22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER CUMHURİYET 30 KASIM 2010 SALI Üç paşa görevlerinden alındı. Hem de bakanların isteğiyle... Üstelik de hukuk açısından haklı durumdayken! Paşa, general, amiral... Birkaç yıldır “paşa” diye halkın büyük saygı gösterdiği kişiler savcılıklarda, mahkemelerde yargıç önünde hesap vermeye çağrıldı. Birçoğu da hapislerde aylar, yıllar geçirmek zorunda kaldı. Mahkum olmadan, neden suçlandıklarını bile bilmeden... Açtım Türkçe sözlüğü, “paşa” maddesine neler yazılı, öğrenmek istedim. Bizim kuşağın gözünde “paşa” olmak, apayrı bir önem, bir değer taşır. Bakın sözlük “paşa” maddesinde neler yazmış: Osmanlı imparatorluğu döneminde albaydan yüksek rütbede bulunan askerlere ve valilik, vezirlik gibi yüksek sivil görevlerdeki kimselere verilen EVET / HAYIR OKTAY AKBAL san. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında general. Bugün general rütbesindeki askerlere halkın verdiği san... Ağırbaşlı, uslu. Örnek: “Oğlum paşa çocuktur annesini üzmez!” Paşa çayı, küçük çocuklara verilen soğuk ve açık çay için şaka yollu söylenir. “Paşa gibi yaşamak,” bolluk içinde bir yaşam sürmek. “Paşa kapısı,” eski hükümet konağı. “Paşa Paşa,” efendi efendi, kimseyi rahatsız etmeksizin, ağırbaşlılıkla, uslu uslu. Örnek: “Çocuk paşa paşa oturmaktaydı,” “güzellikle, seve seve, isteyerek.” Üç general, üç paşa!.. Kaç yıldır “paşa”ları görüyoruz, kiminin elinde ‘Paşa’ Sözcüğü Üzerine... dosyalar, kiminin elinde çantalar, paketler, ilkokula gider gibi bohçalar... Paşa dediğimiz kişilerin çok saygıdeğer varlıklar olduğunu daha çocuk yaşımızda öğrenmişiz, bu yüzden benim gibilere acı geliyor bu görünüşler!.. Genelkurmay Başkanlığı’nın bu tür konularda neden hiç sesi çıkmaz? Hiçbir itirazı olmaz mı? Bunu da anlamak güç! AKP hükümetinin kuruluşunda Milli Eğitim Bakanı olacaktı Prof. Beşir Atalay Bey... Tayyip’in kabine listesinde adı vardı, ama o günlerin Cumhurbaşkanı, bunu kabul etmedi! Atalay da başka bir bakanlığa getirildi! Şimdi o, bir “general”i görevden alıyor! Dünya hali işte böyle. Dün başka, bugün çok daha başka... “Paşa” sözcüğü ve üç paşanın başına gelenler benim gibi yaşlı bir yazara, işte bunları yazdırttı. Bilmem iyi mi oldu? Hikâye... Nusret ERTÜRK azen bir sözcüğün anlattığını sayfalar dolusu yazı anlatamaz. ‘Hikâye’ sözcüğü çoğunlukla bir yazı türü olarak karşımıza çıkar. Türkçe karşılığı ‘öykü’dür. Konumuz bu değil. ‘Hikâye’, dilimizde bir de ‘Aslı olmayan söz, olay’ anlamında kullanılır ki boş konuşmaları anında keser, etkisizleştirir. Başbakan’a pankart açtı diye 18 öğrenciye 15’er ay hapis cezası verildi. Ardından, ‘Demokrasi ve insan hakları yükseliyor!’ sesleri geliyor… Hikâye… Memuruna, işçisine asgari ücreti çok görenler, onları sendikasızlaştıranlar dönüp memur, işçi dostu kesiliyorlar… Hikâye… Borsa yükseldikçe geçim sıkıntısından ezilenlere, ‘Kalkınıyoruz! Zenginleşiyoruz!’ naraları at, nurlu ufuk ONUNCU KÖY BEKİR COŞKUN lar vaat et… Hikâye… Başın sıkıştıkça, ‘demokrasi’yi ağzından düşürme. Hatta, ‘demokrasi kahramanı’ olduğunu yay. Haksız yere hapis yattığını say… Hikâye… Onu dinlediler, bunu dinlediler. ‘İleri demokrasi’nin müjdesini verdiler. ‘Demokrasi ayarı’ yaptılar… Sokağa atılan TEKEL işçileri için yürüyen 29 öğretmeni, Öğretmenler Günü’nde, 5 yıl hapis istemiyle mahkemeye çıkardılar… Gerçek bu. Gerisi? Hikâye… Bu hikâye başka; sorgulayıcı, alaycı, düşünmeye itici. Sevimsiz, kötü durumlara düşmekten bazıları inadına hoşlanıyor. Eskiler böyle duruma ‘madara olmak’ derlerdi. Madara olmaktan şeytan görmüş gibi çekinilirdi… Geldiğimiz yer acıklı bir hikâye… B VikiLeaks’in Açıklamadığı Bir Utanç Belgesi... Dün gazetelere, televizyonlara baktım; yabancı liderlerin sarışın bebekleri var da Tayyip Erdoğan’ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabının olduğu iddiası yok… Hangisi Türk okurunu daha çok ilgilendiriyor?.. Elin sarışın bebekleri mi, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın İsviçre bankalarında hesabı olduğu iddiası mı?.. Ya da; Türkiye’deki iktidarın başında bulunanların petrol işlerinden pay aldıkları mı?... O da yok çünkü… “Ama bunlar henüz iddia” diyecekse arkadaşlar, o zaman el oğlunun sarışın bebeği de iddia değil de ne?.. Tüm belgelerin birer iddia olduğunu, belki çoğunun hiçbir zaman kanıtlanmayacağını bilmeyen var mı?.. Peki ABD’nin belgeleri doğrulamasına ne kılıf bulacaksınız?.. Ya da yürekli davranıp belgeleri internet sitelerinde yayımlayan gerçek gazetecileri ne sayacaksınız?.. Kimi gazete ve televizyonlar daha da azıtarak, dünyayı sarsan bu belgeleri örtmeyi, yok saymayı denediler dün: “İftira…” “Dedikodu…” “Yalan…” ABD kabul ediyor da… Ya da; sarışın bebekler doğru da… VikiLeaks belgelerinde yer almayan ama VikiLeaks’ın bize kanıtladığı bir şey var; Türkiye’de faşizmin ne boyuta ulaştığı… Ve Türk medyasının ne halde olduğu… Korkmuş… Sinmiş… Susmuş… Yamanmış… Bitmiş… Dün sabah gazetelere bakıp, televizyonları izleyince… İtalyanların sarışın fıstığının yer aldığını ama bizimkilerin rezaletlerinin yok sayıldığını görünce… Ve bizim medyadan şu VikiLeaks belgelerinin AKP iktidarını aslında ne kadar yücelttiğini öğrenince… Utandım… bcoskun@cumhuriyet.com.tr DGK 20 BI C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle