Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 KASIM 2010 SALI CUMHUR YET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 100 milyar liranın üzerinde donmuş kamu alacağına “yeniden yapılandırma” ve taksitle ödeme olanağı getirildi Seçimin finansmanı çıktı Bütün borçlar kapsamda 31 Temmuz’dan önceki vergiler ve vergi cezaları, idari para cezaları, SGK prim borçları, su, atık su ve elektrik borçları, trafik cezaları yeniden yapılanıyor. Yurtkur’un öğrenim kredisi ve KOSGEB destekleri de kapsamda. Bayramda Gazeteciler... Makedonya’da Türkiye’den, haberlerden kopuk 5 günün ardından açığı kapatmaya çalışırken sözde haftanın bir özeti programların içlerinin daha bir boşalmış olduğu duygusunu alıyorum. Haberler, bizim deyimimizle tümden “şişirme”. Türkiye yine dünyada örneği olmayan 10 günlük kocaman bir tatile girmiş. Doğrudan şeriatla yönetilen, laikliğin gündemde olmadığı İslami ülkelerin hiçbirinde böyle bir uygulama yok. Bayram tatilleri genelde daha kısa tutuluyor, en azından öncesi, sonrası günlere hafta sonları katılarak nerede ise yılık izinlerin toplamı kadar uzun bir tatil yaratma dehası bizim siyasilerimizin eseri... Yazılı basının etkin olduğu dönemlerde Cemiyetimizin çıkardığı Bayram gazetesi günlük gazetelerin yerini alır, gazeteciler de bu uzun tatillerden yararlanır Cemiyet, Bayram gazetesini işsiz gazeteciler, emekli arkadaşlarımız için de bir tür sosyal dayanışma fırsatı olarak değerlendirirdi. Bu geleneği bozan medya patronlarının çoktan pişman olduklarını biliyorum; göz diktikleri ilan pastası paylaşılınca anlamlı bir pay kalmadığı gibi, bayram mesaileri yükü, düşen tiraj, televizyonlar için izlenirlik.. hevesleri kursaklarda bırakıyor... İnsan psikolojisi, gazeteci de bayramda çok daha ağır mesaisiz çalıştırılan özel sektör işçisine değil de tatile çıkanlara özenir olunca kerhen işini yapma halleri ile zaten dibe vurmuş gazetecilik haber kalitesi daha bir çekilmez içi boş halleri yansıtıyor... Besbelli bayrama girmeden girilmiş tatil düzeninde, bıkkınlık veren üsluptaki eğlence programlarının maliyetinden de kaçınılmış, dün ana haberlerde baklava, kadayıf tarifleri veren, bayram, kurbanlık alışverişleri ağırlıklı haberler.. dinlenmeden kulakları tırmaladı durdu... Program akışları 10 günlük bayram tatili yapamayan gazetecilerin nöbetleşe çalıştırıldıklarını, yıldızlar böylece anlamlı tatil yapma fırsatı yakalarken amele takımının mesailerinden tasarruf edilmesi hesabının yapıldığını ortaya çıkarıyor... Kapıdan girer girmez, arkadaşlardan önce bizimkilerin gelecek duruşma tarihlerini öğrenmeye çalışıyorum; içim burkularak Balbay’la Özkan’ın içinde oldukları davanın duruşmasına 9 hafta ara verildiğini öğreniyorum... Kişisel derdim ziyaret koşulları daha kolay duruşma günlerinin böylesine uzağa atılması belki, ama elbette içimi buran; bugün tutukluluğunun 620. günü dolmuş Balbay’ın kimliği üzerinden, gazetecilere uygulanabilen yargısız infazda gelinen insafsız boyut... Neymiş efendim, aynı salonun kullanılacağı bir yeni davanın başlaması gerekçesiyle yeni zorunlu uzatılan aralar gündeme girmiş. Doğu Perinçek’in de içinde olduğu 1 numaralı Ergenekon davası için de diğer nereye kadar uzatılacağı bilinmeyen yeni davalar için de elbette aynı koşullar geçerli. Eski haliyle bitmeyen senfoniye dönüşmüş, yargısız infaz, yargılamanın uzaması süreci koşulları yeni bir yöntemle katlanarak uzatılacak... AKP’nin sivil darbe hukuku icraatlarını çıkarlar uğruna hâlâ hafife alan sahte demokratlara ithaf olunur... AB siyasileri AKP ile girdikleri kirli çıkar ilişkileri içinde ne kadar görmezlikten gelirlerse gelsinler, insan hakları raporlarında Kopenhag, insan hakları, demokrasi kriterleri çelişkileri sırıtıyor olsa da hafta içi haber taramasında yargısız infaz niteliğindeki uzun tutuklulukları, insan hakları ihlallerini eleştiren raporla, uyarı çıkışları ve açıklamaları görüyorum. Gazetecilik meslek örgütlerimizin AB gazetecileri ile ortaklaşa, gazetecilerin yargısız infaz niteliğine de tutuklanmalarına karşı açtıkları kampanya bağlantılı eylemler de gündemde. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu, bayrama 38 gazeteci arkadaşımızın tutuklu olarak, cezaevlerinde girdiklerini anımsatıyor, dayanışma ve bayram kartları için arkadaşlarımızın isimleri ve cezaevlerindeki adreslerini veriyor. Bu arada genel iddianamelerle bağlantısız, tutukluluk gerekçeleri bile anlaşılamamış gazeteci arkadaşlarımızdan 3’ü iki yılı aşkın, hesabı verilemeyecek haksız tutukluluktan sonra serbest bırakılmışlar. İktidarın kanatları altındaki, özel yetkilerle donatılmış, askeri darbe dönemlerinin sıkıyönetim mahkemelerinin işlevini üstlenmiş havadaki, Ergenekon davası savcıları, yargıçlarının genel adalet terazisinde, yoksa böyle bir tutukluluk süresi kriteri mi var? Bayram duyarlılığı dün birçok sitede birden bayram tebriklerinin arasına cezaevlerindeki tecritin öne çıkarılmasını gündeme getirmiş. Ataol Behramoğlu’nun “Yıkılma Sakın” şiiri ile süslenmiş olarak öylesine içten, sevgi haresini içeren yazışmalar vardı ki... Balbay’la, Özkan’la tüm yargısız infazın, tecritin ağır bedelini ödemekte olan dostlarla paylaşmak istedim... soner@cumhuriyet.com.tr ‘ lave harcamalara yönlendirilecek’ Devlet Bakanı Babacan, 2011 yılı bütçesine bunlardan dolayı herhangi bir gelir öngörülmediğini ve bu kaynağın, “ilave bazı harcama kalemlerine yönlendirilebileceğini” söyledi. ki kez aksatana tolerans Yeniden yapılandırılacak borçlara ilişkin ödemeler 36 ayda 18 taksitte yapılabilecek. Ayrıca vergi borçlarının kredi kartına taksit olarak yansıtılması imkânı sağlanıyor. Ödemeyi iki kez aksatana tolerans gösterilecek. Ekonomi Servisi Vergiler ve vergi cezaları, gümrük vergileri ve idari para cezaları, sosyal güvenlik primleri ve idari para cezaları, il özel idarelerinin çeşitli harç ve katkı payı gibi bazı alacakları, belediyelerin ücret ve su, büyükşehir belediyelerinin su ve atık su alacakları, TEDAŞ’ın ve özelleştirilen 7 dağıtım şirketinin elektrik alacakları, Yurtkur’un öğrenim kredisi alacakları, TRT’nin elektrik payı ve bandrol ücretlerinden kaynaklı alacakları, KOSGEB’in desteklerden kaynaklı alacakları, TOBB ve bağlı odaların oda aidat ücretleri, OSB’lerin elektrik, su, doğalgaz alacakları ile yönetim aidat alacakları, bir süredir beklenen ve “tarihin en büyük mali affı” diye nitelenen “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Tasarısı”nın kapsamına alındı. TEPKİLER TOBB: Reel sektörü rahatlatacak TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Yeniden yapılandırma, iş dünyasını rahatlatacak çok önemli bir adım. Bu girişim reel sektöre büyük bir motivasyon ve ivme kazandıracak. Benzer bir girişimi, özellikle kredi kartı borçları konusunda bankalarımızdan da bekliyoruz. TOBB, özel sektörün ve vatandaşların kamuya olan vergi ve prim borçlarının ödenebilir bir plana bağlanmasının gerekli olduğunu, 2009 yılından itibaren kamuoyunun gündemine getirmiş ve hükümete iletmişti. Bu çerçevede 120 milyar liraya ulaştığı tahmin edilen, birikmiş Vergi ve Prim borçları ile diğer kamu alacaklarının yapılandırılmasına yönelik hazırlanan çalışma, Türk iş dünyasının istek ve beklentilerini çok büyük ölçüde karşılamıştır. Sıra 2B’lere geliyor Tasarı ile tahsili olanaksız hale gelmiş ve gecikmiş 100 milyar lirayı aşkın kamu alacağının önemli bir bölümünün, gelecek yıl yapılacak seçimlerden önce hesaplara geçeceği belirtiliyor. Uluslararası finansal krizin yansımalarını tasarının hazırlanmasına gerekçe olarak gösteren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile birlikte Yeni Başbakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında toplam alacak ve tahsilat tahmini konusunda rakam vermeyeceklerini ve 2011 yılı bütçesine bunlardan dolayı herhangi bir gelir öngörülmediğini belirtti. 2B üzerinde de çalıştıklarını ve buradan da 2011 bütçesine ilave rakamlar gelebilileceğini belirten Babacan, söz konusu ilave gelirlerin, “ilave bazı harcama kalemlerine yönlendirilebileceğini” söyledi. Bu durumda, yeni tasarı yoluyla tahsil edilebilir hale gelecek yeni kaynağın bir kısmını doğrudan belediyeler kullanacak, büyük bölümü ise seçim için yaratılacak bütçe dışı bir fon olarak kamu harcamalarında kullanılabilecek. Yeniden yapılandırma kapsamına alınan kamu alacaklarının 100 milyar liranın üzerinde olduğu belirtiliyor. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Kızılot’un derlediği verilere göre SSK’nin işverenlerden alacakları tutarı 28 milyar 366 milyon TL’yi, BağKur’un prim aslı dahil alacakları tutarı 28.3 milyar lirayı ve vergi alacakları ile cezaları toplamı 50.1 milyar lirayı buluyor. Tasarının gerekçesi de kriz: Uluslararası finansal krizin yansımalarını tasarının hazırlanmasına gerekçe olarak gösteren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, “iyi niyetli ödeme arzusu olduğu halde şu ya da bu sebeple ödemelerini yapamamış vatandaşlarımız ve şirketler var ve bunlar da birikmiş oldukça yüksek gecikme cezalarıyla, faizlerle karşı karşıya” dedi. 36 ayda 18 taksitle ödeme “B azı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Tasarı”sının kapsamına Maliye, Gümrük Müsteşarlığı, SGK, il özel idareleri, TEDAŞ (7 özel dağıtım şirketi dahil), Yurt Kur, TRT, KOSGEB, TOBB ve OSB’lere ilişkin tüm borçlar giriyor. Yeniden yapılandırılacak borçlara ilişkin ödemeler 36 ayda 18 taksitte yapılabilecek. Ayrıca vergi borçlarını kredi kartına taksit olarak yansıtılacak. Tasarının getirdiği hükümler şöyle: Vergiler ve gümrük vergileri açısından 31 Temmuz 2010’dan önceki dönem borçları esas alındı. Bu tarih Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söz konusu hazırlıkları ilk açıkladığı tarihe denk geliyor. Sosyal güvenlik primleri açısından ise Haziran 2010 ve önceki aylara ait borçlar esas alınacak. Kesinleşmiş alacaklar kapsa mında, alacak asıllarının tamamı, SGK tarafından uygulanan idare para cezalarının yüzde 50’si, alacak aslına bağlı olmayan cezaların yüzde 50’si, gecikme faizi, gecikme cezası, gecikme zammı yerine TEFE/ÜFE olarak güncelleme oranı esas alınarak belirlenmiş tutar ödenecek. Vergi aslına bağlı olarak kesilen cezaların tamamının, para cezalarının kalan yüzde 50’sinin, gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden de vazgeçilecek. TEDAŞ, TRT, KOSGEB ve OSB alacaklarında da aynı çerçeve söz konusu olacak. SGK’nin prim alacak asıllarında herhangi bir indirim yok. İdari para cezalarının yüzde 25’i ile gecikme zammı ve gecikme cezalarının yerine TEFE/ÜFE güncelleme oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutar belirlenecek. İlk ay ödeyenin borcu kapa nacak. 6 taksitte (12 ay) yapılacak ödemeler için alacak 1.05, 9 taksitte ödemede (1.5 yıl) 1.07, 12 taksitte (2 yılda) ödemede 1.10, 18 taksitte (36 ay) ödemede 1.15 katsayısı ile çarpılıp hesaplanacak. Hesaplanacak ödemeler aksatılırsa, kolaylıklar ortadan kalkacak, tekrar yüksek alacaklara dönülecek. Ancak, bir takvim yılı içerisinde iki defa ödemeyi aksatana tolerans gösterilecek. Ödeme kolaylığı ve yeniden yapılanmadan yararlanabilmek için kanunun yürürlüğe girdiği ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvurulabilinecek. Ödemeler 34 ay sonra başlayacak. Gelir vergisi, kurumlar vergisi, gelir stopaj vergisi, KDV mükellefleri 20062009 yılları için verdikleri beyannamenin üzerine ilave matrah bildirirlerse, inceleme ve tarhiyattan kurtulacak. Stok affı ve yeniden Varlık Barışı getirilecek. ATO: Bu bir af değil devrimdir Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün: Hükümetin kamu alacaklarıyla ilgili olarak açtığı beyaz sayfa, sadece bir vergi barışı değil bir devrimdir. Şimdiye kadar hep devletin yumruğunu gören vatandaş, bugün itibariyle devletinin kadife eliyle tanışmıştı. Düzenleme devletin vatandaşına büyük bir beyaz sayfa açması anlamına geliyor. Bu boyutta bir ödeme kolaylığı fırsatının önümüzdeki 10 yıl içerisinde bir daha getirilebileceğini tahmin etmiyorum. Bu yüzden herkesin bu kolaylıktan yararlanarak kamuya olan borçlarını ödeyip, dükkânına, tezgâhının başına dönmesini ve işine dört elle sarılmasını bekliyoruz. Turkcell Suriye ihalesinde Suriye Telekom Bakan Yardımcısı Mohammad alGalali, ülkenin üçüncü mobil operatörü için açtığı ihalenin ön yeterlilik aşamasında aralarında Turkcell’in de bulunduğu altı şirketin başvuruda bulunduğunu açıkladı. Galali, France Telekom, Turkcell, Emirates Telecommunications Corp (Etisalat), Saudi Telecom, Katar’dan Qtel ve ran’dan Tamco’nun ön yeterlilik için son süre olan pazar gününden önce dosyalarını gönderdiğini söyledi. Reuters’ın sorusu üzerine Turkcell’den yapılan açıklamada “Turkcell ihale şartlarının ne olduğunu anlamaya yönelik bir başvuru yapmıştır ancak ihaleye katılma konusunda alınmış bir yönetim kurulu kararı bulunmamaktadır” denildi. Nükleerde sıra Japonya’da Ekonomi Servisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, nükleer santral yapımıyla ilgili Güney Kore ile anlaşmaya varılamadığını belirterek, “Güney Kore ile yürütülen ve olumsuz sonuçlanan görüşmelerimiz, nükleer güç santralleriyle ilgili kararımızda bir eksilme yapmayacak” dedi. Nükleer santral yapımıyla ilgili, 11 Kasım’a kadar uluslararası siyasete, uluslararası nezakete özellikle dikkat ederek diğer ülkelerle görüşmediklerini kaydeden Yıldız, “Şimdi öncelikle Japonya’yla görüşmek için arkadaşlarımıza talimat verdim. Bayramın üçüncü günü bu hazırlıkları tamamlayacaklar, heyeti Türkiye’ye davet edecekler. Zannediyorum bayramdan sonra önümüzdeki hafta o heyet gelir. Ben de gelecek hafta değerlendireceğim. Belki önümüzdeki ay Japonya’da bizzat bu konuları yerinde değerlendirme imkânı olabilecek” diye konuştu. MALİYECİ GÖZÜYLE / MUSTAFA PAMUKOĞLU Güney Kore’nin başkenti Seul’de düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nin ardından yapılan bildiride, ekonomik risklerin hâlâ sürdüğü belirtilerek, yapılan “Bazılarımız güçlü büyüme yaşarken bazılarımız yüksek seviyede işsizlik ve cansız toparlanma ile karşı karşıya. İnişli çıkışlı büyüme ve artan dengesizlikler, küresel çözümlerin eşgüdümsüz çabalara sapmasına sebep oluyor” tespiti aslında ABD ve Çin arasındaki gerginliğin ifadesi oldu. Artık gerginliklere neden olan ve Batı’nın sinirini bozan Çin’in geleceği hepimizi yakından ilgilendiriyor. Çin’e kafa yormamız gerekiyor. Kafa yoranlardan biri de küreselleşmenin geleceği konusunda öngörüleri olan Patrick Dixon. Onun görüşlerinden bir derleme yaptık, bakın neler çıktı. Çin, beş bin yıllık tarihi ile karşımızda duruyor. 1.3 milyar nüfusu, 9.6 milyon metrekare yüzölçümü olan Çin beş bin yaşında olmasına rağmen son elli yılda çok önemli hale geldi. Aslında son bin yılda Çin hep dünya ekonomisinin en önemlilerinden biri idi. Günümüzdeki Çin’in doğal konumunu yeniden kazanma döneminde olduğunu belirtebiliriz. Çin büyük tarihi geçmişi ile tarihleri ve gelişmiş kültürleri olmayan birçok ülkeye alaycı bakmayı sürdürecektir. pamukm superonline.com KISA... KISA... Çin’in Geleceği Çin, yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edecektir. Çin’in ulusal pazardaki potansiyeli ve küresel dünya için muazzam işgücü ile herkesi şaşırtmaya devam edecektir. Çin’de yapılacak yabancı yatırımlar artacaktır. Çin kökenli yabancı yatırımcılar Çin’de kazandıkları paraları Batılıların tahmininin aksine Çin’in menfaatları doğrultusunda kullanacaktır. Çin’in her yıl ortalama yüzde 10 büyüyeceğini söyleyebiliriz. 2008 itibarıyla 4.2 trilyon dolar olan milli gelirinin 2015’te 6 trilyon dolar seviyelerine gelmesi beklenmelidir. Çin’in nüfusu artmaya devam edecek, ancak erkek nüfusu daha fazla olacaktır. Kent nüfusu artacak, bu da siyasal değişim yönünde etki yapacaktır. Çin’in istikrar adına yüz milyonlarca kente göç eden insanlara iş alanı açması gerekecektir. Refah seviyesinin artması doğu sahillerindeki kentli nüfusu daha fazla etkileyecektir. Ancak nüfus artışında erkek/kadın oranında erkekler lehine bir durum oluşmaktadır. Şu anki oran 119/100’dür. Bu durumda 2020 yılına gelindiğinde 40 milyon civarında huysuz bekâr erkek olması beklenmektedir. Bu da bu bekâr Çinli erkeklerin bölgedeki diğer ülkelerin kadınları ile evlenmeleri sonucunu doğuracak, yani gelin ithalatı doğacaktır. Tabii bu gelin ithalatı gelin ihraç eden ülkelerdeki erkek/kadın oranını bozabilecektir. Çin devamlı büyüme kaydedecek ve önemli pazar olmayı sürdürecektir. Çin ithalatını devamlı arttıracaktır. Çünkü çelik ve kömür gibi ulusal kaynaklarına yaptığı muazzam yatırımlara rağmen büyüme güdüsü artarak devam edecektir. Büyüme güdüsünün bu denli coşkulu olmasının küresel oyuncular için bir baskı yaratması kaçınılmaz olacaktır. Ülkenin büyük gücüne rağmen kişi başına düşen gelir şu anda miniciktir. Bu, Çin’de yatırım yapacak yabancı yatırımcılar için zor para kazanmak demektir ki bunun uzun bir süre devam edeceği tahmin edilmektedir. Teknolojide muazzam ilerleme bilginin kontrolünü oldukça zorlaştıracak ve totaliter güç olan ulusal ve bölgesel hükümetler halktan yana bir tutum izlemek zorunda kalacaklardır. Mağdur olduklarını iddia eden baskı gruplarına ödünler verilecektir. Yeraltında örgütlenen 70 milyon üyesi olan kiliseler ve dinci gruplar üzerinde baskı yoğunlaşacak ve bu baskı yeraltı faaliyetlerinin yoğunlaşmasına sebep olacaktır. Çin’de yeni bir devrim beklenmemektedir. Çin’de artık yeni bir devrim olacağı düşünülmemektedir. Olsa bile küreselleşmenin temel ilkelerinden ödün verilmeyecektir. Öte yandan toplumda çok önemli bir değişim yaşanmaktadır. Çin’in bugünkü liderleri Moskova’da eğitim görmüş iken bunların çocukları, torunları Chicago ve Harvard’da eğitim görmektedirler ve geleceğin liderleri bunlar olacaktır. Çin ile Türkiye’nin dış ticaret hacmi Türkiye aleyhinedir. Çin ile Türkiye arasındaki ticarete baktığımızda 2008 yılı itibarıyla şu rakamları görüyoruz: İhracatımız 1.4 milyar dolar. Bu rakam genel ihracatımızdaki payın yüzde 1.09 olduğunu ifade etmektedir. Çin’in ithalatında Türkiye’nin payı ise yüzde 0.14’tür. İthalatımız 15.6 milyar dolardır. Genel ithalatımızdaki Çin ithalatının payı yüzde 7.7’dir. Çin’in ihracatındaki yerimiz yüzde 1.09’dur. Özetlersek küreselleşmenin geleceğinde çok önemli bir yeri olacak Çin ile dış ticaret hacmimiz ancak 17 milyar dolar civarında oluşmuştur. Fitch Ratings, Şekerbank’ın uzun vadeli ulusal notunu iki kademe birden arttırarak “BBB”dan “A”ya yükseltti. Adana’da, 50 kuruştan satılan 300 gram ekmeğin fiyatı 70 kuruşa çıkartıldı. Darphane’in mayısta bir önceki aya Bulgaristan Başbakanı Boyko göre ziynet altın üretimi yüzde 85 artarak 546 bin 560 adetten 1 milyar 10 bin 565’e yükseldi Borisov’un BurgazDedeağaç petrol boru hattı inşaatının Bulgaristan bölümünü ekolojik nedenlerden dolayı askıya aldığı bildirildi. İnşaat ve madencilik sektörü ekipmanları Japonya ekonomisi üçüncü çeyrekte C MY B üreticisi Caterpillar, ABD’nin Wisconsin eyaletindeki Bucyrus’u, 7.6 milyar dolara satın almayı kabul ettiğini açıkladı. yıllık bazda yüzde 3.9 büyüdü. Japon ekonomisinin yıllık bazda ikinci çeyrek büyümesi ise yüzde 1.8’e revize edildi. C MY B