16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul S Edirne PB Kocaeli PB Çanakkale S İzmir Y Manisa PB Denizli PB Zonguldak S Sinop PB Samsun B Trabzon B Giresun B Ankara S 19 22 23 20 21 23 21 22 21 21 22 21 21 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S Y S PB PB PB B B B B S S S 19 21 20 25 32 29 23 28 22 23 17 12 16 HABERLERİN DEVAMI Oslo K 3 Belgrad Helsinki K 3 Sofya Stockholm K 2 Roma Londra B 6 Atina AmsterdamY 7 Zürih Brüksel PB 9 Moskova Paris Y 9 Aşkabat Bonn Y 9 Taşkent Münih Y 9 Baku Berlin Y 6 Bişkek Budapeşte B 14 Tiflis Madrid PB 8 Kahire Viyana B 10 Şam B PB Y Y Y B B B PB PB PB PB B 19 14 16 20 7 9 15 12 15 10 16 27 25 Yurdun batı kesimleri parçalı zamanla çok bulutlu, İzmir, Aydın, Muğla, Konya ve Karaman çevreleri sağanak diğer yerler az bulutlu geçecek. Sabah saatlerinde yurdun kuzey ve iç kesimlerde sis görülecek. Hava sıcaklığı normalin üzerinde seyredecek. 16 KASIM 2010 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Kasım GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK tartışılıyor. İlgili bakan demiş ki, bayramın son günü fiyatlar düşecek. Esnaf telaşta, hayır düşmeyecek diye ekranlarda bas bas bağırıyor. Bir iki gün bir başka tartışma izledik. Yerli büyükbaş hayvanların Anadolu’dan Avrupa’ya geçmesine izin verilmiyor, köprü yasak ama anguslar, örneğin ta Avustralya’dan, Güney Amerika’dan gelen koca başlara geçiş serbest! Yerli büyükbaş hayvanlara yasağın nedeni şap hastalığı! Raporu olan büyükbaş hayvanlara da yasak! İnsan yaşamı ise ucuz. Tatile çıkanlar yollara kurban. Trafik canavarı rekora koşuyor. Bayram başlamadan önceki üç günün bilançosu 54 ölüm! Mademki söz kurbandan, Kurban Bayramı’ndan açıldı. Sağlıklı yaşam tavsiyelerini duyuranlara yardımcı olmak bir görev. Dar gelirlim, emekli memurum, işçim, gecekondu garibanım, köylüm, az ücretli memurum, dul ve yetimim… kurban eti bedavadır, yemeyen enayidir diyerek kırmızı ete yüklenme. Hele çiğ et yeme. Yedin mi; toxoplasmosis adlı parazit vücuduna giriyor(muş), merkezi sinir sistemine yerleşiyor ve şizofreninin ortaya çıkmasına neden oluyor(muş). Gelelim Kurban Bayramı süresince emeklilerin, memurumun, asgari ücretle çalışanımın, işçimin, dar gelirli insanlarımın, işsizimin sabah, öğle, akşam nasıl besleneceklerine… İşte beslenme reçeteniz. İlk tavsiye: Güne hafif bir kahvaltıyla başla. Aşırı miktarda yemekten kaçınıp az ve sık ye! Kızartma yerine ızgara veya haşlama yemekleri yeğle. Ağır hamur tatlıları, şeker, aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun yiyecekler yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık ver. Bayram ziyaretlerinde ikram edilen hamur tatlılarını tadımlık miktarda ye. Çikolataya ve şekere alternatif olarak vitamin, mineralden zengin olan ve posa içeriği yüksek olan kuru meyveler, ceviz, fındık gibi kuruyemişler ikram ederler, afiyetle tüket. Çay, kahve gibi kafeinli içecekleri fazla tüketmemeye özen göster. Beslenmede dikkat edeceğin bu öğeleri önemsemezsen.. ha bak seni uyarıyor uzmanlar. Fazla çikolata ve tatlı, öğle akşam aşırı et tüketirsen başına gelecekleri unutma: Mide yanması, bağırsak bozuklukları… Daha sonraları kalp ve damar rahatsızlıklarından kurtulamazsın! İşçim, memurum, işçi memur emeklilerim, işsizim, dul ve yetimlerim, köylüm, gecekonduda yaşayan kardeşlerim, dar gelirlim: İşsizliğin bir numaralı sorun olduğu.. enflasyonun gündem sıralamasında hâlâ baş sıralarda yerini koruduğu.. açlık sınırında olanların yirmi milyona yaklaştığı Türkiyemizde… …kısacası gazetelerde yayımlanan yukarıdaki listedeki ağır hamur tatlıları, şeker, aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun yiyeceklerin vs’nin cazibesine kapılarak… Satın alma olasılığını bir yana bıraktıkİkram da olsa; sen sen ol, sakın ha, yeme! Hiç değilse elindeki tek malzemeyi, sağlığını koru. Karnı tok olan, zaten açın halinden anlamayanların yönettiği bu ülkede! Siyasetten başka şey yazmak yasak!.. Kim koymuş bunu? Biz, kendimiz... Siyaset dediğin, Türkiye’nin iç dış politikası!.. Siyaset dediğin, AKP’nin sekiz yıldır sürdürdüğü saltanat! Siyaset dediğin milletin yaşaması, yaşayamaması... Bir yazarın elini kolunu tutan bir baskı bu! İnsanın canı ister sevgilisine seslenir. Yoksa da bir sevgili hayal eder... İç sıkıntısını dökmenin yolunu arar. Kimi zaman dalar dalgalara, bulutlara... Oturur bir kahveye şiir yazmaya çalışır... Ama olmaz! Olmaz ki! Nasıl susarsın, nasıl kalemini dizginlersin? Gördükçe, okudukça, duydukça, yaşadıkça!.. Şairler nasıl güzelliklerden EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Ne Yazacağını Bilmek! söz açıyor? Aşklarından, kişisel dertlerinden... Bunca uzak mı sokaklardan, meydanlardan, cezaevlerinden, mahkumluklardan gelen sesler, çığlıklar! Bakıyorsun durup dururken üç beş görevli bir evi basıyor, ortalığı delik deşik ediyor; kâğıtları, makineleri, daktiloları alıp götürüyor. Nereye mi? Savcılıklara, karakollara, uzman polislere... Ne yapıyorlar o sayfaları, dosyaları, makineler dolusu şeyleri tek tek kim inceliyor acaba? Senin de başına gelir. Hayır bana bir şey yapamazlar deme! Yaparlar, hem de nasıl yaparlar. Sokarlar seni bir yere beklersin beklersin ne arayacaklar, ne bulacaklar diye! Zaman geçer, sen biraz daha umudunu yitirirsin, derken acaba ben ne yaptım diye düşünürsün! İlle bir kusur bulursun. Bilmem ki, neydi, kimdi o, ne demişti o dersin! Silivri’de bir yer var, hem mahkeme, hem hapishane. Aynı yapıda iki zıt işlem yapılan bir yer... Başka adı da var: Ergenekon! Türklüğün destanı. Var oluşunun masalsı öyküsü! .. Nasıl, nerden bulmuş yakıştırmışlar! Hiç sıkılmadan, utanmadan kendi Türklüğünden!.. Güzel şiirler seni bekleyedursun, öyküler, romanlar... Sen konular ararken, en büyük konu dev gibi karşında! Gözlerini sana dikmiş bakıyor! Ah bir elime geçse der gibi. Vazgeç romantik duygulardan! İşte kaskatı gerçek. Bir daha eline geçmez. Yaz şiirlerini, öykülerini. Göz önünde yaşananları görerek, duyarak, duyurarak, bugünden yarına yaşatarak. Bu kuşak geçecek, yarın gelecek... Bunu da bilerek!.. ONUNCU KÖY BEKİR COŞKUN Bayram Sabahları... El ele tutuşup koştuk taş sokaklardan, aşağı doğru… Üzerlerimizde bayram giysilerimiz, ceplerimizde küçük sarı şekerler, ayaklarımızda yeni ama dar ayakkabılar… Düşüp de dizimizi kanatmak dışında hiçbir şey ağlatmadı bizi… Geçim meselesi, yaşam derdi, hastalıkmastalık, savaşlar ya da açlıklardan habersizdik. Hatırlıyorum; avuçlarımızda bayram harçlığı 2.5 kuruşluklar… Ortası delik… Dar taş sokaklardan koştuk… Ne kadar güzeldi dünya, ne kadar büyük ve eğlenceli. Ve bizler ne kadar da mutluyduk, ne kadar umursamaz… Kıyamet kopsa dünyada keyfimiz kaçmazdı. İş sorunları, maaşlar, ekmek parası, geçimmeçim, kimin umurunda kimin?.. Yeter ki dizimiz kanamasın… Bir de yeter ki kimse saçını çekmesin Nermin’in… Sonra… Sonra büyüyor çocuklar… Ne taş sokaklar kalmıştır artık koşacak, ne o küçük sarı şekerlerden var, ne bayram giysileri eskisi kadar anlamlı… Ne de eskisi gibi; bayram sabahları… Düşmeden ve dizi kanamadan da ağlıyormuş insan… Büyüdükçe yalnızlaşıyor ve dalıp dalıp anılarla yetiniyoruz… Dar taş sokaktan koşuyoruz sadece hayallerimizde aşağı doğru, avuçlarımızda birer 2.5 kuruşluk… Delik ortası… Olsun… Bugün bayram… Ülkemiz için, çocuklarımız için korkusuz, endişesiz, aydınlık zamanlar dileyin… Toplumları ve ülkeleri ile gurur duyacakları, başlarını önlerine eğmeden yaşayacakları, bu ilkel ve çağdışı kelepçelerden uzak günler isteyin… Bu günleri de çocuklar büyüdüklerinde hatırlayacaklardır; pilli oyuncaklarını, doluşup gittikleri babalarının küçük arabalarını, geniş çikolata tabaklarını, kâğıt bayram harçlıklarını… Unutmayacaklardır; kendi bayram sabahlarını… [email protected] Sendikalar KKTC hükümetinin yanı sıra Ankara’ya da tepki gösterdi Çiçek protesto edildi REŞAT AKAR LEFKOŞA Kuzey Kıbrıs’ta bir süre önce yürürlüğe giren ekonomik önlemlere tepki gösteren sendikalar, KKTC hükümetinin yanı sıra Ankara’ya karşı da protesto eylemlerini yoğunlaştırdılar. Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın kapatılması, emeklilerin maaşlarından vergi kesintisi yapılması gibi önlemlerin yanı sıra elektrik kurumu ile telekomünikasyon hizmetlerinin özelleştirileceğine ilişkin açıklamalara tepki gösteren sendikalar, dün adaya gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’i protesto gösterileriyle karşıladı. Aralarında öğretmen ve memur sendikalarının da bulunduğu 11 örgüt tarafından organize edilen dünkü eylem Ercan Havaalanı kavşağında gerçekleşti. Eylemciler “Cemil Bey maaşınız ne kadar?”, “Bu memleket bizim”, “Memleketimiz satılık değil” sloganlarını içeren pankartlarla dikkat çekti. KKTC’nin 27’nci kuruluş yıldönümü kutlamalarına katılan Bakan Çiçek ise tören meydanında yaptığı konuşmada, bazı kesimler tepki gösterse dahi, KKTC’de geç kalınmış önlemlerin alınmasına devam edileceğini söyledi. EROĞLU: KIBRIS’TA ŞGAL ALTINDA OLAN B R RUM HALKI YOK Haber Merkezi 15 Kasım 1983’te ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), kuruluşunun 27. yıldönümünü törenlerle kutluyor. Kutlamalar, sabah Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığında tebrikleri kabulüyle başladı. Tebrik kabulünün ardından, Lefkoşa Atatürk Anıtı ile Dr. Fazıl Küçük’ün anıtmezarında törenler düzenlendi. Kutlamalar kapsamında, TCG Gemlik Fırkateyni ve TCG Saldıray Denizaltısı Girne Turizm Limanı’na, TCG Bozcaada Korveti de Gazimağusa Limanı’na geldi. KKTC’nin kuruluş yıldönümü kutlamalarına yabancı milletvekilleri, diplomatlar ve gazeteciler de katılıyor. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC’nin 27. kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Rum lider Dimitris Hristofyas’a, “artık doğruları söylemesi, gerçekçi olması gerektiğini vurguluyorum” diye seslenen Eroğlu, şöyle devam etti: “Kıbrıs’ta işgal altında olan bir Rum halkı yoktur. Kıbrıs’ta işgal altında bir bölge de yoktur. Kıbrıs’taki Türk askeri varlığı RumYunan işgalinin tüm adaya yayılmasını Kıbrıs Türk halkının katledilmesini önlemek içindir. Türk askeri güvenliğimiz için vardır. Kıbrıs meselesinin sebebi Türk tarafının tutumu değil RumYunan ikilisinin adayı Helenleştirme tutkusu ve hedefidir.” “Kıbrıs’ta bir çözüm antlaşmasına ancak ve ancak adadaki bu gerçeklerin gözetilmesi, Türk ve Rum halkları arasındaki siyasi eşitliğe dayalı hassas dengenin sağlanması ile varılabileceğinin” altını çizen Eroğlu, “Artık Kıbrıs Türklerinin kendi kendini yönetme noktasından gerileyebileceğini düşünmek bir hayaldir” diye konuştu. Anguslar pazara alınmadı Kurban Bayramı için kesim alanlarına getirilen anguslar, satış yapılan çadırlara alınmadı. Angusların kurban çadırlarında satışa çıkmasıyla birlikte fiyatların düştüğünü söyleyen kurbanlık sahipleri, bu durumu AKP iktidarının politikasına bağlayarak tepki gösterdi. Başkentlilerse kurban fiyatlarının yüksek olmasından şikâyetçi. Kurban pazarında büyükbaşlar 3 11 bin TL, küçükbaşlar 4001100 TL arasında değişiyor. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) SİY A SİLER İN MESA JLA R I Birliktelik vurgusu öne çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasilerin gönderdiği Kurban Bayramı mesajlarında, “dostluk, kardeşlik ve birliktelik” vurgusu yapıldı. Siyasilerin bayram mesajları şöyle: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Türkiye çok köklü bir değişim içerisinden geçiyor. Bu değişimin tabii ki bazı sancıları olacaktır ama bunları büyüme sancısı, pozitif sancı olarak görmemiz gerekir ve geleceğe hepimiz çok daha olumlu, çok daha ümitli bakmamız gerekir ve bu uğurda tabii ki hepimizin çok çalışması gerekir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Aziz milletimiz sabırla, sağduyuyla, metanetle, olgunlukla her türlü zorluğun, her türlü sıkıntının üstesinden gelmeyi başarmış, ihtilafları değil ittifak noktalarını öne çıkararak, barış içinde bir arada yaşamayı sürdürmüştür. İnanıyorum ki bugünden sonra da aynı şuur ve sorumlulukla, istikrar ve güven içinde ülkemizi daha aydınlık yarınlara ulaştıracağız. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Halkın iktidarında sosyal devlet işleyecek. Sadaka gibi dağıtılan yardımlarla insanlarımızın onuru çiğnenmeyecek. Yoksulumuz din istismarcılarının tuzağına düşmeden yardımlaşacak. Gazimiz aç karnına yol kenarında ölmeyecek, gazi ve şehitlerimizin aileleri başı dik, karnı tok dolaşacak, insanca yaşayacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girip, bugün karnım doyacak mı diye bayramı karşılamayacak. İnsanlarımız dini, dili, inancı, mezhebi, ırkı nedeniyle hor görülmeyecek, dışlanmayacak. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Sosyal hayattaki gerilimler, endişe verici bir aşamaya gelen cinnet ve cinayet haberleri, yozlaşmanın ulaştığı korkutucu boyut, ahlaki değerlerdeki çöküntü ve insanımızın birbirinden hızla uzaklaşması hepimizin üzerinde düşünmesi gereken vahim gelişmeler olarak karşımızdadır. Kurban Bayramı millet olarak çok ihtiyacımız olan huzur ve esenlik ortamının bir nebze de olsa sağlanmasına destek olacaktır. Eylemciler ne dedi? Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı Ahmet Kaptan basına yaptığı açıklamada, ülkede sadece “görüntüde demokrasi” yaşandığını ileri sürdü. Kıbrıs Türk’ünün tarihi boyunca dik ve onurlu yaşadığına vurgu yapan Kaptan, “Bugün Kıbrıs Türk toplumunun çalışanlarını temsil edenler olarak buradayız. Buraya getirdikleri paketi koltuklarının altına alıp geri gitsinler” ifadelerini kullandı. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Güven Varoğlu da “yapılan eylemin Kıbrıslı Türklerin bir tepkisi olduğunu” savundu. Varoğlu, “Biz gerektiği zaman gereken tepkiyi koymasını bilen insanlarız” dedi. KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise “Türkiye hükümetlerinin izlediği politikaların, adanın bölünmesine ve Kıbrıslı Türklerin toplumsal yok oluşuna sürüklediğini” ileri sürdü. Görüşme sürecinin devam ettiğine işaret eden Elcil, “Çözüm istediğini söyleyenler, bunu bir yanılgı olarak toplumun önüne koyuyorlar” şeklinde konuştu. PROF. GÖRMEZ’DEN İLK MESAJ ‘Diyanet siyaset üstüdür’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Cumhuriyetle yaşıt olan Diyanet İşleri Başkanlığı, yerleşik geleneği, kurumsal devamlılığı, gündelik politikalarının dışında kalan siyaset üstü duruşu ve herkesi kuşatan hizmet anlayışıyla daima milletimizin teveccüh ve takdirini kazanmıştır. Bu yöndeki ilkesel kararlılığı bundan böyle de devam edecektir” dedi. Görmez, göreve başlaması dolayısıyla yayımladığı mesajda, çok ağır ama onurlu, çok büyük ve şerefli bir emanet olan Diyanet İşleri Başkanlığı görevinin kendisine tevdi edildiğini belirtti. Hareketlilik vardı ancak harcama yapan yok denecek kadar azdı Yurttaş alışverişten kaçındı Haber Merkezi Arife günü alışveriş merkezlerinde yoğunluk yaşanırken, bu hareketliliğin alışverişe dönüşmemesi esnafta hayal kırıklığı yarattı. Kurbanlıklara gösterilen ilgi de alışverişe dönüşmeyince fiyatlar düştü. Bayram dolayısıyla şehit yakınları şehitliklere koştu. Geride hüzün ve gözyaşı kaldı. Besiciliğin merkezlerinden Konya’da arife günü büyükbaş hayvan kurbanlıkların canlı kilogram fiyatı 11 liradan 10 liraya kadar düştü. Konya Hayvan Pazarı’nda düşen fiyatlar, kurbanlık alımını son güne bırakan yurttaşları memnun ederken pazara kurbanlık getiren besicileri sıkıntıya soktu. Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Üst Birliği Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Konya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, Konya’da kurbanlıkların yaklaşık yarısının elde kaldığını belirterek, “Fiyatın düşmesinde Et ve Balık Kurumu’nun yurtdışından canlı hayvan ithalatı ile Anadolu’dan Avrupa yakasına hayvan geçişinin engellenmesi etkili oldu. Önce kurban bayramlarında sadece Konya’dan İstanbul’a yaklaşık 200 kamyon mal giderdi. Bugün ise bu hayvanlar olduğu gibi Konya’da kaldı” dedi. Posta dağıtıcıları tepkili Adana’da KESK’e bağlı HaberSen üyesi posta dağıtıcıları bayramda çalıştırılmak istenmelerine tepki gösterdi. Cemalpaşa PTT’deki Seyhan Posta Dağıtım Merkezi önünde yapılan eylemde konuşan HaberSen Adana 1 No’lu Şube Sekreteri Yusuf Kösele, PTT çalışanlarının resmi tatil haklarının gasp edildiğini belirtti. Kösele, Bakanlar Kurulu kararına karşın çalışanları zorla iş yerine getiren kurum yöneticileri hakkında yasal yollara başvuracaklarını söyledi. ‘Anayasa gereği laiklik ilkesi esastır’ Görmez, şunları kaydetti: “Diyanet İşleri Başkanlığı anayasanın 136. maddesi ve özel kanununda yer alan hükümler gereği laiklik ilkesi doğrultusunda bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak, ibadet yerlerini yönetmekle yükümlüdür.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle