Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2009 PAZAR
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Harp Okulları
YÖK’ün, Meclis’in af yasasına dayanarak, TSK
Okullarından ve Polis Akademisi’nden ayrılan, çı-
kartılan veya atılan 800 kadar genci üniversitelere
tepeden inme yerleştirmesi üzerine yazı şüphesiz çok
yönlü tepkilere neden oldu. Önce yazıdaki bir iddiayı
düzeltmem gerek:
Yazıda “800 başarısız” ve “TSK okullarında oku-
yamayacak durumda oldukları için ilişkileri kesilmiş”
iddiaları, bilgi eksikliğinden kaynaklanan kastını
aşan ifadelerdi. Zaten bu öğrencilerden gelen tep-
kilerin büyük çoğunluğu da bu dikkatsiz sözcükle-
re yönelikti. Gökçe Dede, “Yasanın yanlış olduğu-
nun ve sizin duyarlığınızın farkındayız, ama bu, ‘ba-
şarısız’ sıfatını yakıştırmanızı gerektirmez” diyor;
haklıdır!
Pek çoğu da, bu anlatım yanlışlığını ileri sürerek,
bu yasanın nasıl hakları olduğunu savunuyor!
Bir de “kim bunlar” diye sormuştum! Buradan da,
“bize irticacı dedin” anlamını çıkardılar. Halbuki, “kim
bunlar”, bir merak sorusuydu!
Bu yazıya, tarif edilen öğrencilerden 60 kadarı ya-
nıt verdi. Bunların kimler olduğunu öğrendik.
a) Kendi istekleriyle harp okullarından ayrılanlar,
b) Gerekli başarıyı gösteremedikleri için ilişkisi ke-
silenler,
c) Disiplin suçlarında “puan kontenjanını” dol-
durdukları için okullardan çıkartılanlar..
d) Bazı öğrenciler “siyasi-irticai” nedenlerden
dolayı atılan olmadığını, bazıları ise varsa bile bun-
ların sayısının çok az olduğunu belirtiyor. Şüphesiz
Harp Okulları Komutanlığı bunu en iyi bilebilir.
e) Yazımda “siyasi nedenlerle atıldılar” iddiası ol-
madığı halde, bazı haber sitelerinde ve bazı genç-
lik örgütü bildirilerinde bu öğrencilerin “irticai” faa-
liyetlerde bulunduğunun yazılması, şüphesiz hak-
sızlıktır.
f) Öğrencilerin büyük çoğunluğu kendilerini “Ata-
türkçü, laik” olarak tanımlıyor. Ancak gelen az sa-
yıdaki tepkiden anlaşılıyor ki, bazılarının ayrılması ve-
ya atılması da TSK’nin yararına olmuş!
g) ÖSS ile ODTÜ Fizik’e giren Ergi Dönerçark’ın
kendi çevresinde yaptığı araştırmaya göre, 42 “atı-
lan-ayrılan” öğrenci, ÖSS sınavından aldıkları pu-
anlarla, Cerrahpaşa Tıp dahil iyi sayılabilecek yer-
lere yerleştirilmişler.
h) Şüphesiz ÖSS sınavlarında hepsinin başarı gös-
terdiğini söylemek için elde veri olması gerek! An-
cak Harp Okulları’nda iyi bir eğitim aldıkları söyle-
nebilir.
Bazı ayrılan/atılan öğrenciler konunun diğer yön-
lerine dikkat çektiler ki Harp Okulları açısından bel-
ki de esas üzerinde durulması gereken noktalar bun-
lar.
Örneğin Seçkin Erkut diyor ki, “Yazınızda doğru
noktalara değinmişsiniz. Ben de piyangodan üni-
versiteye yerleştirilmenin mantıksız olduğunu düşü-
nüyorum. Fakat yazınız çok önyargılı ve genelleyici
olmuş.. Subaylığın tatmin edici bir meslek olmadı-
ğını düşündüm ve okuldan ayrıldım. Şu an TSK okul-
larında okuyan ya da okumak isteyen kişilerin yüz-
de 95’i ailevi durumu iyi olmadığı için ya da iş garantisi
olduğu için okumakta. Çoğu, kurumuna gönül ba-
ğıyla bağlı değil ve sürekli şikâyetçi. Örneğin Kara
Harp Okulu’ndan yaklaşık 150 kişi kendi isteğiyle ay-
rıldı. Bir de ayrılmak isteyip yüklü tazminat nedeniyle
ayrılamayanlar var…”
Erkut’un saptamaları ne kadar gerçeğe yakın, bi-
lemem. Yüzde 95 gibi savlar verilere dayanmalı! İn-
sanın kendi çevresindeki izlenimlerle, ayrılan-atı-
lanların nedenleri üzerinde kapsamlı araştırma,
epey farklı sonuçlar doğurabilir! Askerlik-subaylık zor
bir “zenaat”.
TSK, büyük bir kitle içinden öğrencileri alıyor. Hep-
si seçme. TSK, sert disiplin kuralları ile öğrencileri
askerlik mesleğine alıştırıyor. Ayrıca derste başarı-
yı gözetiyor. Disiplinsizlik ve başarısızlık ilişki kes-
me nedeni. TSK bir yandan da öğrencileri “okul-
larda-askerlik mesleğinde tutmak” için yüksek taz-
minatlar koymuş. Ayrılanlara 50-70 bin TL’lik “mas-
raf faturası” kesiliyor! Bu, baştan bilinen bir olgu. An-
cak anayasal geçerliliği de tartışma konusu yapılı-
yor.
Ayrılanlar bu faturayı ödemeyi göze alıyor, bazı-
ları da mahkemeye başvuruyor. Zengin aile çocuk-
larından subay isteyen pek çıkmayacağı için, bu fa-
turaya rağmen ayrılmaların yüksek olması, bir şey-
lerin tartışılmasını gerekli kılıyor.
Sivil hayat, eskisi gibi “sınırlı boyutlu” değil. İn-
sana sunduğu yüzlerce, binlerce çalışma olasılığı, de-
ğişen sosyal ilişkiler, anlayış farklılıkları vb., yetişkinliğe
erişen öğrencileri, subay çıkma seçeneğini gözden
geçirmeye zorluyor.
Burada sorular var: Harp Okulları’nda öğrencile-
rin hissiyatı, Erkut’un dediği gibi mi? “Fatura” bugün
ortadan kaldırılsa, ayrılanların oranı ne olur? Hiç ay-
rılma isteği duymayanların oranı nedir? Eğer bura-
da gerçekten sorunlar varsa, TSK, belki de “eğitim
modeli”ni yeniden gözden geçirmeli...
Önemli olan, gençlerin isteyerek, keyifle subay ol-
malarıdır!
Eğer zorlayıcı nedenler esas etkense, kalitede bü-
yük bir düşme ve subaylıkta önemli sorunlar olur....
[email protected]
Eski RTÜK Başkanõ’nõn beyanõ savcõlõğõn belirlediği mal varlõğõ ile birbirini tutmuyor
Akman yeniden tartõşõlõyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu’nun eski Başkanõ
Zahid Akman’õn mal beyanõnõn, savcõlõğõn
belirlediği mal varlõğõ ile birbirini tutmamasõ,
Akman’õn halen sürdürdüğü kurul üyeliğinin
geçerliğinin yeniden sorgulanmasõna neden
oldu. Hem yeni mal edinimlerini, hem de
elinden çõkardõğõ mallarõ beyanlarõna
eklemediği belirlenen Akman hakkõnda,
“Haksız mal edinmek” suçundan da dava
açõlabilecek. Hürriyet’in haberine göre Deniz
Feneri e.V. soruşturmasõ kapsamõnda mal
varlõğõ da incelenen eski RTÜK Başkanõ
Akman’õn beyanõ ile savcõlõğõn belirlediği mal
varlõğõ birbirini tutmadõ. Akman’õn,
TBMM’ye ve RTÜK’e verdiği mal
beyanlarõnõn savcõlõğa ulaşmasõ üzerine tapu
daireleri, bankalar ve borsaya Akman’õn mal
varlõğõ soruldu.
Savcõlõk, farklõ mal varlõğõ ile karşõlaşõnca
Akman’õn ifadesine başvurdu. Akman’õn, hem
yeni mal edinimlerini, hem de elinden
çõkardõğõ mallarõ beyanlarõna eklemediği
belirlendi. Akman, savcõlõkta, mal
varlõğõndaki farklõlõklarõ ve özellikle de
Almanya’da bulunan şirketlerdeki hisselerinin
neden mal beyanõnda yer almadõğõna
“Hisselerimi devretmiştim, ama
yoğunluğun arasında bildirimde
bulunmayı unutmuşum” yanõtõnõ verdi.
Zorunlu din dersine karşı oturma eylemi
DİYARBAKIR’DA RONİ, ROJBİN, SOSIN, BEZAR VE ROŞAN YASAKLANDI
Açõlõm isimlere teğet geçti
DİYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - AKP’nin Kürt
açõlõmõ doğrultusunda Kürtçe
isimlere serbesti geleceği düşü-
nülürken, Diyarbakõr’da açõlõ-
mõn tersi gelişme yaşandõ. Di-
yarbakõr Merkez Kayapõnar Kay-
makamlõğõ, Roni, Rojbin, Sosın,
Bezar ve Roşan adlarõnõn yanõ sõ-
ra kültür merkezine verilen Kürt
ozan Cegerxwin’in adõnõ da sa-
kõncalõ buldu.
Kayapõnar Belediyesi’nin yeni
kurulan Kültür Merkezi’ne ver-
diği Cegerxwin ismi ile yeni ya-
põlan parklara konan Roni, Roj-
bin, Sosõn, Roşan ve Bezar adla-
rõ, kaymakamlõk engeline takõldõ.
Kaymakam Cemal Hüsnü Kan-
sız imzasõyla belediyeye gönde-
rilen yazõda, “Anayasanın temel
ilkelerine, yürürlükteki mev-
zuata, genel ahlaka aykırı, ay-
rımcılığa ve bölücülüğe yol
açabilecek nitelikte ve yabancı
dil kurallarına göre teşkil edil-
miş kelimeler ve ifadeler ile çir-
kin, müstehcen ve gülünç adlar
konulamaz” denildi. Bu mad-
deye dayanõlarak Cegerxwin Kül-
tür Merkezi ile 5 parka verilen
Kürtçe isimlerin yasaklandõğõ
belirtildi.
Yazõda ayrõca adres ve numa-
ralamaya ilişkin yönetmeliğin
24. maddesi uyarõnca belediye-
lerin kendi sõnõrlarõ içinde yer alan
sahaya, 5393 Sayõlõ Belediye
Kanunu’na göre mahalle, mey-
dan, bulvar, cadde kurabileceği
belirtilerek “Anayasada ‘Ya-
bancõ ülke mensuplarõnõn isimleri
verilmeden önce Dõşişleri Ba-
kanlõğõ’nõn uygun görüşü alõnõr’
denilmektedir. Bu nedenle tek-
lif edilen isimlerin yönetmeliğe
uygun olmadığı anlaşılmıştır”
ifadelerine yer verildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka-
ra Güvenpark yanõnda toplanan Pir Sultan Ab-
dal Kültür Derneği üyesi bir grup, zorunlu din
dersinin kaldõrõlmasõna yönelik taleplerin ya-
zõlõ olduğu dövizler taşõdõ ve çeşitli sloganlar
attõ. Daha sonra grup adõna açõklama yapan Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanõ
Fevzi Gümüş zorunlu din dersi uygulamasõ-
nõn Alevi çocuklarõnõ zor durumda bõraktõğõ-
nõ belirterek, “AKP, bütün yerel ve ulus-
lararası mahkeme kararlarına rağmen Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini kaldır-
mamakta ısrar etmektedir” dedi. Gümüş, ik-
tidarõn bu yargõ kararlarõnõn “eski müfredat
döneminde olduğunu ve yeni müfredatta Al-
eviliğe de yer verildiği” iddiasõyla kamuoyunu
yanõlttõğõnõ belirtti. Eyleme destek veren Eği-
tim-Sen Genel Başkanõ Zübeyde Kılıç, “Bu
ülkede yaşayan bütün kimliklerin kendile-
rini her süreçte özgürce ifade etmelerinden
yanayız. Zorunlu din dersleri dayatmadır,
bilimsel, laik eğitimi baltalamaya yönelik bir
uygulamadır” dedi.
İstanbul’da ise Taksim Tramvay Durağõ’nda
bir araya gelen Aleviler basõn açõklamasõ yap-
tõ. Zorunlu din kültür ve ahlak bilgisi dersinin
kaldõrõlmasõnõ isteyen Aleviler, AİHM kararla-
rõnõn uygulanmasõ için mücadeleye devam ede-
ceklerini belirttiler. Açõklamanõn ardõndan bir
süre çeşitli sloganlar atan eylemciler dağõldõlar.
ÖDP:12Eylülzihniyetisürüyor
İstanbul Haber Servisi - ÖDP Genel Başkanõ
Alper Taş, partisinin 12 Eylül’ün yõldö-
nümü nedeniyle hazõrladõğõ “29 yõldõr 12
Eylül-Darbeciler hesap verecek” yazõlõ af-
işlerin Ankara Valiliği tarafõndan ya-
saklanmasõ nedeniyle ÖDP İstanbul İl
Merkezi’nde basõn toplantõsõ düzenledi.
“Darbecilere darbeci demek yasak” di-
yen Taş, “Bu yasak 12 Eylül zihniyetinin
ve rejiminin hâlâ sürdüğünü gösteriyor”
dedi. 12 Eylül darbesinin, liberalizmin ve
muhafazakârlaşmanõn kurumsallaşma-
sõnda bir araç olduğunu söyleyen Taş şöy-
le devam etti: “AKP bir yandan sözde bir
darbe karşõtlõğõ adõ altõnda demokrasi ha-
varisi kesilirken diğer yandan 12 Eylül
darbesinin faşist generali Kenan Ev-
ren’in yargõlanmasõnõ engelleyen anaya-
sanõn geçici 15. maddesinin kaldõrõlma-
sõna yanaşmõyor. Kürt sorununun çözü-
mü ve demokratikleşmeyi 12 Eylül Ana-
yasasõ’nõn kalõplarõ içerisine sõğdõrmaya
çalõşõyor.”
Taş, 12 Eylül’ün 29. yõlõnda Ankara, İstanbul,
İzmir, Antalya ve Samsun’da yapõlacak mi-
tinglere katõlma çağrõsõnda bulundu.
DTP’li vekil taziye çadırında
SİVEREK (AA) - Irak’õn kuzeyinde 1995 yõ-
lõnda güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyon-
da öldürüldüğü belirtilen terör örgütü PKK üyesi
bir kadõn için memleketi Şanlõurfa’nõn Siverek il-
çesinde taziye çadõrõ kuruldu. Taziye ziyareti için
çevre il ve ilçelerden gelen bazõ kişilerin, terör ör-
gütü lehine slogan atarak, örgütün elebaşõ Abdul-
lah Öcalan’õn posterlerini taşõdõğõ görüldü. DTP İl
Başkanõ İbrahim Ayhan’õn kardeşi olan Yõldõz
Ayhan için kurulan taziye çadõrõnõ DTP Şanlõurfa
Milletvekili İbrahim Binici de ziyaret etti.
Hastanede kendini astı
Haber Merkezi - Sõvas’ta oğlu ile birlikte ya-
şayan Bahargülü İçli (37), 2 yõldõr tedavi gördü-
ğü psikolojik sorunlar nedeniyle, önceki gün Nu-
mune Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ. ‘Akut
psikoz’ teşhisi konulan İçli, sabaha kadar göze-
tim altõnda tutulurken, hemşireleri ikna ederek
serviste bulunan tuvalete gitti. İçli, burada başör-
tüsü ile kendini 1 metre yükseklikteki sifona astõ.
Hemşireler tarafõndan asõlõ halde bulunan İçli,
yapõlan tüm müdahalelere rağmen kurtarõlamadõ.
ZahidAkman
ÖDP Kadıköy İlçe Örgütü, 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümünde, Kenan Evren
ve 1980 darbesi düzenleyicilerinin yargılanması istemiyle Kadıköy Yoğurtçu Par-
kı’ndan Kenan Evren Anadolu Lisesi önüne bir yürüyüş düzenledi.
MHP LİDERİ BAHÇELİ
‘Kara dönem
yaşanõyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçe-
li, son AKP hükümetinin ikinci yõlõnõ
“kara bir dönem” olarak nitelendi-
rerek “Bu vahim gidişin durdurul-
ması, Türk milleti için artık var
oluş-yok oluş meselesi haline gel-
miştir” dedi. Bahçeli, “Hükümetin
bölücü terörü ve bölücülüğü yok
etmek yerine meşrulaştırarak ak-
lamayı tercih ettiğini” de kaydetti.
Bahçeli, “60. hükümetin ikinci yı-
lı” dolayõsõyla yaptõğõ yazõlõ açõkla-
mada, hükümetin TBMM’den güve-
noyu almasõnõn üzerinden iki yõl geç-
tiğini anõmsatarak, yeni dönemin en
önemli tarafõnõn ise TBMM’de
MHP’nin de grup kurarak yer almasõ
gerektiğini ifade etti. “Cumhuriye-
tin varlık değerlerinin ve kutlu
kavramlarının alenen tartışmaya
açıldığını, hakaretlere göz yumul-
duğunu, suçlamalara sessiz kalın-
dığını, hatta hükümet desteğiyle
milli tarihin aşağılandığı kara bir
dönemin yaşandığını” aktaran Bah-
çeli, milli güvenlik kavramlarõ ve
milli meselelerin sulandõrõlmaya çalõ-
şõldõğõnõ vurguladõ. PKK’nin siyasi
taleplerinin, bu süreçte Türk milleti-
nin önüne sinsice getirilmesinin he-
deflendiğini kaydeden Bahçeli, “El
altından yürütülen bütün bu pa-
zarlıklar, mekik dokuyan aracılar,
sonuçsuz diplomasi hamleleri, uy-
gulanmayan mutabakatlar geride
bıraktığımız yıllarda hükümetin
bölücü terörü ve bölücülüğü yok
etmek yerine meşrulaştırarak akla-
mayı tercih ettiğini gösteren ema-
reler olmuştur” ifadesini kullandõ.
ABDÜLLATİF ŞENER
‘Hükümet
kime çalõşõyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Türkiye Partisi Genel Başkanõ Ab-
düllatif Şener, “Halkımız, ekonomi
meseleleri ile demokratik açılım,
Ermeni açılımı ve diğer konularda
şunu sormalıdır: Hükümet kime
çalışıyor?” diye konuştu.
Partisinin genel merkezinde düzen-
lenen “1. İl Başkanları Toplantısı”
öncesinde açõklamalarda bulunan Şe-
ner, Türkiye’nin sorunlar yumağõ ha-
line geldiğini, ekonomik sorunlar
başta olmak üzere birçok sorunun
çözüm beklediğini ifade ederek hü-
kümetin ve diğer siyasi partilerin, ül-
kenin sorunlarõna çözüm üretmek ye-
rine polemiklerle ayrõşmayõ derinleş-
tirdiklerini belirtti. Demokratik açõ-
lõm konusuna değinen Şener, “Halka
kulak verilmesi, demokrat olun-
madan demokratik açılım yapıla-
mayacağı, Türkiye’nin gündemini
kendisinin belirlemesi gerektiği,
konunun kurumlarla uyum içinde
ve bir devlet politikası olarak ele
alınması gerektiği” şeklinde hükü-
mete tavsiyelerde bulunduklarõnõ fa-
kat hükümetin bu önerileri dikkate
almadõğõnõ kaydetti.
Ermeni açõlõmõ konusunda hazõrla-
nan metine de değinen Şener, Kara-
bağ sorununa ve 1915 olaylarõna iliş-
kin Ermeni iddialarõndan vazgeçildi-
ğine dair bir ifadenin yer almadõğõnõ
dile getirerek “Bu, Ermenistan lehi-
ne tek taraflı bir açılım değil mi?
Hükümet kim için çalışıyor? Hal-
kımız, ekonomi meselelerinde, de-
mokratik açılım, Ermeni açılımı ve
diğer konularda şunu sormalıdır:
Hükümet kime çalışıyor?” dedi.
Fotoğraf:NECATİSAVAŞ
BAKAN KAVAF’A SORULAR
CHP,Aydınlı
çocukiçindevrede
MERSİN (Cumhuriyet) - CHP
Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a
Aydõn mitingi sõrasõnda hakaret ettiği
gerekçesiyle hakkõnda dava açõlan 13
yaşõndaki M.S.Ö’nün durumunu Mec-
lis gündemine taşõdõ.
TBMM Adalet Komisyonu üyesi de
olan CHP’li Öztürk, Devlet Bakanõ Sel-
ma Aliye Kavaf tarafõndan yanõtlanma-
sõ istemiyle Meclis Başkanlõğõ’na verdi-
ği soru önergesinde, Birleşmiş Milletler
ve Avrupa Birliği belgelerine göre 18
yaşõnõ doldurmamõş kişilerin çocuk ola-
rak tanõmlandõğõna dikkat çekti. Öztürk,
M.S.Ö’nün şiddete uğrayan taraf oldu-
ğunu vurguladõ.
Erdoğan’õn benzer ifadeler kullanma-
sõ nedeniyle tazminata mahkûm edilen
yazar Abdurrahman Dilipak’õ tele-
fonla aradõğõnõ ve onunla dayanõşmasõnõ
tüm toplumla paylaştõğõnõ anlatan Öz-
türk, “M.S.Ö’nün Sayın Başbakan’a
söylediği iddia edilen ‘Allah cezanõzõ
verecek’ sözü İbrahim Tatlõses tarafın-
dan defalarca ekranlar üzerinden
ifade edilmiştir” dedi. Öztürk, önerge-
sinde şu sorularõ yöneltti: “M.S.Ö’nün
haklarının aranması noktasında Ba-
kanlığınızın bir girişimi oldu mu?
Yargılama sürecinde M.S.Ö’ye Ba-
kanlığınız yetkililerinin herhangi bir
yardımı olmuş mudur?”