16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
7 EK M 2010 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 Yıllardır demokrasiden, özgürlüklerden söz ediyoruz... Televizyonlardaki tartışma programlarında, yandaş takımı demokrasimiz geliştirilsin, özgürlükler çoğaltılsın diyor, AKP iktidarının bu konuda önemli adımlar attığını söylüyor. Eh, bu arada adına ister Güneydoğu sorunu ister Kürt sorunu deyin bu konuda da çözüm arayışları nın sürdüğü biliniyor. Biliniyor da ne yapılıyor, anlayan var mı? Gerçekten siyasal iktidar, demokrasiyi geliştirecek mi? Yoksa düşünceyi ifade özgürlüğü h l Türkiye de suç öğesi olarak mı kalacak? İsmail Beşikçi Türk tü, Kürt sorunu yla ilgili kitaplar yazdığı için yıllarca hapiste yattı, yaşamı karartıldı. Yayıncı Ragıp Zarakolu, Nur Mehmet Güler in KCK Dosyası Küresel Devlet ve Devletsiz Kürtler kitabından ötürü İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi nde yargılanıyor. Ben kitabı okumadım... Gazete haberlerinden öğrendiğime göre, yazar kitabında, Yaşanmış bir tarihten söz ettiğini söyleyip savunmasında şöyle diyor: Kürt sorununun 200 yıllık bir geçmişi var. Cumhuriyet tarihi boyunca, Kürt halkı yok sayıldığı, ink r ve imha politikalarına maruz kaldığı için isyanı ele aldım. Kitabımda propaganda ve övgü yok. Yazar Güler, Kürt sorununu ele aldığını PKK ve Ortadoğu nun Türkiye nin en büyük sorunlarından biri olduğunu belirtip devam ediyor: Bu kitabı araştırma sonunda yazdım. Yakın tarihimize ışık tutmak için araştırmacıgazeteci gibi çalıştım. Türkiye, ne yazık ki düşünceyi ifade etme özgürlüğünde bir arpa boyu kadar yol almadı. 70 li yıllarda sol yayınlar suç öğesi sayılırdı, sigara paketlerinde orakçekiç resimleri aranırdı. Kimi gazeteciler 80 li yıllarda Turgut Özal ın Türkiye ye çağ atlattığını ballandıra ballandıra anlatırlar zaman zaman... 1987 seçimlerinde çok satışlı bir gazete, Özal a destek vermek için şöyle bir manşet atmıştı seçimden bir gün önce: SHP ye Rusya dan milyonlarca ruble... Yıllarca önce bir Ege kentinde balon satan bir adam vardı ve şöyle bağırırdı: Eylenin çocuklar eylenin... Polis bir gün baloncuyu gözaltına aldı... Yerel bir gazeteden öğrendim ki, lise önünde düdüklü balon satan adam komünizm propagandası yapmak suçundan tutuklanmış. Neden mi? EyLENİN çocuklar, Ey LENİN... Adam Marksist ve Leninist olmuş. O baloncu uzun süre hapis yattı... Türkiye böyle bir ülke. AB kapısını çalan ülkemizi yönetenler, politikacılar düşünceye kelepçe vurmayı çok sevdikleri için, ceza yasalarında bir değişiklik yapmayı gerekli görmüyorlar. Türkiye bu kafayla nereye gider? Mustafa Balbay ın, Tuncay Özkan ın, Hikmet Çiçek in, Mehmet Haberal ın, Fatih Hilmioğlu nun durumları da aynı. Bir nokta koyayım ve şu sıkmabaş konusuna gireyim... 28 Şubat sıkmabaş , bir başka deyişle türban yasağı nı getirmişti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ın buyruğuyla üniversitelerde sıkmabaş yasağı kaldırıldı. Zaten, yaklaşık iki yıldır bu yasak tüm üniversitelerde yeni rektör atamalarıyla kalkmıştı. Bakıyorum sıkmabaş ı giyim kuşam özgürlüğü olarak görenler, 12 Eylül faşizminin getirdiği Siyasi Partiler ve Seçim Yasası nı görmezden geliyorlar. Türkiye de tüm partiler içine kapanık. AKP neyse, CHP ve MHP de aynı. Lider egemenliği var partilerde. Bir de yüzde 10 barajı... Parti içi demokrasinin işlemediği bir ülkede demokrasiden, özgürlükten söz edilir mi? Bu konu sıkmabaş a özgürlükten daha önemli değil mi? Türkiye de toplumsal muhalefet yok! İşbirlikçi sermaye, çokuluslu altın avcıları, gericiler, yobazlar, tarikatçılar... emekçileri savunanlara, sınıfsal tahlil yapanlara saldırılar var. Şovenizm, yurtseverlerin, solcuların, sosyalistlerin önünde en büyük engel. Bu engel 12 Eylül askeri faşizminin ürünüdür... 12 Eylül, solcuların, sosyalistlerin, devrimcilerin, emekçilerin, yurtseverlerin üzerinden silindir gibi geçti. Emeğin sömürüldüğü bir toplumda, demokrasi ve özgürlükler sadece üniversiteli kızların sıkmabaş sorunu na indirgenir. Kürt sorunu Türk ve Kürt emekçilerinin tümlüğüyle çözülür, emperyalizmin ağababalarıyla birlikte değil. Bakın bir kitap ve bir yayıncı öyküsü beni nerelere getirdi... Türkiye nin demokrasi ve özgürlük sorunu toplumsal muhalefet tabanında çiçeklenir, başka bir yerde değil! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Düşünce Özgürlüğü... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL Avrupa Parlamento su ndan Yeşiller grubu 1 Kasım da İs tanbul da TürkiyeAB ilişkilerinin masaya yatırıldığı geniş kapsamlı bir konferans hazırlığı içinde. Birçok ay dının konuşmacı olarak katılacağı iki gün sürecek konferans eski Finlandi ya Cumhurbaşkanı Marti Athisaari, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçda roğlu, AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn Bendit in tartıştığı bir panelle sona erecek. Daniel Cohn Bendit konferansın ta nıtımı için AP de bir araya geldiği ga zetecilere Bana kalırsa Erdoğan AB yle bütünleşme meselesini ka fasında bitirdi. Yani Bitti bebeğim diyor. Bence bu süreç onun için bitti dedi. 1968 hareketinin sembol ismi Kızıl Danny yani Daniel Cohn Bendit in verdiği mesajlar şunlar oldu: Bana kalırsa Erdo ğan AB ye üyelik süre cini kafasında bitirdi. Bence bu süreç onun için bitti. Yani Bitti bebeğim diyor. Sanı yorum Gül çok daha li beral ve bu konuda da ha açık. Ermenistan me selesi ve diğerlerinde olduğu gibi... Bence Erdoğan ın bir gizli ajandası yok. Ama dünyada olup bi tenler, Erdoğan ın yandaşlarının giderek daha dindar laşması ve Erdoğan ın Ben böyleyim ama, biz insanların inanmama hür riyeti de olduğunu, din ile devlet ara sında daha büyük bir ayrım isteme hakları olduğunu kabul ediyoruz dememesi, bu konuda yeterince açık olmaması bu tabloyu ortaya çıkarıyor. İstanbul daki olaylar için O kadar da önemli değildi demesi karşısındaki leri anlamadığını gösteriyor. Ben Türk kadınlarının Kimse be ni başörtüsü takmaya zorlamıyor demesini anlıyorum. Ama sosyal bas kı var. Belki İstanbul da sorun yoktur. O da İstanbul un hangi semtinde ol duğunuza göre değişir. Ama Türkiye nin başka yerlerinde bir kadın Hayır ben başörtüsü tak mak istemiyorum dediği zaman iş ler biraz daha karmaşık hale geliyor. Erdoğan Türkiye nin eski pozis yonunu temsil ediyor, Güçlüyüz, başkaları umurumuzda değil. Yal nız da yapabiliriz. Dünya politika sında tek başımıza var olabiliriz di yor Avrupa da yayılan İslamofobi büyük bir problem ve çok kaygılıyım. Bu yüzden de İstanbul daki sanat ga lerilerinde meydana gelen olaylarda şo ke oldum. Bizim tezimize göre Türkiye demokratik İslamın olabileceğinin göstergesi. Ve eğer İstanbul da oldu ğu gibi toplumun bir dayatması ile kar şı karşıya kalırsak, bu bize hiçbir ya rar sağlamaz. AKP nin sorunu laiklere karşı bir tehdit olmayan dindar Müslümanlar ol duğunu gösterememesi. Dindarlar laik kadınları anlamı yorlar. O kadınlar korkuyorlar. Evet ve hayır diyenleri haritada gördüğüm zaman bu çılgınlık de dim. Sahillerde çoğunluk hayır dedi. İç Anadolu ve Doğu da çoğunluk evet dedi. Bana sakın Doğu da pakete evet diyenlerin pa ketin içinde ne olduğunu bildiklerini söylemeyin. Bu Erdoğan içindi ve bu son de rece otoriter bir durumu yansıttı. Bence doğru olan Evet, ama... idi. Bu yüzden CHP nin yeni anayasa için attığı adımı çok yakından iz liyorum. Tartışmayı başla talım. Bunu seçimden önce yapmak oldukça saçma. Ama seçim yeni anayasa nın çerçevesinin belirlen mesindeki ilk adım olabilir. Türkiye nin AB ye katılımı bir ge reklilik, hem Türkiye hem AB için. Ama Davutoğlu ile görüştüğü müz zaman şunu sormak istiyorum: Bizimle egemenliğinizi paylaşacak mısınız? Bu Türkiye için büyük bir sorun. AB nin Türkiye konusunda so runu var ama Türkiye nin de AB ile egemenliğini paylaşma konusunda so runu var. Referandumdan bir gün önce Yaşar Kemal le İstanbul da bir araya geldik. Evet ama... diyenlerdendi ama Kılıçdaroğlu ndan da son derece umutluydu. Kılıçdaroğlu CHP nin AB ye karşı milliyetçilik politikasının bir ye re varmayacağını görüyor. CHP, AKP nin muhafazak rlarının karşısı na modernsolliberal bir parti olarak çıkmalı. Gelecek orada. AP YEŞİLLER GRUBU EŞBAŞKANI BENDİT Erdoğan, AB bitti bebeğim diyor Bendit, Erdoğan ın Güçlüyüz, yalnız da yapabiliriz. Dünya politikasında tek başımıza var olabiliriz mesajını verdiğini söyledi. 14. Uluslararası İş Forumu Kongresi nde MÜSİAD a teşekkür etti Erdoğan dan AB ye sitem İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye nin AB üyeliğine ilişkin Avrupa ülkelerine seslenerek, Eğer Türkiye yi iste miyorsanız çıkın bunu açıklayın. Bi zi oyalamayın. Hayır biz sizi oyala mıyoruz demek suretiyle kendile rince bazı formüller uyduruyor lar diye konuştu. Başbakan Erdoğan, dün İstanbul Haliç Kongre Merkezi nde düzenlenen 14. Uluslararası İş Forumu IBF Kongresi ne katıldı. Forumun açılı şında konuşan Erdoğan, MÜSİAD ın 12 Eylül referandumunda verdiği des tekten dolayı teşekkür ederek MÜSİ AD ın referandumda cesaretle, ka rarlılıkla ve gür bir sesle evet de diğini söyledi. Anayasa değişikliğinin, demokratikleşme noktasındaki öne miyle paralel olarak, ekonominin önü nün ve ufkunun açılmasında farklı bir dönemin başlangıcı olacağını belirten Erdoğan, MÜSİAD a, değerli başkanına, yöneticilerine ve tüm üyelerine, demokrasiye sahip çık tıkları, hukukun üstün olduğu bir Türkiye ye inandıkları ve bunun ge reğini cesurca yerine getirdikleri için de teşekkür ediyorum dedi. AB ye seslendi Türkiye nin AB üyeliğine ilişkin de Avrupa ya seslenen Başbakan Erdo ğan, özetle şöyle konuştu: Demokratikleşme yolunda attı ğımız adımlar, Avrupa Birliği ile sürdürdüğümüz katılım müzake releri, kabul ederler ya da etmezler hiç önemli değil. Kendilerine de söylediğim için rahat rahat söylü yorum. Ama Türkiye nin muhale feti olayı farklı farklı değerlendir menin gayreti içerisinde. Biz yere sağlam basıyoruz. Kendilerine de söylüyorum, eğer bizden cevap bek liyorsanız boşuna bekliyorsunuz. Eğer Türkiye yi istemiyorsanız çı kın bunu açıklayın. Bizi oyalamayın. Biz sizi oyalamıyoruz demek sure tiyle kendilerine bazı formüller uy duruyorlar. Biz de şu anda süreci böyle işletiyoruz. Ancak bölge ül keleriyle kurduğumuz dostluk iliş kileri, Türkiye nin gelecek vizyo nunu daha da genişletiyor. Ben bu rada şunu söylüyorum, bakınız, birçok oturumlar yapılacak ve iki li görüşmeler yapılacak. Diyorum ki bunları neticeye bağlayın. Bu top lantılarda fuar bir taraftan gezilir ken ondan sonra yapılacak ikili gö rüşmelerde neticeleri bağlayın, on dan sonra bunların takipçisi olun. Sadece bir işe inanmak yetmiyor. Sadece çalışmak yetmiyor. Onu ta kip edip neticelendirmektir başarı. Bunu yapmamız şart. Filistin bayraklı atkı Erdoğan, konuşmasını yapmak üze re sahneye geldiğinde, salondaki bir grup Allahuekber velillahil hamd diyerek teşrik tekbiri getirdi. Erdoğan, sahneden inmeden önce, kendisine ve rilen ve üzerinde Filistin bayrağı iş lenmiş olan atkıyı boynuna taktı. Bir likte fotoğraf çektirmek isteyen kala balık nedeniyle Erdoğan salondan güçlükle ayrılabildi. Başbakan Erdoğan, Avrupa ülkelerine seslenerek, Eğer Türkiye yi istemiyorsanız çıkın bunu açıklayın. Bizi oyalamayın dedi. Erdoğan konuşma öncesi MÜSİAD üyelerini tokalaşarak kutladı. AA Daniel Cohn Bendit CMYB C M Y B 7 EK M 2010 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA HABERLER 5 Yıllardır demokrasiden, özgürlüklerden söz ediyoruz... Televizyonlardaki tartışma programlarında, yandaş takımı demokrasimiz geliştirilsin, özgürlükler çoğaltılsın diyor, AKP iktidarının bu konuda önemli adımlar attığını söylüyor. Eh, bu arada adına ister Güneydoğu sorunu ister Kürt sorunu deyin bu konuda da çözüm arayışları nın sürdüğü biliniyor. Biliniyor da ne yapılıyor, anlayan var mı? Gerçekten siyasal iktidar, demokrasiyi geliştirecek mi? Yoksa düşünceyi ifade özgürlüğü h l Türkiye de suç öğesi olarak mı kalacak? İsmail Beşikçi Türk tü, Kürt sorunu yla ilgili kitaplar yazdığı için yıllarca hapiste yattı, yaşamı karartıldı. Yayıncı Ragıp Zarakolu, Nur Mehmet Güler in KCK Dosyası Küresel Devlet ve Devletsiz Kürtler kitabından ötürü İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi nde yargılanıyor. Ben kitabı okumadım... Gazete haberlerinden öğrendiğime göre, yazar kitabında, Yaşanmış bir tarihten söz ettiğini söyleyip savunmasında şöyle diyor: Kürt sorununun 200 yıllık bir geçmişi var. Cumhuriyet tarihi boyunca, Kürt halkı yok sayıldığı, ink r ve imha politikalarına maruz kaldığı için isyanı ele aldım. Kitabımda propaganda ve övgü yok. Yazar Güler, Kürt sorununu ele aldığını PKK ve Ortadoğu nun Türkiye nin en büyük sorunlarından biri olduğunu belirtip devam ediyor: Bu kitabı araştır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle