Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                CMYB  C M Y B  SAYFA CUMHUR YET 7 EK M 2010 PERŞEMBE  14 EMEK emek@cumhuriyet.com.tr  OLUMSUZ SONUÇLAR NASIL G DER LEB L R?  Sendikal haklarla ilgili anayasa değişiklikle  rinin yetersizliklerine ve uluslararası çalışma hu  kukuna aykırılıklarına rağmen uyum yasaları ile  olumlu adımlar atmak ve sendikal hakları ge  nişletmek mümkün. Bunun için sendikal uyum ya  saları için köklü adımlar atılması gerekiyor.  51. maddede yer alan  aynı zamanda ve ay  nı işkolunda birden fazla sendikaya üye olu  namaz  hükmünün anayasadan çıkarılması  olumlu olmakla birlikte bu değişiklik sendikal  rekabet ve güdümlü sendikacılık riski taşıyor.  Öte yandan bir sendikaya üye olmanın bile cid  di engellerle karşılaştığı ülkemizde bu hükmün  işlemesi zor. Öncelikle işkolu  yüzde 10   ve işyeri işletme  yüzde 50+1  baraj  ları kaldırılmalı. Mevcut yetki tespit  sistemi kaldırılarak ILO nun da ka  bul ettiği referandum sistemi yasa  laşmalıdır. Sendikal rekabeti değil  sendikaların ortak davranmasını  sağlayacak yasal düzenlemeler ya  pılarak toplu iş sözleşmesi sürecin  de sendikaların ortak davranması  sağlanmalıdır. Sendikal nedenli işten çı  karmalara karşı işçinin etkin korunmasını  sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalı, iş gü  vencesinin kapsamı genişletilmeli ve yaptı  rımlar arttırılmalıdır. Çok düzeyli bir toplu iş  sözleşmesi sistemi yasalaşmalı, konfederas  yonların çerçeve sözleşmeler yapmasına ve iş  kolu sözleşmelerine olanak tanınmalıdır.  53. madde yapılan değişiklik kamu görevlile  rine grev hakkı tanımamıştır tersine zorunlu tah  kim yoluyla örtülü bir grev yasağı getirmiştir. An  cak yasal düzenlemelerle köklü adımlar atılarak  bu aykırılığın sakıncaları azaltılabilir. Öncelikle  657 sayılı Devlet Memurları Yasası nda yer alan  grev yasağı kaldırılmalıdır. Buna ek olarak  ulusal ve uluslararası  İHAM  yargı kararları  na paralel olarak kamu çalışanlarının sendikal  örgütlerin çağrısıyla yapacakları toplu iş bırakma  eylemleri yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Ya  sal düzenlemede grev ve iş bırakmaya ilişkin ce  zai hükümlere yer verilmemelidir. Toplusözleş  me sürecinde kamu görevlilerinin toplu eylem ve  toplu iş bırakmasını engelleyecek yasal düzen  lemeler yasada yer almamalıdır. Kamu Gö  revlileri Hakem Kurulu  KGHK  kamu işvere  ni ağırlıklı değil özerk bir yapıda olmalıdır. Ku  rul üzerinde hükümet vesayeti olmamalıdır. Ku  rulda kamu görevlileri konfederasyonlarının ge  niş temsiliyeti sağlanmalıdır. Emekli sendika  larının toplusözleşme sürecine katılmaları sağ  lanmalı ve emekli sendikalarının yasal statüsü  konusundaki belirsizlik giderilmelidir.  54 7. maddede yapılan değişiklik ile   Siyasi amaçlı grev ve lokavt, daya  nışma grev ve lokavtı, genel grev ve  lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma,  verim düşürme ve diğer direnişler ya  pılamaz  ifadesi kaldırılmıştır. Bu de  ğişiklik 54 1. fıkrada yer alan sınır  lama nedeniyle ciddi bir zaaf içer  mektedir. Bu yasakların gerçekten kal  dırılması ve 7. fıkrada sayılan grevlerin  hak olabilmesi için yasal düzenleme yapıl  malıdır. Sendikal yasalarda yer alan 7. fıkra  daki yasaklara benzer yasaklar kaldırılmalıdır.  Toplu iş sözleşmesi prosedürü dışında da   menfaat grevi dışında  sendika ve konfede  rasyonların grev yapmasına olanak tanınma  lıdır. Bunun için usulüne uygun yapılan men  faat grevi dışındaki grevleri yasadışı sayan hü  kümler yasalardan ayıklanmalı ve anayasadan  çıkarılan hükmün gereği olarak barışçıl olmak  koşulu ile  Siyasi amaçlı grevi, dayanışma gre  vi, genel grev, işyeri işgali, işi yavaşlatma, ve  rim düşürme  gibi toplu eylemler yasa ile gü  vence altına alınmalıdır.  Yrd. Doç. Dr. Aziz Çelik  Kocaeli Üniversitesi İİBF Çalışma  Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü  Sendikal haklara ilişkin anayasa de  ğişikliklerinin hiçbirinin, gerek yü  rürlükten kaldırılanların, gerekse  getirilen yeni kuralların, yürürlüğe  girmiş olsalar da uygulamada ken  diliğinden sonuç doğurucu nitelikte  olmadığı bilinmektedir. Referandum  öncesinde, aralarında kimi saygın  hukukçuların da bulunduğu bazı kişi  lerin işçilerin siyasal ve genel grevlerle da  yanışma grevleri yapabilecekleri yolundaki sav  lar gerçeği yansıtmaz. Hatta, 2822 sayılı ya  sada yaptırıma bağlanan aynı yasak kaldırıl  sa da başka kurallarda değişiklikler yapılma  dıkça, durum tartışmalı olmayı sürdürecektir.  Kanımca, sendikalar öncelikle, kapılar ar  dında başlayan uyum sağlayıcı değişiklik ve dü  zenleme çalışmalarına, süreci izlemenin ve  kendilerine iletilecek taslaklar üzerinde gö  rüşlerini iletmeyi beklemenin ötesinde, başından  itibaren dinamik, etkin ve düzenli biçimde sürece  katılmanın yolunu bulmalı, yaratmalıdır. Bu, 144  sayılı ILO sözleşmesinin de gereğidir.  Bu durum, yalnızca üç işçi ve üç memur kon  federasyonunu ve üye sendikalarını değil, ço  ğunluk sisteminin dışladığı tüm öteki işçi ve  memur sendikalarını da ilgilendiren bir so  rundur. Onlar da bu sürecin dışında bırakıl  maya karşı çıkmalı, sürece katılım için çaba  göstermelidir. Yine emekliler ve işsizler de sü  reçte yer almalı, seslerini duyurmalarına  olanak sağlanmalıdır. Sendikalaşmaları en  gellenen kesimler de unutulmamalıdır.  Sendikalar, kendi içlerinde sürdür  dükleri sürdürecekleri çalışmaların ya  nı sıra referandum öncesinde büyük bir  suskunluk içinde kalan akademik çev  relerle ilişkileri yoğunlaştırıp konuyu  tartışmaya başlamalıdır. Kamuoyuna  açık ve ya da kapalı toplantılarda, ana  yasanın değiştirilmeyen öteki kuralla  rı ile sendikal yasaların tümünü kapsa  yacak bütünlük içinde, yürürlüğe giren  değişikliklerin olumlu ve olumsuz olası etki  leri tartışılmalı, oluşturulan görüş ve öneriler,  yapılması gereken anayasal ve yasal değişik  likleri gerekçeleriyle birlikte göstermeye yönelik  olarak ortaya konulmalıdır.  4688 sayılı yasa, 2821 in  matruşka sı ol  duğundan, iki ayrı yerde  ÇSGB ile DPB de   büyük bir olasılıkla birbirinden kopuk ve işbirliği  yapmaksızın yürütüldüğünü sandığım deği  şiklik çalışmalarını eşzamanlı olarak izlemek ge  rekir. 2821 de yapılacak bir değişiklik 4688 i de  etkileyecektir, çünkü 4688 de  hüküm bulun  mayan hallerde  2821 in uygulanmasını ön  gören genel bir yollama kuralı vardır  m. 43 .  Öte yandan, 4688 de gerçekleştirilecek de  ğişiklikler, salt anayasadaki sözde toplusözleş  me hakkına uyum sağlayıcı düzenlemelerle de  sınırlı kalamaz, kalmamalıdır. Şimdiye kadar  2821 ve 2822 ile 4688 de ayrı ayrı değişiklik  ler yapıldı. Temelde, sendikal yasalarda, ana  yasa m. 90 son fıkra gereği  ulusalüstü  nite  lik kazandırılan insan hakları sözleşmelerine ve  içtihatlara  örneğin Strazburg Mahkemesi nin  Yasal düzenleme çalışmalarına  etkinvedüzenlikatılımsağlanmalı  Uyum yasaları  sakıncaları azaltabilir  Türkİş Genel Başkanı Mustafa  Kumlu, aynı işkolunda birden fazla sen  dikaya üye olunmasına yönelik bir de  ğişikliğe karşı çıkacaklarını açıkladı.  Kumlu, bugün yapılacak üçlü danış  ma kurulu toplantısı öncesinde, yaptı  ğı açıklamada, anayasa değişikliğinin ar  dından sendikal haklara ilişkin yasalarda  yapılacak uyum çalışmalarına ilişkin de  ğerlendirmelerde bulundu.   Aynı zamanda ve aynı işkolun  da birden fazla sendikaya üye olu  namaz  hükmünün anayasadan çı  karılmasını kendilerinin de istediği  ne işaret eden Kumlu; Türkİş in  yıllardır gelişmiş ülkelerde olduğu gi  bi anayasanın sınırlayıcı tüm hü  kümlerden arındırılmasını savundu  ğunu vurguladı.  AB ve ILO normlarına da aykırı  olan hükmün anayasadan çıkarılma  sının, anayasanın sadeleşmesi açı  sından önemli olduğunu dile getiren  Kumlu,  Türkİş, böyle bir öneri ya  parak hata etmemiştir, aksine yıl  lardır savunduklarına sadık kala  rak tutarlı davranmıştır. Ancak  anlaşılması gereken şudur ki ana  yasadan bu hükmün çıkarılması,   aynı zamanda ve aynı işkolunda bir  den fazla sendikaya üye olunabilece  ği  anlamına gelmemektedir. Yani  bu hüküm sadece anayasadan çı  karılmıştır. Yerine  aynı zamanda ve  aynı işkolunda birden fazla sendika  ya üye olunabilir  diye bir hüküm ko  nulmamıştır  dedi.  Yapılan sadece bir sınırlamanın  anayasadan çıkarılmasından  ibaret olduğunu vurgulayan  Kumlu,  Anayasadaki bir sı  nırlama kaldırıldı diye ça  lışma hayatını düzenleyen  yasaların  aynı zamanda ve  aynı işkolunda birden fazla  sendikaya üye olunabilmesine   imk n verecek şekilde değiş  tirilmesi mecburiyeti yoktur   sözlerinin altını çizdi.  AB ve ILO  gözetilmeli   Çalışma yasala  rında yapılacak de  ğişikliklerde elbet  te AB ve ILO  normları gözetil  melidir ama Tür  kiye nin gerçekle  rinin dikkate alın  ması zarureti de söz ko  nusudur. Ancak yapıla  cak değişikliklere ortak  aklın ve yılların tecrübe  lerinin yansıtılması şarttır.  Hükümetin işçi ve işveren  konfederasyonlarının onayı ol  maksızın böyle bir tasarrufta  bulunması diyalog kültürüne  aykırıdır  diyen Kumlu, sınırlayıcı  bir hükmün çıkması üzerine oluşan  boşluğun çalışma barışını or  tadan kaldıracak hükümlerle  doldurulmasına izin veril  meyeceğini de ifade etti.  Sözleşmeden  dayakçı  eşe ceza çıktı  DİYARBAKIR  Cumhuriyet  Bürosu   Tüm Belediyeler  ve Yerel Yönetim Hizmetleri  Emekçileri  TümBelSen   ile Diyarbakır Sur ilçe bele  diyesi arasında toplusözleş  me imzalandı. Sözleşmede, 8  Mart ve nevruzda çalışanla  rın izinli sayılması, belediye  çalışanlarının halka daha iyi  hizmet sunması için yerel dil  ve farklı dilleri öğrenmesi  için belediyenin gerekli ça  lışmayı yapması ve eşine şid  det uygulayan personelin  maaşından kesinti yapılması  nı öngörüyor.  Sur Belediyesi ile TümBel  Sen arasındaki toplusözleş  me Belediye Başkanı Abdul  lah Demirbaş ve Sendika  Genel Başkanı Vicdan Bay  kara tarafından imzalandı.  Sözleşmenin diğer bir madde  sinde ise aile içi şiddet uygu  ladığı tespit edilen çalışanla  rın ailesinin şik yeti halinde,  sözleşme hükmünde yer alan  mali ve sosyal yardımlardan  elde ettiği kazançların elin  den alınarak eşine ödeneceği  de yer alıyor.  TEKEL işçilerini  güvencesiz çalışmaya  mahkum eden 657 sayılı  kanunun 4 C maddesinin  iptal davası, Anayasa  Mahkemesi nde h l   bekliyor. Geçen hafta Tek  Gıdaİş Sendikası  yöneticileri, Anayasa  Mahkemesi Başkanı  Haşim Kılıç ile bir  görüşme yaptı. Başkan  Haşim Kılıç, Anayasa  Mahkemesi üye sayısının  17 ye çıkması sonucu yeni  üyelerin yemini ve yasal  düzenlemelerin  tamamlanması amacıyla  hiçbir dosyayı görüşmeme  kararı aldıklarını ifade  etmiş. Bu süreç yıl sonunu  bulabilir.  Oysa TEKEL işçilerine  ödenen 8 aylık iş kaybı  tazminatı eylül ayı itibarıyla  son buldu. 10 bin 200  TEKEL işçisinden 9 bin  100 ünün de sendikanın  genelgesi doğrultusunda  bir hak kaybına  uğramamak için 4 C ye  geçmek amacıyla başvuru  yaptığı belirtildi. Ancak  AKP hükümeti bu  başvuranların tayini ile ilgili  herhangi bir atama  yapmamış durumda.  Hükümetin de Anayasa  Mahkemesi kararını  beklediği belirtiliyor. 4 C ye  geçenlere iş verilmemesi  ve Anayasa Mahkemesi  kararının da gecikmesi  nedeniyle TEKEL işçileri  ekim ayından itibaren açlık  ve sefaletle karşı karşıya  bulunuyor.  4 C olayı, sadece TEKEL  işçilerini değil Bakanlar  Kurulu nun 4 Şubat 2010  tarihli kararında yer aldığı  gibi 36 bin kişiyi de  ilgilendiriyor.  Özelleştirmelerin devamı  halinde başta şeker olmak  üzere enerji, PTT,  karayolları gibi işkollarında  çalışan toplam 125 bin kişi  4 C li olacak. Bu yüzden  Anayasa Mahkemesi nin  kısa sürede karar  vermesinin önemi ve  anlamı büyük.  Öte yandan anayasa  hukukçuları, yüksek  mahkemenin süreye bağlı  ivedi bir konuda  geciktirmeksizin karar  verebileceğini, yasal  düzenlemeye de gerek  kalmadan yeni duruma da  uygun olarak 12 kişiyle  toplanıp davaya  bakabileceği görüşünü  savunuyor.  78 gün kardakışta polis  copuna, gaz bombasına  karşı onurlu bir direniş  gösteren TEKEL işçilerinin  bu mücadelesi boşa  gitmemeli, başta Tek Gıda  İş olmak üzere diğer tüm  emek örgütleri Anayasa  Mahkemesi kararının daha  da uzamaması için daha  fazla çaba göstermelidir.  En azından 4 C nin  anayasal konumu ile ilgili  bilimsel toplantılar  düzenleyip çeşitli etkinlikler  yapılarak konu gündemde  tutulabilir.  Unutulmamalıdır ki,  sınıfsal mücadele ile hukuk  arasında yakın bir ilişki  vardır. Nitekim Anayasa  Mahkemesi, 1516 Haziran  1970 teki büyük işçi eylemi  sonucunda sendikal  örgütlenmeyi kısıtlayan  yasayı iptal etmiş, ancak  2006 da 5510 sayılı Sosyal  Güvenlik Yasası na karşı  gerekli mücadeleyi  vermeyen emek hareketi  karşısında ise sağlığın  özelleştirilmesine  yeşil ışık   yakmıştır. Sendikacılara bir  kez daha hatırlatılır...  atillaozsever@ttmail.com  GÖRÜŞ  ATİLLA ÖZSEVER  4 C Kararı Daha Fazla Uzamasın!  Uzlaştırmaya bypass  Avusturya İşçi Sendikaları  Konfederasyonu,  ÖGB   Avusturya İşçi Odaları   AKNO  ve Macaristan İşçi  Sendikaları Konfederasyonu  temsilcilerinden oluşan  heyetin İstanbul ziyareti  devam ediyor. Hermann  Haneder  Aşağı Avusturya İşçi  Odası Başkanı , Markus  Wieser  Aşağı Avusturya İşçi  Odası Bşk. Yrd. , Bela Balok   Macaristan Metal Sendikası  Genel Başkanı , Alfred  Kermer, Hasan Kılıç, Josef  Wallner, Christian Farthofer,  Rainer Wimmer, Miklos  Wertenbach, Martina  Schneller, Ursula Sorschag,  Pap Janos ve Karin  Hinteregger dan oluşan  Avusturya heyeti, Uluslararası  Sendikalar Konfederasyonu   ITUC  tarafından düzenlenen   İnsanca İş Günü  kapsamında  yarın bugün 155 gündür,  anayasal hakları için mücadele  eden TÜMTİS sendikası üyesi  UPS işçilerine dayanışma  ziyareti gerçekleştirecek.  Ziyarete DİSK Genel Sekreteri  Tayfun Görgün ve DİSK üyesi  sendikaların yöneticileri de  katılıyor. Yabancı heyet bu  öğlen UPS Mahmutbey  Aktarma Merkezi nde olacak.  Hükümet, Uzlaştırma  Kurulu nun kararını  beklemeden MemurSen le  mutabakatını Bakanlar  Kurulu na sunmuş.  MUSTAFA ÇAKIR  ANKARA  Memurlarla toplu gö  rüşme sürecini yürüten hükümetin, ya  saya karşın Uzlaştırma Kurulu nu  yok saydığı ortaya çıktı. Hükümet, Uz  laştırma Kurulu nun kararını bekle  meden ağustos ayında MemurSen ile  imzaladığı toplu görüşme tutanağını  mutabakat metni olarak Bakanlar  Kurulu na gönderdi. Türkiye Kamu  Sen Başkanı Bircan Akyıldız, hü  kümetin Kamu Görevlileri Sendika  ları Yasası nı ihlal ettiğini vurguladı.  Türkiye KamuSen Başkanı Bircan  Akyıldız, bakanın 29 Ağustos ta im  zalanan toplu görüşme tutanağının  mutabakat metni olduğunu ifade etti.  Ortaya çıkan sürecin hukuksuz ol  duğunu, Uzlaştırma Kurulu kararlarını  tanımamanın 4688 sayılı Kamu Gö  revlileri Sendikaları Yasası nı tanı  mamak anlamına geldiğini vurgulayan  Akyıldız,  4688 sayılı kanun bir hu  kuktur. Hukuk kuralıdır. Hükü  metin tavrı hukuku tanımamak  anlamı taşımaktadır. Biz bunun  peşini bırakmayacağız. Yargıya  başvurma hazırlığı içindeyiz  dedi.  UPS işçisineuluslararasıziyaret  Birden çok  üyelik olmasınKumlu, kendilerinin de sınırlamaya karşı çıktıklarını ancak  sınırlayıcı bir hüküm  anayasadan çıktı diye, oluşan boşluğun çalışma barışını ortadan kaldıracak hükümlerle  doldurulmasına da izin verilmeyeceğini  dile getirdi.  Türkİş üçlü danışma kurulunda çalışma barışını bozacak maddeleri masaya yatıracak  kararlarına  eksiksiz uyum sağlayan düzenlemeler  yapma yaklaşımı benimsenmedi, aykırı uygula  malar ısrarla sürdürüldü. Ama her zaman, aykı  rı düzenlemeler arasından adeta cımbızla seçilen  bazı maddelerin değiştirilmesinde, ulusal üstü söz  leşmeler gerekçelerde unutulmadı ve böylece de  ulusal üstü insan hakları hukukuna uygun dü  zenleme yapıldığı izlenimi yaratıldı. Kuşkusuz, uy  gunluk sağlayan düzenlemeler oldu. Ama başka  aykırı kurallar, denetim organlarınca uyumsuz  luğu yıllardır vurgulanmış ve değiştirilmesi is  tenmiş olmasına karşın görmezlikten gelindi.  Bugüne değin, sendikal yasalardaki değişik  lik girişimlerinin çoğu; kimi zaman sendikalar  arasındaki anlaşmazlık ve çekişmelerden, kimi  zaman h l  12 Eylül yasaklarının sürdürülme  sini isteyen işverenlerin karşı çıkmalarından, ki  mi zaman da ILO Genel Konferansı öncesinde  taslak ve tasarı hazırlama aşkı depreşen hükü  metin yasak savıcı tutumlarından kaynaklanan  nedenlerle sonuçsuz kaldı. Bunlara bir de 60 yı  lı aşkın yerleşik içtihadı görmezden gelerek, ILO  sözleşmelerinin, özellikle 87 sayılı sözleşmenin  yalnızca  işçiler i kapsadığı ve grev hakkını gü  venceye almadığı yolunda Hakİş Genel Başkanı  ve uzmanlarının son bir yıldır toplantılarda sis  temli biçimde dile getirdikleri tümüyle yanlış gö  rüşleri de eklemek gerekir.  Bu kez başlatıldığı açıklanan çalışmalar so  nuçlanacak mı? Sendika ve toplu pazarlık düze  ninde ulusal üstü sözleşmelere uygun değişiklik  ler yapılabilecek mi? Yoksa, 2011 ILO Genel Kon  feransı için yine taslaklar hazırlanmakla yetini  lip, anayasa konusunda olduğu gibi, 2011 Hazi  ranı nda yapılacağı açıklanan seçimler sonrası  na mı bırakılacak? Hiç olmazsa, Gözden Geçi  rilen Avrupa Sosyal Şartı na konulan çekincele  rin kaldırılması ve Toplu Yakınmalar Protoko  lü nün onaylanması konusunda adım atılacak mı?  Benimsenen yaklaşımlara ve izlenen sosyal po  litikalara bakınca, bu sorulara kim olumlu ya  nıt verebilir?  Olumlu yanıt, ancak sendikaların, dayanışma  içinde bunları gerçekleştirmek üzere etkin aktör  kimliklerini ortaya koymalarına bağlıdır.  Prof. Dr. Mesut GÜLMEZ  Sendikalar  ortak çıkarlarda  birleşmeli  Söz konusu referandum  sonuçlarının bertaraf  edilmesi için öncelikle  sendikaların, kendileri  ne çeki düzen vermele  ri gerekiyor. Başta ya  pılanmaları olmak üze  re politikalarını ve mü  cadelede izleyecekleri stra  tejileri gözden geçirmeleri  öncelikli işler arasında yer alıyor.  Emeğin çıkarlarının daha fazla sa  vunulduğu, ortak çıkarlar etrafında bir  leştirici stratejiler geliştirilmeli, sendi  kaların daha fazla güç birliği yapacağı  bir yapıya doğru evrilmesi gerekiyor.  Bu anayasa değişikliği ile ayrış  ması beklenen yapıların güçlendi  rilmesi ancak ortak mücadele stra  tejileriyle, birlikte hareket etme be  cerisiyle önlenebilir.  Bu noktada sendikal harekette cid  di yol ayrımları olacaktır. Bir taraftan  anayasadaki düzenlemeye uygun ola  rak hareket eden ve bunu fırsat olarak  görecek ve daha ziyade iktidarların  yandaşı olabilecek sendikalarla, genel  anlamda sınıfın ve emeğin çıkarlarının  savunulduğu sendikalar arasında cid  di bir çatışma ve ayrışmaya gidilecek  bir süreç gündeme gelebilir.  Mustafa Öztaşkın  Petrolİş Sendikası Genel Başkanı   CMYB  C M Y B  SAYFA CUMHUR YET 7 EK M 2010 PERŞEMBE  14 EMEK emek@cumhuriyet.com.tr  OLUMSUZ SONUÇLAR NASIL G DER LEB L R?  Sendikal haklarla ilgili anayasa değişiklikle  rinin yetersizliklerine ve uluslararası çalışma hu  kukuna aykırılıklarına rağmen uyum yasaları ile  olumlu adımlar atmak ve sendikal hakları ge  nişletmek mümkün. Bunun için sendikal uyum ya  saları için köklü adımlar atılması gerekiyor.  51. maddede yer alan  aynı zamanda ve ay  nı işkolunda birden fazla sendikaya üye olu  namaz  hükmünün anayasadan çıkarılması  olumlu olmakla birlikte bu değişiklik sendikal  rekabet ve güdümlü sendikacılık riski taşıyor.  Öte yandan bir sendikaya üye olmanın bile cid  di engellerle karşılaştığı ülkemizde bu hükmün  işlemesi zor. Öncelikle işkolu  yüzde 10   ve işyeri işletme  yüzde 50+1  baraj  ları kaldırılmalı. Mevcut yetki tespit  sistemi kaldırılarak ILO nun da ka  bul ettiği referandum sistemi yasa  laşmalıdır. Sendikal rekabeti değil  sendikaların ortak davranmasını  sağlayacak yasal düzenlemeler ya  pılarak toplu iş sözleşmesi sürecin  de sendikaların ortak davranması  sağlanmalıdır. Sendikal nedenli işten çı  karmalara karşı işçinin etkin korunmasını  sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalı, iş gü  vencesinin kapsamı genişletilmeli ve yaptı  rımlar arttırılmalıdır. Çok düzeyli bir toplu iş  sözleşmesi sistemi yasalaşmalı, konfederas  yonların çerçeve sözleşmeler yapmasına ve iş  kolu sözleşmelerine olanak tanınmalıdır.  53. madde yapılan değişiklik kamu görevlile  rine grev hakkı tanımamıştır tersine zorunlu tah  kim yoluyla örtülü bir grev yasağı getirmiştir. An  cak yasal düzenlemelerle köklü adımlar atılarak  bu aykırılığın sakıncaları azaltılabilir. Öncelikle  657 sayılı Devlet Memurları Yasası nda yer alan  grev yasağı kaldırılmalıdır. Buna ek olarak  ulusal ve uluslararası  İHAM  yargı kararları  na paralel olarak kamu çalışanlarının sendikal  örgütlerin çağrısıyla yapacakları toplu iş bırakma  e
            
    
