Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB C M Y B 8 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA SAĞLIK 7 AÇI MÜMTAZ SOYSAL Çözüme Öncülük AB müzakerelerinin beşinci yılı tamamlanırken An kara dan Brüksel e bakıldığında tam üyelik için varılan sonuç sıfıra sıfır elde var sıfır diye özetlenebilir. Belki tam da öyle değildir ve bir şeyler vardır elbet, ama ta mamlandığı söylenen dörtbeş başlıkta bile kapatış aşa masına gelindiği söylenemez. Bu arada, en başta Yunanistan, Fransa ve Almanya olmak üzere, çeşitli Avrupa ülkelerinin oyalama taktik leri de yavaş yavaş ortaya çıkmaya devam ediyor. Dik kati çeken şu: Şimdilik, Türkiye limanlarını Rum gemi lerine açma hedefi her şeyin önüne geçiyor. Katma Pro tokol ü bir an uygulatma isteğinin özünde de o var. Bel li ki, Yunanistan kendi ticaret filosunun kolaylık bandı rası olarak kullandığı Rum tankerleriyle petrol taşıya bilmek için bu noktayı zorlamaya devam edecek. Çözüm geciktikçe, gecikişten yararlananların sayısı da gitgide artmakta. Örneğin Rusya, Medvedev in zi yaretinde de görüldüğü gibi, Kıbrıs taki eski nüfuzunu pekiştirerek Batı yı köşeye sıkıştırıp karşılığında bir şeyler elde etmeye çalışacak... Dolayısıyla, şimdiki gidişle müzakerelerden çözüm beklemek, sonucu çıkmaz ayın son çarşambasına er telemekten başka bir anlam taşımış olmayacak... Uluslararası bütün sorunlarda olduğu gibi, bunda da sürecin yönetilişini başkalarına bırakmak yerine kendi öncülüğümüzle ortaya bir çözüm taslağı sürüp tar tışmaları onun üzerine çekmek daha pratik bir yol ola bilir... Ne var ki, Kıbrıs konusunda uzun sürece parmağını sokmayan kalmadı. Dolayısıyla çözüme öncülük etmeye kalkışırken, sorunla ilgilenmiş olanların beklentilerini de bir ölçüde karşılamak gerekecektir. Çözüme öncülük için ortaya sürülecek taslak üzerinde ciddi çalışmadan ve başka devletlerin istekleri olabildiğince sonuca varmak zor olacak. Bütün tarafların beklediği çözüm, adada bir daha si lahlı çatışma çıkmasını önleyecek bir mekanizma üze rinde anlaşılmış olmak. Bu konuda, başkalarını işe ka rıştırmadan Yunanistan la masaya oturup Ege ve Kıb rıs sorunlarında tek paket halinde uzlaşmak ve çözümü o uzlaşma çerçevesine oturtmak akıllıca bir başlangıç olabilir. Bu sağlandıktan sonra yeni bir garanti sistemi kurup her iki devletin orada simgesel olarak bulundu racağı askeri varlığı bu sisteme bağlamak kolaylaşacaktır. Belirli bir süre sonunda bunun da gereksizleşeceği ni belirtmeyi ihmal etmeden. Hepsinden önemli olan ve şimdiye kadar başkaları na benimsetilemeyen püf nokta, Kıbrıs ta iki ba ğımsız devletin yan yana barış içinde yaşamalarını sağ layacak bir çözümün bulunmasıdır. Öyle bir çözüm, iki devlet arasındaki ilişkilerin kurallara bağlanmasını ve uluslararası toplulukça güvence altına alınmasını ge rektiriyor. Yan yana bağımsızlık, karşılıklı düşmanlığı cid di bir saldırmazlık paktıyla geride bırakmış, birlikte iş gör mekten ve hatta bazı işlevleri birleştirmekten kaçın mayacak bir ilişki mekanizmasının düşünülmesine bağlıdır. Ankara, başkalarının oyunlarıyla sürüklenmekten kurtulmak için, karşılıklı saldırmazlık paktı nın imza lanmasını da içerecek böyle bir mekanizma hazırlığıy la uluslararası arenaya çıkarak Kıbrıs sorununun çö zümüne öncülük etme yolunu mutlaka bulmak zorun dadır. Sorun kangren olmadan. mumtazsoysal@gmail.com Türkiye de iki farklı yöntem denenerek her yıl 3040 bine yakın tüp bebek uygulaması yapılıyor 2 bin TL ye tüp bebek olmaz SİBEL BAHÇETEPE Tüp bebek uygulaması günümüz de, çocuk sahibi olamayan ya da ol madığı düşünülen tüm çiftler için ade ta bir umut kapısı. Türkiye de 22 yıl dan bu yana uygulanan tüp bebek yöntemi sayesinde 200 bine yakın be beğin dünyaya geldiği tahmin edili yor. Bebek sahibi olmak isteyen çift ler aşılama, geleneksel tüp bebek, mikroenjeksiyon yöntemleri saye sinde bu hayallerini gerçekleştirebi liyor. Uzmanlar, tüp bebek yapmak is teyen çiftlerin tüp bebek merkezini çok iyi araştırması gerektiğini belir terek, Tedavi sırasında maddi ve manevi yıpranan çiftlerin daha fazla zarar görmemesi için tüp be bek merkezini, çalışan hekimleri, embriyologları, laboratuvarını bil meleri tedavinin başarısı açısından önemlidir uyarısında bulunuyor lar. Tüp bebek yapmak isteyen çift ler ise maliyetin çok yüksek olduğu nu, tedavi sırasında gerek maddi ge rekse manevi anlamda yıprandıklarını söylüyorlar. Tüp bebek merkezlerinin yarısı stanbul da Dünyada ilk kez 1978 yılında İn giltere de, ülkemizde ise 1988 yılın da yapılmaya başlanan tüp bebek uygulaması ile bugüne dek yaklaşık 1 milyon bebeğin dünyaya geldiği tah min ediliyor. Türkiye de her yıl yak laşık 3040 bin tüp bebek uygulaması yapıldığı, 110 a yakın da özel ve dev lete ait tüp bebek merkezinin bulun duğu, bu merkezlerin yarısının İs tanbul da olduğu belirtiliyor. Haziran 2007 de tüp bebeğin Sosyal Güven lik Kurumu SKG güvencesi kap samına alınması ile birlikte tüp bebek için hastanelere ve özel tüp bebek merkezlerine yapılan başvurularda ar tışların yaşandığı vurgulanıyor. İsra il, Norveç, İsveç gibi ülkelerde tüp be bek ile ilgili harcamaların tamamını devlet karşılarken Türkiye gibi ülke lerde bazı şartlar çerçevesinde devlet belli oranını karşılıyor. Ülkemizde tüp bebeğin maliyetinin ortalama 1000 1100 TL sini devlet karşılıyor. Te davide ortalama 1500 TL de ilaca har cama yapılıyor. Yani SGK nin kar şıladığı masraflar dışında bir tüp be bek uygulaması çiftlere ortalama 3 bin 500 TL ye mal oluyor. Türkiye de tüp bebek uygulamasına, ihtiyacı olan her 5 çiftten sadece birinin ulaşabildiği, bunun gerekçesi olarak da ekono mik durum, eğitim eksikliği, tüp be bekle ilgili yanlış bilinenler, dini ina nışlar ve hizmete ulaşmada sıkın tı gibi nedenler sıralanıyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Do ğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Baysal, tüp bebeğin normal yollarla gebe kalamayan çift lere yardımcı üreme tekniği olarak uy gulanan bir yöntem olduğunu belir terek Örneğin, bir yıl korunmasız ilişkiye karşın gebelik elde ede memiş bir çiftin neden çocuk sahi bi olamadığına dair araştırmalar yapılır. Erkekte sperm sayısı, ha reketliliği, sperm morfolojisi ya pısı , kadının yumurtalık kanalla rı, rahmin normal olup olmadığı na bakılır. Rahim filmi alınır, ka dının hormonal durumu, det dü zeni ve yumurtlaması var mı, bun lar kontrol edilir. Bu ana değer lendirmeler sonucunda yardımcı üreme tekniklerine geçilir dedi. Tüp bebekte iki farklı yöntem Yardımcı üreme tekniklerinin baş lıca iki tane olduğunu anımsatan Baysal, bunların aşılama ve tüp bebek olduğunu anlattı. Tüp bebe ğin geleneksel tüp bebek ve mik roenjeksiyon olmak üzere iki fark lı yöntemi olduğuna değinen Baysal, yöntemleri Geleneksel tüp bebek te spermlerle yumurtalar tüp için de yan yana konulur ve spermin yumurtayı döllemesi, bunu kendi imk nları ile doğal olarak tüpte yapması beklenir. Mikroenjeksiyon yöntemi ise yine tüp bebek yönte midir, tüm aşamaları aynıdır, an cak tüp bebekten farkı gelişmiş mikroskoplarla en iyi, sağlıklı gö rünen spermin pipetin içine alın ması ve yumurtanın içine mikros kop altında özel bir ortamda en jekte edilmesiyle gerçekleştirilir di ye anlattı. Halk arasında aşılamanın mikroenjeksiyonla karıştırıldığını anımsatan Baysal Halbuki mik roenjeksiyon tüp bebeğin bir alt teknik uygulamasıdır. Aşılama bambaşka bir şeydir. Aşılama yap mak için erkekte en az 5 milyon ha reketli spermin olması gerekir, ya ni yeterli sayıda hareketli ve normal şekilli sperme ihtiyaç vardır. Sperm sayısı 1 milyonun altında ise o za man mikroenjeksiyon yapılmak tadır, bu grup hasta aşılamadan fayda görmez açıklamasını yaptı. Aşılama yapılabilecek hastaların sperm sayısının yeterli olmasının dı şında, kadınların yumurtalık kanal larının açık olması, yumurtlamasının da düzenli olması gerektiğini anım satan Baysal, konuşmasını şöyle sür dürdü: Sperm sayısı çok az ve ka dının tüpleri tıkalı ise o zaman di rekt tüp bebek uygulamasına ge çiyoruz. Son yıllarda yüksek oran da mikroenjeksiyon yapılıyor. Bu nun başlıca iki nedeni var; çiftin sperm ve yumurtası var ve açık lanmayan nedenden gebe kalamı yorsa bu çiftlere sıklıkla mikroen jeksiyon yapılıyor. Teknolojinin yüksek olması ve spermi direkt yumurtanın içinde sokmak başarı oranını arttırıyor. Ancak her has ta grubuna da mikroenjeksiyon yapılmıyor. Çünkü pipetin yu murtanın içine sokulmasıyla yu murtanın kromozom iğciklerine zarar veriyor muyuz diye bir çe kince ve tartışma var. Doğal yolla gebe kalan bir kadında da yüzde 4 4.5 anormalliklerle doğan çocuk sa hibi olma riski var, mikroenjeksi yondan gelen gebeliklerde de aynı şekilde bu oran yüzde 44.5 tir. Başarı eve tek bebek götürmektir Tüp bebekteki başarı oranının eve tek bebek götürme olarak değer lendiren Prof. Bülent Baysal, Sağlık Bakanlığı nın Mart 2010 daki 35 yaş altındaki kadınlara iki veya üç embriyo transferini yasaklamasının doğru olduğunu, buradaki hedefin ço ğul gebeliklerin önüne geçmek ol duğunu söyledi. Baysal, çoğul gebe liklerde düşük ve erken doğum ris kinin bulunduğuna dikkat çekerek, Güncel olan tek embriyo transferi ile dünyaya gelen çocukları söyle mektir. Tek embriyo ile gebelik oranı iyi ve üst kalitedeki merkez lerde, yüksek şanslı hastalarda yüzde 5060 a kadar çıkmaktadır. Şansı düşük olanlarda ise özellik le yaşı ileri 37 yaşından ileri ol gularda yüzde 1520 arasında bu oran değişmektedir dedi. 35 yaş sonrasında iki embriyo transferi şan sının verildiğini anımsatan Baysal, İleri yaşta yumurta kalitesinin azalması, hücre yaşlanması, kro mozom yapısı anormal embriyo oranlarının artması gibi neden lerden gebelik şansı düşmektedir. Düşük kaliteli embriyoların rahme transferi sonrası yaşama şansı da ha düşük olabiliyor. Kayıplar ya ni başarısızlıklar bu aşamada olu yor açıklamasını yaptı. Umutsuzluğa kapılmayın Tüp bebek tedavisi sırasında çift lerin hiçbir zaman umutlarını yitir memesi gerektiğini anımsatan Baysal, şu açıklamaları yaptı: Bir kere tüp bebek tedavisi gö rüp bırakan, psikolojik yıkıma uğ rayıp tedaviyi bırakanlar var. Çift ler bir tedavinin sonunda depres yona girip tedaviden umutlarını kesmesinler. Uzmanlardan görüş alsınlar, yumurta elde edildiği ve maddi imk nları elverdiği sürece devam etsinler. ABD den Türkiye ye uzanan yolculuk ... ABD nin Florida eyaletinde yaşayan ve 2002 yılında evlenen Aysun Durmuş Tural ve Tolga Tural çifti ev lendikten kısa bir süre sonra çocuk sahibi olmak istedi. Normal yollarla gebe kalamayan Aysun Tural, eşi ile bir likte çocuk sahibi olabilmek için tedavi arayışına girdi. ABD de iki kez aşılama yöntemini deneyen çift, bundan da sonuç alamadı. ABD deki doktorları Aysun Tural ın yumurtalarıyla çocuk sahibi olmasının mümkün olma dığını ancak donör yani başka bir kadının yumurtalık larını kullanarak hamile kalabileceğini söylediler. Bu yön temi kabul etmeyen ve kendi çocuğunu dünyaya getir mek isteyen Aysun Tural, Türkiye deki tüp bebek uz manları ile iletişime geçti. Elektronik posta yolu ile elin deki tahlil, tetkik, ultrason gibi tüm belgeleri Türkiye deki hekimlere gönderen Tural, sevindirici yanıtı yine Türk hekimlerinden aldı: Tüp bebek yöntemi ile çocuğu nuzun olması mümkün. Bu haberi alır almaz Türki ye ye gelen ve özel bir klinikte tüp bebek yapmaya ka rar veren Tural, yaşadıklarını şöyle anlattı: ABD de donör serbest olduğu için çocuk sahibi olamayan çiftlere genellikle bu yöntem sunuluyor. An cak ben başkasının yumurtalarıyla değil, kendi yu murtam ile çocuğumun olmasını istedim. ABD deki doktorlar bana bunu önerdiklerinde kabul etmedim, günlerce ağladım, depresyona varabilen sorunlar ya şadım. Hatta eşime Çocuğumuz olmayacak, istersen benden boşanabilirsin dedim. Eşim Ben çocuk için de ğil, seni sevdiğim için yanındayım dedi ve beni hiç bı rakmadı.Ardından Türkiye deki tüp bebek mer kezlerini araştırdım, iki özel hastane ile irtibata geç tim. Doktorlar bana tüp bebek yöntemi ile çocuğum olabileceğini söylediler. Türkiye ye gelir gelmez tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmam için tedavile re başladık. İlk deneme başarısızlıkla sonuçlan dı, ama ben ve eşim hiç pes etmedik. İkinci de neme sonrasında 2007 yılında kızlarım Alara ve Dilara ya kavuştum. ABD de tedaviler Tür kiye ye göre çok daha pahalı. ABD de iki aşı lama için 15 bin dolar harcadım, tüp bebek için de 20 bin dolar is teniyor. Türkiye de bu çok daha ucuz. Merkezleri mutlaka araştırın Alara ve Dilara Tolga ve Aysun çifti. P rof. Dr. Baysal, çiftlerin tüp bebek yapmaya karar verdikleri za man gidecekleri merkezleri çok iyi araştırması gerektiğini vurgu layarak, şu önerilerde bulundu: Merkezde çalışan hekimin de neyimi önemlidir. 2 bin TL ye tüp bebek yapıyoruz diyen merkeze tereddütle yaklaşmalıdırlar. Merkezler ne kadar zamandır çalışıyor, gebelik oranları nedir, bu konularda çiftler çok dikkatli olmalıdır, aksi halde yapılan ve sonuç alınamayan yardımcı üreme teknikle ri çiftlerin ruh hallerini de olumsuz etkiler. Hekimlere göre tüp bebeğe olan ilginin artma nedenleri? Tüp bebek tedavisinin kolaylaşması Maliyetinin daha da ucuzlaması Hastaların daha yüksek şans getiren metodu uygulamak için ta lepleriyle de il gilidir Kadının iş hayatına girmesi ile ileri yaşta çocuk sahibi olmak istemeleri Yardımcı üreme teknikleri ve başarı oranları Aşılama: Aşılama da başarı uygulama başına yüzde 1015 tir. Bu tedavilerde detin üçüncü günü, genellikle yumurtalıklar uyarılmaya başlanır, yumurta büyüklüğü ultrason muayene sinde 1718 milimetrelere ulaş tığında artık yumurtlamanın yak laştığı anlaşılır. O zaman yu murtanın çatlaması için bir en jeksiyon yapılır. Bu enjeksiyonun amacı aşılamanın zamanlamasını yapabil mektir. Enjeksiyonu yaptıktan 2436 saat sonra da aşılama yapılır. Aşı lamadaki asıl amaç yumurta çatlamadan spermleri vermektir. Ortalama fiyatı 500 TL dir. Koşullar uygunsa 3 keze kadar denenebilir. Tüp bebek: Tüp bebekte de bir uzun, bir de kısa protokol bulun maktadır. Uzun protokolde yaklaşık 20 gün, kısa da ise 10 gün enjek siyon yapılır. Enjeksiyonu kadın kendi kendine de günde bir kez yapa biliyor. Enjeksiyon sonrasında tüp bebekte yumurta adayları büyütülü yor, yeterli büyüklüğe eriştiği ultrason ile saptanır ve bu dönemde ol gunlaştırma iğnesi yapılır. İğneden 36 saat sonra hastalara hafif uyku ha li vererek laboratuvarın hemen yanındaki ameli yathanede vajinadan iğne ile girilerek ultrason eş liğinde yumurtalar toplanır. Hasta ağrı, sızı his setmez, yaklaşık 20 dakika içinde işlem tamam lanır. Yumurtalar laboratuvara verilir orada ge leneksel tüp bebek ya da mikroenjeksiyon yapı lacaksa embriyolog arkadaşlarla durum kararlaş tırılması yapılır. Tüm işlemler ve gebeliğin olup olmadığı 1 ayda belli olur. Lazerli Yuvalanma: Bu yöntemde embriyonun kabuğu lazerle kesilir. Özellikle yaşı ileri ka dınlarda ve dondurulmuş yumurtalarda emrbiyonun üzerini aça rak yuvalanma şansı arttırılır. Mikroenjeksiyon çok titiz lik gerektirir, rastgele yumurtalara girilerek yapılmaz, doğru yerden girilmesi gerekir. Kullanılan malze me, laboratuvardaki embriyolog, yumurtalıkları uyaran hekim, bunların çok önemi var. Tüp bebekte teknolojik gelişmeler dün yada ve Türkiye de ne durumda? IMSI: Mikroenjeksiyonda kullanılan bu metot çok yüksek büyütme özelliği olan mikroskoplarda spermin iç yapısındaki özelliklerin de değerlendirilerek en kaliteli spermin seçilmesidir. Bu yöntem genetik yapı olarak dölleme yeteneği olarak en iyi spermi bulmaya yöneliktir. Bununla daha iyi gebelik sonuçları elde edildiğini gös teren çalışmalar bulunuyor. İlaçsız tüp bebek: Henüz standart bir te davi haline gelen tedavinin başarı oranı çok düşük. Bu teknik polikistik overli kadınlarda kullanılıyor. Bu hasta grubunun tüp bebek uy gulaması sırasında yumurtalıklarını uyar makta kullanılan ilaçlar ile östrojen se viyelerinin aşırı yükselmesine bağlı ola rak kötü bir tablo ortaya çıkabiliyor. Karın boşluğunda sıvı birikimi, karnın şişmesi, akciğerlerinin et rafında sıvı birikmeye başlaması ile solunum zorluğu başlıyor, ka nın koyulaşmasına bağlı olarak pıhtı atma riski ortaya çıkıyor. Ka dında tüp bebek tedavisinde yu murtanın uyarılması sırasında aşı rı uyarılma sendromu gelişebili yor. Bu nedenle bazen ilaçsız uy gulamaya gidiliyor. Halkın kazancı düşünülmeli Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Yardımcı Üreme Teknikle ri Merkezi nden Prof. Dr. Hulusi Bülent Zeyneloğlu ise çiftlerin bir kez tüp bebek denemelerinin ortalama 3 bin 500 TL ye mal olması ile ilgili Halkımızın kazancı düşünül düğünde biraz fazla. Kullanılan malzemelerin çoğu yüksek teknoloji gerektiriyor dedi. Prof. Dr. Zeyneloğlu, Sağlık Bakanlığı nın tek embri yo sınırlaması ile ilgili uygulamasını Tek ve ba zı hastalardaki çift embriyo uygulamasından sonra bu oran yüzde 3540 civarındadır. 3 embriyoya kadar olan uygulamalarda ise bu oran yüzde 50 ydi. Tabii çoğul gebelik elde et meyi başarı olarak görmüyoruz diye değer lendirdi. Tüp bebek tedavisinde embriyo transferine sınır lama getiren düzenleme 7. ayını doldurdu. Hacette pe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ha kan Yaralı, söz konusu çiftlere yönelik tedavide el de edilen embriyoların dondurularak saklanması önerisinde bulunarak Tüp bebek tedavisinde em briyo transferine kısıtlama getiren yönetmelik de ğişikliği, embriyo dondurma yöntemini çok daha önemli hale getirdi dedi. Tedavide elde edilen ka liteli, iyi ve fazla embriyoların dondurularak saklan ması gerektiğini anımsatan Yaralı, bunun ekonomik ve psikolojik yararları olduğunu anlattı. Donduru lan embriyoların transferinin düşük dozda ilaç kul lanımıyla yapılabildiğini belirten Yaralı, bu yöntemle aşırı uyarım sendromu riskinin de ortadan kalktığı na dikkat çekti. Yaralı embriyonun dondurulmasının, çoğul gebelik riskini azalttığı gibi, yumurtalıkların yal nızca bir kez uyarılmasıyla hem taze, hem de donmuş embriyo transferi gerçekleştirilerek gebelik şansını art tırdığını anımsatarak, şöyle devam etti: Dondurma işleminde embriyonun kalitesi başarıyı etkileyen en önemli faktördür. Çiftlerden izin belgesi alı narak dondurulan embriyolar, yasaya göre 5 yıl süresince sıvı nitrojen içerisinde saklanabiliyor. Ba zı durumlarda tüp bebek tedavisinde daha sonra kullanılmak üzere sperm de dondurularak sak lanabiliyor. Yeni Yönetmeliği ne göre, erkek üre me organı tümörlerinde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi öncesi; diğer sistem tümörlerinde ise sperm yapımını etkileyebilecek radyoterapi, ke moterapi öncesi ve ağır sperm bozukluğunda ilerde hiç sperm bulunamaması riskini önlemek için bu tür dondurma işlemine izin veriliyor. Prof.Dr.BaysalProf.Dr.Zeyneloğlu Embriyo dondurulması CMYB C M Y B 8 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA SAĞLIK 7 AÇI MÜMTAZ SOYSAL Çözüme Öncülük AB müzakerelerinin beşinci yılı tamamlanırken An kara dan Brüksel e bakıldığında tam üyelik için varılan sonuç sıfıra sıfır elde var sıfır diye özetlenebilir. Belki tam da öyle değildir ve bir şeyler vardır elbet, ama ta mamlandığı söylenen dörtbeş başlıkta bile kapatış aşa masına gelindiği söylenemez. Bu arada, en başta Yunanistan, Fransa ve Almanya olmak üzere, çeşitli Avrupa ülkelerinin oyalama taktik leri de yavaş yavaş ortaya çıkmaya devam ediyor. Dik kati çeken şu: Şimdilik, Türkiye limanlarını Rum gemi lerine açma hedefi her şeyin önüne geçiyor. Katma Pro tokol ü bir an uygulatma isteğinin özünde de o var. Bel li ki, Yunanistan kendi ticaret filosunun kolaylık bandı rası olarak kullandığı Rum tankerleriyle petrol taşıya bilmek için bu noktayı zorlamaya devam edecek. Çözüm geciktikçe, gecikişten yararlananların sayısı da gitgide artmakta. Örneğin Rusya, Medvedev in zi yaretinde de görüldüğü gibi, Kıbrıs taki eski nüfuzunu pekiştirerek Batı yı köşeye sıkıştırıp karşılığında bir şeyler elde etmeye çalışacak... Dolayısıyla, şimdiki gidişle müzakerelerden çözüm beklemek, sonucu çıkmaz ayın son çarşambasına er telemekten başka bir anlam taşımış olmayacak... Uluslararası bütün sorunlarda olduğu gibi, bunda da sürecin yönetilişini başkalarına bırakmak yerine kendi öncülüğümüzle ortaya bir çözüm taslağı sürüp tar tışmaları onun üzerine çekmek daha pratik bir yol ola bilir... Ne var ki, Kıbrıs konusunda uzun sürece parmağını sokmayan kalmadı. Dolayısıyla çözüme öncülük etmeye kalkışırken, sorunla ilgilenmiş olanların beklentilerini de bir ölçüde karşılamak gerekecektir. Çözüme öncülük için ortaya sürülecek taslak üzerinde ciddi çalışmadan ve başka devletlerin istekleri olabildiğince sonuca varmak zor olacak. Bütü