan, “Eğer Apo ev hapsine alınıp ve kendisiyle bir diyalog kurulsaydı bu sorun üç ya da beş ay içinde çözülürdü. PKK saflarından hiç kim- se de buna karşı çıkmaz” dedi. Güneydoğu’da özerklik için siyasi çözüm bulunamamasõ duru- munda, bölgede 25 yõldõr silahlõ şekilde süren mücadelenin ortaya çõkardõğõ çözümsüzlüğün de- vam edeceğini iddia eden Öcalan, “İki taraf da bu savaşı kazanamaz, bu imkânsız” dedi. Partisinin Erzurum il kongresine katõlan CHP lideri Baykal, Habur’da yaşananlarõ anõmsatarak, “Hükümet senin ne işin var kardeşim hukukun içinde? ‘PKK’liyi himaye edeceğim’ diye hukukun õrzõna geçmeye senin ne hakkõn var?” dedi. Camiye, kõşlaya, yargõya siyaset sokulmamasõ gerektiğini de söyleyen Baykal, “Türkiye’nin sõkõntõsõ bundan kaynaklanõyor” diye konuştu. Baştarafı 1. Sayfada OSMAN ÖCALAN’IN İDDİASI ‘Ev hapsi terörü bitirir’ Ümraniye’de anma İstanbul Haber Servisi - Gazi olaylarõnda 17 kişinin ölümüne tepki olarak Ümraniye’de yaşanan ve 5 ki- şinin ölümüyle sonuçlanan olaylarõn 15. yõldönümü nedeniyle, dün Mus- tafa Kemal Mahallesi’nde anma et- kinliği yapõldõ. BDP, ÖDP, TKP ve ESP’nin de bulunduğu bazõ parti, sendika ve sivil toplum kuruluşlarõ- nõn temsilcileri, olaylarda yaşamlarõ- nõ yitirenler için karanfil bõraktõ. Anadol’dan sert yanıt MANİSA (Cumhuriyet) - CHP il kongresi için Manisa’ya gelen TBMM Grup Başkanvekili Kemal Anadol, CHP’li Ahmet Ersin’in bir gizli tanõkla görüştüğü ve 80 bin lira para verdiği iddialarõna sert tepki gösterdi. Anadol, “Para verdiyse gerçekten çok vahim bir olay. Ver- mediyse bunu iddia etmek şerefsiz- liktir” diye konuştu. CHP’li Anadol, iddiaya ilişkin õsrarlõ sorular yönel- ten TRT muhabirine de “Yandaş basõnõn başõnda verdiğimiz vergiler ile bu tür yayõnlarõ alet haline geti- ren bir TRT var” dedi. ‘Umarım doğru değildir’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, CHP İzmir Milletvekili Ah- met Ersin’in gizli tanõkla görüştüğü- ne yönelik haberlerle ilgili sorular üzerine “Umarõm bu iddialar doğru değildir. Bunlar henüz iddia ve isnat. Cumhuriyet savcõlarõ herhalde bu id- dialarla ilgili bir inceleme, bir soruş- turma yapacaklar” diye konuştu. ‘Bu anlayışla olmaz’ Yurt Haberleri Servisi - Partisi- nin Muş il kongresine katõlan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçda- roğlu, anayasa değişikliğinin uzlaş- mayla yapõlmasõ gerektiğini vurgula- dõ. Kõlõçdaroğlu, “Bu parlamentonun bu anlayõşla anayasa değişikliğini yapmasõ doğru değildir. Bununla il- gili randevu talebini genel merkezi- mize iletirler, yetkili organlar bu ko- nuda düşüncelerini açõklar” dedi. ‘Meclis’e darbe yapıldı’ İZMİR(Cumhuriyet Ege Büro- su) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Salih Kapusuz, Anayasa Mahkeme- si’ni “Meclis’e karşõ darbe yap- makla” suçladõ. Kapusuz, anayasa Mahkemesi’nin türban kararõnõ hatõrlat- tõ ve “411 oyla kabul edilen Anayasa deği- şikliğinin iptal edil- mesi Meclis’e karşõ darbedir” dedi. ‘Pislikler çıkıyor’ ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanõ Zafer Çağlayan, demokratik açõlõmla ilgili, “Pandora’nõn kutusunu açtõk, halõnõn altõndaki pislikleri ortaya çõkardõk. Eski bir ülkücü olarak bunlarõ söylüyorum” de- di. Çağlayan, “Kimse erken se- çim rüyasõ görmesin” diye konuştu. İşçilerden protesto İstanbul Haber Servisi - Nakli- yat-İş üyeleri, Balnak Lojistik AŞ’de çalõşan 25 işçinin sendikalõ olduklarõ gerekçesiyle işten çõkarõlmalarõnõ dü- zenledikleri yürüyüşle protesto etti- ler. Nakliyat-İş Genel Başkanõ Ali Rõza Küçükosmanoğlu, “Üyelerimi- ze paravan firmalara geçmeleri için baskõ uygulanõyor. Haksõzlõğa karşõ suç duyurusunda bulunduk” dedi. ‘İstifa etmeyi konuşmadõk’ ‘BALYOZ’DA İKİ ASKER TAHLİYE EDİLDİ İstanbul Haber Servisi - “Balyoz Planı” iddiaları soruştur- ması kapsamında tutuklu bulunan Tuğamiral Turgay Er- dağ ile Albay Ali Türkşen’in avukatlarının tutukluluk ka- rarına yaptığı itiraz kabul edildi. Avukatların başvurusu- nu değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi “gö- revleri başında bulundukları ve delilleri karartma ihtimal- leri bulunmadığı” gerekçesiyle Tuğamiral Erdağ ile Albay Türkşen’in tahliye edilmelerine karar verdi. Poyrazköy id- dianamesinde de adları geçen Erdağ ve Türkşen’in Poy- razköy’deki kazıların ardından yaptıkları telefon görüş- melerinde suç unsuru bulunduğu iddia ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle