09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 MART 2010 CUMARTESİ 16 HABERLER TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ ve İstanbul Sanayi Oda- sõ (İSO) Yönetim Kurulu Başkanõ Tanıl Küçük günümüzde KO- Bİ’lerle ilgili güncel verilere ulaş- makta sõkõntõ çekildiğine işaret etti. Küçük, bir diğer sorun olan, KO- Bİ’lerden sorumlu ve hizmet veren birçok kurumun varlõğõ nedeniyle, üretilen politika ve hizmetlerin de- ğişik sayõda ve koordinasyondan uzak olmasõnõn, KOBİ’ler arasõnda kafa karõşõklõğõna neden olurken çö- züm için gereken sinerjiyi böldüğü- nü anlattõ. “6. KOBİ Zirvesi”nin açõlõşõnda konuşanTanõl Küçük, “Bu nedenle desteklerin tek bir elden koordine edilmesinin yolu açılmalı, KO- Bİ’lere hizmet veren kurumlar arasında eşgüdüm mekanizması kurulmalı ve tekrarların önüne ge- çilmelidir” dedi. KOBİ’lere sağlanan devlet yar- dõmlarõnõn, merkezi bir sistemle iz- lenmesi ve değerlendirilmesi, akre- ditasyon sisteminin güçlendirilmesi ve yaygõnlaştõrõlmasõ gerektiğine de- ğinen Küçük, hükümetin yapmasõ ge- rekenin, etkin teşvik mekanizmala- rõ üreterek, KOBİ’lere mali kaynak aktarmak olduğunu söyledi. Küçük, küresel krizin “mali gücü yüksek veya mali piyasalara ula- şabilen firmalar” ile “sermayeleri az, mali piyasalara ulaşamayan ve bu yüzden dayanma güçleri her gün imtihana tutulan” ikili yapõyõ keskinleştirdiği görüşünü dile geti- rerek, şöyle dedi: “Ne yazık ki KOBİ’lerimiz fır- tınanın ortasında yelkensiz bıra- kılmıştır. İşte bu yüzden göster- gelerde başlayan kısmi iyileşme genele yayılmamaktadır. Bu du- rum 2010 yılında bereketsiz bir büyüme yaşanması tehlikesine işaret etmektedir. 2009 yılında KOBİ’lerimiz, iş hacimlerinin ge- rilemesi ve bankacılık sistemle- rinden yeterince destek bulama- maları nedeniyle, işletme serma- yelerini tüketmişlerdir. Dolayı- sıyla şimdi toparlanabilmek için, yoğun bir işletme sermayesi ihti- yacı içindedirler. KOBİ’lere des- tek için düşünülen Kredi Garan- ti Fonu uygulaması, hem TOBB olarak bizim önerdiğimizden ne- redeyse 1 yıl geç başlatılmış, hem de bürokrasinin hatalı tasarımı sonucu uygulamaya geçmesi ge- cikmiştir.” Bu arada, daha önce katõlacağõ bil- dirilen Sanayi ve Ticaret Bakanõ Nihat Ergün ile Devlet Bakanõ Za- fer Çağlayan’õn zirveye katõlma- malarõ dikkat çekti. 6. KOBİ Zirvesi’nin ana teması ‘Değişen Piyasalarda KOBİ’lere Yol Haritası’ idi. Dünya değişiyor. Teknolojik gelişim açısından, bilgiye erişme ve bilgiyi üretme açısından değişiyor. Sınırlar kalkıyor. Rekabet her gün giderek kızışıyor… Hız, lojistik, kalite, farklılık en temel kavramlar haline gelmiş durumda. Önce bunu anlamak gerek. Bunu anlayanlar kendilerine bir şekilde çıkış yolu arıyorlar…. Başarılı KOBİ’lerin ortak noktaları daha vizyoner olmaları, özkaynaklarını daha iyi yönetmeleri, kurumsallaşmanın önemine inanmış ve bu konuda belli adımlar atmaya başlamış olmaları, teknolojiyi kullanmaya yatkınlıkları, inovasyon çabaları, farklılık yaratabilecek ürün ve hizmetlere yönelmeleri…. Ancak Türkiye’nin bir de bambaşka bir KOBİ gerçeği var. Günü kurtarma derdine kapılıp ileriye yönelik hedef koyamayan, koysa bile finansman sorununu halledemeyen, teknolojik altyapısını yenileyememiş devasa bir kitle duruyor karşımızda. Evet KOBİ’ler tüm işletmelerin yüzde 99.9’unu, istihdamın yüzde 81.48’ini oluşturuyor. Ancak yatırımlardaki payları yüzde 26.5, ihracattaki payları ise ancak yüzde 16.6’larda. Avrupa ülkelerinde ortalama yüzde 30… Hindistan’da ise KOBİ’lerin ihracattaki payı yüzde 40’larda. Diğer ülkelerle kıyaslama son derece önemli. Çünkü bize küresel ölçekte nerede durduğumuzu gösteriyor. Örneğin Hindistan KOBİ’leri neden başarılı? Yazılım sektörünü nasıl geliştirdiler? Polonya nasıl bir politika ile KOBİ’lerinin rekabet gücünü arttırabildi? Bu soruların da yanıtını aramamız gerekiyor. Türkiye’de bir şey yapılmıyor dersek yalnış olur. Tabii ki ciddi çabalar var. Göz ardı edemeyiz. Ama belli ki bir şeyler daha ağır aksak ilerliyor. Diğer ülkelerin yaptıkları sıçramayı biz işletmelerimize istediğimiz ölçüde yaptıramıyoruz. Bunun nedenlerini irdelemek gerekmiyor mu? Başarısızlığın nedenlerini belirlemek ve ona yönelik çözüm önerileri geliştirmek öncelikli gündem maddesi olmalı. Örneğin kümelenmenin öneminden bahsediyoruz. Kümelenme yöntemi ile dış piyasalarda daha iyi rekabet edileceği söyleniyor. Onlarca kümelenme projesi yaşama geçirilmeye çalışılıyor. Ancak şöyle bir gerçek var: Türkiye’de işletmeler kümelenmeyi beceremiyor. Neden? - Çünkü ortak çalışma kültürü henüz gelişmiş değil. Güven eksikliği sürüyor. Kümelenme uygulamada asıl anlamından uzaklaşıyor…. KOBİ’lerin dış ticarete ve ihracata yönelik en büyük sorunları sıralanırken şu iki öğe daima ön plana çıkıyor: Finansman ve teknoloji kullanımı... Önce finansmanı ele alalım: Bankaların verdiği kredilerin yanı sıra Dış Ticaret Müsteşarlığı, KOSGEB, İhracatı Geliştirme ve Etüd Merkezi (İGEME) aracılığı ile sağlanan birçok hibe ve destekler var. Peki, KOBİ’lerin ne kadarı bu hibe ve desteklerden yararlanıyor? Diğerleri neden yararlanamıyor? İşletmelerin çoğu ya bürokratik engellerin güçlüğünden ya da belli bir kesimin gözetildiğinden yakınıyor. Haklılar... Ancak AB veya devletin finanse ettiği hibe ve desteklere aracılık eden kurumlar ise KOBİ’lerin hibelerden habersiz olduğu, bilinçsiz davrandığı ve “öngörülen standartlarda bir başvuru yapmadığı” inancında. Çoğu zaman da KOBİ’ler kurumsal ve legal bir yapıya sahip olamamaları yüzünden desteklerden yararlanamıyorlar. Burası da gerçek. Dolayısıyla bilgiye erişim ve bilgiyi kullanma becerisi öncelikli gündem maddesi olarak karşımıza çıkıyor. e-ticaret ise günümüz KOBİ’lerinin önünde büyük bir fırsat olarak duruyor. Hatta işletmelerin teknolojik altyapılarını desteklemek için birçok teşvik mevcut. Sanırım en büyük sorun tüm bunları yönetecek bir orkestra şefinin bulunmaması. Birbirinden bağımsız ve kopuk bilgiler havuzunda kayboluyor mu yoksa KOBİ’ler... Değişen Piyasalarda KOBİ’lere Yol Haritası İ Z L E N İ M ÖZLEM YÜZAK Fõrtõna ortasõnda yelkensizler... YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Kira Geliri Beyannamesi İhmale Gelmez ocukluğumuzdan beri belleklerimize kazınmıştır o ünlü söz ve birçok vergi dairesinde karşımıza çıkar: “Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır.” Yüce önder Mustafa Kemal’e atfedilir, basit gibi görünür ancak “vatandaşlık hukuku” açısından son derece önemlidir. Fakat ülkemizde son 9 yıldır öylesine bir trend yaşanıyor ki, bu söz adeta “Vergilendirilmiş kira geliri kutsaldır”a dönüşmek üzere... Evet, 2001 yılı içinde “gayrimenkul sermaye iradı” ya da daha yalın ifadeyle Türkiye’de kira geliri ödeyen mükellef sayısı 387 bin 330’dan, 2010 yılı ocak ayı rakamlarına göre; tam yüzde 116 artışla 839 bin 564’e çıkmış. Ancak aynı dönemde “gelir vergisi faal mükellef sayısı” yüzde 4.7; “Basit usulde vergilendirilen gelir vergisi faal mükellef” sayısı ise yüzde 5.7 oranında gerilemiş. Aslında kira geliri elde edenlerin sayısındaki bu patlamada “çapraz kontrol, e-beyanname, kiraların bankaya yatma zorunluluğu, ağır ceza” gibi “değişkenler” etkili olsa da, bir diğer anlamı da “riskli ticaretten kaçıp” daha güvenli ve sorunsuz bir mecraya yatırımların yönelmesidir. Şimdi, bu tespitten sonra hemen 25 Mart 2010’u anımsatıp “arazi, bina, haklar, motorlu taşıtlar” vs. kira geliri elde edenlerin yıllık gelir vergisi beyannamesini vermeleri için son gün olduğunu vurgulayalım. Bu mükellefler beyannamelerini ikametgâhlarının bulunduğu vergi dairesine bildirecekler. Bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden tahsil edilen kira bedelleri o yılda elde edilmiş gelir kabul edilecek ve 2009 yılının geliri olacak. Vergi ise mart ve temmuz aylarında 2 taksitte ödenecek. 6. KOBİ zirvesinde dağ gibi sorunlar masaya yõğõlõrken ilgili bakanlarõn katõlmamasõ dikkat çekti “01.06.2002 tarihinde 20 yılımı doldurmama 9 yıl vardı. Bağ-Kur’dan ne zaman maaş alabilirim?” Müjgan Sönmez Bağ-Kur’dan emekli olunabilmesi için, kadın sigortalıların 20 tam yıl (7200 gün) prim ödemesi ve 1.6.2002 tarihinde 20 yılı doldurmasına ne kadar süre kaldığına göre değişen yaş şartını doldurması gereklidir. İlgili tarihte 20 yılı doldurmanıza kalan süreye göre emeklilik yaşı; “8 yıldan fazla-9 yıl ve daha az” olanlarda 47, “9 yıldan fazla-10 yıl ve daha az” olanlarda ise 48’dir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. BAĞ-KUR EMEKLİLİĞİNDE YAŞ SINIRI HESABI İSO Başkanõ Tanõl Küçük, KOBİ’lerden sorumlu ve hizmet veren birçok kurumun varlõğõ nedeniyle üretilen politika ve hizmetlerin değişik sayõda ve koordinasyondan uzak olmasõnõn, KOBİ’ler arasõnda kafa karõşõklõğõna neden olurken çözüm için gereken sinerjiyi böldüğünü anlattõ. Ç Konut kira geliri 2.600 TL’yi aşanlar, beyanname vermek zorundalar. Kira gelirinin, 2.600 TL’si ise gelir vergisinden istisna. Karı ve kocanın ayrı ayrı kira geliri var ise ya da kira alınan gayrimenkule ortak iseler, bu orandan ayrı ayrı yararlanabilirler. Mükellefler kira gelirlerinden de yüzde 25 götürü gider düşme hakkına sahipler. Gayrimenkullerini işyeri olarak kiralayanların kiracıları kira bedelinden yüzde 20 stopaj kesintisi yapmak zorundalar. Burada konuttaki gibi istisna bir bedel yok. Ancak yüzde 25 götürü gider hakları var ve brüt kira gelirleri yılda 22.000 TL’yi aşmıyorsa beyanname vermeyecekler. Bu arada hem işyeri hem de konut kira geliri olanlar için de beyanname örneği aşağıdaki tabloda. Örnekte; konutta 12.000.-TL, işyeri kirasından ise yıllık 18.000.- TL brüt kira geliri elde edilmiş, götürü gider yöntemi seçilmiş durum gösteriliyor. Elde edilen kira geliri bildirilmez ya da eksik beyan edilirse cezalar büyük sayın okurlar. Bu durumda konut kira geliri elde edenler istisna hakkını kaybediyor ve takdir edilen bedel üzerinden iki kat birinci derece usulsüzlük cezası kesiliyor. Ayrıca gelir vergisi ile vergi ziyaı cezası, gecikilen her ay için gecikme faizi talep ediliyor. Yani bu beyannameler ihmale gelmez... 2023 yılı hedefimiz 500 milyar dolar ihracat Türkiye İhracatçõlar Meclisi (TİM) Başkanõ Mehmet Büyükekşi, 2001 yõlõnda 25 bin Türk şirketinin ihracat yaparken bu rakamõn 2009’da 48 bin 551’e yükseldiğini belirterek, “Yaklaşık 50 bin aktif ihracatçı firmamız var. Bizim hedefimiz bunu 70 bine çıkarmak” dedi. İhracatõn geniş bir tabana yayõlmasõ için daha fazla KOBİ’nin ihracat yapmasõ gerektiğini, bunun hem Türkiye için bir gereklilik hem de büyümek isteyen KOBİ’ler için bir zorunluluk olduğunun altõnõ çizen Büyükekşi, “2001 yılında 25 bin şirketimiz ihracat yaparken bu rakam 2009’da 48 bin 551’e yükseldi. Yaklaşık 50 bin aktif ihracatçı firmamız var. Bizim hedefimiz bunu 70 bine çıkarmak” dedi. Büyükekşi, “Bizim büyük bir projeksiyonumuz var. Teknolojik dönüşümü tamamlamış, üretim teknolojilerine hâkim şekilde; belirlenmiş alanlarda liderlik pozisyonuna gelerek 2023 yılında ihracat gelirini 500 milyar dolara çıkaracağımızı öngörüyoruz. Bu hedefe ulaşmak için 3 önemli amaç karşımıza çıkıyor. Bunlar mevcut pazarlarda payımızı arttırmak, yüksek büyüme potansiyeli olan hedef pazarlara ulaşarak burada pazar payımızı arttırmak ve ihracatçı sayısı ile kapasitesini genişletmektir. İhracatçı sayısını ve kapasitesini KOBİ’ler ile arttıracağız” şeklinde konuştu. TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ BAŞKANI BÜYÜKEKŞİ: Kamu, özel sektör ve üniversiteler yüksek katma değerli üretim için buluştu Teknopark İstanbul kuruluyor Savunma Sanayii Müsteşarlõğõ (SSM), İTO, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Havaalanõ İşletme ve Havacõlõk Endüstrileri AŞ (HEAŞ) ve Sa- vunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM) arasõnda, Teknopark İstanbul’un yö- netici şirketinin kurulmasõ için ortaklõk söz- leşmesi dün imzalandõ. Teknopark İstanbul’da binin üzerin- de firmanõn faaliyet göstereceği, 30 bi- nin üzerinde nitelikli personel istih- dam edileceği ve oluşturulacak yerli kat- ma değerin yaklaşõk 10 milyar dolar ola- cağõ bildirildi. Savunma Sanayii Müsteşarõ Murad Bayar, Teknopark İstanbul’un İleri Teknoloji ve Endüstri Parkõ (İTEP) projesinin önemli bileşenlerinden ol- duğunu belirtti. Bayar, “Bu projenin bi- rincisi havaalanının kendisi, ikincisi havacılık bakım onarım merkezi, üçüncüsü teknopark ve bir ticaret sosyal bölgeden oluşan bundan 20-25 yıl önce kurgulanmış bir proje” dedi. Teknopark İstanbul’un Türkiye’nin en iyi, Avrupa’nõn sayõlõ teknoparklarõndan biri olmasõnõ hedeflediklerini ifade eden Bayar, havacõlõk ve uzay malzeme teknolojileri, bilişim, denizcilik tek- nolojileri gibi entegre bir teknoloji merkezi he- deflediklerini kaydetti. İstanbul Ticaret Odasõ (İTO) Yönetim Kurulu Başkanõ Murat Yalçıntaş ise imza töreninde yap- tõğõ konuşmada, İTO olarak projeye 50 milyon li- ralõk bir kaynak ayõrdõklarõnõ belirterek “İkincisi 5 bin metrekarelik bir kuluçka merkezini ha- yata geçiriyoruz. Ayrıca bir araştırma merkezi inşa ediyoruz. Teknopark’a has olarak KOBİ ve girişimci adayları için çekirdek ve girişim sermayesi fonu kuracağız. Nitelikli öğrencile- re staj imkânı için ortak burs programı ger- çekleştireceğiz” dedi. Teknopark İstanbul’da binin üzerinde firmanõn faaliyet göstereceğini, 30 sene zarfõnda 30 binin üzerinde nitelikli personel istihdam edileceğini söyleyen Yalçõntaş, oluşturulacak yerli katma de- ğerin de yaklaşõk 10 milyar dolar olacağõnõ kay- detti. Sorularõ da yanõtlayan Yalçõntaş, şirketin başlangõç sermayesinin 1 mil- yon lira olduğunu, Savunma Sanayii Müsteşarlõğõ’nõn yüzde 45, İTO’nun yüzde 40, HEAŞ’õn yüzde 13, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin yüzde 1, Sa- vunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ’nin de yüzde 1 katkõsõ bu- lunduğunu belirtti. Kurtköy bölgesinde Sabiha Gökçen Uluslararasõ Havaalanõ bitişiğinde, yaklaşõk 250 hektarlõk alan üzerine ku- rulmakta olan Teknopark İstanbul’un bulunduğu alan içinde, Savunma Sanayii Müsteşarlõğõ’na 49 yõllõğõna tahsis edilen yaklaşõk 140 hektarlõk or- man alanõ yer alõyor. Bu süreç içinde ileri teknoloji alanõnda en az yüzde 10’u üretime dayanan 10 milyar dolar de- ğerinde yerel katkõ yaratõlmasõ amaçlanõyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle