18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ZÜLAL KALKANDELEN “Yeniden buluşana kadar, Tan- rı sizi korusun. Adios.” Elvis Presley’in sahnede söyle- diği son sözlerdi bunlar... Tarih 26 Haziran 1977’yi gösteriyordu. Rock’n roll’un “kral”õ, Indiana- polis’teki Market Square Arena’da son konserini vermişti. O günden sonra sahnelere döne- medi bir daha. 1977 yõlõnõn Ağus- tos ayõnda, 42 yaşõndayken evinin banyosunda yerde baygõn bulundu. 20. yüzyõlõn en ünlü kültür ikonla- rõndan birisi, o gün fiziksel olarak dünyadan ayrõldõ. Ama aradan geçen 33 yõla karşõn, müzikte bõraktõğõ etki canlõlõğõnõ hiç yitirmedi: Şimdi Kral’õn 75. doğum günü! Neden ve nasıl kral oldu? Elvis Presley’in yaşamöyküsün- de birçok şaşõrtõcõ nokta var. Yok- sul bir ailede yetişen, başlangõçta pek de kimsenin dikkatini çekmeyen ve kamyon şoförlüğü yapan bir gencin, nasõl olup da dünya müzik tarihini değiştiren bir fenomene dönüştüğüne hayret ediyor insan... Hani daha 4-5 yaşõndayken üstün yetenekli olduğu keşfedilen çocuk- lar vardõr; onlardan biri gibi yetiş- medi Elvis. Bir topluluğa karşõ ilk performansõnõ, 10 yaşõndayken ka- tõldõğõ şarkõ yarõşmasõnda yaptõ. Mikrofona uzanmak için sandalye- nin üzerine çõktõ ve kovboy kostü- müyle Red Foley’in country şarkõ- sõ “Old Shep”i söyledi. Beşincili- ğe değer görüldüğü bu yarõşmadan sonra, kendisine hediye edilen ilk gi- tarõ eline aldõğõnda 11 yaşõndaydõ. Okul yõllarõndaki o utangaç ve yalnõz genç, geleceğini müzikle kurmaya, ancak 18 yaşõna geldi- ğinde karar verdi. İlk kaydõnõ yap- mak için Sun Records’a adõmõnõ at- tõğõ günden sonra yaşananlarsa, kendi hayallerinin de sõnõrlarõnõ aş- tõ... Elvis Presley, neden kuzey, güney, doğu, batõ demeden bütün Amerika’da ve dünyada herkesin idolü oldu? Neden onu konserde gö- renler çõğlõk çõğlõğa bağõrõp sahne- ye atlamak istedi? Neden gençlerin bu kadar sevdiği bir müzisyen, Amerikan kültürü için büyük bir teh- dit olduğu gerekçesiyle FBI’a ihbar edildi? Bu sorularõn yanõtõnõ, Elvis’in “güçlü sesinde”, “belirli bir este- tikle bütünleşen androjen gö- rüntüsünde” ya da “kışkırtıcı be- den hareketleriyle süslediği dan- sın yansıttığı cinsellikte” bulanlar olabilir. Bunlarõn hepsi de, bir öl- çüde Elvis’i başarõya taşõyan un- surlardõr; ama onu rock’n roll’un kralõ yapan başka bir neden daha var. Bana göre, Elvis’in asõl önemi, õrk ayrõmõnõ müzik içinde yok edip, siyahlara popüler müzikte yol açma başarõsõndan geliyor. Böylelikle, beyazlarõn müziği “country” ile si- yahlarõn müziği “gospel” ve “rhythm and blues”u bir araya ge- tirip, hem Amerika’da o yõllarda her alanda var olan õrk ayõrõmõnõ en azõn- dan müzikte aştõ hem de farklõ tür- leri kaynaştõrõp bugünkü rock’n roll’un temelini attõ. John Lennon’õn “Elvis’ten ön- ce hiçbir şey yoktu,” demesi bo- şuna değildir. Siyahlarõn müziğinin popülerlik kazanmasõnõ sağlaya- rak, siyahi müzisyenlerin önünü açtõ Elvis. Yaptõğõ şey, bir anlamda müzik yoluyla sosyal devrimdi. ‘Şarkısız gün geçmez...’ Her efsane gibi, kral da hep se- vildi. Memphis’te müze haline ge- tirilen evi “Graceland”, bugün de dünyanõn her tarafõndan hayranla- rõyla dolup taşõyor. Ne var ki, kim- se, onu hayatõnõn son yõllarõnda ilaç ve alkol bağõmlõlõğõ yüzünden düştüğü acõklõ haliyle hatõrlamak is- temiyor... Onu ilk plağõnõn kapa- ğõndaki fotoğrafta olduğu gibi, elin- de gitarõyla mutlu bir genç adam ola- rak hayal edenler, “Neden ayakta bile duramaz haldeyken sahneye çıktı?” diye sorup üzülüyor... Elvis’in son ana kadar konserlere de- vam etmesinin bir nedeni vardõ elbet... Kendi ifadesiyle, ço- cukken, çizgi roman ve film kahramanlarõnõn yerine geçtiğini düşler- di. Kõsa hayatõ boyunca hayal ettiği her şey, yüz- lerce kez gerçek olmuştu. Çünkü daha çok genç yaş- larda öğrenmişti ki; şarkõsõz gün geçmez, şarkõsõz insa- nõn arkadaşõ olmaz, şarkõsõz yollar bitmez... Ölene kadar şarkõ söyle- mesinin nedeni buydu. Bruce Springsteen, Elvis’in bu müzik tutkusunun nasõl bir sihre dönüştüğünü çok güzel an- latõr: “Sanki geldi ve her- kesin kulağına bir düş fı- sıldadı. Bir şekilde hepi- miz o düşü hayal ettik.” Bu dünyadan çok er- ken ayrõlsa da, insanla- ra kurdurduğu düşler- de yaşõyor Elvis. 60 yõl sonra hâlâ onun şarkõlarõnõ dinliyo- ruz ve kendisine ün getiren ilk sin- gle’daki gibi di- yoruz ki: That’s All Right, Elvis, just any- w a y y o u do... CMYB C M Y B Akbank Kısa Film Festivali jürisi Kültür Servisi - Bu yõl 6.’sõ düzenlenecek Akbank Kõsa Film Festivali’nin jüri üyeleri ve verilecek ödüller belli oldu. Festivalin kurmaca dalõ ana jüri üyeleri yönetmen Özcan Alper, oyuncu Özgü Namal, Sabancõ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hasan Bülent Kahraman, sinema yazarõ Yeşim Tabak ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalõ olarak belirlenirken belgesel dalõ ana jüri üyeleri ise Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bölüm başkanõ Bülent Vardar, yönetmen Savaş Güvezne, yönetmen Mahmut Fazõl Coşkun ve belgesel fotoğrafçõsõ Altan Bal’dan oluşuyor. Festival kapsamõnda, kurmaca ve belgesel dalõnda “En İyi Film” seçilerek eserlerin yönetmenleri Akbank Sanat tarafõndan 7 bin TL ile ödüllendirilecek. Eski eşler Oscar yolunda Kültür Servisi - Bu yõl 62.’si düzenlenecek olan Amerika Yönetmenler Birliği (Directors Guild of America) Ödülleri’nin adaylarõ açõklandõ. Kazananlarõ çoğunlukla Oscar’la örtüşen ödüllerin bu yõlki en iyi yönetmen adaylarõ ‘Ölümcül Tuzak’ filmiyle Kathryn Bigelow, ‘Avatar’ ile James Cameron, ‘Precious’ filmiyle Lee Daniels, ‘Aklõ Havada’ ile Jason Reitman ve ‘Soysuzlar Çetesi’ ile Quentin Tarantino şeklinde sõralandõ. 1997 yõlõnda ‘Titanik’ filmiyle DGA ödülünü kazanan James Cameron’õn eski eşi Kathryn Bigelow, ödüle aday olan 7. kadõn yönetmen oldu. Yeraltında sanat ANKARA (AA) - Çin’in Şanghay şehrinde dünyanõn en büyük yeraltõ tiyatrosu inşa ediliyor. Yüksek teknoloji ürünlerin kullanõlacağõ tiyatronun yüzde 80’i yeraltõnda olacak ve tiyatronun derinliği 26 metreye kadar ulaşacak. 57 bin metrekarelik alanõ kaplayacak olan ve dõş cephesi ve giriş kõsmõ tamamlanan tiyatro inşaatõnda çalõşan işçiler için, Şanghay Filarmoni Orkestrasõ’nõn özel bir konser verdiği belirtildi. Fotoğraflarla İstanbul sokakları Kültür Servisi - Fotoğraf sanatçõsõ Volkan Doğar’õn, İstanbul sokaklarõnõ gezerek oluşturduğu belgesel fotoğraf çalõşmasõ “Bir Gün Bir Fotoğraf - İstanbul”, bugün Nâzõm Hikmet Kültür Merkezi’nde sergilenmeye başlõyor. 9 Şubat’a kadar görülebilecek sergide sokaklarda yaşanan, uzak kalõnan hayatlardan kesitler sanatseverlere sunulacak. “Sokağõn aynõ anda hem korkunç hem de mükemmel olan o dengesi benim fotoğrafta nefes almamõ sağlõyor” diyen Doğar, 2001 yõlõnda başlayan profesyonel fotoğrafçõlõk hayatõnõ, serbest fotoğrafçõ olarak devam ettiriyor. Göktürk’ün sergisi Karaburun’da Kültür Servisi - Cumhuriyet gazetesi çizeri Kamil Masaracõ’nõn girişimi, İzmir Karaburun ve Konak Belediyeleri’nin desteğiyle Aralõk 2008’de hizmete giren Karaburun Karikatürlü Evi, Mete Göktürk Karikatür Sergisi’ne ev sahipliği yapõyor. 40 yõldõr karikatür çizen, pek çok sergi ve yarõşmada yer alan emekli cumhuriyet savcõsõ Göktürk’ün sergisinde, çocuk ve gençlerle karikatür atölye çalõşmalarõ da yer alacak. ‘Doğuşta Sanat Sergisi’ sürüyor Kültür Servisi - Doğuş Üniversitesi’nin Hasanpaşa Yerleşkesi Doğuş Sanat Galerisi’nde açõlan “Doğuşta Sanat-3” sergisi, 20 Ocak’a kadar sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Sanatõn kapsadõğõ tüm disiplinlere yönelik çalõşmalarõn sunulacağõ sergide, mimari tasarõmlardan seramiğe, camdan resme, gravür baskõdan fotoğrafa, heykelden enstalasyona kadar pek çok eser, yaklaşõk 30 öğretim elemanõnõn çalõşmalarõndan oluşuyor. Seiji Ozawa’dan kanser molası Kültür Servisi - Dünyanõn en başarõlõ orkestra şeflerinden birisi olarak bilinen 1935 doğumlu Japon maestro Seiji Ozawa, kendisine kanser teşhisi konulduğunu belirtti. Tedavisine konsantre olacak olan ünlü şef, 6 ay içindeki tüm çalõşmalarõnõ iptal etti. Bu süre zarfõnda iptal olan konser sayõsõ ise 30’dan fazla. Özofajeal (yemek borusu ile ilgili) kanserine erken teşhis konulan Ozawa, şu an için sağlõk durumunun iyi olduğunu, yemek ve içmekle ilgili bir problemi olmadõğõnõ söyledi. Toronto Senfoni Orkestrasõ’nõn ardõndan 29 yõl Boston Senfoni Orkestrasõ’nõn şefliğini üstlenen Ozawa, Viyana Devlet Operasõ’nda sürdürdüğü şeflik görevini bu yõl tamamlayacaktõ. John Lennon’õn “Elvis’ten önce hiçbir şey yoktu” demesi boşuna değildi. Irk ayrõmõnõ müzik içinde yok etti, farklõ türleri kaynaştõrõp bugünkü rock’n roll’un temelini attõ. Yaptõğõ şey, bir anlamda müzik yoluyla sosyal devrimdi. DERGİNİN 43. SAYISI Şehir Tiyatroları’yla aynı yaştaydı Tiyatrocu İhsan Devrim son yolculuğuna alkõşlarla uğurlandõ Kültür Servisi - Şehir Ti- yatrolarõ’nõn en yaşlõ sanat- çõsõ, “Süper Baba” dizisinin ‘Sürmeneli Dede’si, tiyatro ve sinema oyuncusu Ahmet İhsan Devrim (96), dün dü- zenlenen törenlerin ardõn- dan son yolculuğuna uğur- landõ. 1936 Darüşşafaka mezunu İhsan Devrim için önce Da- rüşşafaka TİM Show Cen- ter’da bir anma töreni dü- zenlendi. Darüşşafakalõ yö- neticiler ve ‘Daçkalıların’ katõldõğõ tören, saygõ duru- şunun ardõndan Daçkalõ öğ- renciler tarafõndan Devrim’le yapõlan “Darüşşafaka’ya girişini” anlattõğõ röportajõ ile devam etti. Darüşşafaka Ce- miyeti Yönetim Kurulu Baş- kanõ Zekeriya Yıldırım, “Bugün, hepimizin değer- li Kazaska Ağabeyi, Ah- met İhsan Devrim’i ebedi yolculuğuna uğurlamak için bir aradayız. 918 İh- san’ı bugün, dev bir sa- natçıya dönüştüğü tiyatro sahnesinden alkışlarla uğurluyoruz” dedi. Daha sonra İhsan Devrim’in ken- di sesinden eski Darüşşafaka marşõ dinlenildi. Ardõndan Şehir Tiyatro- larõ Fatih Reşat Nuri Sahne- si’nde düzenlenen törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarõ Müdürü Abdullah Kaplan ise Devrim’in doğum yõlõ ile Şehir Tiyatrolarõ’nõn kuruluş yõlõnõn aynõ olduğunu ifade ederek, “İhsan Devrim’le il- gili beni en fazla üzen, kı- zı Ayşegül Devrim’in vefat ettiğini görmesiydi” dedi. Tiyatro sanatçõsõ Üstün Asutay da büyük bir sevgi beslediği İhsan Devrim’le dostluklarõnõn son güne kadar devam ettiğini söyledi. Tiyatro sanatçõsõ Aliye Uzunatağan ise “Şehir Ti- yatroları, yaşayan en eski sanatçısını kaybetti. Ben onunla dokuz yaşında ta- nışmıştım ve bunun için de çok mutluyum” dedi. Törenin ardõndan Teşvikiye Camisi’ne getirilen Dev- rim’in cenazesi, cenaze na- mazõnõn ardõndan Aşiyan Mezarlõğõ’nda toprağa ve- rildi. Törene Şevket Altuğ, Metin Çoban, Ayla Algan, Candan Sabuncu ve Suna Keskin’in de aralarõnda bu- lunduğu tiyatro sanatçõlarõ, Devrim’in yakõnlarõ ve dost- larõ katõldõ. Kültür Servisi - 2010 yõlõna yenilenmiş tasarõ- mõyla giren Andante, 43. sayõsõnõn kapağõnõ, Kata- lan müzisyen Jordi Sa- vall’a ayõrdõ. Savall ile son albümü “İstanbul” üzerine yapõlan söyleşi- nin yanõ sõra, geçen ay İstanbul’da pi- yano resitali veren ünlü Amerikalõ besteci Philip Glass röportajõ, geç- tiğimiz ay Sevda-Cenap And Müzik Vakfõ’nõn altõn madalyasõnõ alan besteci İlhan Baran’la söyleşi, genç neslin çalõşkan ve başarõlõ klarinet yo- rumcularõndan Ecesu Sertesen ile rö- portaj, ‘Ayın Bestecisi’ bölümündeki Ulvi Cemal Erkin portresi ve CD- DVD eleştirileri derginin dikkat çe- ken diğer konu başlõklarõ arasõnda. TİYATRO HAL’İN ‘EKSİK’ OYUNU KUMBARACI50’DE Herkesin ‘masum’ olduğu bir oyun Kültür Servisi - Ti- yatro Hal, Özer Arslan’õn yazõp yönettiği “Eksik” adlõ oyunu 11 Ocak’ta Kumbaracõ50 Sahne- si’nde sahneleyecek. Bir gazetede, spor say- fasõndan magazine, eko- nomiden üçüncü sayfa haberine konu olan fark- lõ yaşamlarõ anlatan oyu- na ilişkin Arslan şunlarõ söylüyor: “Oğluna gemicik alan başbakan, adam kayı- ran, iş kovalayan yar- dımcısı, Rize’de mini- büsünü sıkıntıdan yaya üstgeçidine süren İsma- il, monotonluktan sıkılıp raylara, trenin altına yatan isimsiz genç, sa- atlerce bilgisayar ba- şında zaman öldüren, yalnızca içen, tüketen Mert... Hepsi masum. Hepimiz masumuz. Öy- le sanıyoruz. Yönetilen çoğunluklar inançsızlık, bezginlik, bıkkınlıktan kıllarını kıpırdatamaz- ken; yöneten azınlıklar da işine gelmediği için aynı belanın içinde bu- luyorlar kendilerini. Bu oyunda bu yüzden kim- se ayağa kalkamıyor. Bu ülkede, bu yüzden herkes oturmaya mah- kûm.” Oyunda, İncinur Daş- demir, Güney Zeki Gö- ker, Serkan Altıntaş, Yunus Emre Yıldırımer, Emre Yetim, Özer Ars- lan ve Mustafa Gültekin rol alõyor. Elvis Presley, 20. yüzyõlõn ikonlarõndandõ, rock’n roll’un kralõydõ, yaşasaydõ 75 yaşõnda olacaktõ Yeni yõlda yeni Andante SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2010 CUMARTESİ 16 KÜLTÜ[email protected] Irk ayrõmõnõ müzikte aştõ www.zulalkalkandelen.com [email protected] Karikatür ödüllerinde geri sayım Kültür Servisi - Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği Sanat Ödülleri kapsamõnda verilecek karikatür ödülleri için başvurular 5 Şubat’a kadar devam ediyor. Gençler arasõnda düzenlenen karikatür yarõşmasõnda, Tan Oral, Kamil Masaracõ, Ercan Akyol, Cemal Turgay, Ruşen Hakkõ, Muhammet Şengöz ve Oğuz Gürel’in oluşturduğu seçici kurulun belirleyeceği en iyi karikatürün kazanacağõ, KYÖD Onur Üyesi ve karikatürist Nezih Danyal adõna verilecek ödül, 1000 TL olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle