Katalog

SAYFA CUMHUR YET 15 KASIM 2010 PAZARTES 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK TRT’nin referandum sürecindeki yanlı yayınları mahkemeye gönderilen bilirkişi raporlarına yansıdı Raporlara yansıyan partizanlık FIRAT KOZOK Kurban... Kurban Bayramı geldi. Koçlar, boğalar, erkek hayvanlar “insanlar kötülüklerden korunsunlar” diye kurban edilecekler. Kurbanın geleneği bu. Çoktanrılı dinlerde de var, tektanrılı dinlerde de... Kurbanı olmayan tek inanç “Budizm”. Şimdi haberlerde “bağını koparıp dehşet yaratan boğa” ya da “kasabın elinden fırlayan koç” olaylarına hazırlıklı olalım. Uzun bayramda “trafik kurbanları” da olacak. Trafik kurbanları artık her günün kurbanları ya. Bayram trafiğinde bakalım kaç kişi kurban verilecek? İnsanın kurban edilmesi sadece Aztekler döneminde kalmadı. Aztekler, tanrılarını yatıştırmak için canlı insan kurban ederlerdi. “Bakire kız” kurban olarak seçilirdi. Kurban kesme her dönemde bir törendir. Karar vericileri vardır. Kesicileri vardır. Seyircileri vardır. Günümüzün kurbanlarında da tören değişmiyor... Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve “Silivri Zulümhanesi”nde yatanlar. Neyin kurbanlarıdır? Kimin kurbanlarıdır? Adaletsizliğin kurbanları değil mi? Tutukluluk süreleri imiş. Makul tutukluluk süreleri aşılmamalı imiş. Nerede kalmış bunlar? Adalet sonuçta vicdan değil midir? Nerede bu vicdan? Bu artık vicdanları sızlatacak derecede hapis yatanlar neyin kurbanlarıdır? Bu insanlar kimin kurbanlarıdır? Prof. Mehmet Haberal, yaptığı iyilikler adına mı kurban edilmektedir? Eski rektörler, profesörler, çeşitli rütbede subaylar neyin kurbanlarıdır? Hukuk vicdandır değil mi? Nerededir bu vicdan? Bu insanlar kimlerin kurbanlarıdır? Yoksa artık herkes kurban törenlerinin seyircisi midir? “Benim başıma gelmesin de!” diyerek yan mı çizmektedir? “Canım, onlar da düşünselerdi” diye vicdanlarını mı susturmaktadırlar? Bu bayram gününde kim neyi düşünmekte, kim ne yapmaktadır? Bayram tatiline gidenler. İndirimli tur gezilerine katılanlar. Kurban kesip dağıtanlar. Tanrılarına ibadet eden dindarlar. Herkesin duyması gereken ses “vicdanın sesi”dir. Herkes kendi vicdanının sesini dinlemelidir. Bu bayram gününde yapılması gereken budur. Bir kişiye haksızlık ediliyorsa herkes bu haksızlığın ortağıdır. Bir çocuk haksızlık yüzünden ağlıyorsa herkes suçludur. Onu ağlatanlar suçludur. Görmezden gelenler suçludur. Aldırmayanlar suçludur. “Benim çocuğum değil” diyenler suçludur. “Hep ağlar çocuklar” diyen suçludur. Her kurban birçok kişinin paylaştığı suçların kurbanıdır. Bu gerçeği bilmezden gelmek suçtur. Bu gerçeği duymazdan gelmek suçtur. Adaletsiz bir toplumda, kimsenin bayramını kutlamıyorum. Kutlanacak bayram, adaletli bir toplum olduğu gün gelecektir... email:erdalatak@gmail.com ANKARA TRT’nin referandum sürecindeki yanlı yayınları nedeniyle, TRT 1 Koordinatörü Bülent Ata, TRT Haber Koordinatörü Ali Ahmet Böken ve TRT 6 Koordinatörü Fethullah Kırşan hakkında “görevi kötüye kullandıkları” gerekçesiyle açılan davanın bilirkişi raporunda TRT kanallarında yapılan taraflı yayınlar bir bir sıralanırken kanal yöneticilerinin kurumun tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği vurgulandı. TRT 1 Koordinatörü Ata, TRT Haber Koordinatörü Böken ve TRT 6 Koordinatörü Kırşan hakkında “görevi kötüye kullandıkları” gerekçesiyle açılan davanın bilirkişi raporunda taraflı yayınlar bir bir sıralandı. Gazetemizin gündeme getirdiği haberlerin ardından CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, TRT yöneticileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, Köktürk’ün başvurusunu inceleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Nadi Türkaslan’ın hazırladığı iddianame, asliye ceza mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 3 uzman tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna ulaştık. Bilirkişiler, 47 sayfalık dökümün ardından yaptıkları değerlendirmede, 31 Temmuz26 Ağustos tarihleri arasında TRT Haber kanalının çeşitli tartışma programlarında, gerek sunucuların gerekse konukların ağırlıklı olarak aynı görüşü desteklediklerini belirtti. Bilirkişilerin değerlendirmesinde, bu kanalda yayımlanan “Halk neyi oylayacak?”, “12 Eylül referandum ’10” başlıklı programlarda bu değişikliğin genellikle lehindeki açıklamalara ve lehinde görüşlere sahip kişilerin yorumlarına yer verildiği kaydedildi. Raporda, şöyle denildi: “TRT Haber ve TRT 1’in inceleme konusu yayınlarının, ku rum yasasındaki ‘Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayımlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak’ ve ‘Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlarına alet olmamak’ hükümlerine aykırılık oluşturduğu düşünülebilecektir.” DSP’NİN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ‘Amacımız partiyi iktidara taşımaktır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Masum Türker, “DSP, DSP bayrağı, ‘güvercin’ amblemi altında seçime girecek” dedi. İçkale Otel’de düzenlenen Parti Meclisi toplantısında Türker ve parti yetkilileri, üzerinde “Yeniden DSP, yeniden iktidar” sloganı ile Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve DSP’nin bayrağının bulunduğu pastayı kesti. Türker, DSP’nin, Atatürk, insan sevgisi ve emeğe saygıyı rehber alan Bülent Ecevit’in partisi olduğunu dile getirdi. “Artık DSP’lilere selam gönderen siyasiler, bugünkü kuruluş yıldönümümüzde mesaj göndermediklerine göre, bize gönül verenleri baştan çıkaracaklarını sanıyorlar” diyen Türker, Türkiye’de kimsenin demokratik solcuları “baştan çıkaramadığını” ifade etti. CHP’den zamlara protesto CHP İl Gençlik Kolları üyeleri, İstanbul’da ulaşıma yapılan zamları protesto etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde toplanan CHP’li gençler adına açıklamayı yapan İl Gençlik Kolları Başkanı Barış Antik “Bu ulaşım zamlarına dur diyoruz. Kârını düşünen belediye değil, yurttaşlarını düşünen belediye istiyoruz” diye konuştu. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) C MY B C MY B