Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
8 OCAK 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
PARA-META-PARA
MUSTAFA SÖNMEZ
Sosyal Güvenlik İflasta,
Emekliler İsyanda...
1980 sonrasının neoliberal politikaları adım adım
sosyal devleti yok etti. 12 Eylül mamulü 1982
Anayasası’na konulan emek örgütlenmelerine
getirilen kısıtlamalar, grev, toplusözleşme haklarını
görünürde var gösterip fiiliyatta yok eden
yaklaşımlar, emeğin enformalleşmesine imkân
sağlayan her tür düzenleme, devletin istihdam
sağlayıcı yatırımcı özelliğini budama… Bunların
yanı sıra, vergi-harcama politikalarında, emeğin
aleyhine sermayenin lehine düzenleme de sosyal
devleti berhava etti. Malum; dışa açılmak için,
rekabet gücü edinmek, onun için de emek
maliyetini düşürmek, devletin bütçe üstünden
emeğe aktardıklarını kesip sermayeye aktarmak,
onu güçlendirmek gerekiyordu.
Emeklilere sağlanan maaş ve sağlık
harcamalarında eli sıkı davranmak da bu
neoliberal anti-sosyal yaklaşımın ürünüydü.
Çoğu, IMF diktesiyle, istisnasız 1980 sonrası tüm
hükümetlerin icraatlarına yansıyan bu anti-sosyal
devlet yaklaşımı, son 7 yıllık AKP iktidarına da
damgasını vurdu. Dahası, “Sağlıkta Dönüşüm”
adı altında AKP iktidarınca girişilen “reform” adı
altındaki icraat da tam bir fiyaskoyla sonuçlandı.
Bugün, SGK, yani Sosyal Güvenlik Kurumu hızla
iflasa gidiyor ve kurumu ayakta tutmak için bütçe
kaynaklarını artan oranlarda aktarmak gerekiyor.
Öyle ki, bütçede en önemli kalemin biri faiz
ödemeleriyse, diğeri SGK’ye, batmaması için
yapılan, bütçe transferleridir.
AKP iktidarının ilk icraat yılı olan 2003’ün
sonunda 16 milyar TL’yi bulan ve o yılın milli
gelirinin yüzde 3.5’u tutarındaki bütçeye
aktarımlar, 2007’de 33 milyar TL’yi buldu ve milli
gelire oranı da yüzde 4’e yaklaştı. 2008’de ise
bütçe transferleri 35 milyar TL’ye çıktı. Krizin de
etkisiyle SGK 2009’da iyice batmaya başladı.
Krizde çok sayıda işçi işten çıkartıldı, dolayısıyla
prim gelirleri 1 yılda 2 milyar TL azaldı. Yanı sıra,
hem özel sektör, hem Bağ-Kurlu esnaf, hem de
çoğu AKP’li belediyeler prim borçlarını
ödememeye başladılar. Bu yılın 10 ayında tahsili
gecikmiş prim alacağı tutarı 44 milyar TL.
Borçluların çoğu, “Nasılsa bir af çıkar” uyanıklığı
içinde.
Prim gelirleri azalırken ilaç firmalarına, özel
hastane ve kliniklere bol keseden aktarılan
kaynaklar, SGK’yi iyice dibe itti. Bu yılın 10 ayında
45 milyar TL’yi bulan bütçe yamasının, 12 ayda 54
milyar TL’yi, milli gelir içindeki payının da yüzde
5’i geçtiği tahmin ediliyor.
SGK’nin iflasa doludizgin gidişi ile paçası
tutuşan iktidar, işte bu nedenle eczacılardan
başlayarak sektörün bütün bileşenlerini mağdur
edecek önlemlere başvurdu. Bundan tabii ki,
emekliler de nasibini alıyor.
Türkiye’de insafsızlığın temel göstergesi
aranırsa, emeklilere layık görülen maaşları
gösterebilirsiniz. Sayıları 9 milyonu bulan
emeklilerin ortalama aylık gelirleri 600 TL’yi
bulmuyor. 7 milyon emekliye topu topu,
seyyanen 60 TL’lik komik zam yapan ve bunu,
“Yüzde 20’ye varan zam yaptım”, diye takdim edip
kasılan Başbakan’a, emekliler isyan ediyor.
Memur emeklileriyle birlikte sayıları 9 milyonu
bulan bu barut fıçıları, acaba önlerine seçim
sandığı konulduğunda nasıl tercih kullanacaklar?
Bu zammın bütçeye 3 milyar TL’ye mal olacağını
söyleyen Başbakan, öte yandan, işverenlerin
yüzde 5’lik SSK prim yükümlülüklerini üstlenerek
onlara 3 milyar TL’lik teşvik aktardığı bilgisini
neden toplumla, emeklilerle paylaşmıyor?
Tütün işçilerinin, referandumla “Durmak yok,
direnişe devam!” kararı önünde saygı ile eğilelim
ve onların yanında olduğumuzu her fırsatta, her
biçimde gösterelim. Dip dalganın bu kararlılığı, işçi
ve memur sendikalarının koltuklarına yapışmış
sendika ağalarını kış uykularından uyandırır mı
bilemeyiz ama, belli ki 2010, her şeye ve her ayak
bağına rağmen, sokağın yılı olacak. Sokak,
emeklilerle de dolacak… Türkiye, yavaş yavaş,
ağır ağır da olsa, gerçek gündemine nihayet
dönüyor:
Su çatlağını buluyor...
mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr
http://mustafasnmz.blogspot.com
10 mühendisten 6’sõ 2 bin 500 TL’den az kazanõyor. İşsizlerin yaklaşõk yarõsõnõn iş bulma umudu yok
Kriz mühendisi 12’den vurduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Elektrik
Mühendisleri Odasõ’na (EMO) üye olan mü-
hendislerin yüzde 69.3’ünün küresel krizden çe-
şitli şekillerde etkilendiği belirlendi. İş bulma ola-
nağõ yüksek olarak değerlendirilen EMO üyeleri
arasõnda işsizlik oranõnõn yüzde 10 olduğu sap-
tanõrken işsiz mühendislerin yüzde 44.3’ünün de
iş bulma umudunu kaybettiği ortaya çõktõ.
EMO tarafõndan Mart-Haziran 2009 tarihle-
ri arasõnda 855 mühendisin katõlõmõyla gerçek-
leştirilen “Küresel Krizin Etkileri: EMO
Üyelerinin İstihdamı” araştõrmasõnõn sonuçlarõ
özetle söyle:
İşsizlerin yarısı ümitsiz: Araştõrmaya ka-
tõlanlarõn yüzde 8’inin de 1-2 yõl arasõnda iş
bulmayõ umut ettikleri anlaşõldõ. Böylece bu
grup işsizler de dahil edildiğinde, işsiz EMO
üyesi mühendislerin yüzde 52.3’ünün iş bul-
ma umudundan yoksun olarak 2010 yõlõna gir-
dikleri görüldü.
On mühendisten biri borcunu öde-
yemiyor: Araştõrmaya katõlan 855 mühendisten
554’ü krizden çeşitli şekillerde etkilendiğini
ortaya koyarken 267 mühendis hiç etkilen-
medi. EMO üyelerinin krizin etkisine yöne-
lik olarak yüzde 31.3’ünün geleceğe güven-
le bakamadõğõ görülen araştõrmada, mü-
hendislerin yüzde 13.2’sinin borçlarõnõ bile
ödeyemediği anlaşõldõ.
Elektrik mühendisleri en çok etki-
lenen grup: Araştõrmada, krizden en çok yüz-
de 75 ile elektrik mühendisleri, en az ise yüzde
51.8 oranõyla bilgisayar mühendisleri etkilendi.
Elektronik haberleşme mühendislerinin krizden
etkilenme oranõ yüzde 68.4 olurken bu oran elek-
tronik mühendislerinde yüzde 65.4, elektrik-
elektronik mühendislerinde yüzde 65.1 oldu.
En çok orta yaşlılar etkilendi: Araş-
tõrmaya göre krizden yüzde 80.4 ile en fazla 45-
55 yaş arasõndaki mühendisler etkilendi. En az
etkilenme oranõ yüzde 58.4 ile 25 yaş ve altõn-
daki genç mühendisler grubunda olduğu görül-
dü. 25-35 yaş arasõ, 35-45 yaş arasõ ve 55 yaş üze-
ri gruplarda ise krizden etkilenme oranõ sõrasõyla
yüzde 60.5, yüzde 67.6 ve yüzde 68.25 oldu.
İşsizlik en fazla en yaşlıları, sonra
en gençleri vurdu: 25 yaşõnda ve daha genç
mühendislerde işsizlik oranõnõn yüzde 19.1 ol-
duğu saptandõ. İşsizlik oranõ, 25-35 yaş arasõn-
daki mühendislerde yüzde 6.3, 35-45 yaş ara-
sõndaki mühendislerde yüzde 6 olarak gerçek-
leşti. 45-55 yaş arasõ mühendislerde işsizlik ora-
nõ yüzde 11.5’e, 55 yaş üzeri mühendislerde ise
yüzde 25’e kadar çõktõ.
Mühendislerin yüzde 60’ı 2 bin 500
liradan az kazanıyor: Çalõşanlarõn yüzde
45.8’inin 1500 - 2 bin 500 TL, yüzde 26.9’u 2
bin 500 - 4 bin 500 TL aralõğõ gelir karşõlõğõ ça-
lõşmakta olduğu belirtilen araştõrmada, çalõşan
mühendislerin yüzde 5.4’ünun 4 bin 500 - 6 bin
500 TL aralõğõnda, yüzde 2.1’inin de 6 bin 500
TL üzeri gelir elde ederken yüzde 15.6’sõnõn 527
- 1500 TL ile EMO’nun 2009 yõlõ en az ücret ta-
rifesinin altõnda çalõşmakta olduğu ifade edildi.
Elektrik Mühendisleri Odasõ’nõn yaptõğõ araştõrmaya göre, en yüksek
işsizlik oranõ yüzde 10.7 ile elektrik-elektronik mühendislerinde. Elektrik
mühendislerinin yüzde 10.3’ü, bilgisayar mühendislerinin yüzde 9.5’i,
elektronik haberleşme mühendislerinin yüzde 8.3’ü işsiz.
ZEYNEP ALTAY
İlk bakõşta kesinlikle
doğru bir adõm olarak
ortaya çõkan ilaçta fiyat
indirimi kamuoyunda
tartõşmalara neden oldu.
Farkõn karşõlanmasõ için
ecza depolarõ, ilaç fir-
malarõ ve devletin elini
taşõn altõna koymadan
eczacõlarõn sõrtõndan ger-
çekleştirilmek istenmesi
eczacõyla tüketiciyi kar-
şõ karşõya getiriyor.
Hükümetin tasarruf ted-
birleri çerçevesinde ilaç ala-
nõnda başlattõğõ uygulamalar nedeniyle
4 Aralõk’ta kepenk kapatan eczacõla-
ra karşõn SGK ilk aşamada Türk Ec-
zacõlar Birliği (TEB) ile yaptõğõ pro-
tokolü feshederek 16 Ocak 2010’dan
itibaren hastalarõn ilaçlarõnõn nasõl
karşõlanacaklarõ konusunu belirsizli-
ğe itti. Daha sonra da buna karşõ bir çö-
züm gibi gösterilen marketlerde ilaç
satõşõ gündeme geldi.
Eczacõlar ise bu tür haberlerin ilaç
fiyatlarõndaki indirimleri tartõşmasõz
kabul etmeleri yönünde bir baskõ ola-
rak yorumladõlar. Özel sigortalar an-
laşmalõ eczaneler dõşõnda ödeme yap-
mayacaklar ama dolaylõ olarak doğan
sağlõk harcamasõ için henüz kamuo-
yuna yansõyan bir yorum yapmadõlar.
Tüm Eczacõ İşverenler Sendikasõ
(TEİS) Genel Başkanõ Nurten Say-
dan, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
marketlerde ilaç satõlmasõna ilişkin
değerlendirmede bulunarak; “Ec-
zacıların sorunlarının çözümün-
den vazgeçerek halk sağlığının
market eczanelere emanet edile-
meyeceğini” belirtti.
Saydan, ABD’nin market eczaneden
vazgeçmeye çalõştõğõnõ ifade ederek,
“ABD’de 53 eyaletin sadece 19’un-
da market eczane bulunmaktadır.
Buralarda sadece reçetesiz verile-
bilen ilaçlar satılmasına rağmen
ABD yapılanmadan dahi vazgeç-
menin çarelerini aramaktadır.
ABD’deki zehirlenmelerin yüzde
65’i ilaç zehirlenmesi olup bunun en
önemli nedeni de FDA tarafından
ilaç reklamları ve market eczaneler
olarak görülmektedir” değerlendir-
mesinde bulundu.
İstanbul Eczacõlar Kooperatifi Baş-
kanõ Sait Yüce de konu ile ilgili ola-
rak; “Öncelikle mevcut yasal dü-
zenlemeler ile gerek fesih işlemi
gerekse marketlere ilaç satışı müm-
kün değil ayrıca, AB Adalet Diva-
nı’ndan mayıs ayında çıkan karar-
la, eczacılar dışında biri tarafından
eczanenin işletilmesinin kamu sağ-
lığı için bir risk teşkil edebileceği, bu
nedenle eczanelerin, eczacıların sa-
hip ve mesul müdürlüğünde açıl-
ması ve işletmesinin gerekliliği be-
lirtilmiştir” dedi.
Tüketiciler Derneği Federasyonu
(TÜDEF) Başkanõ Ali Çetin de
geçtiğimiz günlerde yaptõğõ bir açõk-
lama ile “Sayın Başbakan’ın
‘drugstore’lar (ilaç dükkânları
zinciri) ‘müjdesi’ bir yanıyla ila-
cın tümüyle ticarileştirilmesinin
yeni adıdır. ‘Drugstore’ların sa-
hibinin ise ABD’li AIG şirketi ile
ortaklık kuran Başbakan’ın çok
yakın danışmanının olduğu ka-
muoyunca bilinmektedir” dedi.
Satın alma kararında Aslan Çimento’nun limana yakın,
geniş araziye sahip olması ve Marmara pazarına yakınlığının etkili oldu-
ğunu vurgulayan Çağlar, “Türkiye’de 40 - 41 entegre çimento fabrikası var. Tür-
kiye’nin pırlantası Aslan Çimento’dur. Aslan Çimento, 153 metre boyunda li-
mana sahip. Bu Oyak Grubu için de çok önemli. Oyak olarak aynı
zamanda bir liman satın aldık” dedi.
Oyak ‘Aslan’la büyüyecek
Ekonomi Servisi - Efes Pilsen Rus-
ya’da başarõlara imza atmaya devam
ediyor. Forbes dergisinin Rusya versi-
yonu, “En yüksek perakende cirosu ya-
pan 50 Rus markası”nõ belirledi. Listeye
Efes markasõnõn sahibi olan Anadolu Gru-
bu’ndan iki marka girdi.
Rusya pazarõ için 1999’da sõfõrdan
yaratõlan Starõy Melnik (Yaşlõ Değir-
menci) birasõ, Forbes’õn araştõrmasõna
göre bir yõlda 15 milyar rublelik (yak-
laşõk 500 milyon dolar) perakende ci-
rosu ile 15’inci sõrada yer aldõ. Efes
Rusya’nõn bir diğer markasõ Belly
Medvedev (Beyaz Ayõ) 9.6 milyar
rublelik (yaklaşõk 320 milyon dolar) sa-
tõşla listeye 33’üncü sõradan girdi.
Rusya’nõn beş şehrinde kendisine ait
fabrikalarda onlarca marka bira üreten
Anadolu Grubu, bu ülkede 10 yõlda ulaş-
tõğõ ciro ile 40 yõllõk Efes Türkiye’nin ci-
rosunu geride bõrakmõştõ.
Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul
Ağırbaş, “Rusya’da çok daha uzun bir
vade için planladığımız hedeflere 10 yıl
gibi kısa bir sü-
rede ulaşmış ol-
manın gururunu
yaşıyoruz. Artık
başarı yarattığınız
uluslararası markalar-
la ölçülüyor. Efes’in
özellikle Starıy Melnik
ile Rusya’da kazandığı
başarı buna en çarpıcı ör-
nektir” dedi.
Dergi Starõy Melnik markasõ-
na ilişkin bilgi verirken Rusya’da
sõfõrdan yaratõlan ilk yerel bira-
lardan biri diye yazdõ.
Rusya’da en fazla ciro yapan
şirketler listesine Anadolu
Grubu’nun sahip olduğu Efes
Pilsen’den iki marka girdi.
ET BALIK KURUMU
Özelleşmedi
başarõyõ
yakaladõ
Ekonomi Servisi - Et Balõk
Kurumu (EBK) Genel Müdürü
Bekir Ulubaş, Et Balõk
Kurumu’nun 2005’te
özelleştirme kapsamõndan
çõkartõlmasõnõn Türkiye’nin
hayrõna olduğunu söyledi.
Ulubaş, Sõvas İl Genel
Meclisi’nin toplantõsõnda
yaptõğõ konuşmada, 1990’da
Türkiye’de “KİT’ler zarar
ediyor, özelleştirilsin” diye bir
furya başladõğõnõ ve EBK’nin de
özelleştirildiğini anõmsattõ.
EBK’nin özelleştirme kapsamõna
alõnmasõnõn ardõndan kurumun 35
işletmesinin 27’sinin satõldõğõnõ
belirten Ulubaş, besiciye, çiftçiye
hizmet eden işletmelerin çoğunun
yerinde ticarethaneler, villalar
oluştuğunu belirtti.
Ulubaş, özelleştirmeden çõktõklarõ
yõlda 5 bin ton et üretirken, bu
sene sadece kõrmõzõ et olarak 15
bin ton et ürettiklerini, hayvan
kesim sayõsõnõn arttõğõnõ, besicilere
yaptõklarõ desteklemeler ve
ödemelerde artõş olduğunu anlattõ.
Ulubaş, gelecek yõl salam, sosis,
sucuk, kavurma gibi katma
değeri yüksek ürünlerde
piyasada belirleyici olmayõ
öngördüklerini kaydetti.
TOKİ BAŞKANI
Bu yõl hedef
80 bin konut
BURSA (AA) - Toplu Konut
İdaresi (TOKİ) Başkanõ Erdoğan
Bayraktar, ülke genelinde
2010’da 65-70 bin konut satma
hedeflerinin olduğunu, şu anda 15
bine ulaştõklarõ 100 lira taksitli
konut işinde de 50 bine
çõkacaklarõnõ söyledi.
Gayrimenkul Yatõrõm Ortaklõğõ
Derneği ve Bursa Büyükşehir
Belediyesi tarafõndan düzenlenen
“Gelişen Kentler Zirvesi”ne
katõlmak için geldiği Bursa’da
gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan
Bayraktar, özetle şunlarõ söyledi:
“Türkiye’nin dört bir tarafında
81 vilayette 750 ilçede 1500
şantiyemiz var. Türkiye’nin 957
ilçesi var, bunun 750’sinde, yani
ilçelerin yüzde 80’inde varız.
Bergama, Alanya gibi ilçelerde
yok. Onun dışında büyük
ilçelerin tamamında varız.
Bursa’da bizim şantiye sayımız
40’a yakın, İstanbul’da 150’nin,
Ankara’da 80’in ve Adana’da
30’un üzerinde. TOKİ 2008’de
46 bin, 2009’da 44 bin konut
sattı. Rakamların azalmasına
rağmen hasılat arttı. Yani
2009’da elimize daha çok para
geçti. 2010’da toplam 80 bin
konut yapma hedefimiz var. Alt
gelir grubuna yöneleceğiz daha
çok. Bir de kentsel dönüşümlere
ciddi manada ağırlık vereceğiz.
149 belediye ile Türkiye’nin
tamamında kentsel dönüşüm
yapmaya çalışıyoruz. Kentsel
dönüşüm kapsamında da
bugüne kadar 46 bin konut
üretimi rakamına ulaştık.”
Ekonomi Servisi - Ada-
na, Mardin, Bolu ve Ünye
Çimento ile faaliyetlerini 6
coğrafi bölgede sürdüren Oyak
Çimento Grubu, bir hafta önce
bünyesine kattõğõ Lafarge Mar-
mara Grubu ile büyümeye odak-
landõ.
Oyak Otomotiv ve Çimento
Grubu Yönetim Kurulu Başka-
nõ Celal Çağlar, bu satõn
alma ile birlikte Lafarge
Marmara Grubu’na ait 1
entegre çimento fabri-
kasõ, 9 hazõr beton tesi-
si, 3 agrega ocağõnõn
Oyak Çimento Gru-
bu’na dahil olduğunu
belirterek, grubun, Aslan
Çimento’nun yüzde
97.3’üne, Birtaş AŞ’nin
yüzde 100’üne, Mar-
mara Madencilik’in yüz-
de 100’üne, Aslan Be-
ton’un yüzde 24.24’üne,
Assan AŞ’nin yüzde 100’üne ve
Aslan Çimento Vakfõ’na sahip ol-
duğunu söyledi. Çağlar, Türki-
ye’nin ilk çimento fabrikasõ olan
Aslan Çimento’nun 1.5 milyon
metrekare arazi üzerine kurulu,
yõllõk 1 milyon 200 bin ton klin-
ker, 3 milyon 400 bin ton öğüt-
me kapasitesine sahip olduğunu
dile getirerek, OYAK Çimento
Grubu’nun tercih sebebinde en
önemli nokta olan Aslan Çi-
mento limanõnõn 26 metre derin-
liğe, günlük 10 bin ton yükleme
- boşaltma kapasitesine sahip ol-
duğunu ifade etti. Türkiye’nin çi-
mento üretiminin yüzde 30’unun
Marmara Bölgesi’nde tüketildi-
ğini anlatan Çağlar, gelecekte
en fazla büyüyecek olan bu böl-
gede yer alan Aslan Çimen-
to’nun, limanõ sayesinde ihra-
cata büyük katkõsõ olacağõnõ vur-
guladõ. Celal Çağlar, 2009’da iç
satõşlarõnõn yüzde 2.6, dõş satõş-
larõnõn ise yüzde 12.1 oranõnda
düştüğünü belirterek, toplam
klinker ve çimento satõşlarõnda
2009 yõlõnõ yüzde 5.4’lük bir dü-
şüşle kapattõklarõnõ bildirdi. Çağ-
lar, 2010’a ilişkin “2010’da kap-
asite kullanım oranı hedefimi-
zi yüzde 90 seviyelerini yaka-
lamak üzere belirledik. 2010’da
iç satışların yüzde 8 mertebe-
sinde artmasını, 41 milyon ton
seviyesine ulaşacağını tahmin
ediyoruz. Tesislerimizde, ko-
ruyucu bakıma yönelik ola-
rak, 2010’da 5 şirketimizde
toplam 50 milyon lira değerin-
de yatırım harcaması öngörü-
yoruz” diye konuştu.
Önemli bir avantaj
Çağlar, “Oyak Çimento’nun
5 şirketinin toplam klinker
kapasitesi 8.5 milyon ton ile
Türkiye klinker kapasitesinin
yüzde 15’ini ve toplam çimen-
to üretim kapasitesi 17.5 milyon
ile Türkiye çimento üretim kap-
asitesinin yüzde 18.6’sını tem-
sil eder hale geldi. 2009 Ekim
sonu yurt içi satışlara göre ise
pazar payımız yüzde 18.4’e
yükseldi. Grubumuza katılan
Aslan Çimento’nun yüksek
öğütme kapasitesi ve limanı,
grup şirketlerimiz için önemli
bir avantaj sağlayacak” dedi.
Oyak Grubu bünyesinde Türkiye’nin ilk
çimento abrikasõ olan Aslan Çimento’nun da
bulunduğu Lafarge Marmara Grubu’nu 130.3
Avro ile bünyesine kattõ.
Celal
Çağlar
Oyak Çimento
Grubu’nun
Lafarge’yi satın
alması sonrasında
kapasitelerinin
yüzde 24, pazar
paylarının ise
yüzde 25 arttığını
dile getirdi.
Efes Rusya’da başarõsõnõ 2’ye katladõ
Tasarruf diye eczaneleri yok edecekler