22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2009 SALI 16 KÜLTÜR AYNA ADNAN BİNYAZAR Cumhuriyet Değerlerini Kemirenler YÖK Başkanı, başkan falan değil, iktidarın yoldüzeri... Bolu Valisi, vali değil, Cumhuriyetin özünü kemiren- lerden biri... Başbakan’a onursal doktora veren, rektör YÖK üye- liğine getiriliyor... Rektör, şimdi, kitabına uydurup iki görevi birden yü- rütmenin yollarını arıyor... YÖK’e atanan bayan, türbanı savunmanın keyfini sü- rüyor... Adı uluslararası düzeyde yolsuzluklara karışan RTÜK Başkanı’nın süresi doluyor, yerine Atatürkçü Cumhuri- yeti küçültmeye kalkan bir bilim adamı getiriliyor... Hukukçu bir devlet adamı, yargı aşamasında olduğu- nu bile bile “Ergenekon”u tepelediğini söylüyor... Gazeteler, eski bir bakanın oğlunun kümes üstüne vil- la kondurduğunu yazıyor... Öte yanda üst üste zamlarla hayatı karartılan milyon- lar... Üniversite sınavlarında sıfır puan alıp geleceğin kör boş- luğunda göktaşı gibi dönenen 30 bin genç... Sınav kazanan çocuğunu nasıl okutacağını düşündükçe gün ortasında korkulu rüyalar gören analar babalar... Soluğu kesildi halkın; yetkililer ne zaman gözünü açıp görecek; kulak kesilip duyacak!.. Devlet halka, halk devlete, amir memura, memur ami- re, karı kocaya, koca karıya, baba oğla, oğul babaya gü- venmez oldu... Halk canıyla didişiyor; sevgililer sevgisizliğin kurbanı oluyor; babalar kızlarını satılığa çıkarıyor; ağabey, bacı- ya tecavüz ediyor; damat, düğün evinde gelinin koy- nundan oynaş çıkarıyor... Dalga kuduruyor denizde; patladı patlayacak!.. Daha seçilmeden ünü yayıldı yeni RTÜK Başka- nı’nın... Nasıl olur da onu atayan, böyle bir adamı; yaşlısı gen- ciyle, kentlisi köylüsüyle, kadını erkeğiyle toplumu ilgi- lendiren bir kurumun başına getirirken ince iğnenin de- liğinden geçirmez?.. Böylesini atayanların suçu, atananınkinden büyük değil midir?.. Varlığını Atatürk Cumhuriyetine borçlu RTÜK Başka- nı’nın dilinden dökülüyor şu inciler(!): “Cumhuriyetin erdem ve kazanımlarını, önceki devlet sisteminin çeşitli sorunlarını ileri sürerek meşrulaştırma- ya çalışmak basit bir kurnazlık gibi.” Tanzimat edipleri, ciddi konularda “basit kurnazlık” tü- ründen sözleri adi üsluba örnek gösterirlerdi... Cumhuriyeti, gelişmeleri geriletici bir dönem sayan başkan, şu soruyu yöneltirken sözünün nereye varaca- ğını düşünemeyecek denli bilinç yoksunu mu?.. “İster istemez bu yöntemi tercih edenlere dönüp şu so- ruyu sormak gerekiyor: Varsayalım ki cumhuriyet ilan edil- memiş ve saltanat rejimi devam ediyor olsaydı ekonomik, sosyal ve siyasal alanda hiçbir gelişme olmayacak mıy- dı? Bu alanlardaki gelişmeyi cumhuriyetle açıklamak, İn- giltere, Belçika, Hollanda gibi örnekler dururken ne ka- dar mümkündür? İngiltere’de ekonomik, sosyal ve siya- sal gelişmeler kraliyetin varlığına rağmen nasıl gerçekle- şiyor?” Bilim adamı, ağzının kilidini beyninin altın anahtarıyla açmalı; adi metalin bir iki açıştan sonra ağzı yalama et- tiğini bilmeli... Ayrıca, tarihin varsayımlarla değil, gerçek verilerle ta- rih olduğunu... İngiltere, Belçika ve Hollanda’da saltanat erki elinde olanların, düşmanla işbirliği yapıp ülkeyi satmadığını... Kraliyetin, o ülkelerde demokrasinin güvencesi oldu- ğunu, işgal güçlerinin kölesi durumuna düşmediğini... Bilmelidir! binyazar@gmail.com kultur@cumhuriyet.com.tr A kdeniz Festivalleri Avrupa Ağõ’nõn kurduğu Kadmos’un ilk ortak ya- põmõ Avignon’dan sonra İstan- bul’da. Dünya sinemasõnõn güçlü oyuncula- rõndan Jeanne Moreau ile İsrailli yönetmen Amos Gitai’yi tiyatro sahnesinde bir araya getiren oyunda Cüneyt Türel, Titus rolü ile bu üçgeni tamamlayan önemli isim. Mart 2009’da, Avignon Festivali, Ati- na&Epidaurus Festivali, Barselona Grec Festivali ve Uluslararasõ İstanbul Tiyatro Fes- tivali, ‘Akdeniz Festivalleri Avrupa Ağı Kadmos’u kurdular ve bunu Barselona’da düzenlenen bir basõn toplantõsõyla açõkladõ- lar. Bugün için Avrupa’nõn dört önemli fes- tivali arasõnda gerçekleştirilen bu ortaklõk za- man içinde farklõ açõlõmlara gidebilir. Kad- mos’un ilk ortak yapõmõ “Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı” Avig- non’dan sonra, 31 Temmuz ve 1 Ağustos ta- rihleri arasõnda İstan- bul’da Rumelihisarõ’nda İstanbul Kültür Sanat Vakfõ (İKSV) özel gös- terisi olarak seyirciyle buluşuyor. Bu uluslar- arasõ çalõşmada İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ, İKSV ile ortak yapõmcõ. Oyun, Şubat 2010’da, Paris’te yine bu pro- jede yer alan Odeon Theatre De L’Europe’da gösterilecek. KADMOS Europa’nõn erkek kardeşi Kad- mos, yaşadõğõ topraklarda barõşõn yeniden filizlenmesi ve tüm bölge- ye yayõlmasõ için harcadõğõ çabala- rõn ötesinde, bilinçli bir gezgin, ay- dõn bir yönetici, Tebai kentinin ku- rucusu ve Fenike alfabesini Yuna- nistan’a taşõyarak Doğu ile Batõ ara- sõnda bilgi akõşõnõ ilk gerçekleştiren in- sanlardan biri olarak veriyor adõnõ Akdeniz Festivalleri Avrupa Ağõ’na. Söz konusu birliktelik sadece ortak ya- põmlar anlamõnda değil, çeşitli sanatsal değişimlerin gerçekleştirilmesinde de et- kin olacak. Bu beraberliğin ilk ürünü dünya sine- masõnõn en güçlü oyuncularõndan biri olan Jeanne Moreau ile yine bu alanda güçlü bir yönetmen olan Amos Gitai’yi tiyatro sah- nesinde bir araya getiriyor. Cüneyt Türel, Ti- tus rolü ile bu üçgeni tamamlayan önemli isim. Fransõz tiyatrosunun yõldõzõ giderek parlayan oyuncularõndan biri olan Eric El- mosnino, 2008 yõlõnda yazmõş olduğu “Eşikte” adlõ oyunuyla Fransa’da ödül alan Sedef Ecer ve etkileyici sesiyle oyunun et- kileyici müziğine katkõda bulunacaklardan biri olan Sema, “Işığın Oğulları ile Ka- ranlığın Oğullarının Savaşı”nda yer alõyor. EVRENSEL BİR SORGULAMA Tarihçi Flavius Josephus, “Yahudilerin Savaşı” adlõ yapõtõnda birinci yüzyõlda Ya- hudilerin Romalõlara karşõ ayaklanmasõnõ ve bu ayaklanmanõn daha sonra ikisi de impa- rator olacak olan, Vespasianus ve oğlu Titus tarafõndan bastõrõlmasõnõ anlatõr. 66 yõ- lõnda ayaklanma patlak verdiğinde, Josep- hus bu ayaklanmanõn önderlerindendir. 67 yõlõnda esir alõnõr ve o tarihten itibaren sa- vaşõ zorunlu olarak Romalõlarõn tarafõndan izler ve tanõklõk ettiği olaylarõ yazõya döker. Berkley Üniversitesi’nde mimarlõk eğiti- mi almõş olan ünlü İsrailli sinema yönetmeni Amos Gitai, film ve belgesel çalõşmalarõn- da Ortadoğu’da ve dünyada yaşanmakta olan savaşlarõn, şiddetin tarihsel katmanla- rõnõ irdelerken vatan, ev, sürgün, göç, din, baskõ ve güç gibi temalar üzerinde durur. Bunlarõ tartõşõrken politik duruşunu ortaya koyar. İnsan ilişkilerini bireysel ve toplumsal yapõlar bağlamõnda incelerken çevre ve mi- mari sanatçõyõ etkileyen unsurlardõr. Amos Gitai, Flavius Josephus’un metin- lerinden ve kronolojisinden yola çõkarak yap- tõğõ derlemede tamamen evrensel ve günü- müze güçlü göndermeleri olan bir sorgula- maya yöneliyor. Hem o topraklarda hem dünyanõn hemen her köşesinde yaşanan sa- vaşlarla ve de bir anlamda kendi kişisel ta- rihiyle hesaplaşan bõçak sõrtõ, çok yönlü bir sorgulamadõr bu. 15 yõl önce Gibellina’da ve Venedik Bieanali’nde yine Josephus’a ait metinlerden esinlenerek sahnelediği “Bir Melodinin Başkalaşımı”, 15 yõl sonra san- ki farklõ bir formda geri dönüyor. Amos Gi- tai Ortadoğu’da hiç bitmeyen şiddet olay- larõnõn izini yine Flavius’un zengin metin- leri içine dalarak sürüyor. Tarih, toprak, sa- vaş, hâkimiyet… Dünden bugüne uzanan yankõlanmalar. XXI. yüzyõlda bireyler, toplumlar, ülkeler arasõnda hâlâ kurula- mamõş olan diyaloğun oluşturulmasõ ge- rektiğine dair bir söylem. Jeanne Moreau’nun Josephus Flavius rolünü üstlendiği bu evrensel sorgulamada Amos Gitai, çeşitli diller ve sesler üzerin- de duruyor. Adeta çok dilli bir oratoryoyu çağrõştõran “Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı”nda ağõtlarõn ve ke- manõn, gitarõn ötesinde perküsyonun, taş kõ- rõcõlarõn çõkardõğõ sesler mekânõ, insanlarõ çevreleyerek çalõşmaya ayrõ bir boyut ka- tõyor. Savaşveaynõacõlar,aynõkorkular... Evrensel bir sorgulamanõn ele alõndõğõ Kadmos projesi ‘Işõğõn Oğullarõ ile Karanlõğõn Oğullarõnõn Savaşõ’ 31 Temmuz ve 1 Ağustos’ta Rumelihisarõ’nda Jeanne Moreau’nun Josephus Flavius rolünü üstlendiği bu evrensel sorgula- mada Amos Gitai, çeşitli diller ve sesler üzerinde duruyor. MİYASE İLKNUR Â şık Mahzuni, köyü Berçenek’te bu yõl beşincisi düzenlenen tö- renle anõldõ. İki gün süren “Ber- çenek Âşık Mahzuni Festivali”nde bin- lerce insan sabahõn ilk õşõklarõna kadar Mahzuni türkülerine eşlik etti. Kahramanmaraş’õn Afşin ilçesine bağ- lõ Berçenek köyü, Mahzuni sayesinde Türkiye’nin en ünlü köylerinden biri ha- line geldi. Herkes doğup büyüdüğü yere hayrandõr. Ancak Mahzuni’nin köyüne sevdasõ, türkülerine yansõmõştõr. Saye- sinde Türkiye halkõ sadece köyü Berçe- nek’i değil, o köyün ilginç insan portre- lerini de tanõmõştõr. Çõrõk Baba’yõ, Şakir Baba’yõ, Ala Deli’yi, köylünün toprağõna el koyan Kerim Ağa’yõ bilmeyen yoktur. “Berçenek’ten çıktım yayan/ Aman doktor bak bebeğe”, “Vay göresim gel- di Berçenek seni/ Dumanlı dumanlı oy bizim eller”, “Satılıyor Berçenek”, “Ha- ni Berçenek’in Ala Delisi” türküleri ile birlikte Berçenek köyü de dillere düş- müştür. Bu yõl da köyün yanõ başõndaki geniş arazide on bine yakõn insan Mahzuni tür- küleriyle coşup, Hacõbektaş’ta yatan Mah- zuni’ye selam gönderdi. Günün ilk õşõk- larõna kadar süren konsere traktör ve kamyonlarla insan taşõnõp durdu iki gün boyunca. Sanatçõ dostlarõ da koşup geldiler, İstanbul’dan, Ankara’dan. İlknur Kap- lan’õn sunduğu Arif Sağ, Erdal Erzincan, Cengiz Özkan, Mustafa Özarslan, Hü- seyin Turan, Güler Duman, Erensoy Akkaya, Taner Özdemir, Engin Nurşani ile oğullarõ Ali Mahzuni, Emrah Mah- zuni ve torunu Birkan Yiğit Özdemir tür- küleriyle ona saygõlarõnõ sundular. Mah- zuni Festivali’nde politikacõlar da yalnõz bõrakmadõ Berçenek halkõnõ. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Bihlun Tamaylıgil, CHP Genel Sekreter Yarndõmcõsõ Mehmet Ali Özpolat, CHP MKYK Üyesi Sırrı Özbek, CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, CHP Adõyaman Millet- vekili Şevket Köse, CHP Kahramanma- raş İl Başkanõ Galip Yılışın da ilk gece- de hazõr bulundular. ANADOLU OZANLIK GELENEĞİ VE MAHZUNİ ŞERİF Anadolu ozanlõk geleneğinin en önem- li kilometre taşlarõndan biridir Mahzuni Şe- rif. Büyük Kõzõlbaş ozanlarõ Pir Sultan Abdal ve Şah Hatayi’yi saymazsak eser- leri günümüzde başka sanatçõlar tarafõn- dan en çok okunan Alevi ozanõ Âşõk Mahzuni Şerif olmuştur. Ufak tefek boyu, mahcup yüz ifadesi, etkileyici ses tonu ile karşõsõndaki insanõ hemen etkilerdi. Asõl adõ Şerif Çırık olan Mahzuni Şe- rif, 1943’te doğdu. 12 yaşõndan itibaren amcasõ Âşık Fezali’den (Behlül Baba) saz çalmayõ öğrenen Şerif Çõrõk, Alevi yol ve erkânõ ile tasavvuf bilgisini Şakir ve Cõ- rõk Baba’dan öğrenmiştir. Cõrõk Baba, saz çalõp nefesler de söyleyen bu kara kuru mahcup delikanlõya “Mahzuni” mahlasõnõ verdi. İlk plağõ “İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım”õ yaptõğõ 1967’den 1980’li yõl- larõn başõna kadar Türkiye’de bir “Mah- zuni Şerif kasırgası” estirdi. Ozanõn on- larca sanatçõ tarafõndan okunan “Seher Vakti Elinize”, “Beni Yücelerden Sey- reden Dilber”, “Dom Dom Kurşunu”, “Merdo”, “Ey Erenler”, “Aman Dok- tor”, “Yuh Yuh” ilk akla gelenlerden. BERÇENEK ÂŞIK MAHZUNİ FESTİVALİ Sevenleri ozanı Berçenek’te selamladı YENİ IŞIKLAR FOTOĞRAF YARIŞMASI Yarõşmanõn temasõ ‘Aile ve Çocuk’ Kültür Servisi - İstanbul Fotoğraf Merkezi tarafõndan bu yõl ilk kez düzenlenecek olan “Yeni Işıklar Fotoğraf Yarışması” için başvurular devam ediyor. Seçici kurulunda Ara Güler, Nuri Bilge Ceylan, Okan Bayülgen, İzzet Keribar, Mehmet Kısmet ve Anne Çocuk Eğitimi Vakfõ (AÇEV) Başkan Yardõmcõsõ Ayla Göksel’in yer alacağõ yarõşmaya adaylar, 31 Ekim’e dek başvurabilecek. AÇEV’e katkõ sağlamayõ hedefleyen yarõşmanõn temasõ ise “Aile ve Çocuk”. Adaylar, yarõşmaya renkli ya da siyah-beyaz, en az 5, en fazla 10 fotoğrafla katõlabilecek. Finali 15 Kasõm’da yapõlacak yarõşmada birinciliği kazanacak yarõşmacõ 2010 yõlõ içinde İstanbul Fotoğraf Merkezi’nde, baskõlarõnõn LABONIX tarafõndan yapõlacak bir sergi düzenleme hakkõna sahip olacak. Derece alan ve sergilenmeye değer bulunan fotoğraflarõn kullanõm hakkõ AÇEV’e bõrakõlacak. (0 212 238 11 60, www.istanbulfotografmerkezi.com) Kültür Servisi - Gümüşlük Akademisi tarafõndan düzenlenen “Myndos Umut Konserleri” 31 Temmuz’da saat 21.00’de Zuhal Olcay konseriyle başlõyor. Gönüllü sanatçõ ve topluluklarõn konser vereceği etkinlikle, Myndos Antik Kenti’nin karşõ karşõya olduğu tahrip olma tehlikesine dikkat çekilmesi amaçlanõyor. Umut konserleri, 15 Ağustos’ta Bulutsuzluk Özlemi, 22 Ağustos 21.30’da Ezginin Günlüğü, 4 Eylül’de Kardeş Türküler konserleriyle sürüyor. Gümüşlük Akademisi’nin Renkli İşler’le birlikte düzenlediği etkinlik, antik kentin bugün karşõ karşõya kaldõğõ tahrip olma tehlikesiyle ilgili duyarlõlõk oluşturmayõ amaçlõyor. MÖ 20. yüzyõlõn sonlarõnda Halikarnas Kralõ Mausolos tarafõnda kurulan Antik Myndos Kenti’nin modern yapõlaşmadan korunmasõna ve bu konuda yaratõlmaya çalõşõlan farkõndalõğa, sanatçõlar da gönüllü olarak destek veriyor. Konser biletleri, TicketTürk web sitesinden (www.ticketturk.com) ve yarõmadadaki satõş noktalarõndan temin edilebilir. İlk konser Zuhal Olcay’dan TÖREN KENTER TİYATROSU’NDA NeziheAraz’õn sonyolculuğu Kültür Servisi - Gazeteci, yazar Nezihe Araz bugün son yolculuğuna uğurlanacak. Araz için önce 10.30’da Harbiye Kenter Tiyatrosu’nda Devlet Tiyatrolarõ’nca bir tören düzenlenecek. Araz, öğle vakti Le- vent Camisi’nde kõlõnacak cenaze nama- zõnõn ardõndan Yeniköy Mezarlõğõ’nda toprağa verilecek. 25 Temmuz Cumarte- si 86 yaşõnda yaşama veda eden Basõn Şe- ref Kartõ sahibi Nezihe Araz, gazetecili- ğin yanõ sõra şiir, araştõrma ve tiyatro oyunlarõna da imza attõ. Hayat dergisi, Ak- şam, Tasvir, Yeni İstanbul, Yeni Gazete, Hürriyet, Milliyet ve Meydan gazetelerinde çalõşan Araz, şiirlerini de ‘Benim Dün- yam’ adõyla kitaplaştõrdõ. ETKİNLİK YARIN SAAT 21.00’DE BEŞİKTAŞ’TA YAPILACAK Modern Folk Üçlüsü, 40. sanat yõlõnõAbbasağaParkõ’ndakutluyor Kültür Servisi - Modern Folk Üçlüsü yarõn saat 21.00’de Beşiktaş Abbasağa Parkõ’nda ‘Ustalara Saygı’ etkinliğinin konuğu olacak. Beşiktaş Belediyesi’nce düzenlenen etkinlikte, topluluğun 40. sanat yõlõ kutlanacak. Ahmet Kurtaran, Doğan Canku ve Selami Karaibrahimgil’den oluşan topluluk için hazõrlanan gecede, birlikteliklerinin ilk dönemlerinden bugüne uzanan bir kesit sunulacak. Gecede, Modern Folk Üçlüsü’nün geride bõraktõğõ kõrk yõlda birlikte çalõştõğõ, dostluklar kurduğu, dönüm noktalarõnõ birlikte geçtiği arkadaşlarõ da olacak. Arda Uskan, Burhan Karaçam, Can Gürzap, Deniz Adanalı, Emel Sayın, Esin Afşar, Fatih Orbay, Hakan Güngör, Hıncal Uluç, İzzet Öz, Naim Dilmener, Necip Kışlalı, Özalp Birol, Yuri Ryadchenko Modern Folk Üçlüsü’nün 40. sanat yõlõnõ kutlamak için orada olacak sanatçõ ve topluluklardan bazõlarõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle