Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER Metris Cezaevi’ndeki tutuklular Çeber’in hastaneye kaldõrõldõğõ gün gardiyanlarca dövüldüğünü söyledi İstanbul Haber Servisi - Metris Ceza- evi’nde tutuklu olan Engin Çeber’in işken- ceyle öldürülmesine ilişkin davada Çeber ile aynõ koğuşta kalan 5 adli tutuklu tanõk olarak dinlendi. Çeber’in ölümüne neden olan 39 gardiyan, 3 cezaevi müdürü, 13 polis, 4 jandarma ve 1 dok- tor olmak üzere toplam 60 sanõk, “işkence so- nucu adam öldürmek”, “eziyet”, “kasten yaralama”, “resmi evrakta sahtecilik”, “su- çu bildirmeme” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarõndan Bakõrköy 14. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nde yargõlanõyor. Davanõn dünkü oturu- munda tanõk olarak dinlenen Murat Gevrek, olay günü 10-15 gardiyanõn Çeber’in üstüne çul- landõğõnõ belirtti ve tutuklu sanõklardan Sela- hattin Apaydın’õ göstererek “Ortadaki baş gardiyan olayları hızlandırdı” dedi. Gevrek, birlikte kaldõklarõ dönemde, Çeber’i üzerine su dökülmüş gibi elbiseleri tamamen õslak bir şe- kilde gördüğünü de ifade etti. Sanık müdür teşhis edildi Tanõk Gıyasettin Şakiroğlu, “Engin koğuşa geldiğinde kafası yarık, gözlerinin altı mos mordu. Yemek yiyemiyordu. Kusuyordu. Üzerinde halsizlik vardı” dedi. Çeber’in si- yasi görüşü nedeniyle ayakta sayõm vermeyi reddettiğini ifade eden Şakiroğlu, Çeber’in, has- taneye kaldõrõldõğõ gün gardiyanlarca dövül- düğünü anlattõ. Tutuklu sanõk Apay- dõn’õn doğrudan saldõrdõğõnõ, Çe- ber’in ense köküne birçok kez vur- duğunu ifade eden Şakiroğlu, “O sırada bizi yukarı, En- gin’i de havalandırmaya çı- kardılar. Havalandırmada vurmaya devam ettiler. Gardiyanlar gittiğinde Engin baygındı. Görevlileri çağırdık, revire götürdüler. Sonra da hastaneye götürüldü” dedi. Koğuş kapõsõndan, “Sayımda ayağa kalkmayanlar bu şekilde cezalandırılacak” dendiğini duy- duğunu kaydeden Şakiroğlu, bu ifadeyi söyleyen kişi olarak tu- tuklu sanõklardan cezaevi müdürü Fuat Karaosmanoğlu’nu gös- terdi. Şakiroğlu, Çeber’in daha önceki günlerde de gardiyanlarca dövüldüğü- nü söyledi. Çeber’in ölmeden önce yazdõğõ mektubu savcõlõğa teslim eden tanõk Ahmet Ak- su da, Çeber’in koğuşa geldiğinde, emniyette ve askerlere teslim edildiğinde dövüldüğünü an- lattõğõnõ söyledi. Oturumda, Çeber ve arkadaşlarõ İstinye Ka- rakolu’nda gözaltõndayken İstanbul Barosu adõna gözlemci olarak karakola gidip tutanak hazõrlayan avukat Ömer Kavili de tanõklõk yap- tõ. Çeber’in avukatlarõnõn sorun yaşadõklarõnõ söyleyerek aramalarõ üzerine Avukat Haklarõ Merkezi yöneticisi olarak karakola gittiğini ifa- de eden Kavili, polislerin kendisiyle de tartõş- tõğõnõ söyledi. Çeber’i gördüğünü, başõnda kõ- zarõklõk, konuşmalarõnda tutukluk olduğunu an- latan Kavili, “Nezaretteyken onları gördüm. Şiddete uğramışlardı. Mağdurlardan biri- nin yaşadığı şiddete de tanık oldum. Yerde yatan Aysu Baykal’ın üzerine 5-6 polis me- muru çullanmıştı, bir tanesi dizini kaburga kemiğine dayamış, dirseğiyle vuruyordu. Öbürü yumrukla vuruyordu. Müdahale ettim, arama yapõyoruz, dediler. Ben bile şid- dete maruz kalmaktan korktum” dedi. Dava 5 Ekim’e ertelendi Davayõ 5 Ekim’e erteleyen mahkeme, Çeber ile birlikte geçici koğuşta kalan tutuklularõn da tanõk olarak dinlenmelerine karar verdi. Tutuklu sanõklarõn, suç tiplerine uygun özel güvenlikli cezaevine nakledilmeleri konusunda, Bakõrköy Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yazõ yazõlmasõna da hükmeden mahkeme, Çeber’e yönelik iş- kence seslerini duyduklarõnõ açõklayan Erge- nekon davasõ sanõklarõ Adil Serdar Saçan ve Tuncay Özkan’õn tanõk olmasõ yönündeki ta- lebini reddetti. Adliye önünde toplanan Halk Cephesi üyeleri, “İşkence yapmak şerefsiz- liktir”, “Özür değil adalet istiyoruz” slogan- larõ atarak dava bitimine dek bekledi. İstanbul Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu önünde toplanan ÇHD üyeleri basın açıklaması yaptı. (Fotoğraf: TÜLAY NERGİZ) İstanbul ve Adana’daki eylemlerde Adli Tõp Kurumu protesto edildi İSTANBUL /ADANA (Cum- huriyet - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakla- rõ Derneği, Adli Tõp Kurumu’nca hazõrlanan yanlõş raporlarõ ve 3. İhtisas Dairesi’nin hasta tutuklu- larõn tahliyesini engelleyen ra- porlarõnõ dün düzenledikleri ey- lemlerle protesto etti. İstanbul Yenibosna’daki Adli Tõp Kurumu önünde toplanan ÇHD üyeleri “İsmet Ablak’ı öl- dürdünüz. Güler Zere’yi öl- dürtmeyeceğiz ” yazõlõ pankart açarak “Bağımsız Adli Tıp İsti- yoruz”, “Adli Tıp Kurumu Ka- patılsın”, “Nur Birgen ve ekibi dağıtılsın” yazõlõ dövizler taşõdõ. Grup adõna açõklama yapan ÇHD eski İstanbul Şube Başkanõ Mu- rat Çelik, Adli Tõp Kurumu’nun toplumun tüm kesimleri ve ilgili bilim çevrelerince “güvenilmez” olarak nitelendirildiğini belirterek “Türk Tabipleri Birliği’nce mesleğini yürütmesi yasaklanan bir kişinin başkanlığını yaptığı kurul siyasi tutuklular hakkın- da adeta ölüm kararı veriyor. Taraflı rapor hazırladığı açık olan 3. İhtisas Dairesi kurul üyeleri görevden alınarak hak- larında idari ve adli soruşturma başlatılmalıdır” dedi. ÇHD İstanbul Şube Başkanõ Taylan Tanay ise Devlet De- netleme Kurulu’nun raporunu hazõrlamasõnõ bekleyemeyecek- lerini belirterek “Erzurum ha- pishanesindeyken 30 kez ame- liyat olan İsmet Ablak tahliye edilmediği için öldü. Şimdi de Güler Zere ölüme terk edildi. Adli Tıp’ın raporlarının değil, devlet hastanelerinin raporla- rının dikkate alınmasını ve has- ta tutukluların serbest bırakıl- masını istiyoruz” diye konuştu. ‘Ölümlere seyirci kaldı’ Galatasaray Meydanõ’nda top- lanan İHD İstanbul Şubesi üyeleri ise Zere’nin tahliye edilmeyip ölüme mahkûm edilmesini ve Er- zurum Cezaevi’ndeki İsmet Ab- lak’õn kanser yüzünden ölmesi- ni protesto etti. “Hasta mahpus- lar serbest bırakılsın” yazõlõ pankart açan İHD üyeleri, “Meh- met Yeşiltepe hidrosefali hastası 3 aydır tutuklu”, “Güler Zere serbest bırakılsın”, “Salih Çelik serbest bırakılsın” yazõlõ döviz- leri taşõdõ. 2008 yõlõ içinde ise 37 tutuklu ve hükümlünün yaşamõ- nõ yitirdiğine dikkat çekilen açõk- lamada Adli Tõp Kurumu’nun onlarca kişinin ölümüne seyirci kaldõğõ ifade edildi. Adana’da İHD’nin eyleminde Adli Tõp Ku- rumu eleştirildi, Adalet Bakanlõ- ğõ, cumhuriyet başsavcõlõklarõ ve cezaevi görevlilerinin yasal dü- zenlemelere aykõrõ işlem ve uy- gulamalar yaptõğõ savlandõ. ‘Hasta mahkûmlar serbest bõrakõlsõn’ Gazeteci Örsan Öymen mezarı başında anıldı İstanbul Haber Servisi - Milliyet gazetesi yazarlarõndan Örsan Öy- men, ölümünün 22. yõldönümünde Zincirlikuyu’daki mezarõ başõnda tö- renle anõldõ. Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) Başkanõ ve gazetemiz yazarõ Orhan Erinç törende yaptõğõ konuşmada, belge ve bilgiye dayalõ bir gazetecilik yaklaşõmõ ortaya ko- yan Öymen’in başarõlõ bir gazeteci- lik hayatõ sürdürdüğünü ifade etti. Öymen’in çok sayõda genç gazeteci de yetiştirdiğini anlatan Erinç, “Bu gazeteciler de kendisinin adını ya- şatmaya vesile oldu” dedi. Törene Öymen’in oğlu Örsan Kunter Öy- men, gelini Şule Öymen, Milliyet Gazetesi Yayõn Koordinatörü Emre Oral, Milliyet gazetesi yazarõ, eski TGS Genel Başkanõ Nail Güreli ka- tõldõ. Öymen için saygõ duruşunda bulunulmasõnõn ardõndan dua edildi. Milliyet’te “Politika Kazanı” adlõ köşesinde yazdõğõ yazõlarõyla tanõnan Öymen, 22 Temmuz 1987’de Bod- rum’da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatõnõ kaybetmişti. Tanıklar işkenceyi anlattı Eski Milletvekili Aykut kazada yaşamını yitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 21. dönem ANAP Hatay milletvekili Hakkõ Oğuz Aykut (63), Konya yolun- da geçirdiği trafik kazasõnda hayatõnõ kaybetti. Alõnan bilgiye göre, Konya yolu 35. kilometre Türksat Uydu kavşa- ğõndaki kazada, İskenderun’dan Ankara’ya gel- mekte olan, Hakkõ Oğuz Ay- kut’un kullandõ- ğõ 34 AFA 76 plakalõ otomo- bil, sürücünün direksiyon hâki- miyetini kaybet- mesi sonucu yol kenarõndaki kayaya çarptõ. Kazada, Ay- kut olay yerinde hayatõnõ kaybetti, bera- berindeki Dilek Vatan (37) ve Yüksel Aykut (21) ise yaralandõ. Mumcu, Eymür’den 8 bin TL tazminat kazandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avukat Ceyhan Mumcu, “atin.org” adlõ internet sitesinde kaleme aldõğõ bir yazõda “kişilik haklarõna saldõrõda bulunduğu” iddiasõyla eski MİT Kontrterör Daire Başkanõ Mehmet Eymür aleyhinde açtõğõ ve 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava- da, yayõn tarihinden itibaren yasal fai- ziyle birlikte 8 bin TL manevi tazmi- nat kazandõ. Davanõn dilekçesinde, Eymür’ün, “atin.org” adlõ internet si- tesinde, 12 Kasõm 2008 tarihinde ya- yõmladõğõ “Bertaraf Olmuş Bir Şaşkõ- na Cevap” başlõklõ yazõda, “Mum- cu’nun kişilik haklarõna son derece ağõr, haksõz, hakaretamiz ve gerçekle- re aykõrõ bir şekilde saldõrõda bulunul- duğu” ileri sürülmüştü. Kılıçdaroğlu’nun ‘Facebook’ davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõç- daroğlu’nun kendi adõyla Facebook’ta açõlan bir grupla ilgili olarak verilen erişimin engellenmesi kararõnõ uygula- mayarak “görevi kötüye kullandõğõ” sa- võyla suç duyurusunda bulunduğu Tele- komünikasyon İletişim Başkanõ Fethi Şimşek hakkõnda kovuşturmaya yer ol- madõğõna karar verildi. Kararda, “Şim- şek’in mahkeme kararõnõ yerine getir- meme kastõ ile eylemde bulunmadõğõ” ifade edildi. Kõlõçdaroğlu’nun avukatla- rõ karara itiraz ederek Şimşek hakkõnda kamu davasõ açõlmasõnõ istedi. Bahçeli’nin kardeşi görevden alındı ISPARTA (AA) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli’nin kardeşi, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektör Yardõmcõsõ Prof. Dr. Semiha Bahçeli’nin, yasa ve yönetmeliklerin rektöre tanõğõnõ yetki çerçevesinde bu görevinden alõndõğõ bildirildi. SDÜ Rektörlüğü’nden yapõlan açõklamada, “Sayõn Bahçeli, 17 Temmuz 2009 tari- hi itibarõyla bu görevinden ayrõlmõş ve Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölü- mü’ndeki asli görevine ve öğretim üyeliğine dönmüştür” denildi. DP-Anavatan birleşiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk ve Anavatan Par- tisi Genel Başkanõ Salih Uzun bugün ortak basõn toplantõsõ düzenleyerek bir- leşme görüşmelerinde gelinen aşamayõ açõklayacaklar. DP Basõn Merkezi’nden dün yapõlan yazõlõ açõklamada, DP ve Anavatan Partisi’nin bütünleşme görüş- melerinden “26 yõllõk ayrõlõğa son veri- yoruz” mesajõ çõktõğõ belirtilerek iki ge- nel başkanõn bugün Anavatan Partisi Genel Merkezi’nde konuya ilişkin ortak basõn toplantõsõ yapacaklarõ bildirildi. İstiklal çevresi yayalaşıyor İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu İstiklal Caddesi’ne bağlanan 43 sokak araç trafiğine kapatõlarak yayalaştõrõ- lacak. Beyoğlu Belediyesi’nden yapõ- lan yazõlõ açõklamaya göre, trafiğe ka- patõlacak sokak ve caddelerdeki işlet- melerin servis yapõlabilmesi için 06.00- 10.30 saatleri arasõ araç girişi- ne izin verilecek. Zorunlu ve acil hal- ler dõşõnda belirlenen sokaklar araç trafiğine kapalõ kalacak. TÜBİ- TAK’õn da desteklediği yeni bir tek- nolojiyle uygulanacak olan sistem radyo sinyalleri aracõlõğõyla bir mer- kezden kontrol edilecek. İstanbul Haber Servisi - Beşiktaş Be- lediyesi, bir süre önce kaybettiğimiz Tür- kiye’nin aydõnlõk yüzü, ÇYDD Genel Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan’õ Ar- navutköy Neşe Parkõ’na diktiği anõtla ölümsüzleştirdi. Beşiktaş Belediyesi’nin resmi yayõn organlarõndan B+ Dergisi de son sayõsõnda Saylan’õn hayat öyküsü ve başarõlarõnõ kapağõna taşõdõ. Dergi, Saylan için, “Çağdaş değerlere sevdalı bir Be- şiktaş kentlisi: Türkan Saylan” başlõğõ kullandõ. Prof. Dr. Türkan Saylan’õ ölümsüzleş- tirmek amacõyla hazõrlanan bronz anõtta, Saylan üç kõz öğrencisiyle birlikte tasvir edildi. Önümüzdeki günlerde açõlõşõ ger- çekleştirilecek olan heykeli, daha önce Abbas Ağa Par- kõ’na dikilen Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy hey- kellerini yapan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fe- rit Özşen tasarladõ. Prof. Dr. Saylan’õn ya- şam öyküsünü ve başarõla- rõnõ sayfalarõna taşõyan B+ Dergisi ise Saylan’õn Erge- nekon soruşturmasõ kapsa- mõnda evinin arandõğõ sõrada pencere- sinden sevenlerine seslendiği fotoğrafõna yer verildi. ‘Türkiye sevdalısıydı’ “Aydınlığın Yüzü: Türkan Saylan” başlõklõ yazõda, Saylan’õn kanserle mü- cadele ettiği 19 yõl içinde imza attõğõ ba- şarõlarõn, insanda “tarihin yeniden ya- zılmasını” isteyecek duygular yarattõğõ di- le getirildi. Derginin başyazõsõnõ yazan Be- şiktaş Belediye Başkanõ İsmail Ünal, Türkiye sevdalõsõ, değerli bilim insanõ Tür- kan Saylan’õ yitirmenin üzüntüsü içinde olduğunu belirterek “Örnek bir Cum- huriyet aydını Prof. Dr. Türkan Saylan, yalnızca bilim insanı olarak değil, bir eylem ve akıl öncüsü olarak da değer- li bir kentlimizdi. Laik ve ilerici tavrı, çağdaş yaşamdan ve eğitimden yana olan örgütlü ısrarı onu örnek Cumhu- riyet kadınlarımızdan biri yaptı” dedi. ‘Aydõnlõğõn Yüzü: Türkan Saylan’ SAYLAN ÖLÜMSÜZLEŞTİ Beşiktaş Belediyesi, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Saylan’ı Arnavutköy Neşe Par- kı’na diktiği anıtla ölümsüzleştirdi. TEĞMENLERDEN TUTUKLULUĞA İTİRAZ ‘Komplokuruldu’ İstanbul Haber Servisi - Deniz Kuvvetleri Komutanlõ- ğõ’nda görevli iki amirale suikast planladõklarõ, uyuşturucu madde ve TNT kalõbõ bulundurduklarõ iddiasõyla tutuklanan Gölcük Donanma Komutanlõğõ’nda görevli teğmenler Si- nan Efe Noyan, Alperen Erdoğan ve Faruk Akın, savcõ- lõkta verdikleri ifadelerde suçlamalarõ reddederek, kendileri- ne komplo kurulduğunu söylediler. Teğmenlerden Sinan Efe Noyan savcõlõktaki ifadesinde, 2009’dan beri Yarbay Kudret Güngör gemisinde görevli ol- duğunu belirterek, göreve başladõğõnda Faruk Akõn’la aynõ evi paylaştõğõnõ söyledi. Yapõlan aramada bulunan mermi ve TNT kalõbõnõ ilk kez gördüğünü belirten Noyan, uyuşturucu madde kullandõğõ iddialarõna ilişkin olarak ise kullanmadõ- ğõnõ her türlü bilimsel araştõrma ile ispatlayacağõnõ ifade et- ti. Noyan, evinde bulunan bölücü yayõnlarõ da ilk kez gör- düğüne dikkat çekti. Noyan, Ceyda S. adlõ kadõnla facebo- ok aracõlõğõyla tanõştõğõnõ, bu şahsõn birçok teğmenle arka- daş olduğunu, üzerine kurulan komplonun parçasõ olabile- ceğini ifade etti. Tutuklanan teğmenlerden Alperen Erdoğan da ifadesinde, evinde bulunan uyuşturucularõn dõşarõdan ge- tirilmiş olabileceğini belirtti. Öte yandan, tutuklanan teğ- menlerin avukatõ İrfan Sütlüoğlu dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek tutuklamalara itirazda bulundu. ULUSLARARASI PEN’DEN SELEKMEKTUBU ‘Süreçkaygıverici’ İstanbul Haber Servisi - İfade özgürlüğünün önde gelen kuruluşlarõndan Uluslararasõ PEN, Yargõtay 12. Daire’nin, sosyolog yazar Pınar Selek’le ilgili verilmiş olan beraat ka- rarõnõ bozmasõ ile ilgili eski Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şa- hin’e mektup gönderdi. Mektupta, Selek hakkõnda verilen beraat kararõnõn bozulmasõnõn kaygõ verici olduğu belirtile- rek Adalet Bakanlõğõ’nõn bu konuda duyarlõ olmasõ istendi. Uluslararasõ PEN’in Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanõ Dr. Karin Clark tarafõndan Şahin’e yazõlan mektupta, daha önce hakkõndaki iddialarõn asõlsõz olduğu kanõtlanan ve iki kez beraat eden Selek ile ilgili aynõ dava sürecinin yeniden başlamõş olmasõ nedeniyle endişe duyulduğu belirtildi. Mek- tupta, “Selek’in Türkiye’de azınlık ve dışlanan toplulukla- rın haklarına yönelik uzun yıllar sürdürmekte olduğu ça- lışmalardan ötürü yargısal kovuşturmaya maruz bırakıl- dığı” ifade edildi. Selek’in 1998 yõlõnda Mõsõr Çarşõsõ’nõn bombalanmasõnyla ilgili davada beraat ettiğinin hatõrlatõldõğõ mektupta, “Söz konusu davanın yeniden açılması ve Selek hakkında 36 yıl hapis istenmesi büyük kaygı sebebi teşkil etmektedir. Süreci takip edenler Selek’in mahkûmiyeti- nin sosyolog olarak 1990’ların ortasında Kürt meselesi ile ilgili yaptığı araştırma ve bu çerçevede kurduğu temasla- ra bağlı olduğunu düşünmektedir” denildi. İsmail Ünal.