17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 18 EK M 2010 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Ankara’nın Kurtlarla Dansı; Amerika, Rusya ve Çin Erdoğan hükümeti ABD ile her anlamda uyum ve yakınlaşma içinde. Washington’un Ortadoğu planlarına olumlu yaklaşıyor ve elinden gelen iktisadi, siyasi ve askeri desteği veriyor. “İsrail meselesinin” büyük resim içindeki yeri marjinaldir ve daha çok, içe dönüktür. Ankara işin özünde, ABD politikalarının bir parçası ve yardımcısı konumundadır. Ankara öte yandan, son iki yıl içinde dev komşu Rusya ile 37 adet anlaşma ve protokol imzalamış bulunuyor. Ortak enerji hatlarından nükleer enerjiye; karşılıklı yatırımların geliştirilmesinden ticaretin büyütülmesine kadar stratejik ortaklık boyutlarına ulaşıyor. Askeri alanda ise ortak helikopter üretimine uzanan yönler var. Türk ve Rus iş çevreleri halen, doğal bir entegrasyon içinde ilerliyorlar. Ve 8 Ekim 2010’da Çin’le çok önemli yeni anlaşmalar yapıldı. 8 anlaşma ticaretten ortak Asya demiryolu ağına; üçüncü ülkelerde işbirliğinden teknolojik bilgi alışverişine kadar geniş bir alana yayılıyor. İki ülke arasındaki ticaretin Türk Lirası ve Yuan ile yani ulusal paralarla yapılacak olması büyük önem taşıyor. Çin anlaşmaları, Ankara’nın Rusya ve İran’la yaptığı anlaşmaların bir devamı niteliğinde. Ankara’nın ABD ile sahip olduğu “olağanüstü yakın ve içli dışlı stratejik beraberliğine”, Rusya ve Çin boyutları (ve alternatifleri) de dahil edilmeye çalışılıyor. Türkiye’nin Çin için önemi Türkiye Ortadoğu’nun ortasındaki ve Avrupa’nın kısmen içindeki bir ülke olarak Çin açısından olağanüstü öneme sahip. Çin bugün dünyanın ikinci devi; milli geliri IMF’ye göre 2011’de 6.7, 2015’te 10 trilyon dolar olacak. Bugün 14.6 trilyon dolar olan ABD’yi 2020’de yakalayacak ve sonra da önüne geçecek. Yılda yüzde 10 dolayında büyüyen dev Çin, Ortadoğu ve Avrupa’ya Türkiye üzerinden girmek istiyor. Türkiye Ortadoğu ülkeleri ile iktisadi ve ticari ilişkilerini hızla geliştiriyor. Yarın Türkiye’ye yerleşmiş bir Çin, aynı zamanda Ortadoğu’da önemli bir köprübaşı tutmuş olur. Aynı şekilde Türkiye’nin, AB’nin Gümrük Birliği içinde bulunmasından yararlanarak, Türkiye’de yapacağı yatırımlarla AB pazarına ihracat yapabilecek. İç pazarımızdan çok, Türkiye’nin Ortadoğu ve Avrupa ile olan yakın ve özel ilişkilerinden yararlanmak isteyecek. Türkiye ekonomisi açısından ise yararları şunlar olabilir: Çin yatırımlarının üretim için Türkiye’ye gelmesi ihracat ve istihdamı olumlu etkiler. Türkiye bazı dallarda Çin pazarına girebilir. Üçüncü ülkelerde ortak girişimler ve yatırımlar gerçekleştirilebilir. 2009’daki 17 milyar dolarlık dış ticaret hacminin 12 milyarını Çin’den ithalat oluşturuyor. Ancak Çin’den yapılan ithal girdilerin yüzde 80’i, DEİK’ye göre Türkiye’nin ihracatında kullanılıyor. Yeni küresel düzen ve Türkiye Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde askeri ve siyasi boyutlar öne çıkıyor. Buna karşılık Rusya ve Çin ile yapılan anlaşma ve protokollerde iktisadi ağırlık çok daha fazla. ABD ile uzun zamandan beri yürütülen stratejik özellikteki ilişkilere, son yıllar içinde Rusya ve Çin iktisadi boyutları dahil edilmek isteniyor. Dahil edilmek yerine “dengelemek ifadesi” de kullanılabilir. ABD, Rusya ve Çin’in Ortadoğu’ya yönelik hesaplarında örtüşen bazı öğelere karşın çatışanlar daha baskın çıkıyor. ABD başta olmak üzere üç dünya devi ile ilişkilerini geliştiren bir Türkiye bunu yürütebilir mi? Türkiye bu coğrafyada bulunmasaydı karşılaşabileceği sorunlar çok daha az olabilirdi. Örneğin Brezilya’nın konumunda bulunsaydı durum farklı olurdu. Ancak Ankara’nın, “ABD ile sahip olduğu derin ve stratejik ilişkiler paralelinde, Rusya ve Çin ile ilişkilerini geliştirmeye çalışması, bir bakıma dengeleme politikası olarak da değerlendirilebilir”. Burada temel sorun, Erdoğan hükümetinin bu dengelemeyi; a) Gerçekten yürütmek isteyip istemeyeceğinde ve b) Gerçekten istese bile, “uygulama olanaklarının bulunup bulunmadığındadır”. Ancak uluslararası ilişkilerdeki büyük güç dengesizliklerine karşın, Türkiye gibi orta ölçekteki devletlerin, dengelemeler yolu ile “yaratabileceği dışsallıklar vardır”. Belki de esas mesele Erdoğan hükümetinin, bu dışsallıkları yaratma politikasını ne oranda kullanacağı sorusunun yanıtında yatmaktadır. Dünyamız bugün soğuk savaş koşullarından çok farklı özelliklere sahiptir. ABD, Çin, Rusya, AB ve Hindistan gibi büyükler de küresel boyutta değişik bir oligarşik yapı oluşturmuşlardır. Büyükler arasında bazen açık, kimi zaman da örtülü ortak çıkarlar geçerli olmaya başladı. Birleşmiş Milletler’deki soğuk savaş dönemi oligarşisi yerine bugün, “ortak küresel üst havuzlarda oluşturulan yeni çıkarlar görülmeye başladı”. Türkiye gibi ülkelerin işi zorlaştı. Büyüklerle ilişkileri geliştirirken, ortak çıkarlar meselesi daha kaygan ve belirsiz hale geldi. Ankara ABD ile derin ilişkileri yanında Rusya ve Çin’le de ilişkilerini geliştirmeye çalışırken, kendisi için yaratabileceği dışsallıkları öne çıkarmak zorunda. Dünyada piyasalar bütünleşmiş, ilişkiler yumuşamış ve kolaylaşmış gibi görünürken iktisadi ve siyasi ve kültürel krizler daha da derinleşmeye başladı. Örneğin Avrupa’da sağ ve tutucu iktidarlar güç kazanmaya başladılar. Devlerle dans etmenin riski, bugün soğuk savaş dönemine oranla daha da arttı. Bu yazıyı yazarken Deniz Som’un acı haberi geldi, içim titredi, sarsıldım. Uzun yıllardan beri süregelen bir dostluğumuz var. “Vaziyet”in durumu kötü sevgili okurlar, hepimizin başı sağ olsun. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali KALEMİ DOĞRU SERVETİ OKURU ONUN TARİFİDİR VAZİYET VE TEK KELİMELİK SORU GAZETECİ DENİZ SOM’U KAYBETMENİN ÜZÜNTÜSÜ İÇİNDEYİZ ÇANAKKALE CUMHURİYET OKURLARI OLARAK AİLESİNE, CUMHURİYET TOPLULUĞUNA VE ULUSUMUZA BAŞSAĞLIĞI DİLERİZ ÇANAKKALE CUMOK İLANI ÇANAKKALE CUMHURİYET OKURLARI ACI KAYBIMIZ Kendine özgü mizah anlayışı ile "VAZİYET" köşesini ölümsüz kılan değerli arkadaşımız Deniz Som'u yitirmenin acısı içindeyiz. Yakınlarına ve tüm Cumhuriyet Ailesine başsağlığı dileriz. Işıklar içinde yatsın. Av.Halit Çelenk / Av.Şekibe Çelenk DOSYA NO: 2009/4030 E. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, niteliği, kıymeti, evsafı, Satış Şartları: Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Yuva Köyü, İvedik Organize Sanayi Bölgesi, 691. so kakta 92 kapı No’lu yapının bulunduğu yere rastlayan imarın, 19084 ada, 14 parselini teş kil eden, 480 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, yapım sistemi betonarme karkas, Bodrum + Ze min + 1 asma katlı, Bodrum Kat; 480 m2 kullanım alanlı, Zemin Kat; 460 m2 kullanım alanlı, imalathane ve ürün sergileme salonu olarak kullanılan, üretim bölümüne açılan so yunma ve yemekhane odaları bulunan, arka cephesinde bulunan duvar yıkılarak komşu par sel, tespit dışı 19048 ada, 18 parselde bulunan iş yeri ile tek işyeri haline getirilen, l. kat; 60 m2 alandaki bölüm ofis haline getirilerek 320 m olan alanı 380 m2’ye yükseltilerek katta canlı bölme elemanları ile oluşturulmuş 9 adet ofis ve yönetim odası bulunan, toplam net kullanım alanı 1120 m2 olan kâgir işyeri vasıflı taşınmaz, bir borçtan dolayı açık artırma su retiyle satılacaktır. Gayrimenkullerin geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açık lanmıştır. İMAR DURUMU: Yola mesafesi 10.00 m., inşaat cephesi ve inşaat derinliği krokide in şaat tarzı blok, kat adedi bodrum hariç saçak seviyesine göre, saçak seviyesi HMAX10.50 m olduğu bildirilmiştir. Satışa çıkarılan taşınmazlar Ankara İvedik organize sanayi bölgesinde bulunduğundan, satış, 4562 sayılı organize sanayi bölgeleri kanunu ve bu kanuna dayanarak çıkarılmış olan 27327 sayılı organize sanayi bölgeleri uygulama yönetmeliği hükümlerine göre gerçekleş tirilecektir. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 750.000,00.TL %18 KDV Alıcıya aittir. 1 Satış 01.02.2011 günü, saat 16.15’ten 16.25’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salo nu’nda açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şar tıyla, gayrimenkul 11.02.2011 günü, saat 16.15’ten, 16.25’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müd det sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların top lamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Açık arttırmaya ka tılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (Dosya numarası belirtilerek) teminat mek tubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alıcı adı na tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, Tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tah liye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, fa iz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bil dirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça, paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130. madde ye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olu nan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen arttırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnız ca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok arttırana ihale edilir. İhalenin feshi ne sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki fark tan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6 Şart name ilan tarihinden itibaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup masra fı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 7 Satışa iştirak etmek isteyen lerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak is teyenlerin 2009/4030 Es. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları rica olu nur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 69248 T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Almanya Başbakanı, çokkültürlü toplum anlayışının tamamen başarısız olduğunu söyledi ‘Multikulti’ fiyasko olduDış Haberler Servisi Almanya Başbakanı Angela Merkel, Alman ya’da çokkültürlü toplum oluşturma gi rişimlerinin (Almanca kısaltması ile Multikulti) “tam bir fiyaskoyla so nuçlandığını” söyledi. Angela Merkel, Potsdam kentinde li deri olduğu iktidarın büyük ortağı Hı ristiyan Demokrat Birlik (CDU) parti sinin genç üyelerine hitaben yaptığı konuşmada son 3040 yıldaki başarı sızlıkların çok hızlı bir biçimde gideri lemeyeceğini, çokkültürlü bir toplum te sis etme girişimlerinin tamamen başarısız olduğunu söyleyerek “Bu yaklaşım bir fiyasko, tam bir fiyasko oldu” di ye konuştu. Merkel önceki gün yaptığı konuş mada, çokkültürlü bir toplumda insan ların “yan yana mutlu bir yaşam” sür mesi anlayışının yürümediğini, göç menlerin Alman toplumuna entegre ol mak için daha fazla çaba göstermesi ge rektiğini, Almanca öğrenmelerinin şart olduğunu belirtti. Almanya’da yayımlanan Deutche Welle gazetesi, Merkel’in bu konuşmayı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Berlin ziyaretinden bir hafta sonra yap tığına dikkat çekti. Gazete, iki liderin, Almanya’daki 2.5 milyon Türk’ün Almanya’ya daha iyi en tegre olması için çaba göstereceklerini söylediklerini de hatırlattı. Geçen cuma günü bir toplantıda konuşan CDU’nun Bavyera’daki kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri Horst See hofer de “Çokkültürlülük öldü” demiş ve sözleri büyük alkış almıştı. ‘Düpedüz sorumsuzluk’ Yahudi Merkez Konseyi Genel Se kreteri Stephan Kramer ise Seehofer’i eleştirdi. Deutche Welle gazetesinin haberine göre Kramer, Seehofer’in, Türkiye ve Arap ülkelerinden göçmen lerin entegre olmakta zorlandığı yö nündeki görüşünü, “Sadece patavat sızlık değil, düpedüz sorumsuzluk” di ye niteledi. FOCUS DERGİSİNİN KAPAĞI Wulff’u Müslüman yaptılar Dış Haberler Servisi Alman Focus dergisi, İslamiyetin Almanya’nın bir parçası olduğunu söyleyen Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un, fotomontajla Müslümana benzetilmiş fotoğrafını kapağına taşıdı. Wulff’un fotoğrafının altında “Benim Almanyam” ifadesi yer aldı. Derginin iç sayfalarında yer alan haberde ise Wulff’un fotoğrafının altında “Şark ülkesi” yazarken, “Müslüman göçmen almayalım” önerisini getiren Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer’in fotoğrafının altına da “Batı ülkesi” yazıldı. Dergiye demeç veren Almanya Aile Bakanı Kristina Schröder, uyumu eleştirenlere yabancı düşmanı gözüyle bakılmasını eleştirerek “Eğer bu konuda önemli adımların atılmasını istiyorsak, tartışma kültürü uyum politikası için de geçerli olmalı” görüşünü dile getirdi. İsrail’in, Gazze’nin kuzeyine saldırı düzenlediği, sal dırıda 2 Filistinlinin öldüğü, 2 Filistinlinin yaralandı ğı bildirildi. Filistin kaynakları, saldırıda öldürülenlerin 20’li yaşlarında olduklarını duyurdu. İsrail ordusunun açıklamasında ise Gazze’den İsrail’e füze saldırısında bulunmaya hazırlanan “teröristler”in vurul duğu öne sürüldü. Bu arada, İsrail ile Hamas arasında, 2006’da Hamas tarafından kaçırılan İsrail li asker Gilad Şalit’in serbest bırakılması ve karşılığında İsrail cezaevlerindeki Filistinli tutuklula rın serbest bırakılmasına yönelik görüşmeler yeniden başladı. Görüşmeler altı aydır askıdaydı. El Kaide saflarına katıldılar Dış Haberler Servisi Irak’ta ABD kuvvetlerinin yanında El Kaide’ye karşı savaşan milis gru bu Sünni “Uyanış Konseyleri” üyelerinin taraf değiştirerek El Kaide saflarına katıldığı bildirildi. ABD’de yayımlanan New York Times gazetesinin haberine göre, muhtemelen yüzlerce “Uyanış Konseyleri” üyesinin taraf değiş tirdiğini yazdı. Gazete, milis gru bunun eski ve yeni üyeleri ile kim liğini saklı tutan bir Irak hükümet yetkilisine dayandırdığı haberinde, son aylarda Mezopotamya bölge sinde El Kaide’ye katılımlar oldu ğunu ve El Kaide safına geçen mi litanların Amerikan ordusu hak kında geniş bilgiye sahip oldukla rını belirtti. Iraklı yetkililer, halen Irak hü kümetinden maaş alan binlerce Uyanış Konseyleri üyesinin de muhtemelen gizlice direnişçilere yardım ettiğini de söylediler. El Kaide’ye katılımların, milislerin Şii ağırlıklı Irak hükümetine gü venmemesinden ve El Kaide bas kısından kaynaklandığı belirtili yor. Irak’ta geçen mart ayında ya pılan seçimlerden sonra yeni hü kümet kurulamadı ve ülkede Sün nilerin iktidardaki rolünün ne ola cağı belirsiz. Gazze’ye saldırı Irak’ta ABD’nin müttefiki “Uyanış Konseyleri” milisi binlerce kişi saf değiştirdi Angela Merkel, Almanya’da göçmenlerle birlikte var olma politikasının “tam bir fiyaskoyla sonuçlandığını”, göçmenlerin Alman toplumuna entegre olmak için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Pakistan’da şiddet Dış Haberler Servisi Pakistan’ın Karaçi kentinde etnik ve siyasi nedenlerden kaynaklanan şiddet olaylarında 19 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Önceki gün başlayan dün de devam eden olaylarda özel bir televizyon kanalı ile bir halk otobüsü ve çok sayıda araç ateşe verildi. Olaylara, eyalet meclis üyeliği seçimleri nedeniyle partiler arasındaki rekabetin ve Hindistan göçmenleri, Peştunlar ile yerli Sindiler arasındaki düşmanlığın neden olduğu belirtiliyor. Avustralya’nın ilk azizesi Dış Haberler Servisi Papa 16. Benedikt, ilk kez Avustralyalı bir rahibeyi azize ilan etti. Yüz yıl önce ölen Mary MacKillop, kırsal kesimde zorluklar içinde yaşayanların ve fakirlerin eğitimine adadığı hayatının yanı sıra, bir rahibin çocuklara cinsel tacizde bulunmasını açıklamasıyla tanınıyor. Katolik kilisesi ile arası açılan MacKillop, 1871’de aforoz edilmişti. Festivalde 10 ölü Dış Haberler Servisi Hindistan’da düzenlenen bir Hindu festivali sırasında çıkan izdihamda 10 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. Bihar eyaletine bağlı Tildiha köyündeki bir tapınakta yaşanan izdihamda ölenlerin 4’ü kadın. Hindu festivalinin son günü dolayısıyla tapınakta yaklaşık 20 bin kişinin bulunduğu bildirildi. (AP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle