18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ 14 EKONOMİ Çorlu merkezli Serenay Amba- laj, 2003 yõlõnda başladõğõ ham- burger için köpükten yemek kap- larõ üretimi ile İngiltere’de pazar li- deri konumuna geldi. İngiltere’de kullanõlan kapaklõ ürünlerin yak- laşõk yüzde 40’õnõ tek başõna sağ- lõyor. İngiltere’de 5 binin üzerin- de noktada Serenay Ambalaj’õn ürettiği kaplar satõlõyor.18 ülke- ye ihracat gerçekleştiren şir- ketin ithalatçõlarõ arasõnda Fransa, Almanya, Belçika, İsviçre, İsveç, Norveç, Dani- marka, Bulgaristan, Yunanis- tan, Sõrbistan, Ukrayna gibi ülke- ler yer alõyor. Kurulduğu günden bu yana iki kez kapasite arttõrõmõ- na giden firma, şu an için 140 ton civarõnda üretim kapasitesine sa- hip. Serenay Ambalaj’õn kurucu- su ve Genel Müdürü Ersoy Ka- ya genç bir girişimci ve 1996 ODTÜ mezunu. Okulun ardõn- dan İngiltere’ye staj için giden Ka- ya, Serenay Ambalaj’õ kuracak bağlantõlarõ o esnada İngiltere’de yaşayan Önder Sahan ile tanõşa- rak yakalamõş. İngiltere’de resto- ran işletmeciliği alanõnda faaliyet gösteren Sahan, Kaya’ya Türki- ye’de şirket kurup ekipman satma tavsiyesinde bulunmuş. Tavsiye- ye uyarak 4 arkadaşõ ile birlikte şir- keti kurduğunu belirten Kaya, İn- giltere pazarõna girmeden önce iş yapacaklarõ alanõ iyi tanõdõklarõnõ, oluşturduklarõ sistemin İngiltere pazarõna tam olarak oturduğunu belirterek, “Biz İngiltere’de baş- ladığımız sürede hiçbir müşte- rimizi kaybetmedik. Sanırım başarının temel sebeplerinden biri bu. Türkiye’den nakliye sistemlerini kendimiz kurduk, kontrol noktalarını kendimiz oluşturduk. Bunun dışında ta- ahhüt ettiğimiz her şeyi yerine getirdik” diye konuştu. Müşterinden iyi referans alabil- dikleri için pazardaki saygõnlõkla- rõnõ hõzlõ bir şekilde arttõrdõklarõnõ anlatan Kaya, “Bizim pazarlama departmanımız yok. Bütün pa- zarlamamız müşteriler üzerin- den gidiyor” dedi. Ersoy Kaya, ekonomik krize rağmen yurtdõşõ pazarlarõnda işle- rinin azalmadõğõnõ, aynõ zamanda kârlõlõkta da sorun yaşamadõklarõ- nõ söyledi. “2007-2008 yıllarında yurtdı- şı pazarlarında istediğimiz nok- taya geldiğimizi gördük. Türki- ye tarafındaki fizibilite çalış- malarımız da olumlu çıkınca geçen yıl ağustosta Türkiye’de- ki yatırımın düğmesine bastık. Şubat ayında faaliyete geçen ye- ni fabrikamız Türkiye için üre- tim yapıyor” diyen Kaya, Serenay Ambalaj’õn şu anda Türkiye pa- zarõnda küçük bir oyuncu olarak görülebileceğini, ancak üç yõl son- ra pazarda en büyük üretici olma- yõ hedeflediklerini, bunun için de gerekli yol haritalarõnõn mevcut ol- duğunu söyledi. Önümüzdeki yõllarda fabrikala- rõ tek çatõ altõnda birleştirebile- ceklerini, kapasitelerini de ilk etapta 500 tona, sonrasõnda 800 tona çõkarmayõ düşündüklerini belirten Kaya, ihracat ve iç pa- zarõ eşitleyeceklerini anlattõ. Yabancõ şirketlerin de Türki- ye’ye ilgi duyduğunu söyleyen Kaya, “Bizim de yabancı bir fir- mayla görüşmemiz var. Orta vadede sanırım üretim nokta- sında bir ortaklık olabilir, gö- rüşmelerimiz devam ediyor” de- di. Serenay Ambalaj’õn Ar-Ge ko- nusuna da büyük önem verdiğinin altõnõ çizen Ersoy Kaya, bu konu- da ABD’li bir şirket ile çalõştõkla- rõnõ, çevresel faktörleri göz önüne alarak doğada bozulabilir ürünler konusunda deneme üretimler yap- tõklarõnõ anlattõ. B ursa’da bir barter fi- nansman şirketi tara- fõndan kurulan ticari platform sayesinde es- naf ve KOBİ’ler satõş yapmadan alõm yapma fõrsatõ buluyor. Sistemin içinde eğitim, sağlõk, gõda ve teknoloji gibi sektörlerden 300’e yakõn firma yer alõyor. 5, 10, 50, 100 TL değerindeki kuponla- rõn her işyeri tarafõndan kaşelen- diği sistemde firma için www.ko- bitavm.com sitesinde sanal bir dükkân oluşturuluyor, böylece firmanõn alanõ, ne tür ürünler sat- tõğõ, iletişim bilgileri de yayõm- lanmõş oluyor. Kaşelenen kupon- lar da sitede sergilenirken bin li- ra değerinde kredi, işlem yapan fir- maya veriliyor. Firma istediği ürünün siparişi- ni vererek alõm gerçekleştirebili- yorken; kuponu satõldõkça da sa- tõldõğõ miktarda alõm limiti artõyor. Ekonominin canlanmasõnda umutlu bakõlan sistemde, pera- kende sektöründeki nakit darlõğõ- na karşõ kurulan bu platforma yö- nelik konuşan Kobit AŞ Yönetim Kurulu Başkanõ Gültekin Teci- men, “Kimse kımıldamıyor, çö- züm üretmiyor. Hükümet, baş- ta enflasyon korkusu olmak üzere, çeşitli nedenlerle para basmıyor. Biz de buradan yola çıkarak, kendi paramızı kendi- miz basalım, bu öyle bir para ol- sun ki sadece esnaf ve KOBİ’ler arasında geçsin, böylece ticaret canlanır diye düşündük” dedi. Projenin gelişimini anlatan Te- cimen, şunlarõ söyledi: “Ortak- larımıza da bu fikir çok mantıklı geldi. İsmine para değil de alış- veriş kuponu demeye karar ver- dik. Altyapısını, kurallarını oluş- turduk ve en son olarak bütün bu kuralları ve düzeni sağlaya- cak online çalışan bir bilgisayar programı hazırladık. Bütün sis- temi ve firmaları, ‘www.kobi- tavm.com’ adresli internet site- sinde topladık. Bu şekilde, as- lında barter finansmanın en ge- lişmiş halini kurmuş olduk.” ‘HARCADIĞIN KADAR AL’ SİSTEMİ Krize karşõ özel sektör harcama- larõnõn kamu harcamalarõ kadar teş- vik edildiği son günlerde firmalarõn, kendi harcadõklarõ kadar satõş ya- pabildikleri bir sistem geliştirdik- lerini söyleyen Tecimen, 500 fir- manõn bin liralõk alõşveriş kuponu al- dõğõ anda piyasada 500 bin liralõk ekonomik canlanma olacağõna işa- ret ederek “Bursa’da 10 bin fir- manın sisteme katılması demek, 10 milyon liralık ekonomik ha- reket anlamına geliyor” dedi. Ku- pon para platformu ile ilk etapta 5000 üye firma hedeflenirken, uzun vadede sistemin diğer illere de ge- nişletilmesi düşünülüyor. Türkiye ilginç bir ülke. Çelişkiler ülkesi sıfatını yapıştıranlar da var. Tuhaflıkların nedeni istik- rarın istisna, istikrarsızlığın ise kural olması. Birkaç gün önce, reklamcılar eliyle tüketimi arttırmak için yeni bir kampanya başlatılmış. “Bir sakız, bir simit, bir çiçek veya bir oyun- cak almanın bile ekonominin çarklarını dön- dürmeye başlayacağı” sloganı, kampanyanın ana teması imiş. Televizyonlar için reklam film- leri hazırlanmış, bir eski Merkez Bankası baş- kanı oyuncakçıyı, bir ünlü piyasa iktisatçısı bir bakkalı canlandırıyormuş. Şu hale bakar mısınız? Sanki 1970’lerin dünyasına ait, Yeşilcam ka- lıplarına uygun bir dizi film fragmanı hazırlanı- yor. Pekâlâ biliyorlar ki, Türkiye’de simitçi de kalmadı bakkal da. Simitçilerin yerini çoktan- dır Türk usulü, abuk sabuk “simit sarayları” kah- vehaneleri aldı. Bakkallar ise alışveriş merkezleri ve süpermarketlere sayenizde yenilmiş du- rumdalar. Asıl önemlisi, bu kampanyacılar, çoğu üc- retlilerden, kent ve kır yoksullarından oluşan alt gelir gruplarının harcamalarının, gelirlerinin üzerinde olduğunu; yani zaten ellerine geçen parayı hemen harcamak zorunda olduklarını bil- miyorlar mı? Bildiklerini sanıyorum. Üstelik, daha geçen ay emeklilere 10 TL’lik zam çok görüldü. Türk-İş’te örgütlü kamu iş- çilerine de son iki yılın enflasyonunun altında zam yapıldı. 300 bin işçinin satınalma gücü bi- linçli olarak düşürüldü. Sırada iki milyona yaklaşan kamu çalışanı var; hükümet onlara da- ha cimri. Ücret artışını yüzde 5’in altında tut- maya çalışıyor. Ücretlilerin satınalma gücü TÜ- İK endekslerine göre son bir yılda yüzde 9 ora- nında azaldı. Yani işçi sınıfı ile kent ve kır yoksulları için bu tür bir kampanyanın pratik hiçbir yararı yok; ge- liri harcama ihtiyacının zaten çok altında. Her yeni ek gelir zaten kendiliğinden harcamaya gi- decek demektir. Geriye kalıyor “orta sınıflar”. Türkiye’de ni- celik ve nitelik olarak küçümsenemeyecek bir orta sınıf var kuşkusuz. Bir kısmı burjuva sı- nıfına yaklaşan, bir kısmı ücretli ve yüksek sa- tınalma gücüne sahip olmakla birlikte, statü, fonksiyon vs. nedeniyle işçilerden ayrı düşen bir kesim. Ama orta sınıfların yüksek gelirleri içinde temel tüketim harcamaları küçük bir kıs- mı oluşturur. Gelirleri artsa bile bu, temel tü- ketim mallarına yönelik harcamaları arttırmaz. Eğitim, turizm, emlak vs. harcamaları artar. Hayır; burjuva rasyonelliği bu kampanyanın neresinde diye bir sorgulamaya girişmek ni- yetinde değilim. Belki kriz gibi sahici, sarsıcı ve gittikçe yıkıcı hale gelen bir olgunun “burjuva rasyonelliği”ndeki değişimi de ele almak gerekir. Gerek bu kampanyanın gerekse bunun ön- cüsü olan “Kriz varsa çare de var; çarşıya çık” kampanyasının çok iyi örgütlenmiş “halkla iliş- kiler-propaganda” çalışmaları olduğunu be- lirtmek istiyorum. İttifak halindeki medyanın mu- azzam desteğiyle, bu kampanyalar kriz gibi sa- hici bir olgunun, toplum üzerindeki şu veya bu yönde ama muhakkak çok şiddetli olan sor- gulama imkânlarını yozlaştırıcı etki yapmaktadır. Bu haliyle kampanyayı 1979-80 krizinde, sınırlı kampanyalarının devamı olarak almak da sa- nıyorum hatalı olmaz. [email protected] Çarşıya Çık Kampanyası... G Ö R Ü Ş ERHAN BİLGİN İktisatçõ KOBİ’nin yeni buluşu: Kupon Para YAHYA ARIKAN [email protected] YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Varlõğõnõzla Barõşõn, Kod 5’e Alõnmayõn! K amuoyunda kısaca “varlık barışı” ola- rak anılan düzenleme, bilindiği gibi te- melde yurtdışındaki paranın Türki- ye’ye çekilmesi amacını taşıyor. Ancak dik- katlerden kaçan çok önemli hususlar da içe- riyor. Özellikle ihracat yapan işletmelerin ya- kın gelecekte ticari yaşamlarını sürdürürken ver- gi idaresinin “kod 4 ya da kod 5 adlı” kara lis- telerine girmemesi için varlık barışından ya- rarlanmaları yaşamsal önem taşıyor. Kod 4 ya da kod 5, mal ya da hizmet alımı ile ilgili olarak düzenlediği faturalarda sorun ola- sılığı bulunan şirketler için başvurulan bir uy- gulama. Vergi idaresi, bu olasılık karşısında bir anlamda şirketleri “kara listeye” alıyor. Koda giren şirketlerin piyasada iş yapma- sı mümkün olmuyor. Yarar- lanma süresi 30 Eylül 2009 tarihinde sona erecek olan varlık barışından yararlana- cak şirketler için öncelikle bu riskin ortadan kalktığını belirtelim. Bakanlar Kurulu almış ol- duğu 3 aylık süre uzatımını daha önce olduğu gibi kul- lanabilecek ve bizce kul- lanmalıdır da. Ancak mü- kelleflerin buna güven- meyip zamanında yarar- lanmasını öneriyoruz. Hükümetin amacına ulaş- ması için de 1 Ekim’de açılacak olan Meclis’te düzenleme yapılarak yasada; vergi inceleme- si yapılmayacak yıllara 2008 yılının da eklen- mesinde büyük yarar vardır. Bugün için geçerli düzenleme 10 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yü- rürlüğe giren 5917 sayılı “Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Ka- nun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararna- melerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Ka- nun”la yapıldı. Buna göre, 01 Haziran 2009 tarihi itibarıy- la sahip olunan varlıkların 30 Eylül 2009 tari- hine kadar bildirim veya beyanına olanak sağlanıyor. Hangi varlıklar beyan edilebilecek? Varlık Barışı Kanunu’nun uygulanması ile il- gili olarak daha önce 5811 sayılı kanunda şart- lar yayımlandı. Buna göre; 1)- Gerçek veya tüzelkişilerin, 01 Haziran 2009 tarihi itibarıyla sahip olduğu yurtdışın- daki; para, altın, döviz, menkul kıymet ve di- ğer sermaye piyasası araçları, varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazları, TL cinsinden rayiç bedelle banka veya ara- cı kuruma bildirilecek ya da vergi dairelerine beyan edilecek. 2)- Bu kıymetler, Vergi Usul Kanunu uya- rınca, defter tutan mükelleflerce beyan tarihi itibarıyla kanuni defterlere kaydedilebilecek. Bi- lanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu kanun hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için, pasifte, özel fon he- sabı açacaklar. Bu fon hesabı, sermayenin par- çası sayılacak, sermayeye ilave dışında baş- ka bir amaçla kullanılamayacak, işletmenin tas- fiye edilmesi halinde ise vergilendirilmeyecek. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme he- sabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gös- terecekler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak. 3)- Gelir veya kurumlar vergisi mü- kelleflerinin sahip olduğu, Türkiye’de bulunan ancak 01 Haziran 2009 tarihi itibarıyla kanuni defter ka- yıtlarında, işletmenin özkay- nakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıy- met ve diğer sermaye piya- sası araçları ile taşınmazlar, 30 Eylül 2009’a kadar TL cin- sinden rayiç bedelle, vergi dairelerine beyan edilecek. 4)- Bilanço esasına göre def- ter tutan mükellefler, bu kanun hükümlerine göre Vergi Usul Kanunu uyarınca kanuni def- terlerine taşınmazlar dışındaki varlıklarını, ban- ka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek, pasifte özel fon hesabı açacaklar. Bu fon hesabı, sermayenin parça- sı sayılacak ve beyan tarihinden itibaren 6 ay içinde sermayeye eklenecek. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına gö- re defter tutan mükellefler, söz konusu kıy- metleri defterlerinde ayrıca gösterecekler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikka- te alınmayacak. Defter tutma yükümlülüğü bu- lunmayan gelir vergisi mükellefleri, taşınmaz- lar dışındaki varlıklarına ait tutarları, banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırabilecek. Bunlar için diğer şartlar aranmayacak. 5)- Vergi dairelerine yurtdışından getirilen ekonomik varlıkların değeri üzerinden yüzde 2, yurtiçinde beyan edilen varlıkların değerle- rinin yüzde 5 oranında vergi kesilecek. Bu ver- gi, kesintinin yapıldığı ayın sonuna kadar ödenecek. Vergi, hiçbir şekilde gider yazıla- mayacak ve başka bir vergiden mahsup edi- lemeyecek 6)- Yurtdışından veya yurtiçinden beyan edi- len varlıklar nedeniyle 01. Ocak 2008’den ön- ceki dönemlere ilişkin vergi incelemesi yapıl- mayacak. Piyasadaki likidite darlõğõ Bursalõ tüccara kendi parasõnõ bastõrdõ 5917 sayılı yasa çerçevesinde Varlık Barışı’ndan faydalananlar için 19 Haziran 2009 öncesi “vergi incelemesine başla- nılmamış olması” koşulu bulunmaktadır. Burada vergi incelemesinin hangi tarih- te başladığının tespiti çok önem taşı- maktadır. Vergi incelemesine 19.06.2009 tarihinden önce başlanılmış ise, Varlık Ba- rışı’ndan yararlanılamaz. İnceleme baş- lama tarihi bu tarihten önce değil ise Var- lık Barışı’ndan yararlanılabilir, Ancak, diğer nedenlerle, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (19 HAZİRAN 2009) sonra başlayan 01 Ocak 2008 ta- rihinden önceki dönemlere ilişkin (2004- 2005-2006-2007) vergi incelemeleri so- nucu, gelir, kurumlar ve katma değer ver- gisi yönünden tespit edilen matrah far- kından, bu kanun kapsamında beyan edi- len tutarlar mahsup edilerek tarhiyat ya- pılacak. ÖRNEK: (X) A.Ş yurtiçinde 01.06.2009 tarihi iti- barı ile işletmesinin özkaynaklarında yer almayan 500.000.-TL’yi (Y) Ban- kası’na yatırmak suretiyle 20.08.2009 tarihinde beyan ederek yasal defter- lerine kayıt yapmıştır. 500.000 TL üze- rinden hesaplanan 25.000.-TL vergi ta- hakkuku yaptırmış olup, tahakkuk eden vergi 30.09.2009 tarihinde öde- necek duruma getirmiştir. (Tahakkuk eden vergiler beyanı izleyen ayın so- nuna kadar ödenmesi gerekir.) Mü- kellef hakkında 2006 yılı vergi incele- mesi 2010 tarihinde yapıldığını varsa- yarak, inceleme sonucunda 400.000. -TL Kurumlar Vergisi ve 200.000.-TL KDV Matrah farkı tespit edilmiştir. Bu durumda, inceleme sonucu bu- lunan toplam 600.000.TL matrah far- kından Vergi Barışı Kanunu’na göre beyan edilen 500.000.-TL mahsup edi- lecek, geri kalan tutar olan 100.000.- TL üzerinden Kurumlar Vergisi ve KDV Tarhiyatı (hesaplaması) yapıla- caktır. Ancak mükellefler hakkında gümrük, kaçakçılıkla mücadele, vergi usul ka- nunlarındaki suçlar yönünden hapis ce- zasını gerektiren bazı fiillerle ilgili soruş- turma ve kovuşturmalar devam ede- cek. Vergi usul kanunumuzda hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılan fiiller 359. maddede sayılmıştır. Bu fiiller kısaca, ya- nıltıcı veya sahte belge düzenlemek ve- ya kullanmak, muhasebe hilesi yapmak, defter ve belgeleri ibrazdan kaçınmak, defter sayfalarını veya belgeleri tahrif et- mek veya yok etmek, olmayan şahıslar adına hesaplar açmak gibi fiillerdir. Bu fiillerin suç oluşturması, maddede “ver- gi ziyaı”nın varlığı koşuluna, vergi ziyaı se- bebiyle cezalı tarhiyat yapılmış olunma- sı gibi bir koşula bağlanmamıştır. Bu nedenle, bu fiiller neticesinde ver- gi ziyaı olmasa veya Varlık Barışı Kanu- nu uyarınca beyan edilen değer veya var- lıkların mahsubu neticesinde vergi ziyaı yok sayılsa dahi, maddenin yaptırıma bağladığı fiiller neticesinde suç yine oluşmuş olacaktır. Bu nedenle inceleme elemanları, varlık beyanı sebebiyle tarhiyat önermeseler dahi, suç duyurusunda bu- lunabileceklerdir. 7)- Kanun uygulaması kapsamında bil- dirilen veya beyan edilen değerler üze- rinden tarh edilen vergi, tarhiyatın yapıl- dığı ayı izleyen ayın sonuna kadar öde- nir. Kanun uygulaması kapsamında öde- nen vergi gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. Beyan edilen varlıklarla ilgili olarak Vergi Usul Kanunu’nun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu varlık- ların elden çıkarıl- masından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uy- gulaması bakımın- dan gider veya in- dirim olarak kabul edilmez. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. VERGİ İNCELEMESİNİN TARİHİ BELİRLEYİCİ KOBİ’lere krize karşõ birleşin çağrõsõ Krizden çõkacak ilk ülkelerden biri olarak gösterilen Türkiye’de, ekonomistler ve meslek kuruluşlarõ KOBİ’lere birleşme ve pazarlamada güç birliği yapma çağrõsõnda bulundu. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Prof. Dr. Serdar Altınok yaptõğõ açõklamada, uluslararasõ ekonomi kuruluşlarõnõn, Türkiye’nin krizden en erken çõkacak ülkelerin başõnda geleceğini belirttiklerini ve bu durumun Avrupa piyasasõna kaliteli mal satan perakende devlerinin Türkiye’ye yönelmesini sağladõğõnõ söyledi. Son zamanlarda dev firmalardan bazõlarõnõn Türkiye’de mağaza açtõğõnõ, bazõlarõnõn ise iç pazara girmeye hazõrlandõklarõnõ vurgulayan Altõnok, “Türkiye’de piyasa daha erken canlanacağı için bu firmalar daha erken mal satmaya başlayacak. Bu durum, Türkiye’de üretimleri ve satışları azalan KOBİ’ler için önemli fırsat sunuyor. Avrupalı devlerin ülkemize yatırım yapmaya başladığı dönemde, KOBİ’lerin birleşmesi ya da en azından güç birliği yapmaları gerekiyor. Yoksa bu büyük sermaye kuruluşlarıyla başa çıkabilmek mümkün görünmüyor. Sermayesi zayıf olan ve birleşmeyen KOBİ batacak. Bunun başka bir açıklaması yok” dedi. Altõnok, tekstil, hazõr giyim, tarõm ve tarõma dayalõ sanayi kuruluşlarõnõn, ilk birleşmesi gereken sektörler olduğunu sözlerine ekledi. Sistemin içinde eğitim, sağlõk, gõda ve teknoloji gibi sektörlerden 300’e yakõn firma yer alõyor. 5, 10, 50, 100 TL değerindeki kuponlarõn her işyeri tarafõndan kaşelendiği sistemde firma için www.kobitavm.com sitesinde sanal bir dükkân oluşturuluyor, böylece firmanõn alanõ, ne tür ürünler sattõğõ, iletişim bilgileri de yayõmlanmõş oluyor. Serenay Ambalaj’ın kurucusu Ersoy Kaya, Türkiye pazarında da 3 yıl içinde en büyük üretici olmayı hedeflediklerini söyledi İngiltere’de hamburger kabõ üretiminde pazar lideri olan Çorlu merkezli Serenay Ambalaj 18 ülkeye ihracat yapõyor. İngilizlerin hamburgerine Türkiye’den kapak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle