20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Baykal ve Ermeni Açılımı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bugün kendi- sinden randevu isteyen Başbakan Tayyip Erdoğan ile Ermeni açılımını görüşecek. Bilindiği gibi, Türkiye ve Ermenistan, ABD direk- tifiyle, İsviçre’nin arabuluculuğunda yaptıkları gö- rüşmeler sonunda iki protokol imzalayarak, sınır kapısının açılması ve ilişkilerin geliştirilmesini karar- laştırmışlardı. İşte Erdoğan - Baykal görüşmesi bu protokoller ko- nusunda olacak. Kimileri “Kürt açılımı” konusunda Başbakan’a ran- devu vermeyen Baykal’ın bu kez “Ermeni açılımını gö- rüşelim” çağrısını olumlu yanıtlamasını yadırgıyorlar. Oysa burada yadırganacak bir yan yok, Kürt konu- sunda, ortada üzerinde konuşup tartışacak somut bir öneri yokken, Ermeni konusunda elde üzerinde ko- nuşulacak metinler var. Bu metinlerin imzalanmasındaki ana etkenin ABD Başkanı Obama’nın isteği olduğunu herkes açıkça biliyor. Bu da, nedense, Başbakanı fena halde sinir- lendiriyor. Burada birçok kez Türkiye ile Ermenistan arasın- da iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesinin gerekli- liğini vurgulamış, ama bunun için gerçekleştirilmesi zorunlu koşulları da saymıştık. Şimdi metinlere ba- karak, söz konusu şartların yerine getirilip getirilme- diklerini ele almakta yarar var. Her şeyden önce, Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan’ın da belirttiği gibi, sınır kapısının açılma- sı ve iyi ilişkiler kurulması için, Ermenistan’ın işgal et- tiği Azerbaycan topraklarından çekilmesi koşulu aranmıyor. Oysa bilindiği gibi Türkiye’nin sınırı kapatmasına ne- den olan olay buydu ve Tayyip Erdoğan mayıs ayın- da Bakû’da yaptığı açıklamada, Ermenistan işgal edi- len Azerbaycan topraklarını boşaltmadan sınırın açıl- mayacağını açıkça belirtmişti. Acaba Ermenilerin, Türkiye toprakları üzerindeki ta- leplerinden vazgeçtiklerini belirten hükümler var mı, görüşmeler sonunda imzalanan protokollerde? Bu konuya da olumlu yanıt vermek güç. İki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulmasıyla il- gili protokolün 5. paragrafı aynen şöyle diyor: “İki ül- ke arasındaki mevcut sınırın uluslararası hukukun il- gili antlaşmalarında tarif edildiği şekliyle karşılıklı ola- rak tanındığını teyit ederek..” Dikkat edilirse, burada 1921 Kars Antlaşması’na is- men atıfta bulunulmayarak, konu yuvarlak biçimde ge- çiştirilmiş bulunmaktadır. Bu ifadeler çerçevesinde söz konusu paragrafta Türkiye Kars’ı anlarken, Ermeni- lerin Sevr’i anlayıp anlamadıkları da meçhuldür. Kars Antlaşması yalnızca bugünkü mevcut sınırları çizmekle kalmamakta aynı zamanda, 1915’in elim olaylarıyla ilgili olarak bir nevi af da getirmekteydi. Ama, bu antlaşma ismen zikredilmemektedir. Er- menilerin gerekli yerlere tescil ettirilmemiş bu antlaşmayı kabul etmediklerini çok kez açıkladık- ları da göz önünde bulundurulursa, protokolde yer alan hususun yeterince tatmin edici olmadığının söylenmesi yadırgatıcı olmamalıdır. İki ülke arasında ilişkilerin geliştirilmesi ile ilgili pro- tokolün “tarihsel kaynak ve arşivlerin tarafsız bilim- sel incelemesini de içerecek şekilde bir diyaloğun uy- gulanmaya konulmasını” öngören 12. paragrafının Tür- kiye’nin istediği doğrultuda çalışıp çalışmayacağı çok kuşku götürür. Ama Ermenistan’da muhalefetin tep- kilerinden ve ülkedeki genel tutumdan anlaşılacağı gi- bi, karşı taraf Türkiye’nin soykırımı tanımasını da- yatmaktan vazgeçmiş değildir. Soykırımın tanınması koşulu Ermenistan’dakiler için Ermeni kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş bulunuyor. Ayrıca unutmayalım ki, Ermenistan Er- menileri dünyadaki Ermeni nüfusunun yalnızca yüz- de 30’unu oluşturmaktadırlar. Soykırım konusunu sürekli olarak dünya kamuoyu gündemine getirip canlı tutanlar da, diyaspora Er- menileridir. Onların bulundukları yerlerde asimile ol- mayıp, kimliklerini diri tutmalarında da, soykırım id- dialarının çok büyük etkisi olduğu bilinmektedir ve Er- menistan’ın kendi halkının öz çıkarlarını korumak ama- cıyla ilişkileri düzeltme konusunda, diyasporayı et- kilemesi onlara laf anlatabilmesi ise çok güçtür. Bu yüzden, CHP’nin ABD baskısıyla imzalanmış bu protokollerin içeriğine katılıp destek vermesi çok şa- şırtıcı olur. [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] Anakent Belediyesi’nce Bahçelievler 7. Cadde’de gerçekleştirilecek ‘içki referandumu’ tartõşmasõ alevleniyor Gökçek’inplanõyargõdandöner SELDA GÜNEYSU ANKARA - Ankara Anakent Bele- diye Meclisi’nin, Bahçelievler 7. Cad- de’nin “içkili bölge ilan edilip, edil- memesine” ilişkin referandum yapõl- masõ kararõna yönelik tepkiler sürüyor. Çankaya Belediye Başkan Yardõmcõsõ Eser Atak, referandumun hukuki bir ge- çerliliği olmadõğõnõ belirterek “Anakent Belediyesi’nin, Çankaya Belediye- si’nin yetki alanında bulunan Bah- çelievler 7. Cadde’de içki içilmesini kendisine dert edinmesine ge- rek yok” derken Anakent Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi Fazıl Gü- leken, “Referandum olsa, sonuçta bölge- nin içkili bölge olma- masına yönelik bir karar çıksa dahi, açı- lan herhangi bir dava- da mahkemeler yürüt- meyi durdurma kararı ve- rir” görüşünü dile getirdi. ‘Anket şeklinde referandum olmaz’ Çankaya Belediye Başkan Yardõmcõsõ Eser Atak, referandumun nasõl ve ne şe- kilde yapõlacağõnõn anayasada tanõm- landõğõnõ, bu tanõmlamaya göre de re- ferandumun tek sorudan ibaret bir uy- gulama olduğunu belirtti. “Bir anket şeklinde referandum olmaz. Bu ora- daki insanların görüşünü almaya yönelik bir kamuoyu yoklamasıdır. Keşke belediye her konuda bu kadar duyarlı olsaydı, bir karar vermeden önce meslek odalarına, yurttaşlara sorsaydı” görüşünü dile getiren Atak, şunlarõ kaydetti: “Bizler, Çankaya Belediyesi olarak o bölgenin yaya bölgesi olma öneri- sini gündeme getirdikten sonra, Ana- kent Belediyesi bizim bu önerimizi si- yasi manevra alanı olarak gördü. Anakent Belediyesi’nin bu şekilde davranması açıkcası bizim için sürp- riz olmadı. Anakent Belediye Başkanı sağ olsun, gündem olmayı çok önem- siyor. Gündemde kalmak için her fır- satı kolluyor. İçki konusu, ilçe bele- diyesinin yani Çankaya Belediye- si’nin sorumluluğunda olan bir şey- dir. Anakent Belediyesi’nin, Çanka- ya Belediyesi’nin yetki alanında bu- lunan Bahçelievler 7. Cadde’de içki içilmesini kendisine dert edinmesine gerek yok. İlçe belediyesi zaten gerekli olanı yapıyor. O konuda, adına refe- randum denilen şeyin hukuken bir ge- çerliliği yok. Bağlayıcılığı olan bir şey hukuka göre değildir.” ‘Amacı içkiyi yasaklamak’ Anakent Belediye Meclisi’nin CHP’li Meclis üyesi Fazıl Güleken de, Melih Gökçek’in tõpkõ kendi tesisle- rinde yaptõğõ gibi Bahçelievler 7. Cad- de’de de içkiyi yasaklamak amacõ güttüğünü dile getirdi. Güleken, “İnsan özgür- lükleriyle ilgili bir refe- randum yapılması de- mokrasiye aykırıdır. İstirmar ediyorlar. Gökçek neden mil- yonlarca liraya mal olan ve atıl durumda bulunan Gökkuşağı Projesi’ni yaşama geçir- meden önce referandum yapma gereği duymadı?” diye sordu. Fazõl Güleken, sözlerini şöy- le sürdürdü: “Bu referandum, Ana- kent Belediyesi’nin kendi ideolojisi- nin bir göstergesidir. Bugüne kadar belediyenin yaptığı hiçbir icraatta ka- muoyu yoklaması yapılmazken, içki konusunda neden referandum yapı- lıyor? Referandum olsa, sonuçta böl- genin içkili bölge olmamasına yöne- lik bir karar çıksa dahi, açılan her- hangi bir davada mahkemeler yü- rütmeyi durdurma kararı verir. Re- ferandumun hukuki geçerliliği yok.” ‘İstediğiniz kadar sarhoş olabilirsiniz!’ Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Belediye Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, referandum yapılmasına oybirliğiyle karar verildiğini savunarak, “İçki yasağı diye bir şey yok. Re- ferandumla Bahçelievler halkının eğilimini öğreneceğiz. Halk daha fazla içkili mekân açılmasını isterse, bunu ben teşvik edeceğim. Bu bölgede yüzde 80 CHP’ye oy çıktı. Yüzde 80 de içkiye oy çıkar. Biz de uygularız” dedi. Karşı söz alarak “Ankara’da bir konuğunuza şarap ikram edecek yer yok” diyen CHP’li üye İsa Hayırlı’ya ise Gökçek, Ankara’da şarap içilecek sayısız yer olduğunu iddia ederek “Ankara’da şarap içilecek yerleri tespit ettiriyorum. İstediğiniz kadar içip sarhoş olabilirsiniz” yanıtını verdi. AKP yargõ reformunda ciddi değil HÜLYA KESKİN İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Aydın, AKP’nin “Yargı reformunda ciddi olmadığını” be- lirterek “Ciddi olsaydı tüm yargı organlarından görüş alır, ortak akıl yaratırdı” dedi. Adalet Bakanlõğõ’nca hazõrlanan ve Bakanlar Ku- rulu’nca da benimsenen “Yargı Reformu Strateji Taslağı” ile ilgili değerlendirme yapan Aydõn, tasla- ğõn net olmadõğõna dikkat çekti. Aydõn taslaktaki “yargının güçlendirilmesi”, “yargıç güvencesinin sağlanması” gibi konularõ desteklediklerini, ancak reformun esas amacõnõn yargõ bağõmsõzlõğõnõ sağla- mak anlamõna gelmesine karşõn taslağõn bu konuda güven oluşturmadõğõnõ vurguladõ. Aydõn, “İktidar reformdan bahsederken Anayasa Mahkemesi, HSYK gibi yargı kurumlarını Adalet Bakanlı- ğı’ndan bir müsteşarla denetlemekten geri kalmı- yor. Bu durumun yargı bağımsızlığını etkileyen en önemli faktör olduğunu söyledik. Hukukun üstünlüğü ihlal ediliyor. Yasama ve yürütmeyi yargı denetlediğine göre yargıya denetlenen ma- kamdan üye seçilemez” dedi.Türkiye’nin en önem- li sorunlarõndan biri olmasõna karşõn cezaevleri ile iligili çözüm önerilerinin uzun bir sürece yayõldõğõnõ anlatan Aydõn, “Eğer iktidar olarak yargı refor- mundan bahsediyorsanız cezaevlerine bir an ön- ce çözüm bulacaksınız. Tüm bunlara çözüm bul- madan Türkiye’de yargı reformundan bahsedi- yorsanız, buna herkes güler” ifadelerini kullandõ. DAHA ÖNCE DE ARACI SOYULMUŞTU CHP’li İnce’nin evinden üç ruhsatlõ silahõ çalõndõ FARUK KIRTAY YALOVA - Yolsuz- luklarõn üzerine gittiği için dinci gazeteler tarafõndan hedef gösterilen ve An- kara’da 2 yõl önce aracõn- daki Sağlõk Bakanlõğõ’na ait yolsuzluk dosyalarõ ile TÜBİTAK’a ait bazõ bel- geleri çalõnan CHP Yalo- va Milletvekili Muhar- rem İnce’nin bu kez de evine hõrsõz girdi. İnce’nin ruhsatlõ 3 silahõ çalõndõ. TBMM’de verdiği yol- suzluk soru önergeleriyle dikkat çeken CHP’li İn- ce’nin aracõ 2007 yõlõnda Ankara’da soyulmuştu. Aracõn bagajõnda sakladõ- ğõ Sağlõk Bakanlõğõ’na ilişkin yolsuzluk iddiala- rõ ve TÜBİTAK’a ait ba- zõ belgeler çalõnmõştõ. En son “Sanal okullar” olayõnõ göndeme getiren Muharrem İnce’nin geç- tiğimiz günlerde de Yalo- va İstanbul Caddesi’nde- ki evine hõrsõz girdi. Apartmanõn 5. katõndaki evine giren hõrsõz, İnce’nin ruhsatlõ 3 silahõnõ çalarak kayõplara karõştõ. Evine giren hõrsõzõn hiçbir iz bõ- rakmadan yatak odasõna girdiğini ve sadece silah- larõnõ çaldõğõnõ anlatan İn- ce, silahlardan birinin de- de yadigârõ olduğunu söy- ledi. İnce, dedesinden mi- ras yoluyla intikal eden ruhsatlõ Lagant marka top- lu tabanca, kendisine ait ruhsatlõ 9 mm çaplõ Sar- sõlmaz marka tabanca, TBMM’nin kendisine ver- diği Smith Wesson 9 mm’lik toplu tabancalarõn çalõndõğõ yerde cep tele- fonu olmasõna karşõn sa- dece silahlarõn alõndõğõ- nõ, evin kapõsõnda her- hangi bir zorlama olma- dõğõnõ belirtti. Muharrem İnce, “Ya- lova’da, kendi memle- ketimde silaha gerek duymuyordum. Bugün yatak odamdaki dolaba baktığımda silahlarımın hepsinin çalındığını gör- düm” dedi. YENİ LİSTE HAZIRLIĞI Genelkurmay Başkanı’nın protokoldeki yeri değişmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişle- ri Bakanlõğõ’nõn hazõrlamakta olduğu yeni pro- tokol listesi içinde askerlerin yerinin değiştiril- mesine ilişkin bir düzenleme olmadõğõ belirtildi. Diplomatik kaynaklarõn verdiği bilgiye göre, bir süre önce Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün talimatõyla uygulanabilir olmayan protokol lis- tesinin yeniden düzenlenmesi için Dõşişleri Ba- kanlõğõ bir çalõşma başlattõ. Oluşturulacak protokol listesinin Gül’ün onayõna sunulacağõ dile getirildi. Çalõşmanõn, liste içindeki askeri kanadõ değil, rek- tör ve rektör yardõmcõlarõ gibi sivil kanada iliş- kin yeni düzenlemeleri öngördüğünü belirten dip- lomatik kaynaklar, Genelkurmay Başkanõ ve kuv- vet komutanlarõnõn yerinin değiştirilmesinin söz konusu olmadõğõnõ kaydettiler. Anayasaya göre Başbakan’a bağlõ olan Genelkurmay Başkanõ, ha- len uygulanmakta olan protokolde TBMM Baş- kanõ ve Başbakan’õn ardõndan üçüncü sõrada yer alõyor. Genelkurmay Başkanõ’nõ ana muhalefet partisi genel başkanõ, eski cumhurbaşkanlarõ ve 6. sõrada da Anayasa Mahkemesi Başkanõ takip ediyor. Listede kuvvet komutanlarõ 10, orgene- ral ve oramiraller de 11. sõrada bulunuyor. İSTANBUL BAROSU BAŞKANI AYDIN: Avrupa’daki örneklere mercek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nu (HSYK) yeniden yapõ- landõrmak isteyen Adalet Bakanlõğõ, bunun bir benze- rini Anayasa Mahkemesi için de uygulamayõ “planlı- yor”. Bakanlõkça son şekli verilen Yargõ Reformu Stratejisi Eylem Planõ’na göre, bu amaçla Avrupa ül- kelerindeki örnekler ve geçmiş yõllarda Anayasa Mahkemesi tarafõndan hazõrlanmõş tasarõ taslağõ göz önünde bulundurulacak. Adalet Bakanlõğõ, Yargõ Re- formu Strateji Taslağõ ve Eylem Planõ’nõn son şeklini internet sitesinde yayõmladõ. Eylem Planõ’nõn “Yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi” başlõğõ altõndaki hedefleri arasõnda, “uluslararası belgeler ışığında Anayasa Mahkemesi’nin görev tanımının yeniden belirlenmesi ve buna bağlı olarak yeniden yapı- landırılması” kõsa vadeli hedefi de yer aldõ. Diğer kõsa vadeli planda HSYK’nin, yapõlandõrõlmasõ, ka- rarlarõna karşõ yargõ yolunun açõlmasõna yönelik dü- zenlemeler yer aldõ. Plana göre, Yargõtay ve Danõş- tay’õn seçilen üyeleri aracõlõğõyla HSYK’de temsil edilmesi, yargõnõn tümünün temsil edilebilmesi ama- cõyla, yüksek yargõ dõşõnda meslektaşlarõnca seçilen birinci sõnõf hâkim ve savcõlarõn HSYK’de etkili ve Türkiye Adalet Akademisi, hukukçu öğretim üyeleri ile avukatlarõn HSYK’de temsil edilmesi sağlanacak. YARGI REFORMU STRATEJİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle