16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada giren genç kızı hocası dersten çıkarıyor. Bu olaya fena halde öfkelenen YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan: Üniversitelerde öğrencilerin türbanla derslere girmesine CHP gibi devrimci bir parti bile olumlu bakarken bir profesörün, şapkasının altında türban var diye devrimci kız öğrenciyi kapı dışarı edemeyeceğini fakülteye bir yazı ile elbette bildirecek! Dört bir yandan türban affedersiniz başörtüsü sorununa çözüm aranırken YÖK Başkanı; Anayasa Mahkemesi, AİHM, Danıştay kararlarına uyan bir kürsü hocasını elbette azarlayacak, hatta bu davranışına ceza bile kesecek! Zira YÖK Başkanı Özcan, bu göreve getirilmesindeki gerekçenin gereğini yerine getiriyor. AKP doğrultusunda görevini yapıyor. Bu açıdan bakılınca olaya; YÖK ün bu davranışına karşı çıkmanın anlamı kalmıyor. Şapka altında türbanı yutturarak derse giren öğrenciyi koruyan... türban düşmanı profesöre dersini veren YÖK kararını AKP, elbette olumlu karşılıyor. CHP ise Hürriyet teki habere göre YÖK ün yazısına karşı, herhangi bir şekilde hukuki yollar dahil bir girişimde bulunmayacak. Sessiz mi kalacak CHP, yoksa?.. Dün toplanan CHP MYK sinin alacağı karar bu soruyu yanıtlayacak. Ana muhalefetteki sessizliği yorumlarken partinin türban sorununu çözme formülü aradığını unutmamak, bu konuda hummalı çalışma içinde olduğunu söylemek gerek... Geçenlerde genel başkan bir konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin herhalde yüksek yargı organlarımızın da türban yasağını onaylayan kararlarını incelemekte olduklarını söylemişti. Yargının kesin kararlarına karşın... bir yol bulursa CHP; bu sonuca kuşku yok en fazla RTE hayret edecektir. Çünkü AKP, türban yasağını nasıl aşılabileceğini her yönden aylarca araştırdı, anayasadaki ilgili maddeyi değiştirmekten başka çare bulamadı ve fakat: Anayasa Mahkemesi nin üniversitelerde türban yasağını onaylayan kararından sonra çözüm araştırmalarına da türban tartışmalarına da stop dedi. Referandumda ana muhalefetin türban sorununu biz çözeriz diyen ısrarlı çıkışlarından sonra sorun yeniden alevlendi. Şimdi hemen her çevre CHP nin türban sorununa bulacağı çözümü açıklamasını bekliyor. Kimileri YÖK ün son kararıyla türban sorununu çözdüğünü öne sürüyor. Tek sütuna bir haber: Şapka altında türbanlı kızı dersten çıkaran hoca tehditler aldığını duyuruyor... Siyaset lemi ise siyasal içerikli tartışmalara hız verirken yargıdan YÖK yazısını eleştiren kimi çıkışlar izleniyor. Örneğin 1974 ten beri Danıştay ın türban kararlarını veren 8 inci dairesinde çalışan eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin; YÖK Başkanı nın 2008 de üniversitelere gönderdiği yazıda türbanlı öğrencilerin derslere alınmasını istediğini... ...Danıştay ın YÖK Başkanı nın böyle bir karar vermeye yetkisi olmadığına karar verdiğini açıklıyor. Bu kararı bir yargı emeklisi anımsıyor, anımsatıyor da... yargıyı bu iktidara karşı her açıdan savunanlar Danıştay kararını YÖK Başkanı na anımsatmıyorlar. Anımsatmıyorlar ama YÖK Başkanı Özcan, 2008 deki yazısını Danıştay kararının ilk demecinden bir gün sonra anımsıyor ve... canım derse giren türbanlı değildi, şapkalıydı diye olayı çarpıtan yeni bir demeç veriyor. Şapka altında türban sorunu, pardon; devrimi şayet bir hale yola koyulursa türbanla bağlantılı peş peşe yeni devrimler izleyebileceğimizi dün Hürriyet teki başyazısında Oktay Ekşi müjdeledi. Üniversitelerde başlayan türban serbestisinin orada kalmayacağı gerçeği var diyor ve olası devrimleri sıralıyor. Örneğin; onların bireysel özgürlüğünün gereğidir gerekçesiyle kamu kurumlarında çalışan hanım memurlar görevlerine türbanla hatta çarşafla gelebilecekler. Dinimizin emridir diyerek buluğ çağına giren kızlar ilköğretim, ortaöğretim çağında örtünecekler. Kız ve erkek öğrencilerin aynı sınıfta yan yana oturmaları dinen caiz değildir diyerek kız ve erkek sınıfları ayrılacak... ve bir de bakacaksınız kadın doktorlar erkekleri... erkek doktorlar kadınları muayene edemeyecek vs, vs... Türbanla kapıyı açtın mı, o kapının açılmasını sağladın mı: Dinin caiz gördüğü devrimler sıraya girer; türbanla başlar, çarşaf özgürlüğü devrimine kadar uzanır! SAYFA 7 EK M 2010 PERŞEMBECUMHUR YET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Ekim Oslo Y 14 Helsinki Y 11 Stockholm Y 12 Londra B 18 AmsterdamB 17 Brüksel PB 20 Paris PB 20 Bonn PB 20 Münih PB 19 Berlin PB 18 BudapeştePB 15 Madrid Y 22 Viyana PB 16 Belgrad PB 15 Sofya Y 9 Roma PB 22 Atina Y 19 Zürih PB 20 Moskova B 10 Aşkabat PB 27 Taşkent PB 26 Baku Y 19 Bişkek PB 16 Tiflis Y 20 Kahire B 30 Şam B 29 İstanbul Y 17 Edirne Y 16 Kocaeli Y 17 Çanakkale Y 18 İzmir Y 21 Manisa Y 21 Denizli Y 21 Zonguldak Y 16 Sinop Y 16 Samsun Y 16 Trabzon Y 17 Giresun Y 16 Ankara Y 13 Eskişehir Y 11 Konya Y 19 Sıvas Y 15 Antalya Y 29 Adana Y 29 Mersin Y 29 Diyarbakır PB 28 Şanlıurfa PB 28 Mardin PB 25 Siirt PB 26 Hakk ri PB 21 Van PB 18 Kars PB 16 Yurdun kuzey ve batı kesimleri par çalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı ve Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz kı yıları, İç Anadolu ve Akdeniz sağanak yer yer gök gürültülü sa ğanak, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yağışların Orta Karadeniz, Si nop, Kırıkkale, Yoz gat, Kırşehir, Nev şehir, Aksaray, Kon ya ve Antalya çevre lerinde kuvvetli ol ması bekleniyor. İstanbul Haber Servisi İn ternet ortamına düşen eski Jan darma Genel Komutanı Eşref Bitlis in ölümüyle ilgili ses kay dına ilişkin ifadesi alınan Erge nekon davası sanığı emekli Albay Arif Doğan ın, Yeşil kod ad lı Mahmut Yıldırım ın yaşadığı yönünde bilgi verdiği öğrenildi. Albay Doğan a ait olduğu öne sürülen, Bitlis in ölümüne ilişkin sözlerin haber sitelerinde yer al ması ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nın kayıtla ilgili in celeme başlatması üzerine, özel yetkili cumhuriyet savcılarından Zekeriya Öz ün geçen günlerde ifadesine başvurduğu, Ergene kon davası sanığı Doğan, ek ifa desinde, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve JİTEM ile ilgili açıklamalar yaptı. Doğan ın ifa desinde, Yeşil kod adlı Mah mut Yıldırım ın arkadaşı oldu ğunu ve halen hayatta olduğunu, kendisiyle Tunceli de zaman za man görüştüklerini söylediği öğ renildi. Albay Doğan ın Yıldı rım la aracı ekipler aracılığıyla görüştükleri yönünde bilgi verdiği de kaydedildi. Yeşil in nerede olduğuna dair soruyu yanıtla madığı belirtilen Doğan ın Jİ TEM hakkında sorulan soruya da JİTEM i kendisinin kurduğu ve yönettiği şeklinde yanıt ver diği belirtildi. JİTEM donduruldu. Jİ TEM e ilişkin tüm belgeler h l bir JİTEM görevlisinde du ruyor ifadesini kullandığı be lirtilen Doğan ın, söz konusu Jİ TEM görevlisinin ismini savcıya vermediği kaydedildi. Öldürülme korkusu nedeniyle söz konusu ismi vermediği ifade edilen Do ğan ın JİTEM in bazı dö nemlerde PKK yi kullandı ğını belirterek, Bir dönem yaşanan TIR yakma olayla rından bazılarının PKK ye JİTEM tarafından yaptırıldı ğını öne sürdüğü bildirildi. Doğan ın, ifadesinde, Eşref Bitlis in ölümüne ilişkin de O bir kazaydı, suikast değildi dediği öğrenildi. İnternet orta mına düşen ses kaydında Jİ TEM i ben kurdum diyen ve Doğan olduğu iddia edilen kişi, aynı zamanda, AleviSünni kav gası için Alevilere saldıracak sa kallı bir ekip kurdum. 7 bin ruhsatsız silah dağıtıp terörist yetiştirdim. 10 bin silahlı adam la suç örgütlerini yönettim ifadelerini kullanmıştı. Ses kay dında, Eşref Bitlis in ölümü için Cem Ersever yaptı diyorlar. Eş ref i öyle böyle yapmış! Ha yır! Cem Ersever in arkasına ben destek vermesem. Adam mı öldürebilir? Söyleme ya, bırak şunu ya. Ahmet Cem Erse ver iymiş, Mustafa Deniz iymiş, Mahsune siymiş, bunlar çakal ya sözleri yer almıştı. Ses kay dıyla ilgili olarak İstanbul Cum huriyet Başsavcılığı 23 Eylül de inceleme başlatmıştı. ANKARA Cumhuriyet Bürosu Daha ön ce Fethullah Gülen in yargılanmasının yolunu açan yazar Ergün Poyraz, Gülen ve cemaatiyle ilgili yeni deliller ortaya çıktığı gerekçesiyle yeniden yargılama istemiyle mahkemeye başvur du. Poyraz, gerekçe olarak Hanefi Avcı nın kita bında anlattığı iddiaları gösterirken Gülen ce maatinin anayasal düzeni değiştirmeye yönelik çalışmasının halen sürdüğünü vurguladı. Dilek çede, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eski Ge nelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ün ifadeleri nin alınması istendi. Ergün Poyraz, avukatı Hüseyin Buzoğlu ara cılığıyla özel yetkili başsavcı vekilliğine verdiği dilekçede, Fethullah Gülen ve örgütünü şi k yet etti. Dilekçede, Poyraz tarafından Gülen ve örgütü hakkında verilen şik yet dilekçesi so nucunda, 31 Ağustos 2000 tarihinde DGM baş savcılığınca dava açıldığı, yargılama neticesinde de beraat kararı verildiği anımsatıldı. Gülen hak kındaki iddianamenin 1989 dan davanın açıldığı 2000 yılına kadarki eylemleri kapsadığı belirti len dilekçede, Hanefi Avcı nın Haliç te Yaşa yan Simonlar isimli kitabında, örgütün baş ta emniyet olmak üzere kamuda ve siyasal parti lerde yapılanması hakkında çok ciddi iddiların gündeme getirildiğine işaret edildi. Dilekçede, şu değerlendirme yapıldı: Sayın Hanefi Avcı nın tutuklanmasının hemen ön cesinde, Genelkurmay Başkanlığı Başsavcılı ğı na da ifade verdiği ve Türk Silahlı Kuvvet leri içerisindeki Gülen örgütlenmesi hakkında isim isim bilgi verdiği basında çıkan haberler de bildirilmiştir. Yasa gereğince, kovuşturma ya yer olmadığına karar verilmesi ertesinde yeni deliller meydana çıktığı takdirde savcılığı nız tarafından önceki dosyadan soruşturmaya devam edilmesi zorunludur. MEHMET EMİN BERBER DATÇA Hava Radar Mevzi Komutanlığı na bağlı Datça Askeri Garnizonu nda çıkan kavgada iki er yaşamını yitirdi. Edinilen bilgiye göre va tani görevini yapan Konyalı er A.K. bir süredir aralarında husumet bulunan Ömer Cancu ve Tevfik Cebeci nin kaldığı koğuşu dün sabaha karşı basarak, uyumakta olan erlere silahla ateş etti. Cancu ve Cebeci olay yerinde yaşamını yiti rirken, A.K. gözaltına alındı. Garnizon yetkilileri bilgi vermekten kaçınırken cumhuriyet savcılığı konuyla ilgili soruşturma başlattı. 2 er yaşamını yitirdi Gülen dosyası yeniden açılsın Aygan a faili meçhul sorgusu Verdiğiniz sözün arkasında durun ANKARA AA CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis in ölümü ile ilgili tartışmaları anımsa tarak TBMM Başkanı ve Başbakan ın konunun açıklığa kavuşturulması gerektiği yönünde açıkla malar yaptığına işaret etti. CHP nin TBMM de bir araştırma komisyonu kurulması için önerge verdiğini belirten İnce, şunları kaydetti: Başba kan ve Meclis Başkanı, Eşref Bitlis olayıyla il gili olarak söyledikleri sözlerin arkasında dur malıdır ve CHP nin önerdiği araştırma komis yonunu kurarak olayın üzerine ciddiyetle gi dildiğini topluma göstermelidir. Başbakan ve Meclis Başkanı na çağrımız nettir: Şov yapma yı bırakın, söylediğiniz sözlerin arkasında du run ve bu konunun Meclis araştırma komisyo nu tarafından araştırılmasını engellemeyin. Haber Merkezi Türkiye de işlenen 70 ka dar faili meçhul cinayetle ilgili bilgisi olduğunu iddia eden PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan, İsveç te ifade verdi. Faili meçhul soruşturmasını yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, Aygan ın iadesi için bir dosya hazırlayarak Adalet Bakanlığı na gönder mişti. Adalet Bakanlığı nın dosyayı ilettiği İsveç, can güvenliğini gerekçe göstererek Aygan ın iade talebini geri çevirmişti. Bunun üzerine Cumhuri yet Savcılığı, Aygan ın ifadesinin İsveç te alın ması için çalışma başlatmıştı. Çalışmanın sonuç vermesinin ardından soruşturmayı sürdüren cum huriyet savcılarının gönderdiği soruların dün İs veçli yetkililer tarafından Aygan a yöneltildiği öğrenildi. Aygan ın sorulara verdiği yanıtların Türkiye ye iletilmesi bekleniyor. JİTEM donduruldu. JİTEM e ilişkin bilgiler halen bir JİTEM görevlisinde diyen Doğan: Bitlis in ölümü suikast değildi HİLAL KÖSE AYŞE SAYIN İSTANBUL ANKARA CHP li TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinin Si livri Cezaevi nde ziyaret ettiği, Devrimci Kararg h Örgütü soruş turmasından tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, İçişleri ve Adalet Bakanlığı nın yasadışı dinlemelerle ilgili soruşturma başlatma kararının, Başbakan Tay yip Erdoğan devreye girince dur durulduğunu iddia etti. Gülen ce maatinin Başbakan la paralel ça lıştığını belirten Avcı, artık ba kanlara şantaja varan bir ortam oluştuğunu söyledi. Avcı soruş turma, gözaltı, tutuklama ve diğer bildiği bazı konularla ilgili yeni bir kitap yazma hazırlığında olduğu nu da aktardı. Cezaevi önünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP li Ah met Ersin, Hanefi Avcı ile 1 saat 40 dakika görüşme yaptıklarını belirtti. Emniyet içinde İstihbarat ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele birimlerinde cemaat ör gütlenmesi olduğunu bildiklerini kaydeden Ersin, Anlatılanlar so nunda dehşete düştük. Bu iki bi rim yasaların ve devletin dene timi dışındadır dedi. Bu iki ku rumun istenen herhangi kişi hak kında izinsiz yasadışı dinlemeler yapabildiğini, komplo düzenleye bildiğini, şantaj yapabildiğini iddia eden Ersin, bu dairelerin susturma ve sindirme amacıyla her şeyi ya pabildiklerini ifade etti. Devletin bütün arşivinin de bu iki birimin elinde olduğunu öğrendiklerini söyleyen Ersin, Devlette görev yapan, cemaatle çatışma içine gi ren ya da cemaatin güdümünde olmayan herkes tehdit ve tehlike altındadır. Emniyet İstihbarat Dairesi ve KOM mutlaka dene tim ve disiplin altına alınmalı. Aksi halde bugünleri arayacak duruma gelebiliriz. Ciddi tedir ginlik ve dehşet içine düştüğü müzü söyleyebilirim dedi. Ga zetecilerin soruları üzerine, Avcı ile karşılıklı görüş alışverişinde bu lunduklarını dile getiren Ersin, Türkiye nin cemaat coğrafyası ile ilgili fo toğrafı çekildi dedi. Ersin, Başbakan la il gili iddiaların belgesinin olup olmadığı soru lunca, Adalet ve İçişleri bakanlıkları cemaatle ilgili soruşturma yapmadığına, bunun Baş bakan tarafından engellendiğine ilişkin izle nim ve bilgiler aldıklarını dile getirdi. İddia ların bir süredir dile getirilmesine karşın Başbakan ve bakanların neden hiçbir yaptırım uygulamadıklarını soran Ersin, Kendileri hakkında bazı bilgilerin yasadışı yollardan elde edildiğine dair kuşkuları nedeniyle ce maatle yüzleşmekten çekiniyorlar diye konuştu. CHP lilerin verdiği bilgiye göre Avcı, dinleme soruşturmasının Başbakan ın devreye girmesiyle başlatılmadığını öne sür dü. Avcı özetle şu bilgileri verdi: Başbakan durdurdu: İçişleri ve Adalet bakanlıkları yasadışı dinlemeler ve daha ön ceki şik yetlerle ilgili olarak bir soruşturma başlatacaklardı. Ancak Sayın Başbakan ın dev reye girmesiyle bakanlıklar araştırmadan sar fınazarda bulunmuşlar. Çünkü bu ve daha ön ceki durumlara benzer olaylarda cemaat ele manlarının nasıl çalıştığı ve yasadışı dinle meleri ne şekilde yaptıkları ortaya çıkacaktı. Polis ve savcılar ortak çalışıyor: Ce maat elemanları, devlet içinde bağlantılı ça lıştıkları kişilerin muhalif adam kimse önce onun hakkında bilgi, belge topluyor. Emni yet te İstihbarat ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube de ağırlıklı olarak ör gütlüler. Bunlar hedef aldıkları kişileri yasa dışı dinlemeyle takip ediyor ve çekim yapı yorlar. Bu usulsüz, yasadışı din lemeleri bir ihbar mektubuna dö kerek kişiyi mağdur ediyorlar. Muhalifler, cemaate karşı olanlar dinleniyor. Planlar polis ve bir kı sım savcılarla birlikte hareket ediyorlar. Dava nerede açılacak, araştırmayı kim yapacak, cema at elemanlarınca organize ediliyor bir noktada düğmeye basılıyor. Bunu yandaş medya ile kamuo yuna duyuruyorlar. Her şey baş tan planlı olarak yapılıyor. Dinleme cihazı cemaa tin elinde: Emniyetin elindeki dinleme cihazları cemaatin elin dedir. Bilgisayarın başındaki ki şiler cemaatle ilişkili. Bu bilgiler aynen cemaatin arşivinde de var. Devletin arşivleri ellerinde. Jan darma istihbarat birimini de ele geçirmek istiyorlar. Başbakan ve bakanlar cemaate karşı tavır içi ne girmekte çekiniyorlar. Gözlük ve çakmakla din leme: Yurtdışına çıkan Emniyet birimleri iyi takip edilmeli. Göz lük, çakmak gibi dinleme cihaz ları alıyorlar. Gayri resmi dinle melerde kullanıyorlar. Bakanlara şantaj: CHP li Malik Ecder Özdemir, Bu Fet hullah Gülen Cemaati, Başba kan la birlikte mi paralel mi ça lışıyor. Yoksa iktidar kontrol edemiyor mu sorusunu yönelt tiği Avcı nın verdiği yanıtı şöyle aktardı: Şu anda paralel çalışıyorlar. Biri diğerinden ba ğımsız. Daha ileri boyuta giderse bakanlar hak kında cemaat ekibinin düzenlediği bilgi bel geler de vardır. Bir bakanın Moskova ya yaptığı gezide yaptığı alışveriş, örtülü öde nekten yaptığı harcamalara ilişkin bilgiler top lanıyor. Giderek bakanları ürküten, korkutan, şantaja varan neme lazım dokunmayalım, sı kıntı olur dedirten bir ortam oluştu. Haberal ve Hilmioğlu na ziyaret CHP li milletvekilleri daha sonra İstan bul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü nde tedavi Prof. Mehmet Haberal ve Cerrah paşa Tıp Fakültesi nde tedavi gören Fatih Hilmioğlu nu ziyaret etti. Erdoğan durdurdu CHP li milletvekillerinin cezaevinde ziyaret ettiği Avcı, yasadışı dinlemelerle ilgili soruşturma başlatmak isteyen iki bakanlığı, Başbakan ın engellediğini öne sürdü BALBAY: NİÇİN TUTUKLU YARGILANDIĞIMIZI SORGULUYORUZ CHP Milletvekili Soysal dün Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan la da görüştü. Soysal, görüştükleri tüm isimlerin Ada let arıyoruz, yönümüzü adalete çevirdik ve adalet istiyoruz dediğini belirtti. Soysal, Tutukluların ortak bir yaşam alanı olmadığı için koğuş arkadaşları dı şında kimseyle görüşemiyorlar. Bunun adı yalnızlaştırma, tecrit etmedir dedi. Soysal ın verdiği bilgiye göre Balbay, önce Ergenekon Terör Örgütü olarak tanımlanan örgütün terör bölümünün kalktığına dikkat çekerek, Mafya oldu ğu iddia edilen insanlar, çok farklı ne denlerle bu iddianameye konulan insan lar ile bizim aynı fotoğraf içinde gösteril mesi, endişe verici ve hicap duyuyoruz dedi. Yargılanmaya itiraz etmediklerini, niçin tutuklu yargılandıklarını sorgu ladıklarını belirten Balbay, Yurtsever olarak ülkem adına her türlü antidemo kratik yapının karşısında olmuş, bunun la ilgili yazmış, demokrasi mücadelesi vermiş bir insan olarak, bu antidemokra tik uygulamalara maruz kalmak, hiç hak etmediğimiz insanlarla aynı fotoğraf için de gösterilmek iç acıtıcı diye konuştu. Elektronik pranga uygulamasına tepki gösteren Özkan ise Prangaları ka bul etmiyoruz. Bu yeni bir esaret yönte mi dedi. Balbay ve Özkan, daha önce yaptıkları çağrıyı anımsatarak Meclis İn san Haklarını İnceleme Komisyonu nun cezaevini ziyaret etmesini istediler. TBMM İnsan Hakları Komisyonu nun CHP li üyeleri; Ahmet Er sin, Malik Ecder Özdemir, Ali Rıza Ertemür ve Çetin Soysal dün Silivri Cezaevi ne giderek Avcı ile görüştü. Daha önceden Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan la görüşme izni alan Çetin Soysal iki isimle ayrıca görüştü. Fotoğaf: UĞUR DEMİR Bomba kurbanı 12 yaşındaki Ahmet toprağa verildi DİYARBAKIR Cumhuriyet Bürosu Şırnak ın Güçlükonak ilçesi Gümüşyazı kö yü kırsalında, arazide buldukları cismi kur calarken meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 12 yaşındaki Ahmet İmre nin cena zesi yapılan otopsinin ardından ailesi tarafın dan köyüne götürülerek gözyaşlarıyla topra ğa verildi. Patlamada yaşamını yitiren Ah met İmre nin bacak ve yüz kısmında kopma ve büyük deformasyon olduğu bildirildi. Olayda yaralanan Ramazan İlhan ise Güçlü konak ta yapılan ilk müdahalenin ardından Cizre Devlet Hastanesi ne sevk edildi. CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada giren genç kızı hocası dersten çıkarıyor. Bu olaya fena halde öfkelenen YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan: Üniversitelerde öğrencilerin türbanla derslere girmesine CHP gibi devrimci bir parti bile olumlu bakarken bir profesörün, şapkasının altında türban var diye devrimci kız öğrenciyi kapı dışarı edemeyeceğini fakülteye bir yazı ile elbette bildirecek! Dört bir yandan türban affedersiniz başörtüsü sorununa çözüm aranırken YÖK Başkanı; Anayasa Mahkemesi, AİHM, Danıştay kararlarına uyan bir kürsü hocasını elbette azarlayacak, hatta bu davranışına ceza bile kesecek! Zira YÖK Başkanı Özcan, bu göreve getirilmesindeki gerekçenin gereğini yerine getiriyor. AKP doğrultusunda görevini yapıyor. Bu açıdan bakılınca olaya; YÖK ün bu davranışına karşı çıkmanın anlamı kalmıyor. Şapka altında türbanı yutturarak derse giren öğrenciyi koruyan... türban düşmanı profesöre dersini veren YÖK kararını AKP, elbette olumlu karşılıyor. CHP ise Hürriyet teki habere göre YÖK ün yazısına karşı, herhangi bir şekilde hukuki yollar dahil bir girişimde bulunmayacak. Sessiz mi kalacak CHP, yoksa?.. Dün toplanan CHP MYK sinin alacağı karar bu soruyu yanıtlayacak. Ana muhalefetteki sessizliği yorumlarken partinin türban sorununu çözme formülü aradığını unutmamak, bu konuda hummalı çalışma içinde olduğunu söylemek gerek... Geçenlerde genel başkan bir konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin herhalde yüksek yargı organlarımızın da türban yasağını onaylayan kararlarını incelemekte olduklarını söylemişti. Yargının kesin kararlarına karşın... bir yol bulursa CHP; bu sonuca kuşku yok en fazla RTE hayret edecektir. Çünkü AKP, türban yasağını nasıl aşılabileceğini her yönden aylarca araştırdı, anayasadaki ilgili maddeyi değiştirmekten başka çare bulamadı ve fakat: Anayasa Mahkemesi nin üniversitelerde türban yasağını onaylayan kararından sonra çözüm araştırmalarına da türban tartışmalarına da stop dedi. Referandumda ana muhalefetin türban sorununu biz çözeriz diyen ısrarlı çıkışlarından sonra sorun yeniden alevlendi. Şimdi hemen her çevre CHP nin türban sorununa bulacağı çözümü açıklamasını bekliyor. Kimileri YÖK ün son kararıyla türban sorununu çözdüğünü öne sürü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle