18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2010 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yargı Bağımsızlığı Yoksa Hepsi Yalandır Türkiye’nin sivil diktaya doğru gitmekte olduğunu anlayanlar, neyse ki çoğalıyor. Ama, toplumun ahmaklığı üzerine bahse tutuşup toplumsal hamakattan çıkar sağlamayı amaçlamış olanlar, herhangi bir anormallik olmadığını, sivil dikta veya otoriter rejim (ki onun sınırlarını hızla aşmaktayız) tehlikesi bulunmadığını ileri sürerek milleti uyutma işlevlerini sürdürüyorlar. Dün bu sütunda Cumhurbaşkanı’nın yasama, yürütme ve yargının başkanlarına verdiği yemek dolayısıyla, yargı bağımsızlığı konusundaki hayati bir sorundan söz etmiştim. O da, Adalet bakanı ve müsteşarının Yargıtay’da boşalan 33 üyelik için seçimi bloke etmeleri olayıydı. Adalet Bakanlığı HSYK’den Yargıtay’da boşalan 33 üyelik için seçim sırasında kendilerine 1/3 oranında kontenjan tanınmasını talep etmekte ve istem yerine getirilmediği sürece, 2461 sayılı yasaya dayanarak HSYK toplantısını bloke etme yolunu tutmaktadır. Başka bir deyişle Adalet bakanı ile müsteşarı yargı bağımsızlığının temel kurumu olan HSYK’yi vesayet altında tutmakta ve yüksek yargıçların seçimi işlevini engellemektedir. Kamuoyunun yakından bildiği gibi, AKP’nin bundan önceki Adalet bakanı da 2007 yılında, Müsteşarı Fırtına aracılığıyla yine 2461 sayılı yasaya dayanarak HSYK’yi bloke etmişti. Demokrasinin seçim kadar temel göstergelerinden birisi de yargı bağımsızlığıdır. İktidarın üç erkinden biri olan yargı, bağımsız olmadığı takdirde, hukuk devletinden, dolayısıyla da demokrasiden söz etmenin olanağı yoktur. Yargı bağımsızlığı yargıçların üzerinde devletin öbür iki erkinin yasama ve de özellikle yürütmenin baskısını hissetmemesi halinde mümkün olabilir. Yargıcın tarafsız olmasının önkoşuludur yargı bağımsızlığı. Yargıçlarının tayin ve terfilerinin yürütmenin baskısı altında olmaması, yine Menderes diktası döneminde yaşanan acı olayların ışığı altında, yargıçların anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaması, yargı bağımsızlığının temel direkleridir. Yargı bağımsızlığının temel kurumu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), eski AİHM yargıcı, emekli büyükelçi ve değerli yazar dostum Rıza Türmen’in dünkü Milliyet’in 16. sayfasındaki yazısında da belirttiği gibi, anayasanın 159. maddesine göre, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esasları çerçevesinde görev yaptığından, anayasanın 138-139. maddelerindeki teminat kapsamı altındadır. Bu durumda, siyasi makamlar olan Adalet Bakanı’nın ya da müsteşarının, boş Yargıtay üyelikleri için yapılacak olan seçim sırasında HSYK’ye emir ve talimat verememesi, telkinde bulunamaması gerekmektedir. Bu durumda, seçilecek üyelerin üçte birini, yürütmenin üyeleri ya da temsilcileri atasın demek, hukuk devletiyle, demokrasiyle bağdaşmaz. Dahası Adalet Bakanı Ergin, tıpkı yine aynı partiden olan selefinin 2001 yılında yaptığı gibi anayasal bir suç işlemiş bulunmaktadır. AKP de yandaş medyası ve kalemleri de kimseyi kandırmasınlar, HSYK üzerinde bu tür vesayet yargı bağımsızlığını ortadan kaldırır, bu durum hukuk devletini dolasıyla da demokrasiyi ortadan kaldırır. AKP daha önce, stajyer hâkimlerin staj için kabulü sırasında, HSYK’yi aşıp bakanlık bürokratlarına mülakatla atama yetkisi vererek yargı bağımsızlığını zedelemişti. Öte yandan HSYK’nin bir sekretaryasının olmayışı da işlevini yerine getirmesini fiilen engelleyen etkenlerden biridir. Hukuk devletini savunanlar bunların düzeltilmesini isterlerken AKP durumu daha da vahimleştirme yolunu tutmaktadır. Bu da sivil faşizme giden yolun önünün tümüyle açılması girişimlerinden biridir. Bütün bunlara karşın sivil faşizmin ayak seslerini duymamak için ya budala olmak gerek ya da..... [email protected] Taş atan çocuklara işkence yapõldõğõ ileri sürülünce TBMM İnsan Haklarõ Cezaevleri Alt Komisyonu harekete geçti İşkence iddiasõ incelenecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ İn- celeme Komisyonu, BDP Şõrnak Milletvekili Sevahir Bayındır’õn Adana Pozantõ M Tipi Cezaevi’nde kalan ve kamuoyunda “taş atan çocuklar” olarak bilinen eylemlere karõşan çocuklara işkence yapõldõğõ iddiasõ üzerine harekete geçti. Terörle Mücadele Yasasõ’na mu- halefetten Pozantõ M Tipi Ceza- evi’nde tutuklu bulunan çocuklar- la ilgili BDP’li Bayõndõr’õn “Ço- cukları ıslak hortumla dövüp, açılan yaralarına tuz basıyor- lar” iddiasõ üzerine çocuk cezaev- leriyle ilgili kurulan alt komisyon, gelecek hafta İzmir’e gitmek yeri- ne, iddialarõ incelemek üzere Po- zantõ’ya gidecek. Alt Komisyon Başkanõ AKP’li Mustafa Ataş, gelecek hafta per- şembe ve cuma günü İzmir’de in- celeme yapmayõ programlarõna al- dõklarõnõ belirterek “Ancak Po- zantı ile ilgili iddiaların basında yer alması üzerine İzmir’i erte- leyerek buraya öncelik verdik. Gidip hem cezaevi yöneticileri hem de çocuklar ile görüşeceğiz, iddiaları inceleyeceğiz” dedi. Bu arada Diyarbakõr’da çocuk- lara kötü muamele yapõldõğõna ilişkin iddialarla ilgili de TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komis- yonu Başkanlõğõ bilgi istedi. Ko- misyon Başkanõ Zafer Üskül’e bilgi veren cezaevi yöneticilerinin, çocuklarõn cezaevinde koğuş ye- tersizliği nedeniyle yerlerde yat- tõğõnõ, büyüklere ait bir koğuşun boşaltõlõp, çocuklara tahsis edil- diğini bildirdiler. Cezaevi yönetimi, çocuklarõn birbirlerinden ve lider konumun- da gördükleri kişilerden ayrõlmak istemedikleri için yeni koğuşa geçmeyi reddettiği, olaylarõn da bundan kaynaklandõğõ görüşünü ilettiler. Komisyonun önümüzde- ki günlerde Diyarbakõr’da da in- celeme yapacağõ bildirildi. Af isteyene nasihat Alt komisyon ayrõca, Ankara Ke- çiören Çocuk Eğitim Merkezi ile Sincan Kapalõ Çocuk Tutukevi’nde de incelemelerde bulundu. 13-18 yaş arasõndaki 300 çocuğun tek kişilik koğuşlarda kaldõğõ tutuk- evinde çocuklar, kek-poğaça gibi yi- yecek talebinde bulunurken, aileleri ile istedikleri zaman telefonla gö- rüşememekten yakõndõlar. Suç iş- ledikleri için pişman olduklarõnõ da söyleyen çocuklar, milletvekil- lerinden “af” istedi. Ancak komisyon üyeleri, çocuk- lara “af sözü” yerine “Önce ken- di vicdanınızda kendinizi affedin, kendinize suç işlemeyeceğinize söz verin. Burada meslek edinme kurslarına gidip sertifika alın, dışarıda bu kurslar ücretli, bu- rada bedava; çıkınca bir mesle- ğiniz olsun” diye nasihatte bulun- dular. Öte yandan TBMM İnsan Hak- larõnõ İnceleme Komisyonu, Nor- veç’te ambulans isteyen Türk aile- nin, ambulansõn gecikmesi nede- niyle birkaç kez ambulans servisi- ni aramalarõ nedeniyle Norveç po- lisi tarafõndan dövülmesi olayõ üze- rine de devreye girdi. Komisyon Başkanõ Zafer Üskül, muadili olan Norveç Parlamentosu İçişleri ve Adalet Komisyonu Baş- kanlõğõ’na bir yazõ göndererek, olay hakkõnda bilgi istedi. Üskül, Türk vatandaşõ Döndü Tulum’un kalp krizi geçirmesi üzerine ambulans çağõran damadõ Fedai Uçarlı ile kõzõ Canan Uçar- lı’nõn tepki göstermesi üzerine polis tarafõndan kelepçelendiğine dikkat çekti. TBMM İnsan Haklarõ Cezaevleri Alt Komisyonu, BDP Şõrnak Milletvekili Sevahir Bayõndõr’õn Adana Pozantõ M Tipi Cezaevi’nde kalan ve kamuoyunda “taş atan çocuklar” olarak bilinen eylemlere karõşan çocuklara işkence yapõldõğõ iddiasõ üzerine programõnõ değiştirerek, Adana Pozantõ M Tipi Cezavi’nde inceleme yapma kararõ aldõ. Sonuç bildirisi yayõmlandõ, büyükelçiler konferansõ sona erdi Kritik başlıklara ‘ince ayar’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - “Demokrasi, Güvenlik ve İstikrar: Dünyada ve Türk Dış Politikasında 2010’a Bakış” te- masõyla, Türkiye’nin yurtdõşõnda görevli 200’e yakõn büyükelçisi- nin katõldõğõ ikinci büyükelçiler konferansõndan, aktif eylem plan- larõ üzerinde yapõlan çalõşmalar- la hazõrlanan 40’a yakõn belge çõk- tõ. Ancak konferansõn sonuç bil- dirisine, bir haftadan bu yana 27 oturumda ele alõnan Küresel Gü- venlik ve İstikrar, Kitle İmha Si- lahlarõ, AB, Kõbrõs, terörle müca- dele ve Kürt açõlõmõ, Güney Kaf- kasya, Irak, İran, Güney Asya, As- ya-Pasifik gibi konu başlõklarõn- da, AKP’nin bilinen dõş politika- sõnõn çok ötesinde bir yaklaşõm yansõmazken, kritik konu başlõk- larõna “ince ayar” yapõldõ. Dün sona eren konferansõn sonuç bil- dirisine özetle şu başlõklara ilişkin değerlendirmeler yansõdõ:  Küresel Güvenlik ve İstik- rar: AB üyesi olmayan müttefik- lerin ortak savunma ve güvenlik po- litikasõna daha etkin biçimde met- haldar (Bir işe karõşmõş olan, bir iş- te parmağõ olan) kõlõnmalarõ ve NATO-AB ilişkilerinin uzlaşõlmõş çerçeveye uygun şekilde geliştiril- mesi yönünde çabalarõmõzõn sür- dürülmesi gereği teyid olunmuştur.  AB: 2013 sonuna kadar Tür- kiye’nin uyum çalõşmalarõnõ ta- mamlamasõnõn şart olduğunun, ka- tõlõm sürecimizin gerek Türkiye, ge- rek AB için hayati önem taşõdõğõ- nõn; ortak vizyon, ortak gelecek ve ortak çõkarlara sahip olan bu iki uluslararasõ faktörün sürecin geri dönülmez biçimde ilerletilmesi için çalõşmalarõn herkesin yararõna olacağõ hususlarõnõn altõ çizilmiştir.  Kıbrıs: Kapsamlõ çözüm he- define ulaşõlabilmesi için, ilgili tüm taraflarõn süreçte gerekli sorumlu- luğu üstlenmelerinin önemine de- ğinilerek, BM ve uluslararasõ top- lumun da bu çerçevede daha aktif ve teşvik edici bir rol üstlenmesi- ni beklediğimiz dile getirilmiştir. MHP, Meclis üyelerinin yakõnlarõnõn il özel idaresinde işe alõndõğõ iddiasõyla ilgili önerge verdi Torpil savlarõ Mersin’i karõştõrdõ ABİDİN YAĞMUR MERSİN - AKP ve CHP’li meclis üyelerinin yakõnlarõ ve bazõ bürokratla- rõn çocuklarõnõn Mersin İl Özel İdare- si’ne torpille işe alõndõğõ iddialarõ İl Ge- nel Meclisi’ni karõştõrdõ. MHP konuyla ilgili önerge verirken, AKP ve CHP’li üyeler salonu terk etti. İl Özel İdaresi, çeşitli birimlerde ça- lõştõrõlmak üzere 31 sözleşmeli personel aldõ. Vali Hüseyin Aksoy’un inisiyati- fiyle gerçekleştirilen işe alõmlara son olarak 9 kişinin daha eklenmesi, İl Ge- nel Meclisi’ndeki parti gruplarõ arasõn- da tartõşmaya neden oldu. Çünkü 9 işçi- nin CHP’li ve AKP’li meclis üyeleriyle bazõ bürokratlarõn çocuklarõ ya da ya- kõn akrabalarõ olduğu iddia edildi. MHP grubu adõna söz almak isteyen üye Bilal Duman, Meclis Başkanõ Hü- seyin Yıldırım’õn söz vermemesini protesto etmek için kürsüye çõktõ. Du- man’õn bu tavrõ üzerine AKP ve CHP’li üyeler salonu terk etti. Meclis Başkanõ Yõldõrõm da oturuma ara verdi. Ama Duman konuşmasõnõ sürdürdü. Salonda kalan MHP’li ve BDP’li üyelerle eski Mersin Belediye Başkanõ CHP’li Ka- ya Mutlu’ya hitap eden Duman, tor- pille işe alma iddialarõnõn Anamur’dan Çamlõyayla’ya kadar duyulduğunu ve halkõn buna tepki gösterdiğini söyledi. Duman, “Hem ‘arsa satalõm, tesis sa- talõm, yurt satalõm kaynak yaratalõm’ diyorsunuz hem de torpille adam alıyorsunuz. Bu kişilerin yıllık mali- yeti 300 bin lira olacak. Halkın hak- kını yiyorsunuz” dedi. Duman, CHP’li Mutlu’ya da “Sayın başkan siz memleket idare ettiniz. Anka- ra’ya bakan yetiştirdiniz. Halkın parasının yenmesine göz mü yuma- caksınız?” diye seslendi. İddialarla ilgili basõn toplantõsõ dü- zenleyen İl Genel Meclisi MHP Grup Başkanvekili Fahrettin Kılıç, “kay- nak sıkıntısının yaşandığı bir dö- nemde ne iş yapacağı belli olmayan personel alındığını” söyledi. Kõlõç, sözleşmeli personel alõmõnõn iptal edil- mesini ve teknik personel gereksinimi- ni giderecek şekilde yeniden personel alõmõna gidilmesini istedi. Haber Merkezi - İs- tanbul’da kamu binalarõ ve işyerlerine molotof- kokteyli attõklarõ iddia edilen 31 kişi yakalan- dõ. Bursa ve Mersin’de molotofkokteyli eylem hazõrlõğõndaki 7 kişi gözaltõna alõndõ. İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü tarafõndan yapõ- lan yazõlõ açõklamada, terör örgütüne yönelik 2-6 Ocak tarihleri ara- sõnda düzenlenen ope- rasyonda “kamu bina- larına ve araçlarına, siyasi parti binalarına, işyerlerine, vatandaş- lara ait araçlara molo- tofkokteylli ve taşlı saldırıda bulunan” 1’i kadõn 31 kişinin yaka- landõğõnõn belirtildi. Şüpheliler emniyetteki işlemlerinin tamamlan- masõnõn ardõndan Beşik- taş’taki İstanbul Adliye- si’ne sevk edildi. Bursa’da Terörle Mü- cadele Şubesi ekipleri de 6 Ocak’ta düzenledikleri operasyonda terör örgü- tü PKK adõna molotof- kokteyli eylem hazõrlõ- ğõnda olduğu iddiasõyla Yusuf D, Masum O. ve Yunus Ö’yü gözaltõna aldõ. Mersin’de ise polis ekipleri, 4 kişiyi molo- tofkokteyli hazõrlarken suçüstü yakaladõ. TERÖR ÖRGÜTÜ OPERASYONLARI Dışişleri Bakanı Davutoğlu, eski dışişleri bakanları ve eski bakanlık müsteşarlarına yemek verdi. (AA) BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, 2. Büyükelçiler Konferan- sõ etkinlikleri çerçevesinde, eski dõşiş- leri bakanlarõ ve eski bakanlõk müste- şarlarõna verdiği öğle yemeğinde, laik- lik uyarõsõ ile karşõ karşõya kaldõ. Dõşiş- leri Bakanlõğõ’nõn eski müsteşerlarõn- dan emekli Büyükelçi CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, Davutoğ- lu’ndan Türkiye’nin dõş politikasõnda laikliği öne çõkarmasõnõ istedi. Yemeğe, eski dõşişleri bakanlarõ İlter Türkmen, Ahmet Kurtcebe Alptemo- çin, Murat Karayalçın, Şükrü Sina Gürel, Mümtaz Soysal, Emre Gönen- say ve Yaşar Yakış, eski bakanlõk müsteşarlarõndan Şükrü Elekdağ, Korkmaz Haktanır, Nüzhet Kande- mir, Uğur Ziyal, Özdem Sanberk, Onur Öymen, Faruk Loğoğlu ve Er- tuğrul Apakan katõldõ. Eski bakanlar- dan Ali Bozer, Mesut Yılmaz ve Tan- su Çiller yemeğe gelmedi. Yemekte söz alan Elekdağ “Değişen dünyada Türkiye, esas kendi kimliği ile yani stratejik konumuyla değil, kendi kimliği ile katkıda bulunuyor. Bu kimlik de son derece önemli bir kimliktir. Esas unsurlar arasında Türkiye’nin dış politikasını anlatır- ken, Türkiye’nin kimliğini ortaya çı- kartmanız lazım” diye konuştu. Türkiye’nin İslami değerler ile de- mokrasiyi bağdaştõran ve bunlarõ laik devlet sistemi içinde uygulayan bir ülke olduğunu anlatan Elekdağ, “Sadece de- mokrasi ile İslami değerleri bağdaş- tırmıyor. Bunları laik bir devlet siste- mi çerçevesinde uyguluyor. Türki- ye’nin özelliği budur. Demokrasi ile laiklik birbirinden ayrılamaz. Bunlar madalyonun iki tarafıdır. Laik bir sistem olmazsa, İslami bir devlette herhangi bir şekilde evrensel hukuk sistemi kadın erkek eşitliği, pozitivist bir eğitim sistemi olmaz, insan hakla- rı olmaz...” uyarõsõnda bulundu. Kıbrıs politikasına eleştiri Mümtaz Soysal ise hükümetin Kõbrõs politikasõnõ eleştirdi. Soysal, “Bugünkü Kıbrıs gidişatı son derece yanlıştır. Bu gidişat, tek egemenlik, tek vatan- daşlık sistemine doğru. Bu yanlış. İki ayrı devlet olması lazım. Sistemin bu- nun üzerine bağlı olması lazım. Bitsin artık noktayı koyun” dedi. Nüzhet Kandemir de ABD ile ilişki- ler bağlamõnda “Stratejik ortaklık uy- muyor Türkiye’nin konumuna” de- ğerlendirmesini yaptõ. Onur Öymen ise hükümetin dõş politikasõnõ eleştirerek, “Güvenlik endeksleri 120. ülke ola- rak gösteriyor. Türkiye yarı bir de- mokrasi olarak gösteriliyor” diye ko- nuştu. Özdem Sanberk de “Çok güzel politikamız var. Fevkalade... Onur Öymen’in söylediklerine katılmıyo- rum” diye konuştu. Yaşar Yakõş da Karabağ sorununu gündeme taşõdõ ve “Bunun çözülmesi pek mümkün de- ğil. Ruslara güvenilmemesi gerekir” dedi. Yakõş, Arap ülkelerine ilişkin ola- rak da “Bunların bir tutumu vardır. Onlar bizim yüzümüze karşı bizi methederler, ama kendi aralarında konuştukları zaman bize öyle bak- mazlar” uyarõsõnda bulundu. MERSİN (Cumhuriyet) - Anamur Devlet Hastanesi’ne yõlbaşõnda işten çõ- karõlan 32 işçiden biri olan engelli işçi Ha- san Yıldız’õn yerine, işten çõkarõlma sonrasõ işçiyi “teselli” eden AKP’li yö- neticinin alõndõğõ ortaya çõktõ. Temizlik kadrosunda olmasõna karşõlõk, hasta kabul bölümünde bilgisayar ope- ratörü olarak çalõştõrõlan bedensel engel- li Yõldõz, işten atõldõğõnõ hastane kapõsõnda öğrendiği gün AKP Anamur Gençlik Kollarõ Başkanõ Nurullah Öz tarafõndan teselli edildi. Yõldõz, yanõnda diz çöküp, kendini teselli eden kişinin AKP yöneti- cisi olduğunu bilmediğini belirterek, “Yanıma geldi. ‘Senin işten çõkarõldõ- ğõndan haberim ve ilgim yok. Hakkõnõ he- lal et’ dedi. İşi alan şirket parti men- subu ve kontenjanlarına yer açmak için bizim ekmeğimizle oynamışlar” dedi. İTALYAN GAZETE Abdullah Öcalan yazar oldu ROMA (AA) - İtalya’daki günlük gazetelerden Il Mani- festo, Türkiye’de müebbet hapis cezasõna çarptõrõlmõş olan terör örgütü elebaşõ Ab- dullah Öcalan’õn köşe yazõ- larõnõ bugünden itibaren ya- yõmlayacağõnõ duyurdu. İtalya’da komünistlerin en önemli yayõn organlarõndan biri olan Il Manifesto, dün ya- yõmladõğõ açõklamada, yazõla- rõn Öcalan tarafõndan gazete için yazõlmõş makalelerden oluşacağõnõ duyurdu. Çözüme katkı Açõklamada, “Il Manifesto, Öcalan’ın makalelerini ya- yımlayacaktır. Bu makale- ler, Kürt sorununa çözüm arayışına katkı sunmanın yanı sıra, bir ülke sakinleri arasında barışçıl yaşamın nasıl bir toplumda mümkün olacağı, bunun nasıl bir mo- delle sağlanacağı konuların- daki düşüncelerini yansıta- caktır. Öcalan, sadece Tür- kiye’yle de sınırlı olmayan bu meselelere dair bir tartış- ma ve görüş alışverişi istiyor” dedi. Abdullan Öca- lan’õn ilk makalesinde, İtal- ya’ya duyduğu özel ilgiye de- ğindiği de belirtildi. İtalya’da komünistlerin en önemli yayõn organlarõndan biri olan Il Manifesto, bu- günden itibaren terör örgütü lideri Öcalan’õn yazõlarõnõ yayõmlayacağõnõ duyurdu. ESKİ BÜYÜKELÇİLER: Laikliği öne çõkarõn uyarõsõ ENGELLİ İŞÇİNİN YERİNE AKP’Lİ YÖNETİCİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle