23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 7 EK M 2010 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Hak Silah Olunca.. 18 yaşını geçmiş kızlarımızın, inançlarının gereği olarak başlarına örttükleri türbanları nedeniyle yükseköğrenim haklarını kullanamamalarını, insan hakları çerçevesinde savunmak kolay mı? Gerçi evrensel insan hakları, hukuk, temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin sınır koşullarını; özel yaşam, düşünce özgürlüğü ile toplumsal yaşam, kamu alanları düzenlemelerinde çok farklı sınırlar içinde çizmek noktasındadır.. Özel yaşam, inanç, düşünce alanları için sınırsız olan özgürlükler, toplumsal yaşamda, başkalarının haklarının, en çok da azınlıklar, zayıfların haklarının korunabilmesi amacıyla, örgütlenmeler, kamu alanlarında önemli boyutlarda sınırlanmalıdır. Demokrasilerin yaşaması, toplumsal yaşam içinde bireylerin en temel haklarının korunabilmesi, hukuk düzenleri içinde bu sınırların sağlıklı çizilebilmesi ile doğrudan ilişkilidir. Olmazsa olmaz kuralların başında ise ırk ve inanç alanına giren bireysel kimliklerin, örgütlenmeler ve toplumsal yaşam alanlarına dayatma olarak getirilememeleridir.. Yani Türkiye yüzde doksan üstü nüfusu ile Müslüman olsa da, demokrasi, laik düzenin geçerli kalabilmesi, İslam dinine ait kuralların hiçbir biçimde toplumsal yaşam alanlarına taşınamaması ile doğrudan bağlantılıdır. Türkiye dışında tümü şeriat hukuku ile yönetilen İslam ülkelerinde, şeriat yorumları istenildiği kadar demokratikleştirilmeye çalışılsın, insan hakları ekseninde esnekleştirilsin, demokratik düzenin geçerli olmaması da bundandır.. Türkiye de Cumhuriyet rejimi, devrimlerinin, laik demokratik düzenin ekseninin, daha da geliştirilmiş çağdaş insan hakları, demokrasiden yana güçlendirilmesi yerine, bu amaçla imiş gibi gösterilerek, siyasal İslamdan yana kaydırılmasında yıllardır kullanılan en etkili silahın türban olmasının artık sağlıklı sorgulanmasının zamanı gelmiş ve geçmiştir.. Tehdit oluşturmadıkları sürece hoş görülen ayrımcılıklara, insan hakları, demokrasilerin korunması ilkeleri içinde sınırlar konulabilmesi, sadece rejimin değil, insan haklarının korunabilmesinin de tek aracıdır. Ülkemiz koşulları içinde, yetersiz kalsa da, eksikli, çarpık sayılsa da yerleşik demokratik düzenimizde, siyasal İslamcıların, en ılımlısı dozunda bile şeriat isteyerek örgütlenebilmeleri, siyaset yapmak istemeleri kolay değildir. 12 Eylül sonrasında özgürleşme, demokratikleşme adına, siyasal İslami kimlikler, cemaat bağlılıkları saklı tutularak insan haklarından yola çıkılarak, mağduriyetten yola çıkılarak savaşım verilmesi çok başarılı, etkin bir stratejidir.. Meslek okullarından mezun olanların üniversiteye girme hakları, çok masum, çok insani bir hak olarak yıllardır tartışma, savaşım, cepheleşme gündeminin odağına oturtulmuştur. Dünyanın tüm demokratik düzenlerinde, hatta demokrasinin geçerli olmadığı ülkelerinde, üniversiteye öğrenci yetiştirme amaçlı liseler ile meslek sahibi olmayı öngören liseler arasındaki doğal ayrımlar yok sayılır. Ülkenin imam gereksinimini sayısız kez katlamış imam hatip lisesi açılmasının amacı sorgulanmadan, hele de imam olamayacak kızlar için bu liselerin neden açıldığına bakılmadan eşit koşullarda üniversiteye girme, siyasal İslami ideolojiler, cemaatlerce, toplumsal eksenin kaydırılması adına dayatılır. Dünyanın neresinde papaz lisesi çıkışlı hukukçu, tıpçı, mühendis yetiştirme olgusu, örneği var ki.. sorgulaması yapılmadan, imam kökenli hukukçu, doktor, mühendis.. yetiştirmeye bakılır. Dikkatlerden kaçmamalı, 18 yaşını geçmiş, özgür iradesi, inancı gereği başını örtmüş genç kızın yükseköğrenim hakkını kullanabilme hakkı.. insan hakları, demokratiklik çerçevesinde çok kolay savunulabildiği içindir ki, yıllardır siyasetin, tartışma gündeminin odağındadır. Siyasetin odağına oturtulmasının mağduriyetten kaynaklandığı, başkalarının yaşam biçimlerine, inançlarına karışma, mahalle baskısı oluşturma.. gibi kasıtların olmadığı savlarının, yemin etseler de kuyruklu yalan olduğu ise hemen görülebilir. Dünyada başka dinlerde, bir cinsin, kadının dini inancına bağlı olarak örtünmek zorunda varsayıldığı örnekler, diğer dinlerde yaşanmış reformlarla bağlantılı, ortaçağlarda kalmış olup çağımızda örneği yok gibidir. İslamda şeriat yorumlarına bağlı olarak ise kadının örtünmesi, toplumsal yaşamdan uzaklaştırılması, ikincil ilan edilmesinin sınırları olmadığı gibi, radikal şeriat yorumları ile giderek fanatik boyutlar kazanmaktadır.. Türban, 1970 ler, 80 ler sonrası, ılımlı İslam cemaat yorumları içinde, ülkemizde de tek tip olarak çizilmiş, çok hızlı, çok yaygın kullanılır olmuştur. 18 yaşını geçmiş kadınların özgür iradeleriyle türbanı seçmeleri ile yüz binler, milyonlar olarak ölçülen kullanım patlaması arasında akılmantık ilişkisi yoktur. Öyle olduğu içindir ki, şimdilerde türban savaşı sadece üniversite öğrencileri için değil, her yaştan çocuk, liseler, kamu görevlileri için de verilir noktaya gelinmiştir.. Kadın üzerinden siyasal İslamın örgütlenme savaşımında yeni bir sürece girilmiştir.. soner@cumhuriyet.com.tr Gevşek para politikaları sonucu artan ticari dengesizlikler dünyayı kur savaşlarının eşiğine getirdi Çin, Brezilya gibi ihracatçı ülkeler, para birimlerinin dolara karşı aşırı değerlenmesini önlemek için çırpınırken, ABD gibi ekonomisi ithalata dayalı ülkeler de bu ülkelere yaptığı kuru düşür baskısını arttırıyor. Dolar 2 yıl öncesine döndü ABD doları, İstanbul serbest piyasa ve bankalar arası piyasada alışta 1.4200 liranın da altına geriledi. Merkez Ban kası TCMB dolar kuru ise 1.4150 1.4218 TL olarak belirlendi. Dolar en son 2008 Ekim ayı ortaların da bu seviyelere gerilemişti. Bankacılar, küresel piyasalardaki nicel gevşeme beklentilerinin likiditeyi gelişmekte olan ülke para birimleri gibi getiri sağlana bilecek ülkelere yönlendirdiğini belir tirken ABD de cuma açıklanacak tarım dışı istihdam verileri ve TCMB nin dö viz alım ihaleleri ile kullanacağı ek alım tutarının belirleyici olabilecek en önem li gelişmeler olacağını düşünüyorlar. Altın rekor tazeledi Altın fiyatları, Japonya nın sürpriz fa iz indirme kararı ve ABD dolarındaki za yıflamanın sürmesiyle vadeli işlemler de 1350 doların üzerine çıkarak yeni re korunu kırdı. Daha sonra bu seviyeden hafif gevşeyen fiyatlar 1.347 seviyesine geri geldi. Altın fiyatları uluslararası pi yasalarda rekor tazelemeye devam ederken içerde cumhuriyet altının satış fiyatı 418, çeyrek altını satış fiyatı ise 104 lira oldu. Merkez bankalarının teşvikleri arttıracağı beklentisiyle pi yasalarda iyimser hava sürdü. Ulus lararası piyasalardaki olumlu seyir, içerde İMKB yi 67 bin puanı üzerine, ta rihi rekor seviyelerine taşıdı. İMKB, gü nü 66 bin 880 puanla yeni zirvesinden kapadı. Avro ise alışta 1.9690, satışta 1.9730 liraya indi. Ekonomi Servisi Fi nansal krizin etkilerini henüz atlatamayan eko nomiler arasındaki tica ri dengesizlikler sorunu giderek büyüyor. Küresel ekonomide sesini yük selten gelişmekte olan ülkeler, ihraç ettiği mal larda fiyat avantajı elde etmek için para birimle rinin güçlenmesine izin vermezken bu ekonomi lerini canlandırmaya ça lışan ABD ve Avro Böl gesi nde rahatsızlıklar yaratıyor. ABD de uygulanan gevşek para politikaları sonucu yaşanan likidite bolluğu nedeniyle para birimlerinin dolar karşı sında değer artışının önü ne geçemeyen gelişmek te olan ekonomiler, ihra catlarını körelten kur so runuyla karşı karşıya bu lunuyor. Aralarında Ja ponya, Güney Kore, Bre zilya ve İsviçre nin bu lunduğu ülkeler son dö nemde para birimlerinin değerini düşürmek için adımlar atarken, ABD de Çin e yuan ın daha fazla güçlenmesine izin ver mesi için baskı yapıyor. Ancak, Çin yuan ın de ğerlenmesinin ihracat dengelerini sarsacağı ge rekçesiyle buna izin ver miyor. Ancak alınan yeni ted birlere rağmen, dolarda ki kan kaybı sürüyor. Av ro dolar paritesi dün sekiz ayın en yüksek seviyesi ne çıkarken, dolar önde gelen para birimleri kar şısında eylülden bu yana yaklaşık yüzde 6.5 de ğer kaybetti. Geçen haf ta Brezilya Maliye Baka nı Guido Mantega kü resel ekonomide haliha zırda bir kur savaşı yaşandığı uyarısında bu lunmuştu. Son olarak Uluslarara sı Para Fonu IMF Baş kanı Dominique Stra ussKahn da dünyayı kur savaşlarının beklediğine işaret etti. Bu ay toplana cak olan G20 maliye ba kanları, Çin, Japonya gi bi ihracata dayalı ekono milerle ABD ve İngiltere gibi büyük tüketiciler ara sındaki küresel denge sizlikler sorununu masa ya yatıracak. Döviz silaha dönüşüyor OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT IMF Başkanı Domini que StraussKahn ın dünyada bir devalü asyon yarışının başlayabileceği yolundaki uyarısı ve paranın siyasal bir silah olarak kullanılabileceği vurgusu, piyasalardaki en dişeyi tüm boyutlarıyla açığa çıkardı. Stra ussKahn ın Financial Times a yaptığı açık lamanın ardından, Almanya nın önde gelen ekonomi gazetelerinin dünya ölçeğinde bir döviz savaşı yaşandığına dair haberleri öne çıkarması, Avrupa nın zor zamanlardan geçtiğine yönelik bir kanıt kabul edildi. Handelsblatt ile Financial Times Deutsch land da yayımlanan ayrıntılı haber ve analiz lerde, ABD, Çin, Japonya, Brezilya gibi dün yanın en büyük ekonomilerinin, paralarının de ğerini düşürerek ekonomideki sorunlarını çözmeye çalıştığına dikkat çekildi. Özellik le Amerikan Doları karşısında fiyatı son üç ay da yüzde 10, Japon Yeni karşısında yüzde 4 ve Çin parası yuan karşısında da yüzde 8 ora nında artan Avro nun güç kazanmadığı, tersine çok zor bir döneme girdiği kaydedildi. Av ro nun bu şekilde değer kazanmayı sürdürür se, Avrupa ekonomisinin ağır darbe alacağı na kesin gözüyle bakılıyor. Zorlu, rüzg rda kapasiteyi arttıracak Ekonomi Servisi Zorlu Enerji, Osmaniye deki 132.5 MW lık rüzg r santralında 110 MW lık kap asite artışına gitmeye hazırlanıyor. Zorlu Enerji nin İstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü Sektörel Danışma Kurulu na katıl dı. Burada konuşan Zorlu Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürü Arif Özozan, kapasite artışının 50 ve 60 MW lık iki parti halinde yapılacağını belirterek, Bu rada elimizde lisanslar mevcut. Şu anda diğer gö rüşmeleri yapıyoruz diye konuştu. Özozan, mevcut yenilenebilir enerji kanunundaki teşviği yetersiz bulduklarını ifade etti. Zorlu Grubu olarak güneş enerjisi ve kömür gazlaştırma tekno lojileri üzerinde arge faaliyeti yürüttüklerini de be lirten Özozan, Elektrik üretim özelleştirmelerinde satılacak kuruluşlarla ilgilenebiliriz dedi. İkinci İzmir Küresel Havacılık, Uzay ve Offset Konferansı verimli haberlerle açıldı Cummins Engine den ESBAŞ a yatırım İZMİR Cumhuriyet Ege Bürosu Ege Serbest Bölgesi Kurucu AŞ. ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Tuncer, Amerikan motor şirketi Cummins Engine nin de bölgede yatırım yapacağını söyledi. ESBAŞ ın düzenlediği 2. İzmir Küresel Havacılık, Uzay ve Offset Konferansı, ESBAŞ Teknoloji Merkezi Konferans Salonu nda başladı. Yarın sona erecek konferansın açılışında konuşan Tuncer, ESBAŞ ta çalışan sayısını katlayarak 35 bine çıkarmayı amaçladıklarını belirterek, Türkiye, yerli şirketlerin öncülüğü ile silahlarının yüzde 50 sini üretmek istiyor. ESBAŞ ta F 135 için uçak motoru üretecek Kale Grubu ve Pratt & Whitney in 600 istihdamlı yatırımından sonra şimdi de çok büyük bir Amerikan şirketi olan Cummins Engine le anlaştık. Bu da 900 kişiyle otomotiv için filtre ve jenaratör üretecek büyük bir yatırım dedi. İzmir de havacılık ve uzay kümelenmesi oluşturduklarını, Avrupa nın önde gelen kümelenmeleriyle anlaşmalar imzaladıklarını kaydeden Tuncer, 500 den fazla şirketle doğrudan ilişki kurduklarını söyledi. Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı İsmail Tohumcu da 40 bin kişiye istihdam sağlayan Türk savunma sanayinin TSK nin sistem istemlerinin yüzde 45.7 sini karşılar duruma geldiğini, 2009 sonunda cirosunun 2.3 milyar, ihracatının 800 milyon doları bulduğunu söyledi. Konferansa Boeing, Lockheed Martin, EADS, Alenia gibi dünya devleri ile TAI, Havelsan, Roketsan, Alp Havacılık, Kale Havacılık gibi şirketler katılıyor. IMF: Küresel iyileşme h l kırılgan Turkcell Genel Müdürü, telekom sektöründe dünyanın en güçlü yöneticileri listesinde Ciliv en güçlü yöneticilerden Ekonomi Servisi Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, telekom sektöründeki en güçlü 100 ismin yer aldığı Global Telecoms Business GTB Power 100 2010 listesine girdi. Turkcell den yapılan açıklamada, dünya ça pında telekom sektöründe görev yapan üst düzey yöneticilere yönelik yayınlardan Global Tele coms Business ın GTB bu yıl 3. sünü hazırla dığı 2010 listesinde Ciliv in de yer aldığı kayde dildi. GTB nin Süreyya Ciliv i Power100 listesi ne dahil etme gerekçesinde, Harvard da yüksek lisans yapmış eski bir Microsoft yöneticisi olan Ciliv in Turkcell Genel Müdürü ola rak küresel ekonomik krize, yasal güç lüklere ve rekabetin yüksek olduğu bir piyasada rakiplerin itirazlarına rağmen 3G teknolojisinin Türkiye de hayata ge çirilmesine öncülük ettiği kaydedildi. GTB okurlarının gösterdiği adaylar arasından seçilen 100 kişilik listede, sektörün ticari gele ceğine yön veren ve izle dikleri stratejilerle şirket lerine değer katan Goog le Üst Yöneticisi CEO Eric Schmidt, Apple CEO su Steve Jobs, Ericsson CEO su Hans Vestberg, Cisco Yönetim Kurulu Başkanı John Chambers ve AT&T CEO su Randall Step henson gibi isimler yer alıyor. Vodafone ilk adımı attırdı Ekonomi Servisi Türkiye Vodafone Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı işbirliğinde, Türkiye de sadece yüzde 39 seviyesinde olan okul öncesi eğitim oranını yükseltmek ve yaygınlaştırmak amacıyla hayata geçirilen İlk Adım Programı nda, yeni eğitim öğretim döneminde 11 ilde 112 okul projeye dahil edildi. Böylece 30 dan fazla ilde 414 anasınıfına ulaşan İlk Adım programı ile yaklaşık 53 bin anne ve çocuğa eğitim sağlanmış olacak. Programa bu eğitim ve öğretim yılında dahil edilen okulların arasında yer alan Gaziantep Ömer Humanızlı İlköğretim Okulu nu ziyaret eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, burada eğitim gören çocuklarla bir araya geldi. Timuray Vodafone Türkiye olarak, çocukların gelişimlerinin en kritik olduğu okul öncesi döneminde her çocuğun hayata eşit şartlarda başlamasını sorumluluk çalışmalarımızın kalbinde tutuyoruz dedi. Alper Taşdelen POAŞ Dış İlişkiler Direktörü Ekonomi Servisi Petrol Ofisi POAŞ Ku rumsal İlişkiler Müdürü Alper Taşdelen şirketin Dış İlişkiler Direktörlüğü ne getirildi. Taşdelen in yeni görev alanına Enerji Bakan lığı, EPDK, kamu kurumları, tüzel kuruluşlar, si vil toplum kuruluşları, akaryakıt ve enerji ala nındaki meslek örgütleri ile ilişkileri yürütmek, TBMM de sektöre ilişkin yapılan yasama faali yetleri ve ilgili mevzuat çalışmalarını takip et mek giriyor. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgi ler Fakültesi mezunu olan Alper Taşdelen, Co lombia Üniversitesi nde Uluslararası İlişkiler üze rine yüksek lisans yaptıktan sonra 57. Hükümet te Başbakan danışmanlığı görevinde bulunmuştu. Fed ve ECB dünyayı kaosa sürüklüyor Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Joseph Stig litz, ABD Merkez Bankası Fed ve Avrupa Merkez Bankası nın ECB aşırı gevşek pa ra politikalarının, küresel ekonomik topar lanmaya yardımcı olmak yerine dünyayı bir kaosa sürüklediğini söyledi. Kolombiya Üni versitesi nde düzenlenen bir konferansta ko nuşan Stiglitz, Fed ve ECB den gelen likidi te akışının, döviz piyasalarında istikrarsızlı ğa yol açtığını ifade ederek, bu durumun Ja ponya ve Brezilya gibi ülkelerin ihracatçıla rını savunmaya ittiğini belirtti. Stiglitz, İro ni şu ki, Fed bütün bu likiditeyi ABD eko nomisini canlandırma umuduyla yapıyor. Ancak bu ABD ekonomisine hiçbir fayda sağ lamazken, dünyanın geri kalanında kaosa ne den oluyor. Bu korkunç bir politika dedi. WASHINGTON AA IMF Dünya Ekonomik Görünümü raporunun ekim güncellemesine göre, Türkiye ekonomisi, bu yıl yüzde 7.8 büyüyecek. Büyümenin 2011 de ise yüzde 3.6 oranında gerçek leşmesi öngörülüyor. Raporun, yayımlanan birinci ve ikin ci bölümlerinde, küresel büyüme oranı nın 2010 da yüzde 4.8, 2011 de de yüz de 4.2 olacağı tahmin edildi. Raporda, küresel iyileşmenin halen kırılgan olduğu ifade edilirken, şimdiye kadar ekonomik toparlanmanın beklenildiği gibi geniş bi çimde ilerlediği, ancak zarar risklerinin de yüksek düzeyde olmayı sürdürdüğü ifade edildi. Rapora göre, Türkiye de 2009 da yüzde 14 olan işsizlik oranla rının da, 2010 da yüzde 11, 2011 de de yüzde 10.7 ye düşmesi öngörülüyor. Türkiye de tüketici fiyatlarının yıllık ortalama bazında 2009 da yüzde 6.3 art tığı ifade edilen raporda, bu artışın 2010 da yüzde 8.7, 2011 de de yüzde 5.7 olacağı tahminine yer verildi. Petrol 5 ayın zirvesinde Ekonomi Servisi Uluslararası pi yasalarda ABD ham petrolünün varil fi yatı 83 dolar seviyesine çıktı. ABD ham petrolünün varil fiyatı, kasım ayı teslimi Asya daki işlemlerde dün 5 sent artışla 82.87 dolardan sa tıldı. ABD ham petrolünün varil fiyatı önceki gün 1.35 dolar yükselişle 82.88 dolardan kapanarak, 5 ayın en yüksek seviyesini görmüştü. ABD ham petrolünün varil fiyatı 3 Mayıs ta 86.19 dolardan işlem görmüştü. Lon dra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 1.56 dolar artışla 84.84 dolar oldu. Dünya iki ateş arasında CMYB C M Y B 7 EK M 2010 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Hak Silah Olunca.. 18 yaşını geçmiş kızlarımızın, inançlarının gereği olarak başlarına örttükleri türbanları nedeniyle yükseköğrenim haklarını kullanamamalarını, insan hakları çerçevesinde savunmak kolay mı? Gerçi evrensel insan hakları, hukuk, temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin sınır koşullarını; özel yaşam, düşünce özgürlüğü ile toplumsal yaşam, kamu alanları düzenlemelerinde çok farklı sınırlar içinde çizmek noktasındadır.. Özel yaşam, inanç, düşünce alanları için sınırsız olan özgürlükler, toplumsal yaşamda, başkalarının haklarının, en çok da azınlıklar, zayıfların haklarının korunabilmesi amacıyla, örgütlenmeler, kamu alanlarında önemli boyutlarda sınırlanmalıdır. Demokrasilerin yaşaması, toplumsal yaşam içinde bireylerin en temel haklarının korunabilmesi, hukuk düzenleri içinde bu sınırların sağlıklı çizilebilmesi ile doğrudan ilişkilidir. Olmazsa olmaz kuralların başında ise ırk ve inanç alanına giren bireysel kimliklerin, örgütlenmeler ve toplumsal yaşam alanlarına dayatma olarak getirilememeleridir.. Yani Türkiye yüzde doksan üstü nüfusu ile Müslüman olsa da, demokrasi, laik düzenin geçerli kalabilmesi, İslam dinine ait kuralların hiçbir biçimde toplumsal yaşam alanlarına taşınamaması ile doğrudan bağlantılıdır. Türkiye dışında tümü şeriat hukuku ile yönetilen İslam ülkelerinde, şeriat yorumları istenildiği kadar demokratikleştirilmeye çalışılsın, insan hakları ekseninde esnekleştirilsin, demokratik düzenin geçerli olmaması da bundandır.. Türkiye de Cumhuriyet rejimi, devrimlerinin, laik demokratik düzenin ekseninin, daha da geliştirilmiş çağdaş insan hakları, demokrasiden yana güçlendirilmesi yerine, bu amaçla imiş gibi gösterilerek, s
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle