18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ED BLANCHE Irak Başbakanõ Nuri el Maliki aylardõr sistematik bir biçimde klasik Arap diktatörleri gibi ülkenin haber alma ve güvenlik servislerinin kontrolünü elinde topluyor. Muhalifleri ve birçok sõradan Iraklõ bu tutumu Saddam Hüseyin tarzõ diktatörvari bir rol üstlenme arzusu olarak görüyor. Ancak Maliki’nin tasfiyesinin hedefindekilerden biri, Irak istihbarat servisinin Şii İran’a ve İran’õn tarihi düşmanõ Irak’taki kurumsallaşma çabalarõna karşõ faaliyet gösteren bölümleri ve ABD ile Sünni Müslümanlarõn ülkedeki etkisi. Birçok Şii bunu basitçe, işgalci Amerikalõlarõn empoze ettiği kõsõtlamalardan bağõmsõz olarak Iraklõlarõn kendi kaderlerine sahip çõkmasõ olarak görüyor. Ama büyük oranda İran kuşatmasõna yönelik olarak düzenlenmiş ABD menşeli güvenlik altyapõsõ, Amerika’nõn Irak’tan çekildiği sõrada kritik ve geri dönülmez bir biçimde zayõfladõ ve ülke birbirini yiyen politikacõlarõn ve onlarõn farklõ mezheplerle bölünmüş seçmenlerinin Makyavelist entrikalarõna maruz bõrakõldõ. Muhtemelen, Amerikalõlar ülkeden ayrõldõkça etkinleşen İran’õn gündemi gerçekleştikçe Irak’ta en fazla etkili olan Arap-Sünni rejimleri de İran’õ durdurmak için gizli faaliyetlerini arttõracaklar. Maliki’nin son aylarda attõğõ adõmlar, bu ay yapõlmasõ planlanan ama mezhep çatõşmalarõ yüzünden büyük bir olasõlõkla ertelenecek olan kritik parlamento seçimlerinden hemen önce, bir otorite sağlama girişiminin bütün özelliklerini yansõtõyor. Her şeyden önce rejimin yaşamasõnõ emniyet altõna almak Arap istihbarat servislerinin doğasõnda vardõr ve Irak istihbarat servisinin değişmesi gerekirken Saddam’õn yarattõğõ istihabarat servisinin şeklini ve misyonunu almaya başladõ. Maliki’nin hükümeti emniyet aygõtõnõn şişirilişini seyretti. İnsan haklarõ ihlalleri yaygõnlaşõyor. Birçok Iraklõ, özellikle eğitimli olanlar, kendi aralarõnda ülkelerinin tekrar bir polis devleti haline gelip gelmeyeceğini sorguluyorlar. Sõkõ güvenlik önlemlerinin alõndõğõ Bağdat’õn göbeğinde hâlâ Iraklõ isyancõlarõn arasõndan çõkan intihar bombacõlarõnõn sõk sõk ölümlere yol açmasõ, Maliki’nin istihbarat servisinin başarõsõzlõğõna işaret ediyor. Ama buna şaşõrmamak lazõm çünkü hükümeti hedef alan ilk saldõrõ dalgasõ ve ekonomi ve dõşişleri bakanlõklarõna yönelik 19 Ağustos’taki bombalõ saldõrõlardan bu yana Maliki hemen hemen 12 bin kişiyi işten attõ. Bu kişilerin, ölümlere yol açan saldõrõlardan sorumlu tutulan yasadõşõ Baas Partisi ile ilişkileri olduğundan şüphe edildiği tahmin ediliyor. Ama Maliki’nin Irak’õn emniyet teşkilatlarõnõn kontrolünü direkt olarak ele geçirmesi bu bombalama olaylarõndan aylar önce başlamõştõ. 2008’in Aralõk ayõnda, o sõralar Maliki’nin Şii hasõmlarõ tarafõndan yönetilmekte olan İçişleri Bakanlõğõ’nda başlõ başõna bir çatlama yaşandõ. Bakanlõk ulusal güvenlik aygõtõnõn büyük kõsmõnõ kontrol ediyor. Generaller ve albaylar dahil en az 23 görevli tutuklandõ. Iraklõ yetkililer bu kişilerin Saddam’õn Baasçõ örgütlenmesinin bir devamõ olan El Avda’nõn (Dönüş) darbe planõna karõşmõş kişiler olduklarõnõ ima ettiler. Bakanlõk bir darbe planõ olduğunu inkâr etti. Ancak bu tutuklamalarõn 2009 Ocak ayõnda yapõlan yerel seçimlerde hatõrõ sayõlõr bir başarõ sağlayan Maliki’nin rakiplerini seçimlerden önce zayõflatmak amacõyla yapõldõğõ yolunda yaygõn bir kanaat vardõ. 2009 Ağustosu’nda Maliki, parlamento seçimlerinde en büyük rakibi olacak olan Şii ve laik Cevad el Bolani’nin başõnda olduğu İçişleri Bakanlõğõ’nda önemli mevkilerdeki üç kişiyi daha görevden almõştõ. Irak gazeteleri bu kişilerin operasyon şefi olan General Abdül Kerim Khalaf, İçişleri’nin başõndaki General Ahmed Abu Rikheed ve adõ verilmeyen patlayõcõ maddeler bölümün başõndaki kişi olduğunu duyurdu. Eylül ayõnõn başõnda Bağdat’taki hükümete yönelik intihar saldõrõlarõnõn ilk dalgasõnõn ardõndan Maliki bakanlõktaki birçok üst düzey yetkiliyi daha görevinden aldõ. Yetkililer bunu saldõrõlarõn sonucu olarak “görev değişikliği” şeklinde açõkladõ. Ama bu görev değişiklikleri birçoklarõ tarafõndan Bolani’nin yandaşlarõ olan generallerin tasfiye edilmesi olarak algõlandõ. Görevden alõnan bu subaylarõn hepsi son aylarda, İran’õn desteklediği milis kuvvetlerine karşõ yüksek düzeyde operasyonlar yönetmişlerdi. Yardõmcõlarõ Maliki’nin rakiplerini sistematik olarak tasfiye ettiği yolundaki iddiayõ reddediyor. Ama onu eleştirenler parlamento veya önemli siyasi liderlere danõşmadan yalnõz başõna hareket ederek siyasi rakiplerini kamçõlamasõnõn seçimler yaklaştõkça şiddete dönüşebileceğini söylüyor. Onlarõn düşüncesine göre bir sõrada bekleyen hedef, ABD’ye yakõnlõğõ ile bilinen Bolani olacak. İçişleri Bakanlõğõ’nõn tasfiyesindeki neden ne olursa olsun 25 Ekim’de gerçekleşen ve iki bakanlõğõ hedef alan bombalama olaylarõnda “Yeşil Mıntıka” olarak bilinen ve 50 CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2010 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN [email protected] DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ AKP Usulü Dış Politika Üzerine... İlk kez Davos’ta sahnelenen “AKP usulü” “van minut” şovuna karşı, epeyce bir gecikmeyle de olsa bu kez İsrail’in Tel Aviv Büyükelçimize yönelik “Alçak Koltuk” farsıyla karşılık vermesiyle skor, deyim yerindeyse eşitlenmiştir. Ayrıntıya gerek yok. Bir süredir Ankara’nın İran, Suriye ve Lübnan’la ilişkilerini daha da geliştirmesi, araları zaten eskisi kadar iyi olmayan, önce “van minut” sonra da “alçak koltuk” olayının da itilimiyle iki ülkeyi -söz konusu olan salt İsrail değil, buna eksen değişikliğinden kuşkulanan ABD ve Batı ülkeleri de dahildir- ciddi bir krizin eşiğine getirmiştir. Ne var ki, bir bardak suda koparılan fırtınanın ardından, zoraki bir özürle de olsa “krizin” en azından şimdilik bir ölçüde ortadan kalkması sağlanmıştır. Ancak birbiri ardından gelen krizlere yakından bakıldığında, her iki ülkenin dış politikalarının ehil ve yetkin ellerde olduğu söylenemez. Dış politika, diplomatik ilişkiler, iç politikaya benzemezler. Dış ilişkilerde söylem ve davranışlar ölçülü ve diplomatik nezaket kurallarına uygun olmak zorundadır. Zira orada önemli olan kişisel eğilimlerinizin sergilenmesi değil, ülkenizin yüksek çıkarlarıdır. Aksi halde söylem ve davranışlarınızın egonuzu ya da mesaj iletmek istediğiniz kitleleri tatmin etmek pahasına ülkenizin çıkarlarına zarar vermesi olasılığı vardır. Örneğin AKP lideri “van minut” olayında Gazze’de nasıl kazanıldığı su götüren seçimler ve zaman zaman kardeş kanı pahasına yönetime gelerek Gazze’yi Batı Şeria’dan koparan dinci Hamas’ın halk nezdinde yerini sağlamlaştırmak için hiçbir güce, zerrece kazanma şansına sahip olmadığı halde İsrail’le silahlı çatışmaya girerek binlerce Filistinlinin ölümüne yol açması, Gazze’nin yakılıp yıkılması, açlığa ve yokluğa mahkûm olması yanında barış görüşmelerinde Tel Aviv’e çamura yatma fırsatı yaratmasına karşın İsrail Cumhurbaşkanı’na yönelik diplomatik teamüllerle bağdaşmayan söz ve davranışlar içinde olmuştur. Anlaşılan AKP yönetimi ve onun lideri, dinci yönetimler söz konusu olduğunda serinkanlılığını kaybetmekte, kendi ülkesinin çıkarlarına karşı olsa da tereddütsüz o tür yönetimlerin yanında yer alma alışkanlığından vazgeçmemektedir. Hürriyet yazarı Sayın Mehmet Y.Yılmaz’ın 23 Ocak 09’da “Hamas’a duydukları sevginin nedeni” başlıklı yazısında saptadığı gibi Sayın Erdoğan, “siyasi ideolojisi nedeniyle Hamas’ı kendisine daha yakın bulmaktadır”. AKP liderinin Darfur katliamından ve binlerce sivilin sürgününden sorumlu olan ve hakkında uluslararası tutuklama kararı bulunan Sudanlı El Beşir’i, onca uyarıya karşın bağrına basmasının ardında yine aynı nedenin yer aldığı da keza kimse için sır değildir. Listeyi uzatmak mümkün. Yedi yıllık iktidarında İsrail’in Filistin halkına karşı giriştiği çeşitli saldırılar ve ambargolarda “van minut” çekmeyi aklının ucundan bile geçirmeyen AKP liderinin, bu konuda ancak dinci Hamas’ın Gazze’ye hâkim olmasından sonra sahneye çıkmış olması yukardaki yargının kanıtları arasındadır. AKP dış politikasının bu konudaki son iki girişimi ise yenidir. Bunlardan biri uzak Filipin adalarında merkezi hükümetle çatışma halinde olan ayrılıkçı İslamcı kurtuluş cephesiyle süren görüşmelerde Ankara’ya “arabuluculuk” önerilmesi, diğeri ABD ve NATO’lu müttefiklerinin batağa saplandıkları Afganistan’da Taliban çeteleriyle müttefikler arasındaki “arabuluculuk” hevesidir. Sayın Dışişleri Bakanı Türkiye’nin “Taliban’ın şiddeti sona erdirmesi ve seçimlerde yer alması konusunda ikna etmek için hazırdır. İki ülke arasında tarihe dayalı kültürel ve etnik bağlar sayesinde (!) Türkiye bu konuda önemli roller üstlenebilir” demiştir. Dahası Sayın Erdoğan’ın Afgan İslamcı liderlerinden Hikmetyar’a dizlerinin dibinde resim çektirecek ölçüde yakınlığı arabuluculuğun başarıya ulaşmasında, her ne kadar bundan birkaç ay önce ABD’nin Pakistan sınırındaki Svat’ta Taliban’a silah bırakma karşılığında “şeriat” önerisi bütünüyle fiyaskoyla sonuçlanmış olsa da, etkin rol oynaması pekâlâ mümkün görünmektedir. Dış ilişkilerin “derinlemesine” ele alınmasına hevesli çiçeği burnunda Dışişleri Bakanımızın icadı komşularla “sıfır sorun” politikası ise, en azından şimdilik ne yazık ki sorunları sıfırlayacak yerde katlamasıyla sonuçlanmış görünmektedir. Ermeni açılımı iki ülke arasındaki sorunları sıfırlamadığı gibi, kardeş Azerbaycan’la durduk yerde aramızı açarak kucağımıza nur topu gibi yeni bir sorun armağan etmiştir. İran, lrak, Suriye ve Lübnan’la haddinden fazla sarmaş dolaş olmak ise ünlü “eksen kayması” kuşkusuyla ABD ve Batılı müttefiklerimizle ülkemiz arasında çıkması olası sorunların sayısı ve kapsamı en azından şimdilik bilinmemektedir. AKP yönetimi ve liderinin uluslararası oyuncular arasında yer alma tutkusu yeni değil. Aslında bu tutku işlevsel. Bu yüzden bütünüyle sanal olmasının zararı yok. Amaç, içerdeki yandaşları AKP’nin dış ilişkiler konusunda önemli uluslararası oyunculardan biri olduğuna inandırmaktır. Yandaş basın “binlerce millik uzaklardaki ülkeler, sorunlarının çözümü için AKP’nin kapısını çalmaktadır” diyerek şişinmekte, ne ki, Kürt, Ermeni açılımları, İran’la Batı, İsrail’le Suriye giderek ABD ile Taliban arasındaki arabuluculuk hevesleri gibi birbiri ardından fiyaskoyla sonuçlanacağından kuşku yoktur. Çoğunca başarısız olsa da arabuluculuğun kendine özgü bazı kriterleri mevcuttur. Arabuluculuk rolüne soyunan ülkenin bölgede ve dünyada etkin ekonomik ve politik ağırlığa, bağımsız, barışçı, özellikle de tarafsız politikalarıyla uluslararası alanda saygın konuma sahip olması gerekmektedir. Uluslararası sahnede oyunculuğa soyunmak salt ona heves etmekle olmaz!.. Irak Başbakanõ, ‘Saddam Hüseyin tarzõ diktatörvari bir rol üstlenmekle’ suçlanõyor El Maliki kontrolü ele aldõ Silah bağlantõsõ, bozulan ilişkileri düzeltebilir INGE GÜNTHER İsrail Savunma Bakanõ Ehud Barak’a Ankara ziyaretinde ev sahipleri tarafõndan saygõsõz bir biçimde daha aşağõda duran bir koltukta yer gösterilmeyecektir. İsrail- Türkiye ilişkilerini ciddi bir krize götüren şu koltuk olayõ, bitmiş görünüyor. İsrail Devlet Başkanõ Şimon Peres’in de desteklediği baskõlarõn sonucunda, Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ Danny Ayalon yuvarlak bir üslupla Türkiye Büyükelçisi’nden özür diledi. Geçen pazartesi kendisi daha yüksekte bir koltuğa oturan Ayalon, Büyükelçi Ahmet Oğuz Çelikkol’a daha aşağõdaki bir koltukta yer vermişti. İsrailli politikacõ daha sonra yazõlõ bir biçimde “Sizi kişisel olarak incitme niyetim yoktu” diye güvence verdi. Ankara’daki Dõşişleri Bakanlõğõ, İsrail’den gelen bu özürü kabul etti. Türkiye’nin, Büyükelçi Çelikkol’u Telaviv’den çekme tehdidi de şimdilik gündemden kalkmõş oldu. Böylece iş tatlõya bağlandõ mõ? Tam değil. Gerçi İsrail ile Türkiye’nin ortak çõkarlarõ -bir yõl öncesine kadar sõkõ dostluğa sahip iki müttefiktiler- kõrõlmõş porselenleri yeniden yapõştõrmak için yardõmcõ olabilecek bir unsurdur. Özellikle de güvenlik politikalarõ alanõnda kendini kanõtlamõş bir işbirliği içindeler. İsrail Savunma Bakanõ Barak’õn Ankara’ya bu gezisinde de konu büyük ölçüde silah alõşverişidir. Somut olarak: Türkiye’nin İsrail’den satõn almak istediği 10 adet insansõz uçak. Bu iş, Gazze savaşõna yönelik protesto olarak bir yõldõr dondurulmaktaydõ. İsrail İşçi Partisi’nin diğer politikacõlarõ gibi Türkiye’yle iyi ilişkileri stratejik bir kazanõm sayan Barak, bu soğuk havayõ kõrmak durumundadõr. Ancak Ortadoğu uzmanõ Zvi Barel, yaptõğõ bir açõklamada, Türk kamuoyunun bu koltuk olayõnõ kolay kolay unutmayacağõnõ kaydediyor. İsrailliler ile Türkleri birleştiren ortak bir payda söz konusu: Aşõrõ ölçülerde bir ulusal gurur. Böyle bir gurur da ne Türk Büyükelçisi’nin aşağõlanmasõnõ ne de İsrail’in şeytanlaştõrõlmasõnõ kaldõrõr. Ayalon’un bu yarõm özürünün hiçbir şeye yararõ olmadõ. İsrail’in canõnõ fena sõkacak ölçülerde İran’a yönelmek isteyen Türk Başbakanõ Recep Tayyip Erdoğan, tüm diplomatik kurallara göre bu işin telafisinde õsrarlõ. İsrail’e haddini bildirdiğini düşünen Arap medyasõnda da adõ şimdilerde “Sultan Erdoğan” olarak geçiyor. Ama Ayalon, buna rağmen, Türklerin de bu meseleden paylarõna düşen dersi aldõğõ inancõnda. Almancadan çeviren: Osman Çutsay (Frankfurter Rundschau, Almanya, 14 Ocak 2010) Başbakan Maliki siyasi üstünlüğünü garanti altõna almak için elindeki otoriteyi öylesine merkezileştirdi ki, kendisine direkt olarak rapor veren iki adet paramiliter birlik oluşturdu. Biri, Maliki’yi eleştirenleri, özellikle de Sünnileri gece yarõsõ tutukladõğõ için “kirli manga” olarak da bilinen Bağdat Tugay’õ, diğeri ise Terörle Mücadele Birliği. İsrailliler ile Türkleri birleştiren ortak bir payda söz konusu: Aşõrõ ölçülerde bir ulusal gurur. Böyle bir gurur da ne Türk Büyükelçisi’nin aşağõlanmasõnõ ne de İsrail’in şeytanlaştõrõlmasõnõ kaldõrõr. kontrol noktasõndaki 10 bin asker ve emniyet görevlisi tarafõndan korunan yerde en az 160 kişi öldü. Maliki şimdi bütün emniyet ve istihbarat sisteminin kontrolünü elinde tuttuğu halde bombalama olaylarõ devam ediyor. Bu seçim, zamanõ geldiğinde geri tepebilir. Maliki kendi elindeki otoriteyi öylesine merkezileştirdi ki kendisine direkt olarak rapor veren iki adet paramiliter birlik oluşturmaya kadar vardõrdõ işi. Biri, Maliki’yi eleştirenleri- özellikle de Sünnileri gece yarõsõ tutukladõğõ için “kirli manga” olarak da bilinen Bağdat Tugay’õ, diğeri ise Terörle Mücadele Birliği. Maliki kendi sorumluluğundaki bütçeyi kullanarak aşiret milislerine iş verdi. Genelkurmay Başkanõ’nõn elinde olmasõ gereken ordudakileri atama ve görevden alma yetkisini kendi elinde topladõ. Birçoklarõna göre bu ABD tarafõndan eğitilmiş Irak ordusunu iyi donanõmlõ bir bakanlõk milisi haline getirdi. Amerikan himayesi altõnda oluşturulmuş merkez hükümetinin gündemini pek de izlemeyen birçok güvenlik teşkilatõ, mezhep kavgalarõ ve yaygõn yolsuzluklar yüzünden harap oldu. Aslõnda Amerikalõlarõn oluşturduğu teşkilatlar birçoklarõ tarafõndan ABD varlõğõna karşõ olanlarõ hedef alan gizli suikastlarõ düzenleyen Frankeştayn organizasyonlar olarak görüldü. Eldeki verilere göre Maliki bunlarõ kendi amaçlarõ için kendi siyasi üstünlüğünü garanti altõna alacak şekilde basitçe yeniden şekillendirdi. İngilizceden çeviren: Çimen Turunç Baturalp (The Middle East, Ocak 2010) Nuri el Maliki. BALBAY’ın ERGENEKON SAVUNMA TUTANAKLARINI www.cumokistanbul.org WEB SİTEMİZDEN OKUYABİLİRSİNİZ! İLETİŞİM - BİLGİ: 0536 739 02 29 - 0555 967 24 79 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org TC KADIKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN Sayõ: 2009/87 Esas Davacõ Omya Madencilik San ve Tic. A.Ş. tarafõndan davalõ Paylaşõm Boya Kimya San Tic ve Paz A.Ş. aleyhine Mahkememizde 2009/87 esas sayõlõ dosyasõ ile iflas da- vasõ açõlmõştõr. Davacõ Omya Madencilik San ve Tic. A.Ş’nin iflasõn talebine itirazõ olanlarõn ve müdahil olmak isteyenlerin bu ilanõn yayõnlandõğõ tarihten itibaren 15 gün içinde İİK’nun 158/1 maddesi yollamasõ ile İİK’nun 166 maddesi gereğince davaya müdahale ve itirazda bulunmalarõ ve itirazlarõnda iflasõ gerektiren bir halin bulunmadõğõnõ ileri sü- rüp açõlan davanõn reddini isteyebileceklerini H.U.M.K 507 ve devamõ maddelerine istinaden bunun maddi delillerini de sunmalarõ, duruşma günü olan 04/02/2010 günü saat 14.20’de yapõlacak celseye bizzat katõlabilecekleri gibi kendilerini vekille de tem- sil ettirebilecekleri, delillerin de derhal ibrazõ gerektiği, İİK 166 Maddesi hükmü ge- reği ilan olunur. 14/01/2010 (Basõn: 2828)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle