Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
18 OCAK 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
‘Diktatörlüğe
benziyor’
KONYA (Cumhuri-
yet) - Konya’da DP teş-
kilatõ tarafõndan düzen-
lenen “Hz. Mevlana di-
yarõnda dertlere derman
arõyoruz” konulu toplan-
tõda konuşan DP Genel
Başkanõ Hüsamettin
Cindoruk, Başbakan
Tayyip Erdoğan’a yük-
lenerek “Başbakan’a
‘diktatör’ demeye gön-
lüm razõ olmuyor ama
hükümetin kurmaya ça-
lõştõğõ mekanizma buna
benziyor ” dedi. Ülkede
kavga ve kargaşa orta-
mõnõn sürüp gittiğini
söyleyen Cindoruk, “Bir
kavga biterse hükümet
başka bir kavgaya start
veriyor” diye konuştu.
Cindoruk, TEKEL işçi-
lerinin greviyle ilgili de
“Hükümet sendikalarla
konuşmak yerine ‘Kal-
kõn gidin’ diyor” ifade-
sini kullandõ.
‘Ekonomi bağımlı
hale getirildi’
DENİZLİ (Cumhu-
riyet) - Saadet Partisi
Genel Başkanõ Numan
Kurtulmuş, partisinin
olağanüstü il kongresi
için geldiği Denizli’de
Gazeteciler Cemiye-
ti’nde basõn toplantõsõ
yaptõ. Türkiye ekonomi-
sinin bütünüyle dõşa ba-
ğõmlõ hale getirildiğini
söyleyen Kurtulmuş,
“Türkiye son 10 yõldõr
uygulanan yanlõş ekono-
mi politikalarõ ile, onun
adõna Dubai modeli de-
diler, yanlõş bir modelle
bir ekonomik kõskacõn
içerisine alõnmõş, 2000
yõlõnõn başõndan itibaren
başlayan süreç, ekono-
miyi dõşa bağõmlõ hale
getirmiştir” dedi.
Nihat Sargın’ın
tedavisi sürüyor
İstanbul Haber Ser-
visi - Eski Türkiye Bir-
leşik Komünist Partisi
(TBKP) Genel Başkanõ
Nihat Sargõn’õn (83) te-
davisi, İstanbul Üniver-
sitesi Cerrahpaşa Tõp
Fakültesi Hastanesi’nde
sürüyor. Beyin damarla-
rõndaki iltihaptan kay-
naklanan bilinç kaybõ ve
hafõza sorunu nedeniyle
hastaneye kaldõrõlan Sar-
gõn’õn beyin cerrahisi
yoğun bakõmõnda solu-
num cihazõna bağlõ oldu-
ğu belirtildi. Sargõn’õn
tedavisine az da olsa
yanõt verdiği kaydedildi.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İlhan Selçuk: Kontrgerilla İşkence Yaptı...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Geçen hafta kaldığımız yerden
devam edeceğim ama önce birkaç
not...
İlhan Selçuk’la sohbetimizin
beşincisi bu yazım...
İlhan Ağabey’in sağlığı her geçen
gün daha iyiye gidiyor.
Fizik tedavi uzun soluklu bir şey...
Anlattıkları kimilerine sanki ilk kez
söylemiş gibi ilginç geliyor...
Unutkan bir toplumuz...
İlhan Selçuk yaşamı boyunca
temel hak ve özgürlükleri savundu,
1923 Aydınlanma Devrimi’nin
sözcüsü oldu, laik demokratik
cumhuriyetten yana tavır koydu.
Türk-Kürt kardeşliğine ilişkin
yüzlerce yazısı var...
İlhan Selçuk, “askeri darbeler
dönemi kapanmıştır” sözünü
1990’larda yazdı...
Peki İlhan Selçuk “kontrgerilla”
konusunda ne düşünüyor?
Geçen hafta bu konuyu
konuşmuştuk...
İlhan Ağabey “Kontrgerilla
konusunda çok kitap yazıldı” diye
başladı konuşmasına. Konunun
uzmanı olarak Talat Turhan’ı
gösterip devam etti:
“12 Mart ve 12 Eylül sözde
kontrgerillayı aydınlara karşı işkence
yöntemleriyle yürüttü.
12 Mart’ın ikinci perdesi 12
Eylül’de açıldı. Diyarbakır
hapishanesi bugün sonuçlarını
derlediğimiz bir okul görevi
üstlendi; memleketin canına okuyup
emekli oldu o generaller; Özel Harp
Dairesi’nin olanaklarını dar
kafalarının yörüngesinde
kullanmışlardır.”
Sözünü kestim İlhan Ağabey’in:
“Ben sizin 9 Aralık 1992’de
yazdığınız ‘Kapıdaki Zincir’ başlıklı
yazınızı getirdim. Bana da Yazıişleri
Müdürümüz Güray Öz vermişti.”
Yazıyı istedi İlhan Ağabey...
Okumaya başladı...
Bir süre sonra yazıyı bana uzattı,
aldım.
İlhan Selçuk anlatmaya başladı:
“Benzer yazıları çok yazdım.
Kontrgerillanın kökeni Amerika’dır.
Soğuk savaş döneminde
‘komünizm korkusu’ sermaye
düzenlerinin karabasanıydı.
Çin ve Vietnam gibi ülkelerde
gerilla savaşlarının sonuçları ortalığı
allak bullak etmişti. Klasik savaşın
kurallarını altüst eden yöntemlere,
düzenli ordular karşı
koyamıyorlardı.
Kontrgerilla kuramı bu gerekçeyle
geliştirildi.
Eğer düşman (namı diğer
komünist) gerilla savaşını
yeğliyorsa, kontrgerillayla yanıt
verilecekti. Bizim Genelkurmay’da
bu amaçla Özel Harp Dairesi
kuruldu; ama özellikle 12 Mart
döneminden bu yana kontrgerilla
başka marifetleri meslek edindi.”
İlhan Ağabey bir süre
düşündükten sonra şöyle dedi:
“Marifetlerinden birisi işkence
yapmaktı...12 Mart’ta İstanbul’da
Ziverbey, 12 Eylül’de Ankara’da
DAL en ünlü olanlardır. Bir de
Diyarbakır Cezaevi...”
Bir ara dalıp gitti İlhan Ağabey...
Belki Ziverbey günlerini anımsadı
ve 39 yıl önceye döndü.
Bilemiyorum...
İlhan Selçuk, anılar denizindeydi,
daha önce bilinen o Ziverbey
öyküsünü anlattı:
“Ziverbey Köşkü’nde bir emekli
albay, sözde kontrgerillacıydı...
İşkenceyi bir ay sürdürdü.
İşkencenin son günü söyledikleri
ise çok ilginçti:
- Seni şimdi gönderiyoruz ama
izleyeceğiz. Bu teşkilatta 22 albay
ve general bulunmaktadır. Teşkilatı
Mahsusa gibidir. Bak görürsün bu
teşkilat neler yapacak...
Ben bu olayı bana verdiğin yazıda
anlattım. Ziverbey kitabımda da
yazdım.
Teşkilat yapacağını yaptı.
12 Eylül’de yaptı. Diyarbakır
Hapishanesi, başta söylediğim gibi
bugünkü sonuçlarına bakarsak
bir okul görevi üstlendi.”
18 yıl önce neler yazdı İlhan
Selçuk...
Şimdi, o yazısının giriş bölümünü
ben bir kez daha aktarayım:
“Kontrgerilla var mı?
Yok mu?
Tartışma sürüyor. Aradan kaç yıl
geçti? Bir sonuç yok! Neredeyse bu
konu ‘bir varmış bir yokmuş’
olacak.
İki İstanbullu Tepebaşı’ndaki
Meclisi Mebusan
Kıraathanesi’nde bahse
tutuşmuşlar.
İkisi de inatçı...
Biri:
- Kapalıçarşı’nın demiş,
Nuruosmaniye tarafındaki kapısında
bir zincir asılıdır.
Öteki:
- Öyle bir zincir yoktur.
Vardır yoktur, iş büyümüş; ‘haydi
gidip bakalım’ demişler.
Nuruosmaniye’ye ulaşmışlar.
Kapalıçarşı’nın kapısına
varmışlar... Görmüşler ki zincir asılı
duruyor ama yoktur diyen inatçı
diretiyor:
- Hani nerede?
Kahve ihvanı, adamı yakalamış,
zinciri kafasına vurmuşlar ama
nafile! Bizimki ‘inadım inat adım
Kara Murat’ diyerek söylediğinde
diretirmiş.
- Yoktur, yoktur, yoktur...
Kontrgerillanın tezgâhından kaç
kişi geçti? Kaç kişi işkence gördü?
Yüz mü? Bin mi? On bin mi?
Bilinmiyor.
Ziverbey Köşkü’nden kaç kişi
geçmişti?
Kapalıçarşı’nın Nuruosmaniye
tarafındaki kapısında eskiden bir
zincir vardı, şimdi var mı?”
Peki yıllar önce yazılan bu yazının
sonu nasıldı?
Birlikte okuyalım:
“Kontrgerilla Türkiye’ye bir hayır
getirmedi, bundan sonra da
getirmez; ama faili meçhul
cinayetler sürdükçe kuşkular da
silinmeyecek...”
İlhan Selçuk bu yazıyı yazdıktan
yaklaşık 45 gün sonra Uğur
Mumcu alçakça öldürüldü...
Daha önce Turan Dursun, Çetin
Emeç, Bahriye Üçok, Muammer
Aksoy, Musa Anter
katledilmişlerdi...
İlhan Ağabey kontrgerilla
konusunda 18 yıl önce ne
düşünüyorsa bugün de aynı şeyleri
düşünüyor!
Peki, günümüzün sözde liberal
demokratlarından kaçı 18 yıl önce
böyle bir yazı yazabildi?
Rusya’dan sonra Amerika’ya da nükleer santral yapõm işi verileceği belirtiliyor
Nükleerde üçlü oyun
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Hükümetin
Mersin Akkuyu’daki nükleer
santralõ milletlerarasõ anlaş-
mayla ihalesiz olarak Rus-
ya’ya verme girişiminin, Rus-
ya’nõn İran’da izlediği yolu
anõmsattõğõ ifade edildi. Ener-
ji uzmanlarõ, bu planõn ancak
ikinci nükleer santralõn yapõ-
mõnõn ABD’ye verilmesi ile
gerçekleşebileceğini belirti-
yorlar. Uzmanlar, bu ikili sü-
reç sonunda hükümetin hede-
finin, Samsun-Ceyhan Petrol
Hattõ’na Rusya tarafõndan pet-
rol bulunmasõ ve ABD’nin
buna itirazõnõn önlenmesi ol-
duğunun altõnõ çiziyorlar.
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn, yol planõnõ Rusya Baş-
bakanõ Vladimir Putin ile
birlikte açõkladõğõ yeni nükle-
er santral stratejisi Ankara
enerji kulislerinde şöyle de-
ğerlendiriliyor:
Nükleerde İran yöntemi:
Putin’in, nükleer ihalesinden
sonuç alamayõnca, hükümete
İran modelini önerdiği anla-
şõlõyor. İran’da Rusya’nõn
nükleer santral yapmasõ için
uygulanan yöntem şuydu: Ön-
ce İran devleti nükleer ener-
jiye geçmeye karar verdiğini
açõkladõ.
Bunun için de yürüttüğü
ikili ilişkiler çerçevesinde
Ruslardan hem finansman
hem teknolojik destek istedi.
Resmi bir ikili anlaşma du-
yurulmadõ.
Dünyadan ve özellikle Ame-
rika’dan gelecek tepkiler bi-
lindiği için sanki İran aramõş
da Rusya’dan nükleer tekno-
loji istemiş gibi yapõldõ.
Güney Akım yetmedi:
Rusya’nõn geçen ağustosta
Türkiye’den Güney Akõm’õn
Türk karasularõndan geçmesi
için aldõğõ izin, Samsun-Cey-
han Hattõ’na petrol vermelerini
anlamlõ kõlacak kadar büyük
bir kazanõm değil. Rusya Türk
tarafõnõn elinin bu pazarlõkta
çok güçsüz olduğunu ve Çalõk
Grubu’na bir iş sağlamak is-
tediğini bildiği için, nükleer
konusunda sõkõştõrõyor.
Çünkü başka türlü Başbakan
Erdoğan’õn damadõnõn genel
müdür olduğu Çalõk Grubu’na
ihalesiz verilen Samsun-Cey-
han Hattõ’na petrol bulunma-
sõ mümkün değil.
Stratejinin Amerika aya-
ğı: Hükümet, Amerika’nõn bu
nükleer hamlesine karşõ çõ-
kacağõnõ düşünerek, muhak-
kak bir önlem düşünmüştür.
Nükleerde iki üç ayrõ ihale ya-
põlacaktõ. Hükümet “İhale sü-
recine çıkıyoruz, olmuyor,
biz artık nükleer teknoloji
bulunduran ülkelerle yapa-
cağız” diyerek ikinci santralõ,
örneğin Sinop’u Amerikalõla-
ra verebilir.
Yeni stratejinin hüküme-
te faydası: Türkiye Rusya’dan
doğalgazõ ucuza alõrsa bunun
bir yõğõn açõlõmõ olur. Azer-
baycan’õn süngüsü düşer. Tür-
kiye AB’ye karşõ güçlenir.
Bu arada da Çalõk Grubu ve
yerli uzantõlarõ bu stratejiden
faydalamõş olur.
Amerika’yı dışarda bı-
rakmanın sakıncası: Ama
eğer hükümet Amerika’yõ içi-
ne katan bir strateji düşünme-
diyse ve sadece Çalõk Gru-
bu’na bir iş yaratma amacõy-
la yapõlõyorsa o zaman durum
çok tehlikelidir. Amerika hü-
kümete çok ciddi bedel ödetir.
Uzmanlar nükleer santral yapõm işiyle hem Samsun-Ceyhan Hattõ’na
Rusya’dan petrol sağlanacağõnõ hem de buna Amerika’nõn itiraz
etmesinin önleneceğini ileri sürüyor.
‘Küçümsemek ahmaklıktır’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanõ ve Baş-
bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç,
kendisine yönelik suikast iddia-
larõnõ küçümseyenlere “ahmak”
dedi. Arõnç, “Türkiye’de yaşa-
yan bir insan ahmak değilse,
sağında solunda, önünde ar-
kasında olup bitenleri yıllardan
beri takip ediyorsa bu olayı na-
sıl basit görebilirsiniz?” dedi.
Arõnç, TRT-1’de katõldõğõ “Po-
litik Açılım” programõnda gün-
demdeki konulara ilişkin sorularõ
yanõtladõ. CHP lideri Deniz Bay-
kal’õn “kozmik odadan patates
çıktı” ifadelerinin anõmsatõlma-
sõ üzerine Arõnç, CHP’nin bu sü-
reç içerisinde Ergenekon soruş-
turmasõ kapsamõnda da “mese-
leyi basite almanın, hafif gör-
menin, olayı küçültmenin, bü-
tün bunlarla iktidarı hedef
alarak bu kumpasları kuranın
iktidar olduğunu söylemeyi
gelenek haline getirdiğini” söy-
ledi. Arõnç, “Türkiye’de yaşa-
yan bir insan ahmak değilse,
sağında solunda, önünde ar-
kasında olup bitenleri yıllardan
beri takip ediyorsa bu olayı na-
sıl küçültebilirsiniz? Bu olayı
nasıl basit görebilirsiniz? O
zaman demokrasi sevdası olan
herkesin, ‘Şu olay da ortaya
çõksõn. Türkiye’nin demokrasi-
sinin üzerini örtmeye çalõşan
her şeye karşõyõz’ demesi gere-
kirken bu olayın üzerine kalın
perdeler örtmeye çalışan ta-
vırlar da gördük” dedi.
Danõştayyürütmesinidurdurdu,MEBgeçicigörevlendirmeyleyenidenatadõ
Yurtdõşõnda‘çiftmaaşlõ’görev
MAHMUT LICALI
ANKARA - Milli Eğitim
Bakanlõğõ (MEB) Yurtdõşõ
Eğitim Öğretim Genel Mü-
dürlüğü, Danõştay 2. Daire-
si’nin yurtdõşõnda görevlendi-
rilecek personeli belirlemek
amacõyla gerçekleştirilen mes-
leki yeterlilik sõnavõ iş ve iş-
lemlerininin yürütmesini dur-
durmasõna karşõn söz konusu
sõnav kapsamõnda yurtdõşõ eği-
tim müşavirliklerine atanan
kişileri geçici görevlendir-
meyle yeniden atadõ. MEB,
yargõ kararõnõ geçersiz kõlarken
aynõ zamanda geçici görev-
lendirmeyle atanan kişilere
çift maaş da bağlamõş oldu.
MEB yurtdõşõnda eğitim
müsteşarlõklarõna atanacak
personelin belirlenmesi ama-
cõyla 7-11 Temmuz 2008 ta-
rihleri arasõnda mesleki ye-
terlilik sõnavõnõ sözlü mülakat
şeklinde yaparak, Azerbay-
can, Kazakistan, Kõrgõzistan,
Özbekistan, Türkmenistan’da
görev yapacak eğitim müşa-
virlerini belirledi. Yurtdõşõnda
Sürekli Görevlendirilecek Per-
sonel Hakkõndaki Yönetme-
lik’e göre sözlü mülakattan
oluşan sõnavõn iptali istemiy-
le açõlan davada Danõştay 2.
Dairesi 17 Ekim 2009 tari-
hinde mesleki yeterlilik sõna-
võ iş ve işlemlerinin tamamõ
hakkõnda yürütmeyi durdurma
kararõ verdi. Danõştay kararõ-
nõn gerekçesinde, söz konusu
mülakatõn komisyon üyeleri-
nin her birince tutanağa bağ-
lanmamõş olmasõ, soru ve ya-
nõtlara komisyon üyelerince
takdir edilen notun gerekçe-
leriyle ortaya konulamamasõ,
mülakatta verilen yanõtlarõn
teknolojik imkânlardan ya-
rarlanarak kayõt altõna alõn-
mamasõ nedeniyle yürütmenin
durdurulduğu vurgulandõ. Da-
nõştay kararõna göre sõnav ve
sõnav kapsamõnda yapõlan gö-
revlendirmelerin tamamõ ge-
çersiz ve hukuk dõşõ duruma
düştü. Danõştay’õn kararõna
göre mülakat kapsamõnda
yurtdõşõ görevlere gönderilen
personel için yeni bir sõnav ya-
põlmasõ ve sõnav kapsamõnda
yapõlan mülakatõn kayõt altõna
alõnmasõ gerekirken, MEB
“geçici görevlendirme” yo-
luna başvurdu. MEB daha
önce yurtdõşõnda görevlen-
dirdiği personeli bu kez geçi-
ci görevlendirmeyle tekrar
yurtdõşõna gönderdi.
Arõnç, TRT-1’de katõldõğõ
“Politik Açõlõm”
programõnda gündemdeki
konulara ilişkin sorularõ
yanõtladõ.
MEB Danõştay’õn yürütmesini durdurmasõna karşõn
yurtdõşõ eğitim müşavirliklerine atanan kişileri geçici
görevlendirmeyle yeniden atadõ.
Sarõgül,Bornova’dakimitingdeülkeninateşinin40dereceyeçõktõğõnõsöyledi
‘İlaç da var, çare de var’
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Türkiye Değişim Hareketi (TDH) lideri
Mustafa Sarıgül, ülkenin yorgun bir ikti-
dar ve dermansõz bir muhalefet arasõna sõ-
kõşmasõna izin vermeyeceklerini kaydetti.
TDH’nin Bornova Meydanõ’nda düzen-
lediği “İktidar yolunda büyük İzmir bu-
luşması”nda konuşan Sarõgül, eski Dõşişleri
Bakanõ Hikmet Çetin’i kalabalõğa “ulu-
sumuzun abisi” diye tanõttõ, Çetin’in TDH
kadrosunun başõndaki isim olacağõnõ söyledi.
“Başbakanım Ankara sizi bekliyor”,
“Derde derman Sarıgül”, “Umut bahçele-
rinde Sarıgül’ler açacak” pankartlarõyla
karşõlanan Sarõgül, “Ülkemizin ateşi 40 de-
receye çıkmış durumda. Ama hiç merak et-
meyin, ilaç da var çare de var” dedi.
Sarõgül şöyle konuştu: “ Atatürk’ümüz-
den de inançlarımızdan da elinizi çekiniz.
TDH iktidarında dil, inanç, ırk, mezhep
farkı olmayacak. Başı açık olan kardeşi-
miz de bizim, başı kapalı kardeşimiz de
bizim olacak. Yargı, bizim yargımız, ke-
sinlikle partizanlık yapılmayacak. As-
kerimiz polisimiz kesinlikle yıpratılma-
yacak. Biz Ankara’ya parti tabelası tak-
maya gitmeyeceğiz, iktidarın mührünü
teslim almaya gideceğiz. Ankara’ya şi-
kâyete değil çare bulmaya gideceğiz. İlk-
bahara kadar hareketiz sonra bereket ola-
cağız. Sonra sel olup Ankara’ya akacağız.”
Mitingde 3G teknoloji kullanıldı
Sarõgül, “Siyaseti demokratik hale ge-
tireceğiz. Bizim partimizde gece darbeleri
olmayacak. Seçimle gelen seçimle gidecek.
Delege ağalığını kaldırıyoruz” diye ko-
nuştu. Sarõgül, eski Bayõndõrlõk Bakanõ
Onur Kumbaracıbaşı, eski Adalet Bakanõ
Mehmet Moğultay, eski Devlet Bakanõ
Yüksel Yalova, eski milletvekilleri Fehmi
Işıklar ve Bülent Tanla, eski Bayõndõrlõk
Müsteşarõ Sabri Erbakan, Prof. Emre Ak-
lin, Doç. Dr. Elif Uluğ, Zeynep Dereli gi-
bi isimleri mitinge katõlanlara tanõttõ.
Miting 3G teknolojisiyle yayõmlandõ.
MHP’den ‘Kürt açılımı
karşıtı’ kampanya
AYŞE SAYIN
ANKARA - AKP hükümetinin Kürt
açõlõmõna karşõ kampanya ve miting-
lerle dikkat çeken MHP, yeni bir giri-
şim başlattõ. MHP yönetimi, hazõrla-
dõğõ bir kitapçõkla, par-
tilileri “etnik ve siya-
si bölücülük” konu-
sunda uyaracak.
MHP yönetimi ta-
rafõndan hazõrlanan
“Etnik ve siyasi bö-
lücülük konusunda
uyarı ve endişelerin-
de MHP haklı çık-
mıştır” başlõğõyla ha-
zõrlanan kitapçõkta,
Genel Başkan Devlet
Bahçeli’nin, açõlõm
konusundaki uyarõ ve
eleştirilerini içeren ko-
nuşmalarõ yer aldõ. MHP lideri Bah-
çeli’nin grup ve miting konuşmala-
rõndan oluşan kitapçõğõn önsözünde de
Bahçeli’nin MHP’nin 40. kuruluş yõl-
dönümünde ve partisinin “Bin yıllık
kardeşliği yaşa ve yaşat” mitingle-
rinde yaptõğõ konuşmasõna yer verildi.
Kitapçõğõn önsözündeki yazõda,
“tarihin hiçbir döneminde bu ka-
dar haysiyet kırıcı bir duruma so-
kulmadığı” saptamasõna yer veren
Bahçeli, “Türkiye’nin milli hassa-
siyetleri bu kadar per-
vasızca hedef alınma-
mış, oyuncak haline ge-
tirilmemiştir” görüşünü
dile getirdi.
Kitapçõkta Bahçeli’nin
şu uyarõlarõna yer verili-
yor: “Burasının adı Tür-
kiye, milletinin adı ise
Türk milletidir. Adına
ne denirse denilsin, ister
fırsat, ister çare, ister
yol haritası, ister açı-
lım; sahibi kim olursa
olsun, ister AKP, ister
ABD, ister AB, isterse
PKK; bin yıllık kardeşliğimizi hiç
kimse bozamayacaktır. (...) Ne mut-
lu Türk’üm diyene!”
Teşkilatlara gönderilmeye başlayan
kitapçõklar, teşkilatlar aracõlõğõyla
yurttaşlara ulaştõrõlacak.
U Y A R I K İ T A P Ç I Ğ I H A Z I R L A N D I
“Etnik siyasi
bölücülük
konusunda uyarõ ve
endişelerinde MHP
haklõ çõkmõştõr”
başlõklõ kitapçõkta,
Bahçeli’nin Kürt
açõlõmõna karşõ
yaptõğõ
konuşmalara yer
verildi.
Sarıgül, Hikmet Çetin’in TDH kadrosunun başındaki isim olacağını söyledi. (AA)
Bülent
Arınç.
Başbakan Yardõmcõsõ Arõnç, suikast iddialarõnõ hafife alanlara sert yanõt verdi