16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 10 EK M 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Memleketimden Hukuk Manzaraları Ağzı torba değil ki büzesin! Koskoca Başbakan Yardımcısı olmuş ama elindeki iktidar gücü, siyasi ve kişisel egosundan bu kadar dışarı fışkıran az insan vardır! Bunun ayıp olabileceğini düşünecek bir beyinsel olgunluğa da ulaşamamış! Sadece ayıp olsa... Ne demokratik bir tavır ne de bir uygarlık birikimi endeksine vurabilirsin söylediklerini... İki halde de, ekside kalmaya mahkum bir zat. TÜSİAD Başkanı na meğer bir kredi açmış! Hal ve gidiş leriyle, bu kredileri meğer tüketmiş Ümit Boyner Hanım. Karnesi kırık dolu... Şimdi bekliyoruz, onu bacağından mı asacak, kuşa kurda yem mi edecek, yoksa ellerindeki en büyük silah olan Ergenekon a mı bir şekilde bulaştırıp içeri atacak... Hayır, belki de Boyner in sermayesini varlığını cemaatleştirecektir! Zaten Başbakanı sermaye el değiştiriyor, bu da bizi memnun ediyor, demişti ya! Aslında sermayeye zorla el değiştirtiyoruz ve olmazsa, bizimkileri devlet eliyle şişirerek daha büyüklerini yaratıyoruz demek istemişti. Bu sözleri duyunca, Ümit Hanımla benzer ürpertiler ve duygular geçmiş içimizden ve ülkemizdeki varlıklarını nasıl yitirdiklerini anımsamışız! Arınç ın diktatörce tavır ve ruhunun diğer güncel dışavurumu, savunmasına bile başvurulmadan iki yıl kadar Silivri esir kampında tutulan düşman savaşçıları ndan Mustafa Özbek konusunda oldu. Özbek in yargılamalara ilişkin haklı ve yurttaşça eleştiride bulunmasını kabadayılık olarak nitelendiriyor ve yeniden Silivri ye gitme olasılığını anımsatıyor! Özbek e de kredini tüketme uyarısı... Eh ne demişti Başbakanı: Ben Ergenekon davasının savcısıyım! Savcıları da birer Başbakan. Ülkemizdeki hukuk manzaralarına devam edelim: Hanefi Avcı nın boşalttığı ofisinden üç hafta sonra gazetecilerin birtakım ses dinleme kasetleri çıkıyor! Açık ve saçık ki, cemaat işbaşında! Niye gazetecilerin toplu ses kasetleri diye düşününce buluyorsunuz: Medyayı ve etkin kişilerini Avcı nın aleyhine döndürmek! Böylece Avcı yı yalnızlaştırmak! Sadece yalnızlaştırma eylemiyle sınırlı da kalmıyorlar. Bir taşla iki kuş vurma peşindeler: Ses kasetleri bulunan gazetecileri çağırıp soruyorlar: diye. İktidarın denetiminde, güdümünde koskoca ülke Telekulak Cumhuriyeti ne dönüştü... Şimdi bu yasadışılığı bir kenara bırakıp, medyanın önüne bir yem atıyorlar: İşte suçlu! Hadi, onu parçalayın ve rahatlayın! Bir medya mensubu davacı olmamış, diğeri de isteyerek veya istemeyerek zokayı yutmuş! AKP, Meclis te Anayasa Mahkemesi üyeliğine ne kadar da tarafsız ve laik bir kişiyi seçti! Ülkemize milletimize hayırlı olsun! Yüksek yargıyı ele geçirme planı, sektirmeden yürüyor! Abdullah Gül, Yıldız Teknik Üniversitesi nde konuşurken dışarıda öğrenciler tutuklu iki arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedikleri için yerlerde sürüklenmişlerdi. Peki tutuklu arkadaşları ne yapmıştı? Başbakan Erdoğan Roman Açılımı yaparken parasız eğitim istiyoruz pankartı açmış ve gösteri yapmıştı. İki öğrenci, 15 yıl hapis istemiyle yargılanıyor! Öğrenciler üstelik 7 aydır tutuklu! Bir pankart açmaya 15 yıl olur mu demeyin! Baklava çalan çocuklardan da beter! Olayın püf noktasını öğreniyoruz: Bir tanık , polise kendiliğinden gitmiş ve bunlar yasadışı falan örgüt için çalışıyorlar diyerek tanıklık etmiş.. Ne idüğü bilinmeyen, ajan mı, yoksa tanık yapılan el altındaki bir kişi mi, yoksa ismi var cismi yok birisi mi, adı gerçek mi sahte mi? Hiç önemli değil! Bir tanıkla insanın asılacağı zamanlara girdik.. Mine ye, yuvaya hoş geldin diyorum.. Gözlerim yollarda, Bekir i kolluyorum... İyi pazarlar.. [email protected] İnce: Soyguna izin vermeyeceğiz FARUK KIRTAY YALOVA CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Ya lova da yurttaşlardan kamu hizmetleri karşı lığında zorunlu bağış talep edilmesine sert tepki göstererek, Ya lova da kurulan soy gun düzenine izin ver meyeceğiz dedi. İnce, yazılı bir açık lama yaparak son gün lerde Yalova da ruhsat, işyeri açma izni gibi belgeler için kamu ku rumlarına başvuran yurttaşların zorunlu ba ğışa zorlandığı iddiala rını gündeme getirdi. İnce, yurttaşların bir derneğin hesabına para yatırmaları istendiğini belirterek açıklamasın da, Kamu hizmetle rinin zorunlu bağışlar karşılığında yapılma sı kabul edilemez ifa desine yer verdi. Yurttaşları zorunlu bağış isteyen yetkililer le ilgili bilgi vermeye çağıran Muharrem İnce, şöyle devam etti: O kamu yöneticile rini uyarıyorum. Ya lovalılardan zorunlu bağış talebinde bu lunmayın. Yalovalı hemşerilerimden de zorunlu bağış taleple rini yerine getirme melerini ve bu bağışı isteyen yetkilileri de bana bildirmelerini bekliyorum. Yalova, o kamu yöneticilerinin daha önce görev yap tığı illerde kurdukları çarkı kurabilecekleri bir il değildir. Bunun farkında olarak Yalo valıların taleplerini en hızlı bir şekilde, hiçbir koşul öne sürmeden yerine getirmek gö revlerinin gereğidir. CHP Yalova Millet vekili Muharrem İnce, uygulamaların devam etmesi halinde, banka dekontlarını, hesap nu maralarını, dernek bil gilerini ve zorunlu bağış talep eden kamu yöne ticilerini açıklayacağını vurguladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, gazetecilere türban konusundaki kırmızı çizgilerini anlattı Özgürlük, ama herkes için TÜREY KÖSE ABANT CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu türban konusundaki kırmızı çizgilerini İlköğretimde, ortaöğretimde, kamuda olmaz. Kamuda kurallar vardır. Bir milletvekili TBMM Genel Kurul Salonu na kravatsız girebiliyor mu? di ye özetledi. Başı açık kızlar üzerinde ma halle baskısı endişesi nin altını çizen Kı lıçdaroğlu, Özgürlük tamam, ama her kes için. İktidar uzlaşma değil, dayatma mantığıyla hareket ediyor mesajı verdi. Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin kampa girdiği Abant ta dün sabah kaldığı otelin bahçesinde kar altında kısa bir yürüyüş yap tı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kı lıçdaroğlu, Tunceli Milletvekili Kamer Genç in Anayasa Mahkemesi üyeliğine se çilen Hicabi Dursun un koşulları taşıma dığı için seçiminin geçersiz olduğu açık lamalarının anımsatılması üzerine, konunun araştırılmasını istediğini belirterek, Eğer gerçekten böyle bir durum varsa vahim bir şey dedi. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Anka ra da tek tip, bedelli askerlik tartışma sı var. Başbakan bu konuda araştırma ta limatı verdim demiş, sizin bu konudaki görüşleriniz nedir? sorusu üzerine de Bu konudaki çalışmayı Genelkurmay Baş kanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı ya pıyor. Dolayısıyla politikacıların bu ka dar teknik bir konuya şöyle olsun veya böyle olsun demesi doğru değil dedi. Milletvekillerinin türban konusunda eleş tirilerine dikkat çekilmesi üzerine de Kı lıçdaroğlu, şunları söyledi: Bu doğal. Milletvekillerinin bu ko nuda belli endişeleri var, bu endişelerin giderilmesini istiyorlar. Üniversitelerde türbanlı öğrencilerin okumasına ilke olarak kimse karşı değil, ama sonuçta bu nun bir mahalle baskısına dönüşerek, ba şı açık kızların baskı altında kalmasını doğuracak bir sürecin endişesini taşı yorlar. Bu endişe sadece milletvekili ar kadaşlarımızda değil, toplumun değişik kesimlerinde de dile getiriliyor. Özgür lük tamam ama özgürlük herkes için ol malı. Özgürlük konusunda, başı açık bir kızla türban örten bir kız arasında bir ayrım yapmamalıyız. Birisinin diğerine baskı kurmaması gerekir. Çifte standarta karşı çıkılmalı Kılıçdaroğlu, Türban konusunda CHP nin geldiği son nokta CHP üni versitede türbana karşı değil, ancak sınır larının belirlenmesini istiyor şeklinde ifa de edilebilir mi sorusu üzerine şu açık lamaları yaptı: Sayın Başbakan ın bu ko nudaki düşüncelerini daha açık ka muoyuna aktarmasını isteriz. Biz 12 Eylül yasalarının getirdiği kısıtlamaların değiştirilmesini isterken aslında eğitim özgürlüğünün de diğer özgürlüklerin de kısıtlanmaması gerektiğini söylüyoruz. İktidara yakın olanların yaptıkları bir ey lemde hiçbir şey olmaz ama parasız eği tim isteyenler coplanır, ağızları kapatı lırsa bu doğru olmaz. Çifte standarda si yasilerin karşı çıkması lazım. Bunu ister türban bağlamında ister başka bir bağ lamda ele alın, özgürlükse özgürlük, haklarsa haklar. Oturalım konuşalım. Zoru başaracağız Kılıçdaroğlu, daha sonra toplantıları ge leneksel hale getirmeyi ve eşli olarak yapmayı düşündüklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Şu anda kar yağıyor, karda zordur yürümek diye bir şarkı da var söz leri üzerine de Önemli olan zoru başar mak ve biz zoru başaracağız dedi. Kimse dışlanmıyor Milletvekillerinin eleştirilerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, CHP rotasından sapmayacak, kimse dışlanmayacak dedi. ABANT Cumhuriyet Bürosu CHP milletvekilleri türban, söylem, eski Genel Başkan Deniz Baykal ve ekibinin dışlanması konularında eleştiriler dile getirirken Genel Başkan Kemal Kılıç daroğlu, CHP rotasından sapmaya cak, kimse dışlanmıyor, dışlanmaya cak. Deniz Bey e saygıda kusur etme yiz dedi. CHP milletvekillerinin iki günlük kampında türban, söylem değişiklikleri ve PM üyelerinden Enver Aysever in 10. yıl marşını bırakıp, 100. yıl mar şını bestelememiz lazım, andımız yeri ne Rakel in mektubunu okutalım ço cuklara sözleri eleştiri konusu oldu. Özellikle eski Genel Başkan Deniz Bay kal a yakın milletvekillerinin konuşması dikkati çekti. İstanbul Milletvekili Ali Topuz, Baykal ekibinin eleştirilerine göndermede bulunarak Yönetimi sık sık değiştirelim, parti içi demokrasiyi yaygınlaştırmış oluruz dedi. Topuz, Çarşafa rozet takarak ya da 10. yıl marşını söylemeyelim diyerek yenileş meyi kanıtlamaya kalkışmaya ihtiya cımız yok eleştirilerini de dile getirdi. Baykal ın en yakınındaki isimlerden Yıl maz Ateş, Deniz Bey e haksızlık ve saygısızlık yapılıyor. Nereye gitse, onu karşılamayın talimatı veriliyor, karşı layanlar görevden alınıyor dedi. Ge nel Sekreter Önder Sav bu sözlere Böyle bir şey olmadı. Böyle dediğimi ispatlarsanız istifa ederim diye tepki gösterdi. Ateş ayrıca Şu anda MYK fiilen yasadışı. Yeni tüzük yürürlükte. Türban konusu gündeme getiriliyor. Bugün inancından ötürü genç kızlar üniversiteye girerse yarın hangi güç onların iş hayatına da girmesini engel ler. Kendi tabanımızı küstürmenin anlamı var mı? AKP ye iltica etmek sonucunu doğuracak politikalar kabul edilemez eleştirilerini de dile getirdi. Sav ın PM üyesi Arsever in sözleriyle ilgili olarak da adını anmadan Bazıları haddini aşan konuşmalar yapıyor. Partinin çizgisinde değişiklik yok. Ke malist çizgimizden, ideolojimizden sapmamız, vazgeçmemiz söz konusu olamaz. dediği öğrenildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun eleşti rileri yanıtlarken CHP laikliğin temi natıdır. CHP varsa, laiklik herhangi bir tehlikeye maruz kalamaz, demek istedim karşılığını verdi. ELEŞTİRİLERE YANIT ZORUNLU BAĞIŞA TEPKİ lköğretimde türbanolmaz CHP lideri Kı lıçdaroğlu otelin bahçesinde yü rüyüş yaptı. Fo toğraf: AA Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Kamu da hizmet verenler veya ilk ve ortaöğre tim düzeyinde de türbana kesinlikle karşısınız, diyebilir miyiz? sözleri üze rine, lköğretim, ortaöğretimde türban diye bir şey olmaz, zaten orada devletin koyduğu kurallar vardır. O kurallara herkes uymak zorundadır, oralarda zo runlu eğitim var biliyorsunuz. Kamuda da öyle konan kurallar vardır. Bir millet vekili TBMM Genel Kurul Salonu na kravatsız girebiliyor mu? Sadece bizim ülkemizde mi bu böyle; gidin Papua Ye ni Gine de de böyledir, Angola da da böyledir, ngiltere de de böyledir dedi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 10 EK M 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Memleketimden Hukuk Manzaraları Ağzı torba değil ki büzesin! Koskoca Başbakan Yardımcısı olmuş ama elindeki iktidar gücü, siyasi ve kişisel egosundan bu kadar dışarı fışkıran az insan vardır! Bunun ayıp olabileceğini düşünecek bir beyinsel olgunluğa da ulaşamamış! Sadece ayıp olsa... Ne demokratik bir tavır ne de bir uygarlık birikimi endeksine vurabilirsin söylediklerini... İki halde de, ekside kalmaya mahkum bir zat. TÜSİAD Başkanı na meğer bir kredi açmış! Hal ve gidiş leriyle, bu kredileri meğer tüketmiş Ümit Boyner Hanım. Karnesi kırık dolu... Şimdi bekliyoruz, onu bacağından mı asacak, kuşa kurda yem mi edecek, yoksa ellerindeki en büyük silah olan Ergenekon a mı bir şekilde bulaştırıp içeri atacak... Hayır, belki de Boyner in sermayesini varlığını cemaatleştirecektir! Zaten Başbakanı sermaye el değiştiriyor, bu da bizi memnun ediyor, demişti ya! Aslında sermayeye zorla el değiştirtiyoruz ve olmazsa, bizimkileri devlet eliyle şişirerek daha büyüklerini yaratıyoruz demek istemişti. Bu sözleri duyunca, Ümit Hanımla benzer ürpertiler ve duygular geçmiş içimizden ve ülkemizdeki varlıklarını nasıl yitirdiklerini anımsamışız! Arınç ın diktatörce tavır ve ruhunun diğer güncel dışavurumu, savunmasına
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle