25 Ocak 2025 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2010 CUMARTESİ 14 HABERLER Nüfusuna oranla çalõşan sayõsõnõn nerdeyse yarõsõnõn kadõn olmasõ ile Türkiye’de örnek gösterilen Denizli, yaşama geçirdiği iki yeni proje ile hem kentindeki kadõnlarõ sahiple- niyor hem de bir çeşit “denizyıldızı öyküsü” yaratõyor. Denizli Sanayi Odasõ’nõn (DSO) AB’den hibe alarak “kadının rolü- nü güçlendirme” amacõyla başlat- tõğõ iki proje ile artõk Denizli’de sa- nayiye daha fazla kadõn eli değecek. Bunlardan biri tekstil ve konfeksiyon sektöründeki genç kadõnlara istihdam edilmesine yönelik gerçekleştirilen “Denizli tekstilinde kadının adı var” projesi. Diğeri ise kentteki gi- rişimci kadõn sayõsõnõn arttõrõlmasõ- na yönelik başlatõlan ve Stocholm Belediyesi’nin katkõlarõ ve desteği ile yürütülen “Kadın Girişimciliğini Geliştirme Projesi.” Her iki proje de 2008 yõlõ aralõk ayõnda başladõ ve geçen kasõm ayõ sonunda tamamlandõ. Projeler için DSO AB’den 118 bin 813 Avro’luk hibe aldõ. DSO Genel Sekreteri ve aynõ zamanda iki projenin de ko- ordinatörlüğünü yürüten Dr. Bülent Uygun, bu projeler ile amaçlarõnõn Denizli’de kadõnõn konumunu güç- lendirmek olduğunu belirterek “De- nizli Soroptimist Kulübü, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve İş- Kur İl Müdürlüğü, bu iki proje- mizde de ortaklarımız olarak yer alıyor. Girişimcilik projemizle ilgili Stockholm Ticaret Odası ile işbirliği yapıyoruz” dedi. Girişimcilik projesi ile 12, istihdam projesi ile 30 kadõna eğitim verdik- lerini belirten Uygun, “Girişimcilik projemizdeki her bir kursiyer, kursun ilk gününden itibaren kı- sa adı DWEN olan yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası organizas- yonlar ve network’lerle bağlantı- ya geçecekleri, deneyimlerini pay- laşabilecekleri ‘Denizli Girişimci Kadõnlar İletişim Ağõ’nın bir parçası oluyorlar. Bu network yoluyla ye- ni pazar bilgileri edinecek, satış ve ihracat imkânlarına kavuşabili- yorlar” açõklamasõnda bulundu. İş hayatõnda kadõnõn sesinin ha- len duyulmadõğõna dikkat çeken Uygun, “Biz oda olarak kadın- erkek eşitliğini savunuyoruz. Ha- zırladığımız ve başarıyla devam eden iki projemiz ülkemizde pi- lot projeler arasında olacak. Biz kadınlarımıza nasıl yaratıcı ola- bileceklerini öğretmeye çalışıyo- ruz. Bu projelerimizin devamı ge- lecek” şeklinde konuştu. Değerli okurlarım, bu kez yazımda sizlere gelişmiş ülkelerde KOBİ’lerin bankacılık dışındaki finansman kaynaklarını sağlama yöntemlerinden biri olarak tanımlanan, İngilizcede “Venture Capital” kavramının karşılığı olan risk sermayesinden ve bu tanımdaki şirketlerden ve ülkemizdeki uygulamalarından söz etmekte yarar görüyorum. KOBİ’lerin ya da sermaye bulamamış fakat projesi olan kişilerin veya işletmelerin, yatırımlarının gerçeğe dönüştürülmesi için gerekli finansman ihtiyaçlarının çözümünde kullanılan risk sermayesi finansman modeli, ABD, Japonya ve AB gibi özellikle gelişmiş ülkelerdeki yüksek teknoloji yatırımlarında başarıyla uygulanmaktadır. Yatırımcılarca bir yatırım aracı olarak tanımlanan risk sermayesi bir başka ifadeyle; dinamik, yaratıcı, özellikle teknolojik yeniliklere dönük projeleri olan girişimcilerin yatırım fikirlerini hayata geçirebilmelerine olanak sağlayan veya gelişme potansiyeli yüksek ancak yeterli finansal gücü olmayan işletmelere bir süreliğine yatırım ortağı olmak koşuluyla risk almaya hazır finansör/ sermayedarlar ile buluşması olarak tanımlanan bu bağlamda girişimcileri destekleyen bir finansman türüdür. Risk sermayesinin kaynağı ise, şahıslar, şirketler, bankalar, sigorta şirketleri, emeklilik fonları, sosyal güvenlik fonları gibi kurumsal ve bireysel yatırımcıların yarattığı birikimlerden oluşuyor. Risk sermayesinin temel ölçütü teknolojik yeniliktir. Teknolojik yenilik, yeni bir makine veya ürün olabileceği gibi, yeni bir organizasyon yeni bir pazar veya hammadde de olabilir. Teknolojik yeniliklerin temelinde Ar-Ge çalışmaları vardır. Teknolojik gelişme ise, yeniliğin fikir olmaktan çıkarılıp ekonomik değer haline dönüştürülene kadar olan faaliyetlerin bütünüdür. KOBİ’lerin, yüksek rekabetin yaşandığı piyasada ayakta kalabilmeleri, teknolojik gelişmenin yakalanması ile mümkündür. Rekabet etmedeki en önemli strateji, işletmenin Ar-Ge çalışmalarına önem vermesidir. Ancak bu tür çalışmalar riskli, uzun vadede kârlı ve kalifiye insan gücü gerektiren yatırımlardır. Ar-Ge yatırımlarına girişimcilerin kendi kaynakları yetersiz kalmakta ve mevcut piyasadan da kaynak bulmakta zorlanmaktadırlar. Ancak bu işletmelerin gerek güvenilirlik ve teminat sıkıntıları gerekse kredi maliyetlerinin yüksek olması sebebiyle bankacılık sisteminden sağlamaya çalıştıkları finansman kısıtlıdır. Bu sebeple bu tür yatırımlar özel finansman yöntemleri ile desteklenmelidir. Risk sermayesi yatırımı ile teknolojik yenilik içeren projelere sahip küçük ve orta boy işletmelere ortak olunmak suretiyle uzun vadede finansman sağlanmaktadır. Risk sermayesi yatırımı, hisse senedi karşılığında yapılıyor (borsa değil). Bu anlamda sermayedar büyük bir risk altında olacağı için yatırım yapacağı firmayı ya da projeyi iyi bir inceleme ve elemeye tabi tutuyor. Risk sermayesi yatırımları uzun vadeli yatırımlardır. Ortalama yatırımın geri dönme süresi 5-10 yıldır. Risk sermayedarı için yapılacak yatırımda başarılı olabilmenin en önemli kriteri, yönetim süreçlerini yakından izlemek, teknoloji seçimi, şirketin pazarlama stratejisi gibi konularda kritik kararlarının alınmasında söz sahibi olmak veya şirket yönetimin yaptığı tüm çalışmaları izleyerek belirli dönemlerde hazırlayacağı raporlama ile denetlemek ve karar vermektir. Ülkemizdeki uygulamalara bakıldığında girişimcilere ilk risk sermayesi yatırımı yapan, Vakıf Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı AŞ 1996 yılında Vakıf Bankası’nın bir yan kuruluşu olarak kurulmuş, 2009 Eylül ayında ise yönetim kurulu başkanlığını Onur Tokmak’ın yaptığı RHEA Grubu’na satılmıştır. Bir başka yatırım ortaklığı ise KOBİ AŞ. Mevcut ve kurulacak küçük ve orta boy işletmelerin finansman ihtiyaçlarını temin etmek amacıyla TOBB, TESK, Halk Bankası, KOSGEB ve 16 sanayi odasının ortaklığı ile KOBİ Yatırım Ortaklığı AŞ 11 Ocak 1999 tarihinde kurulmuştur. Bu şirket, KOBİ’lerin gelişmelerine ve ekonomik faaliyetlerine yardımcı olmak, sanayileşmede katkılarını arttırmak, yatırım yapmalarını teşvik etmek için ortaklıklar oluşturmak yoluyla projelerini hayata geçirmelerinde şirket sermayesi, danışmanlık ve eğitim hizmetleri vermeyi amaçlamaktadır. Risk sermayesi finansman modelinin ülkemizde de yaygılaştırılarak işlerliğe kavuşturulmasıyla hem girişimcilerimizin desteklenmesinde hem de ülke ekonomisine ve kalkınmasına ciddi boyutlarda katkı sağlayacaktır. KOBİ’ler ve Risk Sermayesi S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ hilmideveli@hotmail.com. Denizli tekstilinde kadõnõn adõ var YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM 47.3 milyar TL Varlığıyla Barıştı, Şimdi ‘Kod’ları Çözme Zamanı V atandaşın birisi kasabasına dönerken bataklığa düşmüş. Kurtarılmak için, “İmdat imdat, kurtaran yok mu” diye bağırıyor. Çırpınırken, adamın birisiyle uzaktan göz göze geliyor. Yoldan geçen; - Arkadaş, ne oldu hayırdır? - Bataklığa düştüm. Dal, ip gibi bir şeyler yok mu, uzatıversen de kurtarsan buradan.Adam uzaktan seslenerek yanıt verir: - Kusura bakma arkadaş, ne ip uzatırım ne de dal. Adam bataklığın içine yarıya kadar gömülmüş bir vaziyette “Neden uzatmıyorsun” diye sormuş. - Arkadaş sen şimdi tam da Hazine arazisinin içindesin. Hazine’den mal almak suçtur. Bataklığın içerisindeki adam ise: - Mal almak suçsa ben ne olacağım burada? Ölürüm ben burada o zaman. - Sen hiç merak etme. Ben şimdi kasabaya gider kaymakama senin bataklığa düştüğünü söylerim. O da ilçedeki mal müdürünü çağıracak. İkisi aralarında istişare edecekler ve seni oradan çıkarmak suç mu, değil mi bir karar verecekler. Eğer çıkarmak suç değilse itfaiye gönderirler buraya. Sen hiç merak etme! Bataklıktaki adam hayretler içinde: - Senin bu dediğin olana kadar ben burada ölürüm! - Arkadaş ben sana ölmezsin demedim ki. Ölürsün belki, ama en azından mevzuata uygun ölürsün. Hepimiz aylarca bağıra bağıra yazdık, vergi mükellefi isyan etti: “Maliye bana, ‘Sen sahte ve yanıltıcı belge kullanan, adresinde bulunamayan, defterlerini kaybeden ya da beyan etmeyen X firmasından mal almışsın. Seni de vergi incelemesine alacağım. Seni de koda alıyorum. Bu olaydan kurtulmanın yolu, o koda giren X firmasından aldığın malın KDV’sini düzeltme beyannamesi ile beyan edip, faiziyle ödemek’… Mal aldığım firmanın sahte ya da yanıltıcı belge kullanmasından neden ben sorumlu tutuluyorum? Neden Maliye bir başkasının eksik belgesinin hesabını benden soruyor?” Olay büyüdü… Koda giren X’le yakın- uzak ilişkisi olan bütün firmalar koda girdi. Herkes isyan etti… Uygulama, sorunlu faturası olup da 2004-2007 yılları için çözüm arayanların yararlanmasıyla Varlık Barışı’nda olumlu sonuç alınmasına da yaradı. Ancak kurunun yanında yaş olan da yanıyordu… Bunu fark eden İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı geçen ay yaptığı duyuruyla konuya açıklık getirdi, bir ölçüde sorunu yumuşattı. Bu isabetli açılımı hatırlayalım: 1) Sahte ya da yanıltıcı fatura kullananlardan (yani Kod-2’dekilerden) alınan belgeler için (ödemelerin bankadan veya çekle yapılmış olması koşuluyla), KDV beyan edilip faiziyle ödenmesi talep edilmeyecek. 2) Kod-2’deki mükelleflerin, Kod-1’den (sahte ya da kapsamı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyenlerden) aldıkları belge nedeniyle, Maliye’nin kaybını telafi etmeleri halinde, Kod-2’dekilerden mal alanlar ya da hizmet yaptıranlar (ödemelerini nakit yapmış olsalar dahi) düzeltme yolu ile KDV beyan edip ödemekten kurtulabilecekler. 3) Adresinde bulunmayan ya da defterlerini ibraz etmeyenlerden mal ya da hizmet alanların; adreste bulunmama veya mükellefiyetin kapatıldığı dönemden önceki dönemler için (yani mükellefin faal olduğu dönemde yapılan alışlar için) herhangi bir sorumluluğu olmayacak. Defter belge ibraz edilmeyen alışların ödemeleri banka kanalı ya da çekle yapılmışsa, ikinci kez KDV beyan etmekten kurtulabilecekler. Hafta başında Maliye Bakanı Şimşek de açıkladı: “Varlık barışında toplam beyan 47.3 milyar lira oldu. Bu tutarın 27 milyar lirası yurtdışından geldi.” Bu beyanlar üzerinden 1 milyar 556 milyon 629 bin lira vergi tahakkuk ettirilmiş. Yaklaşık 64 bin adet beyanname verilmiş. Beyan edilen bu varlıkların yurtiçine getirilmesi için bir aylık süre var, ayrıca tahakkuk eden vergilerin ödenmesi için de. Bakan Şimşek’in belirttiği gibi daha kesin sonuçlar o zaman belli olacak… Yine de ön sonuçlar uygulamanın başarılı olduğuna işaret ediyor. Şimdi artık kod uygulamasının daha kesin ölçütlerle yeniden düşünülmesinin zamanı. Çünkü uygulamaya baktığımızda ortalık hâlâ toz duman… Burada esas kural; ‘mevzuata uygun ya da değil, kimsenin ölmesine izin vermemek’ olmalı. Yapılacak şey ise belli: Vergi kaçırmak için sahte ve yanıltıcı belge düzenleyen veya kullananların cezalandırılması, bilmeden onlardan mal alanların ise kod uygulamasından çıkarılmaları. Bunun için Maliye Bakanlığı’nın çözüm ve uygulama esaslarını belirleyip bir an önce açıklaması gerekiyor ki, yükümlülüklerini yerine getirenler soluk alabilsin. İŞTEN AYRILIŞI BİLDİRMEME CEZASI BÜYÜK DSO iki önemli proje ile kadõn istihdamõ ve girişimciliğine katkõda bulunuyor Babam emekli çalışan, yasal tatil hakkının kaç gün olduğunu öğrenmek istiyorduk. Sibel Yıldız. Emekliler de diğer işçiler gibi izin hakkından yararlanabilmektedir. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden, b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden, c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden, az olamayacaktır. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile arttırılabilir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. EMEKLİLERİN TATİL HAKKI Denizli Sanayi Odasõ’nõn (DSO) AB’den hibe alarak ‘kadõnõn rolünü güçlendirme’ amacõyla başlattõğõ iki proje ile artõk Denizli’de sanayiye daha fazla kadõn eli değecek. 4-1/a (SSK) sigortalıları için sigortalı işten ayrılış bildirgesi 1 Ekim 2008’den itibaren SGK’ye e-sigorta ile verilmeye başlandı. Sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimlerin sigortalı işten ayrılış bildirgesiyle sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde SGK’ye e-sigorta ile yapılması gerekiyor. Sigortalı işten ayrılış bildirgesine kaydedilen bilgiler, ayrıca ilgili aylık prim ve hizmet belgesinde de gösterilecek. Aylık prim ve hizmet belgesi ile sigortalı işten ayrılış bildirgesi arasındaki mutabakatsızlık, işverenle yapılacak yazışma sonucunda giderilecek. 01.08.2009 öncesinde 10 günlük süre dolmadan aylık prim ve hizmet belgesi verilmiş ise ayrıca sigortalı işten ayrılış bildirgesi verilmemekte iken, bu uygulama değiştirilmiştir. Artık, her işten ayrılan sigortalı için mutlaka 10 gün içinde sigortalı işten ayrılış bildirgesi verilmelidir. Ay içinde işten ayrılan sigortalıların on günlük süre geçmeden tekrar aynı işyerinde çalışmaya başlaması halinde de sigortalı işten ayrılış bildirgesi alınacaktır. Diğer bir ifade ile işçi ayrıldıktan sonra ara vererek tekrar işe dönmüş ise hem işe giriş hem de işten ayrılış bildirgeleri yasal süre içerisinde verilmelidir. 4-1/a sigortalıları için 5510 sayılı kanunla işten ayrılış bildirgesi verilmemesine ilişkin idari para cezası uygulanmamaktaydı. Ancak, 5838 sayılı kanunla 01.08.2009 tarihinden geçerli olmak üzere değişiklik yapılmıştır. 5838 sayılı kanunla yapılan düzenlemeyle 01/08/2009 tarihinden itibaren on günlük süre içinde verilmeyen sigortalı işten ayrılış bildirgeleri hakkında bir asgari ücret tutarında (halen 693 TL) idari para cezası uygulanıyor. Kocaeli’ne göçle gelmiş ve istihdama katõlamamõş 25 genç kõza Hereke halõsõ dokumacõlõğõ kursu verildi Meslek öğrenip iş sahibi oluyorlar Dünyanõn en gözde halõ türlerinden olan Hereke halõlarõ, S-UN Fonu Gençlik Projesi kapsamõnda Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezi’nce başlatõlan “Dokumalar Genç Ellerde Tezgâhlara Yerleşiyor” adlõ projeyle ki- misi Kocaeli’ye göçle gelmiş, istihdama ka- tõlamamõş 25 genç kõza öğretildi. Kurulan tezgâhlarda 4 ay süreyle He- reke Halõ ve İpekli Dokuma Fabrikasõ ve Halk Eği- timi Merkezi bünyesindeki halõ dokuma- cõlõğõ üzerin- de uzmanlaş- mõş eğitmen- lerden ipekli dokuma eği- timi alan kursiyerler, kurulmasõ planlanan şirket ve oluşturulacak koope- ratifle üretime devam edebilecek. Bir- leşmiş Milletler Kalkõnma Programõ’nca desteklenen ve İsviçre hükümeti tarafõn- dan finanse edilen projede, ata mirasõ yün ve ipek halõ dokumacõlõğõnõn yeni- den canlandõrõlmasõ, genç nesillere öğre- tilmesi, minyatür ve hediyelik ürün nite- liği oluşturulacak şekilde üretilmesi sağ- landõ. Projenin toplam maliyeti 20 bin dolar. Proje Ekip Koordinatörü Gülte- kin Örteş, “Hedefimiz, göçle Kocae- li’ye gelmiş, uyum sağlayamamış, bir şekilde istihdama katılamayan genç kızları, dezavantajlı gençlik grupları- nı projeye dahil ederek iş sahibi ve hayatlarını sürdürebilecek gelire sa- hip olmalarını sağlamaktı. Bu hedefi- mizi gerçekleştirdik. Kızlarımız hem halı dokumayı öğrendiler, hem de is- tihdamlarını sağlayacak bir meslek edindiler. Proje sonunda kuracağı- mız şirket ve kızların oluştu- racağı koopera- tiflerle de onla- ra, ayakta kala- bilecekleri iş imkânı sunaca- ğız” dedi. S-UN Fonu Gençlik Projeleri’nin bu projeyle sona er- mediğine dikkati çeken Örteş, “Yeni proje başvuruları alacağız, gençlerimizi, projelerini bi- zimle paylaşması için gençlik mer- kezlerimize bekliyoruz. Projeler, gençlik istihdamına yönelik olmalı, kültür ve turizm öğeleri içermeli. En az 3, en fazla 8 genç bir araya gele- rek bir proje hazırlayabilir, 3 bin do- larla 20 bin dolar arası destek alabi- lirler. Fikri olan tüm gençleri 26 Şu- bat’a kadar gençlik merkezlerimize bekliyoruz” diye konuştu. Çorum’da üretti İsrail’e sattı Çorum Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) üretilen vakumlu yol ve pist süpürme makineleri, Nijerya, Mõsõr, Suudi Arabistan ve İsrail başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor. OSB’de yaklaşõk 8 bin metrekarelik kapalõ alanda üretim yapan Erdemli Makine AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanõ Atila Erdemli, 1978 yõlõnda Küçük Sanayi Sitesi’ndeki atölyesinde Türkiye’de ilk olarak vakumlu yol ve pist süpürme makinesinin üretimini gerçekleştirdiğini belirtti. Üretimin yüzde 30’unu ihraç ettiklerini dile getiren Erdemli, “Daha önce bu araçlar yurtdışından ithal ediliyordu. Biz üretimine başladıktan sonra ülke genelinde birçok belediye ve kuruma araç sattık. Şu an Türkiye ihtiyacının yüzde 70’ini karşılıyoruz” diye konuştu. Erdemli, son olarak İsrail’e 14 araç gönderdiklerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle