20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 13 EYLÜL 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Anılarım... Kızgın tepelerin üzerinden doğmuyor artık gü- neş. Işıl ışıl sabahlar da yok artık. Bu bir sonbahar esintisidir... Durgun yüreğimde derin kuyular kazılır yaz bit- tiğinde. Bir tren gürültüsü bir yerlerde, bir yerlerde ak- şamüstü hüzünleri. Göğün bu kadar geniş olduğuna şaşıp kaldığım ikindiler de yağmurlu artık. Çiçeklerin sesiyle, yaprakların titreyişiyle uyan- dığımız sabahlar, yaratılmış bir dünyada özgür- ce dolaşmayı öğretmişti bize. Trenler, otobüsler... Gece vardiyaları, vapur dü- dükleri... Garlar, iskeleler. Başımızda kavak yellerinin estiği yıllar... Unutulmuş bir şarkı, bir şiir... Öfkelenmek için, sevinmek için seçtiğimiz yol- lar. Şaşırıp çevremize baktığımızda, o eski park yine yerli yerinde. Banklarda genç sevgililer, yaşlılar. Külden bir gün. Suskunluk. Gürültü... Hepsi bir arada. Kırlangıçlar göçeli günler oldu. Bir soluk alışverişi gibi, kuş sürüleri yağmurlu bir akşamüstü başımın üzerinden geçti. Ürpertici alevleri gördüm bulutlar kaçarken. Sonra eylül yağmurları dindi, dinecek. Maviler giydi çocuklar. Yok olmaya alışmış kör güneşte kutsadılar genç kızları... Takvime baktım, 12 Eylül... Faşist darbenin üzerinden 29 yıl geçmişti. O gün doğan çocukları düşündüm... Aynaya baktım, kırlaşan saçlarıma, sakallarıma. İşkenceler, hapislik yılları, yasaklar... İçimde bir fırtına koptu dışarıya çıktığımda. Küllerin arasından yeni doğmuş yaşamları, genç ölülerimizi düşündüm. Sessiz bir çığlıktan başka hiçbir şey duymadım. Güz çağrıları, bir çocuğun nefes alıp verişi gi- biydi sanki... Denize inen dik sokaktan iskeleye doğru yürü- düm anılarımla birlikte. Kent kendi sessizliğini içiyordu yudum yu- dum. Bir gece yarısı kısmi siyasi ekibi kapının zilini çalıyordu... Kitaplarımı, plaklarımı çuvallara doldurup beni de alıp götürdüler... 650 bin kişiden biriydim ben... Milyonlarca kitabı yaktılar cayır cayır... Alevle- rinde çığlık attılar... Düşünceler ormanında yürüyordum tek başıma. Sorgucular gizlenmişti ağaçların arkasına. Umut ve umutsuzluk vadide açan çiçekler gi- biydi... Ufkun korkulan katran karanlığı yaklaşıyordu adım adım. Oysa ben kirlenmemiş tutkuları, dostlukları, ar- kadaşlıkları sever, zifiri karanlıktan nefret eder- dim. Sorgucular önce gözbağlarını taktılar bir duvarın dibinde. Düş dünyamın kanatları kırıldı, ayaklarımda de- rin bir sızı belirdi. Gözlerimi açtığımda bir başka evrende gibiydim. Yağmur dinmiş, gökyüzü mavilerini giymişti. Üşümüştüm, titremeye başladım... Deniz kıyısında bir 12 Eylül sabahı... İşkenceler, ölümler, sürgünler! 68’li ve 78’li yıllar... Birden aklıma Nihat Behram’ın “Hapishanedeki Arkadaşına Ulaştırılmayan Bir Not” şiiri geldi, denizin üzerindeki ufuk çizgisine bakarken: “Sevgili kardeşim: Belli ki / gömleğinin yakasında kuruyan ter / bu bahar / tarlaların tozunu taşımayacak / kasketinin gölgesi / küçük üzümleri andıran gözlerini / bir sel- vi yaprağı gibi korumayacak Sana / tomurcuklu bir dal yollamıştım / birkaç kitap / bir kilo portakal / Ve /‘dostları özlemle ku- caklamayı unutma’ dizesini / almadılar geçen yaz-hatırlarsın- / ilk meyvesini veren bir fidandan / ham zerdaliler toplayıp / uzun yollar bo- yunca / esaret ve zafer üstüne / marşlar söylemiştik yaşadığın günlerin hesabını soranlara / bildiğin marşları söylemeyi unutma” Yaşadığımız günlerin hesabını soranlar dün olduğu gibi bugün de dimdik ayaktalar... Biz bildiğimiz marşları söylüyoruz yıllardır... “Garip bir gün bitti Uğraşıp ve bitti kötülüklerle Anılarım Birazı kalsa avuçlarımda bitti işte Başka bir anın namesi akar benliğimin derinli- ğinde İşte ağıtım avuçlarımın içinde boşaldı Hayatım, anılarım, gençlik günlerim de İçinde sisin.” (Nazik el Melaike) Bir sonbahar esintisidir bu... Kendi türkülerim, tutkularım, düşlerim oyalıyor beni hapislik sürgün günlerinin karanlık yolcu- luğunda. Ve lanet okuyorum, asker-sivil faşizme, kaba mil- liyetçiliğe... Bu devletin kendi halkıyla olan kavgası, acı- masızlığı ne zaman bitecek? Ne zaman? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Davutoğlu İran’da TAHRAN (AA) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, İran’õn başkenti Tahran’daki resmi temaslarõ kapsamõnda İran Dõşişleri Bakanõ Manuçehr Mutteki ile baş başa ve heyetler arasõndaki görüşmenin ardõndan düzenlenen ortak basõn toplantõsõnda, ele alõnan konular hakkõnda bilgi verdi. Davutoğlu, “Türkiye ve İran olarak iki ülkenin bulunduğu coğrafyanõn güvenlik havzasõna dönüşmesine büyük önem veriyoruz” dedi. YÖK’ten yeni uygulamalar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Denetleme Kurulu’nun yapõsõnda yapõlmasõ planlanan değişiklikle, kurulun üniversiteler üzerindeki akademik denetimi özel bir dernek aracõlõğõyla gerçekleştirilecek. Öğretim üyelerinin akademik bakõmdan yeterli olup olmadõğõ ve psikiyatrik sorunlarõn bulunup bulunmadõğõ denetlenecek. Yeterli olmadõğõ ya da sorunlu olduğu belirlenen öğretim üyelerinin üniversitede ders vermesi engellenecek. Rize’de 6 tutuklama RİZE (AA) - Rize’de, 10 Eylül tarihinde jandarma ekiplerinin yürüttüğü çalõşma sonucu il genelinde gerçekleştirilen eşzamanlõ operasyonda uyuşturucu imal ettikleri ve sattõklarõ iddiasõyla gözaltõna alõnan 31 zanlõdan 6’sõ tutuklandõ. Maltepe Üniversitesi öğretim üyeleri Azrak ve Ünsal’õn görevlerine son verildi Düşünce özgürlüğüne darbeHaber Merkezi - AKP iktidarõnõn uygulamalarõnõ hem yazõlõ hem gör- sel medyada sõkça eleştiren Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ülkü Azrak ve Yrd. Doç. Dr. Engin Ünsal’õn üni- versitedeki görevlerine son verildi. Son dönemdeki açõklamalarõyla ka- muoyunun yakõndan tanõdõğõ iki isim, “Atatürkçü düşüncenin aydınlı- ğından kaçıp AKP’nin karanlığına sığınmaya çalışan bir üniversiteye yeniden dönmeyi aydın erdemi ile bağdaştıramadıkları” için işe iade davasõ açmayacaklarõnõ belirttiler. Üniversite yönetimi ise iki önemli is- min işine son verilmesine YÖK’ün, “Kadronuzda bulunan 72 yaş üstü öğretim üyelerini kontenjan tanı- mında dikkate almayacağı” yolun- daki kararõna dayandõrdõ. “AKP muhaliflerine gözdağı” bu kez de YÖK aracõlõğõ ile vakõf üni- versitelerine kadar uzandõ. Haziran ayõnda Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’a fahri doktora veren Maltepe Üniversitesi, AKP iktidarõnõn uygu- lamalarõnõ yazõlõ ve görsel basõnda sõk- ça eleştiren iki öğretim üyesinin işi- ne 1 Eylül itibarõyla son verdi. Hukuk Fakültesi’nde görev yapan Prof. Dr. Azrak ve Yrd. Doç. Dr. Ünsal’õn gö- revlerine son veren üniversite, buna gerekçe olarak, YÖK’ün, “Kadro- nuzda bulunan 72 yaş üstü öğretim üyelerini kontenjan tanımında dik- kate almayacağı” yolundaki tavsiye kararõnõ esas aldõ. ‘Muhaliflere tasfiye’ Hukukçu kimlikleriyle AKP ikti- darõnõn uygulamalarõnõ eleştiren iki is- min işine son verilmesi üniversite ca- miasõnda, “AKP muhaliflerini tas- fiye” olarak yorumlandõ. YÖK’ün tav- siye kararõnda 72 yaş üstü öğretim üyelerinin çalõştõrõlamayacağõna dair bir hüküm bulunmuyor. Aynõ fakül- tede 72 yaş üstünde olup görevlerine devam eden isimler de yer alõyor. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi’ndeki AKP muhalifleri tasfi- ye edilirken 75 olan Hukuk Fakülte- si kontenjanõnõn bu yõl YÖK tarafõn- dan 140’a çõkarõlmasõ ise dikkat çe- kiyor. Aynõ üniversitenin Hukuk Fakültesi kontenjanõ geçtiğimiz yõllarda YÖK tarafõndan 125’ten 75’e kadar indi- rilmişti. Söz konusu bu durum da her öğrencinin yaklaşõk 15 bin lira öde- yerek okuduğu üniversitenin bütçesine zarar veriyordu. Son dönemdeki açõklamalarõyla kamuoyunun yakõndan tanõdõğõ iki isim, “AKP’nin karanlõğõna sõğõnmaya çalõşan bir üniversiteye dönmeyi aydõn erdemi ile bağdaştõramadõklarõ” için dava açmayacaklarõnõ söylediler. CHP’Lİ ERGÜN AYDOĞAN Greenpeace Akdeniz Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, mavi yüzgeç- li orkinosların tehlike altındaki türler arasın- da yer aldığını, Türkiye’deki orkinos çiftliklerinin sayısının, verilen kotanın üstünde olduğunu söy- ledi. Dökmecibaşı, “Akdeniz’i Koruyalım” kampanyası kapsamında İzmir’deki Pasaport İskelesi’ne yanaşan Rainbow Warrior (Gökkuşağı Savaşçısı) adlı gemide düzenlenen basın toplantısında, kıyı- sal ve açık deniz alanlarında deniz rezervleri ağı oluşturulması için çalıştıklarını belirtti. Gemiyle 3 aylık Akdeniz turuna çıktıklarını söyleyen Dökmecibaşı, ‘’Kampanyanın hedefi, oldukça ciddi an- lamda sömürülmekte olan dünya denizlerinin eski haline gelebilmesi için tek ve en etkin çözüm yo- lu olan deniz koruma alanlarının bir an önce hayata geçmesini sağlamaktır’’ dedi. (Fotoğraf: AA) ‘Açılımın Gülen ile ilgisi var mı?’ ANKARA (ANKA) - CHP Balõkesir Millet- vekili Ergün Aydoğan, Abdullah Öcalan’õn, basõna yansõyan kimi sözlerinde yer alan, “Fethullah Gülen ile bir yakınlaşma olabilir” yönündeki ifadelerini anõmsatarak Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’a “Bu sözlerin, hü- kümetiniz tarafından ayrıntıları halen açık- lanmamış olan ve ba- sında ‘Kürt açõlõmõ’ olarak anılan hazırlı- ğınızla bir ilgisi var mıdır” diye sordu. Aydoğan, Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle bir soru önergesi verdi. Aydoğan, şu sorularõ sordu. “-Basında ve ka- muoyunda ‘Kürt açõlõ- mõ’ olarak anılan ha- zırlığınız, Musul ve Kerkük ile ilgili bir tasarruf ve girişim içermekte midir? -Anılan hazırlığınız, federatif, konfedera- tif ya da benzeri bir yapılanma biçimiyle, üniter devletin farklı bir yapıya dönüşmesi- ne zemin hazırlaya- cak düzenlemeler içer- mekte midir? Anılan hazırlığı, ‘yõlbaşõndan önce’ tamamlamak yö- nündeki söylemlerini- ze bakıldığında, sanki bu yönde takvime bağ- lanmış bir taahhüdü- nüz varmış gibi bir iz- lenim doğmaktadır. Böyle bir taahhüdü- nüz var mıdır? Varsa hangi kişi, kurum ya da devletlere karşıdır? -Abdullah Öca- lan’ın, basına yansı- yan kimi sözlerinde, ‘Fethullah Gülen ile bir yakõnlaşma olabilir’ yö- nünde ifadelere rast- lanmaktadır. Bu söz- lerin, hükümetiniz ta- rafından ayrıntıları halen açıklanmamış olan ve basında ‘Kürt açõlõmõ’ olarak anılan hazırlığınızla bir ilgisi var mıdır? -Söz konusu ‘açõlõm’ hazırlığınız kapsa- mında, Türkiye Cum- huriyeti Anayasa- sı’nda yer alan ‘Türk Milleti’ kavramı ve ta- nımıyla ilgili herhangi bir değişiklik yapmak yönünde bir girişim düşünmekte misiniz? ” Öldü diye yol kenarına attılar AKSARAY (AA) - Aksaray’da bir kişiyi döverek ağõr yaraladõğõ iddia edilen biri polis memuru iki kişi tutuklandõ. Aksaray’da 5 gün önce Aksaray-Konya karayolunda hareketsiz halde bulunan ve Aksaray Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlan Mustafa M’yi darp edenleri bulmak için soruşturma başlatõldõ. Mustafa M’nin ifadesi doğrultusunda şüphelilerin tekvando antrenörlüğü yapan K.Ö. ve polis memuru Y.T. olduğu belirlendi. Tespit edilen adreslere yapõlan eşzamanlõ operasyonda K.Ö. Ankara’da, Y.T. ise Gaziantep’te yakalandõ. Zanlõlarõn, Mustafa M’yi öldüğünü düşünerek yolun kenarõna atõp kaçtõklarõ öğrenildi. ‘Akdeniz’i koruyalõm’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle