23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 18 OCAK 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Diktatörlüğe benziyor’ KONYA (Cumhuri- yet) - Konya’da DP teş- kilatõ tarafõndan düzen- lenen “Hz. Mevlana di- yarõnda dertlere derman arõyoruz” konulu toplan- tõda konuşan DP Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yük- lenerek “Başbakan’a ‘diktatör’ demeye gön- lüm razõ olmuyor ama hükümetin kurmaya ça- lõştõğõ mekanizma buna benziyor ” dedi. Ülkede kavga ve kargaşa orta- mõnõn sürüp gittiğini söyleyen Cindoruk, “Bir kavga biterse hükümet başka bir kavgaya start veriyor” diye konuştu. Cindoruk, TEKEL işçi- lerinin greviyle ilgili de “Hükümet sendikalarla konuşmak yerine ‘Kal- kõn gidin’ diyor” ifade- sini kullandõ. ‘Ekonomi bağımlı hale getirildi’ DENİZLİ (Cumhu- riyet) - Saadet Partisi Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, partisinin olağanüstü il kongresi için geldiği Denizli’de Gazeteciler Cemiye- ti’nde basõn toplantõsõ yaptõ. Türkiye ekonomi- sinin bütünüyle dõşa ba- ğõmlõ hale getirildiğini söyleyen Kurtulmuş, “Türkiye son 10 yõldõr uygulanan yanlõş ekono- mi politikalarõ ile, onun adõna Dubai modeli de- diler, yanlõş bir modelle bir ekonomik kõskacõn içerisine alõnmõş, 2000 yõlõnõn başõndan itibaren başlayan süreç, ekono- miyi dõşa bağõmlõ hale getirmiştir” dedi. Nihat Sargın’ın tedavisi sürüyor İstanbul Haber Ser- visi - Eski Türkiye Bir- leşik Komünist Partisi (TBKP) Genel Başkanõ Nihat Sargõn’õn (83) te- davisi, İstanbul Üniver- sitesi Cerrahpaşa Tõp Fakültesi Hastanesi’nde sürüyor. Beyin damarla- rõndaki iltihaptan kay- naklanan bilinç kaybõ ve hafõza sorunu nedeniyle hastaneye kaldõrõlan Sar- gõn’õn beyin cerrahisi yoğun bakõmõnda solu- num cihazõna bağlõ oldu- ğu belirtildi. Sargõn’õn tedavisine az da olsa yanõt verdiği kaydedildi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İlhan Selçuk: Kontrgerilla İşkence Yaptı... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Geçen hafta kaldığımız yerden devam edeceğim ama önce birkaç not... İlhan Selçuk’la sohbetimizin beşincisi bu yazım... İlhan Ağabey’in sağlığı her geçen gün daha iyiye gidiyor. Fizik tedavi uzun soluklu bir şey... Anlattıkları kimilerine sanki ilk kez söylemiş gibi ilginç geliyor... Unutkan bir toplumuz... İlhan Selçuk yaşamı boyunca temel hak ve özgürlükleri savundu, 1923 Aydınlanma Devrimi’nin sözcüsü oldu, laik demokratik cumhuriyetten yana tavır koydu. Türk-Kürt kardeşliğine ilişkin yüzlerce yazısı var... İlhan Selçuk, “askeri darbeler dönemi kapanmıştır” sözünü 1990’larda yazdı... Peki İlhan Selçuk “kontrgerilla” konusunda ne düşünüyor? Geçen hafta bu konuyu konuşmuştuk... İlhan Ağabey “Kontrgerilla konusunda çok kitap yazıldı” diye başladı konuşmasına. Konunun uzmanı olarak Talat Turhan’ı gösterip devam etti: “12 Mart ve 12 Eylül sözde kontrgerillayı aydınlara karşı işkence yöntemleriyle yürüttü. 12 Mart’ın ikinci perdesi 12 Eylül’de açıldı. Diyarbakır hapishanesi bugün sonuçlarını derlediğimiz bir okul görevi üstlendi; memleketin canına okuyup emekli oldu o generaller; Özel Harp Dairesi’nin olanaklarını dar kafalarının yörüngesinde kullanmışlardır.” Sözünü kestim İlhan Ağabey’in: “Ben sizin 9 Aralık 1992’de yazdığınız ‘Kapıdaki Zincir’ başlıklı yazınızı getirdim. Bana da Yazıişleri Müdürümüz Güray Öz vermişti.” Yazıyı istedi İlhan Ağabey... Okumaya başladı... Bir süre sonra yazıyı bana uzattı, aldım. İlhan Selçuk anlatmaya başladı: “Benzer yazıları çok yazdım. Kontrgerillanın kökeni Amerika’dır. Soğuk savaş döneminde ‘komünizm korkusu’ sermaye düzenlerinin karabasanıydı. Çin ve Vietnam gibi ülkelerde gerilla savaşlarının sonuçları ortalığı allak bullak etmişti. Klasik savaşın kurallarını altüst eden yöntemlere, düzenli ordular karşı koyamıyorlardı. Kontrgerilla kuramı bu gerekçeyle geliştirildi. Eğer düşman (namı diğer komünist) gerilla savaşını yeğliyorsa, kontrgerillayla yanıt verilecekti. Bizim Genelkurmay’da bu amaçla Özel Harp Dairesi kuruldu; ama özellikle 12 Mart döneminden bu yana kontrgerilla başka marifetleri meslek edindi.” İlhan Ağabey bir süre düşündükten sonra şöyle dedi: “Marifetlerinden birisi işkence yapmaktı...12 Mart’ta İstanbul’da Ziverbey, 12 Eylül’de Ankara’da DAL en ünlü olanlardır. Bir de Diyarbakır Cezaevi...” Bir ara dalıp gitti İlhan Ağabey... Belki Ziverbey günlerini anımsadı ve 39 yıl önceye döndü. Bilemiyorum... İlhan Selçuk, anılar denizindeydi, daha önce bilinen o Ziverbey öyküsünü anlattı: “Ziverbey Köşkü’nde bir emekli albay, sözde kontrgerillacıydı... İşkenceyi bir ay sürdürdü. İşkencenin son günü söyledikleri ise çok ilginçti: - Seni şimdi gönderiyoruz ama izleyeceğiz. Bu teşkilatta 22 albay ve general bulunmaktadır. Teşkilatı Mahsusa gibidir. Bak görürsün bu teşkilat neler yapacak... Ben bu olayı bana verdiğin yazıda anlattım. Ziverbey kitabımda da yazdım. Teşkilat yapacağını yaptı. 12 Eylül’de yaptı. Diyarbakır Hapishanesi, başta söylediğim gibi bugünkü sonuçlarına bakarsak bir okul görevi üstlendi.” 18 yıl önce neler yazdı İlhan Selçuk... Şimdi, o yazısının giriş bölümünü ben bir kez daha aktarayım: “Kontrgerilla var mı? Yok mu? Tartışma sürüyor. Aradan kaç yıl geçti? Bir sonuç yok! Neredeyse bu konu ‘bir varmış bir yokmuş’ olacak. İki İstanbullu Tepebaşı’ndaki Meclisi Mebusan Kıraathanesi’nde bahse tutuşmuşlar. İkisi de inatçı... Biri: - Kapalıçarşı’nın demiş, Nuruosmaniye tarafındaki kapısında bir zincir asılıdır. Öteki: - Öyle bir zincir yoktur. Vardır yoktur, iş büyümüş; ‘haydi gidip bakalım’ demişler. Nuruosmaniye’ye ulaşmışlar. Kapalıçarşı’nın kapısına varmışlar... Görmüşler ki zincir asılı duruyor ama yoktur diyen inatçı diretiyor: - Hani nerede? Kahve ihvanı, adamı yakalamış, zinciri kafasına vurmuşlar ama nafile! Bizimki ‘inadım inat adım Kara Murat’ diyerek söylediğinde diretirmiş. - Yoktur, yoktur, yoktur... Kontrgerillanın tezgâhından kaç kişi geçti? Kaç kişi işkence gördü? Yüz mü? Bin mi? On bin mi? Bilinmiyor. Ziverbey Köşkü’nden kaç kişi geçmişti? Kapalıçarşı’nın Nuruosmaniye tarafındaki kapısında eskiden bir zincir vardı, şimdi var mı?” Peki yıllar önce yazılan bu yazının sonu nasıldı? Birlikte okuyalım: “Kontrgerilla Türkiye’ye bir hayır getirmedi, bundan sonra da getirmez; ama faili meçhul cinayetler sürdükçe kuşkular da silinmeyecek...” İlhan Selçuk bu yazıyı yazdıktan yaklaşık 45 gün sonra Uğur Mumcu alçakça öldürüldü... Daha önce Turan Dursun, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Musa Anter katledilmişlerdi... İlhan Ağabey kontrgerilla konusunda 18 yıl önce ne düşünüyorsa bugün de aynı şeyleri düşünüyor! Peki, günümüzün sözde liberal demokratlarından kaçı 18 yıl önce böyle bir yazı yazabildi? Rusya’dan sonra Amerika’ya da nükleer santral yapõm işi verileceği belirtiliyor Nükleerde üçlü oyun MURAT KIŞLALI ANKARA - Hükümetin Mersin Akkuyu’daki nükleer santralõ milletlerarasõ anlaş- mayla ihalesiz olarak Rus- ya’ya verme girişiminin, Rus- ya’nõn İran’da izlediği yolu anõmsattõğõ ifade edildi. Ener- ji uzmanlarõ, bu planõn ancak ikinci nükleer santralõn yapõ- mõnõn ABD’ye verilmesi ile gerçekleşebileceğini belirti- yorlar. Uzmanlar, bu ikili sü- reç sonunda hükümetin hede- finin, Samsun-Ceyhan Petrol Hattõ’na Rusya tarafõndan pet- rol bulunmasõ ve ABD’nin buna itirazõnõn önlenmesi ol- duğunun altõnõ çiziyorlar. Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn, yol planõnõ Rusya Baş- bakanõ Vladimir Putin ile birlikte açõkladõğõ yeni nükle- er santral stratejisi Ankara enerji kulislerinde şöyle de- ğerlendiriliyor: Nükleerde İran yöntemi: Putin’in, nükleer ihalesinden sonuç alamayõnca, hükümete İran modelini önerdiği anla- şõlõyor. İran’da Rusya’nõn nükleer santral yapmasõ için uygulanan yöntem şuydu: Ön- ce İran devleti nükleer ener- jiye geçmeye karar verdiğini açõkladõ. Bunun için de yürüttüğü ikili ilişkiler çerçevesinde Ruslardan hem finansman hem teknolojik destek istedi. Resmi bir ikili anlaşma du- yurulmadõ. Dünyadan ve özellikle Ame- rika’dan gelecek tepkiler bi- lindiği için sanki İran aramõş da Rusya’dan nükleer tekno- loji istemiş gibi yapõldõ. Güney Akım yetmedi: Rusya’nõn geçen ağustosta Türkiye’den Güney Akõm’õn Türk karasularõndan geçmesi için aldõğõ izin, Samsun-Cey- han Hattõ’na petrol vermelerini anlamlõ kõlacak kadar büyük bir kazanõm değil. Rusya Türk tarafõnõn elinin bu pazarlõkta çok güçsüz olduğunu ve Çalõk Grubu’na bir iş sağlamak is- tediğini bildiği için, nükleer konusunda sõkõştõrõyor. Çünkü başka türlü Başbakan Erdoğan’õn damadõnõn genel müdür olduğu Çalõk Grubu’na ihalesiz verilen Samsun-Cey- han Hattõ’na petrol bulunma- sõ mümkün değil. Stratejinin Amerika aya- ğı: Hükümet, Amerika’nõn bu nükleer hamlesine karşõ çõ- kacağõnõ düşünerek, muhak- kak bir önlem düşünmüştür. Nükleerde iki üç ayrõ ihale ya- põlacaktõ. Hükümet “İhale sü- recine çıkıyoruz, olmuyor, biz artık nükleer teknoloji bulunduran ülkelerle yapa- cağız” diyerek ikinci santralõ, örneğin Sinop’u Amerikalõla- ra verebilir. Yeni stratejinin hüküme- te faydası: Türkiye Rusya’dan doğalgazõ ucuza alõrsa bunun bir yõğõn açõlõmõ olur. Azer- baycan’õn süngüsü düşer. Tür- kiye AB’ye karşõ güçlenir. Bu arada da Çalõk Grubu ve yerli uzantõlarõ bu stratejiden faydalamõş olur. Amerika’yı dışarda bı- rakmanın sakıncası: Ama eğer hükümet Amerika’yõ içi- ne katan bir strateji düşünme- diyse ve sadece Çalõk Gru- bu’na bir iş yaratma amacõy- la yapõlõyorsa o zaman durum çok tehlikelidir. Amerika hü- kümete çok ciddi bedel ödetir. Uzmanlar nükleer santral yapõm işiyle hem Samsun-Ceyhan Hattõ’na Rusya’dan petrol sağlanacağõnõ hem de buna Amerika’nõn itiraz etmesinin önleneceğini ileri sürüyor. ‘Küçümsemek ahmaklıktır’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanõ ve Baş- bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, kendisine yönelik suikast iddia- larõnõ küçümseyenlere “ahmak” dedi. Arõnç, “Türkiye’de yaşa- yan bir insan ahmak değilse, sağında solunda, önünde ar- kasında olup bitenleri yıllardan beri takip ediyorsa bu olayı na- sıl basit görebilirsiniz?” dedi. Arõnç, TRT-1’de katõldõğõ “Po- litik Açılım” programõnda gün- demdeki konulara ilişkin sorularõ yanõtladõ. CHP lideri Deniz Bay- kal’õn “kozmik odadan patates çıktı” ifadelerinin anõmsatõlma- sõ üzerine Arõnç, CHP’nin bu sü- reç içerisinde Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda da “mese- leyi basite almanın, hafif gör- menin, olayı küçültmenin, bü- tün bunlarla iktidarı hedef alarak bu kumpasları kuranın iktidar olduğunu söylemeyi gelenek haline getirdiğini” söy- ledi. Arõnç, “Türkiye’de yaşa- yan bir insan ahmak değilse, sağında solunda, önünde ar- kasında olup bitenleri yıllardan beri takip ediyorsa bu olayı na- sıl küçültebilirsiniz? Bu olayı nasıl basit görebilirsiniz? O zaman demokrasi sevdası olan herkesin, ‘Şu olay da ortaya çõksõn. Türkiye’nin demokrasi- sinin üzerini örtmeye çalõşan her şeye karşõyõz’ demesi gere- kirken bu olayın üzerine kalın perdeler örtmeye çalışan ta- vırlar da gördük” dedi. Danõştayyürütmesinidurdurdu,MEBgeçicigörevlendirmeyleyenidenatadõ Yurtdõşõnda‘çiftmaaşlõ’görev MAHMUT LICALI ANKARA - Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB) Yurtdõşõ Eğitim Öğretim Genel Mü- dürlüğü, Danõştay 2. Daire- si’nin yurtdõşõnda görevlendi- rilecek personeli belirlemek amacõyla gerçekleştirilen mes- leki yeterlilik sõnavõ iş ve iş- lemlerininin yürütmesini dur- durmasõna karşõn söz konusu sõnav kapsamõnda yurtdõşõ eği- tim müşavirliklerine atanan kişileri geçici görevlendir- meyle yeniden atadõ. MEB, yargõ kararõnõ geçersiz kõlarken aynõ zamanda geçici görev- lendirmeyle atanan kişilere çift maaş da bağlamõş oldu. MEB yurtdõşõnda eğitim müsteşarlõklarõna atanacak personelin belirlenmesi ama- cõyla 7-11 Temmuz 2008 ta- rihleri arasõnda mesleki ye- terlilik sõnavõnõ sözlü mülakat şeklinde yaparak, Azerbay- can, Kazakistan, Kõrgõzistan, Özbekistan, Türkmenistan’da görev yapacak eğitim müşa- virlerini belirledi. Yurtdõşõnda Sürekli Görevlendirilecek Per- sonel Hakkõndaki Yönetme- lik’e göre sözlü mülakattan oluşan sõnavõn iptali istemiy- le açõlan davada Danõştay 2. Dairesi 17 Ekim 2009 tari- hinde mesleki yeterlilik sõna- võ iş ve işlemlerinin tamamõ hakkõnda yürütmeyi durdurma kararõ verdi. Danõştay kararõ- nõn gerekçesinde, söz konusu mülakatõn komisyon üyeleri- nin her birince tutanağa bağ- lanmamõş olmasõ, soru ve ya- nõtlara komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçe- leriyle ortaya konulamamasõ, mülakatta verilen yanõtlarõn teknolojik imkânlardan ya- rarlanarak kayõt altõna alõn- mamasõ nedeniyle yürütmenin durdurulduğu vurgulandõ. Da- nõştay kararõna göre sõnav ve sõnav kapsamõnda yapõlan gö- revlendirmelerin tamamõ ge- çersiz ve hukuk dõşõ duruma düştü. Danõştay’õn kararõna göre mülakat kapsamõnda yurtdõşõ görevlere gönderilen personel için yeni bir sõnav ya- põlmasõ ve sõnav kapsamõnda yapõlan mülakatõn kayõt altõna alõnmasõ gerekirken, MEB “geçici görevlendirme” yo- luna başvurdu. MEB daha önce yurtdõşõnda görevlen- dirdiği personeli bu kez geçi- ci görevlendirmeyle tekrar yurtdõşõna gönderdi. Arõnç, TRT-1’de katõldõğõ “Politik Açõlõm” programõnda gündemdeki konulara ilişkin sorularõ yanõtladõ. MEB Danõştay’õn yürütmesini durdurmasõna karşõn yurtdõşõ eğitim müşavirliklerine atanan kişileri geçici görevlendirmeyle yeniden atadõ. Sarõgül,Bornova’dakimitingdeülkeninateşinin40dereceyeçõktõğõnõsöyledi ‘İlaç da var, çare de var’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye Değişim Hareketi (TDH) lideri Mustafa Sarıgül, ülkenin yorgun bir ikti- dar ve dermansõz bir muhalefet arasõna sõ- kõşmasõna izin vermeyeceklerini kaydetti. TDH’nin Bornova Meydanõ’nda düzen- lediği “İktidar yolunda büyük İzmir bu- luşması”nda konuşan Sarõgül, eski Dõşişleri Bakanõ Hikmet Çetin’i kalabalõğa “ulu- sumuzun abisi” diye tanõttõ, Çetin’in TDH kadrosunun başõndaki isim olacağõnõ söyledi. “Başbakanım Ankara sizi bekliyor”, “Derde derman Sarıgül”, “Umut bahçele- rinde Sarıgül’ler açacak” pankartlarõyla karşõlanan Sarõgül, “Ülkemizin ateşi 40 de- receye çıkmış durumda. Ama hiç merak et- meyin, ilaç da var çare de var” dedi. Sarõgül şöyle konuştu: “ Atatürk’ümüz- den de inançlarımızdan da elinizi çekiniz. TDH iktidarında dil, inanç, ırk, mezhep farkı olmayacak. Başı açık olan kardeşi- miz de bizim, başı kapalı kardeşimiz de bizim olacak. Yargı, bizim yargımız, ke- sinlikle partizanlık yapılmayacak. As- kerimiz polisimiz kesinlikle yıpratılma- yacak. Biz Ankara’ya parti tabelası tak- maya gitmeyeceğiz, iktidarın mührünü teslim almaya gideceğiz. Ankara’ya şi- kâyete değil çare bulmaya gideceğiz. İlk- bahara kadar hareketiz sonra bereket ola- cağız. Sonra sel olup Ankara’ya akacağız.” Mitingde 3G teknoloji kullanıldı Sarõgül, “Siyaseti demokratik hale ge- tireceğiz. Bizim partimizde gece darbeleri olmayacak. Seçimle gelen seçimle gidecek. Delege ağalığını kaldırıyoruz” diye ko- nuştu. Sarõgül, eski Bayõndõrlõk Bakanõ Onur Kumbaracıbaşı, eski Adalet Bakanõ Mehmet Moğultay, eski Devlet Bakanõ Yüksel Yalova, eski milletvekilleri Fehmi Işıklar ve Bülent Tanla, eski Bayõndõrlõk Müsteşarõ Sabri Erbakan, Prof. Emre Ak- lin, Doç. Dr. Elif Uluğ, Zeynep Dereli gi- bi isimleri mitinge katõlanlara tanõttõ. Miting 3G teknolojisiyle yayõmlandõ. MHP’den ‘Kürt açılımı karşıtı’ kampanya AYŞE SAYIN ANKARA - AKP hükümetinin Kürt açõlõmõna karşõ kampanya ve miting- lerle dikkat çeken MHP, yeni bir giri- şim başlattõ. MHP yönetimi, hazõrla- dõğõ bir kitapçõkla, par- tilileri “etnik ve siya- si bölücülük” konu- sunda uyaracak. MHP yönetimi ta- rafõndan hazõrlanan “Etnik ve siyasi bö- lücülük konusunda uyarı ve endişelerin- de MHP haklı çık- mıştır” başlõğõyla ha- zõrlanan kitapçõkta, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin, açõlõm konusundaki uyarõ ve eleştirilerini içeren ko- nuşmalarõ yer aldõ. MHP lideri Bah- çeli’nin grup ve miting konuşmala- rõndan oluşan kitapçõğõn önsözünde de Bahçeli’nin MHP’nin 40. kuruluş yõl- dönümünde ve partisinin “Bin yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat” mitingle- rinde yaptõğõ konuşmasõna yer verildi. Kitapçõğõn önsözündeki yazõda, “tarihin hiçbir döneminde bu ka- dar haysiyet kırıcı bir duruma so- kulmadığı” saptamasõna yer veren Bahçeli, “Türkiye’nin milli hassa- siyetleri bu kadar per- vasızca hedef alınma- mış, oyuncak haline ge- tirilmemiştir” görüşünü dile getirdi. Kitapçõkta Bahçeli’nin şu uyarõlarõna yer verili- yor: “Burasının adı Tür- kiye, milletinin adı ise Türk milletidir. Adına ne denirse denilsin, ister fırsat, ister çare, ister yol haritası, ister açı- lım; sahibi kim olursa olsun, ister AKP, ister ABD, ister AB, isterse PKK; bin yıllık kardeşliğimizi hiç kimse bozamayacaktır. (...) Ne mut- lu Türk’üm diyene!” Teşkilatlara gönderilmeye başlayan kitapçõklar, teşkilatlar aracõlõğõyla yurttaşlara ulaştõrõlacak. U Y A R I K İ T A P Ç I Ğ I H A Z I R L A N D I “Etnik siyasi bölücülük konusunda uyarõ ve endişelerinde MHP haklõ çõkmõştõr” başlõklõ kitapçõkta, Bahçeli’nin Kürt açõlõmõna karşõ yaptõğõ konuşmalara yer verildi. Sarıgül, Hikmet Çetin’in TDH kadrosunun başındaki isim olacağını söyledi. (AA) Bülent Arınç. Başbakan Yardõmcõsõ Arõnç, suikast iddialarõnõ hafife alanlara sert yanõt verdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle