18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2010 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN [email protected] En önemli 100 küresel düşünür Foreign Policy dergisi “En önemli 100 Küresel Düşünür”ün yer aldõğõ bir liste hazõrladõ. Aralõk ayõ özel sayõsõnda yer alan liste ile ilgili derginin editörleri şunlarõ söylüyor: Bir küresel krizin ve tehlikeli savaşlarõn, radikal buluşlarõn ve yeni şekillenen reel politikalarõn, sokak devrimi ve dobra söylemlerin damgasõnõ vurduğu bir yõldan bir anlam çõkarabilmenin en iyi yolunun dünya algõmõzõ şekillendiren büyük fikirlerin üzerinden geçmek olduğunu düşündük. Bunu gelenkesel hale getirmeyi umuyoruz. Listede kalõn harflerle yazõlan isimler olduğu kadar pek yakõnda önemli olacak isimler de var: Hayõrseverler, yeni ateistler, politikacõya dönüşen entelektüeller ve sürpriz bir şekilde entelektüel olan politikacõlar... Küresel fikirler piyasasõnda başrolleri oynayan, özellikle 2009 için önemli olan aktörleri belirlemeye çalõştõk. Büyük durgunluğu kolektif bir biçimde anlamaya çalõştõğõmõz şu dönemde, listenin beşte birinin ekonomistlerden oluşmasõ şaşõrtõcõ değil. Listedeki herkese 10 soru yönelttik. Listedekilerin üçte ikisi yanõt verdi. FP’nin listesindekiler arasõnda yaptõğõ 10 soruluk anketin sonuçlarõna göre; - Barack Obama’nõn görevdeki ilk yõlõndaki performansõ için dünyanõn büyük düşünürleri 10 üzerinden 7 puan verdiler. Ama Obama’nõn dõş politikaya katkõsõnõn tam olarak ne olduğu sorulduğunda düşünürler net bir fikir ileri sürmekte zorlandõlar. Daha çok “açıklığı” ve “çok kutuplu dünya görüşü” çoğunluk tarafõndan alkõşlandõ. - Çoğunluk (yüzde 59) küresel durgunluğun en zorlu kõsmõnõn sona erdiği, Afganistan ve Pakistan’daki savaşõn en büyük tehlike olduğu (yüzde 79), Çin’in bir sonraki küresel güç olacağõ (yüzde 71) görüşünde. - ABD dõşõndaki en etkili liderler, Çin Cumhurbaşkanõ Hu Jintao (açõk farkla), Rusya Başbakanõ Vladimir Putin ve Brezilya Cumhurbaşkanõ Luiz Inacio Lula da Silva. Ama listedeki isimler dünyayõ hangi düşünürlerin şekillendireceği konusunda bir fikir birliğine varamadõlar. Dünyayõ daha iyi bir yer haline getirmek için kimi dinlemeliyiz sorusuna en az 34 aday gösterilerek yanõt verildi. Bu listeye Dalai Lama’dan James Hansen’a, Samuel Huntington’dan, Angela Merkel’e ve Franklin Roosevelt’e kadar birçok isim yazõldõ. - Bu yõlki günlük manşetler en çok Afganistan ve Irak’taki kanlõ kargaşalara odaklandõysa da bizim küresel düşünürlerimiz Afrika’da meydana gelen olaylarõ 2009’un yeterince değerlendirilmeyen haberleri olarak nitelendirdiler. (Başarõlõ gelişmelerin yanõ sõra, mahsulün azalmasõ, Sudan ve Kongo’daki trajik olaylar.) - Anket sonucuna göre yüzde 29 İran’la yaşanacak bir krizin 2010’da “küresel oyun değiştirici” olacağõna ikna olmuş gibi görünüyor. 2010 için yapõlan diğer tahminler arasõnda, Pakistan devletinin çöküşü, dolar veya Asya krizi, Çin’de bir sivil çalkantõ, biyolojik terör ve küresel bir salgõn da var. Listedeki ilk üç 1. Ben Bernanke Yeni bir “Büyük Buhran”õ bertaraf ettiği için... ABD Federal Reserve’in (ABD Merkez Bankasõ Fed) zen tavõrlõ başkanõ Ben Bernanke ancak muhteşem akademik kariyerini bir aksiyon planõna dönüştürdüğü veya tek başõna bir merkez bankasõnõn rolünü yeni baştan icat ettiği ya da ABD ekonomisinin çökmesini önlediği için liste başõ seçilmiş olabilirdi. Ama bütün bunlarõn tamamõnõn sadece birkaç ay içinde gerçekleştirilmiş olmasõ hiç kuşkusuz son yõllarõn en büyük entelektüel başarõsõdõr. Daha kõsa bir süre önce Princeton Üniversitesi’nde “Büyük Buhran” üzerine tebliğ üstüne tebliğ yazan Prof. “Helikopter Ben”, 2009’u adeta gökyüzünden milyonlarca dolar kurtarma paketleri yağdõrarak, faiz oranlarõnõ büyük bir dikkatle izleyerek, dünyanõn dört bir yanõndaki meslektaşlarõ ile iletişim içinde geçirdi. İlham kaynağõ neydi? Mayõnlardan korkmadan finansal piyasalara yoğun müdahale. Radikal hamlelerini övgüyle karşõlayan (Bu listenin 4. ismi Nouriel Roubini gibi) eleştirmenler kazanan Bernanke, federal yetkilerin daimi olarak arttõrõlmasõ dileğinde yokuş yukarõ bir savaş veriyor. Radikalizmin sona ermesine daha çok var. 2. Barack Obama Amerika’nõn dünyadaki rolüne ilişkin imajõ yeniden biçimlendirdiği için... Obama Beyaz Saray’a - Beyaz Ev’e geldiğinde birçok zorlu engelle karşõ karşõyaydõ: Büyük olasõlõkla kazanõlamayacak iki kanlõ savaş, 1930’lar düzeyinde bir ekonomik erime, kamu harcamalarõ ve sağlõk politikasõnda “kongre savaşları” bunlardan sadece bazõlarõ. Bu zorlu gerçekler, ABD’nin ilk siyah başkanõ olarak sembolik bir önem taşõyan ve hitabeti giderek güçlenen bir konuşmacõ olan Obama’yõ bazen bir vizyoner değil de bir “tamirci” gibi gösterdi. Ama aslõnda Obama her ikisi de. “O” pişmanlõk nedir bilmeyen akademik duruşlu “inek bir öğrenci”, yavaş adõmlarla ilerleyen radikal biri (onu küçük düşürmek isteyenlerin ifadeleriyle), inceleyen, tavsiye isteyen, dikkate alan, tekrar danõşan ve sonunda tamir eden bir lider. Aynõ zamanda özellikle dõş politikada büyük fikirleri olan bir başkan. Dünyanõn en güçlü ordusuna kumanda eden bu adam “akıllı güç” şiarõyla ABD’nin dõş politika cephaneliğini “dinleyerek” farklõlaştõrdõ. Müslüman dünyasõna Kahire’den seslendi, Avrupa’yla çatlağõ azalttõ, dik kafalõ, haylaz ülkelere ulaştõ. Yine de başarõsõzlõğa uğrayabilir. Ama başarõrsa, Amerika’nõn dünya ile ilişkilerinde değişen denizin sularõ gelgitli bir dev dalgaya dönüşebilir. 3. Zehra Rahnavard İran’õn Yeşil Devrim’inin ve muhalefet lideri Mir Hüseyin Musavi’nin kampanyasõnõn ardõndaki beyin olduğu için. Bu yõl dünyanõn ilgisinin odak merkezi haline gelen İran’daki cumhurbaşkanlõğõ seçimlerinin en kritik anlarõnõn arasõndan biri özellikle dikkat çekti; 3 Haziran’da halen görevde bulunan Cumhurbaşkanõ Ahmedinejad, TV2’deki bir tartõşmada siyasi hasmõnõn karõsõnõn siyasi bilimler doktora derecesinin yasal olup olmadõğõnõ sorguladõ. Deliye dönen 64 yaşõndaki Rahnavard 90 dakikalõk bir haber programõnda cumhubaşkanõnõ yalancõlõkla, kadõnlõk cinsiyetini aşağõlamakla ve İslami devrime ihanet etmekle suçladõ. Bu saldõrõ kocasõ Mir Hüseyin Musavi’nin kampanyasõnõ canlandõrdõ ve yeniledi. Ahmedinejad daha iyi bilirdi; Rahnavard, İslami devrim sõrasõnda ve daha sonra laik feminist gruplarõ gözden düşüren ateşli bir İslamcõydõ. Ama yõllar sonra devrim kadõnlarõn hissesine düşen payõ karşõlamakta başarõsõz kalõnca, yolunu değiştirdi ve İran’da doğmakta olan feminist hareketin ardõndaki itici güç haline geldi. Kültür Devrimi Yüksek Konseyi’nin başõna getirildikten sonra 1992’de kurumun ilk açõklamasõ kadõn haklarõnõn geliştirilmesi üstüneydi. Daha sonra feminist avukat ve Nobel ödülü adayõ Şirin Ebadi’yi konuşmacõ olarak Tahran’daki kadõn üniversitesi Al- Zahra’ya davet edince üniversite rektörlüğünden atõldõ.Bu yõl Rahnavard’õn Ahmedinejad’a karşõ öfkesi kocasõnõn kampanyasõnõ da sürükledi. Kocasõyla hareket edip destekçileri yürüyüşler, facebook, twitter ve SMS mesajlarõyla organize etti. Çiftin el ele resimlerinin olduğu posterlerde Musavi’nin göreve geldiği takdirde gerçekleştireceği liberal reformlarõn işaretleri vardõ; açõkça söylüyordu, bu reformlar daha fazla demokratikleşme, kabinede kadõnlar için daha güçlü bir rol ve İran’daki cinsiyetçi, eşitsizlik gözeten yasalarõn gevşemesini içeriyordu. Ve diğerleri... 4. Nouriel Roubini 5. Rajendra Pachauri 6. Bill Clinton-Hillary Rodham Clinton 7. Cass Sunstein- Richard Thaler 8. David Petraeus 9. Zhou Xiaochuan 10. Seyyid İmam el Şerif 11. Fernando Henrique Cardosa 12. Bill Gates 13. Dick Cheney 14. Larry Summers 15. Martin Wolf 16. Muhammed el Erian 17. Papa 16. Benedikt 18. Richard Dawkins 19. Malcolm Gladwell 20. Eşref Ghani – Clare Lockhart 21. Thomas Friedman 22. Robert Shiller 23. Vaclav Havel 24. Chris Anderson 25. Joseph Stiglitz 26. Aung San Suu Kyi 27. Robert Wright 28. Elinor Ostrom 29. Paul Krugman 30. Kofi Annan 31. Bernard- Henri Levy 32. Enver İbrahim 33. Robert Zoellick- Dominique Staruss-Khan 34. John Holdren- Steven Chu 35. Nicholas Stern... 100 kişilik küresel düşünürler listesinde Türkiye’den bir isim bulunmuyor. İngilizceden çeviren: Çimen Turunç Baturalp (Foreign Policy, Aralık 2009) Listede ekonmik krizin kötüleşmesini önlediği gerekçesiyle Ben Bernanke birinci, ABD’nin dünyadaki imajõnõ yenilediği gerekçesiyle Barack Obama ikinci, İran muhalefetinin ardõndaki beyin olduğu gerekçesiyle Zehra Rahnavard üçüncü sõrada yer alõyor. Stalin tartõşmasõ kapanmõyor NİKOLAY TROİTSKİY Josef Çugaşvili - Stalin’in doğumundan bu yana 130 yõl, ölümünden bu yana ise 56 yõl geçti. Fakat Stalin’in ruhu, bu dünyayõ hâlâ terk etmedi. Stalin, hâlâ, en ateşli tartõşmalarõn merkezinde yer alõyor. Siyasetçilerden her biri ona olan yaklaşõmõnõ ayrõntõlõ olarak belirtme ihtiyacõ hissederken onun hakkõnda yayõmlanan herhangi bir kitap binlerce eleştiriye maruz kalõyor. Bütün bu tartõşmalarõn ve siyasi açõklamalarõn tarihle, tarihe geçmiş bir kişilikle ilgisinin olduğunu söylemek tabii ki mümkün değil. Stalin hakkõnda en ateşli tartõşmalara girenlerin pek çoğu, tarihi ya çok az biliyor ya da gerçekleri açõkça görmezden geliyor. Bazõlarõ Stalin’in zamanõnda ülkenin İngiliz ve Japon casuslarõyla dolu olduğunu ve Stalin’in hiç kimseyi suçsuz yere hapse göndermediğini, kurşuna dizdirmediğini söylüyor ve bu iddialarõna bir de Churchill’in “Stalin, kara saban kullanan bir Rusya’yı devraldı ve ardında atom bombasına sahip bir Rusya bıraktı” sözünü ekliyorlar. Bazõlarõysa, Stalin’in II. Dünya Savaşõ’nõn en başõnda 800 bin Sovyet askerini ve subayõnõ kurşuna dizdiğini, 2 milyon kadar Sovyet askerinin ise Almanlarõn safõna geçtiğini iddia ediyor. Bu durumda “Öyleyse, Almanlara karşı kim savaştı ve zaferi kim kazandı?” sorusunu sormak gerekiyor. İkinci Dünya Savaşõ’nda ülkeyi işgalden kurtaran kişinin Stalin olduğunu karşõtlarõ görmezden geliyor. Taraftarlarõ ise Stalin’in savaşõn başlarõnda yaptõğõ çok büyük hatalarõ õsrarla göz ardõ ediyor. Stalin, daha hayattayken bir efsaneye dönüştü. Aslõnda kendi hakkõndaki efsaneyi bizzat kendisi yaratmaya girişmişti. Stalin, halka yüzünü çok az gösterdiği gibi, sesini duymak da nadiren mümkün oluyordu. Bunlarõn sonucunda Stalin, bazõlarõ için iyi, bazõlarõ içinse kötü bir efsaneye dönüştü. Stalin’in bazõlarõnõn iddia ettiği şekilde, toplumun tamamõ tarafõndan “halkların babası” olarak kabul edildiği doğru değildir. O dönemde aileler bile bu konuda ikiye bölünmüştü. Mesela, benim annem Stalin’den nefret etmesine rağmen, bu nefreti onun 1942’de gönüllü olarak cepheye gitmesine engel olmamõştõ. Teyzemse, babasõ ve üç erkek kardeşinin toplama kamplarõna gönderilmiş olmasõna rağmen Stalin öldüğünde, hüngür hüngür ağlamõştõ. Günümüzde, Lenin’e sadece bazõ marjinal gruplar ilgi gösterirken Stalin ilgi görüyor ve hakkõnda yayõmlanan kitaplar, taze börekler gibi kapõş kapõş satõlõyor. Fakat, çeşitli kamuoyu araştõrmalarõnõn da gösterdiği üzere bu ilgi, somut bilgilerden ziyade, bir efsaneye inanmaktan kaynaklanõyor. Ayrõca, Rusya’da on yõllarda karşõlaşõlan kaosun, düzensizliğin, Rusya’nõn 20. yüzyõl tarihinin en berbat devri olan Stalin devrinin, kitlelerin gözünde altõn çağa dönüştüğünü görmek gerekiyor. Rusçadan çeviren: Deniz Berktay (Rus Resmi Haber Ajansı RİA Novosti, 21 Aralık 2009) Kendi hakkõndaki efsaneyi bizzat kendisi yaratmaya girişen Stalin, halka yüzünü çok az gösterdiği gibi, sesini duymak da nadiren mümkün oluyordu... Stalin, bazõlarõ için iyi, bazõlarõ içinse kötü bir efsaneye dönüştü. Foreign Policy dergisi 2009 yõlõnda küresel fikirler piyasasõnda başrolleri oynayan isimleri seçti Bernanke Obama Rahnavard Stalin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle