Katalog

CMYB C M Y B 10 EK M 2010 PAZAR CUMHUR YET SAYFA MÜZİK [email protected] GAZ EĞ T M ENST TÜSÜ EDEB YAT BÖLÜMÜ 1967 YILI SON MEZUNLARI 28 Ekim 2010 Perşembe günü akşam yemeğinde Cumhuriyet imizin 87.yılı anısına Güneydoğu Anadolu gezisi için 28293031 Ekim Diyarbakır Karayolları Misafirhanesi nde buluşacaklardır. Katılımın tam olması dileğimizdir. İletişim: Dr. Veli Aldemir Tel: 0544.404 3 404 Email: [email protected] Dosya No: 2010 76 Hakem Mahkememiz tarafından verilen 28 07 2010 tarih ve 2010 76 Hakem 2010 24 karar sayılı ilamı Davacı Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı vekili Av. Berivan Akkocaoğlu tarafından 27 8 2010 havale tarihli dilek çesi ile mahkemece verilen kararın hakem raporu ne ticesinde dava hakkında karar vermesi gerekirken hu kuka aykırı bir şekilde görevsizlik kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı ve eksik inceleme neticesinde verilmiş olduğundan, hukuka aykırı kararın temyizen tetkikiyle bozulmasına karar verilmesini istemiş olup, temyiz dilekçesi yerine kaim olmak üzere davalı İS MET KOÇAK a ilanen tebliğ olunur. 05.10.2010 Basın: 67379 T.C. ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ NDEN İLAN HATİCE TUNCER Eray Düzgünsoy, Fakih Kademoğlu, Ceren Erendor ve Ömer Gedik ten oluşan Yakaza En semble A makı Hayal albümünde 19. yüzyıl düşünürü Filibeli Ahmet Hilmi nin aynı adlı ki tabından hik yeleri kendilerine özgü müzik anla yışıyla aktarıyorlar. A.K Müzik tarafından ya yımlanan albümü yeni dünya müziği olarak tanımlayan Yakaza topluluğu, müziklerini Batılı gözüyle değil, kendi kendimizi samimiyetle ifade diye açıklıyor. Yakaza da Afgan rebabı, tar, dombra ve kudüm çalan Eray Düzgünsoy, müziğe klasik gitarla başlamış. Yıldız Teknik Üni versitesi nde YTÜ müzikoloji ve kompozisyon eğitimini gö ren Düzgünsoy un ilgi alanı çağdaş müzik. 2004 yılında Pa kistan a gidip sufi müzik kül türü üzerine çalışmalar yapan Düzgünsoy, İlhami Soysal ın Şifalı Otlar kitabı üzerine 20 bölümlük bir eser yazmış. Ya kaza daki arkadaşlarıyla bir likte Kadıköy de 2006 yılında kurdukları Çengel Sanat Mer kezi nde enstrüman dersleri, konservatuvara hazırlık eğitimi veriyor. Neyzen ve ebru sanatçısı olan Fakih Kademoğlu, Yakaza da ney, bir Japon çalgısı şakuhaçi ve Endonezya dan saron çalı yor. YTÜ de Düzgünsoy ile aynı bölümde okuyan Kade moğlu müzikoloji ve etnomü zikoloji okuyan Kademoğlu, İstanbul Sema Heyeti ne 5 yıl boyunca ney üflemiş. Kade moğlu, Neyden bahsettiği mizde nasıl tasavvuf kültürü akla geliyorsa Japonlarda da zen budizminde aynı para lellik söz konusu diyor. Grupta viyolonsel ve yaylı tanbur çalan Ceren Erendor, Mimar Sinan Üniversitesi kon servatuvarı mezunu. Cemal Reşit Rey Senfoni Or kestrası nda 5 yıl viyolonselist olarak çalışan Erendor, okula devam ederken ana okullarında pi yano öğretmeni olarak çalışmış. Halen İstanbul Ba rok Orkestrası nda çalan Erendor, yaylı tanbura 2 yıl önce başlamış. Toplulukta bas gitar çalan ve elektronik sesler le ilgilenen Ömer Gedik, Yakaza nın ses tasa rımlarını da üstleniyor. Ses tasarımını oyunun ge rektirdiği atmosfer, bütün ses dünyası diye açıklayan Gedik, Tiyatro Dot ta 5 yıl ses tasarımcısı olarak çalışmış. Grupta Erendor ve Kademoğlu nun Doğu yu, Erensoy ve Gedik in Batı yı temsil et tiğine ilişkin düşüncemize itiraz eden Ömer Ge dik, DoğuBatı ayrımının olmadığını özellikle vurguluyor. . Yakaza kuruluyor Yakaza, başlangıçta Eray Düzgünsoy ve Fakih Kademoğlu tarafından 20052006 yıllarında ku rulmuş. 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan Filibeli Ahmet Hilmi nin A makı Hayal ki tabından etkilenen Düzgünsoy ve Kademoğlu, bu kitabın duysal ve görsel bir tarafının olacağı dü şüncesiyle neler yapabileceklerini tartışmaya baş lamışlar. Bu dönemlerde Ceren Erendor ve son ola rak da Ömer Gedik topluluğa katılmış. Yakaza nın kuruluşu anlatılırken Ceren Erendor hik yeyi tamamlıyor: 4 yıl önce Eray ile tanıştık ve bir yıl sonra da evlendik. Tanıştıktan bir hafta sonra Eray ın bana ilk hediyesi A makı Hayal oldu. Ben de okudum çok sevdim. Fa kih ve Eray ın çaldığı enstrü manlar ile benimkiler arasında bir fark vardı, ben klasik Batı müzi ği üzerine eğitim aldım. Tered dütlerim vardı, ama onları da kırdık ve çok rahat bir şekilde de vam etti. Yaylı tanbura Yakaza ile beraber başladım ve grupta da güzel duyulacağına inandık. Yeni dünya müziği Yeni dünya müziği tanımına yükledikleri anlamı Düzgünsoy dan dinliyoruz: 1970 lerde başlayan bir worldmusicdünya müziği di ye bir tür var dünyada. Bir Batı lının bakış açısıyla görebildiği kadar, nüfuz edebildiği kadar al dığı ve onu bir şekilde sunduğu bir müzikten bahsediyorduk. Neden bir Batılının süzgecinden geçmiş bir Afrikalıyı dinliyoruz ki? Hem coğrafi olarak hem de kültürel an lamda o kadar da Batılı değiliz. Dolayısıyla bir Doğu kültürünü, bir Batılıdan daha samimi bi çimde anlayabiliyoruz. Bağlama kaydı yapılıyor, yanında piyano, başka ens trümanlar... Aslında bir Batılının istediği gibi bir müziği, kendimiz gibi sunuyorduk. Bunun bir problem olduğunu görüyorduk ve biz ken dimiz olmak istiyorduk. Elektronik kullanı mında da neyin, saronun kullanımında da önemli olunan samimiyet olduğunu düşün meye başladık. Yaptığımız müzikte de dünya müziğinden farklı olarak ortaya çıkanın bu ol duğunu gördük. Bu müziğe dünya müziği di yeceklerdi. Ama bizim düşündüğümüz gibi dün ya müziği de değil. O yüzden bunun adı yeni dünya müziği olsun dedik. Yakaza topluluğu, Filibeli Ahmet Hilmi nin A makı Hayal romanını müzikleriyle anlatıyor Hik ye den müzik Sembolik anlatım A makı Hayal e yapılan müzikleri anlatarak Eray Düzgünsoy de vam ediyor: Hik yenin tama mı, çok sembolik anlatımlarla sürrealizm üzerinden ilerliyor. Ama bu eser yazıl dığında sürrealizm yoktu. A makı Ha yal in biri hik yelerin yaşandığı, diğeri bu hik yeler yaşandıktan sonra neler ol duğunu anlatan iki bölümden oluşuyor. Biz ilk bölümdeki 9 hik yeyi anlattık. Müziklerde soyut bir anlatım var, par çalarda birebir somut bir anlatımdan kaçındık. Örneğin Yokluk Tepesi nin so nunda Goete ye ait metinler üzerine yazılmış bir liedi kullandık. Albüm Kaf ve Anka adlı parça ile başlıyor ve ikinci parçada Sonsuz Bil mece de anlatılan hik yeye uygun olarak, 16. yüzyıl Japoncasıyla okunmuş, Japon yazar Başo nun seyahatnamesinden bir bölüm konulmuş. Parçaya şakuhaçi ve vi yolonsel ve elektronik seslerle bir kom pozisyon yapılmış. Azamet Deryası nda Afgan rebabı ve ney çalınıyor ancak elektronik seslerle yo ğun bir atmosfer sağlanmış. Azamet Sa hası nda ise saron adlı Endonezya ens trümanı kullanılmış Temaşa Bayra mı nda dünyanın birçok yerinden dini ri tüel müziklerinin bir kolajı yapılmış. Ulular Meclisi nde bir Kazak çalgısı olan dombra kullanılmış. Yakaza müzis yenleri parçaların bazı yerlerinde yazılmış notalar kullanıyorlar, ama genellikle ya zılı kompozisyonları tercih etmiyorlar. Eray Düzgünsoy bu anlayışlarını Par çalarda bazen bir beste ortaya koyu yoruz ama köşeleri belli olan kompo zisyonlarla bu müziğin ortaya çıkabi leceğini düşünmüyorum. Ortada nota yok ama aynısını çalmak istediğimiz bö lümlerde not var. Doğaçlama yapmı yoruz ama belli noktalara sezgisel pay laşım diye açıklıyor. FİLİBELİ AHMET HİLMİ Yakaza nın, kitabını mü zikle anlattığı 18651914 yıl larında yaşamış bir düşünür ve gazeteci olan Filibeli Ah met i Fakih Kademoğlu an latıyor: Ahmet Hilmi, kendi döneminde bulunduğu coğ rafyanın dışındaki coğrafya larla da ilgili bir insan. Kaba bir benzetme ile Alis Hari kalar Diyarında nasıl hoşu muza giden Batı hayal gücü ne dair benzetme ise A mak ı Hayal, bu topraklara ait güçlü, neşeli, renkli bir hik ye. İnsanın varoluş mesele siyle alakalı, zamanüstü bir konu. Romanda Raci, bir gün halkın deli diye baktığı Ayna lı Baba ile karşılaşıyor ve çok etkileniyor. Raci, sık sık Aynalı Baba yı ziyarete gidi yor, birlikte kahve içiyorlar, sonra Raci uykuya dalıyor ve rüyalar görüyor. İşte hik ye bunun üzerine kurulu. Hem duysal hem görsel T opluluğa adını veren Yakaza terimini Kademoğlu, Mistik bir tecrübe. Günlük hayat akışı içinde bir anda görünen bir vizyon, koku, hissettiğiniz bir an diye açıklıyor. Haziran ayında Kadıköy de bir konser veren Yakaza, 2 Ekim de Almanya da Dortmund daydı. Yakaza 6 Kasım da Macaristan daki Balkan Dünya Müzik Festivali nde sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Yakaza, konserlerine kendi hazırladıkları videoları da göstererek görsel bir boyut taşıyor. Her parçayla senkronize videolar, animasyonlar, çizimler, çekimler ve çeşitli malzemeler kullanıyorlar. Örneğin Daimi Dönüşüm parçasında 16. yüzyıl Avrupası nda k inatın oluşumuyla ilgili simya metinlerinden yararlanıyorlar. Dosya No: 2010 2032 E. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır.Birinci arttırma 27.10.2010 saat 11.0011.10 da Kars Şehirler Arası Oto garı KARS adresinde yapılacak ve o günü kıymetlerin %60 ına istekli bulunmadığı takdirde 01.11.2010 günü aynı yer ve saatte ikinci açık arttırma yapılarak satılacağı, şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bun dan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart oldu ğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden % 18 oranında KDV nin alıcıya ait olacağı ve sa tış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartname nin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda ya zılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 06.10.2010 Muhammen kıymeti TL: 200.000,00 Adedi: 1 Cinsi Mahiyeti ve önemli nitelikleri :34 BT 1347 Plakalı beyaz renk, kapı anahtarı mevcut, kontak anahtarı ve ruhsat yok, araç çalışır durumda, herhangi bir vuruğu dar besi yok, lastik durumları iyi, motor no:45794400050809, şasi no:NMB61338813238613, 46+2 koltuklu 2005 model Mercedes Benz otobüs 0403 SHD Modeli, koltukların durumları iyi, döşemeleri temiz, çalışmayan fonksiyonu yok Basın: 67643 KARS 1. İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Sayı: 2007 205 Esas 2008 93 Karar Davacı Selami Var tarafından davalı Inna Var aleyhine açılan Boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahkememizin 19.02.2008 tarihli kararında davanın kabulü ile, Sam sun ili, Terme ilçesi, Yukarı Söğütlü Köyü, cilt No: 85, Hane No: 8, BSN: 192 T.C. Kimlik No: 30965296774 te nüfusa evli olarak kayıtlı bulunan, Boris ve Tamara kızı, 10.03.1966 Kırım doğumlu davalı Inna Var 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu nun 5. mad. uyarın ca Türk vatandaşlığını evlenme tarihinden itibaren kazanmıştır. ile, aynı yerde nüfusa kayıtlı, BSN: 105, T.C. Kimlik No: 35804135368, Tahsin ye Hava oğlu 26.06.1979 Terme doğum lu davacı Selami Var ın M.K nun 166 12 maddesi gereğince boşanmalarına, işbu ilamın ga zetede yayınlandığı son ilan tarihinden itibaren 15. günün sonunda davalıya kararın tebliğ edilmiş sayılacağı ve bu tarihten itibaren 15 gün içinde temyizi kabil olup, temyiz edilmedi ği takdirde hükmün kesinleşeceği hususu davalıya ilanen tebliğ olunur.Basın: 67943 BAKIRKÖY 8. AİLE MAHKEMESİ Fakih Kademoğlu Ömer Gedik Eray DüzgünsoyCeren Erendor CMYB C M Y B 10 EK M 2010 PAZAR CUMHUR YET SAYFA MÜZİK [email protected] GAZ EĞ T M ENST TÜSÜ EDEB YAT BÖLÜMÜ 1967 YILI SON MEZUNLARI 28 Ekim 2010 Perşembe günü akşam yemeğinde Cumhuriyet imizin 87.yılı anısına Güneydoğu Anadolu gezisi için 28293031 Ekim Diyarbakır Karayolları Misafirhanesi nde buluşacaklardır. Katılımın tam olması dileğimizdir. İletişim: Dr. Veli Aldemir Tel: 0544.404 3 404 Email: [email protected] Dosya No: 2010 76 Hakem Mahkememiz tarafından verilen 28 07 2010 tarih ve 2010 76 Hakem 2010 24 karar sayılı ilamı Davacı Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı vekili Av. Berivan Akkocaoğlu tarafından 27 8 2010 havale tarihli dilek çesi ile mahkemece verilen kararın hakem raporu ne ticesinde dava hakkında karar vermesi gerekirken hu kuka aykırı bir şekilde görevsizlik kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı ve eksik inceleme neticesinde verilmiş olduğundan, hukuka aykırı kararın temyizen tetkikiyle bozulmasına karar verilmesini istemiş olup, temyiz dilekçesi yerine kaim olmak üzere davalı İS MET KOÇAK a ilanen tebliğ olunur. 05.10.2010 Basın: 67379 T.C. ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ NDEN İLAN HATİCE TUNCER Eray Düzgünsoy, Fakih Kademoğlu, Ceren