Katalog

CMYB C M Y B 8 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 Demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok hukuk değil midir? Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ın Eskişehir Anadolu Üniversitesi nde yaptığı konuşma bu bakımdan çok önemli. Ne diyor Kılıç: Bu devlet, derin devletten çok çekti ama derin demokrasi, derin özgürlük, derin hukuk devletinden hiçbir şey çekmedi. Toplum daha çok özgürlük, demokrasi, daha çok hukuk isteğiyle bugün ortaya çıktı. Kılıç ın yukarıdaki konuşmasını okuyunca kendi kendime sordum: Türkiye gerçekten bir hukuk devleti mi? Silivri de yatan Balbay ın, Tuncay Özkan ın Mehmet Haberal ın, Fatih Hilmioğlu nun çığlıklarını anımsadım... Doğu Perinçek ve arkadaşlarının h l neden tutuklu olarak yargılandıklarını... Hanefi Avcı nın kitabını okumadan yorum yapanlar, onun salt çapkınlığı nı, işkenceci olduğunu söyleyip bazı önemli noktaları nedense göz ardı ediyorlar. Cüneyt Ülsever günlerdir bu konuda yazılar yazıyor, yasadışı dinlemelere değiniyor, Hanefi Avcı nın İçişleri Bakanlığı na ve Adalet Bakanlığı na verdiği dilekçeklerden söz edip soruyor: Bu dilekçelerle ilgili neden hiç işlem yapmadınız? İşlem yapmayarak hukuk devletini ayaklar altına almış olmuyor musunuz? Bir yazar, aydın, gazeteci, bilim insanı, sosyalist, liberal, insani duygularını yitirince, siyasal iktidarların yalakası olur. Bugün AKP yarın bir başka parti hiç fark etmez. Şöyle yakın tarihimize bakın, yalakaların kimler olduğunu görürsünüz. Hanefi Avcı ya niçin sahip çıkıyor ideolojileri farklı gazeteciler, bir düşünün... Aralarında işkence görmüş sosyalistler, yurtseverler, solcular da var, sağcılar ve liberaller de... Nedir onları bir noktada birleştiren? İnsani duygular... Avcı nın Fethullahçıların Işık Evleri nde yetiştiğini, çocuklarını onların okullarında okuttuğunu, onun görev yaptığı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetleri de biliyoruz. Anlamadığımız ise şu: Milliyetçi ve maneviyatçı Hanefi Avcı, nasıl olur da Devrimci Kararg h Örgütü ne yardım ve yataklık yapar? Bakıyorum, Avcı ya belden aşağı vuruluyor... Avcı nın kitabında yer alan kimi iddialar hiç ciddiye alınmayıp görmezden geliniyor. Demek ki Haşim Kılıç ın övdüğü derin demokrasi, derin hukuk, derin özgürlük bu! Eski CHP İzmir Milletvekili Sabri Ergül ün başlattığı Avcı ya Hukuk, Herkese Hukuk kampanyasına ben, bu insani nedenlerle katıldım. Hanefi Avcı yla ideolojik olarak başka uçta bulunan Ercan Karakaş, Müjde Ar, Cüneyt Ülsever, Rutkay Aziz, Tarık Akan, Ahmet Hakan da oradaydı. Ben Ankara da olduğum için gelemedim... Türkiye nin daha çok demokrasiye, özgürlüklere gereksinimi elbet var! Buna karşı çıkılır mı? Hangi solcu, sosyalist, yurtsever, sözde değil özde Atatürkçü karşı çıkar? Bu saydığım adlardan ve adını yazmadığım arkadaşlardan hangisi askeri darbeleri destekler? Haşim Kılıç, yargı bağımsızlığının üniversite özerkliğiyle kesişen noktaları olduğunu belirtiyor konuşmasında. Bugün üniversitelerde bilimsel özerklik var mı, siyasal iktidar üniversitelerde her düşüncenin özgürce seslendirilmesinden yana mı? Bilimsel özerkliğin yerini, dinsel özerklik almış, yurtsever bilim insanları yıldırılmış. O nedenle Avcı nın kitabında yer alan tümcelere bir bakalım: 45 bin kişi ad ve telefon numarası verilmeden, sadece telefon aygıtı IMEI üzerinden dinleniyor. Türkiye laik demokratik bir hukuk devleti değil midir? O zaman Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç a soruyorum: Nerede demokrasi, özgürlükler ve hukuk? Neredesiniz demokrat ! ve liberal ! geçinenler, sabah akşam televizyon ekranlarında demokrasi, özgürlük, hukuk devleti diye ahk m kesenler. Yasal ve yasadışı telefon dinlemelerini, ben değil, 30 yıllık bir polis müdürü, istihbaratçı söylüyor. Hükümet susuyor! Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı nda devletin envanterinde gösterilmeyen özel dinleme aygıtlarının bulunduğunu iddia ediyor Hanefi Avcı... Bu iddia bana 1977 seçimleri öncesi CHP liderine İzmir Çiğli Havaalanı ndaki suikast girişimini anımsatıyor. Polisin elinde biyolojik silah vardı, mermi Mehmet İsvan ı bacağından vurmuştu. Sonradan bir açıklama geldi İçişleri Bakanlığı ndan: Böyle bir silah Emniyet Genel Müdürlüğü envanterlerinde kayıtlı değildir... Derin devlet, derin demokrasi, derin özgürlük, derin hukuk böyle mi oluyor acaba? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Derin Devlet, Derin Demokrasi... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com CHP yönetimi, türban sorunu konusundaki kırmızı çizgilerini açıkladı Hukuklaçözülür ANKARA Cumhuriyet Bürosu A HM, Anayasa Mah kemesi AYM kararları yok sayılamaz; üniversi teden aşağı inemez; ka muda hizmet veren taka maz; din kuralları ile de ğil, hukuk içinde çözülür Sencer Aya ta Önder Sav, CHP nin çizgisi A HM, AYM çiz gisidir. Bu sorun hukuk devleti çerçevesinde çözülür Biz bu işin tarafı olmayız. Ancak mağdur olan bir öğretim üyesi veyahut onların meslek örgütü taraf olur ve konu yargıya taşınırsa ne çı kacağı bellidir Şahin Mengü Şu anda avukat olarak sürece dahil olsam bir haftada yürütmeyi dur durma kararı alırım. Kanunsuz emir olur mu? Hakkı Süha Okay, kırmızı çizgileri l Sorun üniversiteye türbanlı öğrencilerin girememe sinden çıktı. Bugün 160 ı aşkın üniversitenin yarısında fiilen bu engel kalkmış vaziyette. Genel Başkanımız, ben üniversitedeki türban sorununu çözeceğim, di yor. Bunu sorun olarak kabul eden iktidarın yapması gereken teşekkür ediyoruz, el ele verelim, çözelim demektir. Ancak ikti dar bunu sömürü aracı olarak kullanmak istiyor. 2 Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Bunu hukuk devleti ku ralları içinde mi çöze ceksin, yoksa din ku ralları ile mi? Başba kan açıklamalarında re ferans olarak Diyanet i, ulemayı verdiğine, na mazla türbanı eşdeğer tuttuğuna göre ve ka fasının arkasında çok hukukluluk olduğuna göre din kurallarını öne çıkartıyor. Oysa hukuk devleti içinde sorunun çözümü kurallar bütününde olur. Ortada A HM, Anayasa Mahke mesi kararı var. 3 Sorun üni versitelerde öğrenim özgürlüğü ise çözümden yanayız. Başba kan ın kafasının arkasındaki so run ne? Okul öncesinden başla yın, ilkokul, lisede de serbest bırakalım, diyor mu? Bu kabul edilemez. 4 Üniversite sonrası kamu alanında hizmet verenler için serbest bırakalım, diyor mu? CHP sorun olarak tartışılan üni versitede öğrenim özgürlüğü nün önünde bir engelse katkı ver meye hazırdır. Kamuda hizmet veren türbanlı olamaz. Kemal Kılıçdaroğlu: Adam gibi konuşarak çözeceğiz Kılıçdaroğlu, Osmangazi Üniversitesi nde bir televizyon programına katıldı. AA ESKİŞEHİR Cumhuriyet Eski şehir Osmangazi Üniversitesi nde ESOGÜ bir televizyon programına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kı lıçdaroğlu, Büyükşehir Belediye Baş kanı Yılmaz Büyükerşen le bir süre sohbet etti. ESOGÜ de Kanal D den canlı yayımlanan Abbas Güçlü ile Genç Bakış adlı programa katılmak üzere Ankara dan karayoluyla Eskişe hir e geçen Kılıçdaroğlu nu, Eskişe hir e 15 kilometre kala Büyükşehir Be lediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen karşıladı. Kılıçdaroğlu, makam otomo bilinde Büyükerşen ile sohbet etti. Bü yükerşen, Kılıçdaroğlu nun konaklaya cağı otele 100 metre kala araçtan inip kendi makam otomobiline binerek ay rıldı. Gazetecilerin soruları üzerine Kı lıçdaroğlu, Arkadaşlar senaryo yaz maya gerek yok. Yılmaz Büyükerşen benim hocam. Biraz görüş tük dedi. Kı lıçdaroğlu, Büyüker şen e, CHP ye katılma teklifi nizi yinelediniz mi sorusuna da Biz herkesi CHP ye bekli yoruz. Her ay dını, her yurt severi CHP bayrağı altına bekliyoruz. Büyükerşen ile güzel bir soh bet oldu diye karşılık verdi. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Büyükerşen in cumhur başkanlığı seçimlerinde aday olması durumunda CHP nin destek verip ver meyeceğinin sorulması üzerine Bü yükerşen her türlü makama layık bi ridir diye konuştu. Programda öğrencilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, türbanlı bir öğrencinin Başörtüsü sorunu var ve h l çözülemiyor. Size nasıl çözebi lirsiniz diye soru yöneltiliyor. Siz h l hiçbir çözüm getiremediniz. Siz hiçbir şey yapmıyorsunuz. Gerçek ten samimiyseniz burada ne yapaca ğınızı açıklayın sözleri üzerine şunla rı söyledi: Başörtüsü, türban, ne derseniz deyin adına, sorun var. Biz bu sorunu çözeceğiz. Bu sorunu çöz menin yolu iktidarıyla muhalefetiyle bir masaya oturmaktan geçiyor. Sa yın Başbakan a çağrı yaptık. Niye 2011 e erteliyor anayasa değişiklik lerini? Gelsin oturalım konuşalım. Kendisine söyledim, hayır diyor, sadece onu getirelim diyor. Bizim de önceliğimiz var. Sayın Başbakan ın önceliği var da bizim yok mu? Ben size şu soruyu sormak isterim: Siz Meclis te ihaleye fesat karıştıran ve kil ister misiniz? Siz Meclis te nay lon fatura düzenleyen vekil ister mi nisiz? Ben istemiyorum. O zaman oturalım, varsa sorunlar çözelim. kil adamız, aklı başında insanız. Sorun varsa oturalım çözelim. Ama Sayın Başbakan bunları çözmekten yana değil. Onun kafasında bir şey var. Bunu çözelim, benim kafamda başka sorun yok diyor. Ama benim kafamda bir sorun var. Olay sade ce başörtüsü sorunu değil. Peki ba şı açıkların sorunu yok mu? Onla rın da sorunu var. Sorunu çözece ğiz. Ama oturup bir masanın etra fında sağlıklı tartışacağız, adam gibi konuşacağız. CHP türban sorununun çözümünde AİHM ve Anayasa Mahkemesi nin çizdiği hukuk çerçevesi içinde kalınmasına dikkat edecek. Türbanın üniversite altındaki eğitim kurumlarında serbestliğine dair girişimleri kabul edilemez bulan CHP yönetimi, kamuda hizmet verenlerin türban takmasına da kesinlikle karşı. Alevilere hakaret Erbil in programı yayından kalktı Haber Merkezi Star televizyonunda yayımla nan Çarkıfelek adlı prog ramı sunan şovmen Meh met Ali Erbil in Erzin can la telefon bağlantısı yaparken bir anlık görüntü kesilmesi esnasında On lar mum söndü mü oy nuyorlar, ne yapıyorlar? sözleri tepkilere neden ol du. Star televizyonu prog ramın yayından kaldırıl masına karar verildiğini açıkladı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bek taşi Federasyonu ve Dersim Dernekleri Federasyonları, Erbil in sözlerini kanal bi nasına yumurta atarak pro testo etti. Alevi kurum ve kuruluşları yaptıkları açık lamalarda sorunun bir zih niyet sorunu olduğunu be lirterek Yıllardır beyin lere işlemiş olan Alevi düşmanlığı, kin ve haka retler devam ediyor de di. Erbil ise, sözlerinin tep ki görmesi üzerine, Ağ zımdan onları incitecek laf çıktıysa elbette özür di liyorum. demişti. AKP nin tasfiye planını teyit etti ABD de yaşayan Aleviler Erdoğan ın referandum öncesi söylediği Yargıda belli bir mezhebi grup var sözlerini kanıt olarak gösterdi SERTAÇ EŞ ANKARA ABD de yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Al eviler, 2 Ekim günü New York ta yaptıkları toplantıda, Başbakan Re cep Tayyip Erdoğan ı sert şekilde eleştirdiler. Yayımlanan bildiride, Alevilere yönelik tasfiye çabala rından endişe duyulduğu belirtilerek bazı söylemlerin, anayasa değişik liğinin Alevi karşıtı amaçlar taşıdı ğı yönündeki korkuyu arttırdığı ve teyit ettiği dile getirildi. Üyelerinin çoğunu ABD de ya şayan Alevilerin oluşturduğu Pa zar Sohbetleri Grubu 2 Ekim gü nü New York ta yaptıkları toplan tıda, Başbakan Erdoğan ı ve hükü metini eleştiren bir bildiri yayımladı. Bildiriyi, Pazar Sohbetleri Grubu, Kanada Alevi Kültür Merkezi, Amerika Alevi Kültür Merkezi, Rochester Alevi Cemaati, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, AleviBektaşi Kuruluşları Fede rasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Cem Vakfı ve Alevi Ens titüsü imzaladı. Bildiride, Erdoğan ın son dö nemdeki Alevi karşıtı söylemlerin den ve AKP hükümetinin Alevi kökenli kişileri sivil ve askeri bü rokrasiden tasfiye etme yönündeki çabalarından endişe duyulduğu di le getirildi. Anayasa değişikliğine ilişkin 12 Eylül de yapılan oylama öncesinde Evet oyu verilmesi için yapılan mitinglerde Erdoğan ın muhtelif defalar Alevileri hedef alan, Yargıda belli bir mezhebi grup var , Bana Alevi h kimler ceza verdi şeklindeki sözleri anım satılan bildiride, şu görüşlere yer ve rildi: Ayrıca, H kimler ve Savcı lar Yüksek Kurulu nun bazı üye lerinin Alevi kökenlerini ima ede rek dedelerden artık talimat alın mayacak ifadesini kullanmıştır. Tüm bunlar, kabul edilen bazı anayasa değişikliklerinin Alevi karşıtı amaçlar taşıdığı yönünde ki korkuları arttırmakta ve teyit etmektedir. Erdoğan ve partisinin söylem ve uygulamalarının Alevi lerin anayasal haklarını ihlal ettiği, demokratik ve insani değerlerle çe liştiği vurgulanan bildiride, Bizler ayrıca, bu tür provokatif ifade ve uygulamaların, geçmişte örnek lerini gördüğümüz türde top lumsal çatışmaları tetikleyebile ceği yönünde kaygılar taşımak tayız görüşü dile getirildi. Oturma eylemi ilk uyarı stanbul Haber Servisi Pir Sultan Abdal Kültür Derneği nin zorunlu din dersinin kaldırılması amacıyla yarın Ankara da düzen leyeceği 24 saatlik oturma eyle mine Alevi örgütlerinden tam destek geldi. Oturma eylemine destek vere ceklerini söyleyen Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, Alevilerin temel taleple ri doğrultusunda hiçbir adım atılmadı. Oturma eyleminin ar dından yeni eylemler yapaca ğız dedi. Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Selahattin Özel ise eyleme geniş katılımla destek vereceklerini belirterek, Bu AKP ye karşı yapacağımız ey lem serinin ilk halkası olacak. Bundan sonraki süreçte Edir ne den başlayıp Kars a kadar yürüyüş, ülkenin her noktasın da oturma eylemleri ve büyük mitingler, imza kampanyaları düzenleyeceğiz dedi. TRT, CHP ye hakaretten 82 bin 500 TL ödedi Tuncay Güney konuştu rekor ceza geldi FIRAT KOZOK ANKARA Ekranlarını sahte ha ham Tuncay Güney e açarak eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal a ve CHP ye hakaret edilmesine izin veren TRT ye yargıdan re kor ceza geldi. Bir dönem Ergene kon davasıyla ilgili açıklamaları nedeniy le tartışma yaratan ar dından bir anda ka yıplara karışan Tun cay Güney, 14 Ocak 2009 da TRT de ya yımlanan Büyüteç programına katılmıştı. Programda CHP yi Cesur Hırsızlar Partisi diye niteleyen Güney, Bay kal ı da MİT ajanlığıyla suçlamıştı. Ya yını yöneten İbrahim Gürkan Sarı da Güney in iftiralarına müdahale etme mişti. CHP bunun üzerine yargıya başvurmuştu. Ankara Cumhuriyet Sav cılığı kovuşturmaya yer olmadığına ka rar vermişti. Bunun üzerine yapılan iti razı inceleyen Sincan Ağır Ceza Mah kemesi, savcılığın kararını kaldırarak ceza davası açılmasını talep etmişti. CHP, ayrıca Ankara 13. Asliye Hu kuk Mahkemesi nde açtığı davada da söz konusu yayın nedeniyle TRT Ge nel Müdürlüğü nden CHP ve Deniz Baykal için ayrı ayrı 100 bin er TL taz minat talep etmişlerdi. Hukuk süreci nin son aşamasında Yargı tay 4. Hukuk Dairesi, TRT nin Baykal a 10 bin TL ödemesine ilişkin mah keme kararını uygun gö rürken CHP için ödenecek rakamı 10 bin TL den 50 bin TL ye çıkarmıştı. Yargıtay ın bu kararın ardından avu katlar bu kez paranın tah sili için Ankara 29. İcra Dairesi ne başvurdu. Dai re nin kararıyla birlikte TRT Genel Müdürlüğü CHP ye ve Baykal a yasal faiziyle birlikte 82 bin 557 TL tazmi nat ödemek zorunda kaldı. 4 bin 538 TL lik mahkeme masrafıyla TRT nin uğradığı zarar 87 bin 95 TL ye ulaştı. CHP Grup Başkanvekili Muhar rem İnce, Bu tazminat TRT genel müdürü İbrahim Şahin ve ekibi nin yanlı, yandaş kararları nede niyle ortaya çıkmıştır. Bu neden le bu tazminatın her kuruşu bu ya yına izin verenler ve yapanların cebinden çıkması lazım dedi. TRT ekranlarından CHP ye Cesur Hırsızlar Partisi diye hakaret eden, Baykal ı MİT ajanlığıyla suçlayan sahte haham Tuncay Güney in şovu TRT ye 87 bin TL ye patladı. Bir öğrencinin türban konusundaki sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, Olay sadece başörtüsü sorunu değil. Başı açıkların sorunu yok mu? Onların da sorunu var. Sorunu çözeceğiz. Ama oturup bir masanın etrafında sağlıklı tartışacağız, adam gibi konuşacağız dedi. CMYB C M Y B 8 EK M 2010 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 Demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok hukuk değil midir? Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ın Eskişehir Anadolu Üniversitesi nde yaptığı konuşma bu bakımdan çok önemli. Ne diyor Kılıç: Bu devlet, derin devletten çok çekti ama derin demokrasi, derin özgürlük, derin hukuk devletinden hiçbir şey çekmedi. Toplum daha çok özgürlük, demokrasi, daha çok hukuk isteğiyle bugün ortaya çıktı. Kılıç ın yukarıdaki konuşmasını okuyunca kendi kendime sordum: Türkiye gerçekten bir hukuk devleti mi? Silivri de yatan Balbay ın, Tuncay Özkan ın Mehmet Haberal ın, Fatih Hilmioğlu nun çığlıklarını anımsadım... Doğu Perinçek ve arkadaşlarının h l neden tutuklu olarak yargılandıklarını... Hanefi Avcı nın kitabını okumadan yorum yapanlar, onun salt çapkınlığı nı, işkenceci olduğunu söyleyip bazı önemli noktaları nedense göz ardı ediyorlar. Cüneyt Ülsever günlerdir bu konuda yazılar yazıyor, yasadışı dinlemelere değiniyor, Hanefi Avcı nın İçişleri Bakanlığı na ve Adalet Bakanlığı na verdiği dilekçeklerden söz edip soruyor: Bu dilekçelerle ilgili neden hiç işlem yapmadınız? İşlem yapmayarak hukuk devletini ayaklar altına almış olmuyor musunuz? Bir yazar, aydın, gazeteci, bilim insanı, sosyalist, liberal, insani duygularını yitirince, siyasal iktidarların yalakası olur. Bugün AKP yarın bir başka parti hiç fark etmez. Şöyle yakın tarihimize bakın, yalakaların kimler olduğunu görürsünüz. Hanefi Avcı ya niçin sahip çıkıyor ideolojileri farklı gazeteciler, bir düşünün... Aralarında işkence görmüş sosyalistler, yurtseverler, solcular da var, sağcılar ve liberaller de... Nedir onları bir noktada birleştiren? İnsani duygular... Avcı nın Fethullahçıların Işık Evleri nde yetiştiğini, çocuklarını onların okullarında okuttuğunu, onun göre