21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Dernek ve Vakıfta K r Nasıl Vergilenir? Annem 19721978 tarihleri arasında Posta İdaresi nde çalıştı. Benim doğumumla işinden ayrıldı. Emekli maaşı alamayacağını biliyoruz, ancak çalıştığı süreye denk gelen ikramiye veya tazminat alabilir mi? Yeni çıkacak kanun tasarısı bu doğrultuda bir hak tanıyor mu? Yoksa mahkeme yoluna gitmemiz mi daha doğru olur? Emekli olmadan ikramiye talebinde bulunulamaz. Tavsiyemiz, 3.5 yıl SSK li olarak çalışmak suretiyle 3600 günü doldurduğunda SSK den yaştan emekliliğini talep etmesidir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad resine mail ata bilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek ce vaplanacaktır. E lime geçen son istatistiklere göre Türkiye de dernek sayısı bu yılın temmuz ayı itibarıyla 85 bini aşmış durumda. Örgütlenmenin bir göstergesi olarak iyi bir sayı. Ve bu derneklerin üye sayısı da yaklaşık 7 milyon 400 bin. Dernek faaliyet alanlarına bakıldığında önemli bir oran; 15 bini dini kapsamlı kurumlar olarak öne çıkarken, 14 bin 600 ü sportif, 14 bin 400 ü yardımlaşma dernekleri durumunda. Kalkınma, mesleki dayanışma, toplumsal hayat, dostluk, kültür, sağlık, çevre, imar, sosyal, sivil haklar, gençlik gibi birçok alanda faaliyet gösteren derneklere de sahibiz. Benzer durum vakıflar için de geçerli. Vakıflar Genel Müdürlüğü gözetimindeki, temsil edilen mazbut vakıfların sayısı yaklaşık 41 bin 500. Ayrıca Cumhuriyetten sonra şahısların isteği üzerine 721 sayılı Türk Medeni Kanunu na uygun olarak bağımsız mahkemelerce kurulan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kuruluş senedine uygunluğu yönünden denetlenen vakıflara yeni vakıflar denilir ki, bunların sayıları da 5 bin düzeyinde. Evet sevgili okurlarım; bu genel fotoğraftan sonra bu vakıf ya da derneklerin vergi muhasebesi karşısındaki durumlarına değinmek istiyorum bu hafta. Bildiğiniz gibi Türkiye de birçok dernek ya da vakfa ait iktisadi işletme faaliyet gösteriyor. Büyük kültürel etkinliklerden, ticari amaçlı girişimlere kadar örneklerini görüyoruz. Böyle olunca tabii ki bir ticari kazanç da söz konusu olabiliyor. Peki acaba bu kazançlar nasıl vergilendiriliyor? Kurumlar Vergisi Kanunu na göre; sermaye şirketlerinin, kooperatiflerin, iktisadi kamu kuruluşlarının, iş ortaklıklarının ve dernek ile vakıflara ait iktisadi işletmelerin elde ettikleri kurum kazançları kurumlar vergisine tabidir. Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ise ilgili yasaya göre şu şekilde tanımlanır: Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadi işletmeleridir. Bu kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır. Özetle dernek veya vakıflar değil, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefidir. Kurumlar Vergisi Kanunu nun ilgili maddesine göre kanuni veya iş merkezi Türkiye de bulunan kurumlar tam mükelleftir ve bu kurumlar gerek Türkiye içerisinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilir. Gelir Vergisi Kanunu nda ise tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergiden muaf olanlara dağıtılan k r payları üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği düzenlenmiştir. 23 Temmuz 2006 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararına göre tevkifat oranı ise yüzde 15 olarak belirlenmiştir. Yeşil rekabette fırsat kaçmasın Kıdem tazminatında Başbakanlık Müsteşarı göstergesi! Belirli süre çalıştıktan sonra işten ayrılan işçiye görev süresine bağlı olarak verilen para ifadesi kıdem tazminatı nı tanımlar. Peki, 1475 sayılı İş Kanunu na göre Kıdem tazminatının bir yıllık miktarı için ödenecek üst limit nedir sorusuna nasıl bir tahminde bulunursunuz acaba. İsterseniz sizi zorlamadan açıklayayım: Bu tutar en yüksek devlet memuru na ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırılmıştır. Sevgili okurlarım, burada tanımlanan memur ise Başbakanlık Müsteşarı dır. İlginç değil mi! Malumunuz; kıdem tazminatı tavanı memur maaş katsayısına bağlı olarak sürekli değişmektedir. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü nün 9 Temmuz 2010 tarih ve 10261 sayılı yazısı ile 1 Temmuz dan başlamak üzere bu yılın sonuna kadar; aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı 0.059445 tir. Memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylığı katsayısı 0.7931, yan ödeme katsayısı da 0.018843 olarak hükme bağlanmıştır. Özetle rakama gelirsek; buna göre 1 Temmuz 2010 tarihinden itibaren işçilere ödenecek kıdem tazminatının yıllık tavanı 2.517.01 TL dir. Ancak ilginçtir, 4857 sayılı İş Kanunu na tabi işçiler için tavan tutar sınırlaması bulunduğu halde, 5953 sayılı yasaya tabi gazetecilerin kıdem tazminatında herhangi bir tavan tutar uygulanmayacaktır.Yasaya göre; işverenler tavan tutarın üzerindeki kısım için kıdem tazminatı ödenmeye zorlanamazlar. Ancak işverenin tavan tutarın üzerinde ödeme yapmak istemesi halinde tavanı aşan kısmın prim gibi telakki edilerek vergilendirilmesi ve sigorta primine tabi tutulması gerekir. Peki pratikte bu rakamlara uyulmazsa sorumluları acaba nasıl bir yaptırım bekliyordur acaba? İş Kanunu nda öngörülen esaslar dışında veya kıdem tazminatı tavan tutarından fazla ödeme yapılması için emir veya talimat veren veya bu yolda hareket eden özel veya kamu kurumu veya kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, müessese müdürü, muhasebe müdürü gibi yetkili sorumluları hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde altı aydan iki seneye kadar hapis ve ağır para cezasına hükmolunmuştur. Ancak işte esas değişiklik de buradadır. 4857 sayılı İş Kanunu ile 1475 sayılı İş Kanunu nda düzenlenen idari para cezaları yürürlükten kaldırıldığından, buna aykırı işlem yapılması halinde herhangi bir ceza uygulanması söz konusu olmayacaktır. İlgililere duyurulur. YAHYA ARIKAN eposta: [email protected] SAYFA CUMHUR YET 6 EK M 2010 ÇARŞAMBA 14 EKONOMİ T ürkiye önüne 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girme hedefi koydu. Ancak sür dürülebilirlik konusunda inisiya tif kullanmıyor. Halbuki Türki ye nin kaybettiği reka betçiliği kazanmasında sürdürülebilirliği stra tejik öncelikler arasına yerleştirmesi büyük önem taşıyor... Bunları sürdürülebilirlik olma dan gerçekleştirmesinin büyük sıkıntı yarataca ğını düşünüyorum. Bu sözlerin sahibi İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkın ma Derneği TBCSD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen. Göçmen, Türkiye daha sürdürü lebilirliğin ne olduğunu tartışırken Çin, Brezilya, Hindistan ın yeşil rekabette en önde olmak için çalış ma yaptıklarını belirterek, Yeni dü zen bizim gibi yeni büyüyen eko nomilerde tarihi bir fırsat yaratı yor. Türkiye nin de bu fırsatı ya kalaması gerekiyor diye uyardı. Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi WBCSD Başkanı Björn Stigson ın Türkiye ziyareti dolayı sıyla düzenlenen sohbet toplantısında Göçmen ile konuştuk. Sürdürülebilirlik konusunda iş dünyasına önemli bir rol düştüğüne işaret eden Göçmen, Avrupa da ol duğu gibi bir kamuoyu baskısının oluşamadığı Türkiye de iş dünyası nın kendi kurallarını belirleyerek, kendi kendisine baskı yaratması ge rektiğini söyledi. Göçmen, yeni dönemde Türkiye için hem fırsat hem de tehditler bu lunduğunu, Türkiye nin tehditleri fır sata dönüştürme imk nı bulundu ğunu belirterek sözlerini şöyle sür dürdü: İMKB ile bir sürdürülebilirlik endeksi oluşturma çabası içeri sindeyiz. Bu kapsamda Türki ye nin sürdürülebilirlik kriterle rini oluşturmaya çalışıyoruz. İş dünyasının kendi kararıyla en dekse dahil olmasını bekliyoruz. Mali tabloları sürdürülebilirlik perspektifiyle tekrar gözden ge çireceğiz. Umarım Türkiye sür dürülebilirlik anlamında kaybet mekte olduğu avantajı geri kaza nabilir. Önümüzdeki yılın ocak ayına kadar modelin ortaya çık masını ve paydaşlarla paylaşımın ardından 2011 sonlarında ilk so nuçların yayımlanmasını planlı yoruz. Türkiye de itibar yarışın daki şirketlerin bu kapsama gi receğini düşünüyorum. Yabancı yatırımcı ne kadar talep ederse, bu işe gönüllü olacak şirketlerin sa yısı da o kadar artacaktır. Gazetecilerin sorularını da yanıt layan Göçmen, sürdürülebilirlik en deksini bir itibar oluşumu olarak ko numlandırmak istediklerini ifade etti. Yurtdışında sadece sürdürüle bilir şirketlere yatırım yapan fonlar bulunduğunu ve bu endeksin şir ketlerin buradan fon çekmesine de katkıda bulunacağını söyleyen Göç men, Şimdiye kadar sermaye sa hibine çelişki gibi gelirdi. Çevre ye yatırım yaparsam, sosyal so rumluluk projesi yaparsam, k rım düşer diye düşünürdü. Bu, hem sermaye sahibine değer yaratan hem de içinde yaşadığımız çevre yi sürdürülebilir kılan bir bakış açısı diye konuştu. Mehmet Göçmen, dünyanın yeni bir döneme girdiğini ve Türkiye nin stratejik önceliklerini belirleyecek ye ni bir modele ihtiyaç duyulduğunu belirterek, klasik anlamda değerle melerin var olan fiyat ve değerlere göre yapıldığını, sürdürülebilirlik perspektifini oluşacak risk ve fır satlarla yeniden değerlendirerek ger çek tabloyu ortaya çıkardığını anlattı. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Mehmet Göçmen: EMEKLİ OLMADAN İKRAMİYE ALINMAZ Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı TEPAV , Güney Kore yi inceleyerek, ucuz işgücü ve ihracat yapısında emek yo ğun sektörlere dayalı stratejileri sürdürerek uluslararası rekabetçiliğin korunamayaca ğı konusunda Türkiye yi uyardı. TEPAV araştırmacıları Selin Arslanhan ve Yaprak Kurtsal, Güney Kore inovas yondaki başarısını nelere borçlu? Türkiye için çıkarımlar başlıklı politika notu ya yımladı. Politika notunda, 1980 lere kadar kişi başı na düşen GSYİH ve ArGe faaliyetlerine ya pılan harcamalar açısından Türkiye nin altın da yer almış olan Güney Kore nin, 1980 lere gelindiğinde bu gidişatı tamamen tersine çe virmeyi başardığına ve kayda değer bir büyü menin yanı sıra teknolojik açıdan da önemli bir gelişim kaydettiğine dikkat çekildi. Notta, Güney Kore nin gerek inovasyonda ki girişimleri gerek eğitime, beceri geliştirmeye ve insan kaynaklarına verdiği önem sayesinde günümüzde orta gelirli ülkelerin karşısına çı kan önemli zorluklardan biri olarak kabul edilen ortagelir tuzağı ndan da kurtulma yı başardığı kaydedildi. Türkiye nin ucuz işgücü ve ihracat yapısın da emek yoğun sektörlere dayalı stratejilerini sürdürerek, uluslararası rekabetçiliğini koruması ve arttırmasının mümkün görünmediğine işa ret edilen politika notunda, Türkiye ile ilgili şu tespitlerde bulunuldu: Küresel pazarlarda daha üst bir nokta ya sıçramak ve rekabetçiliğini sürdürülebilir kılmak için Türkiye nin düşük teknolojili bir yapıdan, orta ve yüksek teknolojili bir ya pıya geçişi önemlidir. Bunun için ülkenin sektörel değişime ve ihracat kompozisyo nunu değiştirmeye gitmesi gerekmektedir. Ucuz işgücü ile yol alamayız AB nin 2011 yılında ekolojik etiketleme uygulamasına başlayacağını, zaman içinde Avrupa kendisini karbon ekonomisine göre sınırladığında buna dikkat etmeyen ürünlere karşı kapılarını tamamen açamayacağını ve bunun bir tür gümrük duvarı oluşturacağını kaydeden Göçmen, Türkiye nin de buna hazırlanması gerektiğini vurguladı. Enerji kaynakları kısıtlı olan bir tarım ülkesi olarak iklim değişikliğinin yaratacağı etkilerden çekinen ve dünya lideri olma hedefi bulunan Çin in yeni dünya düzenine yönelik olarak sürdürülebilirlik ve yeşil teknolojilere büyük önem verdiğini, yine kısıtlı enerji kaynağına sahip ancak enerji koridorunda yer alan, önemli bir tarım sektörü bulunan ve bölgesel liderliği hedefleyen Türkiye nin de bu alanda önemli adımlar atması gerektiğinin altını çizdi. A B E K O L O J K E T K E T L E M E Y E B A Ş L I Y O R İMKB ile bir sürdürülebilirlik endeksi oluşturma çabası içerisindeyiz. Bu kapsamda Türkiye nin sürdürülebilirlik kriterlerini oluşturmaya çalışıyoruz. İş dünyasının kendi kararıyla endekse dahil olmasını bekliyoruz... Umarım Türkiye sürdürülebilirlik anlamında kaybetmekte olduğu avantajı geri kazanabilir. Türkiye, daha sürdürülebilirliğin ne olduğunu tartışırken Çin, Brezilya, Hindistan yeşil rekabette en önde olmak için çalışma yapıyor... Yeni düzen bizim gibi yeni büyüyen ekonomilerde tarihi bir fırsat yaratıyor. Türkiye nin de bu fırsatı yakalaması gerekiyor. Biz de bu süreçte hazırlığımızı yapmalı, fırsatı değerlendirmeliyiz. Güney Kore yi inceleyen TEPAV Türkiye yi uyardı: ATÖLYE İLANI Herkes Film Yapabilir! Kadıköy Belediyesi Aile Danışma Merkezi Şaşkınbakkal Tel: 0216 368 60 89 Cep Tel: 0532 702 55 88 0533 249 76 19 Tarih: 10 Ekim Pazar 11.00 Işıl Özgentürk Film Atölyesi yeni döneme başlıyor. SAYI: 2010 9 satış Satılmasına karar verilen gayrimenkul cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: A BİRİNCİ ARTTIRMA TARİHLERİ: A1 İzmir ili Menemen ilçesi Kasımpaşa Mahallesi 144 ada 35 parsel sayılı 81.00 m2 yüzölçümündeki arsa vasfındaki gayrimenkulun birinci artırması 12.11.20I0 günü saat 14.0014.10 arasında Adliye Hukuk Mahkemeleri Yz. işi. Müd. odasında, B İKİNCİ ARTTIRMA TARİHLERİ: A1 İzmir ili Menemen ilçesi Kasımpaşa Mahallesi 144 ada 35 parsel sayılı 81.00 m2 yüzölçümündeki arsa vasfındaki.Gayrimenkulun İkinci Artırması :22.11..2010 günü saat 14.0014.10 arasında Adliye Hukuk Mahkemeleri Yz. işi. Müd. odasında, 6 Gayrimenkulun tapu kayıt ve evsafları: A1 İzmir ili Menemen ilçesi Kasımpaşa Mahallesi 144 ada 35 parsel sayılı 81.00 m2 yüzölçümündeki arsa vasfında görülmekte ise de üzerinde tek katlı inşa edilmiş market bulunmaktadır. Marketin taban alanı 40.00 m2 dir. Zemin döşemesi seramik dış cephesi demir doğramadır. Duvarlar plastik boyalıdır. Gay rimenkul bu haliyle 96.069,60 TL muhammen bedelle satılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI: 1 12.11.2010 günü belirtilen saatlerde Adliye hukuk mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü odasında açık arttırma sureti ile yapılacak tır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60 ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böy le bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 22.11.2010 günü aynı yer ve aynı saatlerde ikinci arttırmaya çıkartılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok art tırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40 nı bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşe cektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20 si nispetin de pey akçesi veya bu miktar kadar Milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verebilir. İhale pulu,Eğitime Katkı Payı,Tapu Harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. % .. KDV alıcıya ait olup hissedar hissesi oranında muaftır. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgili lerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri la zımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizin den müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gön derilebilir.6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları,başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010 9 satış sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 22.09.2010 İc.İf.K.126 İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 66289 T.C. MENEMEN İZALEİ ŞÜYU SATIŞ MEMURLUĞU NDAN GAYRİMENKULUN AÇIK ARTIRMA İLANI CMYB C M Y B Dernek ve Vakıfta K r Nasıl Vergilenir? Annem 19721978 tarihleri arasında Posta İdaresi nde çalıştı. Benim doğumumla işinden ayrıldı. Emekli maaşı alamayacağını biliyoruz, ancak çalıştığı süreye denk gelen ikramiye veya tazminat alabilir mi? Yeni çıkacak kanun tasarısı bu doğrultuda bir hak tanıyor mu? Yoksa mahkeme yoluna gitmemiz mi daha doğru olur? Emekli olmadan ikramiye talebinde bulunulamaz. Tavsiyemiz, 3.5 yıl SSK li olarak çalışmak suretiyle 3600 günü doldurduğunda SSK den yaştan emekliliğini talep etmesidir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad resine mail ata bilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek ce vaplanacaktır. E lime geçen son istatistiklere göre Türkiye de dernek sayısı bu yılın temmuz ayı itibarıyla 85 bini aşmış durumda. Örgütlenmenin bir göstergesi olarak iyi bir sayı. Ve bu derneklerin üye sayısı da yaklaşık 7 milyon 400 bin. Dernek faaliyet alanlarına bakıldığında önemli bir oran; 15 bini dini kapsamlı kurumlar olarak öne çıkarken, 14 bin 600 ü sportif, 14 bin 400 ü yardımlaşma dernekleri durumunda. Kalkınma, mesleki dayanışma, toplumsal hayat, dostluk, kültür, sağlık, çevre, imar, sosyal, sivil haklar, gençlik gibi birçok alanda faaliyet gösteren derneklere de sahibiz. Benzer durum vakıflar için de geçerli. Vakıflar Genel Müdürlüğü gözetimindeki, temsil edilen mazbut vakıfların sayısı yaklaşık 41 bin 500. Ayrıca Cumhuriyetten sonra şahısların isteği üzerine 721 sayılı Türk Medeni Kanunu na uygun olarak bağımsız mahkemelerce kurulan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kuruluş senedine uygunluğu yönünden denetlenen vakıflara yeni vakıflar denilir ki, bunların sayıları da 5 bin düzey
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle